Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.PEYGAMBERLER-ASHAB-I KİRAM-ALİMLER.::. > Peygamberler-Ashab-ı Kiram-Alimler > Hz.Muhammed(s.a.v)

Konu Kimliği: Konu Sahibi YOLCUYUM,Açılış Tarihi:  08 Temmuz 2008 (13:14), Konuya Son Cevap : 19 Kasım 2018 (20:24). Konuya 12 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı1Kez Beğenildi
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 08 Temmuz 2008, 13:14   Mesaj No:1
Medineweb Üyesi
YOLCUYUM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:YOLCUYUM isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1568
Üyelik T.: 28 Nisan 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:44
Mesaj: 147
Konular: 39
Beğenildi:5
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Bizler seni göremeden çok sevdik En SEVGİLİ/Medineweb

Bizler seni göremeden çok sevdik En SEVGİLİ/Medineweb

Efendim
Sen bir gece gelseydin, sahilini bulmuş dalga olur-
dum Sen denizim olurdun, ben de tek damlan
Büyüklüğünde küçüklüğümü bulurdum

Efendim
Sen bir gece gelseydin, yıldız yüzlü bir çocuk
olur, yine beklerdim Sen çiçeğim olurdun, ben
kelebeğin Kırılsa kanadım, gölgende emeklerdim

Efendim
Sen bir gece gelseydin, parmaklarından akan suyu
kana kana içerdim Sen pınarım olurdun, ben yanık
kuzun İçtikçe kendimden geçerdim

EfendimSen bir gece gelseydin, aşkınla hilâl olur,
parçalanırdımSen güneşim olurdun, ben de
yıldızın Işığını aldıkça aydınlanırdımEfendim
Sen bir gece gelseydin
Bir kerecik gelseydin
Yok yok! Keşke her gece gelseydin
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi YOLCUYUM 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Risale-i Nur'da Esma-i Ilahi Risale_i Nur (Said Nursi) medineci 11 5766 19 Şubat 2009 21:24
Orucun Faydaları... Oruç-Ramazan su damlası 4 2364 21 Ağustos 2008 14:51
medineweb ayetli resimler Kur'ân-ı Kerim Genel NUR 13 7012 20 Ağustos 2008 13:25
MevLana'da aŞk.. Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler YOLCUYUM 0 1638 28 Temmuz 2008 22:24
Bel'am Ibn Bâûra İslami Kavramlar YOLCUYUM 0 1659 27 Temmuz 2008 21:59

Alt 08 Temmuz 2008, 13:19   Mesaj No:2
Medineweb Üyesi
YOLCUYUM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:YOLCUYUM isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1568
Üyelik T.: 28 Nisan 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:44
Mesaj: 147
Konular: 39
Beğenildi:5
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Bizler seni göremeden çok sevdik En SEVGİLİ..

Bir seher vakti uyandım Yine gama, yine kedere dalmış her yer Efendim

Yine efkar, yine ah u zar almış cihanı Bir velvele ki, sorma Efendim

Yine hasret, yine gurbet almış her yanı

Bütün aşklar, sevgi ve muhabbetler, bütün dertler kıyama kalkmış

Sana hasret, sana müştak, sana tutkun gönüller kıyama kalkmış

Bir seher uyandım Efendim, sana meczup aşıklar kıyama kalkmış

Her varlık ah u zara durmuş, laleler, sümbüller, güller kıyama kalkmış

Kıyam etmiş bülbüller, zikre durmuş gönüller

Bir seher uyandım efendim, bülbüle kulak verdim;

Geçmiş günleri, sevda ve aşkları yad ediyordu

Sana yazılan na’tları, bestelenen şiirleri hikaye ediyordu

Ötüyordu dertli dertli Yine hicran, yine giryan, yine hazan, yine hüsrandı

Kah ağlıyor, kah inliyor, kah susuyordu yine

Hiç böyle ötmemişti, böyle şakımamıştı

Yakmıştı canı, yıkmıştı cananı, velveleye vermişti cihanı

Hiç böyle sızlanmamıştı, böyle dertlenmemişti, geçmişe böyle yanmamıştı

Bu sabah ona kulak verdim Efendim

Bir sevda dilindeydi, bir aşkı anlatıyordu

Oturduğu dalı, yaprağı, gövdeyi titretiyordu, öyle ötüyordu

Hasretten yanıyor, gurbetten ağlıyordu Sanki bütün sevdalıları ağlatıyordu

Bu seher başkaydı efendim, bu sefer başka

Hazır dili çözülmüşken ona sormak istiyordum;

Bunca velvele, bunca serseniş kime? Onca kıyamet, onca şikayet niye?

Bir şeyler fısıldadı, bir şeyler söyledi

Ah efendim, beni yüreğimden vurdu

Kalbim böylesine yanmamıştı, göğsüm böyle daralmamıştı

Ruhumu inletti, beni divane, muzdarip etti

Böyle aşk dinlemedim, böyle muhabbet, böyle hasret görmedim

Seherde ağlattı beni, yine gama, kedere saldı[/COLOR][/SIZE]

Meğer bunca dağlanışı, sızlanışı, bunca ahı, bunca efganı;

Yıkık gönüller, kırık kalpler, kavrulmuş yürekler adına imiş

Yanık sinelerin, aşka adanmış türkülerin,

Hasretten lal kesilmişdillerin sözcüsü imiş meğer

Bunca kıyamet Efendim, bunca ahu zar;

Sana adanmış ruhların, türkülerin, aşk ve sevdaların

Yürek yakıcı bir efganı, bir efkarıymış Efendim

Nasıl bilmedim, nasıl uyanmadım, kendimden utandım

Hissizliğimden, insanlığımdan, aşka olan sessizliğimden utandım

Soğumuş bir demir kesilmiş bedenimden,

Kurumuş, çölleşmiş, hadekamdan, Sana tutkun gönüllerden utandım

Bir seher vakti uyandım Efendim, her yer meşke boyanmış, her yer sermest olmuş

Bağban hayran, bülbül mestana, kızıllık her yeri sarmış, sanki gülzare dönmüş

Günler buruk ve yalnız, öksüz ve yetim kalmış, o kutlu doğumu yada durmuş

Bir sessizlik var her yerde Efendim, sanki varlık lal kesilmiş

Yine hazan, yine hicran, yine giryan cana düştü Yine efgan bana düştü

Gül böylesine kızıl olmamıştı, böyle dertli, gönül böyle mahsun olmamıştı

Her zerresini böyle gam, böyle keder, her yanını kırmızı almamıştı

Mevsim böylesine yaş dökmemişti ardından, akşam böyle kararmamıştı

Sabahlar ne kadar inlemiş, gül ne kadar gözyaşı içmiş bilsen Efendim

Göz ne kadar acı dökmüş Gam ne keder vermiş, ne canlar yakmış,

Ne hüsranlar yaratmış bilsen

Yokluğun ne elem salmış geceye, ne hüzün vermiş sehere, ne dert vermiş

Kırmızılık bir kez daha giyinmiş, bir kez daha kuşanmış ayrılık güllerinde

Onlar Sen’i temsil ediyor sözde, Seni hatırlatıyor

Aşkını o sembolize ediyor, teninin kokusunu o takdim ediyor sanki

Gönül bir teselli bulmak istiyor, ayrılık ateşine bir çare

Bu hicrana, bu efgana, bu hüsrana bir merhem istiyor

Bir seher vakti Efendim, teselli aradım gülden, bülbülden

Geceden, gündüzden Sen’i sordum

Aşktan, ızdıraptan, hasretten bezenmiş bir buket yaptım

Sabahı Sana delalet, şafağı teselli yaptım

Hasret ve tutkularıma Efendim, sebeb-i meserret yaptım

Bir ferman yazmak isterdim her yerde okunsun,

Sana olan aşkları, tutkuları dile getirsin

Bir çerağ yakmak isterdim, gönüllerde Sen’in sevdanı tutuştursun

Bir türkü söylemek isterdim, Sen’in adını yüceltsin

Aşkına adanmış bir beste yazmak, güle, bülbüle onu okutmak

Her dertli gönüle onu ezberletmek isterdim

Ne çare, sonunda anladım ki Efendim,

Sevdanı anmak, sevdanı yazmak için,

Erbab-ı dil olmak gerek, erbab-ı gönül
Alıntı ile Cevapla
Alt 08 Temmuz 2008, 13:21   Mesaj No:3
Medineweb Üyesi
YOLCUYUM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:YOLCUYUM isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1568
Üyelik T.: 28 Nisan 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:44
Mesaj: 147
Konular: 39
Beğenildi:5
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Bizler seni göremeden çok sevdik En SEVGİLİ..

Kapında ruhum yerlere sersem Efendim

Can Rasulum,

Gül kokulum,

Ay yüzlüm

Muhammed (sav) sevdalılarının gönlünden dökülen hep aynı söz demek ki
Ayağının tozuna yüzümü sürsem misali
Seni görmek için yıllarca mağarada bekleyen yılan olsam misali
Güvercin olsam, örümcek olsam, kölen olsam kapında, yeterki Seninle olsam
Aynı havayı teneffüs edip, aynı toprağa bassam, gözlerimi senden ayırmasam, baksam baksam doyamasam cemaline, gül yüzüne
Acını acım bilsem, Seninle ağlasam, Seninle gülsem

Muhammed (sav) denince dilim lâl olur sanki, yüreğim yerinden oynar, canlanıverir gözümde, sadece iki damla yaş sevdama tercüman olur susarım

Arkasından dolaşıp gözlerini kapatıyordu, soruyordu şakalaştığı kişiye:

"Haydi bil, Ben kimim?"

Gözleri kapatılan çöllerde yaşayan bir bedevi

Soruyu soran ALLAH'ın sevgilisi Hz Muhammed Aleyhisselam


Bir arkadaşının evine yemeğe misafir olmuştu Önüne konanı o kadar iştahlı yedi ki, ev sahibi şaşırdı

Misafir yemekten sonra:

"Çok güzel bayılırım ben buna" demişti

Önüne konan sadece sirke, İştahla yiyen ise, ALLAH'ın Sevgilisi muhammede aleyhisselam idi



Mübarek sırtını açtı, diyordu ki:

"İşte kamçı, zulmettiysem içinizden birine kamçılasın Bu onun en doğal hakkı

O yer savaş meydanı, konuşan ise Muhammed Aleyhisselam idi



Dilim hep Seni söylesin,

Kalbim hep Seni ansın,

Sevginle çarpmayan kalp, göğsümde bulunmasın

Misk kokan toprağına yüzlerimi sürmeden,

İsyan ile çürüyen gözlerim kapanmasın
Alıntı ile Cevapla
Alt 08 Temmuz 2008, 13:57   Mesaj No:4
Medineweb Üyesi
YOLCUYUM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:YOLCUYUM isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1568
Üyelik T.: 28 Nisan 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:44
Mesaj: 147
Konular: 39
Beğenildi:5
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Bizler seni göremeden çok sevdik En SEVGİLİ..

Canım kurban olsun senin yoluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed,
Şefâat eyle bu kemter kuluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed


Mü´min olanların çoktur cefâsı,
Ahirette olur zevk-u sefâsı,
On sekiz bin âlemin Mustafâ´sı,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed


Yedi kat gökleri seyrân eyleyen,
Kûrsûn üstünde cevlân eyleyen
Mi´râcda ümmetin Hak’dan dileyen,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed


Ol çâriyâr anın gökler yâridir,
Anı seven günahlardan beridir,
On sekiz bin âlemin serveridir,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed


Aşık Yunus neyler iki cihânı sensiz,
Sen Hak Peygambersin şeksiz, gümânsız
Sana uymayanlar gider imânsız,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed


Yunus Emre
Alıntı ile Cevapla
Alt 08 Temmuz 2008, 13:57   Mesaj No:5
Medineweb Üyesi
YOLCUYUM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:YOLCUYUM isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1568
Üyelik T.: 28 Nisan 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:44
Mesaj: 147
Konular: 39
Beğenildi:5
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Bizler seni göremeden çok sevdik En SEVGİLİ..



Şemâil

(Allah Rasulü'nün manzum resmi; salât O'na,selâm O'na)



Ne uzun ne kısa kararında boy
Soyu İbrahim'den, ne asil bir soy
Saçları hoş, siyah, dalgalı bir koy
Kemâlini giydir beni benden soy
Varlığın ma'şuku cemâlin göster
Bu kul varlığından soyunmak ister


Güneş pervanesi o güzel yüzün
Nûrundan ışığı vardır gündüzün
Solmaz bir gül rengin ne kış, ne güzün
Tecellî ediyor yüzünde özün
Hasretim, yanarım yüzünü göster
Kölen bu devletle avunmak ister


Simsiyah gözlerin âhu misalin
Daim Hakk'a bakar, her an visalin
Beyazı ölçüsü gözde kemâlin
Kaşların sûreti gökte hilâlin
Râzıyım rüyada yüzünü göster
Âşık ma'şukuna can sunmak ister


Omuzlar yapılı düzgün el ayak
Boynu güzel, düzgün, gümüşten berrak
Göğsünden inen kıl zarif bir yaprak
Benden mutlu sana sarılan toprak
Azatlık istemem cemâlin göster
Elim ellerine dokunmak ister


Bir tutam sakalın birkaçı beyaz
Göbeksiz vücûdun serin kış ve yaz
Canımı yoluna kurban etsem az
Dostlar defterine köleni de yaz
Açıver kapını yüzünü göster
Gönül hasretinden yakınmak ister


Duyular mükemmel, dişleri inci
Kokusuna tutkun yaşlısı genci
Yürürken koşmadan olur birinci
Kapına gelmiş bir garip dilenci
Açıver ne olur yüzünü göster
Garip ayağına kapanmak ister


Yukardan aşağı heybetle iniş
Yürüyüşünde var hep bu görünüş
Adetin baktığın tarafa dönüş
Bize nasip olsun hayırlı bir düş
Kerem et ne olur yüzünü göster
Kim böyle bir düşten uyanmak ister


Nübüvvet mührünün sırtında yeri
Mühürlemiş Rabbim eşsiz değeri
Görmesinde eşit ön ile geri
İpek mi, hayat mı, bu nasıl deri
Bir dokunabilsem, yüzünü göster
Kölen seyre dalıp bir kanmak ister


Seni ilk görenler korku çekermiş
Sonradan alışır hemen severmiş
Benzerini asla görmedim dermiş
Erenler yolundan giderek ermiş
Benzeri bulunmaz yüzünü göster
Gönüller nûrunla yıkanmak ister


Peygamber mümine kendinden yakın
Bu büyük bir lutfu Cenâb-ı Hakk'ın
Eşleri annemiz, unutma sakın
Ehl-i Beyt'e karşı edebi takın
Sevgilim, Efendim yüzünü göster
Rûh onun rengiyle boyanmak ister


Zâtının nûrundan vermiş sana can
Hılkate rûhunla başlamış Rahman
Yusuf'ta yok sende olan hüsnüân
Ahlâkındır senin mûcize Kur'an
Alemlere rahmet cemâlin göster
Kölen rahmetine sığınmak ister


Ümmetin üstüne titreyen sensin
Müjdeci, uyaran, gel diyen sensin
Kulunu Allah'a sevdiren sensin
Geceyi gündüze çeviren sensin
Ey Hakk'ın şahidi yüzünü göster
Kul şehâdetinle tanınmak ister


Allah'ı, cenneti umanlar için
En güzel örneksin uyanlar için
Kalbini zikirle yuyanlar için
Hakk'ın yeminini duyanlar için
Ey en güzel örnek yüzünü göster
Fakir bu zîneti takınmak ister


Hakk'ın halîlisin, habîbi sensin
Gönüllerin eşsiz tabîbi sensin
En güzel hutbenin hatîbi sensin
Ümmetin en büyük nasîbi sensin
Aşkımın Leylâsı yüzünü göster
Mecnun seni gözden sakınmak ister


En güzel, en üstün ahlâk senindir
Cömertlikte kemâl elhak senindir
Şefâatte en son durak senindir
Mi'rac senin, Refref, Burak senindir
Sen gördün, bize de cemâlin göster
Pervane şem'ine hep yanmak ister


24-1-1992 de
Mekke'de tamamlandı
Hayrettin Karaman
Esma_Nur beğendi.
Alıntı ile Cevapla
Alt 08 Temmuz 2008, 13:58   Mesaj No:6
Medineweb Üyesi
YOLCUYUM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:YOLCUYUM isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1568
Üyelik T.: 28 Nisan 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:44
Mesaj: 147
Konular: 39
Beğenildi:5
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Bizler seni göremeden çok sevdik En SEVGİLİ..

EFENDİM

Hasret Sana bu gözler,gönlüm yolunu gözler,
Huzura ersem bir kez,bahara döner güzler

Erse payine başım,hep çağlasa gözyaşım,
"Sen Sen"deyip ağlasam,kalkar bütün pürüzler

Köyünün pembe rengi,bulunmaz asla dengi;
Temizlenip giderler,günahla gelen yüzler

Gelenler erer nura,her biri bir sürura,
Rahmet yağar her yana,kalır mahrum gözsüzler

Toprağından tozundan,o mübarek izinden
Zulmetli dünyalara akar gelir gündüzler

Ölgün ne desem Sana,medhin düşmezdi bana;
Bir şey diyeyim dedim,vefa etmedi sözler

O derin şefkatinden ve engin himmetinden,
Dönüp bir teveccüh kıl;ruhum lütfunu özler!

M.Fethullah Gülen
Alıntı ile Cevapla
Alt 08 Temmuz 2008, 14:00   Mesaj No:7
Medineweb Üyesi
YOLCUYUM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:YOLCUYUM isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1568
Üyelik T.: 28 Nisan 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:44
Mesaj: 147
Konular: 39
Beğenildi:5
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Bizler seni göremeden çok sevdik En SEVGİLİ..

Kâinatın yaratılışını varlığına borçlu olduğumuz
Çöle inen nur
Sevgili…
En sevgili…
Allah'ın sevgilisi
O…
Hira dağında tek başına titreyen ve tek başına davetin destanını yazan…Taşlanan, yuhalanan, hakarete ve küfre maruz kalan, yalanlanan…Ama hiç yılmayan, hiç yıkılmayan…
O…
Uğruna candan vazgeçilen, anadan, babadan, yardan geçilen… Uğruna çile çekilen, hicret edilen, göz yaşı dökülen Adil, cömert, merhametli, barışçı, cesaretli ve "el emin"
O
Sevilen, karanlıklara ışık getiren Paslı yüreklerin pasını silen, taşlaşmış ruhları hoşgörüyle yoğurup imanla eriten, başlı başına bir destan, örnek bir yaşam ve müjde…
O…
Davasını sevdamız olarak kabul ettiğimiz için zorbalarla karşılaşmışlığımız, sevdamızı yaşatmak üzere karşılaştığımız, karşılaştığımız zorbaları alt etmek için Ebabil kuşlarını beklemişliğimiz, sevilmemişliğimiz, itilmişliğimiz, yok sayılmışlığımız, varlığımız, bütün varlığımızla sevdiğimiz
O
Kâinatın yaratılışını varlığına borçlu olduğumuz…
Çöle inen nur
Sevgili
En sevgili
Allah'ın sevgilisi…
***
Zeynep Özcan
Alıntı ile Cevapla
Alt 22 Kasım 2013, 16:30   Mesaj No:8
Medineweb Üyesi
Efecan71 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Efecan71 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 31885
Üyelik T.: 07 Ekim 2013
Arkadaşları:3
Cinsiyet:Erkek
Memleket:Kırıkkale
Yaş:34
Mesaj: 104
Konular: 22
Beğenildi:3
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Bizler Seni Görmeden Çok Sevdik Efendim (S.A.V)



“Ey kupkuru çölleri cennetlere çeviren gül!” Yıllar var ki bizler “seniye-i veda” türküleriyle, gönüllerimize döküleceğin zamanı ümit ve hayal edip durduk. Cani boğazına gelmiş yetimler misâli hep ruhlarımıza eseceğin ani bekledik. Sahilden çok uzaklara gitsek de gözümüz hep sahilde oldu. O “girye nikap” çehreni açacağın günü bekledik. O “füsun perver” çehreni görme ümidiyle yaşadık. Sen’in “cehre-i handan”ına ruhlarımız feda olsun! Sensizliğin boşluğu, uçuruma; hasreti, yangına; susuzluğu, kuraklığa dönüştü.



Ey Sultanlar Sultani! Ey başlarımızın tacı, ruhlarımızın ilâcı! Çatlamış dudaklarımıza “ab-i hayat” ol! Çehrelerimiz deki bu “pejmurde”ligin sebebi, senden uzak kalış hasretidir. Ruhlarımız, Sen’in gibi bir güneşi kaybettikten beri “bezm-i nadan”da, “cerag” olmaktan öte gidemedi. “Bir gözün hatırına çok gözler sevilir.” deyip sadece seni “cesm-i dilber” bildik. Kesrette boğulma derecesine gelmiş ruhlarımıza meltem ol! Nefesini bizlere duyur, bizleri soluklarına doyur! Ey gönüllerimizin en sevgilisi! Ruhlarımız Sana feda olsun! Bayıltan renklerinle gönüllerimize dökül! “Derd-i isyana muptelâ baht-i kara”lar olarak kapına geldik. Gedalardan sultanlık mülkünü esirgeme!





“Gel ey Muhammed bahardır! Dudaklar ardında saklı âminlerimiz vardır. Hacdan döner gibi gel; miraçtan iner gibi gel; bekliyoruz yillardir.” Ey insanlik bahçesinin “gul-i rana”si! Sen’in bayıltıcı renklerin, nice bülbülü, “nalân u giryan” eyledi. Senin “fusunkâr” tavrin ve gonul yakan edan, nice bülbülü, “suride makal” eyledi.






Ey ruhlarımızın gökkuşağı! Gedalarının ah u efgânını, bir “arz u hâl” bilip imdatlarına koşacağın ânı bekliyoruz. Sen ruhumuzun sancısı, suyumuzun sarnıcı, gönlümüzün gülüsün! Biliyoruz ki Sen’in meltemin, sefkat bulutlarini gönlümüzün semasina sürüklemezse, ruhumuza merhamet damlalari düşmez. Renklerini, Sen’in gökkuşağindan alan her ruh uludur ya ResülALLAH! Nice dilberi öğütürken fânîlik değirmeni; sadece Sen’in renklerin “ter u taze” kaldı ya ResülALLAH!



Şefkati, barışı, merhameti, huzuru, kısacası insanlığı arayan dünyamıza yeniden doğacağın günü bekliyoruz. Sadece ümmetin değil, bütün insanlık soluklarına muhtaç! “Sana muasır olamadığım için üzgünüm ya Muhammed!” diyen Bismark, ışığına koşmak için kanat çırpan “pervane”lerden sadece bir tanesidir. İnsanlık, Sen’i kaybedilen'den beri ateş böceklerini güneş sandı. El fenerleriyle karanlıkları dağıtmaya, çakıp kaybolan şimşeklerle yolunu aydınlatmaya çalıştı. Sen’in dışında, Sen’den uzak çarelerle hayatini tanzim edemedi. Şimdilerde buyuk bir “acziyet” içinde, Sen’in havuzunda arınmaya koşuyor. Soluklarına muhtaç kapı kullarından, güneşine kosan kelebeklerden himmetini esirgeme sultanım!



Niyetlerimizi, varlığın tek yaratıcısı olan “Cenab-i Kirdigâr”e havale edip günahkâr ellerimizle yine ona yalvarıyoruz! Ey her şeyin dizgini elinde, her şeyin anahtarı yanında olan hazineler sultani yüce Yaratıcı! Bizleri “sevgilim” dediğin -mukaddes sevgine layık olan- Hazreti Muhammed Aleyhisselatu Vesselâm’in yüzü suyu hürmetine bağışla! İnsanların en şereflisi olan Efendiler Efendisi’nin (sas) cennet ikliminden bizleri burada ve ötelerde mahrum etme! Yarabbim (Amin)
__________________
'' Eyy Sükutum...!
İçinden Duyduklarını, İçinden Söyle..!
Dile Gelen Her Söz Köle Eder Kendine...''


Alıntı ile Cevapla
Alt 22 Kasım 2013, 21:05   Mesaj No:9
Medineweb Emekdarı
Allahın kulu_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Allahın kulu_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 33478
Üyelik T.: 09 Kasım 2013
Arkadaşları:29
Cinsiyet:
Memleket:sıratı mustakım
Yaş:48
Mesaj: 2.632
Konular: 164
Beğenildi:1151
Beğendi:1570
Takdirleri:5244
Takdir Et:
Standart Cevap: Bizler Seni Görmeden Çok Sevdik Efendim (S.A.V)

Alıntı ile Cevapla
Alt 23 Kasım 2013, 19:03   Mesaj No:10
Medineweb Emekdarı
YaŞuHa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:YaŞuHa isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13867
Üyelik T.: 24 Mayıs 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:
Yaş:31
Mesaj: 1.005
Konular: 399
Beğenildi:29
Beğendi:5
Takdirleri:53
Takdir Et:
Standart Cevap: Bizler seni göremeden çok sevdik En SEVGİLİ..

Seni çok özledik Ya Resûlallah.
Şu kötülüklerle bezenmiş kirletilmiş dünyaya,

Sırtımı dönüp, gözlerimi kapatıp, seni arıyorum
kaybolan yerlerde
Seni her geçen gün daha çok kaybeden bu ümmetin,
O hâle geldi ki, kâfiri dost bilip İslâm'ı önlerine serdi.
Maksadım şikâyet değil; hüznündeyim Sevgili,
Yokluğunun hüznünde

Ayaklandı kâfirler
Gel ey Sultanım
Sen varken dil uzatamazlardı ne Rabbimize ne de
dinimiz İslâm'a.
Şimdi kudurdular, beter oldular.
Rabbimizi inkâr ediyorlar.
Hâlâ İslâm'a çamur atıyorlar.

Bunların sonu ne olacak?
Cehenneme sığar mı bunlar?
Yeter mi cehennem ateşi onlara?
Yetmez ya Resûlallah!
Ben onları Rabbime havale ediyorum.
Tıpkı Senin gibi
Taif'te taşlandığın gün gibi
Kâbe'de namaz kılarken mübarek başına saçılan pislikleri,
o gün biricik kızın temizlemişti.
Şimdi yok Fatımalar ya Resûlallah
Sana yapılan çirkinlikleri temizleyecek:
Fatımalar yok
Hamzalar yok
Ebû Bekirler yok
Sessiz kaldı ümmetin.
Sesini duyuramadı
Ve sana sahip çıkamadı ya Resûlallah.

Ey Sevgili, önceden kız çocuklarını gömerlerdi ya
diri diri toprağa
Onlar masumdu ve ben onları hatırladıkça ağlıyorum.
Yine gömüyorlar kız çocuklarını diri diri toprağa
Ve şimdi anneler, masum olarak değil; günahkâr olarak
gömüyorlar çocuklarını toprağa.
Anneler Seni anlatmıyorlar çocuklarına.
Rabbimizi anlatmıyorlar.
İslâm'ı anlatmıyorlar
Kur'an okumayı öğretmiyor çocuklarına anneler
İçim sızlıyor ya Resûlallah.

Sen varken gözünü kırpmadan canını feda ediyordu dostların:
Anambabam sana feda olsun diyerek gözünü kırpmadan ölüme koşuyordu yiğitlerin.
Senin uğruna, Rabbimin uğruna ve İslâm'ın uğruna şimdi kimse yaşamıyor.
Böyle dedim de hepten ümitsiz olmayayım.
Senin ümmetine yakışmaz ümitsizlik
Ülkemde olmasa da uzaklarda, Rabbi için, senin uğruna
ölenler var ya Resûlallah!

Garip kaldık ya Resûlallah!
Ne olur ümmetinin hakkı için Rabbime yalvar da acısın,
merhamet etsin bize.
O seni geri çevirmez
Biliyorum Yüce Rabbim bizi de geri çevirmez ama;
Bizim istemeye yüzümüz kalmadı.
Çünkü biz hakikatten çok uzak kaldık ya Resûlallah!
Biz hangi cezaları hak etmedik ki
Moda dediler, kız kardeşlerimize pantolon giydirdiler.
Erkekler henüz etek giymedi ama;
Onlar da kız kardeşlerine özenip saçlarını uzattılar.
Kına kokan eller türlü boyalarla süslendi.
Kadınlarımız evinin hanımı olup, yavrusuna annelik
etmek yerine;
İş, ekmek parası dedi, yuvalar yıkıldı.

En kötüsü başörtümüze de el uzattılar ya Resûlallah
Ve ehemmiyeti kalmadı tesettürün
Amacım şikâyet değil sana ey Sevgili!
Acım büyük
Yokluğunun hüznündeyim.
Çare değil hiç bir şey.
Çünkü anlatamıyorum, dinlemiyorlar beni ya Resûlallah!
Onlar Rabbimin de dediği gibi hem kör, hem sağır,
hem de kalpleri katılaşmış
Yazık oldu bu ümmete.
Sen sahip çık bize.
Şefaatini esirgeme ya Resûlallah.

Yüce Rabbim: "Habibim!" dedi sana.
Senin aşkına yarattı on sekiz bin âlemi
Sen olmasaydın yaratmazdım dedi.
Âlemlere rahmetsin sen
Hatem'ül Enbiyasın.
Gönüllerin sultanısın.
Rabbisinin Sevgilisi.
Bize de merhamet dile Rabbimden.

Biz göremedik seni ya Resûlallah!
Yine de tebessüm eden, daima gülen yüzün geliyor aklıma,
Seni hatırladıkça
Ve doyamıyorum ya Resûlallah!
"Ümmetim!.." "Ümmetim!..." diyen o tatlı sözlerine.

Sen Muhammedü'lEmin'din
Mü'minler de, müşrikler de, münafıklar da,
Tüm herkes aynı derecede güvenirdi sana.
Sen bu vesileyle almıştın bu güzel ismini:
"Muhammedü'lEmin!"
Güvenilenlerin en güvenlisi.
Oysa bizler ümmetin olarak, hiç güvenemez olduk bir birimize.
İçimizdeki güveni sarstılar.
Bizi bize yalancı çıkardılar.
Aslımızdan, kendi özümüzden uzaklaştırdılar ya Resûlallah!
Neden ki ya Resûlallah!
Tüm bunlar bize reva mı, cefa mı?

Sen edep ve hayâ abidesi idin ey Resûlallah!
Sen kimseye kötü söz söylemezdin.
İncitmezdin seni incitenleri bile.
Kimsenin sözünü kesmezdin, sükût ile dinlerdin.
Sen konuşunca rüzgâr bile susardı.
Tüm kâinat seni dinlerdi.

Çok mütevazı bir yaşantın vardı,
Bir hurma yeterdi seni doyurmaya.
Yırtık olmasa da eski bir aban
Üzerine yattığında bedenine izi çıkan eski bir hasırdan yatağın,
İçimi yaralıyor ya Resûlallah!
Seni bu hâlde gören Hazreti Ömer omuzları sarsıla sarsıla ağladığında sormuştun:
"Ey Hattab oğlu! Niçin ağlıyorsun?"
Ve demişti ki Hazreti Ömer:
"Ey Allah'ın Resûlü! İranlılar imparatorlarını sarayda yaşatırken,
Bizanslılar Kayserlerini lüks ve ihtişama boğmuşken,
Sen ki Allah'ın Resûlüsün
İzin versen de, biz de seni"
Anlamıştın sana söylemek istediğini.
Hüzünlü bir tebessüm ile:
"İstemez misin ey Ömer, dünya onların olsun,
âhiret de bizim"

Tüm insanların dostuydun ve severdin herkesi
En çok da çocukları severdin.
Demiştin ki:
"Büyüklerimize hürmet etmeyen,
Küçüklerimize merhamet etmeyen bizden değildir."
Oysa şimdi küçükler büyüklerine ne hürmet ediyor ne de saygı gösteriyor.
Büyükler de küçüklerine sevgi ve merhametten yoksun ya Resûlallah!

Sen çok cömerttin ya Resûlallah!
Evindeki tek hurmayı misafirine ikram edecek kadar.
Senden bir şey istenildiğinde "Hayır!" demezdin.
"Uhud dağı altın olsa ve benim olsa,
Üç günden fazla elimde tutmaz, hepsini dağıtırdım" dediğin geliyor aklıma.

Kimsenin ayıbını yüzüne vurmazdın sen ey Sevgili.
Bizler bugün annemize, babamıza, eşimize, dostumuza dönüp,
Herkesi suçlar, ayıplar, yadırgar olduk.

Sen hem anasız hem babasız büyüdün.
Yetimliğin acısını onlara özlem duyarak yaşadın.
Şimdi ise ne anaya saygı kaldı ne de babaya
Diyorum ya, her bir şey aslından iyice uzaklaştı ya Resûlallah!
Babasız çocuklar dünyaya geliyor.
Anneler çocukları kapı önüne bırakıyor.
Daha da ileri gidip onların katili oluyorlar.

Bir sabah uyandığımda kıyamet kopmuş olacak,
Korkuyorum.
Ne Rabbimin ne de Senin huzuruna çıkmaya yüzümüz var.
Biz çok değiştik ya Resûlallah!
Seni seven senin gibi olmalı: Senin gibi Allah'a kul olmalı.

Ümmetin için gözyaşı döktüğün zamanlar geliyor aklıma,
OYSA BİZ LAYIK OLABİLDİK Mİ SANA?????


Alıntıdır.
__________________
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 2 Kişi okuyor. (0 Üye ve 2 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
seni unutup düştüm seni bana düşürenin derdine. inzar Şiirler ve Şairler 5 04 Ekim 2023 20:38
Kalpler Seni bilmeli, diller Seni söylemeli YaŞuHa Allah(c.c) 1 26 Ocak 2023 22:59
EY SEVGİLİ / Fadime Yahşi FADİME YAHŞİ Fadime Yahşi 10 28 Temmuz 2022 21:47
Sevdik Seni, Sevindir Bizi Ya ResülAllah (sav) Minam Hz.Muhammed(s.a.v) 1 15 Şubat 2014 18:22
Ya rasûl! Seni ne çok sevdik, bir bilsen! KuM TaNeSi Hz.Muhammed(s.a.v) 4 15 Şubat 2014 18:20

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.