Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.İLAHİYAT-ÖNLİSANS -AÇIK ÖĞRETİM FAKÜLTESİ.::. > 1.SINIF*Güz Dönemi* > İslam Ahlak Esasları*

Konu Kimliği: Konu Sahibi EyMeN&TaLhA,Açılış Tarihi:  11 Ağustos 2014 (15:14), Konuya Son Cevap : 11 Kasım 2021 (08:23). Konuya 14 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı7Kez Beğenildi
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 16 Kasım 2018, 16:09   Mesaj No:11
Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:61
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.476
Konular: 1144
Beğenildi:4415
Beğendi:3686
Takdirleri:14203
Takdir Et:
Standart

__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla
Alt 16 Kasım 2018, 16:10   Mesaj No:12
Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:61
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.476
Konular: 1144
Beğenildi:4415
Beğendi:3686
Takdirleri:14203
Takdir Et:
Standart

ga/li/p
Sümeyye.1 beğendi.
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla
Alt 16 Kasım 2018, 16:13   Mesaj No:13
Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:61
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.476
Konular: 1144
Beğenildi:4415
Beğendi:3686
Takdirleri:14203
Takdir Et:
Standart

Sınava az zaman kalmışken bu özetlerden faydalanmanız ümidiyle...
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla
Alt 16 Kasım 2018, 16:13   Mesaj No:14
Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:61
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.476
Konular: 1144
Beğenildi:4415
Beğendi:3686
Takdirleri:14203
Takdir Et:
Standart

ewet000
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla
Alt 11 Kasım 2021, 08:23   Mesaj No:15
Medineweb EDİTÖRÜ
Kara Kartal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Kara Kartal isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 59105
Üyelik T.: 03 Şubat 2018
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Mesaj: 3.622
Konular: 428
Beğenildi:3240
Beğendi:3716
Takdirleri:26015
Takdir Et:
Standart

Alıntı:
EyMeN&TaLhA Üyemizden Alıntı Mesajı göster
İslâm Ahlâkının Bireysel Boyutu 1: Güzel Ahlâk(Faziletler)

Ahlâk ilminin tanımlarından birisi de, “beğenilen güzel fiilleri yapıp, beğenilmeyen fiillerden kaçınmayı sağlayan, insani nefsin eylemlerinden ve huylarından bahseden bir ilim”dir. Bu tanımdaki güzel davranışlar erdemleri,kötü davranışlar reziletleri temsil etmektedir. Fazilet-rezilet kavramları gerçekte iyi-kötü kelimelerine tekabül etmektedir.

insanın ahlakı ilgilendiren vasıfları fazilet ve rezilet olarak iki kısma ayrılmaktadır. Fazilet, insanda iyi fiilleri ortaya çıkaran meleke iken, kötü fiillerin ortaya çıkması rezilet ile alakalıdır.
Fazilet sahibi insan, ahlaklı insandır; fazilet sahibi olmayan insan ise, ahlaksız ve kötü ahlaklı bir insandır.

DİNDARLIK-AHLÂK İLİŞKİSİ
İslâm ahlâkının asıl kaynağı Kur’an ve onu yaşantısında tecessüm ettirmiş peygamberin hayatı, sünnettir. Hz. Peygamber’in ahlâkının “Kur’an ahlâkı” olduğunu söyleyen hadisler bu gerçeğe işaret etmektedir. Hatta dinin“samimiyet” olduğunu söyleyen İslâm peygamberi bu gerçeği farklı bir şekilde ifade etmiştir. Çünkü insan, temiz bir doğa, “fıtrat” üzerine dünyaya gelmiştir.
Kur’an’da güzel ahlâk veya fazilet için hasene, hidâyet, sıdk, amel-i Salih ve ihsan gibi pek çok kavramın kullanıldığı dikkati çekmektedir. İnsanın en şerefli varlık olarak yaratıldığını ifade eden İslâm dini, bu şerefin ancak ve ancak ahlâklı olmakla mümkün olacağını beyan etmiştir.

Kur’an “nefsini temiz tutan kurtuluşa ermiş, onu kirletense ziyan etmiştir” (Şems/91: 8-9)diyerek bu gerçeği teminat altına almıştır.
Hz. Muhammed, “bir insan, iyilik yaptığında sevinç, kötülük yaptığında üzüntü duyabiliyorsa, artık o gerçekten mü’mindir” diyerek, hakîkî insan alametlerini de söylemiştir. İyi ve kötü arasındaki çizginin ayrımı kesinleştikçe, uyanık bir vicdandan; buradaki ayrım kaybolmaya başladıkça, hatta neyin iyi olduğu konusunda kesin bir fikir oluşturulamıyorsa, uyuyan bir vicdandan söz edilebilir.

Endülüs’te yetişmiş olan âlimlerden İbn Hazm Ahlâk, -el-ahlâk ve’ssiyer fî müdâvâti’n-nüf’us- isimli eserinde akıllı olmayı, kulluk bilincindeolma ve kulluğu yerine getirme, dolayısıyla da erdemli olma olarak tanımlar.
Aklın zıddı günahkârlık ve erdemsizlik, yani ahmaklıktır. İslâmî literatürde ‘Allah’a teslim olan ve ibadet eden kişinin, Allah’ın onun gören gözü, işiten kulağı olmasının’ anlamı burada yatmaktadır. Günahtan sakınan, karanlık perdeler ardında kalmayan kişinin görmediği tarafı Allah’ın tamamlaması, onun aklen yetkinleşmesi anlamına gelir. Erdemli olmayı ‘orta olma’ yani ifrat ve tefritten kaçınma olarak tasvir eder. Akıllı olma bir erdem olduğu gibi, adalet, cesaret ve cömertlik de temel erdemdir.

Adalet , “orta yolu” ifade etmektedir. Adalet, muhtemel iki uçtan biri yerine, bunların tam ortasını bulmak anlamına gelmektedir. Sadece bir erdem ile alakalı olarak değil bütün erdemlerde ve erdemlerin birbiri ile ilişkisinde de orta yolu bulmak, adaletin gereğidir. Adil kişi zaten diğer erdemleri de gerçekleştirmiş demektir. İnsanın iyi olmasının kıstası, âdil olması ya da olmamasıyla doğrudan bağlantılıdır.İbn Hazm, ahlak konusunda eser veren çok sayıda alim gibi insan denen varlığın teşekkülünde dinin işlevini açıklayarak, varoluş, “olma” ve din arasındaki organik bağı açığa çıkarmaktadır.

İslâm düşüncesi dindarlık ile ahlak arasındaki irtibatı keşfederken, varlık-bilgi-değer düzlemlerinde son derece tutarlı ve dayanıklı algılama biçimiortaya koymuştur. Bir başka ifadeyle Kur’ân’ın anlam bütünlüğünde iman(inanç-varlık) kavramı, ‘ilm (bilgi), ve salih amel (ahlâk-eylem) kavramlarıöylesine birbirine bağlıdır ki, bunlar birbirini hem besleyen hem de gerektiren boyutlardır. Öyle ki bu düşünce modunda bilgi (‘ilm), hikmet,adalet ve hakikati içinde barındıran, çok katmanlı bir kavramdır. Buçerçevede adâletin bilgi ile ilişkisi şu şekilde ifade edilebilir: İnsanınyaratıklar âleminde doğru ve bu yüzden uygun yerini ve yaratıcısı ile olandoğru irtibatını bilmesi adalettir. Adalet, insanın kâinattaki konumu ile ilgilibilgisinden kopuk değildir.

Kur’an’da kulluk (ibadet ve ubudiyet), inanan kişinin Allah’a bağlılığını eylemleriyle göstermesi, bilgi (marifet) anlamında kullanılır. Allah’ın insanı yaratış amacı, insanın onu bilmesidir.

Aynı şekilde eşyanın bütünü içinde kendi yerimizi bilme, durumumuzu tanıma ve tasdik etme ve kişinin bu biliş ve tasdike göre hareket etmesi hem bireysel hem de toplumsal açından adaleti getirecek olan edebli olmadır. Bilme, sevme, hissetme, adil olma ve eylemde bulunmanın hepsini ihata eden bir akıl nosyonu var olmakla birlikte,pratikte bunun tecessüm ettirilmesi gerekmektedir.

İmam GazaliMîzân el-‘Amel isimli ahlak eserinde, ilm ve amelin ahrete hazırlık ve mutlu olmanın yegâne yolunun iman ve salih amel olduğunu söylemektedir. Bu cümleden olmak üzere ahlâk ilminin nihaî hedefi de, ilm ve amel terkibini vurgulamaktan geçer. İbrahimî geleneğin ve İslâm’ın değere vurgusunun altında yatan asıl neden, değerin bütünleştirici,dönüştürücü ve tamamlayıcı özelliğidir.

Ahlâk, vicdanın normatif bir biçim kazanmasıdır. Daha doğrusu onun normatifliği varlıkla uyumunu ifşa eder. Çünkü kelime anlamı itibariyle vicdan, varlığı yerli yerince görebilme ve hakkı teslim edebilme anlamına gelen adalete (adl) en yakın kavramdır. İlahi iradenin sesini, vecde gelerek duyabilme, varlığı görebilme ve bulabilmedir. Bunun içindir ki, ‘vicdanın sesi’, hakkın sesine en yakındır. Etimolojik olarak v-c-d (vecede) kökünden,bulmak anlamından neşet eden vicdan, vecd sayesinde ulaşılan merhaledir ki,vücud’a ulaşılır. Bütün bu deltaları kendinde birleştiren “vâcid”, meydana çıkaran ve yaratan anlamına gelir (yaratıcı); “mevcut” ise, var olan; mevcudat ise var olanlar demektir. Dolayısıyla, hem vecd, hem de vicdan, var kılıcı bir özelliği haizdir. İster adalet kavramından; isterse de vicdandan hareketle olsun ahlâk tartışması değer-anlam-varlık-bilgi bütünlüğünü kendinde barındırır. Diyebiliriz ki İslâm ahlâkının bireysel boyutu olarak ifade edebileceğimiz faziletler veya erdemler bu bütünlüğü tesis edebilmektir.Aksine reziletler ise, söz konusu bütünlüğü yakalayamamak; bir bakımaparçalanmışlıktır.

İslâm Ahlâkının Bireysel Boyutu
İnsanın en ayırt edici özellikleri, sevme, düşünme, irade, eylem ve tecrübe gibi boyutlardır. Bu boyutlar dinin tanımlanmasında da oldukça belirleyicidir.Ahlâkın işlevi ve önemi de tam olarak bu sınırda belirir.ahlâk “bütün bir kişilik” geliştirebilmek için vazgeçilmez öneme sahiptir.

Kendisinin “güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildiğini” söyleyen Hz.Muhammed de yönünü dine çeviren ve “tevhid”i eksene alan kişinin ruhen yükselip, arınacağına; huzur ve ahengi yakalayacağına işaret etmektedir.Böylece güzel ahlâkın, dinin en önemli boyutu olduğu açığa çıkmaktadır. Bu anlamda Hz. Muhammed ‘gayb’ ve müşahede âlemini bir araya getirmektedir.Çünkü onun hayatı, dinin neticesini somut olarak gösterdiği için ‘gayb’ı yakınlaştırmıştır. Yağmurun başağı büyütüp ürün vermesi sayesinde toprağın altının görünür hale gelmesi gibi, ‘iyi insan’ profili de, insantohumundaki madde ve manayı bir araya getirmeye modellik yapar.

sağlıklı bir kişi olabilmenin en iyi göstergelerinden biri üretmek (ekip-biçmek) ve toprağın yeşerteceğine güven yani sevgidir. Bunun için Kur’an, sevgiyi imanla aynı anlamda kullanmıştır(Meryem/19: 96): “İman edip iyi davranışlarda bulunanlara gelince, onlar için çok merhametli olan Allah, (gönüllerde) bir sevgi yaratacaktır.”
Kur’an’ın ‘ülfet’e bir mihenk taşı işlevi vermesi boşuna değildir. “Birbirine düşman kişileri ülfet güvencesiyle birbirine emin kılan” (Al-i İmran/3: 103) Allah, bu sayede, en büyük hikmetlerinden birini insana hibe etmiştir. Hanif dinin ümmeti olmak da, bu sevgiyle bağlanmak demektir.

Zaten ümmet (topluluk), Arapça köken itibariyle ana (ümm) kelimesindenneşet etmiştir. Bu durumda toprak ana (rahim) ya da ümmet, rahmettir,berekettir. Eğer ümmeti besleyen sevgi ve iman damarları kurutulursa, sözde ve müsvedde bir toplumdan söz edilecektir ve bu durumda adeta sağ göz, sol göze güvenemez hale gelecektir.

Faziletler ve reziletlerin neler olduğu hususunda genel bir ittifak vardır; ancak bunların temellendirilmesinde ve anlatımında takip edilen yollar birbirinden farklıdır. Bunlar arasında filozofların yöntemi en sistematik olanıdır. Bu sebeple önce felsefi ahlak eserlerinde ortaya konulan, daha sonra Gazali ve İbn Hazm gibi alimler tarafından da kullanılan, filozofların ortaya koyduğu şablonu kullanan sistematik esas alınarak faziletler ve reziletler konusu ele alınacaktır. Bu şablon Nasırüddin et-Tusi, Devvani ve Kınalızade Ali Efendi tarafından daha da geliştirilmiştir. Biz burada daha çok Kınalızade’nin Ahlak-ı Alâî isimli klasik ahlak eserindeki sistematiğini dikkate alacağız.


İslâm Ahlâkında Faziletler
İslâm ahlâkçıları, ahlâkı, kısaca faziletler ve reziletler ilmi olarak değerlendirmektedirler. Ahlâk, buna göre, nefsi faziletlerle süsleme ve reziletlerden koruma yollarını gösterir. Ahlak ilmine bu cihetten yaklaşma, bu ilmi sadece iyi ve kötü davranışlar hakkında konuşma, bu konuşmanın ortaya çıkardığı sorunları ele alma olarak görmeyip, bunun ötesinde insanın ahlaki eğitimini de dikkate almayi içermektedir.
Fazilet kavramı insanın kabiliyetleri ile alakalı olarak kullanılmaktadır. İnsanın muhtelif kabiliyetleri vardır ve bu kabiliyetler doğuşta “kuvve” olarak, yani potansiyel olarak mevcutturlar. Bu kabiliyetlerin etkin olması ile hayat gerçekleşir.
Müslüman filozoflar insanı tabii/fiziki dünyanın bir devamı, aynızamanda bütün mevcudatın (makrokosmos) bir özeti olarak kavrarlar. İnsan “zübde-i alemdir”; veya “küçük alemdir” (alem-i sagir=mikrokosmos). Böyle olduğu için de kendisi dışındaki bütün mevcudatı imkân olarak ve içinde taşır. Bu anlayış çerçevesinde onlar üç ayrı nefsi birbirinden ayırırlar:nebati/bitkisel nefis, hayvani nefis ve insani nefis.
Nebati nefsin özellikleri, cisimlerden farklı olarak, beslenme, büyüme ve üreme özellikleri bulunmaktadır. Hayvani nefiste ise kendi idrak ve isteğiyle yer değiştirme/hareket özellikleri bulunmaktadır. İnsani nefiste ise, hem nebati/bitkisel nefsin hem de hayvani nefsin özelikleri bulunduğu gibi, bunlara ek olarak “düşünme ve konuşma kabiliyeti” (kuvve-i natıka) bulunmaktadır. Bu sebeple insanın sırf nutuk/konuşma ve düşünme cihetini dikkate alarak insani nefsin bu cihetine, “melekî nefis” denilmiştir. Aynı zamanda bilme/öğrenme kabiliyeti olarak da isimlendirebileceğimiz ve insanın ayırıcı hususiyetini teşkil eden “konuşma/düşünme” kabiliyeti cihetinden insan nefsine “natık nefis” adı verilmektedir.
İnsanda, o halde, üç nefis birlikte bulunmaktadır: nebati, hayvani ve meleki nefis. Bunların her birisi insanda bir kuvve tarafından temsil edilir: nebati nefis şehevi kuvvede, hayvâni nefis gadabi kuvvede, meleki nefis ise nutuk kuvvesinde.
Birinci kabiliyet, insanın gıda, cinsel arzu ve diğer arzu ve isteklerine esas teşkil eder, ki adına “şehevi kuvve” denilir Bu kuvve insanın biyolojik varlığını sürdürmesini sağlayan kabiliyetini ifade etmek içinkullanılmaktadır.
İkinci kabiliyet ise insanın varlığını ve sahip olduğu şeyleri savunmaya ve korumaya (muhafaza) yöneliktir; adına gazap kuvvesi denilmektedir.
Üçüncü kabiliyet ise insanın hem diğer varlıklarla hem hemcinsleri ile, yani diğer insanlarla, hem de insanların üstündeki alemledüzenli bir irtibat kurma imkanını ifade eder.
Klasik ahlak anlayışı sadece bitkisel ve hayvansal ihtiyaçlarını karşılayan, yani sadece bedensel ihtiyaçlarını karşılayan ve bunun için mücadele eden, insanların, henüz insani boyuta ulaşamadığını; insan olmanın düşünme ve konuşma kabiliyetini kullanarak nebati ve hayvani kuvveleri kullanmayı ifade ettiğini dile getirir.
Burada söz konusu olan kuvveler, metafizik, mantık ve fizikte kullanılan “cins” kavramı ile ifade edilirler. Buna göre insanda bulunan bütün kuvveler bu üç cinsten müteşekkildir. Bu cinslerin her birisinin altında çok sayıda nev’ bulunmaktadır. Daha sonra üzerinde duracağımız alt başlıklar her cinsin altındaki nev’leri ifade etmektedir
İslâm ahlâkında faziletler konusu işlenirken, öncelikle faziletlerin insan nefsinin hangi boyutundan beslendiğinin belirtilmesi gerekmektedir. İslâm ahlâkı konusundaki görüşleriyle dikkati çeken Osmanlı dönemi ahlâkçılarından Kınalızâde Ali Efendi’nin Ahlâk’ı Alâî isimli eseri bu konuda önemli bir kaynaktır. Çünkü o hemen hemen kendinden önceki ahlâkdüşünürlerinin görüşlerini çoğu bakımdan sürdürmüştür; ayrıldığı, farklı düştüğü noktalar olduysa onları da işlemek suretiyle hem bir sentez hem de bir özet yapabilmiştir denilebilir.
İnsanî nefsin iki gücü vardır.
1)İdrak gücü: Bu güç sayesinde nefis, aklın idrak gücünü gerçekleştirir.
Bunun iki görünümü vardır.
a) Nazari Güç: Bunun aşırılığa veya eksikliğe gitmemesi, yani orta düzeyde/itidal üzerine olması sayesinde hikmet meydana gelir.
b) Amelî Güç: itidal üzerine fiiller, yani “orta yol” çıkarırsa adalet meydana gelir.
2)Hareket Ettirici Güç: Bu güç sayesinde beden itki veya motivasyon gücükazanır.
a) Hareket Ettirici Arzu Gücü (Şehvet): Aşırılığa gitmediği sürece “orta hal/düzeyde” olduğu müddetçe iffet meydana gelir.
b) Hareket Ettirici Saldırgan Güç (Gazap): Aşırılığa gitmediği sürece“orta hal/düzeyde” fiiller, cesaretmeydana gelir.






[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]




Bu hizmet [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] ailesine mahsustur.alıntı yapılması halinde kaynak verilmesi zorunludur.

Kim böylesi özenli bir özete Hayır derli? ?!!
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Medineweb İslam Ahlak Esasları 1-10 üniteler MERVE DEMİR İslam Ahlak Esasları* 13 03 Kasım 2019 12:09
İslam Ahlak Esasları 7/8/9/10. Ünite Özetleri nurşen35 İslam Ahlak Esasları* 3 15 Nisan 2018 14:42
İslam Ahlak Esasları 4. /6. Ünite Özetleri nurşen35 İslam Ahlak Esasları* 0 28 Ağustos 2015 10:44
İslam Ahlak Esasları 6-7 Ünite Özetleri Milena İslam Ahlak Esasları* 0 25 Aralık 2011 21:27
İslam Ahlak Esasları 8-9-10 Ünite Özetleri Milena İslam Ahlak Esasları* 0 25 Aralık 2011 21:26

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.