Eliniz Nasıl Gitti, Sesiniz Hiç mi Titremedi?

[Hâdimul İslam]

Eliniz Nasıl Gitti, Sesiniz Hiç mi Titremedi?

TÜRKİYE AKSA TUFANI OPERASYONUNU KINADI, KASSAM'IN SİLAH BIRAKMASI VE HAMAS'IN KENDİNİ FESHETMESİ ÇAĞRISINDA BULUNDU!

Suudi Arabistan ve Fransa’nın başkanlığında New York’ta gerçekleştirilen "Filistin Sorununun Barışçıl Çözümü ve İki Devletli Çözümün Uygulanmasına İlişkin Üst Düzey Uluslararası Konferans" sonunda yayımlanan New York Deklarasyonu, Gazze’deki savaşın sona erdirilmesi, İsrail’in Gazze Şeridi’nden çekilerek bölgenin ‘tek hükümet, tek hukuk, tek silah’ ilkesi temelinde Filistin Yönetimi’ne devredilmesi için katılımcı devletlerin imzalarıyla eylem çağrısında bulundu.

Hamas'ın 7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonu'nu kınayan ve sivillere yönelik terör eylemi olarak ifade eden deklarasyon metninde; Hamas'ın siyasal liderliğini sona erdirerek kendini feshetmesi, Kassam'ın silah bırakarak, Kassam mücahitlerinin topluma yeniden entegrasyonu ve Gazze yönetiminin Abbas rejimine devredilmesi ele alınıyor.

İki devletli çözüm önerisinde bulunan ve Türkiye'nin de imzaladığı metinde yukarıda ifade ettiğim maddeler şöyle:

4. “Tüm taraflarca sivillere yönelik gerçekleştirilen saldırıları, terör eylemlerini, ayrım gözetmeyen saldırıları, sivil altyapıya yönelik saldırıları, kışkırtma, tahrik ve yıkım eylemlerini bir kez daha şiddetle kınadığımızı yineliyoruz. Rehin alma eylemlerinin uluslararası hukuk tarafından yasaklandığını hatırlatıyoruz. Filistinli sivillerin zorla yerinden edilmesi de dahil olmak üzere, toprak veya demografik yapıda değişikliğe yol açan her türlü eylemi reddediyor, bu tür girişimlerin uluslararası insancıl hukukun ağır bir ihlali olduğunu vurguluyoruz. Hamas’ın 7 Ekim’de sivillere yönelik gerçekleştirdiği saldırıları olduğu kadar, İsrail’in Gazze’de sivillere ve sivil altyapıya yönelik saldırılarını, uyguladığı abluka ve neden olduğu açlık sonucunda ortaya çıkan yıkıcı insani felaketi ve korunma krizini de kınıyoruz. Uluslararası hukukun, özellikle uluslararası insancıl hukukun ağır ihlalleri hiçbir şekilde meşru gösterilemez; bu ihlaller için hesap verilebilirliğin sağlanması gerektiğini önemle vurguluyoruz.”

5. “Tüm Filistin topraklarında yönetim, kolluk kuvvetleri ve güvenlik yalnızca Filistin Yönetimi’nin yetkisi altında olmalı ve bu süreç uygun uluslararası destekle yürütülmelidir. Filistin Yönetimi’nin ‘Tek Devlet, Tek Hükümet, Tek Hukuk, Tek Silah’ politikasını memnuniyetle karşılıyor ve bunun hayata geçirilmesini destekleme taahhüdünde bulunuyoruz. Bu kapsamda, gerekli Silahsızlanma, Terhis ve Topluma Yeniden Kazandırma (DDR) sürecinin, uluslararası ortaklarla mutabık kalınacak bir mekanizma ve takvim çerçevesinde tamamlanmasını destekleyeceğiz. Gazze’deki savaşın sona erdirilmesinin bir parçası olarak, Hamas Gazze’deki yönetimine son vermeli ve silahlarını uluslararası destek ve katılımla Filistin Yönetimi’ne devretmelidir. Bu adım, bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti’nin kurulması hedefiyle uyumludur.”


Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, "İlk kez Arap ülkeleri ve Ortadoğu'daki ülkeler Hamas'ı ve 7 Ekim'i kınıyor, Hamas'a silah bırakma ve Filistin'in yönetiminden çekilme çağrısı yapıyor ve gelecekte İsrail'le ilişkileri normalleştirme niyetlerini açıkça ifade ediyorlar" dedi.

Deklarasyona şu ülkeler imza attı:

Türkiye, Fransa, Suudi Arabistan, Mısır, Katar, Ürdün, Endonezya, Birleşik Krallık, Kanada, İrlanda, İspanya, İtalya, Japonya, Brezilya, Meksika, Norveç ve Senegal.
Konferansta Türkiye'yi Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz temsil ediyor.

[Hâdimul İslam]

Weyl olsun, nefrinler olsun. Rahmet felan beklemeyin. Kardeşlerimizin kanı ellerimizde. Bunu ancak Hamas'a terörist diyen CHP yapardı. CHP yapar denilen ne varsa yapıldı. Nasıl sesiniz titremedi ya Beyt-ü'l Makdis'in yetim mücahitlerini kınarken,
Nasıl gidebildi eliniz o mel'un deklarasyonu imzalamaya..
Açlıkla, kıtlıkla zulmedilen çocukları gördükçe, bir paket pirinç aldım diye mutluluktan Amerikan askerinin elini öpen 5 yaşındaki çocuğun elindeki pirincin kanına karıştığını gördüğünüzde içiniz hiç mi titremedi. Mısırdan gönderilen su şişeleri içindeki bakliyata sevinen mazlumlarla sevinir olduk. Görüntüler kahredici. Bizler dünya savaşlarını görmedik ama dünya olarak bu zulme seyirci olduk. Rahmete taliptik değil mi? Başımızdan bela gitmez. Kimse boşa beklemesin. Kimse zulme alkış tutarken, Allah'tan rahmet beklemesin. Oradaki çocukların, annelerin, babaların, yetim öksüzlerin, bebelerin, gece yatağa aç giren, aç kalkan, saçları beyazlayan günahsızların âhı boynumuzda.