Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler

Konu Kimliği: Konu Sahibi Arın,Açılış Tarihi:  16 Ağustos 2007 (21:50), Konuya Son Cevap : 20 Mayıs 2014 (15:59). Konuya 4 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 16 Ağustos 2007, 21:50   Mesaj No:1
Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Arın isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2647
Üyelik T.: 15 Temmuz 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 143
Konular: 54
Beğenildi:7
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Hayata kalp gözüyle bakmak..

Hayata kalp gözüyle bakmak..

Tefekkür, insanın, varlıkların, kainatın ve olayların hakikatini anlama çabasının adı... Allahu Tealâ'nın, birçok ayet-i kerimede "düşünmez misiniz?", "görmez misiniz?" , "düşünüp ibret almaz mısınız?" hitabıyla insanı sorumlu tuttuğu büyük ibadet... İnsanı insan yapan, diğer varlıklardan ayıran temel özellik ve en büyük fark...

Tefekkür, olmayan bir şeyi hayal etmek değil, varlıklardaki manayı görmektir. Tefekkür, kalp gözüyle varlıklara bakmak ve onlarda yazılı ilâhî ibretleri okumaktır.

Tefekkür, adeta varlıklar ile konuşmak ve her gördüğünden Yüce Mevlâ'dan haber sormaktır.

Tefekkür, Allahu Tealâ'nın eşyadaki tecellilerini okumak ve onlardaki hikmeti anlamaktır.

Tefekkürün gayesi manevî yükseliştir. Manevî yükseliş, körükörüne bağlılıktan kurtulmak, her an Allah'a yaklaşmak, devamlı O'na hayran olmak, sürekli zikir halinde bulunmak ve nihayet "ihsan" mertebesine ulaşmaktır.

İhsan, kalbin uyanması ve basiretin açılmasıdır. İhsan, eşya ile perdelenmemektir. İhsan, gaflete düşmemektir. İhsan, sanki Allahu Tealâ'yı görüyormuş gibi bir hale ermektir.

Tefekkürün sonu, tevhittir. Alanı kainat kadar geniştir. Allahu Tealâ'dan başka bütün varlıklar tefekkür edilebilir. Şu dünyada acı-tatlı her ne varsa, hepsi ayrı bir ilim ve tecelli taşır. Var olan her şey, bir şeyi öğretmek içindir. O da kula kulluğunu bildirmek, Yüce Yaratıcı'nın ululuğunu isbat etmektir.

Etrafımızda ibret alınacak o kadar şey var ki, belki de bu çokluk ve devamlı yüz yüze bulunuyor olmak bizi gaflete düşürüyor. Bu halimize Yüce Rabbimiz şöyle dikkat çekiyor: "Göklerde ve yerde (birliğimizi ve kudretimizi gösteren) nice deliller vardır ki, hergün onların yanından geçiyorlar, fakat hiç ibret almadan yüz çevirip gidiyorlar." (Yusuf/105)

Evet; görülen ve duyulan şeylerden ibet almak, ancak tefekkürle mümkün. Eğer tefekkür edip ibret alsaydık, bir an bile aynı halde kalmazdık. İbret alsaydık, boş işlerle bir daha yaşanmayacak yılları boşuna tüketmezdik. İbret alsaydık bir delikten iki kere ısırılmazdık. İbret alsaydık, dünyayı baş tacı yapıp, ebedi yurdu unutmazdık. İbret alsaydık, bozuk halimiz düzelir, kötü zamanlarımız tekrar etmezdi.

Ve... eğer ibret almazsak Mevlâmız da dünyamız da bize gazap edecek. Çünkü ibret almadan yaşayan insan, Mevlâ'sına asi, dünyasına yüktür.[/font][/color][/align]

1-Her insanın hayatı kendine özeldir. Hiçbir insanın hayatı, bir başka insanın hayatının tekrarı olamaz.

2- “Yaşamımız; önem verdiğimiz olaylara karşı sessiz kaldığımız zaman; kararmaya başlar.”

3-İçindeki baskın yönünü açığa çıkaramayan insan, ölene kadar acılar içinde kıvranır. Yaşam, elektirikli sandalyede geçen dakikalar gibi, tam bir işkenceye dönüşür.

4- Hayatı gecikmeli tarifeden öğrenmek, pahalı bir öğrenme yöntemidir. Yaşamımızı mutlaka plânlamalıyız. Hayatın en önemli iki seçimi olan iş ve eş seçiminde; en ufak bir yanlış yapmamız, ileride yaşayacağımız hayatı işkenceye dönüştürebilir. Hemen burnumuzun dibindeki insanlar, hayatı tatil modunda yaşarken, bizler bu yanılgımız yüzünden, seçimlerimizin üzerine kurduğumuz hayatı, işkence modunda yaşayabiliriz. Çünkü, iş ve eş seçimi, sıradan bir seçim değildir. Bizler iş ve eş seçmekle, bir iş ve eş seçmiş olmuyoruz. Bir hayat tarzını seçmiş oluyoruz.Bu dünyada ki, YAŞAM TARZIMIZI belirliyoruz. Yanılsamalarımızı minimize etmek için, kendimizi bilgiyle ve gözlemle donatmalıyız.

5-Bir insan, hatır için çiğ tavuk yiyebilir, ama hatır için sevmediği bir mesleği ve sevmediği bir evliliği yapamaz. Yapıyorsa, duygularını ve varlığını kiralıyor demektir. Bu da o insanı, nefes alıp veren bir ölü haline getirir.

6-Tecrübe, hayatta yenen kazıkların bileşkesidir. Evet, ibret alalım, ama ibret olmayalım. Hayat, kitaplarda anlatıldığından çok farklıdır. İki üniversite bitiren ve üç dil bilen bir insan bile, hayatla ilgili seçimlerinde dikkat etmezse, büyük yanlışlar yapabilir. Mutsuz olabilir. Bilgili insan olmak başka, bilgiyi huzura ve mutluluğa dönüştürebilmek başkadır.

7-Her ihtiyaç kendi cinsinden halledilir. Yemek yiyerek susuzluğumuzu, su içerek açlığımızı gideremeyiz. Şişkin cüzdanlar, cilalı suratlar, son model arabalar, lüks villalar, İnsanların psikolojik ihtiyaçlarını karşılayamazlar.

8-Eğri cetvelin, doğru çizgisi olmaz. Bir insanın, evleneceği insanı tanımakta göstereceği isabet, kendini tanımaya bağlıdır. Bir insan kendini ne kadar iyi tanırsa, evleneceği insanı o kadar iyi tanır. Kendini iyi tanıması demek; duygu yapısı, düşünce yapısı, baskın yönü, zaafları ve saplantı düzeyinde olmayan öncüllerini tanımak demektir.

9-Ormanda en çok bodur kalan ağaçlar, büyük ağaçların gölgesine sinen ağaçlardır. Bir YÜK olanlar, asla bir BÜYÜK olamazlar. İz takip edenler, iz bırakamazlar. Bir bilge şöyle der: “Ormanda yol ikiye ayrıldı ve ben az kullanılanı seçtim. Bu, hayatımdaki bütün farkı yarattı.” (oluşturdu)

10-Başarı sonuç değil, süreçtir. Herkes hata yapar ama, ahmaklar hatalarına bağlı kalırlar. Hatalarında, inadına ısrar ederler. Önemli olan, ekşi limonu tatlı bir limonataya dönüştürebilmektir.Ya hep, ya hiççi olmamalıyız. Zararın neresinden dönülürse kârdır.

11- Yapmamamız gerekenleri yapmamız, yapmamız gerekenleri, yapmamamızdan daha tehlikelidir. İçmeniz gereken bir ilacı, geç de olsa içebilirsiniz. Ama içmemeniz gereken bir ilâcı içerseniz, ölürsünüz. İyilikleri yapmadan önce, kötülüklerden kaçınmak esasdır. Buğday biriktirebilmek için, öncelikle, farenin şerrini defetmeliyiz. Havuzumuzda su biriktirebilmek için, su depolamadan önce, delikleri tıkamalıyız. Yaşamımızın en büyük karadeliği, psikolojik sınırlarımızın, sürekli olarak saldırıya maruz kalması ve sınırlarımızı korumakta düştüğümüz çaresizliktir.

Ne kalabalıklar, ne gelenekler, ne de bir başkası ve hiç kimse, bizim davranışlarımız üzerinde yargıç kılınmış değildir.( din, evrensel doğrular, toplumun rahat ve huzurlu yaşaması için konulan yasalar, kurallar ve benzerleri müstesna) Ayrıca, fark edilmediğiniz, değerli kılınmadığınız bir kalabalıkta, sadece ceset olarak bulunmanın anlamı nedir? O yüzden, yaşamımıza yönelik müdahalelere karşı, kırmızı çizgilerimiz olmalı ve bunları sihirli kelime olan HAYIR kelimesiyle koruyabilmeliyiz. Bazen bir hayır kelimesi, bizleri binlerce evetten kurtarabilir. Burada ölçü şudur: Ne evetlerimizi, ne hayırlarımızı, otomatiğe bağlamamalıyız. Toptancı bir kabul ve toptancı bir ret, bize bir şey kazandırmaz.

12-Düşmanlarına çok kin besleme, gün gelir, ahmak dostlarının şerrinden seni, onlar kurtarır. İşte o gün, hayatının en acı günüdür. Kişinin hayat kalitesini artıran ahmak dostları değil, akıllı düşmanlardır. Onlara bakarak yönünüzü bulabilirsiniz

13-Hırsızlık, her zaman, mal çalmak değildir. En büyük hırsızlık, insanın içindeki yaşam sevincini çalmaktır. Dünyanın dengesiyle oynayınız ama, bir insanın duygularıyla asla oynamayınız. Bunun bedelini mutlaka, ama mutlaka ödersiniz. Hissetmediğiniz duyguları, söylemeyiniz. İfade ettiğiniz duygularınızdan da mutlaka sorumluluk alınız.

14-Hayatın üçte birine (yaşamın hazırlık yıllarına) hamallık etmeliyiz ki, kalan üçte ikisinde rahat edelim. Zaten yaşam, kişiyi mutlaka çalıştırır. Kişi ya kendine çalışır. Ya da kendine çalışanlara, çalışır.
Senin, senin için yapman gerekenleri, sen senin için yapmazsan; senin, senin için yapman gerekenleri, bir başkası senin için neden yapsın ki?

Selam ve muhabbetle kalınız.

Hayatımızı belirleyen şey, yaşadığımız olaylar değil; o olaylara yaptığımız yorumlardır. Herkesin baktığı aynı dünyadır aslında ama gördükleri gözlüklerinin rengine ve temizliğine göre değişir.
•••
İki insan. Biri doğru sözlü ama kırıcı, diğeri yalancı ama tatlı dilli. Bunları “biri kırıcı, diğeri yalancı” diye de tarif edebilirsiniz, “biri doğrucu, diğeri tatlı dilli” diye de. Aynı şeyleri farklı görmeye bir örnek.
•••
Bu dünya sınav yeridir. Sınavdaki kişinin mutluluğu, soruları cevaplama başarısına ve bu sayede duyduğu iç huzuruna bağlıdır, oturduğu koltuğun rahatına veya manzarasına değil.
•••
Herşey olması gerektiği için olur ve yaşanması gerektiği için yaşanır. Pişmanlık; “keşke olmasaydı” diye değil, “bir daha olmasın” diyedir.
•••
“Canının istediği gibi yaşamak” özgürlük değildir. Adı üstünde “canının” yani nefsinin esiri olarak yaşamaktır.
•••
Bataklığı kurutmadan sivrisineklerin kökü kesilmez. Ruhsal sorunların ilâçla tedavisi sivrisinekleri temizlemektir sadece. Altta yatan ve çoğu zaman çocukluğa kadar uzanan sorunlar çözülmeden kesin bir düzelme beklenemez.
•••
İnsanın küçük problemlere takılmasını önleyen, büyük ideallerdir. Önemli bir amaçla bir yere gidiyorsanız, ne omuzunuza çarpanlar, ne de durmuş öylece bakanlar, sizi etkilemez. Fark etmezsiniz bile.
•••
Ismarlama mutluluk olmaz. Çok güzel geçen bir eğlenceyi, “ne güzeldi, bir daha yapalım” diye tekrar yapsanız, aynı tadı alamazsınız. Mutlu olacağım, mutlu olmalıyım diye mutlu olunmaz.
•••
Hayal gücü arabalardaki uzun far gibidir. Gidilen yolun ilerisini göstermelidir. Havaya veya geriye bakmasında hiçbir fayda yoktur.
•••
Sağlığın tek kelime ile tarifi yapılsa, cevap “denge” olurdu. Meselâ kan şekeriniz düşükse de kötüdür, yüksekse de; tansiyonunuz da öyle. Marifet orta noktayı bulabilmektir, olabildiğince.
•••
Herkes başkalarını kendi gibi bilir. Bir insanı tanımanın en kolay yolu ona “insanlar nasıl sence?” diye sormaktır. Anlatacaklarını dikkatle dinlerseniz aslında kendisini tarif ettiğini fark edersiniz.
•••
Kırmızı şapkalı kız, anneanne kılığına girmiş kurdu tanımayacak kadar aptal değildi. Ama onun kurt olmamasını dilediği için, aldığı cevaplara kolayca kandı. Çoğumuz insanları bu yüzden yanlış değerlendiririz. Gerçekle yüzleşmek istemediğimiz, kandırılmak istediğimiz için.
•••
Ağaca dayanma kurur, insana dayanma ölür. Sizin mutluluğunuz bir başkasına bağlı ise, bu kez de onu bir şekilde kaybetme korkusu ile acı çekersiniz. Kendi ayaklarınızın üstünde durmayı öğrenmelisiniz.
•••
Güzel bir ceketle güzel bir pantolon illa güzel bir takım olmaz. İki insan arasında sorun olması mutlaka içlerinden birinin sorunlu olmasını gerektirmez.
•••
Yolu olmayanın yoldaşı olmaz. Önce kendi yolunuzu belirlemelisiniz, yoldaş (veya hayat arkadaşı) bulmadan önce.
•••
İki mutsuz bir araya gelince bir mutsuz çift olur sadece. Nikâhta keramet vardır sadece, mucize değil. Mutlu bir evliliğin ilk şartı, mutlu insanların evlenmesidir.
•••
Bir insanı anlamak, kendini onun yerine koymakla mümkündür. Ama bu “ben onun yerinde olsam şöyle yapardım” demek değildir. “Acaba nasıl düşünüp hissediyor ki böyle davranıyor” demektir. Bunu yapmanın en kestirme bir yolu da, o kişideki rahatsız edici davranışın benzerini kendimizde aramak, sonra avukat gibi o davranışımızın sebeplerini açıklamak, en sonunda da bulduğumuz açıklamayı o kızdığımız kişiye uyarlamaktır.
•••
Öfkeyi yutmak lâzım, evet, ama yutulan şey hazmedilmezse kusulur bir zaman sonra mutlaka.
•••
İnsanları anlamayan insanlara güvenmez, insanlara güvenmeyen içine kapanır, içine kapanan insanlardan kopar, insanlardan kopan insanları anlamaz, insanları anlamayan insanlara daha da güvenmez, insanlara güvenmeyen içine daha da kapanır, içine kapanan insanlardan daha da kopar, insanlardan kopan insanları daha da anlamaz... ve böylece sürüp gider.
•••
Tüm insanların genetik yapılarının % 99,5 kadarı ortaktır. Farklı yönler sadece % 0,5’tir. Diğer insanlarla aramızda, sandığımızdan çok daha fazla ortak yönümüz var yani. Onları anlamak o kadar zor olmasa gerek.
•••
Anne-babasının bir huyunu beğenmeyen, ama bu huyun sebebini de anlamayan (yani çaresini bulamayan), ileride aynı huya sahip olur.
•••
Çocukların soruları, cevaplandıkça bitmez. Cevaplanmadıkça biter. Özellikle hayatın ve ölümün gerçeği hakkında olanlar.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Arın 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Azerinin aşkı :) Serbest Kürsü Filistin 6 2484 21 Mayıs 2009 18:27
Futbol dini !.. Serbest Kürsü NUR 2 1974 21 Mayıs 2009 18:24
ZİMEN DEFTERİ NEDİR BİLİYOR MUSUNUZ ? Serbest Kürsü Arın 0 1719 21 Mayıs 2009 17:08
DUALARINIZ KABUL OLMUYORSA.. Serbest Kürsü inzar 1 1723 21 Mayıs 2009 12:03
MEŞHURLARIN OKUMA ALIŞKANLIKLARI Serbest Kürsü Arın 0 1634 21 Mayıs 2009 11:56

Alt 16 Ağustos 2007, 22:17   Mesaj No:2
Medineweb Site Yöneticisi
Medine-web - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medine-web isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:7
Cinsiyet:Erkek
Yaş:49
Mesaj: 2.984
Konular: 339
Beğenildi:1160
Beğendi:330
Takdirleri:7457
Takdir Et:
Standart Cvp: Hayata kalp gözüyle bakmak..

nice insan varki çalışacak kalbi yok,
nice insan var ki,kalbi var ama görme melekesi yok,
nice insan var ki,kalbi var kendisi yok,
nice insan var ki,bunlardan hiç birisi yok,
nice insan var ki,kalbi var ama kör,
nice insan var, bakar ama ama görmesi yok,
nice insan var ki,kalbi var gözü var kendisi de var..
dua ile olmak isteyeceğimiz kişilik budur inşaallah.
kuran deyimiyle;göz var görmez,kalp var bilmez,kulak var işitmez..
Allah cümlemize gören gözler,titreyen kalpler,duyan kulaklar,fokur fokur kaynayan imanlar nasip buyursun..
saygılar.
Alıntı ile Cevapla
Alt 16 Ağustos 2007, 22:32   Mesaj No:3
Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:47
Mesaj: 4.081
Konular: 315
Beğenildi:48
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Standart Cvp: Hayata kalp gözüyle bakmak..


Amin hocam amin.. bu güzel dualarınıza fokur fokur amin..:23::23::23:



Tefekkür gönülde bir kandildir. Hayır ve şerri fark etmekte, akıl ona

muhtaçtır. Tefekkür, gönülde olan marifeti hazır edip gösterir. Kalbi

gaflet deryasına düşmekten kurtarır. Tefekkür gönüllerin tasfiyesidir.

Murakabelerin başlangıcıdır. Tefekkür hakikat bahçelerinin emsalsiz

ağaçları, çiçekleri, gülleridir. En ince hadiseleri pek aşikar surette

gösteren nurdur. Tefekkür, aynı zamanda eşyanın hakikatini gösteren

bir aynadır. İnce manaların mizanıdır. Tefekkür hikmet kaynaklarından

bir kaynaktır; cevahir gibi ve diğer kıymetli, madenleri bilmek gibidir.

Tefekkür, hikmetleri yakalamak için bir ağ gibidir. İbret nazarlarına

melekedir."
Alıntı ile Cevapla
Alt 26 Eylül 2012, 15:14   Mesaj No:4
Medineweb Emekdarı
Esma_Nur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Esma_Nur isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 4458
Üyelik T.: 19 Ekim 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:kadın
Memleket:sivas/istanbul/
Mesaj: 5.421
Konular: 575
Beğenildi:4491
Beğendi:6074
Takdirleri:23737
Takdir Et:
Standart Cevap: Hayata kalp gözüyle bakmak..

Tefekkür, olmayan bir şeyi hayal etmek değil, varlıklardaki manayı görmektir. Tefekkür, kalp gözüyle varlıklara bakmak ve onlarda yazılı ilâhî ibretleri okumaktır.
Etrafımızda ibret alınacak o kadar şey var ki, belki de bu çokluk ve devamlı yüz yüze bulunuyor olmak bizi gaflete düşürüyor. Bu halimize Yüce Rabbimiz şöyle dikkat çekiyor: "Göklerde ve yerde (birliğimizi ve kudretimizi gösteren) nice deliller vardır ki, hergün onların yanından geçiyorlar, fakat hiç ibret almadan yüz çevirip gidiyorlar." (Yusuf/105)
__________________
Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım...

Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE....
Alıntı ile Cevapla
Alt 20 Mayıs 2014, 15:59   Mesaj No:5
Medineweb Emekdarı
mehmet akif2 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:mehmet akif2 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13402
Üyelik T.: 25 Şubat 2011
Arkadaşları:11
Cinsiyet:bayan
Yaş:43
Mesaj: 7.401
Konular: 425
Beğenildi:2286
Beğendi:4876
Takdirleri:3684
Takdir Et:
Standart Cevap: Cvp: Hayata kalp gözüyle bakmak..

Alıntı:
Abdulmelik Üyemizden Alıntı Mesajı göster
nice insan varki çalışacak kalbi yok,
nice insan var ki,kalbi var ama görme melekesi yok,
nice insan var ki,kalbi var kendisi yok,
nice insan var ki,bunlardan hiç birisi yok,
nice insan var ki,kalbi var ama kör,
nice insan var, bakar ama ama görmesi yok,
nice insan var ki,kalbi var gözü var kendisi de var..
dua ile olmak isteyeceğimiz kişilik budur inşaallah.
kuran deyimiyle;göz var görmez,kalp var bilmez,kulak var işitmez..
Allah cümlemize gören gözler,titreyen kalpler,duyan kulaklar,fokur fokur kaynayan imanlar nasip buyursun..
saygılar.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Yusufca Hayata Bakmak/Abdulkadir Seven Abdulkadir Seven Nebevi Sevda/Kişisel 6 11 Kasım 2023 13:14
Çocuk Gözüyle Ramazan FECR Oruç-Ramazan 9 18 Mart 2023 15:55
Furkan'ın Gözüyle İslaminesil Makale ve Köşe Yazıları 0 21Haziran 2014 18:44
Öğrenci Gözüyle Öğretmen Adresleri nergiz Komik Paylaşımlar 3 24 Ocak 2013 15:02
Ashabın Gözüyle Hz. Muhammed (s.a.v.) enderhafızım Hz.Muhammed(s.a.v) 0 17 Ocak 2013 12:36

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.