|
Konu Kimliği: Konu Sahibi AYSENUR YILDIZ,Açılış Tarihi: 23 Aralık 2011 (01:29), Konuya Son Cevap : 23 Aralık 2011 (01:29). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
23 Aralık 2011, 01:29 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 13259 Üyelik T.:
26 Ocak 2011 | Hz.Cüveyriye Bint Haris/ Ayşenur Yıldız Hz.Cüveyriye Bint Haris/ Ayşenur Yıldız BENİ MUSTALİK’İN İSLAM NEFERİ ANNEMİZ: HZ.CÜVEYRİYE BİNT HÂRİS Hanım olmanın manası nedir? Varlığımız üzerine ciddi bir sorudur bu. İnsanın hem yaratılışı hem de toplum içindeki yeri üzerine sorulmuş en manalı, en derin sorudur. Kendini bilme ilminin en ağır sorusu, en ağır cevap olarak hanımlığın tanımını beklemektedir. Bu cevabı doğru olarak vermek “âlime” olmak için başlıca gerekliliktir. Bu soruyu; en doğru, en güzel, en üstün biçimde cevaplamış Peygamber hanımlarından Cüveyriye bint Haris’in, bir kabilenin İslam ile şereflenmesine vesile olmasından, ibadetteki mücadelesinden, Peygambere olan sadakatinden yola çıkarak hanımlık nedir sorusuna vermek üzere önemli cevapları bu yazıda bulacaksınız inşallah. ÖMÜR FASILALARIYLA CÜVEYRİYE BİNT-İ HARİS Efendimizin hanımlarından Cüveyriye bint-i Haris. Tahmini miladi 607 civarlarında doğmuştur. Huzâa kabilesinin Beni Mustalik kolunun reisi Haris b. Ebû Dırâr’ın kızıdır. İlk evliliği amcasının oğlu olan Safvân oğlu Musâfi ile olmuştur. Beni Mustalik Gazvesinde eşinin ölmesiyle dul kalmıştır. Medine’ye götürülen Cüveyriye bint Hâris esirler taksim edilirken Sabit b. Kays b. Şemmâs’ın ve amcası oğlunun hissesine düşmüştür. Bunun üzerine Cüveyriye bint Haris, Sabit b. Kays ile anlaşmıştır. Tayin edilen fidyeyi ödediği takdirde hürriyetine kavuşacaktır. Ancak bu fidyeyi ödeyecek maddi imkânı yoktur. Bu sebeple Peygamber Efendimize müracaat eder ve fidye-i necatının ödenmesi hususunda yardım talebinde bulunur. Resûl-i Ekrem Efendimiz, ona, “ Sana bundan daha hayırlı olan yok mudur?” diye sorar. Böyle bir soru beklemeyen Hz. Cüveyriye, birden şaşırır. Özgürlüğüne kavuşmaktan daha hayırlı ne olabilirdi ki? Biraz düşündükten sonra, “ Yâ Resûllah! Benim hakkımda yapacağınız bundan daha hayırlı şey nedir?” diye sorar. Peygamber Efendimiz “ Senin fidyeni ödemem ve seni zevceliğe kabul etmemdir.”buyurur. Cüveyriye bint-i Haris bu teklif karşısında bir süre duraklar, öyle şaşırır ki cevap dahi veremez. Esaretten kurtulduğu gibi, böylesine büyük bir şerefe nail olacak oluşu onu büsbütün etkiler. Böyle kendi âleminde gezinirken aklına birkaç gün önceki rüyası gelir. Rüyasında ay, Medine’den sanki yürüyüp gömleğine girmiş biçimdedir. Kendine gelir gelmez yüzünde mutluluk alametleri belirir. Efendimize cevabı şöyle olur: “ Ya Resûllah! Eğer beni bu şerefe nail ederseniz, şüphesiz benim için bundan daha hayırlı bir saadet olamaz” der. Böylece âlemdeki en değerli tekliflerden birine müspet cevap vererek, hanımların en önünde gidenler zümresine dâhil olmuştur. Bu arada Hz. Cüveyriye’nin babası Haris b.Ebî Dırar da kızını kurtarmak için yanına develer alarak Medine’ye doğru yola çıkmıştır. Yolu üzerinde Akik vadisine varınca kıyamadığı iki devesini vadide kuytu bir yere iki dağın eteğine saklamıştır. Medine’ye gelince doğruca Efendimizin huzuruna çıkar. “ Ya Resulallah! Duydum ki kızımı esir almışsın. İşte şu mallar onun fidye-i necatıdır. Onu lütfen serbest bırakın”der. Bunun üzerine Kâinatın Efendisi Peygamberimiz ona şu cevabı verir: “Akik’te, filan dağlar arasında filan kuytuya saklamış olduğun iki deveyi neden getirmedin?” Bunu duyan Haris b. Ebi Dırar şaşkına döner. Çünkü o develeri oraya sakladığını kendinden başka kimse haberdar değildir. Bu olay üzerine hemen Müslüman olmuştur. Onunla birlikte iki oğlu ve kavminden bazı kimselerde orada Müslüman olurlar. Resulullah Efendimiz, Sabit b. Kays’a haber göndererek durumu kendisine arz eder. Üstün teslimiyete sahip sahabe Sabit, hiç tereddüt etmeden “ Babam anam sana feda olsun Yâ Resûllah! Sana onu bağışladım!” der. Efendimiz, Hz. Cüveyriye’yi babasına teslim eder. Bundan sonra Müslüman olan Hz. Cüveyriye’yi zevceliğe kabul etmek üzere Efendimiz onu babası Haris’den ister. Haris b. Ebi Dırar bu teklife memnuniyetle muvafakat gösterir. Peygamberimiz, 400 dirhem mehir vererek Hz. Cüveyriye yi zevceliğe alır. Efendimizin Hz. Cüveyriye ile evlendiğini duyan Ashab-ı Kiram, “ Resullah’ın zevcesinin akrabaları artık esir kalmamalıdır” diyerek aldıkları esirleri serbest bırakırlar. Bu olay üzerine Hz. Aişe (r.a) der ki: “ Ben, kavmi için Cüveyriye’den daha hayırlı, daha mübarek bir kadın bilmiyorum.” Aklı, feraseti, ilmi ile İslam tarihinde ismi önce zikredilen hanımlardan olan Hazreti Aişe’nin Cüveyriye validemiz ile ilgili bu yorumu yazımızın başında sorduğumuz sorunun yol tabelalarından biridir adeta. CÜVEYRİYE VALİDEMİZİN MİRASI: PEYGAMBER TESBİHATI Hz. Cüveyriye, ne bahtiyar bir kadındır ki, esir iken hem Efendimize zevce olma saadetine erer, hem de kavminin esaretten kurtulmasına sebep olur. Onların ayrıcalıkları her hallerinde ve sebep oldukları her işlerinde açıkça görülmektedir. Peygamber Efendimizin yapmış olduğu bütün evliliklerinde başka başka hikmetler ve sırlar vardır. Nitekim bu evliliğinde de içtimai bir hikmet görülmektedir. Kabileler arasında akrabalık bağları kurarak insanları İslam’ın etrafında toplamak ve kendisine davasında yardımcı olanların sayısını artırmaktır. Hz. Cüveyriye annemizle evlenmesinde de bu maksat ve gayeyi gütmüş ve bunda da muvaffak olmuştur. Hz. Cüveyriye’nin daha önceki adı “ Bere” dir. Ancak peygamberimiz bu ismi beğenmeyerek kadıncık, kızcağız anlamında olan “ Cüveyriye” ile değiştirmiştir. Hz. Cüveyriye annemiz, çok oruç tutar, çok namaz kılarmış. İbadet etmeye çok düşkünmüş. Bir gün Hz. Cüveyriye ( r.a) sabah namazını kıldıktan sonra, namazgâhında dua ve zikir ile meşgul olmaya başlamışlar. Efendimiz onu bu halde görünce yanından hiçbir şey demeden ayrılmışlar. Ta ki kuşluk vaktine kadar gelmemişler. Tekrar geldiğinde onu hâlâ namazgâhından çıkmamış ve aynı halde görmüş. Kendisine “Sen hâlâ yanındaki ayrıldığım hâl üzere mi devam ediyorsun” diye sorunca Hz. Cüveyriye: “ Evet” diye mukabele etmiştir. Peygamberimiz ona: “Ben senden sonra üç kere dört kelime söyledim ki, bugün sabahtan beri senin yaptıklarınla tartılsa onlardan daha ağır gelir” der. Sonra o kelimeleri Hz. Cüveyriye annemize de öğretir. “Subhanallahi adade halkıhi (Allah’ı yarattıklarının sayısınca tesbih ederim ). Subhanallahi rıza nefsihi ( Allah’ı razı olacağı şekilde tesbih ederim ). Subhanallahi zinete arşıhi ( Allah’ı arşının ağırlığınca tesbih ederim ). Subhanallahi midade kelimatihi ( Allah’ı kelimelerinin adedince tesbih ederim ).” Yine bir Cuma günü Peygamberimiz Hz. Cüveyriye annemizin oruçlu olduğunu duyunca ona sorar: “ Yarın oruç tutacak mısın?” Hz. Cüveyriye, “ Hayır” der. Efendimiz, “ Dün oruçlu muydun” der. Hz. Cüveyriye yine “ Hayır” der. Bunun üzerine Efendimiz “Öyle ise bugün de orucunu boz ”der. Böylece tek başına tutulan Cuma orucunun uygun olmadığını Peygamber efendimiz beyan etmiş olur. Bizler de müminlerin bayramı olan Cuma gününü öncesinde ve sonrasında oruç tutarak oruçlu geçirmemiz gerektiğini Cüveyriye validemizin Cuma orucu vesilesiyle öğrenmiş oluyoruz. Müminlerin anneleri, yeryüzünün en şanslı kimseleri ki Resulullah onların hem hayat arkadaşları hem mürebbiyeleri… Onların hayatlarından bizlere aktarılan her hâl gülü Muhammet’ten esen bir rayihadır. (koku) Bundandır ki, mümine hanımlara en güzel rehber gül kokusu annelerimizin yaşantılarıdır. Hicretin 57.yılında vefat eden tıpkı diğer Peygamber hanımları gibi hayırları ve tasaddukları ile tanınan Hz. Cüveyriye annemiz, Peygamberimizden altmış beş hadis rivayet etmiştir. Bâki mezarlığına defnedilmiştir. AYSENUR YILDIZ [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Konu Sahibi AYSENUR YILDIZ 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Eş Seçimi:Bir Oyun Değil,Ebedi Hayat | Makale ve Köşe Yazıları | efsane-07 | 4 | 2681 | 16 Nisan 2015 22:51 |
Allah'ın Selamı/ Tesettür Emri /Ayşenur Yıldız | Makale ve Köşe Yazıları | Esma_Nur | 2 | 2460 | 09 Nisan 2015 22:21 |
Cenetten Bir Parça/ Tesettür/Ayşenur Yıldız | Makale ve Köşe Yazıları | su damlası | 3 | 2479 | 02 Nisan 2015 22:48 |
Kahraman İlk Müslüman Kadın/Ayşenur Yıldız | Makale ve Köşe Yazıları | AYSENUR YILDIZ | 0 | 1777 | 26 Mart 2015 22:46 |
Peygamber Bahçesinin Gülü/Ayşenur Yıldız | Makale ve Köşe Yazıları | AYSENUR YILDIZ | 5 | 2125 | 19 Mart 2015 21:23 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Konuyu değerlendir | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Kadına Özel: El ve Ses/ Ayşenur Yıldız | AYSENUR YILDIZ | Makale ve Köşe Yazıları | 6 | 14 Ekim 2012 17:51 |
Fâtıma Bint Muhammed Ez-Zehrâ/ Ayşenur Yıldız | AYSENUR YILDIZ | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 12 Mayıs 2012 23:21 |
Hz. Meryem / Ayşenur Yıldız | AYSENUR YILDIZ | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 21 Şubat 2011 21:50 |
Hazret-i Meymune Bint-i Haris (r.a) Hayatı | KuM TaNeSi | Ashab-Kiram(r.a) | 0 | 23 Mart 2009 11:19 |
Hazret-i Cuveyriye bint-i Haris (r.a) Hayatı | KuM TaNeSi | Ashab-Kiram(r.a) | 0 | 23 Mart 2009 11:18 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|