Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Makale ve Köşe Yazıları

Konu Kimliği: Konu Sahibi enderhafızım,Açılış Tarihi:  27 Aralık 2012 (12:19), Konuya Son Cevap : 27 Aralık 2012 (12:19). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 27 Aralık 2012, 12:19   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:38
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:166
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
evtx Gerçek Bir Masal

Gerçek Bir Masal

Gerçek Bir Masal / Bekir TOK



Bir zamanlar bir ülke varmış. Halk mutluymuş ama kral pek rahat değilmiş. Çünkü dört bir yandan diğer vahşi ülkelerin kralları rahatsız ediyormuş bu ülkeyi. Kral da Müslüman’mış ataları gibi. Ülkeyi Allah nasıl istiyorsa öyle yönetiyormuş. Elbette kendine ait hataları varmış ancak İslam’ın izzeti ile ülkesi, diğer ülkelere meydan okuyan ve hiçbirinin de kolayca kafa tutamayacağı bir yer haline gelmiş. (Kralın bazı) Çünkü bu ülkenin halkı birbirine çok bağlıymış. Birçok ırktan oluşan halk, huzur ve refah içinde yaşıyormuş. Onları bağlayan bağ İslam bağıymış ve düzenin sağlanması da Allah korkusu ile oluyormuş. Allah’ın koyduğu kuralları uyguladıkları için ise bu düzeni sarsacak olay görülmüyormuş bu toplumda. Aile düzeni sağlammış çünkü zina ya da zinaya götürecek hususlar çok çirkin görülürmüş, bunlara yeltenenlere ise caydırıcı cezalar uygulanacağı için kimse böyle suçlara yaklaşmaya bile cesaret edemezmiş. Aynı şekilde hırsızlık da yapamazmış kimse; Allah korkusu olan imanı, olmayan cezası sebebiyle uzak dururmuş bu kötü fiillerden. Böylece Allah korkusu olmayanların da bu devletin refahını bozmasına engel olunurmuş.

Ama gelgelelim ki bu diğer düşman halkların kralları bu ülkeyi hiç sevmezmiş. Çünkü bu ülkenin yerüstü ve yeraltı kaynaklarını sömürmelerine, ülke halkının dini ve izzeti asla izin vermiyormuş. Sınırları çok geniş olduğu için de nereye dokunsa, ufacık sömürmeye çalışsalar karşılarında İslam’ın askerlerini buluyorlarmış.

Bu düşman ülkelerin kralları bir gün toplantı yapmaya karar vermiş. Hepsi bir araya toplanmış ve bu Müslüman ülkeye karşı hep birlik olmaya karar vermişler. Aralarındaki husumeti bir süre unutacaklar ve altın değerindeki bu topraklardaki iyiliğin hâkimiyetine son vereceklermiş. Hepsi anlaşmış ve hazırlıklara bir an evvel başlamışlar. Bir süre sonra artık saldırmak için hazırmış bu aç kurtlar.

Savaş başlamış. Müslüman ülkenin dört bir yanı sarılmış. Askerler ülkeyi koruyamamış çünkü dört bir yandan küfür birleşip hep birlikte saldırıyormuş. Her yer işgal edilmiş. Artık kimsenin dermanı da kalmamış. Savaş mağlubiyetle sonuçlanmış, halk yorgun düşmüş. Âlimler ise minberlerden halkı teşvik ediyorlarmış. Bu memleketten kâfirleri kovmadığınız sürece “Cuma” kıldırmayacağız, diyorlarmış. Halk bu fetvalarla galeyana geliyormuş ancak bu halkı yönlendirecek, bir komuta altında toplayacak komutan yokmuş. Çünkü Müslüman kralın dört bir yanını kâfir ülkeler sarmış, krala hareket imkânı vermiyorlarmış. Kral ise çareyi kendine vekâlet edecek bir komutanı halkına göndermekle bulmuş. Aslında bu komutan kralın sarayında kalıp krallık için mücadele etmek istiyormuş ama kral yeteneklerinden dolayı bu komutanı ikna etmiş ve halkı düzenli birlikler haline getirip komuta etmesi için yola çıkarmış.

Bu komutan halkın ikamet ettiği şehirlere vardığında, halkın savaş için hazır olduğunu görmüş ve kralın verdiği yetkiye dayanarak ayaklanan bu halkı kendi komutası altında toplamış. Halk ise çok sevinçliymiş çünkü İslam’ın koruyucusu krallarının kendilerini yalnız bırakmadığını, bir vekil komutan göndererek kendilerine sahip çıktığını görmeleri onlara güven duygusu vermiş. Artık zalimleri memleketten çıkarmanın vakti gelmiş.

Komutan, giriştiği savaşlarda başarılı olmuş. Çünkü halk dinini, namusunu korumak için canla başla çalışıyormuş. Öyle ya Yunan askerleri ülkeyi ele geçirirse alimallah kendi ülkelerindeki pislikleri bu topraklara taşıyabilirmiş. Canları, namusları kızlarının başlarını açarlar, Allah’ınkilerle değil de kendi uydurdukları hükümlerle yönetirlermiş bu ülkeyi. Hatta hatta o giydikleri garip giysileri giydirmek için zor kullanırlarmış. Kızlarını açıp saçarlar, hani şu sokaklarda gezen fahişeler var ya; öz be öz kızlarını, iffetinden sokağa çıkmaya ar eden mü’mine kızlarını o fahişelere benzetirlermiş. Böyle felaketler başlarına geleceğine çoğu kişi gözlerini kırpmadan ölmeyi tercih edecekmiş. Sonuçta ise birçok şehid vermiş bu Müslüman halk. Bu şehidler arasında her türlü ırktan Müslüman varmış.

Ancak komutan Müslüman kral’ın zannettiği gibi biri değilmiş, ya da nefsine yenik düşmüş olacak ki düşman krallarla masaya oturmaya başlamış gizliden gizliye. Düşman krallar ona krallık teklif etmişler. Onu da savaşı kazanmış gibi gösterip, Müslüman halkın nazarında “kahraman” gibi göstereceklermiş. Komutan, bu teklife hayır diyememiş. Artık yeni plan; savaşta galip gelemedikleri Müslüman halka sinsi yollarla yaklaşıp imanlarını kendilerinden çalmakmış.

Bir yandan halk var gücüyle savaşmaya devam ediyormuş. Birçok mucize bile yaşanıyormuş savaşta. Düşman askerleri canları pahasına savaşan Müslüman askerleri bir türlü mağlubiyete uğratamıyormuş. Ancak nasıl olduysa bir anda çekilmeye başlamış düşmanlar. Kaçarcasına çekiliyorlarmış. Müslüman milleti sevince boğulmuş. Nitekim yıllardır bu mücadelenin içinde çok can vermişler ve çok yuva yıkılmış. Artık dinlerini rahatça yaşayabilecekleri, Müslüman yöneticilerin başta olacağı devletlerine yeniden kavuşmuşlar. Ancak eski kralın yerine savaşta birçok başarılarını gördüğü komutan başa geçiyormuş, ses çıkarmamışlar.

Dualarla açmışlar yeni yönetim binalarını. Yeni devlet kurulacakmış artık. Ama Müslüman millet yeni krallarının hain olduğunu bilmiyormuş. Nitekim devrimler ardı ardına gelmiş. Müslüman halk şaşkına uğramış. Sanki savaşta yenilmişler ve yabancı kralların valisini kendi elleriyle tahta oturtmuşlar gibi hissetmişler. Yeni kral (eski komutan), bundan sonra kararları halk verecek diyormuş. Halk ise yıllardır karar deyince Allah ne diyorsa onu bildikleri için garip gelmiş onlara bu yeni sistem. Ancak Kral’ın bu sözünün sahteliği hemen ortaya çıkmış çünkü o ne dese o oluyor, karşı çıkan ise asılıyormuş. Eski refah ve huzurdan en ufak bir iz yokmuş artık.

Cuma namazlarına tekrar başlayan hocalar ise şaşırıp kalmışlar. Çünkü savaş bitmiş, tehlike gitmişti ama asıl tehlikenin şimdi meydana geldiğini fark edememişlerdi. Bazıları fark etmiş ve halka savaşın henüz bitmediğini, düşman devletlerin çok sinsi bir tuzakla kendilerini aldattığını halka bildirip yeniden bırakmışlar Cuma kılmayı. Çünkü savaş yeniden başlıyormuş. Artık Philip’lere Michael’lere karşı değil, kendi çocuklarına karşı savaşacaklarmış. Çünkü onlar öyle iman etmişler, kâfir; Nuh’un bile oğlu olsa yine kâfirdir. Böyle olunca bu memleket halen istila halinde bir memleket diye inanmışlar. Ama bu ikinci savaşın adı pek duyulmamış. Bazı arabulucu ve işin vahametini anlamayan imamlar ise bu ikinci savaşı engellemeye çalışmış. Çünkü kardeş kardeşe düşecek zannediyorlarmış. Oysaki ortada din söz konusu olduğunda ne öz kardeş kalır, ne de Nuh, oğluna artık oğlum diyebilir, bunu unutmuşlar. Çok da büyümemiş zaten. Yeni zorba kral bu küçük kıvılcımları söndürmeyi başarmış. Bu imamları da “devlet hainleri” olarak isimlendirmiş. Anlayacağınız, asıl hain kahraman ilan edilirken, asıl kahramanlar “hain” olarak bilinmeye başlanmış. Bilinmeye başlamış, çünkü artık savaştan çıkan halkın yeni nesli, eski değerlerini unutmaya başlamış. Artık öncelikleri İslam değil; moda, para gibi düşman devlet halklarının önceliklerine benzemeye başlamış. Çünkü onlara iyiliği emreden, kötülüklerden sakındıran büyükleri, ilim adamları insanlar sehpalarda sallandırılmış ve bir anlamda nesilleri tükenmiş.

Düşman devletler; planlarının adım adım işlediğini gördükçe sevinçten deliye dönüyorlarmış. Çünkü asırlardır bu devlete galip gelemezlerken bir anda küçük bir planla her şeyi elde etmeye başlamışlar. Bu planın bir parçası olarak da savaşta darmadağın ettikleri bu ülkeyi onlarca ayrı ülkeye ayırmışlar. Ve bunların her birinin başına, adları Müslüman adı olan ancak zihniyet olarak kendilerine hizmet edecek kuklalarını yerleştirmişler. Sonra her birine bir ajan yollamışlar. Bu ajanların her biri gittiği toplumu övüyor, o toplumun dünyadaki en hayırlı ırk olduğunu fısıldıyormuş. Diğer Müslüman ırkların ise kendilerinden daha aşağı olduğunu pohpohluyormuş. Bir süre sonra, baştaki kukla kralların da etkisiyle onlarca ayrı krallık haline gelen Müslümanlar aralarına çizilen sınırlara göre birbirlerini aşağılamaya başlamışlar. Bir ırk diğerini beğenmiyor, öbürü ise asırlardır düşmana karşı sadece kendilerinin çarpıştığını anlatıp övünüp duruyormuş. Oysa asıl tuzağın içinde can çekiştiklerinin farkında bile değilmiş artık yeni Müslüman nesiller.

Zorba krallar, gerçekleri haykıran İmamları katledip, yeni İmamlara da gözdağı verdikten sonra artık Müslümanları yönlendirecek imam çıkmamaya başlamış. Artık Müslüman memleketi çorakmış. Yeni nesle dinlerini öğreten hocaları da zaten bu zorba kralların kurduğu okullar eğitiyormuş. Böyle olunca yeni neslin imanı gittikçe kaymış, din algısı değişmeye başlamış. Nitekim bu halk camilerimiz açık diye hâlâ seviniyormuş. Oysa camilerinin sadece adı kalmış bunun da farkında değillermiş. Çünkü bu camilerde hoca diye arkalarında namaz kıldıkları din görevlileri krala dini hatırlatmıyorlar, Kralın yeni din anlayışını halka öğretmeye çalışıyorlarmış.

Artık bu çorak topraklarda ne din kalmış ne iman. Düşman devletler nasıl yönetiliyorsa, bu topraklar da öyle yönetilir olmuş. Din sadece hayatın belli alanlarına sıkıştırılır olmuş. Dinim elden gidiyor diye canı pahasına savaştan vazgeçmeyen bir neslin torunu bu yeni nesil artık devleti “din” ile yönetmeyi saçma görmeye başlamış, dolayısıyla babalarının, dedelerinin döktükleri kanlara ihanet etmişler.

Bir süre sonra artık halk da yeni devletine ayak uydurmaya başlamış. Yeni devletin herhangi bir düşman devletinden farkı kalmamış. Hatta düşman devletinde yaşayan Müslüman, dinini bu devletlerdekinden daha rahat yaşıyormuş.

Yeni sistem olarak ortaya sürülen “kendi kendini yönetme olayı” ise zaten zihniyeti medya ile kontrol altında olan halkın herhangi zararlı bir reaksiyon göstermesine neden olmuyormuş. Zaten yeni ortaya çıkarılan bu medya adlı zihin kontrol aracı ile iyi olan şeyler kötü, kralların nefislerine güzel gelen kötü emeller ise sanki yapılması zorunlu kutsal görevler olarak tanıtılıyormuş. Halktan birkaç kişi ne zaman eski günleri hatırlasa ve başlarındaki kralın meşru olmadığını fark ediverse, düşünce özgürlüğünü hapislerde devam ettirmek zorunda kalıyormuş.

Aradan zaman geçmiş. Yeni kurulan onlarca devlette halen yaşayan yeni nesillerden bir kısmı artık ardarda gelen bu zorba krallardan bıkmış. Düşman ülkelerin kralları ise bu durumdan korkmuşlar. Artık başarıyla uyguladıkları eski planlarının ömür tükettiğini gören bu düşman krallar yeni planlarını uygulamaya geçirmişler. Artık bu başa getirdikleri kukla kralları biraz daha yumuşak, biraz daha İslam dinine bağlı görünen kimselerden seçeceklermiş. Dinle aralarına uzun zamandır mesafe konulan yeni nesiller artık bu tuzakları anlamaktan çok uzakmış. Yani bunu da yemişler. Düzen aynı düzen, küfür aynı küfür olmasına rağmen başa geçen yeni kuklaların görünüşlerine, sözlerine aldanmışlar. Çünkü dinden ve ilminden bu kadar süre uzak kalan bu yeni nesil, artık neyin iman neyin küfür olduğunu bile anlayamıyormuş.

Ne çok uzakta ve ne de çok eskilerde yaşanmayan bu masalı anlatan bilginler, halkın halen bu aldanış içinde yüzmeye devam ettiğini, halinden memnun şekilde aldatılarak yaşamaya devam ettiklerini söylerler.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi enderhafızım 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
En Pratik Sağlık Bilgileri Pratik / Faydalı Bilgiler enderhafızım 0 80 14 Ekim 2023 12:10
Kur'an Güzel Konuşun Diyor, Konuşuyor... Serbest Kürsü su damlası 3 2330 24 Kasım 2016 13:16
Geeflow - Diriliş (15 Temmuz Darbe Rap Şarkısı) İlahiler/Ezgiler enderhafızım 0 1929 23 Kasım 2016 11:06
Otuz Kuş & Dursun Ali Erzincanlı (Şehit Ömer... İlahiler/Ezgiler Esma_Nur 1 2678 23 Kasım 2016 10:44
15 Temmuz Demokrasi Marşı (İndir) İlahiler/Ezgiler enderhafızım 0 2238 23 Kasım 2016 10:10

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Ramazana dair bir masal... TÜRKcan Cuma-Bayram-Kandiller 1 12 Nisan 2023 09:16
En Sevilen Fon & Bana Bir Masal Anlat Baba Kara Kartal Fon Müzikleri 3 04 Ocak 2022 20:48
Şarkıcı Bülbül - Sesli Masal - TRT Radyo Masal Kutusu Programı Serdar102 Çocuk ve Aile Sağlığı 0 18 Eylül 2021 21:18
medineweb masal köşemiz....(ilk masal bana ait) medinelii Çocuk ve Aile Sağlığı 12 16 Ekim 2009 16:33
Okul öncesi çocuklara masal anlatmayın! sessiz23 Çocuk ve Aile Sağlığı 0 12 Nisan 2009 12:53

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.