Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Makale ve Köşe Yazıları

Konu Kimliği: Konu Sahibi enderhafızım,Açılış Tarihi:  30 Ocak 2013 (16:48), Konuya Son Cevap : 30 Ocak 2013 (16:48). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 30 Ocak 2013, 16:48   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:38
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:166
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
evtx Müslüman üniversite gençliğinden beklentilerimiz

Müslüman üniversite gençliğinden beklentilerimiz

Müslüman üniversite gençliğinden beklentilerimiz
İsa Memişoğlu

Günümüz üniversitelerinin temelleri 19.YY’ da atılmıştır. Modern üniversitelere uzanan bu süreçte batılı ekoller dünyadaki tüm üniversiteleri etkilemişlerdir.
Üniversiteler, bireyi merkezine alıp, özgürlükçü bir örgütlenişle kendini gerçekleştirmiştir.Endüstriyel faaliyete geçen ve kentleşmiş, şehirleşmiş toplumların, dinamiklerinin sağlayıcısı olarak üniversiteler yer tutmaya başlamış ve dünyanın çeşitli ülke/İmparatorluklarındaki halklar ve hükümetler tarafından desteklenmişlerdir.Günümüzde “bilgi çağı”, “bilgi toplumu” gibi argümanlar bu yeni toplumu ifade etmektedir.Bilginin tekelini 400 yıldan bu yana elinde bulunduran üniversiteler, bu dünyanın yönlendiricileri haline gelmişlerdir.Üniversiteler İslam’a ait bir kurum değildir.Üniversite kurumu tamamen batıya ait bir müessesedir.Gelişiminde İslami hiçbir katkı olmamıştır. İslam’a ait olmayan bir kurumdur. Bu yüzden bir Müslüman üniversiteleri asla benimseyemez ve sahiplenemez. Günümüz üniversitelerinde bilgi ve teknik kendi amaç ve ihtiyaçlarına göre üretilmektedir.Müslüman toplumun amaçları ve ihtiyaçları ile batılı toplumların amaç ve ihtiyaçları farklıdır.Müslümanlar amaçları ve ihtiyaçları belirginleştirmeli/ netleştirmeli/ açık ve anlaşılır hale getirmeli ve buna göre bilgi ve teknik üretmelidirler.Müslümanlar, 'bilgi' ve 'tekniği' kendileri üretmelidirler.“Peki, bu durumda biz ne yapmalıyız? Diye kendimize soracak olursak:Bizim de, aynı batılıların yaptığı gibi, rasyonel aklın ürettiği bilgiyle mücadele edip, alternatif eğitim kurumlarını kurmalıyız. Kendimiz 'bilgi ve teknik' üretmeliyiz.Tek çözümün bu olduğu konusunda iddia etmiyoruz, fakat bu çözümün daha sağlıklı olacağını düşünüyoruz. Gündeminde hiç vahiy olmayan Rasyonel aklın ürettiği bilginin karşısında duramadığımız takdirde, hayatın içinde çözülmemiz kaçınılmaz olur. Bu çözülmelerde ve savrulmalarda orta yol/ dosdoğru yol çizgisinden sapmalar olur. Bugün Müslümanların sıkça sorduğu sorular arasında şunları görüyoruz;Dünkü ağabeylerimiz niçin bugün partili oldular?Dünkü ağabeylerimiz niçin bugün Cemaatlere geçiş yaptılar? Özellikle bugün kendini cemaat olarak takdim eden Fethullah hoca çalışmalarının içinde yer aldılar.Dünkü ağabeylerimiz niçin bugün Davetçi/ tebliğci/ inkılâpçı/ ıslahçı yönlerini neden koruyamadılar? Bu sorulara cevaben;Onlar davayı anlamadılar” denmesi zannedersem yeterli, uygun ve doyurucu bir cevap değildir.Kanaatimce, O ağabeylerin zamanla değişmesinin sebebi, bilgiyi üreten kurumlara olan bağlılıklarından kaynaklanmaktadır. Çünkü kendi amaç ve ihtiyaçları doğrultusunda bilgi üreten kurumları oluşturma gayretleri olmamıştı. Mevcut bilgi üretilen kurumlara bağımlı kalınmıştı.İdeolojik olarak bir dönem modernizmi kabul etmesek de, hayatın her alanında onların ürettiklerini kullandığımız için, fikri değişimde kaçınılmaz olarak bizleri etkiliyor.Üniversitelerde İslami hareket bu manada biraz garip bir duruma/ ofsayt’a düşmektedir. Gençliğin ve üniversitenin vermiş olduğu heyecan ve serbestlikle bir takım işler yaptığımız dönemi kapsayan üniversite hayatı, bizi İslami olma konusunda yanıltabilir.Üniversitelerde özgürlükçü/ tebliğci/ davetçi olmak, mescit açmak, sohbet halkaları oluşturmak tabi ki güzel ve iyi işlerdendir. Bunlar yapılmalı ve sayıları çoğaltılmalıdır.Fakat; süreci, bilginin tekelini değiştiremezsek, bu çalışmaları üniversite hayatı bitip, iş hayatına atıldığımızda da devam ettirebilir durumda bilgi yenilemesini yapamaz isek, ancak bir dönem sevap kazanmakla kalırız.Üniversitede yaptıklarımız üniversitede kalır.Öncelikle kendimiz, daha sonra da hidayetine vesile olduğumuz insanlar, hayata atıldıklarında o değişen ağabeylerimizden çok ta farklı olmazlar/ onlar gibi olurlar kanaatindeyim.Bunu derken, çözüm olarak okullara gitmemeyi/ göndermemeyi kastetmiyorum.Bazı kimseler çözümü okula/ üniversiteye gitmeyerek/ göndermeyerek bulduğunu zannettiler.Şunu da belirtmeliyim ki burada çözüm çocuğumuzu/ kendimizi okullara göndermemek/ gitmemek asla değildir. Eğer mantığı böyle çalışan kardeşlerimiz ve ağabeylerimiz varsa;Onlara;Modernizmle birlikte içli dışlı olduğumuz, İçinde lüks hayat yaşadığımız şehirleri,Ulaşım aracı olarak kullandığımız lüks arabaları, Saray niteliğinde olan lüks evleri/ apartmanları terk etmeleri, tutarlı olmaları adına tavsiye etmemiz gerekecektir.Gençliğin toplumdaki yeri nedir?Üniversitelerin hayatımızdaki konumu nedir?Üniversite gençliğinin sorumlulukları nedir/ nelerdir?Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki; gençliğin önemi çok büyüktür.Gençlik, kurulmak istenen yeni toplumun vücududur, ruhudur.Dolayısıyla her türden toplumun en önemli unsurunu gençlik oluşturur.Günümüzde gençlerin dikkatli olmaları gereken önemli konulardan biri modern zihindir.Modern zihin, eşyayı parçalayarak anlamaya çalışmaktadır. Günümüz insanının eşyayı/ insanı/ evreni parçalayarak algılama yanlışlığı/ alışkanlığı vardır.Bu yanlış algı -parçalayarak algılama- bizim gençliğin tanımını yaparken sosyal kategori ile ele almamız gerektiğini göstermektedir.İnsan hayatını bir nehir ile sembolize edebiliriz.İnsan hayatı nehir gibidir. Kaynağından çıkar ve akar. Bu akış gürül gürül devam eder. Biz nehri parçalarsak/ bütünlüğünü gereğinden fazla bölersek nehir kurur ya da kesilir. Akışını devam ettiremez.Hayat nehrinde bebeğin, çocukluğun, gençliğin, olgunluğun ve ihtiyarlığın bir yeri vardır.Ölüm perdesinin arkasında da hayat nehri akmaya devam eder ve orada ruhuna kavuşur. Nehrin denize döküldüğü andaki yeri en zengin olduğu kısımdan nehre baktığımızda hayat hikâyesini, akışını görürüz ve bu akışta, hayatta; dede ile torun, olgun ile genç arasındaki akış söz konusudur.Yani kompartımanlar bağımsız değiller, ayrılmıyorlar.Burada parça olduğu yerden ayrılırsa anlamı bozulur ve ayrıldığında diğer parçaları da bozar. Gençliği de nehir yatağından koparırsak akışkanlığı durur ve kokar. Toplumun diğer kitlelerini de olumsuz etkiler. Sorunlu gençlik ortaya çıkar.Gençliğin sorunları:Aslında gençliği şekillendiren, eğiten ve yön veren toplum olduğu için gençliğin sorunu olarak ifade ettiğimiz sorun gerçekte toplumun sorunudur. Toplumun sorununu gençlik en diri/ canlı bir şekilde yansıtmaktadır.Gençlik; en hastalıklı, en problemli, en çok üzerine oyun oynanabilir kitle olarak görülmektedir.En büyük sorun da, gençlerin günah sektörlerinin gözdesi/ müşterisi olarak algılanmalarıdır.İçinde bulundukları ortamlarda gençler bu konuda çok dikkatli olmalıdırlar.Tuzaklara karşı hazırlıklı olmalıdırlar.Üniversite gençliği, kültürel yenilenmenin bir çeşit öncü grubudur.Toplumsal değişmenin-gelişmenin, yeniden üretmenin en önemli dinamiğidir.En önemli bir “hız belirleyicisi”dir.Gelecekte alacağı görevlerle toplum ve eğitim-öğretim bakımından önemli sosyal tabakayı oluşturur.Bu nedenle toplumsal değişmeyi kendilerine hedef seçenler dikkatlerini gençliğe yöneltmişlerdir.Gelecek için hedefi ve planı olan büyükler/ üstatlar/ ağabeyler/ reisler, başkanlar; Eğer istendik bir yönde/ İslami yönde toplum değiştirilmek isteniyor ve bunu ikna ile gerçekleştirmek istiyorlarsa, bütün yatırımlarını gençlik üzerine yapmalıdırlar.Geleceğin öğreticisi,Geleceğin babası/ annesi,Geleceğin yöneticisi,Geleceğin ümidi, olan gençler;Çok sistematik,Kurumsal,Sürekli ve düzenlieğitime tabi tutulmalı ve geleceğe hazırlanmalılar.Üniversiteler kültürel yenilenmede başrolü oynarlar.Üniversite kurumları bir nevi strateji belirleme merkezleridirler. Gençlerin uçuk hayali gibi değerlendirilen bazı düşüncelerin yine onların eli ile bir zaman sonra gerçekleştiğini gördüğümüzde strateji belirleme merkezlerinin üniversiteler olduğunu daha iyi anlarız.Bizlerin/ Müslümanlar, gençlerin üniversiteden beklentileri farklıdır, farklı olmalıdır.Bizler/ Müslümanlar, gençler sadece yönetime sahip olmak, rahata ulaşmak, eğlenmek, salt olarak bir meslek sahibi olmak amacıyla üniversitelerde okumaya yönelmemeliyiz. Bizler İslami kimliğimizle, sorumluluk bilincimizle üniversitelere bakmalıyız.Yalnız şunu unutmamalıyız bugün Müslüman gençler büyük bir kuşatma altındadırlar. Bulundukları ortamlarda zulüm ve ifsat/ bozulma/ dejenere ile karşı karşıyadır. Gençlerin amaçlı hale gelerek bu zulüm ve ifsatla en güzel bir biçimde mücadele bilincini kazanmaları gerekiyor. Zulüm ve ifsatla en güzel bir biçimde mücadele bilincini kazanmak sorumluluk bilincinden geçer.Üniversite gençlerinin sorumlulukları vardır.Bu sorumlulukların başında;·Gençler, Ahlakın dejenere olduğu bir toplumda özellikle ve hassaten, İffetlerini korumalarıgerekir, ·Gençler, Sorumluluk bilinci- Müslüman olarak sorumluluk bilinci- kazanmalıdırlar, ·Gençler, kendilerini ve çevrelerindekileri inşa etmede /yeniden yapılandırmada görev aldıklarının bilincinde olmaları gerekir,·Gençler, arkadaşlarını kuşatmak ve onların ilgilerini, dikkatlerini İslami gündeme çekmeleri gerekecek donanımla donanmalıdırlar.·Kendisine İslami hayatı ve toplumu dert edinen tüm İslami çevrelerle ilişkilerini hassasiyetle koruması ve geliştirmesi gereklidir. Aksi bir tutumu bireyciliğe yol açabilir.·Gençler en önemli sorumluluklarının, İyiliği emretmek, kötülükten de sakındırmak olduğunu unutmamalıdırlar. Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.” (Âli İmran 104)·Gençler, Tebliğ sorumluluğunun erteleyemeyecekleri bir sorumlulukları olduğunun bilincinde olmalıdırlar.Sorumluluklarının bilincinde olan Müslüman üniversiteli gençler, üniversiteleri yatma yeri olarak değil, yatırım yeri olarak değerlendirmelidirler.Üniversiteler yatırım yapma yeridir. Üniversite hayatının geçtiği 4–5 yıl gibi uzun bir süre iyi değerlendirilmelidir.Kent/ şehir kültürünün, modern veya post modern hayatın bizden götürdüklerini dikkate alarak şu alanlarda kendimizi yetiştirmeliyiz;- Nefis tezkiyesi yapmalı, -Manevi boyutumuzu geliştirmeli, -Tefekkür dünyamızı geliştirmeli, -Bizi zinde tutacak dualar etmeli, -Namazlarımıza önem vermeliyiz.Üniversiteler bizler için;-Bir yatma yeri değil, olmamalı, -Yatırım yapma yeri olmalıdır. -Toplumdan kopuk olmamalı, -Toplumla iç içe olmalıdır.-İmanımızı ve Salih amellerimizi arttırmalıyız ve bu konuda büyük çaba sarf etmeliyiz -Bizim modern hayatın imtihanı olan dünyevileşme; dünya ile ahiret arasındaki dengeyi kaçıran büyük bir imtihan olduğunu unutmamalıyız.Müslüman üniversiteli gençlerin uyanık olmaları gereken en önemli konulardan biride; Sinsi bir hastalık olan Bireyselleşmedir.Bireyselleşen genç, vurdumduymaz olur.Bireyselleşen genç, sorumsuz olur.Bireyselleşen genç, bencil/ egoist olur.Bireyselleşen genç, paylaşmayı bilmez.Bireyselleşen genç, infak etmeyi bilmez.Bireyselleşen genç, nefsini kutsallaştırır.Bireyselleşen gençte mücadele isteği ve bilinci olmaz.Bireyselleşen gence göre kendinden başka dünyada hizmet etmeye değer kimse yoktur.Geçmişimizin, geleneğimizin getirdiği tecrübelerden, birikimlerden gençleri faydalandırmalıyız.Bizden sonraki gelecek üniversiteli genç kardeşlerimize;-Mücadele bilincini, -Mücadele kültürünü -İyi bir örneklik sunabilme sorumluluğunu diri tutmamız gerekmektedir.Bireyselleşmenin çok fazla olduğu günümüzde, Müslümanların arasında da yayılan bu sinsi hastalıktan kaçınmamız/ korunmamız gerekiyor.Yalnızca Allah’ın rızasını gözeterek çalışmalı, mücadele etmeli ve üzerimize düşen sorumlulukları fedakârlıkla yerine getirmeliyiz.Tarihe, Dünyaya, özellikle yakın çevremize baktığımızda; Gençlik, toplumsal ve siyasi dönüşümlerde motor görevi yapmıştır.Yakın geçmişimize baktığımızda;-İran İslam Devriminde,-Cezayir İslami Kıyamında,-Bugün Ortadoğu’da, - Kuzey Afrika’daki halk hareketlerinde,-Günümüz Arap Baharı olaylar ve gelişmelerindeGençlerin aktif rol aldığını ve gençlerin bu dinamizminin itekleyici-ateşleyici güç olduğunu görüyoruz. Böylesine önemli bir konumu olan gençlerin kendi haline bırakılmadığını, sürekli olarak belirli bir eğitim formasyonundan geçirildiğini ve bu sistemin, devlet denetimi ile sürekliliğini kazandığını da unutmamalıyız.Eğitim; -İslami kimliğe sahip fertlerin oluşmasında, -Toplumsal dönüşümde, -Vahyin sosyalleştirilmesinde/ toplumsal hayata yansıtılmasında önemli bir olgudur. Ancak bugünkü resmi eğitim sisteminde bunların sağlanacağını düşünmek bizi yanıltır.Peygamber(as) ve ashabının ilk dönemlerden itibaren alternatif Kur’âni bir eğitim sürecinden geçtiklerini biliyoruz.Bugün mevcut cahili sistemin örgün eğitim kurumları ile böyle bir eğitimin yapılmasının mümkün olmadığının da farkında olmalıyız.İçinde yaşadığımız toplumun eğitim kurumları olmazsa olmaz değildir.Müslümanlar üniversitelere gitmek konusuna olmazsa olmaz olarak bakmamalıdırlar.Bizler, Allah’ın dinini yaşamak ve yaşatmakla sorumlu olduğumuzu unutmamalıyız;Bizim Müslüman olarak temel amacımız;-İslami kimliğe sahip olmaktır. -Dünya ve ahiretimizi kazanmaktır.Bunun için, içinde yaşadığımız toplumun eğitim kurumları olmazsa olmaz değildir.Bir Müslüman için, dünyaya ilişkin beklenti, katsayısı bu kadar yüksek olan üniversite kapısından girmek amaç haline getirilemez. En baştan beri söylemeye çalıştığımız gibi; hayatın anlamı üniversiteye gitmek, iyi bir mesleğe sahip olmak değildir, hayatın anlamı Allah’ın Kur’an’da vazettiği dini yaşama, yaşatma gayreti içinde olmak, çocuklarımızı bu bilinçle yetiştirmektir. Bunun dışında üniversiteyi, liseyi ya da ilköğretimi hayatın akışı içerisinde ancak hak ettiği ölçüde değer verilmesi gereken alanlar olarak görmeliyiz.Alternatif İslami eğitimi uygulamak zorundayız.Alternatif İslami eğitim kurumlarını oluşturmak zorundayız.Alternatif İslami eğitim modelleri oluşturmak ve geliştirmek zorundayız.Müslümanların alternatif İslami eğitim sistemini oluşturmaları gerekir.Sistemin ifsat edici/ bozucu etkilerine karşı direnmede en etkili yolun alternatif İslami eğitim sürecine girmek olduğunu bilmeliyiz. Böyle bir ortamı, imkânı hazırlamak zorunda olduğumuzun altını çizebiliriz.Müslüman bir öğrenci için üniversitenin anlamı ne olmalıdır?Üniversitenin hayatımızda 4–5 yıllık bir dönemini kapsadığını, Böylesi uzun bir dönem, atıl bir vaziyette, kapsama alanı/ İslami tebliğ/ İslami davet/ İslami yaşantı dışında, sadece rızık alanını kapsayacak olan bilgiyi edinmeyi ve bu bilgiyi diploma alma hedefiyle geçirmenin, hayatı parçalamak olduğunu, bunun da dini parçalamak anlamına geldiğinin bilincinde olmalıyız.Üniversite’de muhataplarımızla ilişkilerimiz nasıl olmalı?Öncelikle, ilişkilerimizin temel belirleyicisinin Kur’an ve sünnet olmak zorunda olduğunu bilmeliyiz.“Müslümanlar birbirlerine karşı merhametli, kâfirlere karşı izzetli ve şedit olurlar” (Fetih,29)Ayetinin dünyanın neresinde olursa olsun tüm Müslümanlar için temel ilke olduğunu ve terk edilemeyeceğini hiçbir zaman unutmamalıyız. Bu hususlara teorik olarak hiçbir Müslüman’ın itiraz etmediğini, fakat bu ilkelerin pratiğe yansımadığını veya tesirinin az olduğunu da aklımızdan çıkarmamamız gerekir.Müslümanlarla olan ilişkimizi oluştururken mutlaka kardeşlik perspektifinden yaklaşmakla mükellef olduğumuzu da unutmamamız gerekir.İslam’a açıktan düşmanlık yapanlara müsamaha gösterilemez.İslam’a açıktan düşmanlık yapanlarla olan ilişkiler de Kur’an’da belirtildiği üzere ‘düşmanlık yapmak’ kıstasına göre belirlenir.İslam’a ve Müslümanlara açıktan düşmanlık yapan, yok etmeye çalışan gruplara karşı hiç bir şekilde müsamaha, iyi niyet gösterilemez.Bunların dışında kalan kitlelere karşı da ıslah edici/ öğretici/ terbiye edici bir dille yaklaşmak, önce vahiyle tanışmasını, daha sonra da vahiyle doğru ilişki kurmasını sağlamaya çalışmak gerekmektedir.Üniversitedeki İslami çalışmaların tek başına bir şey ifade etmeyeceğini bilmeliyiz. Bu çalışmalar üniversite öncesi ve sonrası ile bir bütünlük arz ediyorsa anlamlı olacaktır. Organizeli, sistemli ve bir amaca yönelik ise anlamlı olacaktır.Ne kadar iyi bilince sahip olsak da, kendi lokal alanımızda/ dar sınırlarımızda İslam'ı yaşamaya çalışsak da bunu toplumun tüm alanlarına ve katmanlarına yansıtmadıkça verim alamayız.Üniversiteli gençler olarak, daveti/ tebliği/ öğreticiliği insanlar bize geldikten sonra öğretmeyi hedeflememeli, nasıl gidebilirim/ onlara nasıl ulaşabilirim diye kafa yormalı bunun için organizeler/ etkinlikler yapılmalı ve hesabını vereceğimiz hayatı düşünerek bu iş ve işlemleri, plan ve programları uygulama alanına indirmeliyiz.Üniversitelerdeki çalışmalar da ancak ilkeli ve tutarlı bir yapının uzantısı olurlarsa fayda ve umut verir, aksi takdirde üniversitenin bitmesiyle birlikte mücadelenin de biteceğini söyleyebiliriz.Hayatımızın her anında ve Rabbimizin huzuruna vardığımızda başımızın dik, yüzümüzün aydınlık, kitabımızın sağ tarafımızdan verilmesi dua ve temennisi ile…
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi enderhafızım 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
En Pratik Sağlık Bilgileri Pratik / Faydalı Bilgiler enderhafızım 0 80 14 Ekim 2023 12:10
Kur'an Güzel Konuşun Diyor, Konuşuyor... Serbest Kürsü su damlası 3 2328 24 Kasım 2016 13:16
Geeflow - Diriliş (15 Temmuz Darbe Rap Şarkısı) İlahiler/Ezgiler enderhafızım 0 1927 23 Kasım 2016 11:06
Otuz Kuş & Dursun Ali Erzincanlı (Şehit Ömer... İlahiler/Ezgiler Esma_Nur 1 2675 23 Kasım 2016 10:44
15 Temmuz Demokrasi Marşı (İndir) İlahiler/Ezgiler enderhafızım 0 2236 23 Kasım 2016 10:10

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Üniversite Sınavı(LYS-YGS) Kalkıyor mu??? Mihrinaz Gündem/ Manşetler 0 26 Eylül 2017 19:06
Mekke'de Üniversite Okumak İsteyenler FECR Duyurular/Öneriler/Şikayetler 17 31 Mayıs 2017 21:18
Üniversite Öğrencisi Mümine Hanıma Tavsiyeler FECR Soru Cevap Arşivi 0 04 Mayıs 2015 09:29
Üniversite Muhabbetleri MERVE DEMİR Fıkralar-Hikayeler 4 30 Kasım 2008 23:10
Üniversite Nedir ? Emekdar Üye Serbest Kürsü 3 21 Temmuz 2008 22:46

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.