Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Makale ve Köşe Yazıları

Konu Kimliği: Konu Sahibi EyMeN&TaLhA,Açılış Tarihi:  10 Şubat 2014 (23:05), Konuya Son Cevap : 10 Şubat 2014 (23:05). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 10 Şubat 2014, 23:05   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:36
Cinsiyet:
Mesaj: 3.299
Konular: 784
Beğenildi:131
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Gaye-i Hayat Maye-i Saadet

Gaye-i Hayat Maye-i Saadet

Âlemde bulunan her şeyi birçok gaye için yaratan, hiçbir şeyi boşu boşuna var etmeyen, herbir işte pek çok hikmetleri irade ettiğini neticeleri ile irae eden bir Hallak-ı Hakîm, elbette insan denilen mükerrem abdini bu gayelerden hariç tutmuş olamaz.
Birkaç aylık ömründe bal yapma gibi muhteşem bir vazifede arıyı istihdam eden bir zat, mahlûkatın ekseni mevcudatın ahseni olarak yarattığı; akıl, kalp, sır, hayal gibi latif latifeler ile donattığı şu aziz insanı başıboş bırakması, dünya bahçesinde ipi boğazında bir hayvan gibi otlanmaya terk etmesi, takip ve tahrip ettiği şeylerden dolayı hesaba çekmemesi, dünyanın fevkinde bir varlık gayesiyle mükellef ve müşerref etmemesi ihtimal dışıdır.
Çünkü insan, kâinatın en büyük neticesi ve en kıymettar meyvesidir. Elbette böyle birinin kâinat kadar azametli bir gayesi, Halık-ı kâinat yanında hakikatli bir payesi bulunmak lazımdır.
İnsanın yaratılış gayesi ve bu dünyaya gönderiliş hikmeti ise; Halık-ı kâinatın vücud ve vahdetine iz’an ile iman etme, ubudiyet itaati ile intisabını ispat etme, “talim-i esma” ünvanıyla bildirilen hakikatlere vukufiyet kesp etme, ilim ile rusuhiyete, dua ile külliyete erme, ilahî emre münasip bir ubudiyeti ifa etmedir.
O halde bu hayatın gayesi “rahatça yaşamak ve gafletli lezzetlenmek ve heveskârane nimetlenmektir diyenler; gayet çirkin bir cehaletle, münkirane, belki de kâfirane, bu pek çok kıymettar hayat nimetini ve şuur hediyesini ve akıl ihsanını istihfaf ve tahkir edip, dehşetli bir küfran-ı nimet ederler.'' (1)
Hilkat ağacının hangi anlam ve amaç için var edildiği, dünyaya gönderiliş hikmetinin ne olduğu, bu kısa hayattan nelerin istihsal edileceği gibi varoluş sorularına aklı teskin, kalbi tatmin edecek cevapları veremeyen insanın makine derecesine sukut ettiği, hayat külfetinin/ağırlığının altında ezildiği, modern sorunları(!) için üzüldüğü, intihara sürüklendiği görülmektedir.
Dünyaya gönderilişin ulvi ve külli gayelerine erme, “sırr-ı vahdetle” kâinata nazar etme, nazm-ı sanatı nazzamı hesabına seyretme, sanata sâni’i hesabına değer verme, ehadiyet hatemini, samediyet mührünü mahlûkatın cephesinde görmeyi iktiza eder. Çünkü var olma, varlıkla “vareden” adına irtibata geçmeyi ister.
Varlık ile “vareden” adına irtibata geçme; güneşin doğuşunu, yağmurun yağışını, çiçeğin açışını esma-i hüsna namına seyretme; evvelde iman ile durma, zahirde ilim ile duyma, batında ihlâs ile durulma, ahirde dua ile duyurma silsilesi, mümin olmanın da zirvesidir.
Böyle anlamlı bir hayat anlayışı ile nazar penceresinin açıldığı yürek bahçesindeki marifet meyveleri çoğaldıkça çoğalacak, hadisat levhalarından ibret akacak, gözün seyrettikleri gönlün meylettiklerinden ibaret kalacak, fikret ve ünsiyet şıraları vicdanda muhabbet helvalarını yapacak, kalpte başka şeyleri düşünmeye yer kalmayacaktır.
Yaşıyor olmanın hadsiz lezzetini hisseden insan, esma ve sıfata vuslatı nispetinde dermanı kadar derdini de sevimli bulacak; O’na ulaştıran derdine dermanı gibi muhabbet edecek, gaflete götüren ve O’nu unutturan dermana belki de küsecektir.
Lisanı, “Lütf u kahrı şey-i vahid bilmeyen çekti azap/Ol azaptan kurtulup sultan olan anlar bizi” hakikatini tekellüm ettiği gibi, hâli dahi “hoştur bana senden gelen/Ya gonca gül yahut diken/Lütfun da hoş kahrın da hoş” beytini terennüm edecektir.
Böyle bir huzur iklimine ulaşmak; akıl ve kalbi imtizaç ettirip burak-ı tefekküre binmek, berk gibi arş-ı hakikate miraçvari seyahate gitmek ister.
Elhasıl; kâinattan gaye biz, biz gayesiz olamayız! Gaye gayret, gayret hamiyet ister! Bu hayat için dünyayı aşan ve cennet kapısını açan bir gayeniz yoksa dünyaya ait saadetinizin mayesi (maya) de yok demektir.
Lem’alar, 331 (1)
alıntıdır
Ahmet AKCAN
(Risale Haber)
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi EyMeN&TaLhA 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme... Erzurum Atatürk İlitam EyMeN&TaLhA 0 6025 14 Temmuz 2015 12:14
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme... Erzurum Atatürk İlitam EyMeN&TaLhA 0 4075 14 Temmuz 2015 12:06
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme DİN... Erzurum Atatürk İlitam EyMeN&TaLhA 0 4927 14 Temmuz 2015 12:00
Ramazan-oruç ve çocuğa kazandırdıkları Çocuk ve Aile Sağlığı Mihrinaz 2 2666 14 Temmuz 2015 11:23
çocuk eğitiminde ceza hiç mi olmamalı? Çocuk ve Aile Sağlığı EyMeN&TaLhA 0 2366 14 Temmuz 2015 11:03

Cevapla


Konuyu Toplam 2 Kişi okuyor. (0 Üye ve 2 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Keşke'siz Hayat, Hatasız Hayat Değildir YaŞuHa Muhtelif Konular 1 15 Eylül 2017 16:52
Haftalık Derslerim Gaye ve Endişe../Erkam Taylan Erkam Taylan Makale ve Köşe Yazıları 2 22Haziran 2015 00:12
Gaye Ne Olmalıdır? Mevlüt HÖNÜL Makale ve Köşe Yazıları 0 13 Aralık 2014 00:04
Zikirde Amaç (Gaye, Hedef, Niyet) Nedir?/Muhsin İyi muhsin iyi Makale ve Köşe Yazıları 0 29 Kasım 2012 16:43
Örtünmedeki Gaye Verda_Naz Tesettür Konuları 2 12 Mayıs 2009 19:01

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.