Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Ölüm-Ahiret-Sırat-Mizan-Kader

Konu Kimliği: Konu Sahibi _bülbül_,Açılış Tarihi:  13 Nisan 2009 (15:10), Konuya Son Cevap : 13 Nisan 2009 (15:10). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 13 Nisan 2009, 15:10   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:_bülbül_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 468
Üyelik T.: 25 Ekim 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 1.210
Konular: 330
Beğenildi:21
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Dinde reform talebi

Dinde reform talebi

Dinde Reform Talebi
Dinin, âlimler (müctehidler, müfessirler) tarafından ilâhî/kutsal metinler yorumlanarak ortaya konan talepleri ile toplumun ihtiyaçları arasında bir uyumsuzluk, bir çatışma meydana geldiğinde probleme çözüm üretecek olanlar yine âlimlerdir İslâm tarihinde, bu mânâda çözüm üretme, ârızayı giderme, gerekli ıslâhat tekliflerini oluşturma işine ve çabasına "ictihad" ve "tecdîd" denilmiştir Lügat mânâsı "olanca çabayı sarfetmek" olan ictihad yeniden yorumlamaktır; eskimiş, işe yaramaz olmuş veya başkalarına ait olduğu için müctehidi bağlamayan ictihadların yerine yenilerini koymaktır İctihadda değişen dînin nasları değildir; ictihad yoluyla yeni veya değişik bir Kur'an, buna benzer bir sünnet üretilmez, üretilen ve değişen ictihadlardır, âlimlere ait anlayışlar, yorumlar, kıyaslar, değerlendirmeler ve fetvâlardır Lügat mânâsı "yenilemek" olan tecdidin tarihte gerçekleşen biçimiyle tanımı, dinden sapmaları düzeltmek, ferdin ve toplumun hayatına yerleşen dîne aykırı inanç, tutum ve davranışları (hurtafe ve bid'atları) ayıklamak, gerçek İslâm'a göre toplumu ıslâh etmektir Tecdid hareketinin de amacı dîni değiştirmek değil, ondan sapan, uzaklaşan toplumu değiştirmektir, eğitim yoluyla ıslâh etmektir
XVI Asırda Luther tarafından daha ziyâde katolik hristiyanlığına karşı yapılan reform (yeniden şekillendirme, düzeltme, ıslâh etme) hareketinin sebepleri ve gerekçeleri İslâm için sözkonusu değildir İslâm'da Allah tarafından vahyedilmiş ve bozulmamış bir kitap vardır ve bu kitap tektir, Allah ile kul arasında "ibâdette, tövbede, bağışlamada" bir aracı yoktur, diğer insanlardan farklı bir ruhban sınıfı, hatâ etmez, yanılmaz bir papa mevcût değildir, katolik kilisesine benzer bir otoriteli teşkilât da yoktur Kur'an birçok dile tercüme edilmiştir, onu asıl dilinden veya tercümesinden okumak ve yorumlamak belli bir sınıfın tekeline verilmemiştir; herkes gerekli bilgileri elde edebilir ve bilgisi olan da okur, anlar, yorumlar, uygular Hristiyanlıkta reform sayesinde elde edilmiş bulunan sonuçların önemli ve gerekli olanları İslâm'da zaten var olduğu ve İslâm farklı özellikler taşıdığı için bu dinin reforma ihtiyaç yoktur, ictihad ve tecdîd ihtiyacı karşılamak için yeterlidir
İctihadı âlimler yapar Devlet başkanı da müslüman, ilmi ile âmil (dindar) bir âlim olursa ictihad yapabilir Yapılan ictihad yalnızca sahibini bağlar Başka müctehidleri bağlamaz Yeterli bilgi sahibi olmayan müminler ise diledikleri bir âlimin (müctehidin) ictihadını (mezhebini) benimser, din bilgisini bu yoldan edinir ve dinlerini yaşarlar Sivil kesimde (fetvâ alanında) İslâmî devletin belli bir icthadı dayatma, ona zorlama selâhiyeti yoktur Kamu alanında, devlet işlerinde ise farklı ictihadlar arasında seçim yapma, bunu kanunlaştırarak kamu hayatında kullanma selâhiyeti ülü'l-emre (yöneticilere) verilmiştir
Laik bir devlette, kendisi müctehid olmayan, danıştığı kimselerin de selâhiyet ve niyetleri tartışmalı bulunan bir devlet başkanının, İslâm dîni için, adını koymasa bile bir reform projesi üretme teşebbüsünü, yukarıda özetlediğim gerçekler ve sabit kurallar açısından değerlendirdiğim zaman garip, tutarsız ve çelişkili bulduğumu ifade etmeliyim Laik devlet bir yana İslâmî bir devletin bile tek tip bir yorum paketini resmileştirip müminlere dayatma selâhiyetinin bulunmadığı yukarıdaki açıklamalardan anlaşılmış olmalıdır Kur'an'dan 230 âyeti değil, bir âyeti bile yürürlükten kaldırmak beşerin selâhiyeti dışındadır Bir âyetin yürürlüğünü bir süre askıya almak için ise ona inanan ve onu temel referans olarak kabûl eden toplumun talep ve ihtiyacı üzerine, ehli tarafından usûlünce yapılmış ictihada ihtiyaç vardır
Laik devlet mevcût laiklik uygulama ve anlayışını değiştirmeye niyet eder de bunun yerine koyacağı din ve vicdan özgürlüğü ile İslâm'ın taleplerini nasıl bağdaştıracağını bilmek isterse bunu ilim erbabına havale etmeli, alacağı raporları değerlendirmeli ve uygulamasını buna göre yapmalıdır Böyle bir niyet mevcût değilse, proje filân denerek İslâm kırpılıp mevcût laiklik anlayışına uydurulmak isteniyorsa olmayacak bir şeyle uğraşılıyor, abesle iştigal ediliyor demektir
Ya batılılaşma yolunda ilerler, laikliği de onlar gibi anlar ve uygularsınız, yahut da milletin inanç ve değerleri ile uzlaşan bir din, düşünce, vicdan özgürlüğü modeli oluşturursunuz; bunların kırması olmaz

Dinde Reform Talebi (2)
Cumhurbaşkanı'nın yaptığı açıklamalar onun yeni bir şey talep etmediğini, Cumhuriyet devrimi ile yapılan değişikliklerin aynen benimsenmesini, bunları değiştirme talep ve teşebbüsünden vazgeçilmesini istediğini açıkça ortaya koymuş bulunuyor Cumhuriyetin belli bir anlaşılma ve uygulama biçimine itiraz hem soldan hem de sağdan gelmekte, ikinci/farklı bir cumhuriyet anlayışı teklif edilmekte idi Cumhurbaşkanı bu itirazlar içinden İslâmcılara ait olanı ele almakta ve onları, yetmiş altı yıldan beri sürüp gelem değişliklerin, uygulamaların İslâm'a aykırı olmadığına iknâ etmeye çalışmaktadır Sayın Demirel'in, ilâhiyatçılara, hukukçulara ve başka ilim adamlarına danışarak oluşturduğu kanâatine göre cumhuriyet, demokrasi ve laiklik İslâm ile çatışmamaktadır Bu kanâatin delîllerini kendisi şöyle açıklamaktadır: a) Cumhuriyet, muâmelât (siyaset, hukuk ve ekonomi alanlarıyla ilgili dînî hükümler, kurallar) yerine Batı'ya ait hukuk kurallarını koymaktan ibarettir, bu yapılırken Meclis'te âlimler vardır ve bunlar değiştirmeye itiraz etmemişlerdir b) İslâm'a inanan bir kimse mümindir, ehl-i kıbledir, ona kimse "sen kâfirsin, müslüman değilsin" diyemez, muâmelâtı uygulamayan ülkeler dâru'l-harb olmaz c) Türkiye'de İslâm dininin inanç, ibâdet ve güzel ahlâkını yaşamak isteyenler, diğer ülkelerdeki müslümanlardan daha serbest olarak yaşamaktadırlar d) Muâmelâtı uygulamaya dönmek veya bunu istemek irticâdır; irticâ laikliğe aykırıdır, mümkün değildir, huzur ve birlik için bu talepten vazgeçmek şarttır
Bize göre Cumhurbaşkanı'nın değerlendirmelerinde, teşhislerinde ve tedbir tekliflerinde önemli eksiklikler, yanlışlar ve tutarsızlıklar vardır:
a) Cumhuriyet devrimi yalnızca bir hukuk devriminden ibaret değildir Hukuk değiştirmeyi bırakın, saltanâtın ilgasına bile ciddî itirazlar olmuş, bu itirazlar, M Kemal Paşa'nın "ihtimal bazı kafalar kesilecektir" cümlesiyle susturulmuştur (B Lewis, 248) Başta hukuk devrimi olmak üzere diğer devrimler 1923'te kurulan ikinci mecliste gerçekleştirilmiştir, bu meclisin üyelerinin çoğu, daha önce kurulmuş bulunan halk fırkasının mensuplarıdır, âlimler değildir Buna rağmen cumhuriyet, 286 üyeli mecliste 158 müsbet oyla kabûl edilmiştir (s261) Diğer devrimlerin önemli bir kısmı 1925-1929 yılları arasında devam eden takrîr-i sükûn yönetimi ve istiklâl mahkemelerinin gölgesi altında yapılmıştır Bu tarihî gerçekler karşısında "kimsenin itiraz etmediğinden" değil "edemediğinden" söz edilebilir
b) Muâmelâtı terketmek veya genel olarak amelsizlik üç şekilde olabilir: 1 İnanmadığı, bu hüküm ve kuralların Allah'tan, vahiy yoluyla geldiğini kabûl etmediği için terketmek 2 İnandığı hâlde eğitimsizlik, tembellik, ihmâl, işine gelmemek gibi sebeplerle terketmek 3 Âyet ve hadîsleri başkalarından farklı yorumlayarak terketmek Bunlardan birincisi kişiyi İslâm'dan çıkarır İkincisi günahkâr, fâsık, kusurlu kılar Bu iki şekilde terk laikliğe uygundur, fakat İslâm'a uygun değildir Üçüncüsü, iyi yetişmiş ve iyi niyetli bir kimse tarafından yapılmış olursa onun ictihadıdır, meşrûdur ve câizdir; ancak bu kimse de başkalarını kendi ictihadını benimsemeye zorlayamaz
c) İmanı ve İslâmî güzel ahlâkı sağlamak, yaşamak ve korumak din eğitimi ile olur; Türkiye'de din eğitimi parçalanmış ve baltalanmıştır Eğitim ve öğretimin belli bir çağı vardır, 15 yaşından sonraya ertelenemez Namaz ve oruç ibâdetlerin başında gelir, Türkiye'de birçok çalışan istediği hâlde ya müsait zemin olmadığından veya mimlenme korkusundan namazını kılamamakta, orucunu tutamamaktadır İslâm'a göre Allah'ın emirlerini yerine getirmek, haramlardan kaçınmak ibâdettir Meselâ başını örtmeyi gerekli, açmayı haram bilen bir bayan, açmadığı takdirde okumak veya çalışmaktan mahrûm bırakılırsa burada inanç ve ibâdet özgürlüğü vardır denemez Bu ülkede sermaye bile yeşil ve beyaz diye renklere ayrılmış, İslâmî olan şaibeli kabûl edilmiş, üvey evlat muamelesine tâbî tutulmuştur
d) Muâmlâta dönmek irticâ ise ve laikliğe aykırı ise laiklik de İslâm'a aykırı olur, onunla bağdaşmaz; çünkü muâmelâtı İslâm'dan ayırmak, böyle bir reform yapmak mümkün (meşrû, câiz) değildir Mesele böyle ele alınır ve dindar müslümanlara "buna râzı olun, sesinizi çıkarmayın" denirse gerginlik son bulmaz, problem çözülmüş olmaz, vicdan huzuru ve birlik sağlanamaz Denenmesi gereken yol başkadır Bu yol, günümüz demokrasilerine, insan hak ve özgürlüklerine uygun bulunan ve Batı'da uygulanan yoldur Buna göre bir müslümanın, bir mûsevînin (ferdin ve gurubun) kendi hayatında şerîatı uygulaması irticâ ve laikliğe aykırı sayılmaz; başkalarının haklarına zarar vermediği ve kamu düzenini bozmadığı ölçüde ve sürece buna izin verilir, düzenlemeler de buna göre yapılır Tek millet, tek devlet olmanın gereği bulunan ortak alan da ortak karar ile belirlenir
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi _bülbül_ 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Adem olmaktır tek hevesim Şiirler ve Şairler kurtmehmet 3 2446 22 Mayıs 2010 11:27
Dostlarımız........ Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler su damlası 4 2179 09 Mayıs 2010 10:35
İsmailce kurban olabilmek Hacc-Umre-Kurban kurtmehmet 3 2936 21 Kasım 2009 20:58
Ömür seccadesini gönül dergahına serenlere...... Makale ve Köşe Yazıları _bülbül_ 2 2197 12 Kasım 2009 21:52
çarpık çağ..... Şiirler ve Şairler _bülbül_ 2 1919 12 Kasım 2009 21:43

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
site yöneticisi ve üyelik iptal talebi ayücel Duyurular/Öneriler/Şikayetler 7 30 Temmuz 2013 00:17
İctihad ve reform _bülbül_ Ölüm-Ahiret-Sırat-Mizan-Kader 0 13 Nisan 2009 15:02
İslam ve reform _bülbül_ Ölüm-Ahiret-Sırat-Mizan-Kader 0 13 Nisan 2009 15:01
İsti`zan (İzin Talebi) Verda_Naz Hadis-i Şerif 0 26 Kasım 2008 04:15
Reform Huzurİslam İslam/Dinler/Mezhepler 0 26 Temmuz 2008 23:22

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.