|
Konu Kimliği: Konu Sahibi sakafi,Açılış Tarihi: 04 Kasım 2008 (10:34), Konuya Son Cevap : 26 Kasım 2011 (22:05). Konuya 4 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
04 Kasım 2008, 10:34 | Mesaj No:1 |
Öfke ile Eşini Boşamanın Hükmü Öfke ile Eşini Boşamanın Hükmü Öfke ile Eşini Boşamanın Hükmü Bir Müslüman karısına kızdığında "babanın evine git!" dese ve kalbinden bir şey düşünmeden bu sözü değişik zamanlarda üç defa tekrarlamış olsa durum ne olur? Bize boşamanın Islâm Hukukundaki durumu sorulduğu için ona göre anlatmaya çalışacak ve başkalarının da bilgilenebileceği mülâhazasi ile meseleyi özetlemeyi deneyecegiz. Islâmda karı ile kocanın birbirlerine üç itibarî bağla bağlıdırlar ve bu bağları koparma (boşama) yetkisi -bunu kendi isteği ile karısına vermemişse- erkeğe aittir. Her nasılsa boşanma gerektiğinde erkek bu bağları sözle de koparabilir ve aslolan (sünnî) bunları, cinsel ilişkide bulunulmamış üç ayrı temizlik içerisinde koparmak (boşamak) olmakla beraber, bid'at ve günah olsa dahî bir defada koparabilir. (Bunların niçini ve felsefesi sorulmadığından ona temas etmiyoruz.) Imdi erkek bu boşama yetkisini "sarıh" (açık) ve "kinaye" (üstü kapalı) olmak üzere iki tür beyanla kullanabilir. Arapça'daki "talâk" kelimesi ve Türkçe'deki "boşama" kelimesi bu konudaki açık ifadedir. Buna göre birisi karısına "sen boşsun"; "boş ol" "seni boşadım" gibi bu kökten türemiş bir irade beyanı kullanırsa, bununla neye niyyet etmiş olursa olsun, dış anlamı ile bu boşamadır, kocaya niyyeti sorulmaz. Ama aslında o, "sen boşsun" derken, aklın yoktur, hamile,değilsin, midende bir şey yok gibi birşeyi kastetmiş de olabilir. Bu durumda karısı kendisinden gerçekte (diyaneten, Allah indinde) boş değildir. Ama iş mahkemeye intikal ederse mahkeme açık bir beyanın bulunduğu böyle bir olayda kapalı olan niyyete itibar etmez. Ve ispatlanması halinde boşanmalarına karar verir. Buna da meselenin kazâî yönü (kazaen) denir. Böyle açık bir ifade ile kullanılan "talâk" ya-da "boşama" o söz ile koca bir talâkı kastetmişse karısı bir ric'îi talâkla, üç talâkı kastetmişse üç talâkla boş olur; ikiyi kastetmiş olması halinde de bir ric'î talâkla boşanır. Çünkü bu sözün ikiye ihtimalı yoktur. Kayıtlanmamış boşama bir boşama demektir. Bu da ya bir tek olur veya bir bütün olur. Tesbiti için boşayanın niyyetine bakılır. "Ric'î talâk" yeni bir nikâha ihtiyâç olmadan erkeğin karısına dönebileceği talâktır. Açık (sarıh) ifadelerle bir ya da iki talâk verilmesi "ric'î" sayılır ve kaç talâk kalmışsa o kadar bağla koca karısına iddet süresi içerisinde istediği zaman dönebilir. Bu durumda kadının dönüşü kabul etmeme hakkıyoktur. Böyle açık (sarıh) boşama ifadeleriyle olan boşama, bir defada ya da ayrı ayrı üçe ulaşınca, kadın kocasından tamamen kopar (bâin talâk) ve normal şartlarda bir başka evlilik daha yaşamadıkça kocâsına ya da kocası, ona dönemez. Bu talâka "büyük kopma" anlamında, "beynûnet-i kübrâ" adı verilir. Kadına, az önce sözünü ettiğimiz gibi; bir "ric'î" talâk verilmesi ve iddet süresi içerisinde koca tarafından dönülmemesi (ric'at, yani müracaat edilmemesi) halinde, ric'î talâk bâin'e dönüşür ve artık yeni bir nikâh ve kadının rızası olmadan erkeğin dönebilme hakkı kalmaz. Buna da "küçük kopma" anlamında "beynûnet-i sugra" adı verilir. Üstü kapalı (kinayeli) boşama ifadelerine gelince, boşama ya da başka şeylere de ihtimalli bulunan ifadelerdir: "say bakalım!", "Rahmini ibra et", "sen bir teksin" gibi ifadelerle koca boşamayı kastetmişse, bir tek ric'î talâk olmuş olur. Çünkü bunlar tam kopmuş olmayı (beynûneti) açıkça anlatmayan kelimelerdir. Bunlarla olan talâkın ric'î olması bu yüzdendir. Bu üç ifadenin dışındaki kapalı ifadelerle talâk kastedilirse bâin talâk vakî olur. Bu ifadeler de; "sen kesin kopmuşsun, haramsın, ayrısın, yuların elindedir, kendi başına buyruksun, sülâlenin yanına!, Babanın evine git! Defol..:" gibi beyanlardır. Ister bir öncekiler, ister bunlar olsun, bunlarla ancak talâka niyyet edilmiş olursa talâk vâki olur. Bu sonuncularla bir talâka niyyet etmişse bir, üçe niyyet etmişse üç bâin talâk vâki olur. Yani bunlarla boşanan kadına koca yeni bir nikâh ve kadının rızası olmadan dönemez. Bütün bunlar oldukça girift olan talâk meselelerinin bir özetinden ibarettir. Buna göre birinci soruda açık (sarıh) ifade ile karısına üç defa, hem de aynı anda "boş ol" demiş. Bu kişi, bir müftiye ya da hakime basvurmuş olsaydı ona sorulurdu: Ikinci ve üçüncü kez "boş ol" derken ayrı ayrı yani ikinci ve üçüncü talâka mı niyyet ettin, yoksa bunu, birinci defa "boş ol" sözünü tasdik ve te'kid için mi söyledin? Her bir defasında ayrı bir talâka niyyet etmiş ise, Hanefi Mezhebine göre kadın bir başka koca ile evlenmedikçe ona dönemez. Ancak böyle durumlarda başka mezheplerden yararlanmak Câiz olduğundan, bu kişiye nikâhı ile ilgili daha bir dizi sorular sorulur ve varsa diğer mezheplerden bir çıkış kapısı bulunur. Yok, eğer ikinci ve üçüncü sözleriyle birinci sözünü te'kid, takviye ve vurgulamayı kastetmişse karısını bir ric'î talâkla boşamış olur ve iddet süresi dolmadan doğrudan doğruya, dolduktan sonra ise bir yeni bir nikâh ve kadının rızası ile ona dönebilir. Fetva sorulan kişi, birinci sözündeki niyyetine bakmaz, çünkü "o boşama" anlamında açık bir ifadedir. Ikinci sorudaki, kapalı (kinâye) ifade kullanmış ve kalbinde boşamayı kastetmediğini söylemiştir. Buna müftü, hiçbir şeyin gerekmediğini söyler. Ancak müftüye değil de hakime gitmiş olsaydı hakim, bu sözü hangi münasebetle söylediğini sorar ve eğer karı koca kavgalaşırken ya da aralarında nikâh meselesini konuşurken söylediğini tesbit ederse, böyle bir durumda bu sözün başka bir maksatla söylenemeyeceğine hükmederek yine bâin bir talâkla karar verirdi. Gerçi haddi zatında bu, söyleyenin niyyetine bağlı bir sözdür.Bu sözle talâkı kastetmiş olması halinde, ilk söylediğinde karısı kendisinden boşanır. Artık ona nikâhsız denemez. Ikinciyi iddet süresi içinde söylemişse ikinci defa, üçüncüyü de ikinciden sonra iddet süresi içerisinde söylemişse üçüncü ve son defa boş olur. Birinciden sonra bir iddet süresi (üç hayız) geçmişse, artık diğer sözlerinin bir anlamı olmaz. Çünkü o tamamen yabancı bir kadındır. | |
Konu Sahibi sakafi 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Dinde Zorlama Varmıdır? | Soru Cevap Arşivi | sakafi | 0 | 1791 | 05 Kasım 2008 12:05 |
Ölünün Haftası, Kırkıncı,Elliikinci,...Gecesi | Soru Cevap Arşivi | sakafi | 0 | 1630 | 04 Kasım 2008 10:37 |
Öfke ile Eşini Boşamanın Hükmü | Soru Cevap Arşivi | Fatımaİslamoğlu | 4 | 2779 | 04 Kasım 2008 10:34 |
Arapça Sözlük | Genel Arapça | sakafi | 26 | 14895 | 02 Kasım 2008 22:33 |
secde ayetleri | Kur'ân-ı Kerim Genel | NUR | 3 | 2224 | 21 Ekim 2008 04:51 |
02 Aralık 2009, 20:08 | Mesaj No:2 |
RE: Öfke ile Eşini Boşamanın Hükmü
ric'i talak ya da bain talak olup olmadigi onemlidir, aciklamaniz gayet bilgilendirici tesekkurler
| |
09 Aralık 2009, 11:15 | Mesaj No:3 |
RE: Öfke ile Eşini Boşamanın Hükmü
islam fıkhı kadının hakkı üzerinde titrer bu doğrudur.lakin kadını koruyayım derken çok katı davranıyor.ters bir anına denk gelip boşadığı kadın gittiiimi yani! kullandığı cümleden 15 dk sonra geri adım atamazmı? boşadığınız bir tavuk değil ki canın sağolsun diyeceğiz.eştir eş çocuklar yuva ne olacak.? kolaymı be şu maddeyi birazcık yumuşatmak için fakihlere önerge vermek gerekir hyr | |
11 Aralık 2009, 18:27 | Mesaj No:4 | |
Durumu: Medine No : 10660 Üyelik T.:
16 Eylül 2009 | RE: Öfke ile Eşini Boşamanın Hükmü Alıntı:
| |
26 Kasım 2011, 22:05 | Mesaj No:5 | |
Durumu: Medine No : 14007 Üyelik T.:
24 Temmuz 2011 | Cevap: RE: Öfke ile Eşini Boşamanın Hükmü Alıntı:
| |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Konuyu değerlendir | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
öfke ve şiddetin kökeni | EyMeN&TaLhA | Çocuk ve Aile Sağlığı | 0 | 26 Şubat 2015 10:10 |
Çocuklarda Öfke | İmamHüseyin | Çocuk ve Aile Sağlığı | 2 | 25 Ocak 2010 20:53 |
'Öfke bastırmanın yolu İslamiyet'te' | KuM TaNeSi | Serbest Kürsü | 0 | 31 Mayıs 2009 10:50 |
Eşini kıskanmak | KuM TaNeSi | Soru Cevap Arşivi | 0 | 08 Nisan 2009 10:39 |
Gadab (Öfke) Hakkında | Huzurİslam | Hadis-i Şerif | 0 | 24 Kasım 2008 01:28 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|