Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Soru Cevap Arşivi

Konu Kimliği: Konu Sahibi Belgin,Açılış Tarihi:  26 Şubat 2009 (09:20), Konuya Son Cevap : 26 Şubat 2009 (09:20). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 26 Şubat 2009, 09:20   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Belgin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Belgin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 7
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:43
Mesaj: 1.277
Konular: 640
Beğenildi:18
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Dinimize göre eşyada uğursuzluk var mıdır?

Dinimize göre eşyada uğursuzluk var mıdır?

Eşyada uğursuzluk var sayma, hemen bütün bâtıl din ve inanç sistemlerinde az-çok bulunan, yer yer Müslüman toplumlara da bulaştığını gördüğümüz bir hurâfedir. İslâmiyet özde böyle hurâfelerden münezzehtir. Çünkü İslâmiyet tevhid dînidir.

Müslüman hayrı da, şerri de Allah’tan bilir ve bekler. Hayır ve şer Allah’tan beklendiği zaman, eşya kendi zatında uğurlu veya uğursuz olarak devreye girmez. Eşya yalnız bir araç olur. Ana- hatları itibariyle bu aracı iyi kullanmak hayır getirir; kötü kullanmak şer getirir. Dolayısıyla bizim kullanımdaki eksikliğimizden kaynaklanan bir kusuru ve hatâyı eşyaya atfetmek ve onu uğursuz ilân etmek doğru değildir.

Bazı şeylerde uğursuzluk tevehhüm edenler, bu hususta Allah’a müracaat etmeyi unuturlar. Eşyanın uğursuzluğuna baştan teslim olurlar. Bu ise hakîkat-ı hâle muvafık bir anlayış olmadığı gibi, Cenâb-ı Hakk’ın isim ve sıfatlarına karşı da edepsizlik anlamı taşır. Meselâ Salı günü yola çıkan birisinin, işi ters gittiğinde bunu Salı gününün uğursuzluğuna yorması; evinin saçağına baykuş konan birisinin, bundan şer bir mânâ çıkarmaya çalışması; köpeğin uluduğunu işiten birisinin, bunu bir yakınının öleceğine yorması, Hâlık-ı Rahîm’le kendisi arasına bi-linçsiz eşyaları koymak gibi aslında şirki de içeren bir sû-i edep davranış olmaktadır. Bu tarz yorumların hakîkatla ve gerçekle hiç alâkası olabilir mi? Müslüman’ın îmanî yakîniyle de çelişen bu zan ve vehim, ne yazık ki vahim ve fâhiş bir hatâdan başka bir şey değildir. Câhiliyet devri Arapları da kuşları ürkütürler, kuşlar sol tarafa giderlerse uğursuz sayarlar; baykuşun ölünün ruhundan meydana geldiğine inanırlar; insan karnında, acıkınca insanı öldüren bir yılan var sayarlardı. Müşrikler en ciddî işlerini bile böyle uğursuzluk telâkkîlerine göre tan-zim ederlerdi. Ama hiç olmazsa bu telâkkî tarzı onların inançları ile örtüşüyordu.

İslâmiyet uğursuzlukla beraber kehâneti, sihir yapmayı, büyücülüğü, falcılığı, sebeplerden şifâ ummayı da yasaklamıştır. Çünkü bütün bunlar aslı-esâsı olmayan, hakîkat-ı hâl ile çelişen ve her şey bir yana Tevhid inancı ile bağdaşmayan bâtıl inançlardır.

İbn-i Abbas’tan rivâyet edilen uzun bir hadîs-i şerif vardır: Resûlullah (asm) buyurdu ki: “Bana bütün ümmetler gösterildi. Bir-iki peygamber yanlarında onar, yirmişer, otuzar, kırkar ümmetleriyle beraber önümden geçmeye başladılar. Bir peygamber de yanında bir ümmeti bile olmaksızın geçti. En sonunda uzaktan büyük bir karaltı gösterildi. ‘Bu karaltı nedir? Bu benim ümmetim midir?’ diye sordum. Bana, ‘Bu, Mûsa Peygamberle kavmidir’ denildi. Sonra bana; ‘Ufka bak!’ denildi. Ufka bakınca ufku dolduran büyük karaltılar gördüm. Sonra, bana; ‘Semâ ufuklarının şu tarafına, bu tarafına da bak!’ denildi. Bir de ne göreyim; büyük karaltılar baştanbaşa ufku kaplamıştı. Bana; ‘Bu senin ümmetindir; bunlardan yetmiş bin kişi hesâba çe-kilmeden Cennet’e gireceklerdir’ denildi” buyurdu ve mübarek odasına çekildi. Hesaba çekilmeden Cennet’e gireceklerin vasıfları hakkında mecliste bulunanlara bir şey söylemedi. Meclistekiler dağıldı. Ama aralarında şöyle konuşuyorlardı: “Biz Allah’a îman edip Resûlüne ittibâ eden kimseleriz. Demek biz Cennet’e hesapsız gireceğiz!” Bazıları da: “O bahtiyarlar bizim evlâtlarımızdır. Onlar İslâm toplumunda dünyaya gelmiş olacaklardır. Biz ise câhiliyet içinde doğduk” diyorlardı. Bu münâzarâyı Allah Resûlü (asm) işitmişti. Hemen hâne-i saadetten çıktı ve şöyle buyurdu: “Cennet’e hesapsız girecek mü’minler sihir yapmayanlar, eşyada veya varlıklarda uğursuzluk görmeyenler, şifâyı doğrudan Allah’tan bekleyenler ve her hususta Allah’a tevekkül edenlerdir.”1

Burada üç önemli nehy görürüz: Sihir, uğur-suzluk ve Allah’tan başkasından şifa beklemek. Bir de emir var: Her hususta Allah’a tevekkül etmek. Yani önceki üç hurâfenin karşısında Allah’a tevekkül etmek emredilmiştir.

Uğursuzluğu nehy eden Allah Resûlü (asm) tefeülü tasvip etmiştir. Ebû Hüreyre’den (ra) gelen bir rivâyette Allah Resûlü (asm); “İslâm’da teşeüm (uğursuzluk) yoktur; en hayırlısı ise tefeüldür” buyurmuş; mecliste bulunanlar: “Tefeül nedir yâ Resûlallah?” dediklerinde ise: “Güzel sözdür” buyurmuştur.2

Buna göre eşyanın hareketlerini şerre yormak, yani uğursuz saymak câiz değildir; hayra yormak, yani güzel mânâlar çıkarmaya çalışmak ise câizdir. Mü’min bir şey hakkında yorum yapacaksa ya hayra yormalı, ya da susmalı; şerre aslâ yormamalıdır.


Dipnotlar:

1- Buhârî, 12/1926.
2- Buhârî, 12/1936.

Süleyman KÖSMENE
__________________
Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir.
Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30.

Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Belgin 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Ben Sana Gül Diyemem Hz.Muhammed(s.a.v) Belgin 0 2472 29 Eylül 2009 10:25
Bir evliyayı vesile ederek dua edilirmi? Soru Cevap Arşivi Kara Kartal 21 11130 24 Eylül 2009 10:38
Mahşerde âzâlarımızın konuşması Soru Cevap Arşivi KuM TaNeSi 1 2686 17 Eylül 2009 16:06
Zekâtını vermeyenlere ibrettir Sâlebe'nin servet... Zekat-İnfak dua dilencisi 1 2300 17 Eylül 2009 10:56
Yaşlı kadınların tesettürü... Tesettür Konuları Belgin 0 2724 07 Eylül 2009 09:26

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Dinimize göre bir gün ne zaman başlayıp biter? KuM TaNeSi Bilgi Dağarcığı 1 22 Mayıs 2014 02:15
Bilardo oynamanın dinimize göre hükmü nedir? KuM TaNeSi Soru Cevap Arşivi 1 13 Aralık 2012 19:58
Dinimize göre nişanlı çiftlerin birbirine karşı tavırları nasıl olmalıdır? NUR Evlilik-Nikah Konuları 0 15 Nisan 2009 00:05
Dinimize göre düğünün nasıl olması gerektiği konusunu MERVE DEMİR Evlilik-Nikah Konuları 0 14 Nisan 2009 10:56
Dinimize göre, dinden dönenler yani mürted olanlar öldürülmeli midir? KuM TaNeSi Soru Cevap Arşivi 0 09 Nisan 2009 02:07

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.