Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Tasavvuf-Tarikat (https://www.forum.medineweb.net/647-tasavvuf-tarikat)
-   -   Ben Bilmem Şeyhim Bilir (mi acaba? ) (https://www.forum.medineweb.net/tasavvuf-tarikat/1988-ben-bilmem-seyhim-bilir-mi-acaba.html)

sipas 10 Şubat 2008 01:08

Cvp: Ben Bilmem Şeyhim Bilir (mi acaba? )
 
günahsız kul var mıdır? vardır .peygamberler

başka varmıdır..hayır..

allah kuranın pek çok ayetinin sonunda " hala akletmiyormusunuz gibi sözlerle bizi hep akletmeye çağırıyor...

madem şeyhimin aklını kendi aklım kabul edecem,o hangi yöne derse o yöne gideceiğim...benim aklımın ne önemi var..şeyhim yarın günahlarımı savunup yerime ceza çekecek mi...? meçhul..

şeyhlerin rızaya erdikleri garant mi mi..bilemiyoruz...

bu kadar bilinmez varke neden kendi bilinmezlerime soru cevabı aramayayım da onu kendim kabul edeyim...

AŞK'ÜL İSLAM 10 Şubat 2008 01:27

Cvp: Ben Bilmem Şeyhim Bilir (mi acaba? )
 
Arkadaşlar sürekli söledim, söylüyorum ve emin olun söylemeye devam edeceğim, Türkiye'de en uç noktada tarikatlarda tezahür eden bu zulüm gerçekten yürek parçalayıcı bir manzara arz etmektedir.

"Mürid şeyhe tazim göstermeli, açık ve gizli durumlarda onu büyük tanımalıdır"

'Maksud'un ancak onun eliyle gerçekleşeceğine inanmalıdır.'

'İşlediğinin zahiri haram da olsa, şeyhi'nin yaptığına itiraz etmemeli, "Niçin böyle yaptın" dememelidir. Çünkü şeyhine 'niçin' diyen kişi asla felah bulamaz.'

'Zahiren şeyhden kötü bir durum sadır olabilir, fakat batini itibariyle o durum güzeldir.'

Ahmet Dede'nin, Celaleddin Rumi hakkındaki şu sözü de şeyhin mürid üzerindeki yetki ve tasarrufunu ortaya koyması bakımından ilginçtir: 'Bugün cennete girmek onun rızasına, cehenneme girmek de onun gazabına bağlıdır’ (1)

"Gerçek müridin alametlerinden biri de, şeyhi kendisine 'Şu fırına gir' dese girmesidir."

"Bir adam Beyazıd'ın müridlerinden birine: Şeyhin mi büyük Ebu Hanife mi diye sordu. Mürid:Şeyhim! dedi. Sonra Ebu Bekir mi büyük senin şeyhin mi ? diye sordu, yine şeyhim dedi. O birer birer bütün sahabeyi saydıktan sonra Muhammed mi büyük şeyhin mi ? dedi. Yine şeyhim büyüktür dedi. En sonunda Tanrı mı büyük senin şeyhin mi? diye sordu. Ben tanrıyı şeyhimde gördüm, şeyhimden başka birşey tanımam.' dedi. Başka bir müride de Tanrı mı büyük şeyhin mi ? diye sordular. O da 'bu iki büyük arasında hiçbir fark yoktur' dedi. Yine müridlerden bir diğeri de: 'Bu iki büyükten daha büyük biri lazım ki bu farkı ortaya koysun' demiştir"(2)

Tarikatların en önemli kurallarından biri müridin kendisini şeyhine ölünün kendini ölü yıkayıcısına bıraktığı gibi teslim olmasıdır. Kuran’ın aklımızı kullanmayı emretmesine rağmen !!! umum tarikatlarda körü körüne itaat esastır. Tarikat üyelerine akıllarını bir kenara bırakıp şeyhlerine tabi olmaları, aklın bu yolda yürümeyeceği anlatılır. Bu prensibi kabul edip şeyhe tabi olan kişiye şeyhin dünyadaki en üstün insan olduğunun iknası, kişinin maddi açıdan sömürülmesi, dine yapılan ilave ve eksiltmelerin yutturulması gayet kolay olmaktadır.

Üstelik kişi aklı kenara bırakma prensibini kabul ettikten sonra üniversite bitiren okumuş müritle; cahil, okuma yazma bilmeyen mürit arasında bir fark kalmamaktadır. Bu nedenle bizi tarikat mensubu üniversite mezunlarının tavrı şaşırtmamalıdır. Çünkü bu kişiler tarikatların yapısı gereği aklını kenara bırakmış ve şeyhe teslim olmuşlardır. Bu tavrın neticesi ise cahil ile okumuşun, bilen ile bilmeyenin farkının kalmamasıdır. Araştırma yerine yutturma, düşünme yerine taklit esas olunca, tarikattaki herkesin inancı, hayata bakış açısı ve dini değerlendirişi tamamen şeyhiyle aynı olmaktadır. Hatta birçok zaman “aklı bırakma prensibi” kabul ettirildiği için şeyhten çok daha bilgili ve kültürlü bir kişi bile “Ben bilmem, Şeyhim bilir, Şeyhim diyorsa vardır bir hikmeti.” izahlarıyla şeyhin en saçma izahlarını bile yutmaktadır.

LÜTFEN SÜRÜ PSİKOLOJİSİ OLAYLARINA DİKKAT EDELİM ! MÜSLÜMAN KOYUN OLMAZ !.. KOYUNLARIN AKILLARI YOKTUR, SİZLER EŞREFİ MAHLUK OLMAYA ULAŞMAK İÇİN YARATILDINIZ, EŞŞEKİ MAHLUK DEĞİL !..

Selametle...

---------------
(1) - İ. Sarmış, Teorik ve Pratik Açıdan Tasavvuf ve İslâm, Sh. 92
(2)- A.g.e. sh 177

rukneddin 10 Şubat 2008 12:21

Cvp: Ben Bilmem Şeyhim Bilir (mi acaba? )
 
Hakiki Mürşid tam adaletle, tam abidiyetle, tamı tamına yaşar. O yüzden hakiki bir mürşid mürid'ine sakıncalı şeyler yapmasını söylemez kesinlikle. Çünkü hakiki mürşid Allah'tan en çok korkan, peygamberini en çok sevendir. Müridleri için Usve i hasenedir (güzel bir modeldir) bir bakıma.

Söz gelimi hak bir mürşidin mesela şu ayetten haberi olsa gerektir:

"Bunlar Allah'in sinirlaridir. Kim Allah'a ve O'nun Peygamberine itaat ederse, Allah onu, içinden irmaklar akan cennetlere koyacaktir; orada devamli kalicidirlar. Iste büyük kurtulus budur"

yine söz gelimi, bu ayeti bilen bir mürşid muridinden nasıl olmayacak işler isteyebilir? Böyle birşey mümkün müdür. İşte bu yüzden ben derim ki hak mürşidden müridine hiç zarar gelmez. Hakiki Mürşide itaat haktır. Ve şu da var ki senin bilmediğin nice konuyu mürşidin elbet bilecektir. ben bilmem demek de ayıb değildir. bilene sormak gerektir.

hasıl:hakiki mürşit, müridinin düşünce ufkunu köreltmek yerine, ona ince ayar sorular ve müşküller soraraktan, değişik örnek ve himmetler vererekten zihin dünyasını da aydınlatır. düşünce ufkunu genişletir. Kısaca Allaha, peygambere, rasihlere, alimlere, ulul emre itaaat şarttır.

hatim:"Allah'a isyan olan hususta itaat yoktur. Itaat, ancak mesru olan seydedir" (Buhâri, Ahkâm, 4; Müslim, imâre, 39-40).


Sorarım şimdi: Var mı ötesi?

rukneddin 10 Şubat 2008 12:32

Cvp: Ben Bilmem Şeyhim Bilir (mi acaba? )
 
edit: maşallah ne güzel bir mürşid bu. tanımıyordum. tevafuk oldu. böyle birinden nasıl zarar gelir insana. suratında nur sesinde saadet var.

*********************************

2. video, aynı ilahi makam değişik:
benim şeyhimi görmeye kim gelirZevk ile sefalar sürmeye kim gelir
Açılmış gülleri dermeğe kim gelir

Şeyhimin özünü , severim yüzünü
Mübarek yüzünü görmeye kim gelir
Şeyhimin ilinde asası elinde
Şeyhimin yolunda ölmeğe kim gelir

Ahd ile vefalar , zevk ile sefalar
Bu yolda cefalar çekmeğe kim gelir
Ah ile gözyaşı, Yunus’un haldaşı
Zehr’le pişen aşı yemeğe kim gelir

AŞK'ÜL İSLAM 23 Şubat 2008 21:48

Cvp: Ben Bilmem Şeyhim Bilir (mi acaba? )
 
Satıyor dağıtıyoruz
İndirim var şeriattan
Şirk kartına binbir taksit
Kolay [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] şeyhimizden
Gel ey [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]daş gel bize
Ne kullar getirdik dize
Din dağıtır yaza boza
Tasaddukçu[2] şeyhlerim var.

Münadiler tef dümbelek
Savtın âvazın çınlatır
Kulak ver düşünmeyerek
Tasavvutçu[3] şeyhlerim var.

Bir dergahın duldasında
Bir söğüdün gölgesinde
Cahillerin ülkesinde
Tasayyufçu[4] şeyhlerim var.

Her biri bir yana çeker
En [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]su bizimki der
Ümmet bölük pörçük olmuş
Tasannufçu[5] şeyhlerim var.

Bozuk [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] gibi harcar
Müridlerin gayretini
Dünya ukba işlerini
Tasarrufçu[6] şeyhlerim var.

Diktatörler ona muhtaç
Tutar halkın iplerini
Devletçilerin emrinde
Tasallutçu[7] şeyhlerim var.

Ben Allahım diyen ermiş
Enel hak diyen gebermiş
Ne müşrikler yetiştirmiş
Teberrükçü[8] şeyhlerim var.

Bid’atları çakmak taşı
Tutturur çimeni yaşı
Sen de kurut ıslak başı
Tasavvuhçu[9] şeyhlerim var.

Gel bir sürek avı ile
Kaza okuna hedef ol
Ava gideni avlayan
Tasayyudçu[10] şeyhlerim var.

Yüzyılların geleneği
Erene her şey mubahtır
Saygıdeğer Hint ineği
Tasavvufçu[11] şeyhlerim var.



[1] İsra suresi 61-64
[2] Sadaka veren
[3] Çağırıcı
[4] Yazlıkçı, tatilci
[5] Zorla sınıflara ayıran
[6] Sarfedici, sarfetme idaresi edinde olan
[7] Musallat olan, tahakkümane hareket eden.
[8] Uğurlu ve mübarek olduğuna inanılan, inandıran
[9] Yaş otu kurutan
[10] Avlayıcı

kamer34 07 Mart 2011 15:56

Cevap: Cvp: Ben Bilmem Şeyhim Bilir (mi acaba? )
 
Hakiki Mürşid tam adaletle, tam abidiyetle, tamı tamına yaşar. O yüzden hakiki bir mürşid mürid'ine sakıncalı şeyler yapmasını söylemez kesinlikle. Çünkü hakiki mürşid Allah'tan en çok korkan, peygamberini en çok sevendir. Müridleri için Usve i hasenedir (güzel bir modeldir) bir bakıma.

Söz gelimi hak bir mürşidin mesela şu ayetten haberi olsa gerektir:

"Bunlar Allah'in sinirlaridir. Kim Allah'a ve O'nun Peygamberine itaat ederse, Allah onu, içinden irmaklar akan cennetlere koyacaktir; orada devamli kalicidirlar. Iste büyük kurtulus budur"

yine söz gelimi, bu ayeti bilen bir mürşid muridinden nasıl olmayacak işler isteyebilir? Böyle birşey mümkün müdür. İşte bu yüzden ben derim ki hak mürşidden müridine hiç zarar gelmez. Hakiki Mürşide itaat haktır. Ve şu da var ki senin bilmediğin nice konuyu mürşidin elbet bilecektir. ben bilmem demek de ayıb değildir. bilene sormak gerektir.

hasıl: hakiki mürşit, müridinin düşünce ufkunu köreltmek yerine, ona ince ayar sorular ve müşküller soraraktan, değişik örnek ve himmetler vererekten zihin dünyasını da aydınlatır. düşünce ufkunu genişletir. Kısaca Allaha, peygambere, rasihlere, alimlere, ulul emre itaaat şarttır.


hatim:"Allah'a isyan olan hususta itaat yoktur. Itaat, ancak mesru olan seydedir" (Buhâri, Ahkâm, 4; Müslim, imâre, 39-40).


Sorarım şimdi: Var mı ötesi?


Sormuşsun bundan ötesi var mı? Evet var bundan ötesi İslam’dır.

Öncelikle şunu anlamakta fayda vardır. Bugün cemaatler gruplar partiler kendi ideolojileri doğrultusunda tüzükleri vardır. Yani yaşam ve düşüncelerle ilgili bir din anlayışları vardır.

Bu din anlayışları ancak Allah’ın dinine uygun olduğu takdirde mahluka itaat söz konusudur. Rukneddin arkadaş hakiki mürid en çok Allahtan korkan ve en çok peygamberi sevendir demektedir.


Arkadaşım keşke öyle olsaydı maalesef şurası bir hakikattır ki mürid şeyhini duyduğu sevgiyi ve korkuyu ne Peygambere nede Allah’a tanımamaktadır.size başımdan geçen bir küçük anekdot anlatayım.

Benim mürid bir bacanağım var.

Bir gün birlikte yolculuğa çıkmıştık. Arabayı ben kullanıyordum. Bir ara hız limitim 100 km üzerine çıkmıştı. Bacanağım beni uyardı dedi ki sakın 90 kmyi geçme bende doğru söylüyorsun dedim hız iyi bir şey değil dedim bacanağım hayır bacanak dedi o manada değil ,ben anlamadım peki ne manada diye sordum.

Bacanağım aynen şöyle dedi araba 90km ye kadar şeyhin kontrolündedir 90 km’nin üzerine çıkınca şeyhin kontrolünden çıkar dedi.
Otobanda idik ben hemen ilk dönüş yerinde döndüm ve eve gittik bana neden geri döndük dediğinde

Vallahi dedim bu sözün üzerine ben o yolculuğa çıkmam dedim. Allah’ın hesaba katılmadığı bir işi yapmaktan yine ona sığınırım dedim.

Şimdi arkadaşlar sanki gerçek şeyhlik müridlik sistemi İslam da varmış,birde sahteleri varmış gibi bir profil çizmişsiniz. İşte bu mantık zaten tarikatların meşruluğuna kapıyı sonuna kadar aralamaktadır. Aşkü’l İslam arkadaşımızın Mevlana’dan vermiş olduğu örnekler çok çarpıcı örnekler olmuş.
Şimdi sorum şu o Mevlana örnekleri olmayan hangi tairkat vardır bana söylermisiniz.

Mevlana’nın kendi eşini şems tebriziye ikram etmesi hikayesinin devamını şöyledir. Mevlana herkese benim eşimi arayın katibi hatunu bulun dedi herkes onu aramaya koyuldu derken Mevlana bahçede bulunan çadırdan içeri girdi ve şems ile eşini oynaşırken gördü.

Sonra dışarı çekip seslendi ey ahali eşimi aramayı bırakın dedi onun nerde olduğuğunu biliyorum dedi sonra avluda tur atmaya başladı derken çadırdan kendinse yüksek bir sesle şemsi duydu hemen çadıra gitti baktıki şemsi bir başına gördü ve şems ona (Haşa sümme haşa Allah’ım sana sığınıyorum) o az önce çadırda gördüğün Allah’ın insan suretine girmiş halidir dedi.

İBN-İ Teymiyye’nin şu sözü aklıma geldi bunların bu şirki İsa Allah’ın oğludur demelerinden daha büyüktür.Aynen imama katılıyorum.

Bu görüş Vahded-i Vucud anlayışıdır tarikatın tüzüğü bunun üzerine kuruludur. Şimdi bunun iyisi kötüsü mü olurmuş. Bu anlayış kökünden sakattır. İslam ile bağdaştırılamaz.


kamer34 07 Mart 2011 21:21

Cevap: Ben Bilmem Şeyhim Bilir (mi acaba? )
 
Alıntı:

kurtmehmet Üyemizden Alıntı (Mesaj 122162)
kardeş bu sizin anlattığınız müslümanlığı bırak insanlıkla bi alakası yoktur
[kuradan uzak olan şeytanın oyuncağı olur] bu sözünüz hariç

Kurtmehmet Arkadaşım tam bende onu söylüyorum,bu tarz düşünceler ve menkibeler bırakın islam ile alakasını insanlıkla bile alakası yoktur.

Güzel abim bizim yapmamız gereken bu tarz düşünceleri anlayışları Allah'ın kitabına göre değerlendirmemizdir.Eğer sizde yoksa ben size onun kendi kitaplarından bu menkibeleri orjinal şekli ile bir link halinde verebilirim.

O menkibeleri Sitede yayınlayamıyorum çünki çok müstehcen. Aşkü'l İSLAM arkadaşın vermiş olduğu bir misal daha vardı.O da şöyle genç bir delikanlı ve eş cinsel iri yarı bir adamın hikayesi falan.Neyse onları burda yazamıyorum bunları bende orjinal çevirileri var.

Biz müslümanlar Allah'ın dinine uyan şeyleri almamız gerekmektedir.

Neden ısrarla kendi akidemizi tehlikeye atalım değilmi?

BEN
imam Azam-ı
imam-Şafi-i yi
imam Hambelliyi
imam Malik-i
imam Caferi
imam Taberiyi
imam Teymiyyeyi
ibn-i Kayyımı
ibn-i Kesiri
imam Askalaniyi SEYYİT KUTUBİ daha bir çok alimlerimzi msülüman olarak bilir hep onların kitaplarını okurum.

Eğer bunlardan fikirlri bozuk olanlar varsa editör arkadaşım sizde onları ortaya çıkarsanız inanın size teşekkür eder derhal Kurana dönerim.

Sizdende bunu beklyorum inaşallah

Allah'a Emanet Olunuz

kurtmehmet 07 Mart 2011 22:02

Cevap: Ben Bilmem Şeyhim Bilir (mi acaba? )
 
......size teşekkür eder derhal Kurana dönerim......

kardeş bu kelime nasıl bi kelime bunu söylemekle KUR,AN dan uzaklaşmış olmazmı insan dönerimde ne oluyor.essalamünaleyküm

ebuzer@34 07 Mart 2011 22:12

Cevap: Ben Bilmem Şeyhim Bilir (mi acaba? )
 
SAYIN ABİM herşeyden de alınır olmuşuz bakın alıntı yapmış olduğunuz cümlenin tamamı şu şekildedir.

Eğer bunlardan fikirlri bozuk olanlar varsa editör arkadaşım sizde onları ortaya çıkarsanız inanın size teşekkür eder derhal Kurana dönerim.

Sizdende bunu beklyorum inaşallah


Cümleyi önce kendim için kullanmışım tabiki

Kurana döneceğiz çünkü o düşüncelerin o menkibelerin kuran ile hiç bir alakası yoktur.

Bizler onlara inandığımız vakit kurandan uzaklaşmış oluruz.

Orada mevlanaya iftira atmıyor eğer iftiradır diyorsanız ben size iftira olmadığını kanıtlarım.

Madem ki iftira değil o halde taasup yapmayalım diyorum.

kamer34 09 Mart 2011 18:27

Cevap: Ben Bilmem Şeyhim Bilir (mi acaba? )
 
İbn-i Teymiyye şöye demektedir

Allah, melek ve peygamberlerin rab edinilmelerinin küfür olduğunu açıklamaktadır.
Her kim melek ve peygamberleri dua edilen aracılar kılar, onlara tevekkül ederse, menfaatlerin celbini ve zararların giderilmesini onlardan isterse, meselâ: Günahların bağışlanmasını, kalblerin hidayete ermesini, zorlukların giderilmesini ve ihtiyaçların yerine getirilmesini onlardan beklerse, müslümanların icmaıyla o kâfirdir.

Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

"Rahman (olan Allah) çocuk edindi" dediler. O, (bu yakıştırmadan) yücedir. Hayır, onlar (melekler) ikrama layık görülmüş kullardır.
"Onlar sözle (bile olsa) O'nun önüne geçmezler ve onlar O'nun emriyle yapıp-etmektedirler.
"O, önlerindekini de, arkalarındakini de bilmektedir; onlar şefaat de etmezler; (kendisinden) hoşnut olunandan başka. Ve onlar, O'nun haşmetinden içleri titremekte olanlardır.
"Onlardan her kim ki: "Gerçekten ben, O'nun dışında bir ilahım" diyecek olsa, bu durumda biz onu cehennemle cezalandırırız. Zalimleri biz böyle cezalandırmaktayız."(21 Enbiyâ 26-29 )

"Mesih (İsa), Allah’a kul olmaktan asla çekinmez. Yakın melekler de... Kim Allah’a kulluk etmekten çekinir ve büyüklük taslarsa, (Allah) onların hepsini huzurunda toplayacaktır." (4 Nisa 172)

"Neredeyse bundan dolayı, gökler paramparça olacak, yer çatlayacak ve dağlar yıkılıp-göçüverecekti."
"Rahman adına çocuk öne sürdüklerinde (ötürü bunlar olacaktı)
"Rahman (olan Allah)'a çocuk edinmek yaraşmaz."
"Göklerde ve yerde olan (herkesin her şeyin) tümü. Rahman (olan Allah)'a, yalnızca kul olarak gelecektir."
"Andolsun, onların tümünü kuşatmış ve onları sayı olarak da saymış bulunmaktadır."
"Ve onların hepsi, kıyamet günü O'na, 'yapayalnız tek başlarına' geleceklerdir." (19 Meryem 88-95).

"Onlar Allah'ı bırakarak kendilerine ne zarar ve ne de yarar dokunduramayan putlara tapıyorlar ve "Bunlar Allah katında bizim aracılarımızdır" diyorlar. Onlara de ki; "Göklerde ve yerde Allah'ın bilmediği bir şeyi mi O'na haber veriyorsunuz? Allah onların koştukları ortaklardan uzak ve yücedir." (10 Yûnus 18)

"Göklerde nice melekler vardır ki, onların şefaatleri hiç bir şeyle yarar sağlamaz; ancak Allah'ın dileyip razı olduğu kimseye izin verdikten sonra başka." (53 Necm 26)

"O'nun izni olmadan kendisinin katında kim şefaat edebilir?" (2 Bakara, 255 )

"Allah sana bir zarar dokunduracak olursa, O'ndan başka bunu senden kaldıracak yoktur. Ve eğer sana bir hayır isterse, O'nun bol fazlını geri çevirecek de yoktur. Kullarından dilediğine bundan isabet ettir. O, bağışlayandır, esirgeyendir."(10 Yûnus 107)

"Andolsun, onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye soracak olsan, elbette "Allah" diyecekler. Deki: "Gördünüz mü-haber verin; Allah'tan başka tapmakta olduklarınız, eğer Allah bana bir zarar dileyecek olsa, O'nun zararını onlar kaldırabilirler mi? Ya da bana bir rahmet vermeyi istese, O'nun rahmetini onlar tutup-önleyebilecekler mi" De ki: "Allah, bana yeter. Tevekkül edecek olanlar, O'na tevekkül etsinler."(39 Zümer 38)

Kur'an'da benzeri âyetler pek çoktur.

Peygamberler dışında - ilim ve din büyüklerinin - peygamber ile ümmeti arasında; ümmete tebliğ eden, onlara hocalık yapan, onları eğiten ve peşinden gidilen aracılar olduklarını söyleyen de bu sözünde isabet etmiştir.

Bu âlimler icmâ ettiklerinde, icmâları kesin hüccettir. Onlar, sapıklık üzere icmâ etmezler. Bir mes'elede aralarında anlaşmazlık çıktığında onu Allah ve Resulüne havale ederler. Çünkü onlardan hiçbiri masum değildir. Aksine, Resûlüllah (sallallahu aleyhi ve sellem) hariç, insanlardan herkesin sözleri içinde kabul ve reddedilecek olanları vardır.

Nitekim Resûlüllah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır:

"Alimler, peygamberlerin mirasçılarıdır. Peygamberler, ne dinar, ne de dirhem miras bırakırlar. Onlar ancak ilmi miras bırakırlar. Her kim ilmi alırsa, bol bir pay almıştır"(Buhârî, İlm 10; Ebû Dâvud, İlm 1; İbn Mâce, Mukaddime 17)
ibni Teymiyye


SAAT: 05:10

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320