Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Tasavvuf-Tarikat

Konu Kimliği: Konu Sahibi Esadullah,Açılış Tarihi:  07 Ekim 2012 (16:47), Konuya Son Cevap : 08 Ekim 2012 (13:23). Konuya 6 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 07 Ekim 2012, 16:47   Mesaj No:1
Medineweb Sadık Üyesi
Esadullah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Esadullah isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 15316
Üyelik T.: 18 Aralık 2011
Arkadaşları:3
Cinsiyet:Erkek
Memleket:Kayıp bir Kentten
Yaş:44
Mesaj: 734
Konular: 143
Beğenildi:280
Beğendi:94
Takdirleri:3260
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Hakikat-i Ahmediye

Hakikat-i Ahmediye

Hakikat, hak kökünden türetilmiş bir lafızdır ve zatında var olan, ayrıca gerçek, doğru ve sabit mânâlarına da gelen.. bütün bunların yanında insanların koruyup kollaması, saygı duyup ihtiramda bulunması ve güvenip itimat etmesi gerekli görülen hususlar için de kullanılan bir kelimedir.

Tasavvuf ıstılahında bu kelime, hak yolcusunu Allah'a ulaştıran dört makam veya dört mertebenin üçüncüsüdür ki, şeriat, tarikat ve mârifet gibi diğer basamaklarıyla o, "fenâ fillâh" ve "beka billâh"a uzanan güzergâhın en önemli kademelerinden biri sayılmıştır. Ahmediye kelime-i mübarekesi ise, Hazreti Ruh-u Seyyidi'l-Enâm Efendimiz'e (aleyhi ekmelüttehâyâ) nisbeti ifade eden ve bir anlamda Ahmedîlik -biz, yanlış mânâlara kapı aralayan bu kelimeyi kullanmıyoruz- demek olan bir kiptir.




Sofîler Hakikat-i Ahmediye'yi -bazılarına göre Hakikat-i Muhammediye- akl-ı evvel, dürre-i beyzâ, akl-ı küll, nüve-i kâinât ve taayyün-ü evvel sözleriyle de dillendirmişlerdir ki, bunların hepsinden maksûd, sebeb-i hilkat-i kâinat olan Efendimiz'in mâhiyet-i mâneviye ve mâhiyet-i kaderiyesidir. "Kader O'nu seçti, rahmet yoluna su serpti / O Zât hem bir çekirdek hem de meyve idi..." (likailih)



Bazı sofîlere göre, akl-ı evvel diye ifade edilen hakikatle, evvelen ve bizzat Hazreti Ruh-u Kâinat Ahmed aleyhi ekmelütteslîmât; sâniyen ve bilaraz sâir enbiyâ-i izâm ve rusül-i fihâm hazerâtı kastedilmektedir. Bunun yanında sofiyyûn, akl-ı evsat, akl-ı âhir, akl-ı meâş, akl-ı meâd, akl-ı dünyâ, akl-ı ukbâ ve akl-ı kuds... gibi daha bir kısım akıllardan da bahsederler ki, bunlar da bir mânâda akl-ı evvelin inkişaf ve açılımlarından ibaret sayılmıştır. Bu akıllardan bazıları eflâkte izzet ve azamete perdedarlık vazifesi görmekte; bazıları eşya ve hâdiselere nezaretle muvazzaf; bazıları esbab planında canlılardaki insiyak ve ihsaslara nezaretçi; bazıları da insan irade, ilham ve mevâridinin alkışçısı akıllardır. Burada felsefecilerin "ukûl-u aşere" nazariyelerine benzeyen bir ifade söz konusu olsa da mutasavvıfîn, farklı tecellî dalga boyundaki teveccühlere hep böyle bakmış ve onları ulvîsi, a'lâsı ve mutavassıtı itibarıyla böyle isimlendirmişlerdir. Bu cümleden olarak bir kısım sofîler Cebrâil (aleyhisselâm)'a min vechin "akl-ı âşir" ve min vechin "akl-ı küll"; aşk u iştiyak temsilcisi bazı (müheyyeme) "ukûl-u mücerrede", zâhir ilimlerle iştigal eden ulemânın tezekkür, tefekkür, tedebbür insiyaklarına "akl-ı nazarî", ehl-i keşf ve ehl-i hâlin taakkul, ihsas, ihtisas keyfiyet ve kabiliyetine "akl-ı kuds", mebde ü meâdı birden duyan yüksek istidatlara "akl-ı kâmil", iradenin hakkını verebilen üstün kabiliyet ve idraklere "akl-ı mükteseb" diye gelmişlerdir. Bu hususlar, ehl-i keşf ve ilhamın müşahedelerine dayanan hakaik-ı nisbiye ise, diğerleri, içinde çokça yanılma payları da bulunan bir kısım felsefî faraziyelerdir.


Hakikat-i Ahmediye'nin (aleyhisselâm) önemli bir unvanı olan "akl-ı evvel"e, Efendimiz أَوَّلُ مَا خَلَقَ اللّٰهُ نُوري -"Allah'ın ilk yarattığı benim nurumdur." beyanıyla imada bulunur; bulunur ve varlık ağacının o nur ve o çekirdekten meydana geldiğini işaretler. أَوَّلُ مَا خَلَقَ اللّٰهُ الْقَلَمُ - "Allah'ın ilk yarattığı kalemdir." diyerek de kâinat kitabını yazan kalem ve daha doğrusu o kalemin mürekkebi olduğunu hatırlatır ki, bunların hemen hepsinin o nur ve ziya-i Hakk'ın bir inkişaf ve inbisatından ibaret olduğu açıktır.

Ayrıca O'na akl-ı evvel denmesi, mesajının mâkuliyetini, temsilinin mâkuliyetini, üslûbunun mâkuliyetini ve akla kapı açıp onun müşahede, mükâşefe ve işhâdına farklı bir değer vereceğini de hatırlatma sayılabilir. Bundan başka, o, hâricî vücudu nokta-i nazarından sadece ve sadece Hazreti Allâmu'l-Guyûb'un mâlumu olması itibarıyla da Ruh-u A'zâm unvanıyla anılmıştır. Kütüb-ü sâlifede "sâhibu's-seyf ve'l-kalem" evsâfıyla yâd edilmesi, O'nun kasemle ifade edilen kalem unvân-ı âlîsini almasına, melek evsâfıyla ittisaf etmesi de "Ruh-u Seyyidi'l-Enâm" pâyesiyle anılmasına vesile olmuştur.. evet, mâhiyet ve donanımı itibarıyla O, melekûtî yanı önde öyle bir vücûd-u necm-i nûrânî kahramanı idi ki, bu mazhariyeti açısından O'na melek demek bile az gelirdi. Beşer suretinde -tenezzül yanı Hakk'ın takdiriyle O'na ait- Kur'ân mesajıyla bize gönderilmesi O'nun vazife ve misyonu itibarıyla idi. O simâ-yı mümtaz ve ruh-u mübeccel, bu sorumluluğunu Hakikat-i Muhammediye (aleyhissalâtü vesselâm) unvân-ı âlîsiyle ekmeliyet ve etemmiyet zirvesinde eda ettikten sonra da اَللّٰهُمَّ الرَّفِيقَ الْأَعْلَى diyerek vücûd-u câvidânîsiyle ruhanî ve uhrevî seyahatini "beka billâh maallah" şâhikalarında sürdürmek üzere Rûh-u Enver'inin ufkuna yürüdü. Evet O, varlık, eşya ve insanlık âlemi adına ilâhî ilk tecellîydi; mesajı ve hükmüyle de hakikate son noktayı koyan bir söz kesendi. Nizâmî ne hoş söyler: "Kâinat şiiri O'nun adına tanzim edildi, hükmü de bir kafiye gibi sonunda geldi." Bu hususu ifade sadedinde bir hoş söz de İsmail Hakkı Bursevî Hazretleri söyler:
"Eyledi Hak akl-ı evvelden cihana ibtidâ,
Buldu Âdemle binâ-yı âlem âhir intihâ."
İbtidâda, sebeb-i hilkat-i âlemin nâm-ı celîli Ahmed'dir ve mânâsındaki ziyade ile, O'nun dünyaları bir hamd ü senâ zikirhanesine çevireceğini işaretlemenin yanında, ötelerde bundan daha derin bulunan "livâü'l-hamd" temsilciliğinin biricik mümessili olacağının da remzi gibidir. O, şu haricî vücud âlemini şereflendireceği âna kadar Ahmed (aleyhi ekmelüttehâyâ) unvanıyla yâd edildiğinden dolayıdır ki, Seyyidinâ Hazreti Mesih: وَمُبَشِّرًا بِرَسُولٍ يَأْتِي مِنْ بَعْدِي اسْمُهُ أَحْمَدُ - "Benden sonra gelecek ismi Ahmed bir nebiyi müjdelemek üzere geldim." (Saf sûresi, 61/6) ferman-ı ilâhîdeki tebşîrinde Muhammed ism-i şerifine bedel O'nu Ahmed ism-i celîliyle yâd etmiştir.

Bu yaklaşımların yanında, Hakikat-i Ahmediye'yi "taayyün-ü evvel"in farklı bir unvanı kabul edenlerin sayısı da az değildir. Taayyün, bir nesnenin ilim âleminde veya gayb-ı mutlakta başkalarından ayrıştırılarak müteayyin ve mütemeyyiz olmasından ibarettir. Hakikat-i Ahmediye, böyle bir taayyünle sâbıklar sâbıkı ve kendinden sonraki bütün ilmî taayyünlerin de esası ve hakikatidir. Bu yüce taayyünden sonra bir "taayyün-ü sânî" ve bir "taayyün-ü sâlis"ten de söz edilir ki, sofîler, ikinci taayyüne âlem-i ervâh ve üçüncü taayyüne de âlem-i şehadet demişlerdir. Bu itibarla da taayyün-ü Ahmedî veya Muhammedî mutlak kabul edilmiştir, zira O, Hakikatü'l-Hakaik'ı tam aksettiren bir mir'ât-ı mücellâdır.. ve şairin dediği gibi "O mir'ât-ı mücellâda Allah görünür dâim." Evet, Hakikat-i Ahmediye bütün varlığın en eltafı, en eşrefi ve en ekmelidir. O'nun nuru, ins ü cin ve ruhanîlerin basîret ziyası ve sâlim düşüncenin de biricik mâyesidir. O nur ve ziya sayesinde erbab-ı basîret göreceğini doğru görmüş, okuyacağını doğru okumuş ve evc-i kemâlât-ı insâniyeye çıkmıştır. O nur ve ziyaya kapalı yaşayanlarsa nefsâniyet ve cismâniyetin gayyalarına yuvarlanmış, iç içe zulmetler yaşamış ve hiç olmayacak şekilde heder olup gitmişlerdir.

Hakikat-i Ahmediye unvanıyla yâd edilen o taayyün-ü evvel âbidesi, yaşadığımız şu âlemin kapılarını لَوْلاَكَ لَمَا خَلَقْتُ الْأَفْلاَكَ fehvâsınca açan sırlı ve şûlefeşân bir anahtar; risâleti, mesajı ve ubûdiyetiyle de ötelerdeki sürmeli kapıların fettâhı Muhammed unvanlı şeref-i nev'-i insan ve bir fasîh beyandır. (Aleyhi ve alâ âlihî ve ashâbihî elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâm)

اَللّٰهُمَّ نَوِّرْ ظَوَاهِرَنَا وَبَوَاطِنَنَا بِأَنْوَارِكَ وَأَنْوَارِ سَيِّدِنَا أَحْمَدَ عَلَيْهِ وَعَلَى اٰلِهِ وَأَصْحَابِهِ الطَّيِّبِينَ الطَّاهِرِينَ الصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ

M.F.Gülen (Allah razı olsun, noktasına kadar saddak)
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Esadullah 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Gayb Alemine Açılan Kapılar... Kitaplar/Kütüphane Kara Kartal 1 305 29 Ocak 2023 12:22
Hiperaktif ve Otizm Çocuklar İçin ... Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp Mihrinaz 1 349 14 Ekim 2022 00:49
Tabiat ve Burçlara Göre Beslenme-Hangi Tabiat... Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp Esadullah 2 423 14 Ekim 2022 00:38
9-Kâinatın 6 Eyyamda (Devir-Süreç) Yaratılması... Esadullah Esadullah 1 372 02 Ekim 2022 12:57
8 - Kurana göre evren nasıl yok olacak Esadullah Esadullah 0 316 29 Eylül 2022 10:40

Alt 07 Ekim 2012, 18:29   Mesaj No:2
Meal Gurubu Üyesi
Medineweb Emekdarı
bilinmez - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:bilinmez isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13966
Üyelik T.: 27Haziran 2011
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 2.154
Konular: 309
Beğenildi:178
Beğendi:15
Takdirleri:560
Takdir Et:
Standart Cevap: Hakikat-i Ahmediye

HAKİKATİ AHMEDİYENİZİN USULU,ADABI GAVSIN KÖYÜNÜN TOPRAĞI MUKADDESMİŞ,EVLADININ KÖLESİ VE KÖPEĞİ OLMAK OLMASSA OLMAZ MIŞ.BU DA ADABMIŞ,KÖPEK,KÖLE OLMAYANLARA PEYGAMBER ŞEFAAT ETMEYECEKMİŞ,ŞEYH BİLE ALLAHIN HUZURUNDA ŞİKAYETÇİ OLACAKMIŞ...

İşte biz tasavvufun kula kulluğu bırak kula köpek olma,kula köle olmaya çağrı yaptığı ve peygamberide buna alet eden batıl bi din olmuşluğunu yüzlerce kaz kendi alimlerinin bizzat ,kendi sözleriyle vermemize rağmen,halen bu tür köpeklik ve köleliğe çağıranların yoluna çoğunluk koşmaktadır...

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________
önce yazdığım katılım yaptığım beğeni yaptığım paylaşımların arasında azda olsa kuran ve sünnete uygun olmayan düşünceler olabilir.Bunların bana sorulmadan dikkate alınmasından mesul değilim... ...
Alıntı ile Cevapla
Alt 07 Ekim 2012, 18:51   Mesaj No:3
Medineweb Sadık Üyesi
Esadullah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Esadullah isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 15316
Üyelik T.: 18 Aralık 2011
Arkadaşları:3
Cinsiyet:Erkek
Memleket:Kayıp bir Kentten
Yaş:44
Mesaj: 734
Konular: 143
Beğenildi:280
Beğendi:94
Takdirleri:3260
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Hakikat-i Ahmediye

1:26 ve 1:40 arası zaten herşey ortada değilmi

5:28 - 5:29 bu kadar mütavazi oldunuzmu hayatınızda hiç, işte veli olmak kibrini yenmektir ....

Bu sohbeti tekrar dinledim sayenizde sağolun ayrıca burda dikkat ederseniz kişileri kul olmaya köpek olmaya davette yok bir MÜTEVAZİLİK ABİDESİ var ...

Şimdi sorarım size bir kula söylemediği telkin etmediği bir şeyi isnat etmenin hükmü nedir...???


Ve bu konuyu tamamen dağıtacak bir paylaşım olmuş uzatmakta istemiyorum amacımız kişilerin birkelimede olsa bilgi edinmesi ve duasına mazhar olmaktır...
Alıntı ile Cevapla
Alt 07 Ekim 2012, 18:57   Mesaj No:4
Meal Gurubu Üyesi
Medineweb Emekdarı
bilinmez - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:bilinmez isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13966
Üyelik T.: 27Haziran 2011
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 2.154
Konular: 309
Beğenildi:178
Beğendi:15
Takdirleri:560
Takdir Et:
Standart Cevap: Hakikat-i Ahmediye

Esedullah islamda tevazu olduğu kadar vakarda vardır,islam izzetli bi dindir,insanı eşrefi mahlukat yani yaratılmışın en şereflisi olmaya çağrı yapar,tasavvuf dini gibi köle ve köpekliğe değil ve köle, köpek olmak mütevazi olmak değildir islam dininde...Aradaki farkı anlata bilmişim inşaallah...köle ve köpekliği ,mütevazı olarak düşünenlere kölelik ve köpeklikleri hayırlı olsun...
__________________
önce yazdığım katılım yaptığım beğeni yaptığım paylaşımların arasında azda olsa kuran ve sünnete uygun olmayan düşünceler olabilir.Bunların bana sorulmadan dikkate alınmasından mesul değilim... ...
Alıntı ile Cevapla
Alt 08 Ekim 2012, 10:53   Mesaj No:5
Medineweb Sadık Üyesi
Esadullah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Esadullah isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 15316
Üyelik T.: 18 Aralık 2011
Arkadaşları:3
Cinsiyet:Erkek
Memleket:Kayıp bir Kentten
Yaş:44
Mesaj: 734
Konular: 143
Beğenildi:280
Beğendi:94
Takdirleri:3260
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Hakikat-i Ahmediye

Alıntı:
bilinmez Üyemizden Alıntı Mesajı göster
Esedullah islamda tevazu olduğu kadar vakarda vardır,islam izzetli bi dindir,insanı eşrefi mahlukat yani yaratılmışın en şereflisi olmaya çağrı yapar,tasavvuf dini gibi köle ve köpekliğe değil ve köle, köpek olmak mütevazi olmak değildir islam dininde...Aradaki farkı anlata bilmişim inşaallah...köle ve köpekliği ,mütevazı olarak düşünenlere kölelik ve köpeklikleri hayırlı olsun...
Uzatmıyacağım bu kadar yeter, nasıl anlarsanız artık ama konuları acarken insanları yanlış yönlendirmeyin belki verdiğiniz videoları izlemden karar verenler olurda demek bu adam bizi köpek olmaya davet ediyor diye kul hakkına girerler sizin gibi...

Biz yanlış yoldaysak doğruya iletmeye çalışın irşad etmeye çalışın bizi karalamayın kardeşim, konuyla alakası olmayan bir yazı koyuyorsunuzki zamanında bunu size defalarca yazdık okuyun konuları vakıf olursunuz inşaallah ...vesselam
Alıntı ile Cevapla
Alt 08 Ekim 2012, 12:40   Mesaj No:6
Meal Gurubu Üyesi
Medineweb Emekdarı
bilinmez - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:bilinmez isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13966
Üyelik T.: 27Haziran 2011
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 2.154
Konular: 309
Beğenildi:178
Beğendi:15
Takdirleri:560
Takdir Et:
Standart Cevap: Hakikat-i Ahmediye

Arkadaşım konuyla alakası var tabiki,tarikatı ahmediyenizin şuanki irşadçıları bunlar değil mi,insanların kararlarınıda bırakın kendileri dinleyip,kendileri karar versinler...
__________________
önce yazdığım katılım yaptığım beğeni yaptığım paylaşımların arasında azda olsa kuran ve sünnete uygun olmayan düşünceler olabilir.Bunların bana sorulmadan dikkate alınmasından mesul değilim... ...
Alıntı ile Cevapla
Alt 08 Ekim 2012, 13:23   Mesaj No:7
Medineweb Sadık Üyesi
Esadullah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Esadullah isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 15316
Üyelik T.: 18 Aralık 2011
Arkadaşları:3
Cinsiyet:Erkek
Memleket:Kayıp bir Kentten
Yaş:44
Mesaj: 734
Konular: 143
Beğenildi:280
Beğendi:94
Takdirleri:3260
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Hakikat-i Ahmediye

Alıntı:
bilinmez Üyemizden Alıntı Mesajı göster
Arkadaşım konuyla alakası var tabiki,tarikatı ahmediyenizin şuanki irşadçıları bunlar değil mi,insanların kararlarınıda bırakın kendileri dinleyip,kendileri karar versinler...
...vesselam
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Hakikat Chm-Pdf-3D E-Kitap kurt26 Programlar//İstekler 0 09 Kasım 2018 21:39
hakikat üzerine... gökçen0421 Makale ve Köşe Yazıları 0 09 Ağustos 2014 13:09
Hakikat söylenmeli mi ya da... veraz Soru Cevap Arşivi 1 08 Aralık 2010 13:08
59.Haftanın Misafiri Hakikat Hazan Mevsimi Hafta'nın Misafiri 26 26 Şubat 2010 22:53
***Dosdoğru Hakikat... karlofca61 Serbest Kürsü 3 07 Mayıs 2009 17:00

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.