Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > .::DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI.::. > Diyanet İşleri Başkanlığı > Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat

Konu Kimliği: Konu Sahibi KuM TaNeSi,Açılış Tarihi:  08 Ocak 2009 (12:49), Konuya Son Cevap : 08 Ocak 2009 (12:49). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 08 Ocak 2009, 12:49   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
KuM TaNeSi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:KuM TaNeSi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5998
Üyelik T.: 02 Ocak 2009
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:40
Mesaj: 1.956
Konular: 886
Beğenildi:21
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Vaaz:Ehlibeyt Sevgisi

Vaaz:Ehlibeyt Sevgisi

EHL-İ BEYT SEVGİSİ
Sevgi
Allah’ı Sevmek
Peygamberi Sevmek
Ehl-i Beyt Kavramı
Nuh (a.s) ın Oğlu
Lut (a.s) ın Karısı
Sevgide Hayati Bir Ölçü
“Sevgi”, insanda doğuştan var olan bir duygudur. İnsanı her konuda motive eder. Davranışlarda yumuşak ve saygılı olmamızı sağlar. İnsana huzur ve mutluluk veren manevi bir güçtür.
Sevgi paylaştıkça çoğalan, insanın tek sermayesidir. Kur’an ve Sünnette “sevgi” üzerinde çok durulmuştur.
Sevgi, ayet ve hadislerde “hubb”, “mahabbet”, “vüdd” ve “meveddet” kelimeleri ile ifade edilmiştir.
Allah'ın isimlerinden birisi de "VEDUD" dur.
Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Bütün yarattıklarına ihsân eden, onlara iyilik ve ihsân etmeyi seven ve kendisinin de sevilmesini isteyen demektir. Çok seven ve sevilmeyi isteyen demektir.
Canlı, anlayışlı ve bilgili varlıkların, bir özelliği olan sevgi, kalp ve duyu organlarının zevk aldığı ve hoşlandığı şeylere meyletmesidir.
Sevginin Çeşitleri
1- Lezzet – Şehvet Sevgisi
2- Çıkar – Menfaat Sevgisi
3- Erdem – Fazilet Sevgisi
Allah’ı Sevmek
Allah sevgisi imanın temelidir. Allah'ı sevmek sevgiyi ölümsüzleştirmektir. Allah'ı çok sevenler kendini Allah'a, onun yoluna adayanlardır. Sadece Allah'ı sevmek yetmez, sevdiğini de O'nun için sevecek ve O'nun sev dediklerini sevmektir.
"İnsanlardan kimi de Allah'tan başka şeyleri O'na eş tutuyorlar da onları, Allah'ı sever gibi seviyorlar. Oysa iman edenlerin Allah sevgisi daha kuvvetlidir. O zulmedenler, azabı görecekleri zaman bütün kuvvetin Allah'a ait olduğunu ve Allah'ın azabının gerçekten çok şiddetli bulunduğunu keşke anlasalardı. (Bakara, 2/165)
(4492)- İbnu Abbas (r. anhümâ) anlatıyor: "Resulullah (a.s) buyurdular ki:
"Nimetleriyle sizi beslediği için Allah'ı sevin. Beni de Allah sevgisi için sevin. Ehl-i Beytimi de benim sevgim için sevin." (Tirmizî, Menâkıb, (3792).)

"Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, bilsin ki Allah yakında öyle bir toplum getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah'ı severler; müminlere karşı yumuşak, kâfirlere karşı da onurlu ve şiddetlidirler; Allah yolunda mücahede eder, hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. Bu, Allah'ın bir lütfudur, onu dilediğine verir. Allah, geniş ihsan sahibidir, her şeyi çok iyi bilendir." (Maide, 5/54)
Esas Olan Allah İçin Sevmektir
(3344)- Hz. Ebû Zerr (r.a) anlatıyor: "Rasulullah (a.s) buyurdular ki: "Amellerin en faziletlisi Allah için sevmek, Allah için buğz etmektir." [Ebû Dâvud, Sünnet 3, (4599).]
Peygamberi Sevmek
Peygamberi sevmek imanın gereğidir.
"Ebû Hureyre den Resulullah "Canımı elinde tutana yemin olsun ki sizden biriniz ben ona babasından ve çocuğundan daha sevimli olmadıkça (tam bir şekilde) iman etmiş olamaz. Buyurmuştur." (Buhari, iman, 13)
"Enes Hz. Peygamberden şöyle rivayet etmiştir: "Sizden biriniz ben kendine babasından, çocuğundan ve tüm insanlardan daha sevimli olmadıkça tam iman etmiş olamaz." (Buhari, İman, 14)
"Hz. Peygamber: "Üç şey vardır ki kimde bulunursa imanın tadını bulur. Allah ve Rasulunu kendisine başkalarından daha sevimli olması, bir kimseyi sadece Allah için sevmesi, tekrar küfre dönmesi tıpkı ateşe atılmayı istemediği gibi istememesidir." (Buhari, İman, 15)
"Hz. Peygamber şöyle buyurmaktadır: "İmanın alameti Ensarı sevmek, münafıklığın belirtisi Ensara kızmaktır." (Buhari, İman, 16)
Ehl-i Beyt Sevgisi:
"Peygamber, müminlere kendi nefislerinden önce gelir. O'nun hanımları da onların analarıdır. Akraba da Allah'ın kitabında birbirlerine, diğer müminlerden ve muhacirlerden daha yakındırlar. Ancak dostlarınıza bir maruf (uygun bir vasiyet) yapmanız müstesnâdır. Bu, kitapta yazılıdır." (Ahzab, 33/6)
(3347)- Hz. Ebû Zerr (r.a) anlatıyor: "Ey Allah'ın Resûlü! dedim. Kişi, bir kavmi sever, fakat onların amelini işleyemezse, (sonu ne olacak)?" (Efendimizin sevgisini kasdediyordu)
"Ey Ebû Zerr, buyurdu, sen sevdiğinle berabersin!"
(741)- Hz. Ebu Hüreyre (r.a) anlatıyor: "Rasulullah (a.s) buyurdu ki: "Ben her mü'mine, mutlaka, dünya ve ahirette insanların en yakınıyımdır.
Dilerseniz (bu hususla ilgili olan) şu âyeti okuyun:
"O peygamber, mü'minlere öz nefislerinden evladır. Zevceleri, mü'minlerin analarıdır..." (Ahzab 6). Hangi mü'min (vefatında) bir mal bırakırsa vârisleri (asabı) ona varis olsunlar. Borç veya bakıma muhtaç birini bırakmışsa o da bana gelsin, ben onun mevlâsıyım." [Buhârî, Tefsir, Ahzâb 1, Kefâlet 5, İstikrâz 11, Nafakât 15, Ferâiz 4, 15, 25; Müslim, Ferâiz 14, (1619).]
Ehl-i Beyt Kavramı
Hz. Peygamber (s.a.s.)'in ev halkı.
Ehl-i Beyt, bir evde yaşayan aile fertleri, aile demektir.
İslâm fıkıh terminolojisinde bir terim olarak Hz. Peygamber (s.a.s)'in hısımlarından kendilerine zekât verilmesi yasaklanan aile fertlerinin tamamını ifade etmek için kullanılmıştır.
Bu anlamda ehl-i beyt; Hz. Peygamber (s.a.s.) ve ailesi, Cafer, Âkil, Abbas ve aileleridir. Hz. Peygamber (s.a.s.)'in ailesi, eşleri ve çocuklarıyla Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'dir (Sahih-i Müslim, II . 751-752; .IV, 1873).
Ehl-i beyt terimi Kur'ân-ı Kerîm'de Ahzâb sûresindeki şu âyette açıklanmıştır:
"(Ey Peygamber hanımları), evlerinizde oturun; eski câhiliyedeki gibi açılıp saçılmayın; namazı kılın, zekâtı verin; Allah'a ve Peygamber'e itâat edin. Ey Peygamber'in ev halkı, Allah sizden kusuru giderip sizi tertemiz yapmak ister" (Ahzâb, 33/33). Rasulullah (s.a.s)'in eşlerinin, diğer bir deyimle mü'minlerin annelerinin ev halkından olduğu bu âyetten anlaşılmaktadır. Ayette, "Ey ev halkı" ifadesiyle onlar kastedilmektedir. Çünkü âyetin başında "Ey Peygamber'in hanımları" hitâbı vardır (Mevdûdî, Tefhîmu'l-Kur'ân terc. İstanbul 1983, IV, 370). Bu terim, bir adamın hanımlarını ve çocuklarını kapsamaktadır. İbn Abbâs, Urve b. Zübeyr ve İkrime bu âyetteki ehlü'l-beyt lâfzından Hz. Peygâmber (s.â.s)'in hânımlarının kastedildiğini söylemişlerdir.
Rasulullah (s.a.) şöyle buyuruyor:
"Ey insanlar, bilesiniz ki: Ben bir beşerim. Rabbim'in elçisinin (Azrail aleyhisselam) gelmesi ve davetine icabet etmem zamanı yakındır. Ben size iki kıymetli şey bırakıyorum: Birincisi Kitabullah'tır, içerisi nur ve hidâyet doludur. Allah'ın Kitabı'nı alın ve ona dört elle sarılın." -Resulullah (a.s) Kur'ân-ı Kerîm'e birçok teşviklerde bulunduktan sonra devamla dedi ki: "Ehl-i beytim hakkında size Allah'ı hatırlatıyorum. Ehl-i beytim hakkında size Allah'ı hatırlatıyorum. Ehl-i beytim hakkında size Allah'ı hatırlatıyorum..." (Müslim, Kitap, 44)
Bu hadis-i şerif üzerinde düşünülünce şu sonuçlara varmak mümkün oluyor:
a) Rasulullah (a.s) her fani gibi bir gün öleceğini bildiğinden ümmetine bırakacağı iki emaneti hatırlatma ihtiyacını duymuştur.
b) Bu emanetlerden birincisi, tebliğ ettiği ve hükümleriyle amel olunan Kur'an idi. Kendinden sonra ümmeti Kur'an'a sarılmalıydı. Çünkü o, yegane hidayet rehberiydi; insanları aydınlığa götürmekteydi.
c) Rasulullah (a.s)'ın ümmetine bırakacağı ikinci emanet ise ev halkı (ehl-i beyt) idi. Bu hadisin Veda Haccı dönüşü esnasında söylendiği kuvvetle muhtemeldir. O tarihte Rasulullah (a.s)'ın dokuz hanımı bulunuyordu. Ev halkı tabirinden özellikle bunlar kasdedilmekteydi. Çünkü Rasulullah (a.s)'ın hanımları Kur'an'ın bildirdiği üzere "müminlerin anneleri" idiler.(Ahzab, 33/6) ve o'nun ölümünden sonra, yine Kur'an'ın emri gereği evlenemeyeceklerdi. (Ahzab, 33/53) Bu durumda Rasulullah'ın onlar hakkında ümmetini uyarması çok makuldü ve gerekliydi. Ümmeti, öncelikle hanımları hakkında Allah'ın koymuş olduğu ölçülerden ayrılmamalıydı. Maddi ihtiyaçları da aynı ölçüler içerisinde karşılanmalıydı.
d) Hadiste Kur'an ve ehl-i beytin farklı özellikte oldukları; birincisinin hidayetine uyulması, ikincisinin beşeri haklarının gözetilmesi gereği açıktır.
Hz. Ali ve ailesi de ehl-i beyt'tendir.
Enes b. Mâlik'in rivâyetine göre: Hz. Peygamber (s.a.s), altı ay boyunca Fâtıma'nın kapısının önünden geçtiğinde, sabah namazına giderken, "Ey ehl-i beyt namaz, namaz..." demiş ve Ahzâb suresinin otuz üçüncü âyetini okumuştur.
(4407)- Müslim ve Tirmizî'nin bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Rasulullah (a.s) Hayber günü buyurdular ki:
"Yarın sancağı öyle bir kimseye vereceğim ki, O, Allah'ı ve Resûlünü sever, Allah ve Resûlü de onu sever."
Ravi devamla der ki: "Bu söz üzerine insanlar sancağı almak için ona uzandılar."
Hz. Peygamber: "Bana Ali (r.a)'ı çağırın!" buyurdular. Ali getirildi ama gözlerinden rahatsız idi. Hemen gözlerine tükürdü ve sancağı ona verdi. Allah Teala Hazretleri onun eliyle fethi müyesser kıldı."
Ravi devamla der ki: Şu ayet indiği zaman "Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı çağıralım..." (Al-i İmran 61) Resulullah (a.s) hemen Ali'yi, Fatıma'yı, Hasan ve Hüseyin'i (r. anhüm ecmâin) çağırdı ve:
"Allah'ım, bunlar benim ailemdir" buyurdu." [Müslim, Fezailu'l-Ashab 32, (2404); Tirmizî, Menakıb, (3726).]
AÇLIKLAMA:
1- Rivayetin birinci kısmında, Hayber'in fethi sırasında zuhur eden Fedail-i Ali (r.a) açıklanmaktadır.
Rasulullah’ın teyidi ile Hz. Ali:
* Allah ve Resulünü samimiyetle sevmektedir.
* Allah ve Resulü de onu sevmektedirler. Bu ne büyük bir mazhariyettir. Rasulullah (a.s)'ın böyle bir vak'aya şehadeti bir kulun dünyada elde edebileceği nimetlerin, makamların en büyüğü olsa gerektir. Bin tane dünya olsa, hepsinin bin yıllık saltanatı verilse bu mazhariyetin binde birine değmez. Çünkü dünyevi olanlar fanidir, ne kadar çok da olsa, büyük de olsa, müddeti uzun da olsa fanidir, sonunda bir katre serap olmaktadır.
* Hayber'in fethi Hz. Ali'nin eliyle müyesser olmuştur. Hayber'in fethi sırasında sancağın Hz. Ali'ye verilmesi hadisesi Ashab nazarında mühim bir olaydır. Çünkü bu, Allah ve Resulünün o kimseyi sevdiğinin delili olmaktadır. Çünkü, bu önceden haber veriliyor. Binler dünya saadetine bedel olan bu mazhariyete ermek ümidiyle herkesin, başını uzattığı belirtilir. Hz. Ömer de olayı anlatır ve der ki: "O güne kadar komutanlığı hiç arzu etmediğim halde, o gün acaba sancağı bana mı verir diye ümitlenerek, Rasulullah’a görünmek için başımı ileriye doğru uzattım."
(4408)- Zirr İbnu Hubeyş (r.a) anlatıyor: "Hz. Ali (r.a)'ın şöyle söylediğini işittim. "Daneyi açan (En'am 95), canlıları yaratan Zât-ı Zülcelal'e yeminle söylüyorum: Ümmî peygamberim (a.s), bana şu hususu garantiledi: "Beni mü'min olan sevecek, münafık olan da bana buğz edecektir." [Müslim, İman 131, (78); Tirmizî, Menâkıb, (3737); Nesâî, İman 20, (8, 117).]
Ehl-i Beyti sevmek; onların iman ettiği gibi iman etmek, ahlakıyla ahlaklanmak , kısacası her şeyiyle onlara benzemektir.
Kur'an'da Ehl-i Beyt Teriminin Kullanılışı
Nuh (a.s)'ın Oğlu Ehl-i Beytten Sayılmadı
"Mal ve oğullar, dünya hayatının süsüdür. Bakî kalacak olan iyi ameller ise, Rabbinin katında, sevabca da hayırlıdır, ümid yönünden de daha hayırlıdır. (Kehf, 18/46)

"Nuh Rabbine niyaz edip dedi ki: "Ey Rabbim! Oğlum benim ehlimdendi senin vaadin de elbette haktır ve gerçektir. Ve sen hakimler
Allah: "Ey Nuh! O kesinlikle senin ehlin (âilen)'den değildir. Çünkü o salih olmayan bir amelin sahibidir. Hakkında bilgin olmayan bir şeyi benden isteme! Ben, seni, cahillerden olmaktan sakındırırım." (Hud, 11/45-46)
Lut (a.s)'ın Karısı da Ehl-i Sayılmadı

"Bunun üzerine onu ve ailesini kurtardık. Yalnız karısı müstesna; onun geride (azaba uğrayanların içinde) kalmasını takdir ettik" (Neml, 27/57)[/JUSTIFY]
Kur'an'da Rasulullah'ın (s.a) hanımlarına "Ev Halkı- Ehl-i Beyt" diye hitap edilmiştir:
"(Ey Peygamber hanımları), evlerinizde oturun; eski câhiliyedeki gibi açılıp saçılmayın; namazı kılın, zekâtı verin; Allah'a ve Peygamber'e itâat edin. Ey Peygamber'in ev halkı, Allah sizden kusuru giderip sizi tertemiz yapmak ister" (Ahzâb, 33/33).
Sevgide Hayati Bir Ölçü
"Allah'a ve ahiret gününe iman eden hiçbir topluluk bulamazsın ki onlar Allah'a ve Resûlüne karşı başkaldıran kimselerle bir sevgi (ve dostluk) bağı kurmuş olsunlar bunlar ister, babaları, ister çocukları, ister kardeşleri, isterse kendi aşiretleri olsun. Onlar, öyle kimselerdir ki, (Allah) onların kalplerine imanı yazmış ve onları kendinden bir ruh ile desteklemiştir" (el-Mücadele, 58/22);
(55)- İrbâz İbnu Sâriye (r.a) dedi ki: "Bir gün Resulullah (a.s) bize namaz kıldırdı. Sonra yüzünü cemaate çevirerek çok beliğ, çok mânidar bir vaazda bulundu. Öyle ki dinleyenlerin gözleri yaşla, kalpleri de heyecanla doldu. Cemaatten biri: "Ey Allah'ın Resûlü, sanki bu, bir veda konuşmasıdır, bize ne tavsiye ediyorsunuz?" dedi. "Size, buyurdu, Allah'a karşı takvada bulunmanızı, başınızda Habeşli bir köle olsa bile emirlerini dinleyip itaat etmenizi tavsiye ederim. Zira, sizden hayatta kalanlar benden sonra nice ihtilaflar görecek. Öyle ise size sünnetimi ve hidayet üzere olan Hülefâ-i Râşidîn'in sünnetini hatırlatırım, bunlara uyun ve dört elle sarılın. Sonradan çıkarılan şeylere karşı da son derece dikkatli ve uyanık olun. Zira (sünnette bulunana zıt olarak) her yeni çıkarılan şey bir bid'attır, her bid'at de dalalettir, sapıklıktır." (Tirmizî, İlim 16, (2678); Ebu Dâvud, Sünne 6, (4607))
__________________
Söz işlemez yüreklere sükûtum dağlar gibi...
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi KuM TaNeSi 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
41.Haftanın Misafiri Belgin Hafta'nın Misafiri Belgin 37 13633 04 Ekim 2009 15:49
Neden Su içmeliyiz(46 sebep) Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp su damlası 6 3418 04 Ekim 2009 11:50
Yokluğuna Alıştırma... Şiirler ve Şairler KARAKÖSE 1 2834 04 Ekim 2009 11:45
Kırgınım Sana /medineweb Şiirler ve Şairler su damlası 7 3022 02 Ekim 2009 18:49
google amcam düzeltir işi bilir herşeyi =) Resim/Karikatür Esma_Nur 2 2597 02 Ekim 2009 10:25

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Allah Sevgisi *Hüzün* Allah(c.c) 0 09 Ağustos 2015 13:31
Haftanın Misafiri ''Ehlibeyt'' Kardeşimiz Medineweb Hafta'nın Misafiri 26 09 Şubat 2014 15:22
Ehlibeyt (a.s.) [ Çizgi Dili İle Ehlibeyt] Sevay571 Videolar/Slaytlar 2 28 Nisan 2012 21:45
Ehli sünnet kaynaklarında ehlibeyt(as)ile ilgili hadisler........ AşıkıZehra Hadis-i Şerif 0 30 Aralık 2008 00:29
Sevgi ve Çocuk Sevgisi Medine-web Çocuk ve Aile Sağlığı 7 23 Ekim 2007 22:48

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.