Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Tevhid Ve Şirk Konuları

Konu Kimliği: Konu Sahibi bilinmez,Açılış Tarihi:  01 Ekim 2012 (13:22), Konuya Son Cevap : 01 Ekim 2012 (13:22). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 01 Ekim 2012, 13:22   Mesaj No:1
Meal Gurubu Üyesi
Medineweb Emekdarı
bilinmez - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:bilinmez isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13966
Üyelik T.: 27Haziran 2011
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 2.154
Konular: 309
Beğenildi:178
Beğendi:15
Takdirleri:560
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart YALNIZ ALLAH A iBADET[İTAAT]...

YALNIZ ALLAH A iBADET[İTAAT]...

بســـم الله الرحمن الرحيم

Yalnız Allah'a İbadet
"Onlar Allah'ı bırakıp hahamlarını, rahiplerini ve Meryem oğlu İsa'yı, ilah edindiler. Oysa onlarda ancak bir olan ilaha ibadet etmekle emrolunmuşlardı. Ondan başka ibadete layık ilah yoktur. O, onların şirk koştukları şeylerden münezzehdir" (Tevbe Sûresi, 9/31)
Surenin bu bölümünün bir parçası olan bu ayet; müslümanların vicdanlarında beliren şu tür şüpheleri gidermeye çalışıyor:
"Bu insanlar yani yahudiler ile hristiyanlar Kitap ehlidirler. Buna göre onlar Allah'ın dini üzerindeler."
Ancak ayet onların Allah'ın dini üzerinde bulunmadıklarına önce onların dini inanç sistemlerini (akidelerini), sonrada pratik hayatlarını şahit gösteriyor. Aslında kitab ehli sadece bir olan Allah'a ibadet etmekle emrolunmuşlardı. Fakat Allah'ı bırakıp (Allah'ın dışında) rahiplerini ve alimlerini rabler edindiler. Tıpkı Meryem oğlu İsa Mesih'i rab edindikleri gibi. Bu yaptıkları ise Allah'a ortak tutmaktır ve şirktir. Allah ise, onların şirk koşmalarından (ortak tutmalarından) elbette münezzehdir. Öyleyse onlar gerek inanç (akide) yönünden gerekse düşünce sistemi yönünden Allah'a iman eden mü'min kullar değildirler...
Gerek pratik ve gerek ameli yönden Allah'ın hak dinini din edinen kullar olmadıkları gibi...
Ehli Kitabın alim ve rahiplerini nasıl rab ittihaz edindiklerine geçmeden önce Rasulullah (s.a.v)'in ayetin tefsirine ilişkin sahih rivayetleri aktarmayı uygun görüyoruz. Çünkü kesin çözüm onun sözlerindedir.
Bu ayette geçen "Ahbar" terimi "Hebr" veya "Hıbr" sözcüğünün çoğuludur. Bu kelime Kitab ehlinin bilginleri -daha çok da yahudi bilginleri- olarak kullanılır. Yine bu ayette geçen "Ruhban" terimi ise, rahip kelimesinin çoğuludur. Bu terim ise hristiyanlarca kendini ibadete adamış dünyadan elini eteğini çekmiş kimse demektir. Bunlar normal olarak evlenmezler. İş tutup geçim derdine koşmazlar.
Dürrül Mensur'da kaydedilen bir hadisi şerifte Tirmizi, İbn-i Münzir, İbn-i Ebi Hatem, Ebu Şeyh ve Beyhaki Adiyy bin Hatem'den şöyle rivayet etmişlerdir:
"Rasulullah Tevbe süresindeki -Onlar Allah'ı bırakıp hahamlarını ve rahiplerini ilah edindiler- ayetini okurken onun yanına geldim. Ayeti bitirince bana dönerek şöyle buyurdu.
"Gerçekten onlar hahamlarına ve rahiplerine ibadet etmiyorlar. Fakat bu din adamları kendilerine birşeyi helal kılınca o şeyi helal sayıyorlar buna karşılık din adamları bir şeyi yasaklayınca onu haram sayıyorlar."
İbn-i Kesir tefsirinde bu hadis şöyle zikredilmektedir. İman Ahmed Tirmizi ve ibn-i Cerir Adiyy bin Hatem'den rivayetle şöyle derler:
Adiyy bin Hatem Rasulullah'ın daveti kendisine ulaşınca hemen Şam'a kaçmıştı. Çünkü o cahiliyye döneminde hristiyan olmuştu. Sonra kızkardeşi ile beraber kavminden bir grub müslümanların eline esir düşmüştü. Rasulullah İbn-i Ebi Hatem'in kızkardeşine iyilik ve ihsanda bulundu. Kızkardeşi daha sonra Şam'a dönünce kendisine yapılan muameleyi kardeşine anlattı. Ve onu islam'a davet etti. -Adiyy, Meşhur Hatem et Tai'nin oğlu idi. O cömertliği ile tanınırdı ve Tayy kabilesinin reisi idi.- Medine'ye geldiği günlerde bütün halk ondan bahsediyordu. Adiyy bin Hatem boynunda gümüş bir haç olduğu halde Rasulullah'ın huzuruna geldi. O sırada Rasulullah
"Onlar hahamlarını ve rahiblerini Allah'ı bırakıp Rabler edindiler" ayetini okuyordu.
Adiyy, Rasulullah'a "Onlar hahamlara ve rahiplere ibadet etmiyorlar" der.
Rasulullah şu cevabı verir:
"Evet, fakat alim ve rahibler onlara helali haram, haramı da helal kıldılar. Ve o insanlarda bunlara tabii oldular. İşte onların alim ve rahiblerine ibadetin anlamı budur. "
Süddi Tefsirinde bu ayetin açıklamasını yaparken şöyle demiştir:
İnsanlar Allah'ın kitabını arkalarına atarak din adamlarından nasihat istediler. Ve din adamlarının koymuş oldukları hükümlere tabii oldular. Bu sebeble Allahu Teala, ayetin devamında:
"Oysa onlara sadece tek bir ilaha ibadet etmeleri emredilmişti" buyurmuştur. Yani o tek ilahın haram saydığı haram kabul edilecek yine o tek ilahın helal saydığı helal kabul edilecektir. Onun koyduğu yasalara uyulacak. Onun verdiği hüküm yürürlüğe konacaktır.
Müfessir Alusi ise, bu ayet hakkında şunları demiştir;
"Çoğu tefsir bilginine göre bu ayette geçen erbab (rablar) dan maksat; Kitap ehlinin din adamlarını evrenin yaratıcısı ve ilahı saydıkları ve böyle bir inanca sahip oldukları değildir. Burada rab kabul etmekten asıl maksat onların din adamlarının şahsi emir ve yasaklarına uymalarıdır"
Açık anlamı ile Kur'anın ayetleri, Rasulullah'ın bağlayıcı son söz niteliğindeki açıklaması ve eski yeni tefsir bilginlerinin anlayışları bize bu dinin inanç sistemine ilişkin son derece önemli gerçekleri öğretiyor. Bu gerçekleri son derece kısa hatları ile özetleyelim.
1 - İbadet, yasal hükümlerde Kur'anın ayetlerine ve Rasulullah'ın (s.a.v.) bu ayetlerle ilgili açıklamalarına uymak demektir. Ehli Kitap, hahamlarını ve rahiplerini, uluhiyetlerine inanmak ve dini görevlerini (ibadetlerini) onlara sunmak kapsamında rab kabul etmiş değillerdi. Bununla beraber Allahu Teala bu ayette onları müşrik olarak nitelendirmiş bir sonraki ayette ise kafir olarak nitelendirmiştir. Onların bu şekilde nitelendirilmelerinin tek sebebi din adamlarını yasa vazetme hususunda yetkili görmeleri / onların koymuş oldukları hüküm ve yasalara boyun eğmeleri ve onlara tabii olmalarındandır. İşte onlar hakkındaki ilahi hükmün tek sebebi budur. Kişinin bu şekilde vasıflandırılması için itikatta ve dini görevlerde Allah'tan başkasını ilah edinmesi şart değildir. Sırf yukarıda belirttiğimiz böyle bir davranış, sahibini Allah'a karşı müşrik konumuna düşürür. Sırf bu hareket sahibini mü'minlerin cemaatından, topluluğundan çıkarıp kafirlerin saflarına katmak için kâfidir.
2 - Allahu Teala burada hahamlarına hüküm vazetme yetkisi tanıyan her türlü teşri hakkını alimlerine verip onlara itaat eden yahudiler ile İsa Mesih'in ilahlığına inanan ona ibadet amaçlı davranışlar sunan hristiyanları eşit bir şekilde müşrik sayıyor. Aralarında hiçbir fark görmüyor. Yani ibadet ve itaat meselesinde her iki durumda sahiplerini Allah'a ortak koşan müşrikler safına katması açısından eşit ağırlıklı suçlardır. Her iki sapıklıkta sahibinden mü'minlik vasfını alıp yine sahibine kafirlik vasfını vermesi için yeterlidir.
3 - Kişinin müşriklik sıfatı ile sıfatlandırılması için hüküm vazetme yetkisini Allah'ın dışında -mesela kullara- vermesi yeterlidir. Müşrik sıfatı ile vasıflandırılması için hüküm yetkisini verdiği varlıkların, ayrıca bir ilah olduğuna inanması ve ibadet amaçlı davranışlarını onlara sunması şart değildir. Biz bu gerçeği daha önce ortaya koymakla beraber burada bir defa daha vurgulamayı uygun gördük.
Şüphesiz ki gerçek din Allah'ın tüm insanlar için seçtiği bunun dışındakini kabul etmediği "İslam" dinidir.
İslam olabilmek başka bir deyimle müslümanlık için Allah'ın ortağı olmayan tek bir ilah olduğuna inandıkdan ve ibadet kasıtlı davranışları sadece ona sunduktan sonra yasa ve hükümlerde sırf ona ittiba etmek şartdır.
Şayet insanlar Allah'ın kanunları dışında başka kanunlara ittiba ederlerse Ehli kitaba ait hükmün kapsamı içine girerler. Yani Allah'a inanmamış müşrikler olarak vasıflandırılırlar. İstedikleri kadar biz mü'miniz desinler. Bu onlar için faydasızdır. Çünkü Allah'ın dışında bir merciye yetki vermeleri ve onun yasalarına uymaları, onların müşriklik ve kafirlik ile nitelendirilmelerine yeterlidir. Böyle durumlarda insanların bu vasıflardan kurtulabilmeleri için beşer tarafından kendileri için konmuş kanun ve yasalara karşı çıktıklarını, Allah'a yönelik bu saygısızca hareketleri onaylamadıklarını, buna karşı fiili bir harekete güçleri yetmediği için sabretmekle yetindiklerini ortaya koymaları gerekmektedir.
Bugün insanların kafasında din kavramının sınırları alabildiğine daralmıştır. Böylece din sadece vicdana hapsedilmiş bir inanç ve bazı ibadet amaçlı davranışlar olarak algılanmıştır. İşte bu ayette ehli kitabın kınanan davranışlarıda böyle idi. Onlar bu yanlış düşünceleri sebebiyle yukarıda verdiğimiz ayete ve bu ayete ilişkin Rasulullah'ın açıklama ve izahlarına göre, Allah'a iman etmemiş, ona şirk koşmuş sayılmışlardır. Yine onlar bu davranışları sebebi ile tek bir ilah'a kulluk etme emrine ters düşmüşler. Allah'ı bırakıp onun dışında varlıkları rab edinmekle suçlanmışlardır.
Din, yani boyun eğmek, tam bir teslimiyet ve ittibadır.
Bu ibadet etme, yasa ve kanunlarını kabul etme gibi her durum ve davranışta ön plana çıkar. Bu Allah'ın koymuş olduğu yasa ve hükümlerin dışındaki şeriatlere uyanların sergiledikleri ciddiyetsizlikle bağdaşmayacak kadar açık ve nettir. Bu tip kimselerin sırf Allah'ın ilahlığına inanmaları ve ibadet kasıtlı davranışlarını ona sunmaları, kendilerini Allah'a inanmış müslümanlar saymaları için kesinlikle yeterli bir şart değildir. Din böyle bir alçaklığa böyle bir kaypaklığa asla izin vermez. Yüce Allah'ın şeriatından kaynaklanmayan kanun ve yasaların egemen olduğu toplumlarda yaşayanların bu ortak suçun sorumluluğundan kurtulmaları için onların bu saygısızca tutum ve davranışlarını onaylamadıklarını açık ve net biçimde kanıtlayacak protesto nitelikli bir tavır ortaya koymaları gerekmektedir.
Böyle toplumlarda Allah'dan başka mercilere yetki tanıyarak şirk koşmanın en açık örneğini gösteren, buna karşılık kendilerinin mü'min ve müslüman olduklarını iddia eden insanların sergiledikleri bu gayri ciddi hareket, yaşadığımız tarih döneminde dinin karşılaştığı en büyük tehlikedir. Din düşmanlarının bu dine yönelttikleri en öldürücü silah işte budur. Yüce Allah böyle insanları ve böyle rejimleri müşriklikle, gerçek dini din edinmemekle ve Allah'ı bırakıp başka ilahlar edinmekle suçlar...
İslam düşmanları ise onlara İslam levhasını takmak için can atıp dururlar.
Öyleyse bu dinin düşmanları böyle rejimlere ve şahıslara İslam levhasını takmak için canla başla mücadele ediyorlar, bu türlü yanıltıcı levhaları kaldırmak, bu tür maskeleri yere düşürmek arkalarında gizlenen kafirliği, müşrikliği ve Allah'ı bırakıp başka rabler edinme sapıklığını gözler önüne sermekte bu dinin yolcularının başlıca görevlerindendir.
"Oysa onlara bir tek Allah'a ibadet etmekten başka birşey emredilmemişti"
YARARLANILAN KAYNAK.Seyyid kuttub,kuranın gölgesinde mesajlar...
__________________
önce yazdığım katılım yaptığım beğeni yaptığım paylaşımların arasında azda olsa kuran ve sünnete uygun olmayan düşünceler olabilir.Bunların bana sorulmadan dikkate alınmasından mesul değilim... ...
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi bilinmez 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
ELFAZI KÜFÜR Tevhid Ve Şirk Konuları bilinmez 2 578 29 Ağustos 2021 23:16
BiR SORU Tevhid Ve Şirk Konuları bilinmez 19 5674 19 Aralık 2018 23:11
SiZCE HANGİSİ MÜSLÜMAN Tevhid Ve Şirk Konuları bilinmez 0 1000 18 Aralık 2018 22:55
ALLAH A iMAN NASIL OLUR.. Tevhid Ve Şirk Konuları bilinmez 0 1129 27 Ekim 2018 22:27
HELVADAN KANUNLAR ve TEKFİR Tevhid Ve Şirk Konuları bilinmez 0 1130 03 Ekim 2018 21:57

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
‎''HALiS DiN YALNIZ ALLAH'INDIR !'' bilinmez Tevhid Ve Şirk Konuları 0 26 Aralık 2012 08:01
ANKEBUT 45 Allah'ı zikretmek en büyük (ibadet)tür BEDİİ HAMİT Makale ve Köşe Yazıları 2 08 Kasım 2010 18:34
KUR'AN'DA İTAAT EDİN İTAAT ETMEYİN Yitiksevda Kur'ân-ı Kerim Genel 2 21 Şubat 2010 15:17
Allah (c.c.) kullarından niçin ibadet etmelerini istiyor? Belgin Soru Cevap Arşivi 0 13 Nisan 2009 10:29
Niçin tam manasıyla ibadet edemiyorum; Allah'a halis bir kul olamıyorum? Belgin Soru Cevap Arşivi 0 02 Nisan 2008 09:59

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.