Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp (https://www.forum.medineweb.net/824-tibbi-nebevi-ve-alternatif-tip)
-   -   MEDİNEWEB Şifalı Bitkiler Eczanesi (https://www.forum.medineweb.net/tibbi-nebevi-ve-alternatif-tip/1793-medineweb-sifali-bitkiler-eczanesi.html)

Seleme 08 Ocak 2008 18:21

MEDİNEWEB Şifalı Bitkiler Eczanesi
 
Ihlamur Her Derde Deva
Yurdumuzda Marmara ve Doğu Karadeniz Bölgeleri‘nde bol miktarda yetişen ıhlamurun çiçek, yaprak, kabuk ve ağacından faydalanılıyor. Hoş kokulu bir bitki olan ıhlamur aynı zamanda iyi bir ev ilacı. Kurutulmuş ıhlamur yaprakları, çiçekleriyle birlikte kaynatılarak yapılan hoş kokulu içecek sinirleri yatıştırır, bağırsak kurdunu düşürür, bağırsak sancısını giderir, öksürüğü keser, damar tıkanıklığını açar, gribi iyileştirir, hazımsızlığa karşı kullanılır, mide üşütmesini ve uykusuzluğu giderir. Ihlamur ayrıca idrar söktürücü, terletici, yatıştırıcı, göğüs yumuşatıcı özelliğe de sahiptir. Ihlamur çiçeği balla karıştırılıp içilirse mide ülserine iyi gelir. Kan dolaşımını düzenler...

Ihlamurun içinde uçucu yağ, tanen, şeker, C ve P vitamini, reçine ve enzimler de bulunuyor. Mide şikayeti olanlar ıhlamuru tek başına kaynatıp içerse hazmı kolaylaştırır. Bunun yanısıra ıhlamurun içine biraz kekik, nane ve rezene katıp kaynatıp içerseniz hem mide yanmalarına, hem de kusma türü rahatsızlıklara iyi gelir.

Bunların yanında ıhlamur kan dolaşımını düzenler. Kabızlıkta da ıhlamurdan yararlanabilirsiniz. Kramplar için de ıhlamurun iyi bir ilaç olduğunu unutmamalısınız. Sabah aç karnına içilmeye devam edilen ıhlamur zayıflamak isteyenlere bu hususta yardımcı olur. Ihlamurun migren için de birebir olduğu bilinir. Ancak ıhlamuru uzun süre ve fazla miktarda kullandığınızda kalbinize zarar verebileceğini de unutmamalısınız!

[Grip ve nezleye karşı en etkili silahlarımızdan biri olan ıhlamur, daha başka bir çok derde de deva oluyor. Bu mucizevi bitki ayrıca mide yanmaları, kusma, cilt lekesi ve ciltteki kırışıklıklar gibi pek çok konuda da büyük fayda sağlıyor.
Ihlamurun içinde uçucu yağ, tanen, şeker, C ve P vitamini, reçine ve enzimler bulunduğunu açıklayan uzmanlar, çeşitli şikayetlere karşı bu bitkinin ne şekilde kullanılması gerektiğini şöyle anlatıyorlar:
"Ihlamur, tek başına kaynatılıp içildiğinde mide şikayeti olanlarda hazmı kolaylaştırır. Bunun yanı sıra ıhlamurun içine biraz kekik, nane ve rezene katarak kaynatıp bu karışımı içerseniz, hem mide yanmalarına hem de kusma türü rahatsızlıklara iyi gelir. Cildinizde leke mi var? Hemen ıhlamuru suda iyice kaynatıp soğutun. Sonra bu sıvıyı lekelere sürün, faydasını göreceksiniz
]Aynı şekilde elde edeceğiniz ıhlamurla kırışıklıklara masaj yaparsanız, iyi sonuç alırsınız. Strese karşı, ıhlamur çayı iyi gelir. İçine çok az karanfil atarsanız, hem güzel bir tat elde etmiş olursunuz hem de sizi sakinleştiren etkisini artırırsınız. Grip ve nezle olunca ıhlamuru içmekte büyük yarar vardır.

Göz çapaklanmalarında, ıhlamuru kaynatın ve süzün. Pamuk yardımı ile gözlerinize kompres yapın. Hem çapaklanmaları önleyecek, hem de gözünüzü dinlendirecektir. Ihlamuru kaynatıp elde ettiğiniz su ile ara sıra saçlarınızı yıkayarak, saçlarınızın güçlenmesini sağlayabilirsiniz. Bu işlemden sonra saçınızı durulamayı ihmal etmeyin."

CaferTayar 28 Mayıs 2008 11:37

MEDİNEWEB Şifalı Bitkiler Eczanesi
 

ADAÇAYI: Kalp krizi riskini azaltır. Aşırı terlemeye neden olan hastalıkları giderir. Kramp, omurilik rahatsızlığı, beze ve sinirsel titremelerde mucize etkileri vardır. Böcek sokmalarına karşı ısırılan bölgeye adaçayı yaptığını toz olarak uygulamanız önerilir.


CEVİZ: Damar koruyucu, ishal kesici, cildi temizleyici, siğil giderici, mantar hastalıklarında etkili, tümör engelleyici ve bağışıklık sistemini koruyucu özellikleri bulunmaktadır. Ceviz kanın pıhtılaşmasını önler, kan dolaşımını düzenler… Karaciğer için de çok faydalıdır.


IHLAMUR: Gribal enfeksiyonların yanı sıra güzellik ve ciltteki lekelere karşı da mucize etkileri vardır. Cilt lekeleri için iyice kaynatılıp, leke olan kısma sürülmesi öneriliyor. Bunun yanında strese karşı da ıhlamuru mutfağınızdan eksik etmeyin...


HİNDİBA: Safra kesesi ve karaciğer hastalıklarında mucizeler yaratır. Kronik karaciğer iltihaplanmalarına karşı tedavi edici özelliği vardır. Şeker hastalığına da iyi gelmektedir. Bunun yanı sıra deri kaşıntıları ve sivilcelere karşı da şaşırtıcı derecede etkilidir.



KARABAŞ OTU: Ağrıları dindirir, kalbe kuvvet verir… Özellikle sigara kullananlar için belirtelim, balgam sökücü özelliği vardır. Uyuşukluk gideren bu bitki zindelik kaynağıdır. Sara ve beyin hastalıklarının tedavisinde de kullanılır.



KEREVİZ: Huysuz ve asabi biri misiniz? Kereviz tüketin. Sakinleştirici özelliği var. Böbrek için çok yararlı, kanı temizliyor, kilo almayı önlüyor ve cinsel gücü artırıyor.



KUŞBURNU: Hangi vitamini ararsanız var. Grip ve soğuk algınlığı için bire bir. Kabızlık için de çare... Yorgunluk ve halsizlik için öneriliyor. Kan yapıcı ve tansiyon düzenleyici özelliği ile mutfaktan eksik edilmemeli.


MAYDANOZ: Bir tutam maydanoz vücudun günlük C vitamini ihtiyacının tamamını karşılıyor. Toksinleri vücuttan atıyor, kanı temizliyor, kansızlığa, böbrek ve karaciğer rahatsızlıklarına iyi geliyor...


MEYAN KÖKÜ: Balgam söktürücü özelliği olan bu bitki mide ülseri tedavisinde kullanılır. Böbreküstü bezlerini çalıştırdığı gibi kramp girmelerinde de çözücü etkisi vardır. Ayrıca iyi bir kabızlık gidericidir.


NAR: Narda bol miktarda antioksidan, C vitamini, demir ve potasyum var. Bir bardak nar suyunun antioksidan özelliği, iki kadeh kırmızı şarap ve 10 bardak yeşil çay ile aynı seviyede. Üstelik, bu özellikleri sayesinde kalbi ilaç gibi koruyor.


SEMİZ OTU: Uzmanlar, Parkinson tedavisinde hastalarına mutlaka semiz otu salatası yemelerini öneriyor. Zihin yorgunluğu, sinirlilik ve uykusuzluğa iyi gelir. Kanı temizleyici özelliği vardır...



PELİN OTU: Mideniz ile sorun yaşıyorsanız, gastrit derdiniz varsa pelin otu birebir... Bu bitki sindirim zor besinlerin hazmını kolaylaştırıyor. Tonik etkisiyle de kan dolaşımını artırarak, vücuda zindelik veriyor. Bir önemli özelliği ise vücuda sürüldüğünde haşereleri uzaklaştırması...


SOĞAN: Mümkün olduğu kadar çiğ tüketin. Zira çiğ tüketildiğinde mideyi güçlendirir, sindirim sistemini uyarır, idrarı arttırır. Grip, nezle, gırtlak iltihabı ve öksürüğü önleyici olarak kullanılır.


ZERDEÇAL: Zerdeçal en etkin ve en yaygın kullanılan antioksidanlardan biridir. üst solunum yolu enfeksiyonu, astım, bronşit ve sinüzit tedavisinde kullanılır. Kansere karşı etkilidir. Beyni güçlü tutarak, alzheimerı önler.

medinelii 13 Ağustos 2008 15:58

ŞiFaLı BiTkİLeR (medineweb eczanesi)
 
Abdestbozanotu (pimpinella saxisfrage) : Gülgillerden; siyah ve yeşil boya çıkartılan bir bitkidir. Rutubetli yerlerde yetişir. Boyu 70 santimetre kadardır. Kökü akıcıdır.

Faydası : Mideyi kuvvetlendirir. Göğüs ağrılarını dindirir. Ateşi düşürür. Boğmaca, öksürük ve baş ağrılarını keser. Vücuda dinçlik verir. Balgam ve ter söker. Burun kanamalarını keser. Bademcik şişlerini indirir. Mide yanması ve bağırsak gazlarını giderir. Çıbanın olgunlaşmasına yardım eder.


Acıağaç (kuvasya ağacı) : Sedefotugillerden; 2-3 metre boyunda küçük bir bitkidir. İnce kabuklarının üzerinde sarı benekler vardır. Çiçekleri kırmızıdır. Sıcak ülkelerde yetişir. Bu ülkelerde acı ağaç kabuklarından yapılan kaplardan su içenlerin kuvvetleneceğine inanılır. Hekimlikte ; kökü, kabuğu ve odunu kullanılır. Etkili maddesi "Quassine"dir. Çok acıdır.

Faydası : İştah açar, hazmı kolaylaştırır. Ateşi düşürür. Tükürük ifrazatını arttırır. Mide, bağırsak, karaciğer ve böbreklerin çalışmasını düzenler. Böbrek sancılarını keser, taşların düşürülmesine yardımcı olur. Bağırsak kurtlarını döker. Kanamaları durdurur. Haşarat kaçırıcı olarak da kullanılır. Fazla kullanılacak olursa; baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma yapar.


Acıçiğdem (güzçiğdemi) : Zambakgillerden; sonbahar aylarında çiçek açan, mor renkli, zehirli bir bitkidir. Rutubetli yerlerde yetişir. Hekimlikte haricen kullanılır.

Faydası : Romatizma ve nikris tedavisinde kullanılır. Ancak zehirli olduğundan dikkatli olmak gerekir.

Adaçayı (salvia officinalis) : Ballıbabagillerden; özellikle Akdeniz bölgesinde yetişen ıtırlı bir bitkidir. Menekşeye benzeyen çiçekleri haziran, temmuz aylarında açar. Yaprakları uzun, kenarları tırtıllı, beyazımsı yeşil renktedir. Hafif kafuru kokusu vardır. Çiçek açtığı zaman toplanıp, kurutulur.

Faydası : Mide va bağırsak gazlarını giderir. Mide bulantısını keser. Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar. Boğaz, bademcik ve dişeti iltihaplarını giderir. Göğsü yumuşatır. Astımdaki sıkıntıları geçirir. İdrar ve ter söktürür. Banyo suyuna katılıp yıkanılırsa; zindelik verir. Günde, 3 kahve fincanından fazla içilmemelidir.


Adamotu (köpekotu) : Patlıcangillerden; geniş yapraklı, fena kokulu bir bitkidir. Kökü, insan şeklini andırır. Bilhassa Antalya çevresinde yetişir. İçeriğinde "Hyoscyamine", "Hyoseine" ve "Atropine" vardır.

Faydası : Şehvet artırıcıdır.


Adasoğanı (scille) : Zambakgillerden, bir çeşit bitkidir. Yaprakları uzun şerit şeklindedir. Çiçekleri; yeşil ve beyaz damarlıdır. 2 kilogram kadar olan soğan kısmı, yapraklarının altındadır. Acı ve zehirlidir. 7,5 gram adasoğanı öldürebilir. İçeriğinde "Scillarena glikozidi" vardır. Tazeyken kullanılmaz. Aksi halde zehirlenme ve kusmalara yol açar. Soğanın etli olan orta kısmı dilimlenerek kurutulur. Sonra dövülüp toz haline getirilir. Ev ilaçlarında çok dikkatli kullanılması gerekir.

Faydası : İdrar söktürür. Kalp hastalarında vücuda biriken suyu boşaltır. Azotemi'yi azaltır. Böbrek hastalarının kullanmaması gerekir. Uzun süre kullanılacak olursa "Albüminüri" yapar.

Ağaçkavunu (utruç) : Turunçgillerden; yaprakları mavimsi pembe bir ağaçtır. Meyvesi; buruşuk kabuklu iri limona benzer.

Faydası : Ferahlatıcı, serinletici ve kabızlık gidericidir.


Ahlat (yaban armudu) : Gülgillerden; kendi kendine yetişen ve üzerine armut aşılanan bir ağaçtır. Yemişi iyice olgunlaştıktan sonra yenir.

Faydası : Meyveleri, ishal keser. Zehirli hayvan sokmalarında da filizleri dövülüp, konur.


--------------------------------------------------------------------------------

Ahududu (ağaççileği) : Gülgillerden; böğürtlen gibi çalı halinde, dikenli bir bitkidir. Kümeler halindedir. Kendiliğinden yetişir. Meyvesi duta benzer. Sarımtırak kırmızı portakal renginde, sulu ve güzel kokuludur. Meyvesi toplanıp, kurutulur. Reçel, şurup ve likör yapılır. Meyve olarak da yenir.

Faydası : Kanı temizler, vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Terletir ve idrar söktürür. Kabızlığı giderir. Vücuda dinçlik verir. Romatizma, mafsal kireçlenmesi, nikris, boğaz, bademcik ve göz iltihaplarında kullanılır. Kansızlık ve veremde çok iyi bir gıdadır. Ateş'i düşürür. Üre ve şeker hastalarına da faydalıdır. Mide ülseri olanların kullanmamaları gerekir.


--------------------------------------------------------------------------------

Akasya (salkımağacı) : Baklagillerden; bir çeşit süs ve gölge ağacıdır. Salkım çiçekli ve küçük yapraklıdır. Çiçekleri güzel kokar. Çiçekleri kullanılır.

Faydası : Nefes darlığını giderir. Astımın şikayetlerini giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Akdiken (geyikdikeni) : Cehrigiller familyasından; 3-5 metre boyunda bir bitkidir. Meyveleri; siyah ve etkilidir. Hekimlikte; meyvelerinden yapılan şurup "Sirop de Nerprun" kullanılır. Ev ilaçlarında; kök ve kabuklarından yararlanılır.

Faydası : 20 tane meyve yenecek olursa, şiddetli müshil tesiri gösterir ve kabızlığı giderir. Kaşıntıları da keser. Ancak, belirtilen miktardan fazla kullanılmamalıdır. Aksi halde, şiddetli karın ağrılarına sebep olur.


--------------------------------------------------------------------------------

Akhuşağacı (kayınağacı) : Kayıngillerden; nemli topraklarda yetişen bir ağaçtır. Meyveleri küçüktür. Yaprakları ilkbahar aylarında toplanıp kurutulur.

Faydası : İdrar söktürür. Vücutta biriken suyu boşaltır. Böbreklerin düzenli çalışmasını sağlar. Şişmanlamayı önler. Romatizma ağrılarını dinlendirir. Ayak kokularını keser. Saçları gürleştirir, kepekleri yok eder. Cilt hastalıklarını tedavi eder. Kalp kifayetsizliğinin sebep olduğu idrar tutukluğunu giderir. Vücutta biriken tuzu atar. Üremi ve albüminde faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Alıç (ekşimuşmula) : Gülgillerden; kırlarda yabani olarak yetişen bir ağaçtır. Meyveleri; küçük muşmulaya benzer, kırmızı renklidir. Tadı mayhoştur. Hekimlikte meyvesi kullanılır.

Faydası : Asabi çarpıntıları giderir. Sinir bozukluğunu geçirir. Yüksek tansiyonu düşürür. Aritmide kullanılır. Uykusuzluğu giderir. Kalbi kuvvetlendirir. Damar sertliği ve göğüs nezlesinde faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Altınbaşakotu (solidago officinalis) : İdrar tutukluğu, albümin, nefrit, üremi ve sistit tedavisinde kullanılan bir çeşit bitkidir.

Faydası : Asabi çarpıntıları giderir. Sinir bozukluğunu geçirir. Yüksek tansiyonu düşürür. Aritmide kullanılır. Uykusuzluğu giderir. Kalbi kuvvetlendirir. Damar sertliği ve göğüs nezlesinde faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Altınkökü (ipeka) : Güney Amerika'da yetişen bir bitkidir.

Faydası : Az miktarda kullanıldığı takdirde tatlandırıcıdır. Yüksek dozlarda kullanılırsa kusturur, ishal yapar. Müzmin bronşitte ifrazatı artırır.


--------------------------------------------------------------------------------

Amberkabuğu (croton elutheria) : Antil adalarında yetişen "liquidamber/sığla ağacı" denilen ağacın kabuğudur. Kabukların dışı kahverengiye yakın gri; içi ise sarıdır. Yandığı zaman hoş bir koku verir.

Faydası : Dizanteri ve ishali keser. Hazım bozukluklarını giderir. Kansızlıkta faydalıdır. Anne sütünü artırır.


--------------------------------------------------------------------------------

Amberbaris (kadıntuzluğu) : Yabani, çalı şeklinde, sarı çiçekli bir ağaçtır. Kökü acıdır. Yaprakları ve yemişi tatlıdır. Seyrek ormanlarda bulunur. Boyu 2-3 metre arasındadır. Meyvelerinde bol miktarda C vitamini vardır. Meyveleri, kabukları ve kökü kullanılır.

Faydası : Karaciğer ve safra kesesi hastalıklarını iyileştirir. Ateşi düşürür. Hazım bozukluklarını giderir. Bağırsak iltihaplarını tedavi eder. Öksürüğü keser. Mideyi kuvvetlendirir. İştah açar. Ağız yaralarını iyileştirir. Kan dolaşımını düzenler. Yüksek tansiyonu düşürür. Siyatik, romatizma ve eklem ağrılarını giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Anason (anis) : Vatanı Asya'dır. Maydanozgillerden; yarım metre kadar yükseklikte bir bitkidir. Yaprakları yuvarlak ve böbrek şeklindedir. Çiçekleri beyazdır; meyveleri küçüktür. Meyvelerinde "Anethol" vardır. Kokucu ve yakıcı lezzettedir. Temmuz ve ağustos aylarında toplanır.

Faydası : Hazmı kolaylaştırır. İştahsızlığı ve yemeklere karşı duyulan tiksintiyi giderir. Mide ve bağırsak gazlarını söktürür. İdrarı artırır. Kusmaları ve ishali keser. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Ancak, aybaşı kanamaları ve hamilelik döneminde kullanılmaz. Anne sütünü artırır. Sinirleri yatıştırır. Migren ağrılarını keser. Beyin yorgunluğunu giderir. Uyku verir. Kalbi kuvvetlendirir. Kan dolaşımının düzenli olmasını sağlar. Cinsel arzuları kamçılar. Astım, nefes darlığı ve bronşitte görülen şikayetleri giderir. Öksürüğü keser. Yaşlılarda meme sarkmasını önler. Fazla miktarda kullanıldığı zaman uyuşukluk verir.


--------------------------------------------------------------------------------

Andızotu (atgözü) : Bileşikgillerden; nemli yerlerde yetişen, 1 metre kadar sapı olan, bir çeşit ottur. Yaprakları büyük, yumuşak ve yuvarlaktır. Çiçekleri sarı renkte olup, acı ve kokuludur. Kökü kalındır. Meyveleri küçük fıstık kozalağına benzer.

Faydası : Mideyi kuvvetlendirir. Balgam söker. Mikropları öldürür. Vücutta biriken tuzu atar. Üremi, nefrit, sistit, idrar yolları hastalıkarında faydalıdır. Nefes darlığını giderir. Karaciğer hastalıklarını tedavi eder. Kaşıntıları keser. Fazla kullanıldığı zaman mide bulantısı yapar.


--------------------------------------------------------------------------------

Antep fıstığı (şam fıstığı) : Antepfıstığıgiller familyasındandır; Gaziantep havalisinde yetiştirilen, 5-10 metre yüksekliğinde bir ağaç ve bunun meyvesidir. İçeriğinde sabit yağ, sakkaroz ve proteinli maddeler vardır.

Faydası : Vücudun gelişmesini sağlar. Bedeni ve zihni gücü arttırır. Cinsel istekleri kamçılar. Böbrek ve safra kesesi ağrılarını hafifletir. Göğsü yumuşatır, öksürük söktürür.


--------------------------------------------------------------------------------

Ararot (maranta nişastası) : Sıcak iklimlerde yetişen "Maranta" adlı kamıştan veya ona benzer başka bitkilerin köklerinden çıkarılan beyaz bir tozdur. Nişastadan daha incedir. Kokusu ve tadı yoktur.

Faydası : Çocuk maması yapmakta kullanılır. Süt çocuklarına ve nekahat dönemi hastalarına verilir. Hastalıklardan sonra görülen halsizlikleri giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Ardıç (ephel) : Kozalaklılardan 2-5 metre boyunda bir ağaçtır. Yaprakları ince, uzun, sivri ve güzel kokuludur. Meyveleri; siyah, parlak kozalak şeklindedir. Bunlara ardıç tohumu da denilir. Kasım ve aralık aylarında toplanıp kurutulur. Bir çok türü vardır.

Faydası : Kandaki şeker miktarını düşürür. Pankreasın normal çalışmasını sağlar. Nekahat devresinin çabuk atlatılmasında yardımcı olur. Vücuda dinçlik verir. Böbrekleri, mesaneyi ve idrar yollarını temizler. Ter ve idrar söktürür. Vücutta biriken suyu boşaltır. Soğuk algınlığı, romatizma, damar sertliği ve nikriste de faydalıdır. Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser. Aybaşı ağrılarını dindirir. Böbreklerinde iltihap olanlar kullanamaz. Tavsiye edilen miktarı da aşmamalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Ardıçkatranı ağacı (katran ardıcı) : 1 metre kadar yükseklikte; yuvarlak kırmızı meyveleri olan bir ağaçtır. Meyveleri ardıç meyvelerinden daha büyüktür. Odunun kapalı ocaklarda yakılmasından (Kuru distilasyon) ardıçkatranı denilen bir madde çıkarılır.

Faydası : Kadyağı; ergenlik, egzama, saçkıran, kellik, uyuz ve sedef hastalığında kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Armut (pirus communis) : Gülgillerden; çiçekleri beyaz bir ağacın meyvesidir. Armut; suluca yumuşak tatlı ve küçük çekirdeklidir. Rengi sarı ile yeşil arasında değişir. Ankara , Mustabey, Çengel, Kumla, Bey olmak üzere birçok çeşidi vardır.

Faydası : Böbreklerin düzenli çalışmasını sağlar. İdrarı bollaştırır. Böbrek kum ve taşlarının dökülmesine yardım eder. Yüksek tansiyonu düşürür. Kanı temizler bütün salgı bezlerinin normal çalışmasını sağlar. Kansızlığı giderir, kabızlığı önler. Sinirleri yatıştırır. Zihni yorgunluğu giderir. Susuzluğu keser. Tükürük ifrazatını artırır. Hamilelerin kusmalarını azaltır. Hazımsızlığı giderir. Mafsal kireçlenmesi, nikris ve romatizmada faydalıdır. Şeker hastaları da yiyebilir. Midesi zayıf olanların kompostosunu içmeleri tavsiye edilir. Yemeklerden önce yenecek olursa daha faydalı olur.


--------------------------------------------------------------------------------

Arpa (hordeum vulgare) : Buğdaygillerden; taneleri ekmek ve bira yapmakta kullanılan bir bitkidir. Hayvan yemi olarak da verilir. Nişastası boldur. Kavrulup kahveye de karıştırılır.

Faydası : İdrar söktürür. Mesane ve idrar yollarındaki iltihapları temizler. Böbrek ve kum taşlarının dökülmesine yardım eder. Prostat büyümesini önler. Asabi kusmaları durdurur. Boğaz ve yarımbaş ağrılarını dindirir. Dil iltihaplarını giderir. Temriye ve mayasılda haricen kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Aslanağzı (kurtağzı) : Aslanağzıgiller familyasından; türlü renkte, güzel bir bitkidir. Kokusuzdur. Daha ziyade süs bitkisi olarak kullanılır.

Faydası : Balgam söktürür. Bronşit'te rahatlık verir.


--------------------------------------------------------------------------------

Aslanyağı (leontopidium alpinium) : Bileşikgiller familyasından; Alp dağlarının yüksek tepelerindeki kireçli topraklarda yetişen bir bitkidir. Çiçekleri yıldız şeklindedir. Ağustos ayında toplanıp kurutulur.

Faydası : Çocuklarda görülen ishalleri keser.


--------------------------------------------------------------------------------

Aslandişi (karahindiba) : Bileşikgiller familyasından; yol kenarında, çayır ve hendeklerde yetişen bir çeşit bitkidir. Yaprakları rozet şeklindedir. Çiçekleri sarıdır. Taze yaprakları salata olarak da yenilebilir. Kökünde; Torexacin, levulin, inulin ve şeker vardır. Yaprakları ilkbahar; kökleri ise, sonbahar aylarında toplanıp, kurutulur.

Faydası : İdrar söktürür. Mesane ve kalınbağırsak iltihaplarını giderir. Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser. Balgamlı ishalleri keser. Karaciğer şişkinliğini indirir. Böbrek ve safra taşlarını düşürür. Sarılıkta faydalıdır. Anne sütünü artırır. Taze sürgünleri kırıldığı zaman akan sütü de dişleri temizler. Öğütülen kökü, kahveye katılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Aslankuyruğu (yerpırasası) : Ballıbabagillerden; bir çeşit bitkidir.

Faydası : Ateşi düşürür ve terletir. Vücuda rahatlık verir.


--------------------------------------------------------------------------------

Aslanpençesi (alchemila vulgaris) : Gülgillerden; çayırlarda, ormanlarda yetişen ve türlü çeşitleri olan bir yabani bitkidir. 5-7 parçalı olan yaprakları büyüktür. Kökü geniştir. Çiçekleri; ufak yıldız şeklinde olup, yeşilimtıraktır. Mart-Temmuz ayları arasında toplanıp, kurutulur.

Faydası : Ateş düşürür. Vücuda kuvvet verir. Yarımbaş ağrılarını keser. Anne sütünü artırır.


--------------------------------------------------------------------------------

Asma (vitis) : Asmagiller familyasından tırmanıcı, uzun ömürlü, ağaçsı bir bitkidir. Mayıs-Haziran ayları arasında çiçek açar. Gövdesi üzerindeki kabuklar zamanla esmerleşip şeritler halinde dökülür. Çiçekleri küçük, yeşilimsi renktedir. Yapraklarının taban kısmı kalp şeklindedir. Kenarları dişli ve ucu sivridir. Üst yüzleri tüysüz, alt yüzleri ise tüylüdür. Meyvelerine üzüm denir. Kuru veya yaş olarak yenir.

Faydası : Yaprakları ile yapılan ilaçlar kanamayı durdurur. Vücuda kuvvet verir. Sarılığı keser. İshali durdurur.


--------------------------------------------------------------------------------

Atkestanesi (hindkestanesi) : Atkestanegiller familyasından; süs olarak yetiştirilen iri bir gölge ağacıdır. Nisan-Temmuz aylarında çiçek açar. Meyveleri kestaneye benzer. İçinde nişasta, saponin ve yağ vardır.

Faydası : Kabuklarından yapılan ilaçlar ateşi düşürür. Vücuda kuvvet verir. Tohumları ise romatizma ve mafsal ağrılarını giderir. Varis flebit ve basur memelerinin tedavisinde ve deri çatlaklarını gidermekte kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Atkuyruğu (zemberekotu) : Atkuyruğugillerden; kök sapı ömürlü olan, nemli yerlerde yetişen bir bitkidir.

Faydası : İdrar tutukluğunu giderir. İdrarı artırır. Böbrek taşlarının düşürülmesinde yardımcı olur. İdrar torbasındaki iltihabı giderir. Kan işemeyi keser. Albümin miktarını düşürür. Zatülcenp ve karaciğer hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Nikris ve romatizmanın şikayetlerini giderir. Tavsiye edilen miktardan fazla kullanılmamalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Ayçiçeği (gündöndü) : Bileşikgillerden; büyük çiçekli bir bitkidir. Çiçekleri tabak şeklindedir. Rengi sarıdır. Tohumlarından yağ çıkarılır.

Faydası : Yağı, damar sertliğini giderir. Kurdeşen'in sebep olduğu kaşıntıları giderir. Esansı verem tedavisinde kullanılır. Kolestrol miktarını düşürür. Cinsel arzuları kamçılar. Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Kalp, sinir hastalıkları ve iktidarsızlığı önler.


--------------------------------------------------------------------------------

Ayısarımsağı (Allium ursinum) : Ayısarımsağı, ilkbahar müjdecilerinin en başta gelenlerinden biridir. Orman sarımsağı ve cadısoğanı isimleriyle de bilinir. Ayısarımsakları, inci çiçeğininkini (Mayıs Çiçeği) andıran, neşter biçimindeki cilalanmış gibi parlayan taze yeşil yaprakları, saydam bir beyaz tabaka ile örtülü, uzunca bir soğandan çıkarlar. Üstünde beyaz çiçek yuvarlakları olan açık yeşil ve pürüzsüz sapı 30 cm kadar uzar. Ayısarımsağı, yalnızca bitkisel topraklı, nemli çayırlarda, gölgeli ve nemli dere kıyılarında, çalılıkların altında, yapraklı ağaç ormanlarına yetişir.

Faydası : Bu bitkide çok büyük tedavi etme gücü gizlidir ve hatta kış uykusundan uyanan ayıların, mide, bağırsak ve kanlarını temizlemek için onu aradıkları da söylenir. Bitki, genellikle bizim sarımsağımızın özelliklerini paylaşır, ancak çok daha güçlüdür. Bu nedenle o, doku yaşlanmasını yavaşlatma kürü için vazgeçilemez bir bitkidir ve kronik deri hastalıklarına karşı da çok başarılıdır. Yapraklar kuruduklarında şifalı güçlerini yitirdiklerini için, taze bitki kullanımına önem verilmelidir. Yapraklar, ıspanak veya salata gibi de hazırlanabilir. Fakat, miktar fazla tutulduğunda rahatsız edici bir tat oluşturduğu için, ıspanak gibi pişirilmek istenildiğinde ısırganotu ile karıştırılarak kullanılmalıdır Bitkinin genç yaprakları nisan ve mayısta, yani çiçeklenmeden önce, soğanı ise yaz sonunda veya sonbaharda toplanır. Ayısarımsağı soğanı, aynen sarımsak gibi kullanılabilir. Mideleri duyarlı olan kişiler, yaprakları ve soğanı ince doğrayıp üstüne sıcak süt dökmeli, 1-2 saat beklettikten sonra, bu sıvıyı içmelidirler. Bitkinin iyileştirici gücüne bütün bir yıl boyunca sahip olmak isteyenler ise, bir ayısarımsağı tentürü hazırlayabilirler. Bu tentürden her gün 10-12 damla, biraz suya karıştırılarak alınır. Bu damlalar, kusursuz bir zihin açıklığı kazanılmasına yardım eder, atardamar sertliğine karşı önlem yerine geçer ve daha pek çok şikayetlere son verir. Ayısarımsağı, sindirim sistemini çok olumlu etkiler. Aşırı ve kronik ishallerde, bunlar gaz ve kolik eşliğinde olsalar bile, oldukça etkilidir . Ayrıca, eğer bağırsak krampı veya yorgunluğu nedeniyle oluşmuşsa, kabızlıkta da çok başarılı sonuçlar verebilir. Mideden kaynaklanan kalp düzensizlikleri, uykusuzluk, aynı zamanda, atardamar sertliklerinin veya yüksek olan kan basıncının yol açtığı baş dönmesi, kafada basınç ve soluk alma düzensizlikleri de azalır, basınç fazlalığı zamanla normalleşir. Ayısarımsağı şurubu, sürekli balgam çıkaran ve bu nedenle soluk alma zorluğu çeken yaşlı kişiler için de mucizeler yaratan bir iksirdir. Kronikleşmiş öksürüklerde bile göğsü yumuşatabilir ve böylece, soluk alma zorluklarını ortadan kaldırır. Genellikle yaşlı kişilerde oluşan ödemlerde ve akciğer rahatsızlıklarında bu iyileştirici şurup başarıyla kullanılabilir. Kullanılan taze yapraklar böbrekleri ve mesaneyi temizleyerek, idrar söktürür. Zor iyileşen yaralar, üstlerine taze bitki özsuyu sürüldüğünde hızla iyileşir. Bitki, kendisini özellikle sivilceli ciltlerde kanıtlamış bir kan temizleyicidir.


--------------------------------------------------------------------------------

Ayıüzümü (itüzümü) : Fundagillerden; küçük taneler halinde kırmızı renkli yemişleri olan, tüylü bir bitkidir.1-3 metre yüksekliğindedir. Her mevsimde yaprakları vardır. Makilerde bulunur. Dalları kırmızımtırak kahverengidir. Yaprakları şimşir yapraklarına benzer. İçinde Hydrochinone vardır. Sonbahar aylarında toplanıp kurutulur. Çiçekleri pembe salkımlar halindedir. Ev ilaçlarında yaprakları kullanılır.

Faydası : Kuvvet verir. İshali keser. İdrar yollarını temizler. İdrar söktürür. Ateşi düşürür. İdrar yollarındaki taşların düşmesine yardım eder. Prostat büyümesinden kaynaklanan şikayetleri giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Aylandız (kokarağaç) : Sedefotugillerden; bir çeşit süs ağacıdır. Çiçekleri uzun salkım şeklindedir. Kokusu keskindir. Meyveleri sonbaharda dökülmeden önce kızarır.

Faydası : Bağırsak solucanlarını düşürür.


--------------------------------------------------------------------------------

Aynısefa (gecesefası) : Bileşikgillerden çiçekleri güzel, sarı renkli bir bitkidir.

Faydası : İdrar söktürür. Terletir. Aybaşı kanını söktürür ve aybaşı kanamalarının normal olmasını sağlar. İştah arttırır. Nikris ve sıracada da faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Ayrıkotu (ayrıkkökü) : Buğdaygillerden yabani bir bitkidir. Sarımtırak beyaz renkteki kökü kullanılır. İlkbahar ve sonbahar aylarında toplanıp, kurutulur. Mekkeayrığı denilen çeşidi de, ayrıkotunun özelliklerini taşır. Domuz ayrığı ise, zararlıdır.

Faydası : İdrar söktürür. Böbrek ve mesane taşlarının düşürülmesinde yardımcı olur. Buralardaki iltihapları da giderir. Albümini atar. Nefrit ve nikriste de faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Ayva (sefercel) : Gülgillerden çiçekleri iri ve pembe renkli; yapraklarının altı tüylü, orta yükseklikteki bir ağacın meyvesidir. Ayva; limondan büyük, sarı renkte, tüylü, mayhoş, dokusu sertçe ve ufak çekirdekli bir meyvedir. Vitamini boldur. Çiğ yenilmesi tavsiye edilmez. Komposto veya jöle yapılarak veya külde pişirildikten sonra yenmesi uygundur.

Faydası : İshal ve dizanteriyi keser. Mide ve bağırsakları kuvvetlendirir. İnce bağırsak iltihabını giderir. Kanı temizler. Karaciğer tembelliğini giderir. Safra akışını sağlar. Çarpıntıyı dindirir. Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser. Bronşit, müzmin öksürük ve veremde faydalıdır. Ağızdan su gelmesini ve kan kusmayı önler. Vücudun gelişmesine yardım eder. Merhem yapılarak kullanıldığı takdirde; el ayak ve meme ucu çatlaklarını, yüz ve boyun kırışıklıklarını giderir. Egzama kaşıntılarını ve basur memelerinin doğurduğu şikayetleri giderir. Kabızlık çekenler ve tansiyonu yüksek olanlar yememelidir.

medinelii 13 Ağustos 2008 16:01

Cvp: şifalı bitkiler(isimleri cok komık:))
 
[B]Badem (prunus amygdalus) : Gülgillerden bir çeşit ağacın yemişidir. Meyvesi ancak çağla halindeyken yenir. Olgunlaştıktan sonra, sert kabukla kaplı olan içi yenir. Hekimlikte kullanılan kısmı da burasıdır. Başlıca 2 çeşidi vardır.

- Acıbadem
- Tatlıbadem

Faydası : Badem, bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Hamilelerin zayıf düşmemesini sağlar. Sütle içilirse mideyi kuvvetlendirir. Kabızlığı giderir. Nekahat devresini kısaltır. Böbrek mesane ve tenasül yollarındaki iltihapları giderir. Baş ağrısı, karaciğer ve böbrek ağrılarını hafifletir. Bronşit, boğaz ağrısı, anjin, boğaz yanması ve akciğer hastalıklarında faydalıdır. Bademyağı kabızlığı giderir. Egzama ve kaşıntıların verdiği rahatsızlıkları azaltır. Böbrek ve mesane taşlarının düşürülmesine yardım eder. Kulak ağrılarını dindirir. Yumurtayla karıştırılıp da, basur memelerine sürülecek olursa, ağrı ve yanmaları giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Bakla (ful) : Baklagillerden hazmı kolay ve besleyici bir bitkidir. Ev ilaçlarında çiçekleri kullanılır. Bir çeşidi olan acıbakla ise, acı ve otsu bir bitkidir.

Faydası : İdrar yollarını temizler. Böbrek ağrılarını dindirir. Böbrek iltihaplarını giderir. Böbrek kum ve taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Lumbago, romatizma, siyatik ve dolama şikayetlerini giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Baldıran (ağuotu) : Maydanozgillerden nemli yerlerde yetişen 1-2 metre boyunda zehirli bir bitkidir. Gövdesi kalındır. Saplarının alt kısmı erguvani renktedir. Yeprakları büyük, çiçekleri yayvan ve küçüktür. Terkibinde coniine vardır. Büyük baldıran ve küçük baldıran olmak üzere 2 çeşidi vardır. Ev ilaçlarında kullanılmaz.

Faydası : Hekimlikte ağrı giderici ve spazm giderici olarak, siyatik, tetanoz, epilepsi, trilemnius nevraljisi ve kore hastalığının tedavisinde kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Baldırıkara (fujer) : Eğreltiotugillerden; nemli yerlerde yetişen otsu bir bitkidir. Yaprakları at yelesini andırır. Yurdumuzun hemen hemen her yerinde yetişir.

Faydası : Grip ve soğukalgınlığında hastayı rahatlatır. Balgam söktürür. Mide ağrılarını keser. Böbrek kumlarının dökülmesini sağlar. Derideki şişlikleri indirir. Saç dökülmesini önler. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Diğer ilaçlara da tat verici olarak kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Balıkotu (hablülhilal) : Cava'da ve Malabar'da yetişen ve zehirli meyvesiyle balıkları sersemleterek yakalamaya yarayan zehirli bir bitkidir. 50 santim boyundadır. Dalları yeşil ve tüylüdür. İlaç olarak yaprak ve çiçekleri kullanır.

Faydası : Terletir, idrar söktürür. Vücudu rahatlatır. Had bronşit ve nezlede, bütün bulaşıcı hastalıklarda kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Ballıbaba (laminum) : Ballıbabagiller familyasından bir çeşit bitkidir. Benekli ballıbaba ve arıların çok sevdiği ak ballıbaba gibi türleri vardır.

Faydası : Kabakulak, mayasıl ve kanlı basurda faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Bamya (hibiscus esculentus) : Ebegümecigiller familyasından; yaprakları asma yaprağına benzeyen, meyvesi beş bölmeli, tohumları yuvarlak ve yeşilimtrak gri renkte, sebze olarak yenen bir bitkidir. Amasya, Balıkesir bamyası gibi çeşitleri vardır.

Faydası : Kabızlığı giderir. Mide ve bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar.


--------------------------------------------------------------------------------

Banotu (konca) : Patlıcangiller familyasından; yol kenarlarında, gölgelik yerlerde yetişen, 80 santimetre kadar boyunda uyuşturucu ve zehirli bir bitkidir. Açık yeşil renktedir. Her tarafında beyaz, uzun tüyler vardır. Çiçekleri sarımtırak, kırmızımsı mor renktedir. Meyvesinin içinde yüzlerce tohumu vardır. Ev ilaçlarında kullanılması tavsiye edilmez.

Faydası : Teskin edicidir. Titreme ve çarpıntıyı giderir. Uykuyu kaçırır. Keyif verir. Beyin hastalıkları, kore hastalığı ve nikriste faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Basurotu (küçükkırlangıçotu) : Düğünçiçeğigiller familyasından; ilkbaharda çalılıklar arasında yetişen küçük bir bitkidir. Yaprakları üç parçalıdır. Yeşilimtıraktır. Yumruları yapraklarının arasındadır. Kökü küçüktür. Çiçekleri altın sarısı rengindedir. Sabahları açar, akşamları kapanırlar. Ev ilaçlarında kökleri kullanılır.

Faydası : Basur memelerinden doğan şikayetleri giderirler.


--------------------------------------------------------------------------------

Behmen (kavzakökü) : Turp'a benzer, otsu bir bitkidir. 20 Ocak ile 20 Şubat arasında çiçek açar. Çiçeğinin rengine göre kızılbehmen ve akbehmen adında iki türü vardır.

Faydası : Basur memelerinden doğan şikayetleri giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Bergamot (citrus bergamia) :
Sedefotugiller familyasından bir çeşit narenciye türüdür. Meyvesinin kabuklarından güzel kokulu bir esans yapılır. Dalları seyrek ve kısa dikenlidir. Meyvesi armut şeklinde, sarımtırak yeşil veya altın sarısı rengindedir. 8-10 dilimi vardır. Bergamot meyvasından çıkarılan esans yeşilimtırak veya sarımtırak yeşil renktedir. Acı fakat hoş kokuludur.

Faydası : Koku vermesi için bazı ilaçlara ve çaya karıştırılır. Reçeli de yapılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Besbase (macis) : Hindistancevizi çekirdeğini örten özlü zardır. İçeriğinde esans ve yağ vardır.

Faydası : Teskin edici iştah açıcı ve vücudu kuvvetlendiricidir. Tavsiye edilen milktarı aşmamalıdır Aksi halde zehirlenme belirtileri görülebilir.


--------------------------------------------------------------------------------

Beşparmakotu (kazotu) : Gülgillerden; yol kenarında ve çayırlarda yetişen 40-70 santimetre boyunda yabani bir bitkidir. Yaprakları beşparmak şeklindedir. Rozete benzer. Gümüşi renktedir. Uzun saplı çiçekleri, yaprakların arasından çıkar. Altın sarısı rengindedir. Yaprak ve kökleri Temmuz, Ağustos aylarında toplanıp kurutulur.

Faydası : İshali keser. Mide rahatsızlıklarını giderir. Vücuda kuvvet verir. Bademcik ve boğaz ağrılarını giderir. Diş ağrılarını dindirir. Diş etlerini kuvvetlendirir. Yüz lekelerini giderir ve cildi yumuşatır.


--------------------------------------------------------------------------------

Bezelye (pisum) : Baklagillerden tırmanıcı bir bitki ve onun tohumudur.

Faydası : Kabızlığı giderir. Kan yapar. Kan kanserine karşı korur.


--------------------------------------------------------------------------------

Biber (filfil) : Patlıcangillerden; taze iken yeşil ve çoğu acı olan meyvesi; sebze ve baharat olarak kullanılır. Bol miktarda C vitamini vardır. Acı ve tatlı, yeşil ve kırmızı çeşitleri vardır.

Faydası : Kırmızı biber ile hazırlanan ilaç, nevralji, lumbago ve romatizmada faydalıdır. Ayrıca biber, mideyi kuvvetlendirir. İştahı açar ve hazmı kolaylaştırır. Kanamaları önler. Cinsel arzuları kamçılar.


--------------------------------------------------------------------------------

Biberiye (kuşdili) : Ballıbabagillerden; Akdeniz çevresinde çok yetişen; küçük, kalınca, ensiz ve kokulu yaprakları ile çiçeklerinden faydalanılan bir bitkidir. Yaprakları iğneye benzer. Boyu 2 metre kadardır. Çiçekleri mavi veya eflatundur. Çiçeklerinden renksiz veya soluk sarı renkte olan biberiye esansı çıkarılır. İçeriğinde kafuru, sineol, kamfen, pinen, borneol ve bornilasetat vardır.

Faydası : Hazımsızlığı giderir. Çarpıntıyı keser. Yarımbaş ağrılarını giderir. Baş dönmesini keser. Astım, bronşit ve kansızlıkta faydalıdır. Yağlı saçların yağını alır. Burkulmalarda ve deri yaralarında da haricen kullanılır. İdrar ve adet söktürür. Safra ifrazatını arttırır.


--------------------------------------------------------------------------------

Binbirdelikotu (hypericum calycinum) : Çalılık ve fundalıklar arasında yetişen uzun ömürlü bir otsu bitkidir. 30-80 santimetre boyundadır. Gövdesi dört köşelidir. Yaprakları sapsızdır. Çiçekleri parlak sarı renktedir. Mayıs ve eylül aylarında çiçek açar.

Faydası : İdrar ve balgam söktürür. İştah açar. Sinirleri yatıştırır.


--------------------------------------------------------------------------------

Bitotu (mezevek) : Düğünçiçeğigiller familyasından; bir çok çeşidi bulunan ve kuzey yarımkürede yetişen bir bitkidir. Tohumlarında Delphinine vardır. Zehirlidir.

Faydası : Bit, pire gibi zararlı asalak ufak böcekleri öldürmekte kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Boruçiçeği (çançiçeği) : Çançiçekgillerden; çiçekleri boru biçiminde olan bir bitkidir. Çiçekleri turuncu renktedir.

Faydası : Nefes darlığı, bronşit ve astımın sebep olduğu rahatsızlıkları giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Böğürtlen (tilkiüzümü) : Gülgillerden bahçe çitlerinde, yol kenarlarında kendiliğinden yetişen, dikenli bir çalıdır. Yemişi ahududuya benzer, fakat ondan küçüktür. Önceleri kırmızı iken sonraları kararır. Yaprakları; çiçekleri açmadan toplanıp, kurutulur. Birçok türü vardır.

Faydası : İdrar söktürür. Ayaklardaki şişlikleri indirir. Yüksek tansiyonu düşürür. Gözlerdeki zafiyeti giderir. Mesane taşlarının düşmesine yardımcı olur. Ağız, dil, diş eti ve bademcik iltihaplarını giderir. Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser. Haricen kullanıldığı takdirde ağrıları dindirir, yanıkları iyileştirir. Kökü kaynatılıp, suyu içilecek olursa kandaki şeker miktarını düşürür.


--------------------------------------------------------------------------------

Börülce (karnıkara) : Göbeği koyu renkli bir çeşit ufak fasulyedir. İçeriğinde protein, azot, nişasta ve C vitamini vardır.

Faydası : İdrar tutukluğunu ve anüs kaşıntısını giderir. Yanık tedavisinde kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Buğday (triticium vulgare) : Birçenekligillerdendir. Sapları kamışsıdır ve içleri boştur. Çiçekleri başak şeklindedir. Yemişlerine buğday denir. İçeriğinde B vitamini ve karbonhidratlar vardır. Bunlar, tanelerin kepeğindedir. Bu nedenle buğday unu ne kadar çok kepekli, yani esmer olursa, o derece faydalı olur.

Faydası : Kepekli buğday unundan yapılan ekmek, kurabiye ve benzerleri bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar. Kabız olmayı önler. Çimlendirilmiş buğday tanesi zihin yorgunluğu ve sinir bozukluklarını giderir. Damar sertliği, mide ve cilt hastalıkları olanlar, taze ekmek ve sıcak börek gibi şeyler yememelidirler.


--------------------------------------------------------------------------------

Burçak (lathyrus) :
Baklagillerden; taneleri hayvan yemi olarak kullanılan bir bitkidir. Taneleri mercimeğe benzer.

Faydası : Lapası; ezik, çürük tedavisinde; taneleri ise, isilik ve mayasılda kullanılır.

medinelii 13 Ağustos 2008 16:02

Cvp: şifalı bitkiler(isimleri cok komık:))
 
[B]Centiyane (yılanotu) : Doğu Karadeniz bölgesi ve Uludağ'da yetişen, 1 metre kadar yükseklikte, geniş yapraklı, kalın köklü bir bitkidir. Kökü acıdır. İçi sarı, dışı esmerdir. Hekimlikte, kökü kullanılır. Sarı ve mavi türü vardır.

Faydası : İştah artırır, hazmı kolaylaştırır. Ateşi düşürür, vücuda kuvvet verir. Mide zafiyeti ve ekşimesini giderir. Kansızlıkta da faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Cevizağacı (koz) : Uzun ömürlü; gövdesi kalın, kerestesi ve meyvesi değerli ulu bir ağaçtır. Yemişi nişastalı ve yağlıdır. Hekimlikte; yaprakları, meyvesinin üzerindeki yeşil kabukları ve yağı kullanılır. Bir çok çeşidi vardır.

Faydası : Yaprakları ve kabukları ile hazırlanan ilaçlar kanı temizler, kansızlığı giderir. İshal ve dizanteriyi keser. Verem ve şeker hastalığında hem besleyici, hem de tedavi edicidir. Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser. El ve ayak donuklarında, deri çatlaklarında faydalıdır. Saç ve elleri boyamakta da kullanılır. Çok kuvvetli bir besin olduğundan fazla yememelk gerekir. Cevizyağı, raşitizm ve sıracada faydalıdır. Kabızlığı giderir. Bağırsak solucanlarını düşürür. Derinin yanmasını önler.


--------------------------------------------------------------------------------

Ciğerotu (pulmonaria officinalis) : Nodangiller familyasından; 10-15 santimetre boyunda çok yıllık, otsu bir bitkidir. Çiçekleri; önceleri kırmızımtıraktır. Sonradan morumsu-maviye dönüşür. Gövdesi dik ve tüylüdür. İçeriğinde tanen, müsilaj, şekerler, reçine ve sabit yağ vardır. Yaprakları kullanılır.

Faydası : Göğsü yumuşatır. Öksürüğü keser. Akciğer hastalıklarında faydalıdır. İdrar söktürür.


--------------------------------------------------------------------------------

Civanperçemi (yaraotu) : Bileşikgillerden; çeşitli türleri olan bir kır bitkisidir. Kuru topraklarda, yol kenarında yetişir. Yaprakları uzun ve parçalıdır. Çiçekleri beyaz ve pembedir. Kandil şeklinde gruplaşmıştır. Kokusu çok güzeldir. Hekimlikte dal, yaprak ve çiçekleri kullanılır. İçinde Achillein denilen acı bir madde vardır.

Faydası : Hazımsızlığı ve kansızlığı giderir. Kanı temizler. Balgam söktürür, öksürüğü keser. Sinirleri ve vücudu kuvvetlendirir. Bağırsak ve mide gazlarını giderir. İshali keser. Basur memelerini tedavi eder. Kızamık, boğmaca, raşitizm, albasması, aybaşı gecikmesi ve kemik hastalıklarında faydalıdır. İdrar söktürür. Yaraları iyileştirir

medinelii 13 Ağustos 2008 16:05

Cvp: şifalı bitkiler(isimleri cok komık:))
 
[B]Dalakotu (kurtluca) : Eğreltiotugillerden; sıcak bölgelere yetişen bir bitkidir. Güzel kokulu, pembe çiçekleri vardır. Yapraklarının üstü parlak, altı donuk yeşil kadife rengindedir. Tadı acıdır.

Faydası : Ateşi düşürür, vücuda kuvvet verir. Dizanteri ve ishali keser. Nefes almayı kolaylaştırır. Öksürüğü keser. Karaciğer ve mide hastalıklarının iyileşmesine yardım eder.


--------------------------------------------------------------------------------

Damkoruğu (kulakotu) : Damkoruğugillerden ılık iklimlerde yetişen bir bitkidir. Çiçekleri kırmızıdır. Yaprakları etli ve çiçeklerin dibindedir. Haziran - Ağustos ayları içinde toplanır. Çoğu zaman taze halde kullanılır.

Faydası : Basur memelerini giderir. Nasırları söker.


--------------------------------------------------------------------------------

Darı (akdarı) : Buğdaygillerden, kuraklığa dayanıklı bir bitkidir. Tohumları besin olarak kullanılır.

Faydası : Darı unundan yapılan yiyecekler, zihin yorgunluğunu giderir. Sinirleri kuvvetlendirir. Hamilelere de faydası vardır.


--------------------------------------------------------------------------------

Defne (laurus nobilis) : Defnegillerden yaprakları güzel kokulu ve yaz kış yeşil olan ağaçtır. Boyu 2 metre kadardır. Akdeniz kıyılarında yetişir. Meyveleri yuvarlaktır. Rengi siyahımtıraktır. Yapraklarından yeşil renkli bir yağ çıkarılır.

Faydası : Terletir, ateşi düşürür, vücuda rahatlık verir. İdrar ve adet söktürür. İştah açar, Hazmı kolaylaştırır. Sinir ağrılarını (nevralji) dindirir. Yağı bazı merhemlerle karıştırılır. Baharat olarak da kullanılır. Hamileler kullanmamalıdırlar.


--------------------------------------------------------------------------------

Demirhindi (tamarin) : Baklagillerdn bir çeşit ağaçtır. Boyu 25 metre kadardır. Meyvesinden şerbet yapılır. Sıcak ülkelerde yetişir. Çiçekleri sarı kırmızı salkımlar halindedir. Meyvesi koyu kırmızımtırak, büyük ve tohumludur. Meyvesinin mayhoş lezzetli, macuna benzeyen öz kısmı kullanılır. İçeriğinde ekşi maddeler, nişasta ve şeker vardır.

Faydası : Susuzluğu giderir. Vücuda rahatlık ve serinlik verir. 20 gramı müshil tesiri gösterir. Bağırsakları temizler. Soğuk içilir.


--------------------------------------------------------------------------------

Denizkadayıfı (carrageen) : Esmer su yosunlarından bir çeşit deniz bitkisidir.

Faydası : Solunum ve hazım sistemi nezlelerini giderir. Vücudu besleyici olarak da kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Denizsaçı (mousse de corse) : Deniz kayalarında bulunur. Kuru iken saç gibi ince, esmer, birbirine girmiş liflerdir. Deniz bitkileri gibi kokar. Tadı tuzludur.

Faydası : Bağırsak solucanlarını düşürür.


--------------------------------------------------------------------------------

Denizüzümü (ephedra campylopoda) : Yurdumuzun hemen hemen her yerinde yetişen her zaman yeşil, uzun ömürlü, çalı görünümünde bir bitkidir. Gövdesi incedir. Yaprakları, gövde üzerine karşılıklı, çapraz şekilde dizilmiştir. İçeriğinde "efedrin alkoloid" bulunur. 35 kadar türü vardır.

Faydası : Astım hastalığının şikayetlerini giderir. Terletir. Ateş düşürür. Romatizma ağrılarını dindirir.


--------------------------------------------------------------------------------

Dereotu (tereotu) : Maydanozgillerden iplik biçiminde yaprakları olan güzel kokulu bir bitkidir. Sonbahar aylarında toplanıp, kurutulur.

Faydası : Mide ve bağırsak gazlarını söktürür. Hazmı kolaylaştırır, midenin gereği gibi çalışmasını sağlar. Hıçkırık ve hava yutmayı önler. Sinir zafiyetini giderir. Uyku verir. Aybaşı kanamalarının kolay olmasını sağlar. Anne sütünü artırır. İştah açar. Ağız kokusunu giderir. Çocuklardaki gaz ağrılarını giderir. Yemeklere ve salatalara tat vermek için konur. Hamileler kullanmamalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Devedikeni (chardon) : Bileşikgillerden; tarlalarda yetişen 1 metre kadar boyunda bir bitkidir. İnce ve çengellidir. Yaşken güzel kokuludur. Kuruyunca bu koku kaybolur.

Faydası : Ateşi düşürür, terletir ve vücuda rahatlık verir.


--------------------------------------------------------------------------------

Devetabanı (phlodentron) : Bileşikgillerden geniş yapraklı, her türlü toprakta yetişebilen bir bitkidir. Çiçekleri, yapraklarından önce açar, altın sarısı rengindedir. Hekimlikte çiçekleri ve yaprakları kullanılır. Çiçekleri Nisan'da, yaprakları ise, Haziran ve Temmuz aylarında toplanıp, kurutulur.

Faydası : İdrar söktürür. Ağrıları dindirir. Sinirleri yatıştırır ve vücuda kuvvet verir. Astım, nefes darlığı, bronşit ve soğuk algınlığında şikayetleri geçirir. Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser. Nezle ve ciğer iltihabında da kullanılır. Yaraların iyileşmesinde ve çıbanların olgunlaşmasına yardımcı olur.


--------------------------------------------------------------------------------

Devekulağı (büyük dulavratotu) : Bileşikgillerden bir çeşit bitkidir. Yaprakları enli ve yeşildir. Altları sincabi renktedir. Kökü kalındır. Çiçeklerinde ince, uzun dikenleri vardır. Kökleri toplanır, ince ince dilimlenip, kurutulur. Acıdır. Yaprakları da gölgelik bir yerde kurutulur.

Faydası : İdraryollarında biriken kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur. Kanı temizler. Terletir, vücuda biriken zararlı maddelerin atılmasını sağlar. Romatizma ve nikrisin şikayetlerini giderir. Vücuda rahatlık verir.


--------------------------------------------------------------------------------

Dişbudak ağacı (fraxinus excelsior) : Zeytingillerden sert keresteli bir ağaçtır. Boyu 30 metre kadardır. Yaprakları 9-13 parçalı bir dantela görünümündedir. İlkbahar ve yaz aylarında kabuğu ve yaprakları toplanıp kurutulur.

Faydası : Ateşi düşürür, vücuda kuvvet verir. Anne sütünü artırır. Romatizma ve nikris ağrılarını keser. Kabızlığı giderir. (kabuğu ise kabızlık yapar, ishali keser) idrar söktürüp, vücutta biriken zararlı maddelerin atılmasını sağlar. Mobilyacılıkta da kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Dolama otu (paronychia serpilifolia) : Karanfilgiller familyasından yeşil ve beyaz renkte küçük çiçekleri bulunan bir çeşit bitkidir. Yaprakları beyazımtırak yeşildir. Kökü kullanılır.

Faydası : Dolama ve çıbanların tedavisinde kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Domates (solanum lycopersium) : Patlıcangillerden bir çeşit bitkidir. Ürünü için yetiştirilir. Vatanı Meksika ve Peru'dur. Yabani türünün meyveleri yuvarlak ve kiraz kadar küçüktür. Domatesin içeriğinde lycopin denilen bir madde bulunur. A, B, C vitamileri bakımından zengindir. Gövde ve yapraklarında solanin denilen zehirli bir alkoloid bulunur.

Faydası : Bol idrar söktürür. Vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını ve kanın durulmasını sağlar, damar sertliğini giderir. Romatizma ve nikriste faydalıdır. Safra ve böbrek taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Üremiyi düşürür. Hazmı kolaylaştırır. Kabızlığı giderir. Mide ve bağırsakların düzenli bir şekilde çalışmasını sağlar. Cilde tazelik ve pembelik verir. İsiliği ve mayasılı giderir. Nasırların sökülmesine yardımcı olur. Çıbanların olgunlaşmasını sağlar. Arı sokmasında ve yanıkların tedavisinde faydalanılır. Kansere karşı korur. Midesi zayıf olanlar, böbrek ve mesanelerinde iltihap olanlar, suyunu içmelidirler.


--------------------------------------------------------------------------------

Dulaptalotu (daphne mezereum) : Dulaptalotugillerin örnek bir bitkisi olan bir ağaçcıktır. Yüksek yerlerde yetişir. Çiçekleri güzel kokuludur. Meyveleri kırmızımtıraktır. Yaprakçıkları ise, açık yeşildir. Kabukları kullanılır.

Faydası : Zona tedavisinde faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Dulavrat otu (pıtrak) : Bileşikgillerden; yol kenarlarında ve seyrek koruluklarda yetişen bir bitkidir. 1-1,5 metre boyundadır. Kökü ve yaprakları kullanılır.

Faydası : Yapraklarından yapılan ilaçlar, romatizma ve nikris ağrılarını giderir. Mide iltihaplarını iyileştirir. Kökünden yapılan ilaçlar ise, deri iltihapları ve egzamanın tedavisinde ve karaciğer hastalıklarında kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Dut (morus) :
Dutgillerden yapraklarıyla ipek böceği beslenen bir ağaçtır. Meyveleri, Beyaz ve kara olur. Karadut ekşidir. Dutusaresi çıkartılır. Hekimlikte şurubu, meyveleri, ve yaprakları kullanılır.

Faydası : Beyaz dut yaprakları idrar söktürür. Vücutta biriken suyu boşaltır. Aç karnına yenen beyaz dut, Bağırsak solucanlarının düşürülmesini sağlar. Mide ve bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar.
Karadut şurubu pamukçuk hariç diğer ağız ve bademcik iltihaplarını giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Duvar sarmaşığı (ivy) : Sarmaşıkgiller familyasından; uzun ömürlü, 50 metre kadar boyunda, her zaman yapraklı, tırmanıcı bir bitkidir. Yaprakları tüysüz ve serttir. Üst yüzeyleri koyu, alt yüzeyleri ise açık yeşil renktedir. Meyvesi, siyahımsı mor renktedir. İçeriğinde "hederin" vardır. Zehirlidir. Ev ilaçlarında kullanılmamalıdır.

Faydası : Kabızlığı giderir. Kusturur ve aybaşı kanı söktürür. Haricen kullanılacak olursa, yaraları tedavi eder.


--------------------------------------------------------------------------------

Düğün çiçeği (girit lalesi) :
Düğünçiçeğigillerden; 30-60 cm. boyunda, uzun ömürlü bir bitkidir. Kökleri ipliksidir. Nisan - Haziran aylarında çiçek açar. Zehirlidir. Yaprakları çok küçüktür ve üç parçalıdır. Hekimlikte nadiren kullanılır.

Faydası : Basur memelerinin şikayetlerini giderir.

medinelii 13 Ağustos 2008 16:07

Cvp: şifalı bitkiler(isimleri cok komık:))
 
[B]Ebegümeci (hubbaz) : Ebegümecigillerden; çiçekleri ilaç, yaprakalrı da sebze olarak kullanılan ve genellikle tarla kenarlarında kendi kendine yetişen bir ottur. 20-70 cm. boyundadır. Yaprkalrı sarmaldır. Mayıs - Ağustos ayları arasında çiçek açar. Yaprak ve çiçeklerinde fazla miktarda müsilaj vardır. Yaprak ve çiçekleri kurutulmadan kullanılır.

Faydası : Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser. Mide ve bağırsakların muntazam çalışmasını sağlar. Kabızlığı giderir. Mide bulantısı ve kusmaları önler. Ateşi düşürüp, vücuda rahatlık verir. Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Nezle, bronşit, nefes darlığı tedavisinde kullanılır. Lapası çıbanların olgunlaşmasını sağlar. Burun kanamasını durdurur. Dişeti hastalıklarını tedavi eder. Mide ağrısını keser. Burun tıkanıklığını giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Ebücehil karpuzu (acıhıyar) : Kabakgillerden elma iriliğinde meyvesi çok acı ve ishal yapıcı bir bitkidir. İçeriğinde "colocynthine" vardır. Zehirlidir ve 2 gramdan fazlası öldürebilir. Haricen kullanılır.

Faydası : Romatizma, mafsal ve nikris ağrılarını dindirir. Kaşıntıları geçirir.


--------------------------------------------------------------------------------

Eğir (Acorus calamus) : Eğir, azakeğeri, ve hazambel olarak da bilinen bu su bitkisi, genellikle göllerin, su birikintilerinin ve durgun suların kıyılarında yetişir. Kıyı çamurunda yatay olarak gelişen kökten çıkan kılıç biçimindeki yapraklar 1 m' ye kadar yükselir. Yassı bir yapıya sahip olan sapın ortasında, konik biçiminde yeşilden kahverengi- sarıya kadar değişebilen bir koçan vardır. Çok yıllık, otsu bir bitkidir. Yaprakları şerit biçiminde, kenarları kıvırcıklı, kokulu ve boyuna çizgilidir. Çiçekler 5-9 cm uzunlukta bir başak durumunda toplanmışlardır. Anadolu'da Sapanca, Yeniçağa ve Beyşehir göllerinin kenarlarında yetişmektedir. İlkbahar başlangıcında veya sonbahar sonunda toplanır. Dış kabuğu soyulduktan sonra veya soyulmadan güneşte kurutulur. %1,5-3,5 arasında uçucu yağ taşır. Bu yağda asamil alkol, ögenol ve asaron bulunmaktadır.

Faydası : Eğir kökü güçlendirici etkileri nedeniyle, yalnızca sindirim sistemi genel güçsüzlüğünde, mide ve bağırsak gazlarında ve koliklerinde kullanılmakla kalmayıp, beze ve gut hastalıklarında da büyük bir başarıyla yardım eder. Tembel midelerin ve bağırsakların ısıtılmalarında ve salgılardan arındırılmalarında bitki çok başarılıdır. Metabolizma ve bağırsak tembelliklerinde olduğu kadar, kansızlık solgunluklarında ve ödemlerde de önerilir. Kilolarını iyi beslenmemekten ötürü yitirmemiş olan çok zayıf kişiler, eğir kökü çayı içmeli ve arada sırada, eğir kökü katkılı banyolar almalıdırlar. Bitki, iştahsızlığı giderir, böbrek rahatsızlıklarında yardım eder ve tüm bedenin temizlenmesini sağlar. Hatta son zamanlarda çocuklarda sıkça görülmeye başlanan, tahıl alerjilerinde bile, eğir çayı yardım eder. Kurutulmuş kök yavaş yavaş çiğnendiğinde, kişiyi sigara alışkanlığından kurtarabilir. Taze eğir kökünün özsuyu kapalı gözkapaklarına sürüldüğünde, zayıf gözler güçlenir. Gözkapakları birkaç dakika kapalı tutulduktan sonra, soğuk suyla yıkanmalıdır. Kökler akşamdan soğuk suya koyulup, ertesi gün kaynama derecesine kadar ısıtılır ve demlenmesi için 5 dakika beklenir. Biraz soğuması beklendikten sonra, çok soğuk olmayan bu suyun içinde organlar 20 dakika banyo edilir. Bu su, yeniden ısıtılarak, 3-4 kere daha kullanılabilir. Soğuk ellerde ve ayaklarda da bu banyolar yardımcı olur. Ama bu gibi durumlarda, banyo suyu mümkün olduğu kadar sıcak olmalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Eğirotu (azakeyeri) : Yılanyastığıgiller familyasından; akarsu kıyıları ve bataklıklarda yetişen 60-70 cm. boyunda bir otsu bitkidir. Meyveleri yeşilimsi renktedir. Çiçekleri, siyahımsı-erguvani renklidir. Tadı mayhoştur.

Faydası : İştahı açar, mide ve bağırsak gazlarını giderir. Mide ekşimesini geçirir. Mide ülserini iyileştirir. İdrar ve adet söktürür. Dişetlerini kuvvetlendirir. Ter söktürür, ateşi düşürür ve ağrıları dindirir. Kusturur, aksırtır. Sinirleri yatıştırır. Sarılık ve nikris tedavisinde kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Eğreltiotu (nepkrodium filixmas) : Eğreltiotugillerden; kumlu yerlerde yetişen bir cins bitkidir. Çok çeşidi vardır. Boyu 120 cm. kadardır. Kökü kalındır. Dışı siyahi, içi beyazdır. Zehirlidir. Tavsiye edilen miktarı aşmamak gerekir. Hekimlikte erkek eğreltiotu kullanılır. Gebeler ve kansızlar kullanamaz.

Faydası : Bağırsak solucanları ve tenyaları düşürür. Memeli basur ve variste de faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Ekmek ağacı (artocarpus) : Dutgillerden; tropik asya adalarında yetişen ve her mevsimde mahsul veren bir bitkidir. Meyveleri ananasa benzer. İçeriğinde bol miktarda nişasta vardır. Meyve ve yaprakları yenir. Ekmek yapmak için de kullanılır.

Faydası : Besleyicidir.


--------------------------------------------------------------------------------

Ekşi Elma (yabani elma) : Gülgillerden; ormanlarda yetişen bir ağacın meyvesidir. Meyveleri küçük ve çok ekşidir. Çiçekleri, açık pembedir.

Faydası : Mide ve bağırsaklardaki gazı boşaltır. Buralardaki iltihapları giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Ekşi Yonca (Oxalis Acetosella) : Ekşi Yonca ormanların tabanlarını, açık yeşil yaprakları ve incecik beyaz çiçekleri ile bir halı gibi kaplar. Yoncaları yenilebilen, çiçekleri ise çay harmanı için kullanılabilen bir bitkidir. Ekşi Yonca kurutulmaz, yalnızca tazeyken kullanılır.

Faydası : Mide yanmasına, hafif karaciğer ve sindirim bozukluklarına iyi gelir. Bu rahatsızlıklara karşı kullanıldığında, soğuk olarak, günde 2 bardak bitki çayı içilir. Sarılık, böbrek iltihabı, egzemalar ve bağırsak kurtlarında bu miktar çay sıcak içilir. Taze bitkinin özsuyu, baslangıç durumundaki mide kanseri, habis dahili ve harici çıbanlara önerilir. Taze özsu, meyve sıkacağı kullanılarak elde edilebilir. Her saat başı 3-5 damla, suyla veya bitki çayı ile inceltilerek içilir. Habis harici çıbanlara, bitki özsuyu doğrudan sürülür. Parkinson hastalığında özsu, her saat başında 3-5 damla, civanperçemi çayına karıştırılarak alınır ve dıştan da belkemiğine sürülür.


--------------------------------------------------------------------------------

Elma (malus) : Gülgillerden çiçekleri pembe, oldukça yüksek bir ağacın meyvesidir. Meyvesi (elma); çoğu yumruktan küçük ve yuvarlak, kabuğu parlak ve sert, kırmızıdan yeşile kadar türlü renktedir. Çekirdekleri ufaktır. Dokusu gevşektir. Kokusu hoş, tadı mayhoş veya tatlıdır. Amasya, Gümüşhane, Niğde ve Ferik gibi birçok çeşidi vardır.

Faydası : Sinirleri ve adaleleri kuvvetlendirir. Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Hamilelerin bulantı ve kusmalarını azaltır. Hastalıkların çabuk geçmesini sağlar. İdrar söktürür, vücutta biriken zararlı maddelerin atılmasında yardımcı olur. Böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesine yardım eder. Kanı temizler. Kolestrolü düşürür. Damar sertliği ve kalp krizlerini önler. Kandaki şeker miktarını düşürür. Kabızlığı giderir. Şeker hastaları için faydalıdır. Dizanteri ve paratifoda iyileşmeye yardımcı olur. Öksürüğü keser. Kompostosu ateşi düşürür. Susuzluğu keser. Uçukları geçirir. Cildin taze ve güzel kalmasını sağlar. Göz ve kulak ağrılarında da kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Enginar (cynara) : Bileşikgillerden; kökü yıllarca yaşayıp, her ilkbaharda yeniden süren dikenli bir bitki ve bunun sebze olarak yenen iri topuz biçimindeki yeşil çiçeğidir. Killi, kumlu ve rutubetli toprakalarda yetişir. Çok iyi bir besindir. İçeriğinde "cynarine" vardır.

Faydası : Kandaki üre ve kolestrolü düşürür. İdrar söktürür. Kandaki şeker miktarını ayarlar. Şeker hastaları için çok faydalıdır. Bedeni ve ruhi bitkinliği giderir. Vücuda dinçlik verir. Sinirleri güçlendirir. Damar sertliği ve kalp hastalıklarını önler. Böbreklerdeki kumların dökülmesine yardım eder. Karaciğer hastalıklarının çabuk geçmesini sağlar. Sarılıkta faydalıdır. Romatizmanın şikayetlerini geçirir. Mide ve bağırsakları temizler. İshali keser. Emzikli kadınlar, böbreklerinde veya mesanelerinde itihap olanlar yememelidir.


--------------------------------------------------------------------------------

Ergeç Sakalı (çayırmelikesi) : Gülgillerden dalları sağlam ve sert kırmızımtırak bir bitkidir. Çiçekleri kar taneleri gibidir ve dalların ucunda toplanmışlardır. Yaz aylarında toplanıp kurutulur. Bitkinin her yeri kullanılır.

Faydası : İdrar söktürür, vücutta biriken zararlı maddelerin atılmasını sağlar. Böbrek mesane ve idrar yollarındaki iltihapları giderir. Soğuk algınlığını geçirir. Kanı temizler. Sinirleri yatıştırır. Kalbi kuvvetlendirir. Nefes darlığı ve astımda faydalıdır. Diş ağrılarını keser. Diş eti ve boğaz iltihaplarını giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Erik (prune) : Gülgillerden beyaz çiçekli bir ağacın yemişidir. Erik, çoğu ceviz büyüklüğünde, kabuğu ince, sarıdan kırmızıya ve mora kadar türlü renkte, tadı mayhoş veya tatlı, etli, sulu tek ve sert çekirdekli bir yemiştir. B vitamini bakımından zengindir.

Faydası : Sinirleri kuvvetlendirir. Zihin yorgunluğunu giderir. Kabızlığı giderir. İdrar söktürür ve vücudun rahatlamasını sağlar. Karaciğer şişliğini giderir. Böbrekleri dinlendirir. Kansızlığı giderir. Kalbi kuvvetlendirir. İştah açar ve hazmı kolaylaştırır. Romatizma, mafsal kireçlenmesi ve nikriste faydalıdır. Çekirdekleri de, bağırsak solucanlarını düşürmekte kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Eşek Kulağı (mayasılotu) : Sığırdiligillerden; çiçekleri beyaz ve menekşeye çalar renkte, yaprakları neşter şeklinde bir bitkidir. Mart-Temmuz ayları arasında toplanıp, kurutulur.

Faydası : Müzmin ishali keser. Nefes darlığını giderir. Göğsü yumuşatır. Bronşitte faydalıdır. Öksürüğü keser. Ağız, dil ve boğaz iltihaplarını giderir.

medinelii 13 Ağustos 2008 16:09

Cvp: şifalı bitkiler(isimleri cok komık:))
 
[B]Farekulağı (güveyotu) : Çuhaçiçeğigillerden; tohumları kuşyemi olarak kullanılan bitkilerin cins ismidir. Kokusu güzeldir. Çiçekleri, beyazımtırak erguvan rengindedir. Dallarının ucunda, küçük demetler halinde bulunur. Yapraklarının altı tüylüdür. Yaz aylarında toplanıp, kurutulur. İçeriğinde; terpinol, terpinin vethymol gibi kokulu maddeler vardır.

Faydası : İştahı açar, vücuda dinçlik verir. Nezleyi keser. Göğsü yumuşatır, öksürüğü giderir, balgam söktürür. Diş ağrılarını keser. Sinir bozukluklarını giderir. Görme zafiyetinde de faydalıdır. Midevi, yatıştırıcı ve spazm gidericidir. Yaralar için hazırlanan ilaçların bileşiminde vardır.


--------------------------------------------------------------------------------

Fasulye (phaseouls vulgaris) : Baklagillerden; barbunya, çalı, ayşekadın, horoz gibi birçok çeşitleri olan bir bitki ve bunun sebze olarak kullanılan yeşil ürünü ve kuru tohumlarıdır.

Faydası : Taze fasulye, bedeni ve zihni yorgunlukları giderir. Vücudun kuvvetlenmesini sağlar. Pankreas bezi'nin gereği gibi çalışmasına yardımcı olur. Şeker hastalığını önler ve kandaki şeker miktarını düşürür. İdrar tutukluğunu giderir. Albümini düşürür. Böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur. Karaciğer yetersizliğini tedavi eder. Kalbi ve böbrekleri kuvvetlendirir. Kalp çarpıntılarını giderir. Zehirlenmelerden sonra yenilecek olursa; çabuk iyileşmeyi sağlar. Fasulye pişirilirken, pişirme suyunu en azından 2-3 kere değiştirmek gerekir.


--------------------------------------------------------------------------------

Fesleğen (reyhanotu) : Ballıbabagillerden; yaprakları güzel kokan bir çeşit süs bitkisidir. Akfesleğen, hindfesleğeni, yabanifesleğen, yerfesleğeni gibi çeşitleri vardır.

Faydası : Öksürüğü keser. Hazımsızlığı giderir. Baş dönmesini durdurur. Zafiyeti giderir. Arı sokmasında faydalıdır. Ağız yaralarını tedavi eder. Fesleğen kokusu; sivrisinek ve tahtakurusu gibi haşaratı kaçırır.


--------------------------------------------------------------------------------

Fındık (corylus avellana) : Palamutgillerden; kuzey yarımküresinin ılık yerlerinde ve yurdumuzun en çok Karadeniz Bölgesinde yetişen ufak bir ağaçtır. Meyvesi (Fındık), sert bir kabuk içindedir. İçeriğinde nişasta ve yağ vardır.

Faydası : Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Vücuda kuvvet verir. Nekahat devresinin çabuk geçmesini sağlar. Hamilelere de faydalıdır. Dövülmüş yenirse öksürüğü keser. Varise faydalıdır. Fındıkyağı, böbrek ağrılarını giderir. Kum ve taşların düşürülmesinde yardımcı olur. Bağırsak solucanlarını düşürür. Sarada da faydalıdır. Mideleri hasta olanlar, damar sertliği ve yüksek tansiyondan şikayet edenler, çok az yemelidirler.


--------------------------------------------------------------------------------

Filiskin (yarpuz) : Akdeniz bölgesinde yetişen, tüylü 10-50 santimetre boyunda, kuvvetli kokusu olan bir bitkidir. Yaprakları kısa saplı olup, oval şeklindedir. Çiçekleri morumsu pembelidir. İçeriğinde uçucu yağ vardır.

Faydası : Mide ağrısını keser. Kusma ve bulantıyı önler. İktidarsızlığı giderir. Vücudun dinç kalmasına yardımcı olur.


--------------------------------------------------------------------------------

Frenkmaydanozu (chervil) : Maydanozgillerden ıtırlı bir bitkidir. Birçok çeşidi vardır.

Faydası : İdrar ve aybaşı kanı söktürür. Basur memelerinin verdiği şikayetleri giderir. Suyuyla kirpiklere kompress yapılırsa, uzamalarını sağlar.


--------------------------------------------------------------------------------

Frenküzümü (ribes rubrum) : Taşkırangillerden; bir çalıdır. Yemişi uzun salkım şeklinde olup, taneler, ufak ve kırmızıdır. Tadı mayhoştur. 150 kadar türü vardır. Daha çok şurubu yapılarak kullanılır. İçeriğinde organik asitler vardır.

Faydası : İştah açar, hazmı kolaylaştırır. İdrar söktürür, vücuda rahatlık verir. Böbreklerdeki taşların düşürülmesine yardımcı olur. Karında toplanan suyu söker. Karaciğer şişliğini giderir. Sarılığı giderir. Romatizma ve mafsal kireçlenmelerinde de faydalıdır. Sindirim yollarındaki iltihapları temizler. Şurubu, çok besleyicidir.


--------------------------------------------------------------------------------

Funda (süpürgeotu) : Fundagillerden; çiçekleri kırmızımtırak mor ve çan şeklinde olan bir bitkidir. İşlenmemiş topraklarda yetişir. Çalı görünümündedir. Süpürge çalısı da denilen bu bitkinin kökünden ağızlık; dallarından da kaba süpürge yapılır. Çiçekleri, Ağustos ayından itibaren toplanıp, kurutulur.

Faydası : İshali keser, idrar söktürür. Böbrek kum ve taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Nikriste de faydalıdır. Anne sütünü artırır. Lapası, ağrıları keser. Zeytinyağı ile hazırlanan merhemi, çıban ve egzamada faydalıdır.

medinelii 13 Ağustos 2008 16:11

ŞiFaLı BiTkİLeR (medineweb eczanesi)
 
[B]Gelincik (poppy) : Yazın kırlarda yetişen ve gelincikgillere örnek olarak alınan bir çeşit çiçekli bitkidir. Çoğu kırmızı renklidir. Yaz aylarında toplanıp, gölgede temiz bir kağıt üzerine serilerek kurutulur. İçeriğinde rheadine vardır. Kokusu hoş değildir. Tadı da acıdır.

Faydası : Nefes darlığı, astım, bronşit ve göğüs nezlesinde rahatlık sağlar. Boğmacayı keser. Kan tükürme ve kan kusmayı keser. Uykusuzluğu giderir. Yanıkları iyileştirir. Yılancık da faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Gezağacı (fraxinus ornus) : Ege ve Akdeniz'in sahil kısımlarında yetişen bir çeşit dişbudak ağacıdır. Sarı boya elde etmekte ve kudret helvası yapmakta kullanılır.

Faydası : İdrar söktürür ve kabızlığı giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Ginseng (Panax) : Ginseng’in botanik ismi olan "Panax", Yunanca "tam iyileşme" anlamına gelen "panacea" kelimesinden türetilmiştir. Ginseng’in tüm şifalı bitkiler içerisinde en etkili adaptogen (strese karşı direnci artıran bir ajan) olduğu düşünülür. Ginseng, fiziksel aktiviteleri ve vücut direncini artıran bir bitkidir ve fiziksel ve mental (zihinsel) dayanıklılığı artırır. Ginseng’in uzun bir süreden beri, özellikle erkeklerin üretkenliğini, erkeklik hormonu (testesteron) ve sperm miktarını, cinsel gücünü ve dolaşım sistemlerini (özellikle prostata karşı) olumlu bir şekilde etkilediği de bilinmektedir. Ayrıca o, erkeklerde aşırı stres ve yorgunluktan kaynaklanan performans düşüklüğünü de gidermektedir. Ginseng’in kadınlar üzerindeki beynin hafıza (bellek) merkezlerini uyarıcı etkisinin bulunması ise yenidir. M.S 1. yüzyıla ait bir Çin metnine göre; Ginseng, zihni güçlendirici, irfan ve bilgeliği artırıcı bir şifalı bitki olarak tanımlanmakta ve düzenli kullanımının yaşam süresini artıracağı belirtilmektedir. Kırmızı Kore Ginseng ise Uzakdoğu ülkelerinde 2000 yıldan fazla bir süredir kullanılmakta olan geleneksel şifalı bitkiler içerisinde en yaygın olanıdır. Ayrıca Uzakdoğu insanları arasında gizemli bir bitki olarak büyük bir ün ve şöhrete sahiptir. Çoğu insan Ginseng’in kuvvet verici bir tonik ve çeşitli hastalıklara karşı bir koruyucu olduğuna inanmaktadır.

Faydası : Çin kaynakları; Kırmızı Kore Ginseng’inin kalp, akciğer, sindirim sistemi organları, ve böbrekler üzerinde oldukça etkili bir tonik etkisine sahip olduğunu yazmaktadır. Kırmızı Kore Ginseng; karaciğeri, alkol tüketiminin, toksik ve çeşitli hastalıkların etkisinden korumaktadır. Araştırmalar, Kırmızı Kore Ginseng’inin stresi azaltıcı ve hatta yok edici etkileri olduğunu ortaya koymuştur. Stres, depresyon veya diğer sert ve olumsuz koşullar altındaki vücut metabolizmasını koruyan bir tonik etkiye sahiptir. Şeker hastalığının iyileşmesine yardımcı olur ve kandaki şeker, lipit ve kolesterol seviyesini düşürür. Tümör hücrelerinin çoğalmasını yavaşlatır ve hatta engeller. Anemiye (kansızlık) karşı iyi gelir ve özellikle kanser hastalarında görülen kandaki bazı eksiklikleri giderir. Bağışıklık sistemini güçlendirir ve kalp-damar sistemi üzerinde olumlu etkisi vardır.


--------------------------------------------------------------------------------

Gözlükotu (gözotu) : Kırlarda kendiliğinden yetişen bir çeşit bitkidir. Yaprakları dantela şeklindedir. Çiçekleri; ufak, beyazımtırak, mavi ve kırmızı benekli olup, yapraklarının ortasındadır. Çiçekleri, yaz aylarında toplanıp, kurutulur.

Faydası : Göz nezlesi ve göz iltihaplarını iyileştirir. Mide ve bağırsak gazlarını giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Greyfurt (altıntop) : Turunçgiller familyasından; bahçelerde yetiştirilen bir ağaç ve meyvesidir. Meyvesi, portakaldan daha iri, kanarya sarısı renginde, tadı hafif acımsı ve ekşidir. İçeriğinde C vitamini vadır.

Faydası : İştah açar. Karaciğerin normal çalışmasını sağlar. Safra ifrazatını arttırır. Hazmı kolaylaştırır. İdrar tutukluğunu giderir, bol miktarda idrar söktürür. Vücutta biriken suyu ve zehirli atıkları atar. Kanı temizler. Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Felç ve kanamaları önler. Akciğer ve göğüs hastalıklarında faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Gül (rosa) : Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeğidir. Bir çok çeşidi vardır. Bunlar; kokusu, rengi, şekli, iriliği ve ufaklığı bakımından birbirinden ayrılır. En çok görülen çeşitleri; sarı gül, van gülü, yediveren gülü, Yabani gül ve Şam gülüdür. Pembe gülün taze çiçeklerinden gülsuyu ve gül esansı elde edilir. İçeriğinde geraniol, rodinol, eugenol, citronel ve feniletilalkol vardır. Hekimlikte çiçeklerinin renkli yaprakları kullanılır. Bunlar, gonca halindeyken toplanıp, sıcak bir yerde kurutulur ve ışık almayan kutularda saklanır.

Faydası : Antiseptik olarak kullanılır. İshali keser. Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Göz kanlanmaları ve göz nezlelerinde faydalıdır. Ayrıca krem ve parfümeri sanayiinde kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Gül Ağacı : Birçok türü olan gül çiçeklerin sultanıdır denilebilir. Orta güneşli, killi-kumlu ve kırmızı toprakları çok sever. Yediveren, Bodur, Sadberk, Sarmaşıktır. Güllerinin sürekli canlı olması için yanmış çiftlik gübresi ile diplerinin her ilkbaharda gübrelenmesi gerekir. Daldırma ya da çelikle üretilir. Bunları dikme zamanı hemen ilkbahar öncesinde ve don tehlikesinin ortadan kalktığı günlerde başlar. Ancak toprağın Sonbahar'da derin işlenmiş olması gerekir. Fidanlar için 40 cm civarında derinlikte kazılacak çukurlar birbirinden 1 metre uzaklıkta olmalıdır. Fidan dikiminde çukur açarken üstten çıkan toprağa biraz yanmış gübre ile karıştırıp alta, alttan çıkan toprağı da üste vererek yapılır hafif sıkıştırarak can suyu verilir. Güllerde en çok, yaprakları ve gövdeyi pudralanmış sarmaya başlayan bir mantar hastalığıyla, yapraklara dadanan afitlerin (yaprak biti) verdiği zararlar görülür. Tarım ilaçları satılan yerlerde gerekli ilaçları bularak mücadele yapmak mümkündür. Şifası, sağlıklı yetişen güllerin yaprakları, dalları, taze ya da gölgede kurutularak saklanan çiçekleridir.

Faydası : Ağız yaralarında; uygun bir kavanoza 1 litre su, 50 gram taze gül çiçeği yaprağı konularak, güneşte 1 hafta bekletilerek gerektiğinde kullanılabilecek çok yararlı bir gargara ilacı elde edilir.
Çabuk kızaran, ya da yorgunluktan yaşaran gözler için; gül fidanlarının taze yaprakları ve körpe dallarını aynı ölçüde suyla kaynatarak elde edilen sıvıyı bir pamuğa sürerek yapılan banyo iyi gelir.
Bulantı için; taze ya da kurutulmuş 40 gram gül çiçeği yaprağı, 1 litre suda haşlanır. Ara sıra birer kahve fincanı içilirse kişiyi rahatlatır.
Öksürük için; bulantıdaki gibi hazırlanan çayın içilmesi kişiyi rahatlatır.
Güzellik için; 1 ölçü vazelini, hazır satılan 3 ölçü gül suyu ile iyice karıştırıp hazırlanacak losyon, eldeki çatlakları giderir. Elleri güzelleştirir.


--------------------------------------------------------------------------------

Gülhatmi (althaea rosa) : Ebegümecigillerden; yaprakları geniş ve yuvarlak, çiçekleri büyük ve türlü renklerde olan bir süs bitkisidir.

Faydası : Balgam söktürür. Vücuda rahatlık verir nezle ve öksürükten kaynaklanan şikayetleri giderir. Boğaz, bademcik ve diş eti iltihaplarını tedavi eder. Bağırsak iltihaplarını giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Günlük (buhur) : Tropik bölgelerde yetişen sığala ağacından elde edilen reçinedir.

Faydası : Nefes darlığını giderir, vücuda rahatlık verir Tütsü olarak kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Gümüşdüğme (Tanacetum parthenium - Chrysanthenum parthenium) : Gümüşdüğme, 20-60 cm yükseklikte, kuvvetli kokulu ve otsu bir bitkidir. Yaprakları parçalı, parçalar seyrek ve tüylü olup; kapitulumlar dalların ucunda 5-30 çiçekli kümeler halinde toplanmıştır. Kapitulumlar 13-22 mm çapında, kenardaki çiçekler dil biçiminde ve beyaz, ortadakiler tüp şeklinde ve sarı renklidir. 1980’lerin başında bitkinin taze yaprakları bazı Avrupa ülkelerinde migren’e karşı (Günde 2-3 taze yaprak ekmek içine konularak veya bal ile ezilerek yemek suretiyle) kullanılmaya başlanınca, modern herbalisler, bazı üniversiteler ve klinikler bir dizi araştırmaya başladılar. 1980’lerin başlarından itibaren yapılan bu bilimsel araştırmalar migrene karşı pozitif sonuçlar verince Gümüşdüğme binlerce yıldan sonra tekrar ilgi çekti. Gümüşdüğme bitkisinin etken maddesi olan parthenolid’lerin, ağrıyı ileten prostoglandin’leri ve migreni tetiklediğine inanılan serotonin hormonunun üretimini engellediği, kılcal damarlarda platelet (kanın pıhtılaşmasını sağlayan küçük hücreler) oluşumunu azalttığı bu araştırmalar neticesinde bulunmuştur.

Faydası : Yapılan çalışmalar Gümüşdüğme’nin migren’in sıklığını ve şiddetini göstermektedir. Ek olarak migren’e eşlik eden bulantı, baş dönmesi ve depresyon gibi semptomlarda da bir azalma gözlenmiştir.Gümüşdüğme’nin migren’e karşı etkisini hissedebilmek için birkaç ay (1-2 ay) düzenli kullanımı büyük önem taşımaktadır. Yakın zamanda İngiltere’de yapılan bir araştırmada ise Gümüşdüğme’nin içeriğinde temel yağlar, flavonoid glikozitler, pinen türevleri ve kostik asit’e ilave olarak yeni bir flavonol olan ve tanetin adı verilen anti-inflammatuar (anti-inflammatory) etkili bir madde bulunmuştur. Bu etkisinden dolayı söz konusu bitki İngiltere’de romatoid artrit veya artrit (Arthiritis-mafsal-eklem iltihabı) tedavisinde de kullanılmaya başlanmıştır. (Bu çalışma Phytochemistry dergisinin Ocak 1995 baskısında yayımlanmıştır.)


--------------------------------------------------------------------------------

Güvercinkökü (jatrorrhiza palmata) : Jatrorrhiza palmata adlı bitkinin köküdür. İçeriğinde kolombin ve barberin denilen maddeler vardır. Tadı acıdır.

Faydası : İshali keser. İştahı açar. Mideyi kuvetlendirir. Fazla kullanıldığı takdirde, mide ve bağırsaklara zarar verir.


--------------------------------------------------------------------------------

Güveyfeneri (gelinfeneri) : Patlıcangillerden; kireçli topraklarda yetişen bir çeşit bitkidir. Çiçekleri pembe-beyazdır. Yemişleri kiraza benzer. Terkibinde C vitamini vardır. Lezzeti acımtıraktır. Meyveleri Eylül - Ekim aylarında toplanıp, kurutulur.

Faydası : İdrar ve ter söktürür. Karında toplanan suyu boşaltır. Böbrek taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Sarılıkta da faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Güzelavratotu (belladon) : Patlıcangillerden; kireçli topraklarda yetişen 180 santimetre kadar boyunda, birkaç sene yaşayan nahoş kokulu bir bitkidir. Meyveleri kiraz gibi yuvarlak ve siyah renktedir. İçeriğinde Atropin vardır. Zehirlidir. Ev ilaçlarında kullanılmaması gerekir.

Faydası : Hekimlikte ağrıları dindirmek için kullanılır. Mide ve bağırsak hastalıkları, astım, beyin hastalıkları, kalp hastalıkları ve sinir hastalıklarında kullanılır.

medinelii 13 Ağustos 2008 16:14

Cvp: şifalı bitkiler(isimleri cok komık:))
 
[B]Hanımeli (lonicera caprifolium) : Hanımeligillerin örneği olan, ilkbaharda güzel kokulu çiçekler açan bir süs bitkisidir. Çiçekleri, kabuğu ve yaprakları kullanılır. 100 kadar türü vardır.

Faydası : İdrar söktürür. Karaciğer hastalıklarında faydalıdır. Müzmin bronşitte rahatlık sağlar. Nefes darlığını giderir. Öksürüğü keser. Nikriste de kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Hardal (sinapis) : Turpgillerden bir çeşit bitkidir. Vatanı Akdeniz bölgesidir. Sarı veya beyaz çiçeklidir. Tohumlarında eterik yağ vardır. İki çeşidi vardır. Siyah hardal: Çiçekleri sarı, meyvesi dört köşeli, kısa ve sivridir. Hekimlikte; göğüs hastalıklarında kullanıllır. Beyaz hardal : Soluk kırmızı veya beyaz çiçeklidir. Taneleri, siyah hardalınkinden daha büyüktür. Hekimlikte; daha ziyade siyah hardal tohumu kullanılır. Tesirli maddesi "potasium mironat" ve "sinigrin"dir. Hardal ruhu : Ilık suya, dövülmüş hardal tohumu konularak elde edilir. Çok tahriş edici bir maddedir. Deriyi kızartır ve yakar.

Hardal kağıdı : Hardal tozunun, kauçuk mahlülü aracılığıyla kağıda yapıştırılması suretiyle elde edilir. Bu kağıt ılık su ile ıslatılıp, hardallı tarafı cilde tatbik edilir.

Hardal banyosu : Temiz bir tülbentin içine 150 - 500 gram hardal tozu konur. Çıkın yapıldıktan sonra banyo suyuna konur. Hardal kağıdı, keten tohumu lapası veya hardal banyosu 10-15 dakikadan fazla tatbik edilmemelidir.

Faydası : Beyne veya akciğerlere kan hücum etmesi hallerinde faydalıdır. Bronşit ve zatürreeden doğan şikayetleri giderir. İç organlarda biriken kanı dışarı çeker. Sofrada kullanılan hardal ise hazmı kolaylaştırıp, kabız olmayı önler.


--------------------------------------------------------------------------------

Hasırotu (saz) : Hasırgiller familyasından; düz ince uzun, dayanıklı olan yaprakları; minder ve yastık gibi şeyleri doldurmaya, hasır örmeye yarayan bir sazdır. Bataklıklarda yetişir.

Faydası : Bağırsak solucanlarının düşürülmesinde yardımcı olur.


--------------------------------------------------------------------------------

Haşhaş (papaver) : Gelincikler familyasından bir çeşit bitkidir. Baş kısmından afyon, tohumlarında da haşhaş yağı çıkarılır. Afyon, haşhaş meyvelerinin özel bıçakla çizilmesi sonucu akan, süte benzer sıvının güneşte katılaşmış ve esmerleşmiş şeklidir. İçeriğinde morfin, kodein, tebain, papaverin, narkotin gibi maddeler vardır. Uyuşturucudur, zehirlidir. Ev ilaçlarında kullanılmaması gerekir.

Faydası : Hekimlikte; ağrı ve sancıları giderici ve ishal kesici olarak kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Hatmi (althaea officinalis) : Ebegümecigillerden; büyük, yuvarlak, yumuşak yapraklı ve uzun köklü bir bitkidir. Çiçekleri beyazımsı mor veya pembedir. Hekimlikte kökü ve yaprakları kullanıllır. İçeriğinde fazla miktarda müsilaj vardır. Çiçekleri Temmuz ve Ağustos aylarında, kökleri ise Sonbahar aylarında toplanıp, kurutulur.

Faydası : Nezle ve bronşitin sebep olduğu şikayetleri giderir. Ağız, boğaz ve diş eti iltihaplarını iyileştirir. Bağırsak iltihaplarını giderir. Sancıları dindirir. Dövülmüş hatmi taneleri, vücuda sürülecek olursa, sivrisinek ve böcek sokmalarını önler.


--------------------------------------------------------------------------------

Havacıva (alkanna tinctoria) : Hodangiller familyasından; Akdeniz bölgesinde yetişen bir bitkidir. Çiçekleri mavidir. Köklerinin iç tarafı sarı, öz kısmı ise kırmızımtırak renktedir. Kökünden boya elde edilir.

Faydası : Ağrıları giderir. Bağırsak hastalıklarında faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Havlıcan (alpinia) : Zencefilgillerden, ıtırlı bir bitkidir. Doğu Asya'da yetişir. Kök sapları baharat olarak kullanılır. İçeriğinde "Alpinol" ve "Alpinin" gibi maddeler vardır.

Faydası : İştah açar. Tükürük ifrazatını artırır. Göğsü yumuşatır. Vücudun güçlenmesini sağlar. Mide, bağırsak gazlarını önler. Mideyi kuvvetlendirir. Hava yutmayı önler. Grip ve soğuk algınlıklarında vücudun ısınmasını sağlar. Baş ağrısı ve baş dönmelerini dindirir. İdrar söktürür. Romatizma ve nikrisin şikayetlerini hafifletir.


--------------------------------------------------------------------------------

Havuç (daucus carota) : Maydanozgillerden; uzunca koni şeklinde ve etli olan kökünden dolayı sebze olarak yetiştirilen bir çeşit bitkidir. İçeriğinde şeker, A vitamini ve karotin vardır.

Faydası : Müzmin kabızlığı giderir. Çocuk ishallerini keser. Bağırsak iltihaplarını giderir. Mide ve bağırsak kanamalarını keser. Kansızlığı giderir. Cilde canlılık verir. Anne sütünü artırır. Cilt ve göz hastalıklarını önler. Böbrek ağrılarını dindirir. Vücuda kuvvet verir. Astım, bronşit, ses kısıklığında göğsü yumuşatır, rahatlık verir. Veremde de faydalıdır. Mide ve onikiparmak ülserinde şikayetleri giderir. Kalp hastalıkları ve damar sertliğinde faydalıdır. İdrar ve bağırsak gazlarını söktürür. Aybaşı halinin muntazam ve ağrısız olmasını sağlar. Diş etlerini kuvvetlendirir. Yüz ve boyun kırıklıklarını giderir. Görme gücünü artırır.


--------------------------------------------------------------------------------

Hayıt (ayıt) : Mineçiçeğigiller familyasından; batı ve güney Anadolu'da yetişen bir ağaçtır. Haziran - Temmuz aylarında mor renkli çiçekler açar. Dalları ve yapraklarında, uçucu ve sabit yağ, tanen, sineol, şekerleri kristalize maddeler ve bir glikozit vardır.

Faydası : İdrar söktürür. Sancıları keser. Aybaşı kanamalarını düzenler. Anne sütünü artırır. Hazımsızlığı giderir. Karın ağrısını ve ishali keser. Ayak şişlerini indirir. Akrep ve arı sokmalarında faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Helvacıkabağı(kestanekabağı) :
Kabakgillerden tatlısı yapılan bir çeşit kabaktır. Yaprakları uzun ve büyüktür. Çekirdekleri yoktur. Ev ilaçlarında çekirdekleri kullanılır.

Faydası : Bağırsak kurtlarının düşürülmesinde yardımcı olur.


--------------------------------------------------------------------------------

Hercaimenekşe (viola tricolor) : Sarı, mor, mavi çiçekleri olan bir çeşit menekşedir. Boyu 20 cm kadardır.

Faydası : İdrar söktürür. İdraryollarındaki iltihapları giderir. Cilt hastalıkları ve özellikle egzamada faydalıdır. Öksürüğü keser. Damar sertliği ve sarılıkta da kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Hıyar (salatalık) :
Kabakgillerden bir çeşit bitkidir. Yemiş gibi yenen veya salatası yapılan, gevrek, serinletici ve suluca yemişine de hıyar denir. Terkibinde A ve C vitamini vardır. Birçok çeşidi vardır.

Faydası : İdrar söktürür. Vücut yorgunluğunu giderir. Romatizma ve mafsal ağrılarında faydalıdır. Susuzluğu keser. Kandaki şeker miktarını düşürür. İnsülin ihtiyacını karşılar. Ter bezlerinin düzenli çalışmasını sağlar. El, yüz, boyun kırışıklıklarını ve lekeleri giderir. Cilde güzellik verir.


--------------------------------------------------------------------------------

Hiyarşembe (hindhıyarı) : Baklagillerden leguminoseae denilen büyük ağaçların meyvesidir. Doğu Hind, Antil ve Brezilya'da yetişir. Meyvesi siyahtır ve silindiriktir. Terkibinde şeker, pektin, zamk, tanen ve esans vardır.

Faydası : Kabızlığı önler, fazlası müshildir.


--------------------------------------------------------------------------------

Hindiba (güneğik) : Hindiba familyasının örnek bitkisidir. Çiçekleri sarıdır. Yaprakları az ve küçüktür. Sapı yoktur. Kökü uzundur. Kökünün dışı beyaz, içi esmer renktedir. Sütlü, acı bir suare ifraz eder. Yaprakları haşlanıp, salata gibi yenir. Kökü de, dövülerek kahve yapılır veya kahveye karıştırılır. Lezzeti mayhoşumsudur. Ak ve kara olmak üzere iki çeşidi vardır. Hekimlikte yaprakları ve kökü kullanılır.

Faydası : İdrar söktürür. Egzama, güneş yanıkları, akrep ve arı sokmasında faydalıdır. Balgam söktürür. Nikris ağrılarını dindirir. Böbreklerdeki kumların dökülmesine yardımcı olur. Vücuda kuvvet verir.


--------------------------------------------------------------------------------

Hindistancevizi (cocos nucifera) : Tropikal bölgelerde yetişen, hurma cinsinden bir çeşit ağacın yemişidir. Portakaldan büyüktür. Kabuğu çok serttir. İçinde sütümsü bir sıvı vardır. Yemişin içinde kabuğuna bitişik yağlı ve nişastalı eti vardır. Büyük ve Küçük olmak üzere iki çeşidi vardır. Hekimlikte küçükleri kullanılır.

Faydası : İdrar söktürür. Böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur. Mide ağrılarını giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Hindyağıağacı (genegerçekotu) : Sütleğengillerden bir ağaçtır. Tohumlarından hindyağı çıkarılır. Hindyağı berrak, renksiz veya soluk sarı renkli, koyu kıvamlıdır. Kokusu yok denecek kadar azdır. Lezzeti hafif ve biraz tahriş edicidir. Etkili maddesi Ricinoleik asittir.

Faydası : Müshildir. Kabızlığı giderir. Saçkıranda faydalıdır. Lavmanlarda da kullanılır. Saçların dökülmesini önler.


--------------------------------------------------------------------------------

Hodan (borage) : Hodangiller familyasından mavi beyaz çiçekli bir bitkidir. Hekimlikte çiçekleri ve kökü kullanılır. İçeriğinde müsilaj ve madeni tuzlar vardır.

Faydası : Öksürüğü keser, balgam söktürür. İdrar zorluğunu giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Horasani (semen-contra) : Bileşikgiller familyasından "Compositae"nin açılmamış çiçekleridir. Halep, Türkistan, Buhara ve Volga nehri etrafında yetişir. Hekimlikte sarımtırak esmer renkli ve küçük tohuma benzer çiçek başları ile diğer kısımları kullanılır. Kokusu anasona benzer. Tadı acı, yakıcı ve fenadır. Etkili maddesi Santonin'dir.

Faydası : Bağırsak solucanlarını düşürür.


--------------------------------------------------------------------------------

Hurma (şecere-i temir) : Hurmagiller familyasından sıcak ülkelerde yetişen bir ağacın meyvesidir. Ağacın boyu 30 metre kadardır. Gövdesi sütun biçimindedir. Yaprakları büyük ve dilimlidir.

Faydası : Bedeni ve zihni gelişmeyi sağlar. Besleyicidir. Kansere karşı koruyucudur. Zihni yorgunluğu giderir. Anne sütünün, bol ve besleyici olmasını sağlar. Boğaz ağrılarını keser. Bronşit, öksürük ve soğuk algınlığının şikayetlerini giderir. Kemik hastalıklarında faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Hünnap (çiğde) : Ayrı çanakyapraklı ikiçeneklilerden bir ağaç ve bu ağacın verdiği kırmızı kabuklu, sert çekirdekli, iri zeytin biçim ve büyüklüğünde bir yemiştir. Güz'ün olgunlaşır. Çiçekleri küçük ve yeşilimsidir. Meyveleri ise tatlımsıdır.

Faydası : Öksürüğü keser. Balgam söktürür. Vücuda rahatlık verir.


--------------------------------------------------------------------------------

Hüsnüyusuf (guguçiçeği) : Karanfilgiller familyasından bir çeşit süs bitkisidir.

Faydası : Mide üşütmesinden doğan şikayetleri giderir. İktidarsızlıkta da faydalıdır.

medinelii 13 Ağustos 2008 16:15

Cvp: şifalı bitkiler(isimleri cok komık:))
 
[B]İnciçiçeği (mayısçanı) : Zambakgillerden, ok biçimindeki yaprakları arasında ince bir sap üzerinde küçük çan biçiminde beyaz çiçekler açan bir süs bitkisidir. Boyu 20 cm kadardır. Çiçekleri beyazdır ve üzüm salkımı şeklindedir. Yemişleri küçük ve kırmızıdır. Kokusu çok güzeldir.

Faydası : Kalp hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Çarpıntıyı keser. Kalp hastalığından kaynaklanan suyu söktürür. Ev ilaçlarında kullanılmaz.


--------------------------------------------------------------------------------

İncir (yemiş) : Dutgillerden asıl vatanı Akdeniz kıyıları olan yaprakları geniş ve dilimli bir ağacın meyvesidir. Armut biçiminde ve büyüklüğünde yumuşak, çekirdekleri darı şeklinde tatlı bir yemiştir.

Faydası : Bağırsakları yumuşatır. Kabızlığı giderir. Mide tembelliğini tedavi eder. Vücudu ve sinirleri kuvvetlendirir. Enerji verir. Nekahat devresini kısaltır. Bronşit, öksürük ve boğaz ağrılarında faydalıdır. Bronşları yumuşatır. Çıbanların olgunlaşmasını sağlar. Lapası, yanık ağrılarını keser. Dallarından akan süt, nasır ve siğilleri giderir. Basurda faydalıdır. Nezle ve sıtmada da kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

İtüzümü (köpeküzümü) : Patlıcangillerden; ormanlarda yetişen bir bitkidir. Çiçekleri beyaz, meyveleri parlak siyahtır. Meyvesi, yaprakları ve çiçekleri kullanılır. Ev ilaçlarında çok dikkatli kullanılması gerekir.

Faydası : Romatizma ve mafsal ağrılarını keser. Aybaşı düzensizliğini ve rahim hastalıklarını giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

İzlandalikeni (izlandayosunu) : Dağlarda ve ormanlardaki kayalar üzerinde bulunur. Zeytinyeşili renginde, dantel gibi tırtıllı parçalar halindedir. Yaz aylarında toplanıp kurutulur. Müsilajlı ilaç yapmakta kullanılır. İçeriğinde "Lichenin", "Dekstrolikenin" ve "Cetrarin" vardır.

Faydası : Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser. Bağırsak bozukluğunu giderir, ishali keser. Nefesdarlığını giderir. Bronşitin sebep olduğu şikayetleri giderir. Veremde faydalıdır. Şeker hastalarına ekmek yapmakta da kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

İğde (elaeagnus) : İğdeciler familyasının örneğidir. Yemişi, kızılcık biçimindedir. Derisi sert ve sarı, eti beyaz un halinde mayhoş ve burukçadır. Yaprakları tüylüdür. 10 kadar türü vardır.

Faydası : Bağırsak bozukluklarını ve ağız pasını giderir.

medinelii 13 Ağustos 2008 16:19

Cvp: şifalı bitkiler(isimleri cok komık:))
 
[B]Kabak (cucurbita) : Kabakgiller familyasından, meyvası sebze olarak kullanılan, otsu bir bitki cinsidir. Kökü saçak şeklindedir. Gövdesi sürüngen, köşeli, ince ve çok uzundur. Üzerinde sert ve kısa tüyler bulunur. Yaprakları büyük, kaba, tüylü; çiçekleri sarıdır. Meyvesi, etli ve suludur. İçinde kabak çekirdeği denilen pek çok tohum vardır.

Faydası : İdrar söktürür ve idrar tutukluğunu giderir. Böbrek ve mesane iltihaplarını temizler. Prostattan doğan şikayetleri giderir. Mide ve bağırsaklara yumuşaklık verir, kabızlığı giderir. Basuru olanlar için faydalıdır. Yüksek tansiyonu düşürür. Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser. Helvacıkabağının çekirdekleri bağırsak kurtlarının düşmesine yardımcı olur. Lapası dıştan tatbik edilecek olursa boğaz ağrılarını ve kadınlarda görülen akıntıyı keser.


--------------------------------------------------------------------------------

Kabakulakotu (venüsçiçeği) : İkiçeneklilerden; 70-80 cm boyunda ince saplı tırmanıcı bir bitkidir. Çiçekleri koyu kahverengidir. Kokusu pistir.

Faydası : İdrar söktürür. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar.


--------------------------------------------------------------------------------

Kafuru (kafur) : Tabiatta, bir çok bitkide bulunur. Tıpta kullanılan kafuru "Japonya Kafuru"dur. "Cinnamomun Camphorea" ağacının odunu, su buharıyla distile edilerek elde edilir. Kafuru renksiz, şeffaf, billuri yapılı, gevrek parçalarıdır. Kokusu hususi ve keskin, lezzeti sonradan serinlik veren acı ve yakıcıdır. 204 santigrat derecede kaynar. Adi sıcaklıkta uçar. Suda çok az erir. Alkolde, eterde, kloroformda, benzolde ve yağlarda çok erir.

Faydası : Kan dolaşımını kuvvetlendirir. Beyni ve sinirleri uyarır. Kalp yetersizliğini giderir. Solunum sistemini uyarır. Bronşların ifrazatını arttırır. İspirto ile karıştırılmış kafuru, ağrıları ve kepeklenmeyi keser. Akciğer hastalıklarında faydalıdır. Ateşli hastalıklarda, uyuşturucu maddelerde zehirlenmelerde ve gece terlemelerinde de kullanılır. Tıpta kafurulu yağ, kafurulu ispirto gibi terkipler kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Kahkahaçiçeği (çitsarmaşığı) : Çitsarmaşığıgiller familyasından, uçları mavi çizgili beyaz çiçekler açan bir çeşit sarmaşıktır.

Faydası : Kabızlığı giderir. Hazmı kolaylaştırır.


--------------------------------------------------------------------------------

Kahve (coffea) :
İkiçenekliler sınıfının, kökboyasıgiller familyasından, vatanı Afrika olan, fakat Asya ve Amerika'nın tropik bölgelerinde yetiştirilen, 20 kadar çeşidi olan bir ağaçtır. En çok bilineni Arabistan kahvesi'dir. 7-8 metre boyunda bir ağaçtır. Yaprakları sivri uçlu olup, kenarları dalgalıdır. Çiçekleri beyaz ve hoş kokuludur. Meyvesi kiraza benzer; içinde ince iki çekirdek bulunur. Her çekirdeğin içinde aynı şekilde bir tohum vardır. Tohumlarında, kafein alkoloidleri vardır.

Faydası : Kandolaşımını sağlar. Uykuyu kaçırır, düşünmeyi kolaylaştırır. Yarımbaş ağrılarını dindirir. Uyuşturucu maddelerle zehirlenmelerde faydalıdır. Boğmaca öksürüğünü keser. Nikris ağrılarını teskin eder. Tansiyonu yüksek olanların kahve içmemesi tavsiye edilir. Ayrıca fazla miktarda içildiğinde uykusuzluk, sinir bozukluğu ve çarpıntı yapar.


--------------------------------------------------------------------------------

Kakao (hindbademi) : İkiçenekliler sınıfının sterculiaceae familyasından, vatanı tropik Amerika olan bir ağacın meyvesidir. Kakao ağacı 4-10 metre boyundadır. Yaprakları derimsidir. Çiçekleri her mevsimde açar. Meyvelerinin içinde kestane büyüklüğünde tohumları vardır. Tohumlarının içeriğinde teobromin denilen alkoloid vardır. Bu madde uyarıcıdır. Tohumlarından kakao yağı çıkarılır. Kozmetik sanayiide ve eczacılıkta fitil yapmakta kulanılır. Tohumlarının yağı alındıktan sonra elde edilen kakao tozuna çikolata denir.

Faydası : Uyarıcı, iştah açıcı ve kuvvet vericidir. İdrar söktürür. Vücuttaki zehirlerin dışarı atılmasını sağlar. Böbrek iltihaplarını giderir. Fazla içildiği takdirde çarpıntı ve baş ağrısı yapar.


--------------------------------------------------------------------------------

Kakule (cardamon) : İkiçenekliler sınıfının, zencefilgiller familyasından bir bitkidir. Hindistan'da ve Asya'nın sıcak bölgelerinde yetişir. Meyvesi 1-2 cm boyunda bir kapsüldür. İçinde birbiri üzerine oturan siyah, prizmatik tohumları vardır. Meyveler tamamen olgunlaşmadan toplanır. İçeriğinde sineol, terpineol ve asetat vardır.

Faydası : Ferahlık verir. İştah açar. Mide rahatsızlıklarını ve gazları giderir. Vücuda rahatlık verir.


--------------------------------------------------------------------------------

Kanaryaotu (senecio) : Bileşikgiller familyasından bir bitki cinsidir. Adikanaryaotu denilen çeşidi, bütün yıl boyunca çiçek açan 10-40 santimetre boyunda bir veya iki yıllık otsu bir bitkidir. Çiçekleri küçük silindir şeklindedir. Meyvelerinin içeriğinde uçucu yağ, tanen, reçine, inulin vardır. Köklerinde ise; "Senecin" ve "Senecionin" adlı iki alkoloid bulunur.

Faydası : Aybaşı kanamalarını düzenler. Aybaşı ağrılarını keser. Bağırsak kurtlarını düşürür. İshal, dizanteri ve kanamalarda faydalıdır. Yaraları iyileştirir. Romatizma ağrılarını keser.


--------------------------------------------------------------------------------

Kantaron (kantariyyon) : İkiçenekliler sınıfının, bileşikgiller familyasından, bütün dünyada, özellikle ılıman bölgelerde yaygın olan çok yıllık veya bir yıllık bitkidir. Kırmızı, sarı, mavi ve nadiren beyaz çiçekli olanı bulunur. Kökü acıdır. Bu türüne "Büyük Kantaron" da denir. Çoğunlukla kökü kullanılır. Yaz aylarında toplanıp kurutulur.

Faydası : Vücudu kuvvetlendirir. Ateşi düşürür. İştah açar, hazmı kolaylaştırır. İshali keser. Nekahat devresini kısaltır. Nezle ve bronşite faydalıdır. Öksürüğü keser. Mide ağrılarını dindirir. Yaraların iyileşmesinde yardımıcı olur. Astım, mide ülseri, midede asit fazlalığı, akciğer hastalıkları, damar sertliği ve sinir iltihaplarında da faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Karaağaç (ulmus) : İkiçenekliler sınıfının, karaağaçgiller familyasından, kışın yaprak döken, bir çeşit orman ağacıdır. Yaprakları kısa saplı, kenarları çift dişlidir. Çiçekleri salkım şeklindedir. Odunu iyidir. Hekimlikte kabukları kullanılır.

Faydası : Ağrıları keser. Yara ve bereleri tedavi eder. Yaprakları kaynatılıp, içilecek olursa kandaki şeker miktarını düşürür.


--------------------------------------------------------------------------------
[B]
Karabaşotu (lavadula stoechas) :[/B] Ballıbabagiller familyasından, bir veya çok yıllık otsu yahut dip kısmı odunsu bir bitkidir. Ezildiği zaman çok kuvvetli ve hoş olmayan bir koku çıkarır. Çiçekleri mavi veya menekşe rengindedir. Bir türünden karabaşyağı denilen bir esans çıkarılır. Yurdumuzda alçak makilerde bulunur.

Faydası : Ağrıları geçirir. Kalbe kuvvet verir. Damar sertliğinde faydalıdır. Balgam söker. Sara ve beyin hastalıklarında kullanılır. Uyuşukluğu giderir, zindelik verir.


--------------------------------------------------------------------------------

Karabiber (dar-i fülfül) : İkiçenekliler sınıfının, karabibergiller familyasından, vatanı Doğu Hindistan olan, yaprak dökmeyen tırmanıcı bir bitkidir. Yaprakları yürek biçiminde ve damarlıdır. Çiçekleri sarkıktır. Meyveleri küçük, toparlak ve sapsızdır.

Faydası : Mideyi ısıtır. İştah açar. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsaklardaki mikropları öldürür. Gaz söktürür ve gaz birikmesine engel olur. Şeker hastalığının ilerlemesini durdurur. İdrar söktürür. Enerji verir. Cinsel istekleri kamçılar. Sinirleri kuvvetlendirir. Yiyeceklerde baharat olarak kullanılır. Damar sertliği, yüksek tansiyon, egzama, üremi, bağırsak iltihabı ve romatizmadan şikayet edenler, mümkün olduğu kadar az kullanmalıdırlar.


--------------------------------------------------------------------------------

Karamuk (agrostemma githago) : Karanfilgiller familyasından, yurdumuzda hububat yetiştirilen tarlalarda görülen, çoğu zaman buğdayla karışık olarak biten, 30-100 cm yüksekliğinde, tohumları zehirli bir bitkidir. Üzeri tüycüklerle kaplıdır. Yaprakları almaşıktır. Çiçekleri büyük ve güzel ve morumsu pembe ve ender olarak da beyazdır.

Faydası : Soğuk algınlığını giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Karanfilağacı (caryophyllus aromaticus) : Mersingiller familyasından anayurdu Molük adaları olan ve birçok tropik ülkelerde ve başlıca Zengibar, Filipinler ve Hindistan'da yetiştirilen, kış aylarında yaprak dökmeyen bir ağaçtır. Çiçeğinin tomurcuklarına karanfil denir. Baharat olarak kullanılır. Çiçeklerinden elde edilen karanfilyağının içeriğinde hidrokarbür, euganol, salisilik asid ve karyofilin vardır. Güzel kokuludur. Tadı acıdır. Baharat olarak kullanılır.

Faydası : Mikropları öldürür. Ağrıları dindirir. Sinirleri uyarır. Hazmı kolaylaştırır. Koku giderir. İştah açar. İshali keser. Bedeni ve zihni yorgunlukları giderir. Cinsel arzuları kamçılar. Doğumu kolaylaştırır. Karanfil esansı diş macunlarında kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Karanfilçiçeği (dianthus caryophyllus) : İkiçenekliler sınıfının, karanfilgiller familyasından; karşılıklı ensiz sivri yapraklı, düğüm düğüm ince saplı, 300 kadar çeşidi bulunan, otsu bir süs bitkisidir. Yaprakları pembe, beyaz veya kırmızıdır. Ençok tanınan türü çiçek karanfili'dir. Çok hoş kokuludur. Yapraklarından şurup yapılır.

Faydası : Ateş düşürür, terletir. İştah açar. Mide üşütmesinden doğan şikayetleri giderir. Dağkaranfilinin çiçekleri balla karıştırılıp yenirse, iktidarsızlığı giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Karanfilkökü (geum urbanum) : Gölgelik yerlerde yetişen sarı çiçekli bir çeşit bitkinin, karanfil kokulu köküdür. İlkbahar ve yaz aylarında toplanıp, kurutulur. İçeriğinde tanen vardır.

Faydası : Mide ve bağırsak bozukluklarını giderir. İshali keser. İştah açar. Ağrıları dindirir. Sinirleri kuvvetlendirir.


--------------------------------------------------------------------------------

Kardeşkanı (ejderkanı) : Birçenekgiller sınıfının, zambakgiller familyasından, Kanarya adalarında yetişen bir ağaç veya ağaçcıktır. Gövdesi kalındır. Yaprakları sert ve kılıç şeklindedir. Dallarının ucunda demet şeklinde toplanmıştır. Yaşlı gövdelerden, boyacılıkta kullanılan, reçinemsi kırmızımtırak bir özsu akar.

Faydası : Yaraları tedavi eder. Dış kanamaları keser.


--------------------------------------------------------------------------------

Karnabahar (karnabit) : Turpgillerden; vatanı Doğu Akdeniz bölgesi olan 2 yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları koyu yeşil, çiçekleri beyaz veya sarımtıraktır. Kış sebzelerindendir. Lahanaya benzer. Aslında, lahananın çiçek saplarının kısalıp etlenmesiyle lahanadan türemiştir. Yenen kısmı, henüz açmamış yoğun çiçek durumudur. Yurdumuzda; güzlük turfanda karnabahar, kışlık karnabahar ve mart karnabahar olmak üzere üç çeşidi vardır. Fosfor ve vitamin bakımından çok zengindir.

Faydası : Zihin yorgunluğunu giderir. Cinsel gücü arttırır. Sinirleri kuvvetlendirir. İdrar söktürür. Dalak hastalıklarına iyi gelir. Şeker hastalarına faydalıdır. Kalp hastalıklarında şikayetlerin azalmasında yardımcı olur.


--------------------------------------------------------------------------------

Karpuz (harbuz) : Kabakgiller familyasından; sürüngen gövdeli, parçalı sert yapraklı, sarı çiçekli, iri meyveli, bir yıllık bir bitkidir.

Faydası : Kanı temizler. Vücuda serinlik verir. Böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesine yardım eder. Kemiklerin gelişmesine yardımcı olur.


--------------------------------------------------------------------------------

Kasıkotu (fıtıkotu) : Karanfilgiller familyasından; Avrupa'da, Asya'da ve yurdumuzda yetişen, toprak yüzeyinde yatık olarak gelişen bir veya çok yıllık bitkilerdir. Yaprakları küçüktür ve kümeler halindedir. Hekimlikte; toprağın üstünde kalan kısımları kullanılır.

Faydası : Böbrek ve mesane hastalıklarını giderir. Fıtıkta faydalıdır. İdrar söktürür. Vücuda rahatlık verir. Kasık şişmelerini indirir. Bademcik iltihap ve şişmelerini tedavi eder.


--------------------------------------------------------------------------------

Kasımpatı (krizantem) : Bileşikgiller familyasından; sonbahar aylarında çiçek açan bir süs bitkisidir. Birçok çeşidi vardır.,

Faydası : Bir türünden böcek öldürücü ilaç yapılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Kasnı (galbanum) : Maydanozgillerden; çadıruşağıotu ile şeytanteresi ağacı gibi bitkilerden elde edilen bir çeşit zamktır. Kokusu kuvvetli tadı acıdır.

Faydası : Ağrı kesicidir. Spazmları önler.


--------------------------------------------------------------------------------

Kaşıkotu (cochleria) : Turpgiller familyasından; Mart'tan Temmuz'a kadar beyaz çiçekler açan, güzel yeşil renkli bitkidir. Hardala benzer. Lezzeti acı, kokusu keskindir. Yaprakları etli, kenarları kaşık gibi içeri doğru kıvrıktır. Taze yapraklarında acı ve yakıcı bir esans vardır. Yaprakları ve kökü kullanılır. Taze iken kullanılır.

Faydası : Skorbütte ve sıracada faydalıdır. Diş eti iltihaplarını giderir. Diş etlerini kuvvetlendirir.


--------------------------------------------------------------------------------

Kaşu (cacho) : Kaşu akasyasının odunundan elde edilen bir maddedir. Kahverengi, kokusuz bir kütledir. Soğuk suda kısmen, sıcak suda ve alkolde tamamen çözünür.

Faydası : İshali keser. Vücuda kuvvet verir.


--------------------------------------------------------------------------------

Katırtırnağı (genista luncea) : Baklagiller familyasından; dik duran çalı halinde, her zaman yeşil olan odunsu bir bitki cinsidir. Genç sürüngenler, narin yapılıdır. Üzerinde çok sayıda yaprak bulunur veya yapraksızdır. Çiçekleri sarıdır.

Faydası : İdrar ve balgam söktürür. Hazmı kolaylaştırır. Böbrek ve safra kesesi taşlarının düşürülmesine yardım eder. Mesane hastalıklarını tedavi eder. Romatizma ve nikriste de faydalıdır. Kabızlığı giderir. Kalp hastalıklarında

medinelii 13 Ağustos 2008 16:20

Cvp: şifalı bitkiler(isimleri cok komık:))
 
[B]Labada (rumex patientia) : Karabuğdaygiller familyasından; dere kenarlarında ve sulak çayırlarda kendiliğinden yetişen bir bitkidir. Haziran - Eylül ayları arasında yeşilimtırak renkte küçük çiçekler açar. Boyu 50 cm ile 2 m arasında değişir. Köklerinde nişasta, şekerler, reçine ve antrakinon türevleri vardır. Yaprakları sebze olarak yenir. Ev ilaçlarında kökü ve yaprakları kullanılır.

Faydası : Kökü kaynatılıp içilirse bütün kaşıntıları keser. Yeşil tohumları kaynatılıp içilecek olursa, anne sütünü artırır. Mesane tıkanmasını giderir. İştah açar. İshali keser.


--------------------------------------------------------------------------------

Laden (cistus) : Ladengiller familyasından; İç Anadolu ve sahil bölgelerinde yetişen, kış aylarında yaprak dökmeyen, yeşil bodur bir çalıdır. Yaprakları karşılıklı dizilmiştir. Çiçekleri büyük, beyaz veya pembe renklidir. Meyveleri kapsüldür. İçeriğinde Ladan denilen zamk vardır.

Faydası : Balgam söktürür. Nezleyi keser. Dizanteride faydalıdır. Parfümeride kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Lahana (brassica oleracea) : Turpgiller familyasından iri ve kalın yapraklı bir bitkidir. En çok yetiştirileni baş lahanadır. Yurdumuzun bütün bölgelerinde yetişir. Başlıca çeşitleri: Kemer lahanası, Batman lahanası, köse lahanası, Brüksel lahanası ve kara lahana. Lahana C vitamini bakkımından zengindir. Yapısında kükürt bulunur. Çiğ olarak yemek veya sıkarak suyunu içmek daha faydalıdır.

Faydası : Kansızlığı giderir. İdrar söktürür. Vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Mide ve bağırsak yaralarını yumuşatır. Kabızlığı giderir. Kandaki şeker miktarını düşürür. Vücudu hastalıklara ve kansere karşı korur. Göğüs ucu çatlaklarını giderir. Sarılık ve safra kesesi hastalıkları için iyidir. Astımda faydalıdır. Romatizma, siyatik, lumbago ve Apsede yararlıdır. Ses kısıklığını giderir. İştah açar. Guatr olanlar yememelidir.


--------------------------------------------------------------------------------

Latinçiçeği (frenkteresi) : Latinçiçeğigiller familyasından; bir çeşit bitkidir. Çiçekleri kırmızı veya turuncudur. Peru'da doğal olarak yetişir. Çiçekleri salatalarda kullanılır.

Faydası : İştah verir. İdrar söker. Skorbütte faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Lavantaçiçeği (lavandula) : Ballıbabagiller familyasından; çalı görünüşünde, dip kısmı odunsu bir bitkidir. Çiçekleri mavi veya morumsu ya da koyu kırmızıdır. Kokusu güzeldir. Karabaş lavantaçiçeği denilen türü yurdumuzda vardır.

Faydası : Kaynatılmış suyu uyarıcı ve midevidir. Küçük bir torba içinde dolaplara konan lavanta çiçekleri, elbise ve çamaşırları böceklerden korur. Banyo suyuna güzel koku verir. Lavanta kolonyası vücudu ferahlatır. Ateşi düşürür.


--------------------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------------------

medinelii 13 Ağustos 2008 16:23

Cvp: şifalı bitkiler(isimleri cok komık:))
 
[B]Mahmude (bingözotu) : Çitsarmaşığıgiller familyasından; Anadolu'da ve Suriye'de yetişen, sarılarak tırmanan, sürünücü ve sütlü, çok yıllık bir bitkidir. Gövdesi ince ve tüysüzdür. Çiçekleri beyaz ve sarımsı renktedir. Meyvesi 4 tohumlu, 2 gözlü bir kapsüldür. Kökleri uzun ve kalındır. Kökü, nişasta, tanen, müsilaj ve "skammonin" taşır. Ev ilaçlarında kullanılmaması tavsiye edilir.

Faydası : Kalınbağırsağa tesir eden tahriş edici bir müshildir. Frengide faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Mandalina (mandarin) : Turunçgiller familyasından; 5-6 m yüksekliğinde mandalina ağacının meyvesidir. Tatlı, kokulu, lezzetli, vitamince zengin bir meyvedir. Kabuğundan esans çıkarılır.

Faydası : Kanı temizler. Sinirleri yatıştırır. Damar sertliği, felç ve gripte faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Mantar (fütr) : Boy, biçim ve bölge bakımından büyük değişiklikler gösteren, yüz bin kadar çeşidi bulunan bir çeşit bitkidir. Karada ve tatlı sularda yaşarlar. Mantarların içinde tıbbi etkileri olanlar, gıda olarak kullanılanlar, zehirlenmelere sebep olanlar, hayvanlarda ve bitkilerde hastalık yapanlar, antibiyotik madde oluşturanlar ve kimya sanayiide kullanılanlar vardır. Yenen mantarların çoğu bazitli mantarlardır. Bunların 500 kadar cinsi ve 13500 kadar türü vardır. Sporları şişkin bir hif ucunda 4 tane olarak meydana gelir. Makbul olan türü şemsiye mantarıdır. Büyük ve göz alıcı bir şekildedir. Şapkası başlangıçta yuvarlak veya yumurta biçimindedir. Sonradan çan, şemsiye veya tabak şekline döner. Rengi beyazımtırak gri ile esmerimtırak gri arasında değişir. Çapı 25-30 cm kadardır. Eti yumuşak ve süt gibi beyazdır. Lezzeti hoştur. Yer mantarı da yenir. Huni biçimindedir. Şapkasının eti sarımtırak beyaz ve sarı kenarlıdır. Kokusu kayısıyı hatırlatır. Lezzeti ise karabiberi andırır. Hazmı güçtür.

Faydası : Etin yerini tutar. Protein değeri etten fazladır. Yorgunluğu giderir. Düşünme ve öğrenme yeteneğini geliştirir. Kansızlığı giderir. Bedenin gelişmesinde yardımcı olur. Romatizma ve üremi olanlar yememelidir.


--------------------------------------------------------------------------------

Margarit (çayır kasımpatı) : Dağlarda ve çayırlarda yetişen güzel çiçekli bir bitkidir. Kasımpatıya benzer. Dalları ufaktır. Yeşil yaprakları dantela gibidir. Çiçeklerin etrafında beyaz yaprakları vardır. Ortası altın sarısı rengindedir. Çiçekleri yaz aylarında toplanıp kurutulur.

Faydası : İdrar söktürür. Terletir. Böbrek taşlarının düşürülmesinde yardımcı olur. Karaciğer hastalıklarında faydalıdır. Egzama, temriye gibi deri hastalıklarında şikayetleri giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Marrup (marupa) : İkiçenekliler sınıfının, simaroubaceae familyasından, Amerika'da dokuz türü olan, bileşik almaşık yapraklı bir ağaçtır. Antillerde yetişen şişmarouba amara; 20 m kadar boyunda bir ağaçtır. Kabuğu düz, pürüzsüz, grimsi ve çok acıdır. Kerestesi kıymetlidir.

Faydası : Ateş düşürür. Kalp hastalıklarında faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Marul (lactuca) : Bileşikgiller familyasından; geniş ve uzun yeşil yapraklı veya çok yıllık bir bitkidir. Tohumları, cinsine göre esmer veya siyahtır. Ilık iklimi sever. İlk ve sonbahar aylarında ekilir. Yurdumuzda bir çok çeşidi vardır.

Faydası : Sinirleri yatıştırır. Uykusuzluğu giderir. Sinirsel kalp çarpıntılarını keser. İsteride faydalıdır. Erkeklerde aşırı cinsel istekleri keser. Kabızlığı giderir. Basur memelerinde faydalıdır. Kandaki şeker miktarını düşürür. Kanı temizler. Hazmı kolaylaştırır. Nekahat devresinin kolay atlatılmasında yardımcı olur. Bol idrar söktürür. Romatizma ve Nikris'te faydalıdır. Göğsü yumuşatır. Karaciğer ve dalak şişliklerini indirir. Böbrek iltihaplarında iyidir. Aybaşı halinin ağrısız ve muntazam olmasını sağlar. Suyu, ergenlik sivilcelerini giderir. Yüze tazelik ve güzellik verir. Lapası; kan çıbanı, apse ve yanıklarda faydalıdır. Asabi öksürükleri keser. Anne sütünü artırır.


--------------------------------------------------------------------------------

Mayasılotu (egzamaotu) : Ballıbabagillerden; yurdumuzun hemen hemen her bölgesinde yetişen, beyaz tüylerle kaplı, alçak bir bitkidir. Yaprak kenarları alta doğru kıvrıktır. Çiçekleri beyazdır. Ev ilaçlarında çiçekli bitki kullanılır.

Faydası : Mide rahatsızlıklarını giderir. Sinirleri uyarır. Ateşi düşürür. Egzamaya faydalıdır. Vücuda kuvvet verir.


--------------------------------------------------------------------------------

Maydanoz (midenuvaz) : Maydanozgiller familyasından; yaprakları güzel kokulu ve parçalı, kazık köklü, 30 - 100 cm boyunda, iki yıllık otsu bir bitkidir. Çiçekleri şemsiye halindedir. Tohumları ufak ve esmerdir. Meyvelerinin içeriğinde uçucu bir yağ ile apiin adlı bir glikozit vardır. Kökünde, biraz uçucu yağ, müsilaj ve apiin vardır. Yaprakları, kökü ve meyvesi kulanılır.

Faydası : İdrar söktürür. İştah açar. İltihaplı yaraların iyileşmesini sağlar. Aybaşı sancılarını keser. Sürmenajda faydalıdır. Yüksek tansiyonu düşürür. Kalbin yorulmasını önler. Kansızlığı giderir. Kansere karşı korur. Karaciğer şişliğini giderir. Safra akışını kolaylaştırır. Vücuttaki zehirli maddelerin atılmasını kolaylaştırır. Vücutta biriken suyu boşaltır. Böbrek taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Romatizmada faydalıdır. Mide ve bağırsaklarda gaz birikmesini önler. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Anne sütünü azaltır ve böylelikle memelerin şişmesini önler. Cinsel istekleri artırır. Görme gücünü artırır. Böbrek iltihabı olanlar maydanoz yememelidir.


--------------------------------------------------------------------------------

Mazı (thuja) : Servigiller familyasından; pul yapraklı daima yeşil, ağaç veya ağaçcık halinde bulunan bir bitki cinsidir. Ev ilaçlarında yaprakları ve kozalağı kullanılır.

Faydası : Yaprakları siğilleri yok etmekte kullanılır. Kozalağından bağırsak solucanı düşürücü ilaç yapılır. Gebe kalmayı önlemek için kullanılır. Bazı zehirlenmelerde, panzehir olarak kullanılır. Basur memelerinde faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Melekotu (angelica) : Maydanozgiller familyasından; dere kenarlarında, çayırlarda ve ormanlardaki ağaçsız alanlarda yetişen, boyu 3 m kadar, hoş kokulu, otsu bir bitkidir. İstanbul, Marmara Bölgesi, Doğu Karadeniz ve Beyşehir dolaylarında yetişir. Boyu 1- 1,5 m kadardır. 2 veya çok yıllık bir bitkidir. Gövdesi silindiriktir. Boyuna çizgiler vardır. İçi boştur. Mavimtırak yeşil veya kırmızı renktedir. Çiçekleri beyazdır. Kökü ve rizomlarında uçucu bir yağ ve tanen ihtiva eder. Yaz ve sonbahar aylarında toplanıp kurutulur.

Faydası : Mide ve bağırsak hastalıklarına iyi gelir. Sinirleri kuvvetlendirir. Spazmları giderir. Astım nöbetlerini giderir. Kuvvet ve iştah verir. Nekahat devresinin kısa sürmesini sağlar. Yapraklarından çıkan suya, bir parça pamuk bastırılıp, diş çürüğüne konursa, ağrıyı keser. Kandolaşımını düzenler. Terletir. Kurutulmuş melekotu, dövülüp başa sürülecek olursa, bitleri öldürür.


--------------------------------------------------------------------------------

Melisa (oğulotu) : Ballıbabagiller familyasından; çok dallı, beyaz çiçekli otsu bir bitkidir. En önemli türü tıbbi melissadır. İstanbul, Bursa, Ege ve Akdeniz bölgesinde yetişir. Boyu 30 - 80 cm kadardır. Limon kokuludur. Çok yıllık bir bitkidir. Yaprakları ince ve yumuşak tüylüdür. Çiçekleri beyazdır. Yapraklarında tanen, reçine ve uçucu bir yağ vardır.

Faydası : Mide ve bağırsak ağrılarını keser. Kalbi kuvvetlendirir. Hazımsızlık, baş ağrısı ve migrende faydalıdır. Melankoli, sara, başdönmesi, kulak çınlaması ve sinir krizlerinde şikayetleri ortadan kaldırır. Bayılmalarda kullanılır. Mide ve bağırsak gazlarını söker. Aybaşı ağrılarını keser ve aybaşı kanamalarını düzenler. Huzursuzluk ve sıkıntıları giderir. Hafıza zayıflığında faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Menekşe (benefşe) : Menekşegiller familyasından; çiçekleri tek renkli, bir veya çok yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları yürek biçiminde ve hemen hemen sapsızdır. Genellikle az veya çok koyu renkli olur. Beyaz renklileri de vardır. İlkbahar aylarında çiçek açar.

Faydası : Terletir. Vücuda rahatlık verir. Kanı temizler. Vücutta biriken zehirlerin atılmasını sağlar. Nikris ve romatizmada faydalıdır. Kabızlığı giderir. Sıracada faydalıdır. Cilt hastalıklarında da kullanılır. Lapası yaraların iyileşmesini sağlar. Menekşe yağı, egzama ve uyuzu tedavi eder. Boğmaca ve boğaz ağrılarında faydalıdır. Sulu temriyeleri de tedavi eder.


--------------------------------------------------------------------------------

Mersin (asmar) : Mersingiller familyasından; daima yeşil çalı veya 2-5 metre boyunda bir ağaçcık olan bir bitkidir. Yaprakları deri gibi serttir. Çiçekleri beyazdır. Kokusu güzeldir. 100 kadar türü vardır. Yabani mersin Akdeniz çevresinde yetişir. Meyvesine de mersin denir. Küçüktür. Tatlı bahratlı ve kokuludur. Yenir. Yapraklarında ve çiçek dallarında reçine, tanen, sinaol, terpen, mirtol, pinen gibi maddeler vardır. Meyvelerinde ise uçucu yağ, şeker, sitrik asit bulunur.

Faydası : Bronşitte faydalıdır. Mesane iltihaplarını da giderir. Nezlede faydalıdır. Akciğer iltihaplarında kullanılır. Bel soğukluğunda faydalıdır. İshali keser. Mide ağrılarını giderir. Egzamada faydalıdır. Saçları boyamakta kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Meryemotu (mübarekotu) : Gülgiller familyasından; Doğu, Güney ve Karadeniz bölgeleri ile İstanbul çevresinde yetişen bir bitki türüdür.

Faydası : Yaprakları ve kökü kuvvet verici olarak kullanılır. İshali keser.


--------------------------------------------------------------------------------

Meryempelsengi (çalapa) : Guttiferae familyasından Antil adalarında yetişen bir ağaçtır. Kabuklarından reçine elde edilir.

Faydası : Müshildir. Kabızlığı giderir. İdrar söktürür. Safra akışını düzenler. Sıtma, frengi, kulunç, sarılık, mafsal ağrıları ve baş ağrılarında kullanılır. Bağırsaklarında hastalık olanlar kullanmamalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Mercimek (merdümek) : Baklagiller familyasından; beyaz çiçekli, bir yıllık bir tarım bitkisi ve bunun besin olarak kullanılan yuvarlak, yassı tohumudur. Mart - Nisan aylarında ekilir. İlk çağlardan beri Akdeniz bölgesinde yetiştirilmektedir. İçeriğinde B vitaminleri ve fosfor vardır.

Faydası : Beden ve zihin gücünü artırır. Sinirleri kuvvetlendirir. Bağırsaklara yumuşaklık verir. Sinir zafiyetlerinde faydalıdır. Kan yapar. Anne sütünü artırır. Baharatlı çorba şeklinde yenmesi tavsiye edilir.


--------------------------------------------------------------------------------

Meşe (bişe) : Kayıngiller familyasından; kışın yaprak döken veya her zaman yapraklı olan, uzun ömürlü bir orman ağacı cinsidir. Odunu sık dokulu; ağır, sert ve damarlıdır. Erişkin meşenin odunu, kızıla çalan koyu sarı renktedir. Doğal olarak 30'dan fazla türü vardır. Yurdumuzda birçok çeşidi vardır.

Faydası : İshal ve dizanteriyi keser. Bağırsak bozukluklarını giderir. Boğaz ve bademcik iltihaplarını tedavi eder. Kanamaları durdurur. Basur memelerinden doğan şikayetleri giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Meyankökü (piyan) : Baklagillerden kalın rizomlu bir ağaçcıktır. Yaprakları tüysü, yaprakçıkları pek çoktur. Çiçekleri beyaz, morumsu veya mavimsidir. Başak biçimindedirler. Yurdumuzda Batı ve Güney Doğu Anadolu'da yetişir. Boyu 50 cm ile 2 m arasındadır. Çok yıllık otsu bir bitkidir. Çiçekleri mavi mor renklidir.
Meyankökü adı verilen kökleri tatlıdır. İçeriğinde glikoz, sakkaroz, nişasta, tanen, asparagin, yağ, zamk, reçine ve glisirizin vardır. Meyan balı da kökünden elde edilir. Üç yıllık kökler kullanılır.

Faydası : Grip, nezle, anjin ve nefes darlığında faydalıdır. Öksürük ve balgam söktürür. Vücuda rahatlık verir. İdrar söktürür. Yüksek tansiyonu düşürür. Mide - 12 parmak bağırsağı ülseri ve gastriti tedavi eder. İştah açar, hazmı kolaylaştırır. İncebağırsak iltihaplarını giderir. Vücuda serinlik verir. Kabızlığı giderir. Fazlası tiryakilik yapar ve zararlı olur.


--------------------------------------------------------------------------------

Mısır (zea mays) : Buğdaygiller familyasından; 180 - 200 cm boyunda, dik ve yüksek gövdeli, geniş şerit yapraklı, bir yıllık bir bitkidir. Kökü kalın ve saçaklıdır. Yaprakları şerit gibi, uzun, paralel damarlı, sert ve sivri uçlu, sapsız, kenarları, dalgalıdır. İki çeşit çiçeği vardır. Erkek çiçekler gövdenin ucunda salkım başak şeklinde, dişi çiçekler ise yaprakların koltuğunda koçan halindedir. Dişi çiçeklerin stilusları uzundur ve kınlarının tepesinden dışarı doğru sarkarlar. Bunlar mısırpüskülü denilen kısmı meydana getirirler. Meyvesi, koçanı üzerinde sıkışık şekilde dizilidir. Rengi açık veya koyu sarı; esmer veya kırmızımtırak renklidir.
Mısırpüskülünün içeriğinde glikoz, maltoz gibi şekerler, sabityağ, steroller, reçine ve çok miktarda potasyum tuzları vardır. İdrar söktürücü, idraryollarını temizleyici ve hararet verici olarak kullanılır.
Mısırözü yağı, mısır tanelerinden çıkarılır. İçeriğinde yağ asitleri, A vitamini, az miktarda steroller ve bol miktarda nişasta vardır. Mısırözü yağı damarsertliğini önler.

Faydası : Daha ziyade mısırpüskülü ve mısırözü yağı kullanılır. Mısır iyi bir besindir. Ancak hazmı biraz güçtür. Guatr olanların yememesi tavsiye edilir.


--------------------------------------------------------------------------------

Mineçiçeği (kanotu) : Mineçiçeğigiller familyasından; gövdesi dört köşeli, sapsız yaprakları tüylerle örtülü, otsu bitki veya ağaçcıktır. Çiçekleri başak durumundadır. Renkleri eflatun veya bazen de alacalıdır. Yurdumuzda yetişen verbana officinalis denilen türü 30-80 cm boyunda, bir veya birçok yıllık otsu bir bitkidir. Otsu kısmı ve kökü glikozit, tanen ve acı bir madde ihtiva eder.

Faydası : Sinirleri yatıştırır. Yorgunluğu ve uykusuzluğu giderir. İştah açar. İdrar söktürür. Terletir. Baş, bel ve mafsal ağrılarını dindirir. Göğüs ve kulak ağrılarını keser. Romatizma, lumbago, siyatik ve nikriste faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Miskçiçeği (eşekkulağı) : İkiçenekliler sınıfının, Dipsacaceae familyasından güzel kokulu bir bitkidir.

Faydası : Sinirleri yatıştırır. Vücuda rahatlık verir.


--------------------------------------------------------------------------------

Miskotu (amberçiçeği) : İkiçenekliler sınıfından; 50-100 cm boyunda, sarımtırak renkli, güzel kokulu bir bitkidir. Yapraklarında şekerler, uçucu yağ, A ve B vitaminleri vardır. Çiçekli dalları kullanılır.

Faydası : Vücuda kuvvet verir. Sinirleri uyarır. Aybaşı tutukluğunu giderir. İştah açar. Safra ifrazatını artırır.


--------------------------------------------------------------------------------

Misvak (salvadore persica) : İkiçenekliler sınıfının, salva doraceae familyasından, Doğu Afrika'dan Hindistan'a kadar uzanan bölgelerde yetişen küçük bir step ağacıdır. Odunu çok liflidir. Dallarının ucundaki kısım diş fırçası yerine kullanılır. Meyvesi de yenebilir.

Faydası : Dişleri temizler. Diş etlerini kuvvetlendirir. Ağız kokusunu giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Muşmula (beşbıyık) : Gülgiller familyasından; kış aylarında yaprak döken, eğri büğrü övdeli, dallı budaklı küçük bir ağaçtır. Çiçekleri beyaz veya pembe renklidir. Meyvesi, buruk ve hoşa gitmeyen bir tattadır. Etlidir. 5 bölmesi vardır. İyice olgunlaştıktan sonra yenir.

Faydası : Böbrek kum ve taşlarının dökülmesine yardım eder. Bağırsakların iyi çalışmasını sağlar. İncebağırsak iltihabı, ishal ve dizanteriyi giderir. Kan dolaşımını düzenler. Sinirleri güçlendirir. Mide hastalıklarında faydalıdır. Lumbago ve nikriste kullanılır. Ana karnındaki ceninin düşmesini önler.


--------------------------------------------------------------------------------

Muz (musa) : Muzgiller familyasından; sıcak bölgelerde yetişen, çok yıllık ve çok büyük bir otsu bitki cinsidir. Yurdumuzda Antalya ve Anamur çevresinde yetiştirilir. Muz ağacının gövdesi; toprak altında kök-sap veya soğan halinde bulunur. Yaprakları bu kök-saptan çıkar. Tabandaki çiçekleri meyve verir. Meyvelerin tamamı sarkık bir sapın üzerinde toplu halde bulunur. Nişasta ve şeker bakımından zengindir. Lezzetlidir. Fırında veya güneşte kurutulduğu zaman çok besleyici bir un verir.

Faydası : Vücudun ihtiyacı olan bütün maddeleri karşılar. Kemiklerin gelişmesini sağlar. Nekahat devresini kısaltır. Sinir zafiyeti ve yorgunluğu giderir. Böbrek ve mafsal iltihabında, bağırsak hastalıklarında faydalıdır. Müzmin kabızlık çekenler fazla yememelidir.


--------------------------------------------------------------------------------

Mürsafi (mürrisafi) : Burseraceae familyasından; çeşitli balsam ağaçlarından elde edilen reçine sakızıdır. Güzel kokusu vardır. İlkçağlardan beri kullanılır. Kokusu kuvvetli, tadı acıdır.

Faydası : Spazmları giderir. Uyarıcıdır. Aybaşı tutukluğunu giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Mürver (patlangıç) : Hanımeligiller familyasından; türlerinin çoğu Kış aylarında çiçekleri döken çalı veya ağaçcık halinde odunsu, ender olarak da otsu karakterde olan bir bitki cinsidir. Sürgünlerinin geniş bir özü vardır. Tomurcukları bol sayıda pullarla örtülmüştür. Çiçekleri beyazdır. Meyveleri kabuksuz tane şeklindedir. 20 kadar türü vardır. Yurdumuzda doğal olarak bulunur. Yaprakları uçucu yağ, şekerler ve bazı organik asitler taşır. Meyvelerinde acı madde, tanen, şekerler, valerian asidi ve bol miktarda renk maddesi bulunur. Yapraklar ve meyveler müshil olarak kullanılır. Köklerinde müshil tesiri vardır. Çiçekleri terletici ve hafif yatıştırıcıdır. Kullanılan kısımları; yaz aylarında toplanıp, kurutulur.

Faydası : Kabızlığı giderir. Ateşi düşürür. Vücuda rahatlık verir. İdrarı çoğaltır. Anne sütünü artırır. Nezlede faydalıdır. Güneş yanıklarında da faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

medinelii 13 Ağustos 2008 16:41

Cvp: şifalı bitkiler(isimleri cok komık:))
 
[B]Nane (mentha) : Ballıbabagiller familyasından; nemli yerlerde yetişen, genellikle tüylü ve çok kokulu otsu bir bitki cinsidir. Başak biçiminde beyaz, pembe veya morumsu çiçekleri vardır. Güzel kokuludur.

Faydası : Hazmı kolaylaştırır. Gaz söktürür. Karaciğer yetersizliğini giderir. Safra akışını düzenler. Mide ağrılarını keser. Bağırsak spazmını giderir. Nefes almayı kolaylaştırır. Astım, grip, bronşit ve öksürükte faydalıdır. Sinirleri kuvvetlendirir. Sükunet verir. Heyecanları ve korkuyu yatıştırır. Kusmaları önler. Migren, uykusuzluk ve baş dönmelerinde faydalıdır. El ayak titremesi, dil tutukluğu, felç ve uykusuzlukta kullanılır. Kalbi kuvvetlendirir. Sinirsel kalp çarpıntılarını keser. Erkeklerde ruhsal kaynaklı iktidarsızlığı giderir. Anne sütünü artırır. Aybaşı kanamalarının muntazam ve ağrısız olmasını sağlar. Sütle şişen memelerin şişini indirir. Soğuk algınlığında faydalıdır. Bağırsak solucanlarının düşürülmesinde yardımcı olur. İdrar söktürür. Mide ülseri ve gastrit olanlar fazla kullanmamalıdır. Şekercilik, likörcülük, lavantacılık ve eczacılıkta kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Nar (rümman) : Nargiller familyasından; Akdeniz bölgesinden Japonya'ya kadar yabani olarak yetişen canlı kırmızı çiçekli, dört köşe dallı, hafifçe dikenli bir ağaçcıktır. Yaprak kenarı ve sapı kırmızımtıraktır. Çiçekleri parlak kırmızıdır. Meyvesi (Nar); portakal büyüklüğünde, esmer kırmızı renkli, çok tohumludur. Yenen kısmı, tohumlarının etli ve bol usareli kısmıdır. Ağacın gövde, kök ve dal kabukları; nişasta, mannit, reçineli maddeler, asitler, tanen, punicin ve olkoloidler taşır. Nar kabuğundan yapılan ilaçlar tenya düşürmek için kullanılır.

Faydası : Vücudu kuvvetlendirir. İshali keser. Burun poliplerine faydalıdır. Şerit düşürür. Kalbi kuvvetlendirir. Zayıflara faydalıdır. Mide ve bağırsak hastalığı olanlar, küçük çocuklar ve hamileler fazla kullanmamalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Nergis (narcissus) : Nergisgiller familyasından; soğanı zehirli bir bitkidir. Baharda çiçekleri ilk açan bitkilerdendir. Çiçeği, çıplak bir sapın ucunda biraz eğik durur. Birçok türü vardır.

Faydası : Kusturucu olarak kullanılır. Sarada da faydalıdır. Fazla miktarda kullanılmamalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Nevruzotu (linaria) : Sıracagiller familyasından; düzensiz çiçekli otsu bir bitkidir. Çiçekleri aslanağzına benzer. En güzel türü mor çiçekli nevruzotudur.

Faydası : Balgam söktürür. Kanı temizler.


--------------------------------------------------------------------------------

Nilüfer (suzambağı) : Nilüfergiller familyasından nymphaea ve nuphar cinsinden su bitkilerine verilen genel addır.

Faydası : Kalbi kuvvetlendirir. Ağrıları dindirir. Sinirleri yatıştırır.


--------------------------------------------------------------------------------

Nişasta (starch) : Buğday, arpa, yulaf, pirinç, mısır gibi tahılların tanelerinden ve patatesten özel yöntemlerle elde edilen unumsu bir maddedir. Sıcak suda nişasta peltesi denilen jelatinimsi bir kütle haline gelir.

Faydası : Güzellik maskelerinde, eczacılıkta ve çamaşırları kolalamakta kullanılır. Aynı zamanda iyi bir besindir. Tentürdiyot zehirlenmesinde çok faydalıdır. Lapası deri ve göğüs hastalıklarında kullanılır. İltihapları giderir. Cilt hastalıklarında kaşıntıları keser. Banyo suyuna karıştırılıp yıkanılırsa cildi yumuşatır.


--------------------------------------------------------------------------------

Nohut (cicer arietinum) : Baklagiller familyasından 50 cm kadar boyunda, vatanı Akdeniz kıyıları olan, sarımtırak çiçekli, bir yıllık bir tarım bitkisidir. Sebze ve tane olarak yenir. Leblebi yapılır.

Faydası : Vücudu kuvvetlendirir. Anne sütünü arttırır.


--------------------------------------------------------------------------------

medinelii 13 Ağustos 2008 16:42

Cvp: şifalı bitkiler(isimleri cok komık:))
 
[B]Okaliptus (sıtma ağacı) : Mersingiller familyasından; Anavatanı Avusturalya olan, her zaman yeşil bir ağaç cinsidir. Bazılarının boyu 150 m'ye ulaşır. Ender olarak ağaçcık şeklinde bulunur. Çiçekleri beyaz-sarı veya kırmızı renktedir. Meyvesi tepeden 4-5 yarıkla açılan kapsüldür. Odunu sert ve reçinelidir. Yapraklarında uçucu yağ, reçineler, acı madde ve tanen vardır. Uçucu yağı çok miktarda sineol taşır. Yurdumuzda Güneydoğu Anadolu'da yetiştirilir. 160'dan fazla türü vardır.

Faydası : Öksürüğü keser. Solunum yolları hastalıklarında faydalıdır. Boğaz ve burun iltihaplarını giderir. Göğsü yumuşatır. Nezlede faydalıdır. Ateşi düşürür. Vücudu kuvvetlendirir. Bronşite ve diğer solunum yolları hastalıklarında faydalıdır. İdrar yollarını temizler. Astım ve Veremde faydalıdır. Sıtmanın önünü alır. Basur memelerinden kaynaklanan şikayetleri giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Oltuotu (pembe pireotu) : Bileşikgiller familyasından; Doğu Anadolu'da yetişen, 60 cm kadar boyunda, çok yıllık otsu bir bitkidir. Gövdesi dik ve seyrek tüylüdür. Çiçekleri dil biçiminde olup, gül rengindedir. İçeriğinde "piretrin" vardır. Kuvvetli bir böcek öldürücüdür.

Faydası : Bit, pire, tahtakurusu gibi böceklerin öldürülmesinde kullanılır.
--------------------------------------------------------------------------------

medinelii 13 Ağustos 2008 16:43

Cvp: şifalı bitkiler(isimleri cok komık:))
 
[B]Ödağacı (agalloch) : İkiçenekliler sınıfının, thymelaeaceae familyasından; Doğu Asya ve Malaya adalarında yetişen bir ağaçtır. Yaz, kış yapraklarını dökmez. Meyveler, armut biçimindedir. Ağacın odunu ve kabuğu yarılınca, hoş bir koku verir.

Faydası : Çoğunlukla tütsü yapmakta kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Öküzgözü (dağkestanesi) : Bileşikgiller familyasından; çayır ve ormanlarda yetişen, papatyayı andıran, çok yıllık bir bitkidir. Kömeçleri turuncu-sarıdır. Çiçekleri kullanılır.

Faydası : Kusturucudur. Sinir sistemini çok şiddetli bir şekilde uyarır. Haricen kullanıldığı takdirde romatizma ağrılarını dindirir, yaraları iyileştirir. Fazla miktarda kullanılmamalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Ökseotu (gökçe) : Ökseotugiller familyasından; genç sürgünleri yeşil, ufak çalı halinde bir bitkidir. Adi ökseotu ve Zeytin ökseotu yurdumuzda doğal olarak yetişir. Yapraklarında tanen, urson, inosit, saponin ve viscine adı verilen gayet yapışkan, elastiki, yumuşak bir reçine vardır.

Faydası : Yüksek tansiyonu düşürür. Nabzı yükseltir. Kalbin atışlarını artırır. Damar kireçlenmesinde faydalıdır. Sara ve Akciğer kanamalarında kullanılır. Spazmları giderir. Hazmı kolaylaştırır. Fazla kullanıldığı takdirde zararlıdır. Bilinci uyuşturur. Adaleleri zayıflatır ve ishal yapar.


--------------------------------------------------------------------------------

Öksürükotu (tussilago farfara) : Bileşikgiller familyasından; yurdumuzda gevşek topraklı ve nemli sırtlarda yetişen çok yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları dairemsi-köşeli, etlice ve alt yüzü sık tüylü, beyaz görünüştedir. Yapraklarında müsilaj, acı bir glikozit, tanen, inülin, şekerler ve fitosterol vardır. Çiçeklerinde de aynı maddeler ve bunlara ilave olarak da uçucu bir yağ vardır. Ev ilaçlarında yaprakları ve çiçekleri kullanılır.

Faydası : Öksürüğü keser. Balgam söker. Diğer solunum yolu hastalıklarında da yumuşatıcı olarak faydası görülür.

medinelii 13 Ağustos 2008 16:46

Cvp: şifalı bitkiler(isimleri cok komık:))
 
[B]Pamuk (gossypium) : Ebegümecigiller familyasından, lif ve yağ elde etmek maksadıyla ekilen otsu veya odunsu bir bitkidir. Gövdesi dik, dallanmış ve çok tüylüdür. Yaprakları uzun saplıdır. Meyvesi 3-5 gözlü bir kapsüldür. Her gözün içinde siyahımsı renkli, oval ve üzeri, uzun, sık ve beyaz tüylerle örtülü 5-10 tane tohum vardır. Birçok türü vardır. Yurdumuzda koza veya yerli türü yetiştirilir. Yerli pamuk 75-80 santimetre boyunda, yan dalları, kısa, gövde ve yaprak sapları siyah benekli bir türdür. Haziran-Temmuz aylarında sarı çiçekler açar. Çiçekleri çabuk solar ve ceviz iriliğinde koza yapar. Kozalar olgunlaştıktan sonra hasat yapılır. Tohumlarının çevresinde meydana gelen ince, yumuşak teller işlenerek hidrofil pamuk yapılır. Çiğit denilen pamuk tohumlarından pamukyağı elde edilir. Hekimlikte kök kabukları ve yaprakları kullanılır.

Faydası : Kabızlığı giderir. Ateşi düşürür. Aybaşı yokluğunu giderir. Adet kanı söktürür.


--------------------------------------------------------------------------------

Pancar (beta vulgaris) : Ispanakgiller familyasından; ince köklü, bir veya iki yıllık otsu bir bitkidir. Yem pancarı, sebzelik pancar ve şeker pancarı gibi çeşitleri vardır.Kırmızı pancarın kökleri toparlak bir yumru şeklindedir. Sebze olarak kullanılır. Şeker pancarının kökleri toparlak bir yumru şeklindedir. İçeriğinde sakaroz vardır.

Faydası : Kırmızı pancar, Karaciğer'in muntazam çalışmasını sağlar. İdrar söktürür. Kansızlığı giderir. Şeker hastalığı ve vereme karşı korur. Mide ve bağırsakları kuvvetlendirir. Sinirleri yatıştırır. Vücudu kuvvetlendirir.


--------------------------------------------------------------------------------

Papatya (matricaria chamomilla) : Bileşikgiller familyasıından; Nisan-Eylül aylarında çiçek açan, 25 cm kadar boyunda, bir yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları ince parçalı olup, sapsızdır. Çiçeğinin orta kısmı sarıdır. Kenarlarında 12-20 tane dil biçiminde beyaz renkli çiçek vardır. Çiçeklerin içeriğinde acı madde, tanen ve glikozitler vardır. Meyvesi sarımtırak esmer renkli bir uçucu yağ taşır. Yaz aylarında toplanıp, kurutulur.

Faydası : Ateşi düşürür. Ağrıları keser. Spazm çözer. Terletir. Sinirleri yatıştırır. Bağırsak gazlarını giderir. Vücuda rahatlık verir. Boğaz bademcik ve diş etlerinin iltihaplarını giderir. Bel ve baş ağrılarını geçirir. Saçları sarartmak için de kullanılır. Papatyayağı spazm giderir. Ağrıları dindirir. Mikropları öldürür. Sinirleri yatıştırır.


--------------------------------------------------------------------------------

Patates (solanum tuberosum) : Patlıcangiller familyasından; yer altındaki yer altındaki yumruları yenen otsu bir bitkidir. Yeşil kısımlarında, renksiz filizlerinde ve yeşilimsi yumrularında Solanin denilen bir madde vardır. İçeriğinde bol miktarda nişasta, B ve C vitaminleri bulunur.

Faydası : Şeker hastalarına faydalıdır. Susuzluğu giderir. Mide ve Onikiparmak ülserinde yararlıdır. Karaciğer şişliğini giderir. Safra akışını kolaylaştırır. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. Damar sertliğine faydalıdır. Sert bir şey yutulduğunda yabancı maddenin zarar vermeden çıkmasını sağlar. El ve ayak çatlaklarında faydalıdır. Skorbüt hastalığını önler. Kandaki şeker seviyesini düşürür. Kanı temizler. Kansere karşı korur.


--------------------------------------------------------------------------------

Patlıcan (badincan) : Patlıcangiller familyasından; kalın saplı, uzunca yapraklı, iri mor meyveli, bir yıllık otsu bir bitkidir. Birçok çeşidi vardır. İçeriğinde A vitamini, fosfor ve bazı esanslar vardır.

Faydası : Kansızlığı giderir. Karaciğer ve Pankreasın muntazam çalışmasını sağlar. İdrar söktürür. Kilo vermeye yardımcı olur. Böbrek yanması ve ağrısını keser. Sinirleri yatıştırır. Kalp çarpıntısını giderir.
Cilt hastalıkları, şeker, mide bağırsak ve karaciğer hastalıkları aşırı derecede olanlar patlıcan yememelidir.


--------------------------------------------------------------------------------

Pazı (yabani ıspanak) : Ispanakgiller familyasından; kırlarda kendiliğinden yetişen veya bahçelerde yetiştirilen otsu bir bitkidir. Yaprakları iri ve çok, kökleri dallı ve az etlidir. Yapraklarında bol miktarda A ve C vitamini vardır.

Faydası : İdrar söktürür. İdrayollarında hissedilen yanmayı giderir. Haşlanmış yaprakların suyu kabızlığı giderir. Yaprakları yanık, apse, şişlikler ve basur memelerinden doğan şikayetleri giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Pelin (pelinotu) : Bileşikgiller familyasından; boş arazilerde kendiliğinden yetişen, çok acı ve keskin kokulu otsu bir bitkidir. Saksılarda da yetiştirilir. Birçok türü vardır.

Faydası : Bağırsak solucanlarını düşürür. Adet söktürür. İştah açar. Mideyi kuvvetlendirir. Ateşi düşürür. Fazla miktarda alındığı takdirde zehirler.


--------------------------------------------------------------------------------

Peygamberçiçeği (mavi kantoron) : Bileşikgiller familyasından; özellikle ılık bölgelerdeki tahıl tarlalarında yetişen bir bitkidir. Çiçekleri mavi veya menekşe rengindedir.

Faydası : İştah açar. İdrar söktürür. Nikris hastalığında faydalıdır. Böbreklerdeki kumun dökülmesine yardımcı olur. Bazı göz hastalıklarında kullanılır. Ağrıları keser. Vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Fazla miktarda kullanıldığı zaman kalbe zarar verir.


--------------------------------------------------------------------------------

Pırasa (allium porrum) : Zambakgiller familyasından; sebzelik bir bitkidir. Soğanı uzun ve göbeklidir. Yazın ürün almak için ilk baharda veya güz aylarında; kış mevsiminde ürün almak için ise yaz aylarında ekilir. Yurdumuzda kamış pırasası ve kara pırasa denilen çeşidi çok yetiştirilir.

Faydası : İdrar söktürür. Şurubu göğsü yumuşatır, öksürüğü keser. İştahsızlığı giderir. Mide rahatsızlıklarına iyi gelir. Romatizma, mafsal ağrıları, damar sertliği, böbrek hastalıkları, üremi ve idrar tutukluğunda faydalıdır. Böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur. Suyu yüzdeki sivilce ve lekelere faydalıdır. Sinirleri kuvvetlendirir. Kabızlığı giderir. Basur memeleri için faydalıdır. Arı sokmasında da kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Pirinç (oryza sativa) : Buğdaygiller familyasından; sıcak bölgelerde yetiştirilen bir bitkidir. Her başakçığında bir çiçek vardır. Tanesi burada meydana gelir. İçeriğinde bol miktarda nişasta ve vitaminler vardır. Pirinç kabuğundan tabii phytine elde edilir. Bu madde, gelişmeye yardımcı olur. Zihin açıklığı sağlar.

Faydası : Vücuda gerekli olan kaloriyi sağlar. Yüksek tansiyonu ve fazla üre miktarını düşürür. İshali keser. Kaynatılması ile elde edilen su ishal kesici olarak kullanılır. Unu, yaraları kurutmak maksadıyla kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Portakal (citrus aurantium var) : Turunçgiller familyasından bir ağaçtır. Boyu 2-10 m arasında değişir. Yaprakları sert dayanıklı ve düz kenarlıdır. Meyvesi C vitamini bakımından zengindir. Kabuğunun altında sarımtırak, bazılarında ise kırmızı renkte sulu ve dilimli bir öz bulunur. Kabuklarından portakal esansı elde edilir. Eczacılıkta ve gıda sanayiinde kullanılır. Çiçeklerinden de portakal çiçeği esansı yapılır.

Faydası : Çiçeklerinin kaynatılmasıyla elde edilen su, spazm giderir. Kabuklarından yapılan şurup ise, mide hastalıklarında kullanılır. Damar sertleşmesini ve felci önler. Soğuk algınlığı, grip ve nezlede faydalıdır. Yorgunluğu ve sinir bozukluğunu giderir. Cildin güzel olmasını sağlar. Kansızlığı giderir. Hazmı kolaylaştırır. Karaciğeri çalıştırır ve safra ifrazatını artırır. Ateşi düşürür. Nekahat devresini kısaltır. Vücuda enerji verir. Şeker hastalarına faydalıdır. Susuzluğu giderir. Zayıflatıcıdır. Mide hastalıklarından şikayet edenler portakal yememelidir.

medinelii 13 Ağustos 2008 16:49

Cvp: şifalı bitkiler(isimleri cok komık:))
 
[B]Ratanya (krameria triandra) : Baklagiller familyasından; Amerika'da yetişen ve birçok türü olan bir bitkidir. Kökü toz haline getirilip, kullanılır. Çiçekleri kırmızı; yaprakları uzun, ince ve uçları dilimlidir.

Faydası : Şurubu; ishali keser. Bağırsak iltihaplarını giderir. Basur memelerine karşı pomad ve fitil olarak kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Ravend (ışgın) : Karabuğdaygiller familyasından; büyük yapraklı, çok yıllık bir bitki cinsidir. Sebze veya süs bitkisi olarak da yetiştirilen türleri vardır. Doğu Anadolu bölgesindeki yüksek yerlerde ışgın denilen türü yetişir. Boyu 150 cm kadardır. Mayıs - Haziran aylarında çiçek açar. Yaprakları dairemsi, kenarları ince dişli, yüzeyi pürüzlü ve serttir. Kökleri ilaç yapımında kullanılır. Taze sürgünleri ve genç yapraklarından da sebze olarak faydalanılır. İçeriğinde Tanen vardır. Kokusu kendine hastır. Tadı acıdır.

Faydası : İştah açar, vücudu kuvvetlendirir. İshali keser. Mide ve bağırsak gazlarını giderir. İdrarın rengini sarıya boyar. Çok miktarda kullanılırsa ishal yapar.


--------------------------------------------------------------------------------

Raziyane (rezene) : Maydanozgiller familyasından; Ege ve Akdeniz bölgesinde yetiştirilen 2 veya çok yıllık otsu bir bitkidir. Boyu 1-1,5 metre kadardır. Yaprakları saplı, almaşık dizilişli ve tüysüzdür. Gövdesi dik, silindir şekilli ve tüysüzdür. Sarı renkli çiçekleri şemsiye görünümündedir. Meyveleri silindirik, 11 milimetre kadar boyunda ve 4 milimetre kadar kalınlıktadır. Renkleri yeşilimsi esmerdir. Meyveleri, müsilaj, şeker, nişasta, tanen sabit ve uçucu yağ taşır. İlaçlarda tohumları ve kökü kullanılır.

Faydası : Mide ve bağırsak gazlarını giderir. Sinirleri ve ağrıları yatıştırır. İştahi açar. İdrar söktürür. Anne sütünü artırır. Boğmaca, dalak hastalıkları ve idrar zorluğunda faydalıdır. Kansızlığı giderir. Kan çıbanı ve göz zafiyetinde de kullanılır. Kalp hastalıkları, romatizma ve üremide faydalıdır. Bronşları boşaltır.


--------------------------------------------------------------------------------

Rezene : Kayalık yerlerde yetişen bu bitkiye Raziyane'de denir. Boylu bir ottur. Gevrek yaprakları vardır. Salata olarak yenildiği gibi, önce yeşil renkte ortaya çıkan ve olgunlaştıkça sarımsı hale dönen meyvesi turşularda kullanılır. Çok lezzetlidir. Şifası gölgede kurutularak saklanan olgun meyvelerindedir.

Faydası :
Damar sertliği, hava yutma ve sürekli hazımsızlıklarda; 30 gram kuru Rezene meyvesi, 1 litre suda haşlanır. Bu çay yemeklerden önce birer çay bardağı içilirse çok faydalıdır.

--------------------------------------------------------------------------------

Roka (eruca sative) : Turpgiller familyasından; sapı tüylü, 40 cm kadar boyunda bir bitkidir. Çiçekleri sapın ucundadır. Rengi beyaza çalar, üzeri mor damarlıdır. Çok kokuludur. Yaprakları almaşık dizilişlidir.

Faydası : İdrar söktürür. Karında biriken suyu boşaltır. Kanın temizlenmesine yardımcı olur. Sıtma ateşini düşürür. Mafsal iltihaplarını giderir. Karaciğer ve dalak hastalıklarında faydalıdır. Safrayı boşaltır. Sarılığı keser. Karaciğer ağrısını giderir. İştah açar, hazmı kolaylaştırır. Cinsel gücü arttırır.

medinelii 13 Ağustos 2008 16:53

Cvp: şifalı bitkiler(isimleri cok komık:))
 
[B]Safran (zaferan) : Süsengiller familyasından; yurdumuzda da yetiştirilen, 10-15 cm boyunda, çok yıllık otsu bir bitkidir. Etli, yuvarlak, kaidesi yassı, 4 cm kadar çapında, üstü esmer renkli ve zarımsı pullarla kaplı, alt tarafında da kök parçaları bulunan bir soğanı vardır. Yaprakları uzun ve koyu yeşildir. Çiçekleri mor renklidir. Sonbahar mevsiminde yapraklardan önce açar. Meyvesi kapsül şeklindedir ve sonbahar aylarında meydana gelir. İçeriğinde; şekerler, organik asitler, krosin ve uçucu yağ vardır. Tepeciklerinden elde edilen toz; renk, tat ve koku verici olarak kullanılır.

Faydası : Vücuda kuvvet verir. Sinirleri uyarır. Aybaşı gecikmelerinde faydalıdır. Rahim hareketlerini arttırır. İştah açar. Sinir zayıflığını giderir. Öksürük, bronşit ve astımda faydalıdır. Fazla miktarda kullanılmamalıdır. Hamilelerin de kesinlikle kullanmaması gerekir.


--------------------------------------------------------------------------------

Sakızağacı (mastaki) : Antepfıstığıgiller familyasından; Akdeniz kıyılarında yetişen, 4 m kadar boyunda, sık dallı, çalı görünümünde, kış aylarında yaprak dökmeyen bir ağaçtır. Çiçekleri küçük ve kırmızı renklidir. Meyvesi ufak, yuvarlak ve sivri uçludur. Başlangıçta kırmızı renkli iken sonradan siyaha dönüşür. Dal ve gövdesinden sakız elde edilir.

Faydası : Midenin düzenli çalışmasını sağlar. Tükürük salgılanmasını artırır. Çene kaslarını güçlendirir. Diş etlerini temizler.


--------------------------------------------------------------------------------

Salep (sahlep) : Salepgiller familyasından; tel köklü otsu bir bitkidir. Kökünde 2 tane yumru vardır. Gövdesi, dik ve silindirimsidir. Çiçekleri salkım veya başak şeklindedir. Kullanılan yeri köklerindeki yumrularıdır. Yurdumuzda bir çok çeşidi vadır. Salep yumruları müsilaj, glikoz ve uçucu bir yağ taşır.

Faydası : Göğsü yumuşatır. Öksürük ve bronşitte faydalıdır. Kabızlığı giderir. Basur memelerinde faydalıdır. Zihni çalışma gücünü arttırır. Kalbi kuvvetlendirir. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. Vücudun ısınmasını sağlar. Cinsel gücü artırır.


--------------------------------------------------------------------------------

Sandalağacı (kalanga) : Sandalgiller familyasından; küçük boylu bir ağaçtır. Hindistan ve Malakka'nın dağlık bölgelerinde yetişir. Yaprak dökmez. Yaprakları karşılıklıdır. Çiçekleri sarımtırak kırmızıdır. Meyveleri kiraz büyüklüğünde olup, siyah renklidir. Odunu sarımtırak renktedir ve kokuludur. Bu odundan uçucu bir yağ olan santal esansı çıkarılır. Hekimlikte kullanılır.

Faydası : İdraryollarındaki mikropları giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Saparna (smilax) : Zambakgiller familyasından; tırmanıcı ve dikenli gövdeli, yeşilimsi çiçekli, çok yıllık bir bitkidir. Yaprakları kalp şeklindedir. Çiçekleri şemsiye durumundadır. Kökünde tanen ve saponin bulunur. Birçok türü vardır. Yurdumuzda nemçe saparnası, Anadolu saparnası bulunur.

Faydası : Terletir. Kanı temizler. Cilt hastalıklarında faydalıdır. Frengide kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Sarı Ballıbaba (Lamium Galeobdolon) : Sarı Ballıbaba, nemli ormanlarda ve çukurlarda, çalılıkların arasında, çitlerin ve duvarların dibinde, moloz yığınlarında, gölgeli ve nemli bölgelerde ve ısırgan otunun bulunduğu yerlerde yetişir. Nisan ve Mayıs'ta çiçeklenir. Çok yıllık köksapı, dikine 50 cm uzunluğunda filizler çıkarır. Karşılıklı olan yaprakları, ısırganotunun yapraklarına benzer. Yaprakların hemen altındaki küme halindeki çiçekler, açık ağızları andırırlar.

Faydası : Dölyatağı ve adet görme düzensizliklerinde günde 2 bardak sarı ballıbaba çayı içilmelidir. Ayrıca, kan temizleyici etkisi vardır. Sinirsel uykusuzluklarda ve tüm kadın hastalıklarında başarıyla kullanılabilir. Sürekli kadın hastalığı çekenler ve genç kızlar, bu çayı özellikle değerlendirmelidirler. Sarı ballıbabanın hem yaprakları hem de çiçekleri bu gibi hastalıklarda kullanılır. Özellikle işeme zorluklarında, işemedeki yanmalarda, ağır böbrek hastalıklarında ve kalp ödemlerinde çok
başarılıdır. Sarı ballıbabanın yaprakları, sindirim düzensizliklerinde, sıraca ve temriyelerde kullanılır. Bu gibi durumlarda, öğleden önce 1 bardak çay içilmelidir. Çıbanlarda ve varislerde bu çayla kompres yapılmalıdır. Sarı ballıbaba, yaşlı kişilerde görülen mesane felcine karşı özellikle önerilir. Ayrıca, mesane üşütmesine ve böbrek iltihabına karşı da kullanılabilir. Bitkinin kaynama suyu ile hazırlanan oturma banyosu da çok rahatlatıcıdır. İyileştirilemeyen böbrek büzülmelerinde ve yapay böbreğe bağlanmaya mecbur olan hastalara, sarı ballıbaba, altınbaşak ve yoğurtotu (yapışkanotu) eşit karışım çayı çok büyük yararlar sağlar.


--------------------------------------------------------------------------------

Sarıot (düğünçiçeği) : Centiyangiller familyasından; gök yeşili renginde bir bitkidir. Nemli kumsallarda yetişir. Sapı ince, yaprakları dipten çifter çifter bitişiktir. Çiçekleri sarıdır. Karadeniz bölgesinde bulunur.

Faydası : Ateşi düşürür. Asabi ağrıları dindirir. Romatizmada faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Sarısabır (azvay) : Zambakgiller familyasından 180 kadar türü bulunan ve tropikal bölgelerde yetişen bir bitkidir. Bazan sapsız küçük bitkiler, bazan da dallı budaklı ağaçlar halinde bulunur. Yaprakları kalın ve etli olup, rozet şeklindedir. Çiçekleri yeşilimsi, sarı veya donuk kırmızıdır. Çoğu zaman üç renklidir. Yaprakları kesildiği zaman acı bir su çıkar. Pankima denilen bu su; hekimlikte kullanılır. Yurdumuzda da bulunur.

Faydası : Kabızlığı giderir. Mide hastalıklarında faydalıdır. Vücudu kuvvetlendirir. Yanıkların sebep olduğu sancıları keser. Sirke ile karıştırılıp, saç diplerine sürülürse, dökülmelerini önler. Tavsiye edilen miktardan fazla kullanılmamalıdır. Mesane ve rahim hastalıklarından şikayet edenlerin de kesinlikle kullanmaması gerekir.


--------------------------------------------------------------------------------

Sarmaşık (hedera) : Sarmaşıkgiller familyasından; tırmanıcı yeşil odunsu bir bitkidir. Meyvesi etli, yuvarlak ve üzümsüdür. Yurdumuzda; adi sarmaşık ve kafkas sarmaşığı olmka üzere 2 çeşidi vardır. Yaprak ve meyvelerinde heederin denilen zehirli bir madde vardır.

Faydası : Haricen yaraların tedavisinde kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Sarmısak (tüm) : Zambakgiller familyasından; bütün kısımları keskin kokulu, 30-100 cm yüksekliğinde, otsu bir bitkidir. Toprak altında iri bir soğanı vardır. Çiçekleri beyazımsı pembedir. Yaprakları uzun, yassı, paralel damarlı ve sivri uçlu olup, gövdeyi sarmıştır. Soğanı özel kokulu uçucu bir yağ, şekerler, A, B, C, P vitaminleri içerir. Yağında alliin denilen bir madde vardır.

Faydası : Yüksek tansiyonu düşürür. İştah açar. Solunum ve hazım sistemindeki mikropları öldürür. Grip, tifo ve difteri gibi salgın hastalıklar sırasında faydalıdır. Hazmı kolaylaştırır. Kabızlığı giderir. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. Kanı temizler. Kalp adalelerini kuvvetlendirir. Böbreklerin normal çalışmasını sağlar. Karında ve bacaklarda toplanan suyun boşalmasında yardımcı olur. Romatizma ve mafsal iltihaplarında faydalıdır. Damar sertliğini önler. Ateşi düşürür. Arpacık ve basur memelerinde faydalıdır. Zehirlenmelerde kullanılır. İdrar tutukluğunu giderir. Zehirli hayvan sokmasında da faydalıdır. Saçların uzamasına da yardımcı olur.


--------------------------------------------------------------------------------

Sarımsak otu (alliarie) : Turpgiller familyasından; dik saplı, küçük beyaz çiçekli bir bitkidir. Oluşturulduğu zaman sarımsak kokusu verir. Hemen hemen her yerde bulunur.

Faydası : Temriye uyuz ve yaraların tedavisinde kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Sassafras (bois de sassafras) : Defnegiller familyasından bir ağaçtır. Biri Amerika'da diğeri de Çin'de olmak üzere iki türü vardır. Köklerinden, lavantacılıkta kullanılan sagrol esansı elde edilir. Kurutularak toz haline getirilen yaprakları baharat olarak kullanılır.

Faydası : Sassafrasın kökleri terletici olarak kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Semizotu (semizebe) : Semizotugiller familyasından; bir yıllık otsu bir bitkidir. Gövdesi toprak üzerine yatık, yaprakları sapsız ve etlidir. Yenilen kısmı, küçük, yuvarlak yeşil yaprakları ve körpe saplarıdır. C vitamini ve Demir bakımında zengindir. İçeriğinde kuzukulağı asidi bulunduğundan tadı biraz mayhoştur.

Faydası : Mide ve bağırsak kanamalarında ve kanlı idrarda faydalıdır. Kanı temizler. Vücuda serinlik verir. Şeker hastalarının susuzluğunu giderir. İdrar söktürür. Kabızlığı giderir. Zayıflamaya faydalıdır. Dalak hastalıklarında şikayetleri geçirir. Uykusuzluk, sinirlilik ve zihin yorgunluğunda faydalıdır. Lapası, yanık ve apsede rahatlık verir.


--------------------------------------------------------------------------------

medinelii 13 Ağustos 2008 16:54

Cvp: şifalı bitkiler(isimleri cok komık:))
 
[B]Şahtere (şahterec) : Şahteregiller familyasından; çok parçalı yapraklı, küçük, düzensiz, beyazımtırak veya pembe renkli çiçekleri olan otsu bir bitki cinsidir. 50 kadar türü vardır. En önemlisi tıbbi şahtere yurdumuzda yetişir. Tıbbi şahtere yol kenarlarında rastlanan 20-60 cm boyunda bir yıllık otsu bir bitkidid. Yaprakları mavimsi-yeşil; çiçekleri mor renklidir. Bitkinin içeriğinde tanen, şeker, fumarin ve fumar asidi vardır.

Faydası : Kanı temizler. Vücudu terleterek zararlı maddelerin atılmasını sağlar. Damar sertliğinde faydalıdır. Mide ağrısı ve mayasılda da şikayetleri giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Şakayık (ayıgülü) : Düğünçiçeğigiller familyasından; otsu veya gövdesi odunlaşmış, çok yıllık bir bitki cinsidir. Birçok çeşidi vardır. Tıbbi şakayık; Mayıs-Haziran aylarında pembe veya kırmızı renkli çiçekler açan, 70 cm kadar boyunda, çok yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları derin parçalıdır. Kökünde; uçucu yağ, nişasta, şekerler, peanol ve peregrinin adlı bir alkoloid vardır. Ev ilaçlarında kökleri kullanılır.

Faydası : Boğmaca ve öksürükte şikayetleri giderir. Sara da faydalıdır. Sinirleri yatıştırır. Nikris ve kramplarda da faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Şalgam (brassica napus) : Turpgiller familyasından; toprak altında şişkin bir yumru yapan, topaç biçiminde etli ve tatlı yumrumsu, iki yıllık bir bitkidir. Yaprakları parçalı ve tüylü, çiçekleri sarıdır. Yurdumuzda kökü basık ve yuvarlak olanlar makbüldür. İçeriğinde B vitamini ve madeni maddeler vardır.

Faydası : İdrar söktürür. Romatizma ve nikriste faydalıdır. Mafsal şişliklerini indirir, şikayetleri giderir. Böbrek kumu ve taşının düşürülmesine yardımcı olur. Apse, dolama, kan çıbanı ve donmalarda kullanılır. Ergenlik sivilcesi ve egzama gibi cilt hastalıklarında faydalıdır. Göğsü yumuşatır. Akciğerleri ve bronşları temizler, vücuda rahatlık verir. Boğaz iltihaplarını giderir. Nekahat devresini kısaltır. Kabızlığı giderir. Vücudun hastalıklara karşı direncini arttırır. Şeker hastalarının susuzluğunu giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Şebboy (matthiola) : Turpgiller familyasından; güzel kokulu, kırmızı, açık sarı veya mor çiçekleri olan çok yıllık bir bitkidir.

Faydası : İdrar söktürür. Kabızlığı giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Şeftali (prunus persica) : Gülgiller familyasından; ılıman bölgelerde yetişen bir ağaç ve meyvesidir. A provitamini bakımından zengindir.

Faydası : Çiçekleri kabızlığı giderir ve bağırsak solucanlarını düşürür. Meyvesi hazmı kolaylaştırır. İdrar yollarını temizler. Bol miktarda idrar söktürür. Kabızlığı giderir. Susuzluğu giderir. Ve vücuda serinlik verir. Basur memelerinden doğan şikayetleri giderir. Safra kesesi ve böbrekler için faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Şerbetçiotu (mayaotu) : Kendirgiller familyasından; yurdumuzda da yetişen tırmanıcı gövdeli, çok yıllık bir otsu bitkidir. Gövde ince ve serttir. Yaprakları uzun saplıdır. Kullanılan kısımları dişi çiçek durumları, çiçekler üzerinde bulunan salgı tüyleri ve köküdür. Çiçeklerin terkibinde uçucu yağ, acı maddeler, reçineler, tanen gibi maddeler vardır.

Faydası : Vücudu kuvvetlendirir. Sinirleri yatıştırır. Uyku verir. Şehveti azaltır. İdrar söktürür. Kanı temizler. İştah açar. Mide ağrılarını giderir. Romatizma ve böbrek taşlarının sebep olduğu şikayetleri giderir. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Bira imalinde kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Şeytanteresi (hıthıt) : İran, Suriye, Afganistan ve Horasan dağlarında yetişen şeytanotu adlı bitkinin köküne yapılan kesiklerden akan koyu bir maddedir. Sarı esmer renkli, yumuşak balmumu kıvamında reçineli zamktır.

Faydası : Bağırsak gazlarını giderir. Hazmı kolaylaştırır. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. Balgam söktürür. İsteri ve sinir hastalıklarında yatıştırıcı olarak kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Şimşir (buxus sempervirens) : Şimşirgiller familyasından; her zaman yeşil çalı veya ağaç halinde odunsu bir bitki cinsidir. Yurdumuzda yetişen adi şimşir; çoğunlukla sık dallı bir çalı, bazen 10 metreye kadar boy salan bir ağaçtır. Çiçekleri yeşilimsi sarıdır. Yaprakları ve dallarının kabuğunda; alkoloidler, uçucu yağ, reçineli bileşikler ve tanen vardır.

Faydası : Kanı temizler. Terletir, ateş düşürür ve vücudu rahatlatır. Hafif derecede müshildir. Karaciğer hastalıklarında kullanılır.

medinelii 13 Ağustos 2008 16:57

Cvp: şifalı bitkiler(isimleri cok komık:))
 
[B]Taflan (hindkirazı) : Gülgiller familyasından; Karadeniz'in doğu kıyılarında da yetişen bir çalı veya 6 metre kadar boy atan, kış aylarında yapraklarını dökmeyen bir bitkidir. Çiçekleri küçük ve beyaz renklidir. Salkım halinde toplanmışlardır. Meyvesi zeytin büyüklüğündedir. Taze yapraklarında şeker, tanen, kalsiyum oksalat ve prülaurasin adlı bir glikozit vardır. Taze yapraklarından taflan suyu hazırlanır.

Faydası : Sinirleri yatıştırır. Bronşitte şikayetleri giderir. Öksürüğü keser. Spazm giderir. Aybaşı gecikmelerinde de kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Tarçın (cinnamomum) : Defnegiller familyasından; anayurdu Güney ve ve Güneydoğu Asya olan, yaprak dökmeyen kokulu bir ağaçtır. Yaprakları derimsi ve genellikle üç damarlıdır. Birçok türü vardır. Kabuğu baharat olarak kullanılır.

Faydası : Ruhi sıkıntıları giderir. Sürmenajda faydalıdır. İştah açar. Hazmı kolaylaştırır. İshali keser. Mide tembelliğini giderir. Vücudun direncini artırır. Kadınlardaki beyaz akıntıyı keser. Bağırsak solucanlarının dökülmesine yardımcı olur. Cinsel arzuları artırır.


--------------------------------------------------------------------------------

Tarhun (artemisia dracunculus) : Bileşikgiller familyasından; anayurdu Sibirya olan ıtırlı bir bitkidir.

Faydası : İdrar söktürür. Vücutta biriken tuz ve suyu atar. Hazımsızlığı giderir. Mide hastalıklarında faydalıdır. Mide ve bağırsak gazlarını giderir. Bağırsak solucanlarını düşürür. Aybaşı kanamalarının ağrısız olmasını sağlar.


--------------------------------------------------------------------------------

Tatula (boru çiçeği) : Patlıcangiller familyasından; 3 - 100 cm boyunda, dik gövdeli, bir yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları saplı, büyük, oval ve kenarları tam, az girintili veya lopludur. Çiçekleri beyazdır. Meyvesi, çok tohumlu bir kapsüldür. 10 kadar türü vardır. Bunlardan datura metel ve datura stramonium yurdumuzda yetişir. İlaçlarda yaprakları ve tohumları kullanılır.

Faydası : Nefes darlığını giderir. Astımda faydalıdır. Uyuşturucudur. Spazm giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Tavşankulağı (siklamen) : Çuhaçiçeğigiller familyasından; toprak altında yassı ve toparlak yumruları olan çok yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları uzun saplı, kalp şeklinde ve açık renkli lekelidir. Çiçekleri uzun saplıdır. Rengi pembe, veya morumsu pembedir. Hafif kokuludur. Meyvesi kapsül şeklindedir. Toprak altında bulunan kısmında; zamk, pektin, şeker ve saponin karakteri bir glikozit taşır. Köküne, topalak kökü denir.

Faydası : Kabızlığı giderir. Bağırsak solucanlarını düşürür. Aybaşı kanı söktürür.


--------------------------------------------------------------------------------

Tere (lepedium sativum) : Turpgiller familyasından; bahçeteresi, çayırteresi, kışteresi, suteresi, yabanteresi, yerteresi gibi çeşitleri olan bir bitkidir. Tadı oldukça acı ve nahoş kokuludur.

Faydası : İştah açar. Hazmı kolaylaştırır. Bronşları temizler, öksürük söktürür. Bol miktarda idrar söktürür. Böbrekleri ve idraryollarını temizler. Karaciğer hastalıklarında faydalıdır. Safra ifrazatını arttırır. Grip ve soğukalgınlığının çabuk geçmesini sağlar. Cinsel istekleri kamçılar. Vücudun hastalıklara karşı direncini arttırır. Kansızlığı giderir. Kanı temizler. Kandaki şeker miktarını düşürür. Sinirleri yatıştırır. Sigaranın zararlarını azaltır. Suyu, saç dökülmesini ve kepeklenmeyi önler.


--------------------------------------------------------------------------------

Tilkiüzümü (paris incompleta) : Zambakgiller familyasından; nemli ortamlarda yetişen, 20 - 50 cm boyunda, çok yıllık bir bitkidir. Yaprakları pürtüksüz, tam, koyu yeşil renkli ve saplıdır. Ezilince fena bir koku çıkarır. Lezzeti acıdır. Çiçekleri küçük, beyaz veya sarımsı renklidir. Meyveleri, leblebi büyüklüğünde, sarıda kırmızıya ve siyaha kadar değişen renktedir. Zehirlidir. Kullanılan kısımları kurutulmuş yapraklarıdır.

Faydası : Uyku verir. Sinirleri teskin eder. Fazlası zehirler. Haricen kullanılır. Ağrıları dindirir.


--------------------------------------------------------------------------------

Turp (hilb) : Turpgiller familyasından; yaprakları karşılıklı, çiçekleri beyaz, sarı veya mor renkte ve salkım durumunda bir bitkidir. Meyvesi acımsı ve etlidir. Beyazturp, kırmızıturp, karaturp, yabanturbu, bayırturbu gibi türleri vardır. İçeriğinde C vitamini, kükürt ve iyot vardır.

Faydası : Böbreklerdeki mikropları öldürür. Kum taşlarının dökülmesine yardımcı olur. Karaciğeri kuvvetlendirir. Karaciğer şişliğini indirir. Sarılıkta faydalıdır. Safra taşlarının düşürülmesinde yardımcı olur. Romatizma, siyatik, lumbagoda faydalıdır. Astım ve bronşitte faydalıdır. Öksürüğü keser. Kabızlığı giderir. Dişetlerini kuvvetlendirir. İdrar söktürür. Yatmadan önce bir bardak turp suyu içilirse, rahat bir uyku sağlar.


--------------------------------------------------------------------------------

Turunç (citrus aurantium) : Sedefotugiller familyasından; 1-6 m boyunda, kış aylarında yaprak dökmeyen bir ağaçtır. Yaprakları parlak ve almaşık dizilişlidir. Çiçekleri beyaz renkli ve güzel kokuludur. Meyvesi küre şeklinde olup, sarı-turuncu renktedir. 8-12 tane dilimi vardır. Meyvesinin usaresi ekşimsi-acı lezzettedir. Olgunlaşmamış meyvelerin kabuklarında uçucu yağ, C vitamini, pektin ve hesperidin vardır. Çiçeklerinden turunç çiçeği esansı çıkarılır.

Faydası : Sinirleri yatıştırır. Spazmları giderir. Hazmı kolaylaştırır. Parfümericilikte kullanılır.


--------------------------------------------------------------------------------

Tütün (nicotiana) : Patlıcangiller familyasından, anayurdu Amerika olan bir bitkidir. Gövdesi dik, silindir biçiminde, tüylü ve yapışkandır. Batı Anadolu'da yabani tütün adlı türü doğal olarak yetişir. Yapraklarında tanen, zamk, nişasta, reçine ve nikotin vardır. Tohumları yağ bakımından zengindir. Alışkanlık yapar. Tiryakilik derecesine varınca; el-ayak titremesi, sinir bozukluğu, hafıza durgunluğu, migren, mide rahatsızlığı, damar sertliği, tansiyon yüksekliği, akciğer kanseri, astım ve diğer nefes yolları hastalıklarına sebep olur.

Faydası : Sigara olarak kullanıldığında hiçbir faydası yoktur.

medinelii 13 Ağustos 2008 16:59

Cvp: şifalı bitkiler(isimleri cok komık:))
 
[B]Unutmabeni Çiçeği : Ballı baba ailesinden, küçük yapraklı, çok güzel bir kır bitkisidir. Buna Mercanköşk, Mercengüş, Merzengüş, Aşkotu, Keklikotu ve Güveyotu'da denilmektedir. İlkbaharda dallarının ucunda demetler halinde küçük pembe çiçekler açar. Dal uçları ve çiçek demetlerinin damıtılması ile elde edilen bu yağ, kozmatik sanayiinde yaygın olarak kullanılır. Şifası çiçeklerindedir.

Faydası : Sinirlilik hali, sinirsel öksürükler, hava yutma, yarım başağrısı ve adet düzensizliklerinde; Bu bitkinin 40 gram çiçeği litre suda haşlanır. Elde dilen çay yemeklerden sonra birer çay bardağı içilirse kısa zamanda şifasını gösterir.


--------------------------------------------------------------------------------

Uyuzotu (şeytanotu) : Tarakotugiller familyasından; bir veya çok yıllık bir bitkidir. Birçok türü vardır. Yabanileri, genellikle kumlu yerlerde yetişir.

Faydası : Cilt hastalıklarında kullanılır. Uyuzda faydalıdır.

medinelii 13 Ağustos 2008 17:21

Cvp: şifalı bitkiler(isimleri cok komık:))
 
Üvez (sorbus) : Gülgiller familyasından; orta boylu bir ağaçtır. En yaygın türü olan kuşüvezi yamaçlarda ve çalılık yerlerde yetişir. Yabaniüvez, ova ve yamaçlardaki ağaçlar arasında dağınık olarak bulunur. Üvez denilen meyvesi, muşmula gibi olgunlaştığı zaman yenir.

Faydası : İdrar söktürür. Kabızlığı önler. Tansiyonu düşürür. Aybaşı kanaması azlığını giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Üzerlik (nazarotu) : Sedefotugiller familyasından; Afrika, Asya ve Amerika'nın sıcak bölgelerinde yetişen, tek tek beyaz çiçekli, çok dallı bir bitkidir. 35 cm kadar boyunda, çok yıllık, otsu bir step bitkisidir. Çiçekleri yeşilimsi beyaz renktedir. Meyvesi basık küre şeklinde bir kapsüldür. Tohumlarının içeriğinde harmalin, harmin, harmalol, peganin adlı glikozitler ve kırmızı boya maddesi vardır.

Faydası : Sinir sistemini uyarır. Balgam söktürür. Mide ve kulunç ağrılarında faydalıdır. Sulu egzamada şikayetleri giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Üzüm (ineb) : Üzüm asmasının glikozca zengin olan meyvesidir.

Faydası : Bedeni ve zihni gücü artırır. Kan yapar. Vücutta biriken zararlı maddelerin dışarı atılmasını sağlar. Yüksek tansiyonu düşürür. Mide ülseri, gastrit, karaciğer hastalıkları, dalak hastalıkları, romatizma ve mafsal iltihabında faydalıdır. Kabızlığı giderir. Kalbi kuvvetlendirir. Kanı temizler. Şişmanlıkta faydalıdır. Hamilelerin mide bulantısını önler. Cilt güzelliğini sağlar. Nekahat devresinin kolayca atlatılmasına yardımcı olur. Böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur. Besleyicidir.


--------------------------------------------------------------------------------

medinelii 13 Ağustos 2008 17:22

Cvp: şifalı bitkiler(isimleri cok komık:))
 
[B]Vanilya (vanilia planifolia) : Salepgiller familyasından; tropikal bölgelerde yetiştirilen, tırmanıcı gövdeli bir bitkidir. Yaprakları sapsız, yassı etlidir. Meyvesi 15-20 cm boyundadır. Kullanılan kısmı henüz yeşilken toplanan ve sırasıyla kuru ve nemli yerlerde bırakılarak kurutulan, olgunlaşmamış meyveleridir. Kendine mahsus bir kokusu vardır.

Faydası : Vücudu kuvvetlendirir. Ateşi düşürür. Cinsel gücü artırır. Sinir bozukluğunu giderir. Hazmı kolaylaştırır. Bronşları temizler ve öksürük söktürür. Ruhi bunalımı geçirir.


--------------------------------------------------------------------------------

Vebaotu (Petasites officinalis) : Vebaotu, ırmak, dere ve orman kıyılarında yetişir. Kelotu olarak da bilinir. Şapka büyüklügündeki yaprakları hafif dişlidir ve alt tarafları gri tüylerle kaplıdır. Kirli beyazdan açık pembeye kadar değisebilen çiçekleri, sapın en ucunda, bir salkım biçiminde açarlar.

Faydası : Salgın zamanlarında büyük önem kazanmış ve ateş düşürücü nitelige sahip olan kökü, çiçeklenme zamanından önce sökülür. Terletmeye yardımcı olan çayı, ateşlenme, soluk alma zorluğu, gut ve epilepsi (sara) hastalıklarında kullanılır. Gün boyunca, 1 veya 2 bardak yudumlanarak içilir. Büyük taze yaprakları, yalnızca burkulmaların ve yürüme sonucu ayakta olusan yaraların üstüne uygulanmakla kalmayıp, her tür kangren, habis çıban ve şiddetli yaralarda kullanılır. Modern herbalistler tarafından ise özellikle kemoterapiden sonra kanser tümörlerinin azaltılması için önerilmektedir. Almanya'da Petadolor markasıyla tablet halinde satılmaktadır. Aynı zamanda adet krampları, astım ve baş ağrısı için de kullanılmaktadır. Kanser tedavisinde kullanıldığında, özellikle cerrahi operasyondan sonra etkili bir sekilde metastaz'ı (yayılma) önlemektedir.


--------------------------------------------------------------------------------

Vişne (ekşi kiraz) : Gülgiller familyasından; Nisan-Mayıs aylarında beyaz renkli çiçekler açan, 2-9 metre boyunda bir ağaç ve meyvesidir. Yaprakları parlak, tüysüz ve kısa saplıdır. Meyve; açık veya koyu kırmızı renkli ve ekşi lezzetlidir. Meyvesinde şeker, elma ve limon asidi, A ve C vitamini vardır. Ev ilaçlarında; gövde kabukları, meyvesi ve meyve sapları kullanılır.

Faydası : İshali keser, ateşi düşürür. İdrar söktürür. Vücuda rahatlık verir.


--------------------------------------------------------------------------------

medinelii 13 Ağustos 2008 17:24

Cvp: şifalı bitkiler(isimleri cok komık:))
 
[B]Yabani enginar (kengel) : Bileşikgiller familyasından; 2 metre kadar boyunda, çok yıllık bir bitkidir. Yapraklarının ucu sivri diken şeklindedir. Ev ilaçlarında; kökü ve yaprakları kullanılır.

Faydası : Mideyi kuvvetlendirir. Sinirleri güçlendirir. Bağırsak solucanlarını düşürür. Diş ağrılarını giderir. Dişeti iltihaplarını giderir. Hazımsızlığı giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Yabani gül (köpekgülü) : Gülgiller familyasından; 2-3 metre boyunda bir ağaçcıktır. Yaprakları 5-7 parçalıdır. Çiçekleri pembe veya beyazdır. Olgun meyvelerine kuşburnu denir. İçeriğinde şekerler, organik asitler ve C vitamini vardır.

Faydası : Kuşburnu denilen meyvesi idrar söktürür. İshali keser. Basur memelerine faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Yabanmersini (ayıüzümü) : Fundagiller familyasından; 20-50 cm boyunda çok dallı, odunsu bir bitkidir. Karadeniz bölgesinin dağlarında çok miktarda bulunur. Meyvelerinde; organik asitler, şekerler, pektin, tanen ve mirtilin denilen bir boya maddesi ile A ve C vitaminleri vardır. Yaprakları ve meyveleri kullanılır.

Faydası : Yaprakları şeker hastalığında faydalıdır. Meyvesi dizanteride etkilidir. İshali keser.


--------------------------------------------------------------------------------

Yabanyasemini (sofur) : Patlıcangiller familyasından; yurdumuzun hemen hemen her bölgesinde rastlanan, 1-2 m boyunda, çok yıllık, fena kokulu bir bitkidir. Haziran-Eylül ayları arasında mor renkli çiçekler açar. Gövdesi sarılıcıdır. Meyvesi sarımsı-kırmızıdır. Dallarında dulcamarin vardır. Meyveleri; solanın ve solasein taşır.

Faydası : Deri hastalıklarında kan temizleyici, hafif uyuşturucu ve romatizma ağrılarını giderici olarak kullanılır. Şehveti keser. Salgıları azaltır.


--------------------------------------------------------------------------------

Yakıotu (meragülü) : Küpeçiçeğigiller familyasından; nemli yerlerde yetişen, çoğunlukla çok yıllık, ender olarak 1-2 yıllık bir bitkidir. Çiçekleri pembe veya kırmızı renklidir. Meyvesi uzun bir kapsül şeklindedir. Yurdumuzda 21 türü vardır. Bitkide tanen yağı, müsilaj ve benzerleri vardır. Ev ilaçlarında; epilobium angustifolium, kıllı yakıotu, dağ yakıotu ve bataklık yakıotu kullanılır.

Faydası : Kabız ve yumuşatıcı olarak kullanılır. Yaprakları yaraların üzerine konulursa, şişkinlik ve iltihapları dağıtır. İdrar söktürür. Vücutta biriken zehirli maddelerin dışarıya atılmasını sağlar.


--------------------------------------------------------------------------------

Yapışkanotu(duvarfesleğeni) : Isırgangiller familyasından; ılıman bölgelerde yetişen, çok yıllık bir bitkidir. Genellikle duvarların üzerlerinde ve diplerinde bulunur. Yaprakları almaşık ve tam kenarlıdır. Çiçekleri küçük kümeler halindedir.

Faydası : İdrar söktürür. Kansızlığı giderir. Dizanteride faydalıdır. Göğsü yumuşatır. Rahatlık verir. Şeker hastalığında faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Yasemin (yasemen) : Zeytingiller familyasından; kışın yaprak döken veya her zaman yeşil olan bir çalı veya sarılıcı odunsu bir bitkidir. Genç sürgünleri yeşildir. Çiçekleri salkım durumundadır. 200 kadar türü vardır. Sarı çiçekli yasemin, hakiki yasemin yurdumuzda yetişir. Tıbbi yasemin, beyaz çiçekli ve güzel kokuludur.

Faydası : Romatizma, nikris ve mafsal ağrılarını giderir. Ateş düşürür. Kabızlığı giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Yavşanotu (avrupaçayı) : Sıracagiller familyasından; çiçekleri mavi veya beyaz renkte olan bir bitkidir. Yuvarlak saplıdır. Duvar çatlaklarında yetişir. Taze iken kokusuzdur. Kuruduktan sonra güzel kokar.

Faydası : Hazmı kolaylaştırır. Baş ve kulunç ağrılarını keser. Çay gibi içilir.


--------------------------------------------------------------------------------

Yenibahar (pimenta) : Mersingiller familyasından; Amerika'nın tropikal bölgelerinde doğal olarak yetişen ve baharat elde edilen bir bitkidir. Her tarafı kokuludur. Kokusu ve tadı; tarçın, karanfil, karabiber ve hindistancevizininkine benzer. Baharat olarak kullanılır.

Faydası : Damar sertliğini önler. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsak gazlarını giderir. Unutkanlığı giderir. Vücudun direncini artırır.


--------------------------------------------------------------------------------

Yerelması (helianthus tuberosus) : Bileşikgiller familyasından; basit yapraklı, yüksek, çok yıllık otsu bir bitkidir. Toprak altındaki yumruları inulin bakımından zengindir. Yumruları kullanılır.

Faydası : Şeker hastaları için faydalıdır. Besleyicidir. Vücudun direncini artırır. Kabızlığı giderir. Anne sütünü artırır. Bol idrar söktürür. Böbreklerin ve pankreasın düzenli çalışmasını sağlar. Basur memelerine faydalıdır. Romatizma, nikris ve mafsal ağrılarında şikayetleri azaltır. Cildin güzel olmasını sağlar.


--------------------------------------------------------------------------------

Yılanyastığı (danaayağı) : Yılanyastığıgiller familyasından; yaprakları büyük ve koyu kırmızı olan mide bulandırıcı bir koku salan, büyük yumrulu bir bitkidir. İstanbul çevresinde, Ege ve Akdeniz Bölgesinde yetişir.

Faydası : Ateşi düşürür. Terletir, vücuda rahatlık verir. Sinirleri uyarır.


--------------------------------------------------------------------------------

Yonca (kelekotu) : Baklagiller familyasından; bir bitki cinsidir. Birçok türü vardır. Kokulu yonca yurdumuzda yetişen 30-100 cm boyunda, iki yıllık otsu bir bitkidir. Gövdesi silindir biçiminde, tüysüz açık yeşil renkli, boyuna çizgili ve çok dallıdır. Yaprakları saplıdır. Çiçekleri sarı renkli ve güzel kokuludur. Dalların ucunda dik salkımlar halindedirler. Çiçekli ve yapraklı dalları; kumarin, melilotik ve kumarik asitler ve uçucu bir yağ taşır.

Faydası : Romatizma ağrılarını giderir. İshali keser. Midenin düzenli çalışmasını sağlar. Sinirleri yatıştırır. Baş ağrılarını dindirir.


--------------------------------------------------------------------------------

Yosun (moss) : Çiçeksiz bitkilerin; suların yüzünde veya diplerinde bulunan bir şubesidir.

Faydası : Sürüldüğü yerleri zayıflatır. Haşlanması bağırsak kurtlarını döker. Saçlar yıkanırsa kuvvetlendirir.


--------------------------------------------------------------------------------

Yulaf (alef) : Buğdaygiller familyasından; daha ziyade hayvan olarak yetiştirilen otsu bir bitkidir. Nişasta bakımından zengindir.

Faydası : Çocukların hazım güçlüklerini giderir. Bedeni ve ruhi yorgunlukları giderir. İdrar söktürür. Vücuda rahatlık verir. Kandaki şeker miktarını düşürür. İktidarsızlığı giderir. Guatrı önler. Mide ve bağırsak bozukluklarını giderir.


--------------------------------------------------------------------------------

Yüksükotu (digitalis) : Sıracagiller familyasından; Avrupa, Batı Asya ve Akdeniz bölgesinde yetişen, iki veya çok yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları rozet şeklindedir. Çiçekleri dik ve uzun olup salkım şeklindedir. 40 kadar türü vardır. Yurdumuzda 10 türü yetişir. İçeriğinde kardiyotonik (kalbi kuvvetlendirici) glikozitler taşır. Zehirlidir. Ev ilaçlarında çok dikkatli kullanılması ve tavsiye edilen miktarın aşılmaması gerekir.

Faydası : Kalp ilaçlarında kullanılır. Nabız atışını azaltır. Kan dolaşımını yavaşlatır.

medinelii 13 Ağustos 2008 17:25

Cvp: şifalı bitkiler(isimleri cok komık:))
 
[B]Zakkum (ağu ağacı) : Zakkumgiller familyasından; Akdeniz sahilleri boyunca hemen hemen her yerde yetişen; yurdumuzda Batı ve Güney Anadolu'da dere yataklarında bulunan bir bitkidir. Boyu 5 metre kadar uzar. Kış aylarında yapraklarını dökmez. Sık dallıdır. Çiçekleri pembedir. Meyveleri kapsül şeklindedir. Zehirlidir. Yapraklarında reçine, tanen, glikoz, C vitamini ve oleandrin adında bir glikozit vardır. Kabukları ve tohumlarında da etkili maddeler vardır. Ev ilaçlarında kullanılmaması gerekir.

Faydası : Haricen kullanıldığı takdirde adale ağrılarını giderir. Akrep ve arı sokmasında faydalıdır. Düşük dozlarda kullanılacak olursa kalbi kuvvetlendirir. Bol miktarda idrar söktürür. Vücutta biriken suyu boşaltır.


--------------------------------------------------------------------------------

Zambak (zanbak) : Zambakgiller familyasından; soğanı pullu, dik gövdeli, güzel ve iri çiçekli bir bitkidir. 50 kadar türü vardır. Beyaz zambak 1 metre kadar boylanabilir. Çiçekleri beyazdır. Kırmızı zambak yüksek dağlarda bulunur. Trabzon zambağı Doğu Karadeniz bölgesinde yetişir. Ev ilaçlarında beyaz zambak kullanılır.

Faydası : Vücut ağrılarını dindirir. Diş ağrılarını ve iltihaplarını giderir. Şişlikleri indirir.


--------------------------------------------------------------------------------

Zencefil (zencebil) : Zencefilgiller familyasından anayurdu Hindistan ve Malezya olan etli rizomlu bitkidir. Baharat olarak kullanılır. Tıbbi zencefilin tropik ülkelerde kültürü yapılır.

Faydası : İştah açar. Mide ve bağırsaklardaki gazı söktürür. Kusmayı önler. İshali keser. Bağırsak bozukluklarını giderir. Soğuk algınlığında çabuk iyileşmeyi sağlar. Bedeni ve zihni gücü artırır. Cinsel istekleri kamçılar.


--------------------------------------------------------------------------------

Zerdeçal (zerdeçap) : Zencefilgiller familyasından; anavatanı Doğu Hindistan olan çok yıllık bir bitkidir. Yaprakları sivri uçlu, çiçekleri sarı renktedir. Safranı andıran boyalı bir madde çıkarılır. Baharat olarak kullanılır.

Faydası : Sinirleri uyarır. Vücutta biriken zehirli maddeleri atar. Nekahat devresini kısaltır. Verem gibi hastalıklarda faydalıdır.


--------------------------------------------------------------------------------

Zeytin (zeytun) : Zeytingiller familyasından; Akdeniz havzasında, makilerde yabani olarak yetişen, fakat bütün Akdeniz bölgelerinde yetiştirilen, yaprak dökmeyen, eğri, büyük gövdeli, sık dallı, 5-20 m yüksekliğinde uzun ömürlü bir ağaçtır. Yaprakları yeşil renkli olup, derimsi ve karşılıklı dizilişlidir. Çiçekleri beyazımsı sarı renkli olup, salkım durumundadır. Meyve önceleri yeşil, olgunlaştığı zaman parlak siyah renklidir. Meyvelerinde zeytinyağı çıkarılır. eytinyağının içeriğinde olein, palmitrik, steraik ve linolik asitlerin gliseritleri, hidrokarbonlar ve E vitamini vardır. Ev ilaçlarında zeytin tanesi, yaprakları, kabukları ve yağı kullanılır.

Faydası : Zeytinyağı, safrayı artırır. Karaciğeri çalıştırır. Karaciğer ağrılarını keser. Sarılıkta faydalıdır. Eczacılıkta, bazı ilaçları hazırlamakta kullanılır. Yaprakları ve kabukları, yüksek tansiyonu düşürür. Kandaki şeker miktarını düşürür. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. Taneleri de besleyicidir.


--------------------------------------------------------------------------------

medinelii 13 Ağustos 2008 17:26

oh bee :))
 
almanyada aldıgım alternatıf tıp egıtımınden ve bazı sıtelerden derledıgım bu kaynagı dılerım begenırsınız....

sevgiler

medinelii 13 Ağustos 2008 17:30

Cvp: şifalı bitkiler(isimleri cok komık:))
 
eyvallah tsk ederım bıraz ugrastırdı ama deger medıneweb e:))

Esma_Nur 19 Nisan 2011 18:44

Hafızayı güçlendiren 4 şifalı bitki !
 
işte hafızaya iyi gelen o şifalı bitkiler...


Reader's Digest dergisinde yer alan habere göre, beyninizi, hafızanızı korumak ve kuvvetlendirmek istiyorsanız özellikle bu dört şifalı bitkiye odaklanmalısınız:

1. Zerdeçal: Bu hardal sarısı toz bir antioksidan ve aynı zamanda güçlü bir anti-inflamatuardır. Zerdeçalın her gün acı baharatların içinde yendiği Hindistan'da Alzheimer gelişme riskinin Amerika'dan yüzde 25 daha az olduğu belirtiliyor. Laboratuar çalışmalarında, zerdeçalın içindeki aktif madde olan "Curcumin" ile beslenen farelerde Alzheimer'la ilişkili amiloid plaklarının daha az oluştuğu belirlendi.

Zerdeçalı baharatlı yemeklerinize ya da yumurta salatanıza toz olarak atabilirsiniz. Ya da şehriye çorbasına ekleyebilirsiniz.

2. Adaçayı: Nane ailesinin bir üyesi olan adaçayı, hafıza artırıcı olarak biliniyor ve beyni Alzheimer'a neden olan belirli süreçlere karşı koruyor. İngiltere'de yapılan bir araştırmada, sağlıklı genç yetişkinlerin adaçayı hapları içtikten sonra kelime hatırlama testlerinde daha başarılı oldukları tespit edildi.

Adaçayını omletlere, domates sosuna, kızarmış tavuğunuza ekleyebilirsiniz. Ya da 2 çay kaşığı kurutulmuş adaçayını kaynamış suya atıp şifalı bir etkiye sahip çay elde edebilirsiniz.

3. Wasabi: "Japon Hardalı" olarak da bilinen ve bayır turpundan elde edilen yeşil renkli macun Wasabi, hardal ailesinden geliyor. Genellikle suşi ile birlikte yeniyor. Sinir hücrelerinin birbirleriyle iletişim kurmalarına yardım ediyor.

Herhangi bir balık çeşidiyle iyi giden bu gıdayı tüp ya da toz şeklinde satın alabilirsiniz. Bu sosu ayrıca salata süslemelerinde veya lahana salatasının üzerinde kullanabilirsiniz.

4. Sarımsak: Kan pıhtılaşmasını önlemeye yardımcı olmak için kanı incelten sarımsak, kolesterolü de düşürebiliyor. Sarımsağın strese direnmeye yardım eden kimyasalların üretimini harekete geçirerek yaralanma ya da hastalıklardan kaynaklanan nöronları koruduğu düşünülüyor.

Kıyılmış sarımsağı her türlü salamurada ya da salata soslarında kullanabilirsiniz. Etinizde, tavuğunuzda, bifteğinizde, hamur işlerinizde veya sebze yemeklerinizde de rahatça sarımsak tüketebilirsiniz.

su damlası 13Haziran 2011 21:12

Böbrek iltihabı - nefritler
 
Açıklama : Böbrek hastalıklarında tavsiye edilen sifalı bitkiler ve tedavi yolları bu bölümde de
geçerlidir.
Ak hus (kayın ağacı) : Çayı ve suyu içilir.
Ak hus (kayın ağacı) yaprağı : Çayı ve suyu içilir.
Altınbas otu : Çayı ve suyu içilir.
Antepfıstığı : Yenir. Macunu yapılır.
Ardıç tohumu (siyah) : Macunu yenir. Çayı ve suyu içilir.
At kuyruğu (kırk kilit) : Çayı ve suyu içilir.
Ayrık otu : Suyu ile, 4 gram kadar meskteki içilir.
Çam fıstığı : Yenir. Macunu yapılır.
Çam fıstığı : Yenir. Macunu yapılır.
Çay : Radyasyonsuz olmak sartı ile, limonlu içilir.
Elma : Kabuğu çay gibi demletilir içilir.
Fındık : Yenir. Macunu yapılır.
Funda : 1 litre suya 30 gram, demletilir içilir.
Gökçe (ökse - burç) : Macunu yenir. Çayı ve suyu içilir.
Kara çam : Hülasası içilir. Yağı sürülür.
Kiraz çöpü : Çayı ve suyu içilir.
Kocayemis yaprağı : Çayı ve suyu içilir.
Kokulu yonca : Çayı ve suyu içilir.
Lahana : Çiğ olarak yenir.
Mısır püskülü : Çayı ve suyu içilir.
Mürver ağacı : Çayı ve suyu içilir. Lapası ve merhemi kullanılır.
Semiz otu : Çayı ve suyu içilir.
Soğan : Çiğ olarak yenir.
Susam : Macunu yenir.
Süt : Đçilir. Sifadır.
Üzüm : Yenir.

Alıntıdır

Esma_Nur 02 Temmuz 2011 14:42

Cevap: Şifalı bitkilerin faydaları
 
Bitkilerle Tedavi ve Papatya....
PAPATYA
Bu yazımızdaki konumuz papatyalar… Kırlarda, bahçelerde hep göre geldiğimiz, yapraklarını sayarak kura çektiğimiz, sevimli papatyalar… Arapça "ukvuhan" da denilen bu sevimli dostlarımız meğer ne hazinelere sahipmiş!
Öncelikle kısa künyesine bir göz atalım:
İsmi: Papatya, koyungözü
Arapçası: Babune, babunec, ukvuhan
Latincesi: Matricaria chamomilla
Bahçelerde, yol kenarlarında, çayır, tarla ve kırlarda yetişen papatyamızın aslında kalabalık bir ailesi var. Fakat memleketimizde 50 kadar çeşidi yetişmekle beraber göze çarpan ve dikkat çeken farklılıkları sebebi ile 8–10 ana başlık altında hepsini guruplandırabiliyoruz.
Bileşikgiller familyasındaki bitkiler gibi Anthemis ve Matricaria cinsi papatya türleri, ortada sarı tüpsü çiçekleri ile bunların çevresinde beyaz ya da sarı renkli dilsi çiçeklerinden oluşan bileşik çiçekleri ve çok parçalı yaprakları ile tanınır.
Papatya; 20–75 cm yükseklikte çok dallı, yaprakları parçalı, tüysüz, çiçekleri küçükbaşlar halinde toplanmış bir yıllık otsu bitkidir. Tüm dünyada ılıman iklim kuşağında yetiştirilmekte olup, ülkemizde de en çok tanınan çiçeklerden biridir. Gerçi isminden ve resminden başka hakkında fazla bilgimiz de yok ama geçmişte dedelerimizin ve ninelerimizin en çok istifade ettikleri şifalı bitkilerden birisidir papatya.
Kimyevi terkibine baktığımızda; reçine, tanen, bisabolol'den tutun da; salisil asid, vitamin C, provitamin A ve uçucu yağlara varıncaya kadar birçok kimyasal bileşeni bünyesinde barındırdığını görürüz.
Eski Mısır, Yunan ve Roma ilaçlarında yer alan papatya, 19. yüzyıl boyunca Amerika'nın tanınmış doktorlarının reçetelerinde yer almış. Bizdeki kullanımı ise Amerika'nın tarihinden de eskilere dayanıyor. Nedense yeni yazılan eserlerde bitkilerin faideleri hakkında bile sanki Amerika ve Avrupa'dan icazet alma psikolojisi var. Tarihsel doğrularımızı bile onlara teyit ettirme hastalığımız devam ediyor. Hâlbuki bu ve benzeri tedavi yöntemleri, terkipler bizim tarihimizde yaklaşık 1000 yıllık geçmişe sahiptir. Bitkilerle tedavinin insanlık tarihi kadar eski olduğunu herkes bilir. Özellikle İslamiyet ile tanıştıktan sonra ecdadımız bu hususta çok önemli mesafeler kaydetmiş ve bütün dünyaya ışık tutmuşken, işte bu nedenledir ki; Avrupa ve Amerika'dan onay almaya çalışır gibi davranmak bizleri gülünç duruma düşürüyor. Elbette ki ilim Çin de bile olsa alacağız; bu Efendiler Efendisi'nin fermanıdır. Amerikalıların da, Avrupalıların da hatta özellikle Uzakdoğu ülkelerinin de bu husustaki tecrübelerinden faydalanacağız. Ama bunu kompleksli bir şekilde değil, kendi sağlam eserlerimizi temel ve dayanak edinerek yapmalıyız. Tüm dünyanın sahip olmak istediği ama olamadığı şanlı ve güzide bir geçmişe sahip olduğumuzu unutmamalıyız. Tıp hususunda günümüze kadar ulaşabilmiş bin yıllık yazma eserlerimiz dünyaya parmak ısırttıracak nitelik ve niceliktedir.
Papatyalar baharda çiçekler henüz tamamen açılmadan, özellikle güneşli günler tercih edilmek üzere sabahları toplanır, zaman kaybetmeden ince bir tabaka halinde serilerek gölgede kurutulur. Kurutma işlemi temiz bir bez sergi üzerinde yapılmalıdır. Sonrasında bu kurutulmuş papatyalardan toz halinde veya kaynatılmış su ile haşlanarak faydalanılır. Ancak Mayıs papatyasının etkinliğinin doruğa çıkartılabilmesi için kaynaması gerekir. Çünkü aktif olmayan pro–azulen C ancak yüksek ısılarda aktif azulene dönüşebilir.
Papatyanın spazm çözücü, gaz giderici, vücuttaki iltihabi reaksiyonu önleyici etkilerinin gastrit ve ülserli hastalarda önemli iyileşme ve rahatlama sağlandığı gözlenmiştir. Yüzyıllardır birçok hastalığın tedavisinde yardımcı olarak kullanılan papatyanın ülsere karşı etkisi günümüz ilim adamlarınca da kabul edilmiştir. Yalnız bu etkinin elde edilebilmesi için doğru bitkinin en uygun usulle ve 2–3 ay gibi bir süre kullanılması gerekmektedir. Şeker mide asidini arttırdığı için ya tamamen şekersiz içilmeli ya da çok az şeker kullanılmalıdır.
Mayıs papatyası diye bilinen türün en önemli etkilerinden birisi de, bakterilerin salgıladığı zehirleri etkisiz hale getirmesidir. Yapılan laboratuar çalışmalarına göre papatya uçucu yağındaki bileşikler, bakterilerin ürettiği zehirleri bağlayarak onları parçalamaktadır. Bu, papatya çayının buharı buruna çekilmek sureti ile sinüzit ve anjin gibi üst solunum yolu hastalıklarında genel durumun düzelmesine yardımcı olur.

SPAZM–İDRAR VE ADET SÖKTÜRÜR
Spazm çözücü etkisi sebebi ile papatya hanımların ağrılı adet şikâyetlerinde de faydalıdır. Hafif acımsı lezzeti ile iştah açıcı, hazmı kolaylaştırıcı, sindirim sistemi gazlarını gidericidir. Bunların yanı sıra içerdiği ağrı kesici bileşikler ve azulen ile ateş düşürücü, yatıştırıcı, spazm giderici, terletici, romatizmal ağrıları azaltıcı olarak da kullanılır. Azulen çok etkili hararet düşürücü ve iltihabi reaksiyonları azaltıcı özelliktedir. Spazm çözücü özelliği, bünyesindeki bisabolole bağlıdır. Papatyanın aynı zamanda idrar ve adet söktürücü özelliği de vardır. Papatya çayımızın içileceği en uygun vakitler ise, kahvaltı öncesi, kahvaltı–öğle yemeği arası, öğle–akşam yemeği arası ve yatmadan öncesidir.
İçerisinde bulunan tanenin antiseptik yani mikrop öldürücü etkisinden dolayı ağız ve boğazın mikrobik hastalıklarında gargara şeklinde, derideki basit yaralarda ve basurda pansuman yapmak sureti ile kullanılabildiği gibi, saç bakımında da önemli bir yere sahiptir.
Mide şişkinliklerinde kullanılan papatya yağı, çocukların karın ağrılarında da dıştan sürülerek kullanılabilir. Romatizmal ağrılar için tavsiye edilen terkipler içersinde papatya yağının hatırı sayılır yeri vardır. Kulak iltihabı ve uğultusu için de tavsiye edilmektedir.
Alman papatyası, kokulu papatya, yabani papatya (öküzgözü), izmir papatyası, beyaz papatya, köpek papatyası, boyacı papatyası ve mayıs papatyası (adi papatya, tıbbi papatya) belli başlı çeşitleridir.

BİTKİ İLE TEDAVİDEKİ SAKINCALAR
Bitkilerle tedavinin bilinçli kullanıldığı takdirde herhangi bir tehlikesi olmadığı doğrudur. Ancak kişinin bünyesi, hastalığının durumu–seviyesi, vücudundaki hassasiyetler ve diğer marazlarla beraber; kullanılacak bitkinin, suyun, macunun veya yağın hakkında da derinlemesine bilgi sahibi olmak ve varsa bünyelere göre yan etkilerini de göz önünde bulundurmak gerekmektedir.
Bazı bitkiler doz aşımında insanı zehirleyebilir, bitkilerden bir kısmının hamile hanımlar tarafından kullanımı da sakıncalıdır. Böbrek iltihabı veya karaciğer şikâyeti olan hastaların kullanmaları zararlı olabilen bitkiler de mevcuttur. Bu ve bunlara benzer birçok sebepten dolayı mütehassıs hekimlere danışmadan, hastalığımız ve sebepleri hakkında yetkili ağızlardan bilgi ve tavsiye almadan kendi kendimize müdahalede bulunmamalıyız. Hele hele takvim yaprakları, gazete köşeleri ve dergilerde okuduğumuz şu ön bilgi niteliğindeki yazılardan hareketle manavdan domates ve bakkaldan peynir alırcasına bir takım bitkiler alıp kendimizce uyarladığımız terkipler kullanmayalım.
Şifalı bitkilerle (Allah Celle Celaluhu dilerse) gerçekten hayat kurtarmak dahi mümkündür. Ancak bunun, işin ehli kişilerin yapacağı tavsiyeler doğrultusunda olması lazımdır. Yanınızda taşıdığınız basit bir çakı ile hayat kurtarabilirsiniz. Ama aynı çakı bilinçsiz kullanılırsa, can da alabilirsiniz. Lütfen sıhhatimiz üzerinden kumar oynamayalım.
Konumuzu şu ifadelerle toparlayıp noktalayalım:
"Papatyanın lezzeti acı ve biraz da yakıcıdır. Eski hekimler ilaç olarak papatyaya büyük kıymet verdiklerinden bugün hala bu bitkiden faydalanılmaktadır. Papatya haşlanarak suyu çay gibi içilirse, mideyi düzeltir. Bağırsaklardaki gazları izale eder. Vücudu terleterek zehirlerin dışarıya atılmasını sağlar. Sıcak papatya suyu ile yapılan gargaralar diş etlerine, boğaz ve bademciklerde meydana gelen iltihaplara gayet iyi gelir. Romatizmalı olanlar papatya suyu veya yağı ile ağrıyan yerlerine friksiyon yaparlarsa, rahatlaşırlar. Soğuk algınlıklarına karşı vücudu muhafazada ve soğuk algınlıklarında birebirdir. İshali önler, âdeti ve idrarı söker, sarılığa da faydalıdır. Hulasa doğru ve yerinde kullanıldığı takdirde faideleri sayamayacak kadar çoktur."
Unutmayın, Allah'tan başka şifa verici yoktur.sağlık

imam halil

Esma_Nur 03 Kasım 2011 22:14

Cevap: MEDİNEWEB Şifalı Bitkiler Eczanesi
 
Hafızayı güçlendiren 4 şifalı bitki



Zerdeçal: Bu hardal sarısı toz bir antioksidan ve aynı zamanda güçlü bir anti-inflamatuardır. Zerdeçalın her gün acı baharatların içinde yendiği Hindistan'da Alzheimer gelişme riskinin Amerika'dan yüzde 25 daha az olduğu belirtiliyor. Laboratuar çalışmalarında, zerdeçalın içindeki aktif madde olan "Curcumin" ile beslenen farelerde Alzheimer'la ilişkili amiloid plaklarının daha az oluştuğu belirlendi

Zerdeçalı baharatlı yemeklerinize ya da yumurta salatanıza toz olarak atabilirsiniz. Ya da şehriye çorbasına ekleyebilirsiniz.

2. Adaçayı: Nane ailesinin bir üyesi olan adaçayı, hafıza artırıcı olarak biliniyor ve beyni Alzheimer'a neden olan belirli süreçlere karşı koruyor. İngiltere'de yapılan bir araştırmada, sağlıklı genç yetişkinlerin adaçayı hapları içtikten sonra kelime hatırlama testlerinde daha başarılı oldukları tespit edildi.

Adaçayını omletlere, domates sosuna, kızarmış tavuğunuza ekleyebilirsiniz. Ya da 2 çay kaşığı kurutulmuş adaçayını kaynamış suya atıp şifalı bir etkiye sahip çay elde edebilirsiniz.

3. Wasabi: "Japon Hardalı" olarak da bilinen ve bayır turpundan elde edilen yeşil renkli macun Wasabi, hardal ailesinden geliyor. Genellikle suşi ile birlikte yeniyor. Sinir hücrelerinin birbirleriyle iletişim kurmalarına yardım ediyor.

Herhangi bir balık çeşidiyle iyi giden bu gıdayı tüp ya da toz şeklinde satın alabilirsiniz. Bu sosu ayrıca salata süslemelerinde veya lahana salatasının üzerinde kullanabilirsiniz.

4. Sarımsak: Kan pıhtılaşmasını önlemeye yardımcı olmak için kanı incelten sarımsak, kolesterolü de düşürebiliyor. Sarımsağın strese direnmeye yardım eden kimyasalların üretimini harekete geçirerek yaralanma ya da hastalıklardan kaynaklanan nöronları koruduğu düşünülüyor.

Kıyılmış sarımsağı her türlü salamurada ya da salata soslarında kullanabilirsiniz. Etinizde, tavuğunuzda, bifteğinizde, hamur işlerinizde veya sebze yemeklerinizde de rahatça sarımsak tüketebilirsiniz.

Esma_Nur 12 Aralık 2011 19:57

Cevap: MEDİNEWEB Şifalı Bitkiler Eczanesi
 
Bitkilerden, şurup ve çay hazırlayabilirsiniz

Bitkilerle çay hazırlama: Kaynatma, sıcak demleme ve oda ısısındaki suda bekletme gibi 3 farklı yöntem uygulanabilir. Etken maddelerin suya geçmesini sağlamak amacıyla bitkiler kaynatılarak çaya dönüştürülebilir. Kuşburnu meyvesi, zerdeçal ve zencefil kökü kaynatılabilir. Sıcak demlemede ise sert yapılı olmayan bitki, demlik materyale konulur, üzerine kaynar su dökülür. Ağzı kapatılıp, çiçekler 3–5, sap ve yapraklar ise 5–7 dakika demlenip süzülür. Örneğin, papatya, oğulotu, ıhlamur, defne, adaçayı. Oda ısısındaki suda bekletme yöntemiyle, sıcak hazırlandığında çaya geçmesi istenmeyen maddeler bulunan ebegümeci, keten tohumu gibi bitkilerden çay hazırlanabilir.

Şuruplar:

Öksürük kesici gelincik şurubu

Malzemeler: 100 gr gelincik çiçeği, 500 ml kaynar su, 2 kg esmer toz şeker

Hazırlama: Gelincik çiçeklerinin üzerine kaynar su konulup 6 saat bekletilir. Bir taşım kaynatılıp tülbent bezden süzülür.

Kullanım şekli: Yetişkinler günde 3-4 defa 30-60 gr, 1-5 yaş arası çocuklar 5 gr, 3 yaş 10 gr, 5 yaş 20 gr, 10 yaş 30 gr.

Ev yapımı merhemler:

Doğal kozmetiklerde kullanılabilecek sıvı yağlar; balmumu, lanolin, karite yağı, kakao yağı, Hindistan cevizi yağı, çinko oksittir.

Cilt temizleme losyonu:

Malzemeler: 25 ml jojoba yağı, 25 ml badem yağı, 20 gr Hindistan cevizi, 25 ml gülsuyu, 5 damla ıtır uçucu yağı

Hazırlama: Hindistan cevizi yağı su banyosunda eritilir. Jojoba yağı eklenerek ısıtmaya devam edilir. Aynı sıcaklığa getirilmiş gülsuyu yavaş yavaş ilave edilir. Soğumaya yakın uçucu yağı ilave edilir.

Kullanım şekli: Pamuğa bir miktar losyon alınıp cilde sürülür, 5 dakika bekletilip durulanır.

Kas tutulmasına üzüm çekirdeği, biberiye ve okaliptüs yağı

Uyumakta güçlük çekenler için kediotu çayı

1 gram Isparta gülü çiçeği ve 10 gr kediotu karıştırılarak 2 su bardağı kaynar suyun içerisinde bekletilir ve bir fincana süzülür. Yatmadan bir iki saat önce içilir.

Nezle için karışım

20 gr çekirdeksiz kuşburnu, 14 gr mürver çiçeği, 14 gr papatya ve 14 gr ıhlamur ile hazırlanan çay, terletici ve rahatlatıcı olarak kullanılır. Karışımdan alınan 1 tatlı kaşığı kadar miktar, 1 bardak kaynar suda 3-5 dakika demlendikten sonra süzülerek içilir. İhtiyaca göre günde 2-3 fincan tüketilebilir.

Sinüzit için buğu

50 gr papatya, geniş bir kaba konulan 1 litre kaynar suyun içerisine atılır. Baş ve göğüs bir havlu ile sarılarak gözler kapalı bir vaziyette 10 dakika süreyle buharı teneffüs edilir.

Gözaltı morlukları için kompres

25 gr zufaotu herbası yarım litre suda 10 dakika demlenir. Süzüldükten sonra bir parça organik pamuğa emdirilerek 15–20 dakika kompres yapılır.

Bağırsak çalıştırıcı demirhindi macunu

250 gr bal içerisine 3 gr toz papatya, 30 gr toz sinameki meyvesi ve 50 gr demirhindi karıştırılır. Kabızlık durumunda yatmadan önce 20-30 gr alınır.

Saç dökülmesi için yağ karışımı

30 ml jojoba yağı, 20 ml ısırgan tohumu yağı ve 10 ml çörekotu tohumu yağı karıştırılır. 7 damla biberiye ve 5 damla sedir uçucu yağı da karışıma ilave edilir. En az 2 saat dinlendirilen karışım haftada 2 akşam, temiz saç diplerine 5-10 dakika masajla yedirilir. 2 saat bekletildikten sonra doğal şampuanla yıkanır.

Kas tutulması için masaj yağı

30 ml üzüm çekirdeği yağı içerisine 4 damla biberiye ve 2 damla okaliptüs yağı damlatılır. Her yağ damlatıldıktan sonra en az 10 dakika kadar saat yönünde karıştırılır. Üstü kapalı şekilde 8 saat bekletildikten sonra tekrar karıştırılır ve ihtiyaç duyulan bölgeye bu yağ ile masaj uygulanır.

Göz yorgunluğuna rezene ve gülsuyu

2 çorba kaşığı rezene suyu ve gülsuyu oda ısısındaki su ile seyreltilir. Göz kapaklarına sürülür. Göz ağırlığı ve kızarıklığı için de fayda sağlar.

Esma_Nur 17 Ocak 2012 18:56

Cevap: MEDİNEWEB Şifalı Bitkiler Eczanesi
 
Mucize Beklemeyin, MUCİZELERİ KEŞFEDİN...

Mucize dendiğinde, aklımız hep 1400 yıl öncenin peygamber işaretlerine gider. Hep ay ikiye bölünsün, ateş gül bahçesine dönüşsün, denizler ikiye yarılsın diye bekleriz...


Mucize dendiğinde, aklımız hep 1400 yıl öncenin peygamber işaretlerine gider. Nedense hep ay ikiye bölünsün, ateş gül bahçesine dönüşsün, denizler ikiye yarılsın diye bekleriz. İşte, belki de bu nedenledir ki, birçoğumuz hayatımızdaki küçük mucizeleri bir bir es geçeriz…
Oysa karın içinde can bulan eşsiz güzellikteki berfin çiçeğinin, kara kışa inat baharı muştusu, ne kadar da eşsiz bir mucizedir… Ya da sofralarımıza baharat, çöreklerimize aroma niyetiyle koyduğumuz bir çok gıdanın içine gizlenmiş mucizevi şifalar… Yeter ki görmeyi bilelim… Yeter ki yanı başımızda halk edilmiş küçük mucizeleri keşfe niyet edelim…
Çörek Otu Mucizesi
Bundan asırlar önce, Ebû Hureyre’nin nakline göre, güzeller güzeli Peygamber’imiz (s.a.v) “Çörek otunda ölüm hariç her türlü hastalığın şifası vardır.*”buyurarak, yanı başımızdaki mucizelerden birine dikkat çekmiştir.
Bugün, herbalistlerin saymakla bitiremediği onlarca şifaya sahip olan çörek otu, gerçekten asırlar önce gül kokulu Nebi’nin işaret ettiği üzere tam anlamıyla bir mucizedir.
Çörek Otunun Faydaları
Çörek otunun faydaları en genel olarak şu şekilde sıralanabilir;
• Mikrop, virüs ve mantarlara karşı öldürücü tesire sahiptir.
• İfraz boşaltıcı ve solunum borusunu genişleticidir.
• Kansere karşı koruyucu etkisi vardır.
• Kan şekerini düzenler.
• Yorgunluk halini giderip zindelik verir.
• Damar hastalıklarını önler.

• Hazmı kolaylaştırır.
• Vücuttaki toksinleri süzerek atar.
• İdrar söktürücü özelliği ile safraya iyi gelir.
• Yaraların çabuk iyileşmesini ve hücrelerin yenilenmesini hızlandırır.
• Alerjileri önler.
• Savunma sistemini dengeler.
• Hormon sistemini ve ruh hâlini sağlamlaştırır.
Çörek Otu Nasıl Kullanılır?
Çörek otunun kurutulan tohumları baharat olarak, suda kaynatılarak veya yağı çıkarılarak kullanılır. Güzel kokulu olduğundan baharat olarak kullanımı yaygındır. Çörek otunun tohumlarından elde edilen çörek otu yağı, saç dökülmesi ve kepeğe karşı etkilidir. Sirke ile kaynatılıp gargara yapılırsa diş ağrılarını hafifletir. Suyu ile sivilcelere pansuman yapılırsa faydası görülür.
Çörek Otu Yağının da Faydaları Saymakla Bitmiyor!
Çörek otunun kendi kadar, yağının da sayısız yararı olduğu biliniyor. Amerika’da yapılan bir araştırmada, çörek otu yağının kanser tümörünün büyümesini azalttığı ve bağışıklık sistemini güçlendirdiği ortaya çıkmıştır.
Çörek Otu Yağının Yararları:
Kansere karşı koruyucudur.
Alerjik sorunlara karşı yararlıdır.
Çörek otu yağı kullanımı sindirimi kolaylaştırır.
Çörek otu yağı saç dökülmesi ve kepeğe karşı yararlıdır. Saç diplerine friksiyon yapılır.
Toksinlerden temizler.
Egzama için yararlıdır.
Deri sorunlarında mikrop öldürücü etkinliği çörekotu yağının faydaları arasındadır.
Cildi beslemek için haricen kullanılır.
Özellikle çocuklarda bağışıklık sistemi için önemli bir kalkandır.

ÇÖREK OTLU LEZZETLER:
ÇÖREK OTU ÇORBASI
Malzemeler
Yarım su bardağı arpa unu
1 çay bardağı öğütülmüş çörek otu
½ çay bardağı zeytinyağı
Tuz, kekik, karabiber
Yeteri kadar su
Yapılışı
Öğütülmüş çörek otunu su ile kaynatın.
Bir tavada zeytinyağı ile arpa ununu kavurun.
Kaynayan çörek otu suyuna kavurduğunuz arpa ununu ilave edin.
Kısık ateşte tuzunu ve kekiğini koyup çorba kıvamına gelene dek pişirin.
Piştiğinde zeytinyağında biraz biber ve çörek otu kavurup üzerine gezdirin.
Servis kâselerine koyup afiyetle yiyebilirsiniz…

ÇÖREK OTU ÇORBASININ ŞİFALARI
1. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
2. Soğuk algınlığına iyi gelir.
3. Anne sütünü artırır.
4. Adet söktürücüdür.
5. Kanı temizler.

ÇÖREK OTLU PATATES TOPLARI
Malzemeler
8–9 orta boy patates
3 yemek kaşığı zeytinyağı
1 yemek kaşığı süzme yoğurt
Çörek otu

Yapılışı
Patatesleri haşlayın, kabuklarını soyup ezme aleti ile ezin.
Sıcakken zeytinyağı, yoğurt ve tuz ilave edip karıştırın.
Ayrı bir kaba çörekotunu koyun.
Patatesten parçalar alıp yuvarlayın.
Yuvarladığınız topları çörek otuna bulayın.
Bu işlemi tüm malzeme bitene kadar tekrarlayın.

ÇÖREK OTLU PATATES TOPLARININ ŞİFALARI
1. Bağırsakları çalıştırır.
2. Bağışıklık sistemini güçlendirir.
3. Vücuda dinçlik verir.

LOR PEYNİRLİ-ÇÖREK OTLU KEK
Malzemeler
Kek malzemeleri:
3 yumurta
1 su bardağı yoğurt
1/4 su bardağı fındık yağı
300 gr lor peyniri
Yarım yemek kaşığı kırmızı pul biber
1 yemek kaşığı kekik
Yarım tatlı kaşığı karabiber
1 su bardağı kepekli un
3/4 su bardağı normal un
4 sap maydanoz, kıyılmış
4 sap dereotu, kıyılmış
1 paket kabartma tozu
Üzeri için:
Çörek otu
Yapılışı
3 yumurtayı ve 1 su bardağı yoğurdu derin bir kaba koyup mikserin en yüksek hızında karıştırın.
Karıştırmaya devam ederek 1/4 su bardağı fındık yağını, 300 gr lor peynirini, yarım yemek kaşığı pul biberi, 1 yemek kaşığı kekiği, yarım tatlı kaşığı karabiberi ve unları ekleyin.
Kıyılmış maydanoz ve dereotlarını da ekleyerek 1–2 kez karıştırın.
En son kabartma tozunu ekleyip mikserin en düşük hızında birkaç kez karıştırın.
Fırını 180 dereceye getirin.
Kek kalıbını yağlayıp çörek otu serpin.
Keki kalıba boşaltın.
Isınmış fırında kekin içi pişene kadar pişirin.
Afiyet Olsun.

LOR PEYNİRLİ-ÇÖREK OTLU KEKİN ŞİFALARI
1. Bağışıklık sistemini güçlendirir.
2. Hazmı kolaylaştırır.
3. Anne sütünü arttırıcı özelliği vardır.

ÇÖREK OTLU KURABİYE
Malzemeler
250 gr tereyağı
5 su bardağı un
1 çay bardağı çörekotu
1 çay bardağı toz şeker
1 çay bardağı zeytinyağı
1 yemek kaşığı sirke
1 çay kaşığı tuz
1 paket kabartma tozu
1 yumurta (akı içine sarısı dışına)
Yapılışı
Unu ve tereyağını iyice yoğurun.
Ortasını havuz gibi açarak diğer malzemeleri ekleyin.
Yumuşak bir hamur elde edene kadar yoğurun, gerekirse az un ilave edin.
İstediğiniz şekli vererek üzerlerini yumurta sarısı sürün.
200 dereceye ısınmış fırında kızarana kadar pişirin.
ÇÖREK OTLU KURABİYENİN ŞİFALARI
1. Doyurucudur. Tok tutar.
2. Bağışıklık sistemini güçlendirir.
3. Anne sütünü ve besleyiciliğini arttırıcı özelliği vardır.

*Buhârî, “Tıp”, 7; Müslim, “Selam”, 88; İbn Mâce, “Tıp”, 6; Tirmizî, “Tıp”, 5
Hatice Kübra Tongar

Esma_Nur 18 Şubat 2012 17:35

Cevap: MEDİNEWEB Şifalı Bitkiler Eczanesi
 
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]



SABAH GÜL KOKUSUYLA UYANIN

Bu bilimsel araştırmadan yola çıkarak, unutkanlık sorunu olanların ya da hafızasını daha güçlü hale getirmek isteyenlerin yatak odalarında bir vazo gül bulundurmalarını tavsiye eden Dr. Yavuz “Sabah uyanıldığında gül suyu ile ferahlamak ya da gün içinde gül kokusu veya gül suyu kullanmak hafızanızı güçlü kılabilir ve unutkanlığı yenmenizi sağlayabilir” diyerek gül suyunu gün içinde kullanmanın önemini vurguluyor.

FAYDALARI NELERDİR?

Yıllar boyunca pek çok amaç için kullanılan gül suyunun faydaları azımsanamayacak kadar fazla. Cilt temizliği için durulama ardından tonik yerine sıkça kullanılan doğal gül suyu, yaralara ve aşırı sıcak ve soğuk çatlamış el, ayak, dudak ve cilt içinde etkili olabiliyor. Gül bitkisinin tedavi edici doğal yapısından dolayı antiseptik ve yatıştırıcı özellikleri de var. Bu nedenle cilt ve saç bakım ürünlerinde de sıkça kullanılıyor.

KOKLAMAK BELLEĞi GÜÇLENDiRiYOR

Son yıllarda yapılan araştırmalara göre, yatak odasında gül bulundurmanın öğrenilen bilgilerin belleğe yerleştirilmesini şaşılacak derecede olumlu etkilediğini belirten Dr. Mehmet Yavuz, kısa süreli gül kokladıktan sonra bile, belleğin güçlendiğini ve unutkanlığın önlendiğini ifade ediyor. Dünyada pek çok araştırmanın da buna destek verdiğini belirten Mehmet Yavuz, uyku esnasında gül kokusu altında olmanın, yeni alınan bilgilerin daha güçlü bir şekilde kayıtlanacağını vurguluyor.

Bugün gazetesi

Esma_Nur 06Haziran 2012 12:44

Cevap: MEDİNEWEB Şifalı Bitkiler Eczanesi
 
Arı sokmasında zehrin etkisini azaltıyor, bulunduğu yere sivrisinek yaklaşamıyor, kan şekerini düşürüyor, kanser riskini azaltıyor,zayıflatıyor…


Kekikte olduğu gibi kan şekerini düşürmeye yardımcı olur. Tansiyona etkisi olduğu için tansiyon hastaları ve hamileler uzak durmalı. Yağ yakıcı özelliği nedeniyle zayıflamaya da yardımcı olur. Romatizmaya, şişlik ve ağrılara karşı yapılan deneylerde etkili olduğu görüldü. Fesleğenin bronşit, astım gibi ödem yapan ve insanın yaşam kalitesini düşüren hastalıkları da etkili biçimde azalttığı saptandı. Öte yandan hazımsızlığa ve selülite öksürüğü ve baş dönmesine iyi gelir.

FESLEĞEN NASIL KULLANILIR?

Hem taze, hem de kuru olarak kullanabilirsiniz. Kurtulmuş fesleğenin çayını yapabilir, yemeklerde ve salatalarda kullanabilirsiniz. Yağını yapıp masajla rahatlayabilir, kokusuyla sakinleşebilirsiniz. Kurutulmuş baharat olarak çorbalarda ve salatalarda koku ve lezzet vermek için kullanılır. Yemeğe ve salatalara son anda katılır. Yağı uçucu olduğundan suyla ya da yemekle kaynatılmaz.

FESLEĞEN ÇAYI TARİFİ:

Çayını yapın bağırsaklarınızı rahatlatın

Yarım veya bir tatlı kaşığı ince kıyılmış fesleğen, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır, üstü kapalı olarak 10-15 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-3 bardak içilebilir. Çayı yapılıp içilirse bağırsak gazlarını giderir. Cildi rahatlatır.

FESLEĞENİN FAYDALARI

Saçınıza sürün saçlarınızı güçlendirin

Fesleğen ile hazırlanan losyonlarla saç derisine masaj yapılırsa saç köklerini güçlendirir. Fesleğen yağı selülit şikâyetlerini azaltır.

Kanser riskini azaltın

Fesleğen, rezene ve tarhun gibi, diğer aromatik bitkilere benzer. İçerdiği Estragole’nin fare ve sıçanlarda kanserojen ve teratogen olarak etkileri biliniyor. Şimdilerde insanlar üzerindeki etkileri, kemirgenler üzerinde 100 - 1000 arasında deney yapılarak, normal olan ve beklenen sonuç alındı. fesleğenin, kanser riskini azalttığı keşfedildi.

Sofranıza koyun sivrisineklerden kurtulun

Açık havada yemek verdiğinizde, pikniğe gittiğinizde, açık alanda bebeğinizle vakit geçirdiğiniz sıralarda mutlaka etrafınıza birkaç yaş fesleğen koyun. Sivrisineklerin yaklaşmadığını göreceksiniz.

Fesleğenin yaydığı koku sinekleri uzak tutar. Akşamları açıkta yenilen yemeklerde masaların fesleğen ile süslenmesi, bebeklerin yanına fesleğen konulması, yaz aylarında evlerin açık camlarının önünde fesleğen saksılarının olmasının sebebi fesleğenin yaydığı güzel kokunun yanında sinekleri kovucu özelliği olmasıdır.

MORAL HABER

suhtem 06Haziran 2012 14:24

Cevap: MEDİNEWEB Şifalı Bitkiler Eczanesi
 
sağolun esma ablam işimize çokk yarıyo bu bilgiler.)

Esma_Nur 06Haziran 2012 14:40

Cevap: MEDİNEWEB Şifalı Bitkiler Eczanesi
 
Alıntı:

suhtem Üyemizden Alıntı (Mesaj 180841)
sağolun esma ablam işimize çokk yarıyo bu bilgiler.)

Zerre kdr fayda sağlayabiliyorsak ne mutlu bize :)

EyMeN&TaLhA 10 Temmuz 2014 09:36

Cevap: MEDİNEWEB Şifalı Bitkiler Eczanesi
 
Zerdeçal binbir derde deva baharat

Hint safranı olarak da bilinen zerdeçalın mutfaklarda çoktan yerini alması gereken bir baharat olduğunu kaydeden Diyetisyen Şebnem Kandıralı, “Zerdeçal, sarı renkli bir Hint baharatıdır.

Zerdeçal genellikle körinin ana maddesidir. Demir ve manganez için önemli bir kaynaktır. B6 vitamini, diyet lifi ve potasyum içerir. İçerdiği curcumin (hintsafranı) ile yapılan klinik çalışmalarda depresyonun hafifletilmesinde bazı antidepresan ilaçlar kadar etkili olduğu gösterilmiştir.

Son derece sağlıklı olan bu baharat hemen hemen her yemeğe ekilebilir. Diğer kullanıldığı sağlık alanları:

Anti inflamatuar (iltihap karşıtı) etki göstermesi. İnflamatuar bağırsak hastalıklarında etkili bir tedavi sunabilmesi, romatoid artiritlerde rahatlacı bir etkisi olduğu, kistik fibrozla mücadelede yardımcı olduğu, antioksidan özelliğinden ötürü kanser hücre büyümesi ve metastazların engellenmesinde etki gösterdiği, çocuklarda lösemi riskinde azalma sağladığı, karaciğer fonksiyonlarında iyileşme gösterdiği, kardiyovasküler fonksiyonlarda koruyucu etkisi olduğu, kolesterol düşürücü etki gösterdiği ve alzheimer hastalığına karşı koruma sağladığı bilinmektedir.” diye konuştu.


alıntıdır
TRT Haber


SAAT: 09:15

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306