|
Konu Kimliği: Konu Sahibi AŞK'ÜL İSLAM,Açılış Tarihi: 15 Ocak 2008 (23:57), Konuya Son Cevap : 21 Ağustos 2021 (23:49). Konuya 19 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
15 Ocak 2008, 23:57 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 38 Üyelik T.:
30Haziran 2007 | Evladınızın Sultan Fatih gibi olmasını ister misiniz? Evladınızın Sultan Fatih gibi olmasını ister misiniz? Fetih ve Fatih” başlıklı konferanslarımda, bir yer gelir, hep sorarım: “-Evladınızın Sultan Fatih gibi olmasını ister misiniz?” Tabii ki, bütün anne-babalar, bu soruya “Evet” derler. Ben de, hemen ikinci sorumu sorarım onlara: “-Peki, anneler onun annesi gibi, babalar da babası gibi olmayı kabul ederler mi?” Zira her ideal insan, öncelikle bir anne ve babanın eseridir. Hiç bir güzellik, durduk yere ortaya çıkmaz, tesadüfen oluşmaz. Bu sebeple olmasını istediğimiz yolun yolcusu olmak mecburiyetindeyiz. Çünkü durarak bir yere varılmaz. Özellikle de eğitimde bir hedefe gelmek isteyenler, o hedefin temsilcisi olmalıdır. Daha düz bir ifadeyle, anne-baba, çocuğuna örnek olmak zorundadır. Çocuğa yol açmak, yön göstermek ve elinden değil gönlünden tutmakla görevlidir. Bu gerçeklerin bilincinde olan Sultan Mehmed’in babası ll.Murad, her bakımdan örnek bir baba olmayı başarmış ve dolayısıyla da Sultan Mehmed’e, kutlu fethe giden yolu açmıştır. Annesi de isimsiz ve resimsiz kalmaya razı bir şefkat kahramanı…Baba ile aynı yöne bakmış olmalı ki, Sultan II.Murad, evladında muradına ermiş,önce bir gönül fethetmiş,sonra da o gönülle müjde-i Peygamberi’yi gerçekleştirmiştir. Sultan Murad nasıl bir babaydı? Sabah namazlarını kıldıktan sonra, Kur’an’ı ile baş başa kalır, sonra da dua ve niyaz ile güne başlardı. Yani kulluğunu unutmayan bir sultandı. Bir başka deyişle, kulluğu sultanlık bilirdi. Rabbi ile baş başa kaldığı sabah saatlerinde, kimseyle görüşmek istemezdi. Ama bir gün, tam da Kur’an deryasına dalmış, bir başka aleme geçmişken, kapısı tıklatıldı. Hayret içindeydi. Bu olmayacak saatte gelen kimdi ve gelişi niçindi ? Kapısını tıklatan dadı, Sultan Murad’a bir oğul müjdesi veriyordu: “-Gözünüz aydın Hünkarım, bir oğlunuz oldu.” 27 yaşındaki Sultan baba, önce bir şükür secdesi yaptı, sonra da büyük bir sevinçle rahlesindeki Kur’an’ı Kerim’e baktı… Sevinç gözyaşları içinde şöyle dedi: “-Ravza-i Murad’da bir gül-i Muhammedi açtı… Barekallah, bu çocuk adıyla ve işiyle doğdu…” Zira, Muhammed Suresi’ni bitirmiş, Fetih Suresi’ne de başlamıştı ki, muştulandı. Adı Muhammed oldu; inşaalah işi de fetih olacaktı… Tabii ki Padişah, duanın bir de fiili yanı olduğunu çok iyi biliyordu. Bu sebeple, çocuk Muhammed, Efendiler Efendisi’ne tarifsiz bir sevgi ve sadakatın işareti olarak Mehemmed oldu, Mehmed’leşti… Sonra da onu adı sahibine layık hale getirecek gerçek hocalara teslim edildi. Daha o günden, deha fışkıran varlığıyla farkındaydı şehzade oluşunun küçük Mehmed… Bu sebeple de, ele avuca sığmazdı. Hocasını yorduğu ve haylazlığını çoğalttığı bir gün, duvardaki falaka indirildi ve geçirildi minik Mehmed’in ayaklarına… Canı fazla yanmamıştı ama, gururu kırılmıştı… O akşam, Padişah babasına olanı biteni anlattı. Sultan II. Murad çok üzülmüş ve sevip okşamaya kıyamadığı şehzadesini falakaya yatıran hocasına gereken dersi vereceğini söylemişti. Küçük şehzade, yarın sabah okulunda olacakları düşünüp, herhalde o gece çok tatlı bir uyku çekmiş olmalı… Sabahleyin, okuluna Padişah babasıyla neşe içinde gelmişti ama, bir anda sevinci derin bir hüzne dönüştü. Zira, Padişah’ın, “Sen benim nazlı şehzadem’i nasıl falakaya yatırırsın?” demesiyle, Hocasının, “Ben çalışkan ve itaatli talebe isterim, serkeşlik istemem! Siz de ders düzenini bozacak olsanız, sizi de cezalandırırım!” deyip sopasına sarılınca, II. Murad, çaresiz bir tavırla şehzade Mehmed’e baktı ve “Evlat, çare yok, itaat edip çalışacaksın!” diyerek oradan uzaklaştı. Küçük Mehmed, şefkatsizlik gibi görünen bu gerçek şefkatin muhatabı olmuş ve çaresiz hocasına boyun eğmiş, dolayısıyla da kısa zamanda büyük başarılar kazanmıştı. şehzade Mehmed, döneminin en seçkin hocaları elinde yetişti. Bir gece, Molla Gürani, onun hala çalıştığını fark etti ve birden odasına girdi. şehzade Mehmed, çok ciddi bir çalışmanın içinde, adeta kendini kaybetmişti. Hocası, geldiğini belli etti ve ne yaptığını sordu. şehzade Mehmed, İstanbul surları üzerine çalıştığını söyledi. Hocası, şehzade Mehmed’in önündeki bütün kağıtları topladı, yırttı ve çöpe attı. şehzade’nin üzgün ve şaşkın bakışlarına tatlı sert bir bakışla karşılık verdi ve dedi ki: “-Her şeyin bir zamanı ve sırası var İstanbul surlarının planına daha sıra gelmedi. şimdi, benim öğrettiklerimi hazmedeceksin. Bir gün Bizans surlarıyla uğraşmanın da sırası gelecek…” şehzade Mehmed, hocasına itaat etti ve kazandı. Çünkü, Bizans surlarından önce, kendi içindeki engelleri aşmalı ve böylece fethe giden yolu evvela içinde açmalıydı. Fethe giden yolun temeli, o gün hocasından öğrendikleriyle atılacaktı. Hem de, hayat merdivenin basamakları birer birer çıkılmalıydı. Atlayıp sıçrayanlar, sıralamaya uymayanlar, hedefe varamazlar; daha da kötüsü düşüp yamuk yumuk ve ham kalırlardı. şehzade Mehmed, bir dostunu da manevi baba bilmişti. Padişahlığı sırasında bile, herkesin huzurunda titrediği Sultan, o mübarek zatın huzurunda kendini tutamaz, heyecanlanır ve titrerdi. İşte, Sultan Mehmed’in fethe giden yoldaki bu manevi kılavuzu Akşemseddin idi. Akşeyh diye anılan bu müstesna zat, Kafası ve kalbi dolu bir gönül sultanı idi. Hem ilimde, hem de tasavvufta derinleşmişti. Bir fetih için yola çıkan taçlı sultanların, mutlaka bir taçsız sultana dayanmaları gerektiğini gösterdi Sultan Mehmed Han… Yani Akşemseddinsiz Fatih olunamayacağını fiilen ilan etti. şehzade Mehmed, ciddi, dengeli ve kaliteli bir eğitim için bütün şartları bir arada bulmuş, kendi kabiliyeti, dehası ve çalışkanlığı ile de bunlardan azami derecede istifade etmişti. Böylece, şehzade Mehmed’den,Fatih Sultan Mehmed’e giden yol açılmıştı. Bu yolda neleri başarmıştı? Genç yaşında 4 dil öğrendi. Delikanlı iken, havan topunu keşfetti. Daha 21 yaşında da Güzeller Güzeli’nin müjdesine mazhar oldu; çağ açıp, çağ kapadı, Bizans’ı tarihe gömdü. Ülkeler fethetti, Osmanlı’yı dünya devi yaptı. Ama kendisi devleşmedi;hep çalıştı,sürekli hedef büyüttü.Bir rivayet,ölmeseydi son seferiyle Roma fatihi de olacaktı. Sadece onun adını vererek çocuklarımızı Fatih yapamayız.İnancını,idealini ve eğitimini de vermeliyiz çocuklarımıza. Fakat, fatih yetiştirmek isteyenlerin öncelikli işi, Fatih Sultan Mehmed’in babası gibi baba olmaktır. Tekrar o güzel insana dönersek, karşımıza derviş gönüllü bir padişah çıkar. Dünyayı elinde tutar ve asla gönlüne almazdı. O kadar ki, tahtını kendi arzusuyla terk etmiş ve Manisa’daki uzlet köşesine çekilip dervişliği tercih etmiş, fakir ve kanaatkar bir ömür sürmüştü. Vefat ettiği zaman, geriye şahsi malı, mülkü kalmamıştı. Kendisinden sonraya muhteşem bir devlet ve Fatih Sultan Mehmed gibi bir evlat bırakmıştı. Vefatı sırasında, şahsi malı olarak sadece yüksükleri kalmıştı. Vasiyeti üzere, onlar satılarak techiz ve tekfin işleri yapılmıştı. Zenginliği sadece elinde tutan ve kalbine koymayan bu harika insan, Fatih Sultan Mehmed’in babasıydı. Bu gerçekten habersiz bir baba, evladına nasihat ederken, şöyle demiş: “-Oğlum, utan utan; Fatih Sultan Mehmed senin yaşındayken İstanbul’u fethetmişti!” Delikanlı da babasına hemen şu karşılığı vermiş: “-Baba, Fatih senin yaşındayken de Roma’yı fethe gidiyordu.” VEHBİ VAKKASOĞLU |
Konu Sahibi AŞK'ÜL İSLAM 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
İnsana Tapmanın Kuranı Kerimdeki Karşılığı | Kur'ân-ı Kerim Genel | Medineweb | 1 | 2874 | 01 Ocak 2013 16:58 |
Muhammed ve İnançlılar / Röportaj | Anket'ler-Röportaj'lar | EyMeN&TaLhA | 1 | 2755 | 02 Kasım 2010 01:14 |
Ebuzerr / (Ali Şeriati) | Ashab-Kiram(r.a) | Mihrinaz | 5 | 4929 | 16 Temmuz 2010 01:33 |
BAKMAK YETMEZ.... | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | Mihrinaz | 4 | 2219 | 24 Nisan 2010 15:15 |
İN'SANLARDAN... | Serbest Kürsü | Beytül Ahzan | 3 | 2220 | 02 Mart 2010 22:27 |
16 Ocak 2008, 00:11 | Mesaj No:2 |
Cvp: Evladınızın Sultan Fatih gibi olmasını ister misiniz? Vehbi Vakkasoğlu'nun müthiş anlatımlarından biri.Yağmur Hocam Allah razı olsun... Çocuklarımızın Fatih gibi olmasını istiyorsak önce ebeveyn olarak II.Murat olmalıyız. Ben her zaman çocuk eğitiminde aileye en fazla rol düştüğüne inanırım.Çocuk okula başlayana kadar anne babasını taklit ederek öğrenir.Gelişim psikolojisinde buna taklit yoluyla öğrenme diyoruz.Anne baba neyse çocukta odur.Okula başlayan çocuk için öğretmen ikinci model oluyor.Fatih Sultan Mehmet için önündeki modeller O'nun ilerki yaşamı için olağan üstü kişilerdi.Rabbim yetiştireceğimiz çocuklara doğru model olabilmeyi nasip etsin...
__________________ Dünyayı Güzellik Kurtaracak. Bir İnsanı sevmekle başlayacak herşey... | |
16 Ocak 2008, 00:27 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 38 Üyelik T.:
30Haziran 2007 | Cvp: Evladınızın Sultan Fatih gibi olmasını ister misiniz? Kesinlikle haklısın seleme...Nasıl bir aileden, nasıl bir yaşayıştan geliyorsanız, hayatınızda kimler rol alıyorsa, siz ortalama "onlar" olursunuz.. Bir Fatimatüz Zehra tanıdım hayatımda,(r.alyh) eşini Sultan Murad Han yaptı, evlatlarını Fatih gibi yetiştirdi, ve o Fatihlerin her biri nice gönüller fethetti.. Kızlarından Hz. Fatima'lar yetiştirdi , ayaklı kuran hafızları olarak nice çocukların islam şuurunu almasına sebep olan öğretmenler vücuda geldi rabbi rahim'imizin izniyle.. islamdan taviz vermeden, her şeyini hakk yoluna sereserpe harcayan bir hanımın islamdan bi haber şehirlerde , islamı her haliyle yaşaması, eşine, evlatlarına bir nevi sahabe ikliminin kokusunu solutması.. Ve işte sonuç.. Hamd olsun yaradana.. O güzel insan , güzel atlara binip gitti ama ardında fatihler, akşemsedinler, islamaşkı'lar, yağmurlar, zeyneplerle dolu fetih orduları bıraktı.. Gönüller fethetmeye geldi, ama ömürler feth etti.. Ve şimdi fetih sırası bizlerde inşaallah... Ya rabbi, fetihler gönder, Fatihler nasip eyle inşallah.. Amin Amin Amin.. Bi Hürmeti Taha ve Yasin... |
16 Ocak 2008, 01:10 | Mesaj No:4 |
Cvp: Evladınızın Sultan Fatih gibi olmasını ister misiniz? Sevgili Ali kardeşim snırım başlığı okumadın Yağmur Hocamın kast ettiği Fatih sizin komşunun oğlu Fatih değil ; Fatih Sultan Mehmet... Ne kadar görmezlikten gelmeye çalışsamda üslubun hoş değil.14 asır evvelinde Efendimiz Fatih Sultan' a hitaben "İstanbul mutlaka fetholunacaktır. Onu fetheden kumandan; ne güzel kumandan, onu fetheden asker, ne güzel askerdir" buyurmuştur. Demek ki Fatih gibi çocuk yetiştirmek herkese nasip olmuyor.
__________________ Dünyayı Güzellik Kurtaracak. Bir İnsanı sevmekle başlayacak herşey... | |
16 Ocak 2008, 01:23 | Mesaj No:5 |
Cvp: Evladınızın Sultan Fatih gibi olmasını ister misiniz?
seleme hocamız, benim komşumun oğlu fatihten daha iyi tanırım kastedilen sultan fatihi.....kendisi elbette fatihtir,istanbulu fethetmiştir,büyük askerdir.büyük komutandır...bunlara itirazım yok ki.yere göğe sığdıramadığınız bu insan aynı zamanda kardeş katilidir hatırlatırım size.kimse bana katillik için fetva aramasın.fazla övmeyın demiştim.maşuk bile övülmeyı sevmiyor) + o hadisin(!) mevzu hadis olduğunu blmeyen mi kaldı.yok öyle bir hadis....uydurmadır.aksini düşünüyorsanız ispatlayın efendim. saygılarımla fatih torunları | |
16 Ocak 2008, 01:30 | Mesaj No:6 | |
Cvp: Evladınızın Sultan Fatih gibi olmasını ister misiniz? Alıntı:
1-ecdadım olduğu gibi bir iddiam yok.ben aslen arabım. 2-saygısızlık yaptığım bir cümlemi gösteriniz.ha yalan söyleyen tarih utansın dediğim için saygısızlık görülüyorsa başka.... 3-siz torunu olabilirsiniz...maaaalesef ben bu şerefe eremedim. ve dört:kardeşini öldüren bu komutanı büyütmek içinuydurma hadis ten başka çareniz kalmadı.nasıl ki uydurma tarih yazıldığı gibi...kendin pişir kendin ye | ||
16 Ocak 2008, 01:43 | Mesaj No:7 |
Cvp: Evladınızın Sultan Fatih gibi olmasını ister misiniz?
ecrin hocamız, eğer tartışmıyacaksak,konuşmayacaksak,at gibi ot gibi kafa sallamaya mı geldik foruma.eline sağlık diline sağğlık tan başka bi şey istemiyorsunuz ki...ben diyorum ki yalandır.aksini ispatlayın velinizi(!)...... | |
16 Ocak 2008, 01:47 | Mesaj No:8 |
Cvp: Evladınızın Sultan Fatih gibi olmasını ister misiniz? Geçmişini bilmeyen geleceğini bilemez demiştir atalarımız.Ama atalarımız senin için önem arz etmediğine göre başka şekilde anlatalım. Bizler bu topraklarda yıllardır ırk ayrımı yapmadan yaşadık.Irkın arap olabilir.Ama eğer bu vatanda yaşıyorsak Türküz dememiz gerekir Çünkü bu dava uğruna az kan dökülmedi ve dökülmeye devam ediliyor.Peygamber Efendimiz hiç bir zaman arap olduğunu dile getirmemiştir. Çünkü o'nun mesajı evrenseldi.Günümüze yaklaşırsak Üstat Bediüzzaman da kürttü ama -o sanırım mektubattaydı- tebliğ insanına şeytanın musallat olacağı altı maddeyi sayarken ırkcılığı es geçmiyor.Yanı sana tavsiyem insanların hassas olduğu noktalara biraz dikkat edelim...
__________________ Dünyayı Güzellik Kurtaracak. Bir İnsanı sevmekle başlayacak herşey... | |
16 Ocak 2008, 01:57 | Mesaj No:9 |
Cvp: Evladınızın Sultan Fatih gibi olmasını ister misiniz?
bakın seleme hoca efendi, lütfen kızdrcağına ipe sapa gelmez cümle kurcağına,demediğimi bana yamacağına,doğru dürüst cevap ver; 1-ben babam dışındakilere baba demem.senin baban peygamber ile olsa senin babanın oğlu olamam,çünkü gayri meşru olurum. 2-başkasının babasına baba demediğim için ırkçılıkla suçlanıyorsam,siz başkasını babanıza baba dedirtmek hevesinde olmanız ırkçı oğlu ırkçılık değilmidir? 3-ben ırkçı olduğumu söylemedim ki,fatihin torunu değilim dedim.türkiyede yaşayan her kes senin babana baba demek zorunda değil efendim. 4-başkasını ırkçılıkla suçlarken,faşizmin en alasını yapmaktanda yüzünüz kızarmaz...benim faşistim daha yakışıklıdır derdindesiniz.. 5-sorduğum soruma cevap verceğinize,karalamayı seçtiniz ya pesss 6-tarih okuyorum...yakında tarih öğretmeniyim efendim. 7-hepinize saygılar sunarım,beni aşağılasanızda... | |
16 Ocak 2008, 01:58 | Mesaj No:10 |
Cvp: Evladınızın Sultan Fatih gibi olmasını ister misiniz? bunun sonu gelmez olduğunu biliyorum ve fakat cevap isteyen birine cevap vermek gerektiğini de biliyorum der ve arkadaşımızın endişelerine ya da sevimli sulhçluğuna bir cevap olara o bizim ceddimizdir saygısızlık yapmayız saygısızlıkta istemeyiz ...çünkü sen at gözlükleri takmıssın sana ne desek boş gelecek bildiğin beynin uç noktalarına yerleşmiş ...nediyelim hakikati öğrenenlerden olursun ... | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Konuyu değerlendir | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Fatih Sultan Mehmet | Has_Tarihçi | Tarih | 0 | 16 Ağustos 2020 13:19 |
Hayatınız bereketli olsun ister misiniz? | Esma_Nur | İslami Kavramlar | 0 | 16 Mayıs 2012 09:59 |
Fatih Sultan Mehmed'in Fermani | talhatok | Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler | 0 | 04 Kasım 2008 00:04 |
Fatih Sultan Mehmet Mahkemede.... | akgün | İslam/Dinler/Mezhepler | 2 | 06 Temmuz 2008 11:40 |
Fatih Sultan Mehmed | ayel | İslami Haberler | 4 | 05 Kasım 2007 14:59 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|