Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.İLAHİYAT-ÖNLİSANS -AÇIK ÖĞRETİM FAKÜLTESİ.::. > 2.SINIF*Bahar Dönemİ* > Arapça 4

Konu Kimliği: Konu Sahibi Medineweb,Açılış Tarihi:  03 Eylül 2012 (20:55), Konuya Son Cevap : 15 Şubat 2013 (22:00). Konuya 17 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 03 Eylül 2012, 21:42   Mesaj No:11
Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:339
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart arapça 4 konu özetleri


ASLİ SAYILAR VE TEMYİZİ - الأَعْدَادُ الأَصْلِيَّةُ:

(0-10) (11-19) (20-1000)


Müennes için Müzekker için

1( احد ) واحد واحدة ( احدى )
2اثنان ا ثنتان
3ثلاثة ثلاث
4 اربعة ا ربع
5خمسة خمس
6ستة ست
7 سبعة سبع
8ثمانية ثمان
9تسعة تسع
10عشرة عشر

Sayılar, sayılan isimden önce gelir. Yalnız 1 sayısı, sayılan isimden sonra gelir, sayılanın sıfatı durumunda olur.
Bir kız çocuğuطفلة واحدة Bir adamرجل واحد
Arapçada, sayıya aded, sayılana ma’dud denir. Bir cinsten iki varlığı göstermek içinاثنان veاثنتان pek kullanılmaz, isim doğrudan doğruya tensiye yapılır.
İki adam رجلان <- bir adam رخل
İki kız çocuğu طفلتان <- bir kız çocuğu طفلة



1.Kaide: 3-10 arasında, aded (sayı), ma’dud’un (sayılanın) zıt cinsinden olur, sayılan cemi olarak gelir ve mecrurdur. (son harfinin harekesi esre’dir.)
Müennes içinMüzekker için
1 kız çocuğu طفلة واحدة 1 çocukطفل واحد
2 طفلتان2 طفلان
3 ثلاث طفلات 3 ثلاثة اطفال
4 اربع طفلات4 اربعة اطفال
5 خمس طفلات 5 خمسة اطفال
6 ست طفلات 6 ستة اطفال
7 سبع طفلات 7 سبعة اطفال
8 ثمانى طفلات 8 ثمانية اطفال
9 تسع طفلات 9 تسعة اطفال
10 عشر طفلات 10 عشرة اطفال


2.Kaide: 11-19 arasındaki sayılara murekkeb (birleşik) sayılar denir. Sayılar birleşiktirler, her iki bölümünde son harfi üstün’dür.
Müennes içinMüzekker için
11 kız çocuğu احدى عشرة طفلة 11 çocuk احد عشر طفلا
12 اثنتا عشرة طفلة12 اثنا عشر طفلا
13 ثلاث عشرة طفلة 13 ثلاثة عشر طفلا
14 اربع عشرة طفلة14 اربعة عشر طفلا
15 خمس عشرة طفلة15 خمسة عشر طفلا
16 ست عشرة طفلة16 ستة عشر طفلا
17 سبع عشرة طفلة17 سبعة عشر طفلا
. 18 ثمانى عشرة طفلة18 ثمانية عشر طفلا
19تسع عشرة طفلة19 تسعة عشر طفلا


3.Kaide:Mürekkeb (bitişik) sayılardan yalnız 12 mu’rab (cümledeki durumuna göre hareke alan) dır
12 çocuk geldi مرفوع جاء اثنا عشر طفلا
12 çocuk gördüm منصوب رايت اثنى عشر طفلا
12 çocuğu selamladım مجرور سلمت على اثنى عشر طفلا
Görüldüğü gibi, 12 sayısındakiاثنتان اثنان kelimelerinin sonundaki elif, merfu(ötre) durumunda elifolarak kalıyor, mensub(üstün) ve mecrur(esre) durumunda ise yaoluyor.


4.Kaide: Diğer mürekkeb (birleşik) sayılar mebni (son harekesi değişmeyen) dir. cümlede ne durumunda bulunursa bulunsunlar, hiçbir değişikliğe uğramazlar.
17 çocuk geldi مرفوع جاء سبعة عشر طفلا
17 çocuk gördüm منصوب رايت سبعة عشر طفلا
17 çocuğu selamladım مجرور سلمت على سبعة عشر طفلا


5.Kaide: 20-100 arasındaki sayılara ukud العقودdenir. Bu sayılar, hem müzekker, hem de müennes için ortak kullanılır.
20 erkek-kız çocuğu عشرون طفلا - طفلة
30 ثلاثون طفلا - طفلة
40 اربعون طفلا - طفلة
50 خمسون طفلا - طفلة
60 ستون طفلا - طفلة
70 سبعون طفلا - طفلة
80 ثمانون طفلا – طفلة
90 تسعون طفلا – طفلة
Nasb ve cer halinde, bu sayılardaki vav, yeolur.
Ref haliجاء عشرون طفلا 20 çocuk geldi
Nasb haliرايت عشرين طفلا 20 çocuk gördüm
Nasb haliرايت سبعة واربعين تلميذا 47 öğrenci gördüm
Cer haliسلمت على سبعة واربعين تلميذا 47 öğrenciye selam verdim

6.Kaide: 100-1000 arasındaki sayılar: 100 ve 200 dışındakiler bileşiktir. İkinci bölüm muzafun ileyh sayıldığından mecrurdur. Bu sayılarda müzekker ve müennes için ortak kullanılır.
100مائة 200مائتان 300ثلاثمائة 400اربعمائة 500خمسمائة
600ستمائة 700سبعمائة 800ثمانمائة 900تسعمائة 1000الف (الاف:ج)
700 gece (müennes)سبعمائة ليلة 700 gün (müzekker)سبعمائة يوم
107 kitap مائة وسبعة كتب514 kitap خمسمائة واربعة عشر كتابا
968 kitap تسعمائة وثمانية وستون كتابا
Bu sayılardan sonra gelen ma’dud (sayılan şey), sayının son bölümüne göre, müfret veya cemii olur ve ona göre harekelenir.


Aded (sayı) – Ma’dud (sayılan) münasebeti şöyledir:

Aded (sayı) Ma’dud (sayılan)
3-10 cemi, mecrur عشرة كتب
11-19 müfret, mensub تسعة وتسعون كتابا
99’dan sonra müfret, mecrur عشرة الاف كتاب

alıntı
Alıntı ile Cevapla
Alt 03 Eylül 2012, 21:43   Mesaj No:12
Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:339
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: arapça 4 konu özetleri

HABERİ MUZARİ FİİL OLAN NAKIS FİİLLER (Kade ve Benzerleri)



كاد soyundan olanlar, önüne geldikleri isim cümlesindeki mübtedayı isim kılarak merfu bırakır, haberi ise kendilerinin haberi kılar ve mansub yaparlar, şu kadar var ki, haber, daima muzari fiil ile başlayan fiil cümlesi olur. Bunlarında anlamları sadece merfu isimleriyle tamam olmaz ve habere ihtiyaç gösterir.
كاد soyundan olan bu nakıs fiiller 3 çeşittir: Murakabe (yakınlık), Reca (ümit) ve Şuru (başlama) Fiilleri

a)Murakabe (yakınlık) fiilleri: Haberde belirtilen şeyin meydana gelmesinin yakın olduğunu bildirirler. Bunlar: كرب اوشك كاد fiilleridir.
Yaprak nerede ise düşecek كاد الورق يسقط
Mal nerede ise tükenecek اوشك المال ينفد
Su nerede ise donacak كرب الماء يجمد

b)Reca (ümit) fiilleri: Haberde belirtilen şeyin meydana gelmesinin umulduğunu bildirirler.
Bunlar: اخلولق عسى حرى fiilleridir.
Umulur ki Rabbiniz size merhamet eder عسى ربكم ان يرحمكم
Umulur ki hasta iyileşir حرى المريض ان يبرأ
Umulur ki kar yağar اخلولق الثلج ان ينزل

c)Şuru (başlama) Fiilleri: Haberde bildirilen işe başlandığını bildirirler. Bunlar: اقبل علق اخذ جعل
هب ابتدأ قام انبرى شرع أنشأ طفقfiilleridir.
Çocuk ağlamaya başladı أخذ الولد يبكى
Çocuk okumaya başladı شرع الطالب يقرأ
Çocuk haykırmaya başladı جعل المجنون يصرخ


alıntıdır
Alıntı ile Cevapla
Alt 03 Eylül 2012, 21:44   Mesaj No:13
Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:339
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: arapça 4 konu özetleri

TAACCUB


Arapçada korkunç,iyi kötü vb. durumlar karşısında gösterilen şaşkınlığa ya da şaşırmaya taaccub adı verilir.


Taaccup kıyasi ve gayri kıyasi olmak üzere iki şekilde yapılır.


KURALSIZ TAACCUB ÜSLUPLARİ


A)kuralsız


Taaccub anlamı taşıyan soru ile yapılır.


كيف تكفرون بالله و كنتم أمواتاً فاخياكم


Allah’ı nasıl yalanlarsınız! Hani siz ölülerdiniz de sizi diriltti.


B)لله درّ من


لله درمن طالب


Ne çalışkan öğrenci!


لله در من سيارة


Ne araba ama!


C) يا له من


يا له من رجل


Ne adam!


فيالك من قترة معمر


Me’merdeki tarla kuşu sen nasıl bir kuşsun!


KURALLI TAACCUB SİYGALARI


Kurallı taaccub siygalarına iki örnek vardır.


A)ما افعله B)افعل به


ما أعذب ماء النيل


أعذب بماالنيل


Nil’in suyu ne kadar tatlı.


ما أحسن منظر الرياض


Riyad’ın manzarası ne kadar güzel!


BU İKİ SİYGADA TAACCUB YAPMANINŞARTLARI


1=fiil sulasi fiil olmalınakıs fiil olmamalıdır. Yardımcı fiil olmamalıdır tam fiil olmalıdır. Kane ve gurubundan olmamalıdır.ma’lum fiil olmalı renk kusur,ayıp,sakatlık ifade eden fiilerden olmamalıdır.


2-camid fiil olmamalıdır.


نعم\بئس\عسي\ليس


Fiillerden birisi olmamalıdır.bu fiillerin mazi ve muzarileri yoktur.değişim ifade etmeyen fiilerde bu gruba girmez\مات\فني


3-eğer fiil sulasi değilse ya da renk kusur ifade ediyorsa ya da kane ve grubu gibi nakıs bir fiil ise bunların taaccubları daha değişik şekkilerde yapılır.


ما أجمل أن أصبح الجو معتدلا


Hava ne güzel ılıman oldu.



Meçhul fiil ile taaccub örneği:


ما أجمل أن يقال-هذا مجتهد


Bu çalışkandır denmesi ne kadar güzel.


4 harfli ise de:


ما أغظم أن تتخرج هذه الصحر


Bu kayanın yuvarlanması ne büyük bir şey.(‘en’yardımıyla taccub yapılmıştır.


Renk ifade ediyorsa:


ما أشد حمرة


ne kadar kırmızı


ما أكثر سوادًا


Ne kadar siyah


ماأكثر عواجًا


Ne kadar eğri


أقلل بجسارةً


Ne kadar cesaretsiz.


ماأحبَّ إليَّ هذه المنظرة


Bu manzara bana ne kadar sevimli geliyor.


أحبِبْ إليَّ بهذه المنظرةِ


Bu manzara bana ne kadar sevimli geliyor.


ECVEF FİİLLERDE VEYA İSİMLERDE TAACCUB


Ecvef fiillerde illetli olan harf atılmaz hareke verilerek kalıplara uygulanır.


Örnek:


طويل- ماأطوله


ميلٌ- أميل به


ما أطول ليل مريضٍ


Bir hastanın gecesi ne kadar uzundur.


اعللُ النفس بالآمال أرقبها- ماصيق العيش لو لا فسحة لآمال


Kendimi beklediğim özlediğim umutlarla oyalıyorum. Umutların genişliği olmasaydı hayat ne kadar sıkıcıolurdu.


EL-İSTİSNA


Cümlede çeşitli edatlar yardımıyla bazı isimleri yargıdan ayrı tutmaktır.


أثمر الأشجار إلاَّ شجرةً


Bir ağaç dışında ağaçlar meyve verdi.


İstisna edatından sonraki kısma müstesna,müstesnanın ayrı tutulduğu isme ise müstesna minhu denir.


1-إلاَّ


A)cümle olumluysa:


خضر الطلاب إلاَّ سالماً


Salim dışında öğrenciler geldi.


طارالحمام إلاَّ واحدة


Biri dışında güvercinler uçtu.


فر الجنود إلاَّ القائد


Komutan hariç askerler kaçtı.


a)eğer cümle olumluysa müstesna mansup olur.


b)eğer cümle olumsuz olursa:


لم تتفتح الأزهار إلاَّ بنفسج


Menekşe dışında çiçekler açmadı.


ما سلمت القادمين إلاَّ الأول


Eğer cümle olumsuz ise müstesna olan isim mansup ya da merfu olabilir.


c)müstesna minhu cümlede anılmamışsa yani cümlenin öğelerinden birisi eksikse:


لا يصغى النصيحة إلاَّ المخلصون


ما صاحبت إلاَّ الأخيار


لاتسود الشعوب إلاَّ بالأخلاق


Nasihate samimi olandan başkasıkulak vermez.


Hayırlı kişilerden başkasıyla arkadaşlık etmedim.


Uluslar yalnızca ahlak ile hakim olur.


Bu kısımda yani müstesna minhu’nun cümlede olmadığı durumlarda yapı genelde olumsuzdur.


ما رفع سأن الأمم إلاَّ العلم


Halkların durumunu bilimden başka bir şey yüceltmez.


لا يستذل إلاّ الصعيف


Zayıftan başkası küçük görülmez.


ما قرأْت الكتاب إلاَ صحفتين


İki sayfa dışında kitabıokumadım.


ماجاءَ الناس إلاّ حمارُهم


Eşekleri dışında insanlar gelmedi.


ما جاء الناس إلاّ حمارَهم


Eşekleri dışında insanlar gelmedi.


ما بلغني إلاَ رسالة ٌ


Bana mektuptan başka bir şey ulaşmadı


2-غير \سوى


Kendisinden sonra gelen kelime ile tamlama oluştururlar. Harekesi ‘illa’ dan sonra gelen müstesnanın harekesidir. Cümledeki yerine göre harekeleri değişebilir.


قرأت الصحفَ إلاَّ صحيفة ً


قرأْت الصحف غيرَ صحيفة ٍ


قرأت الصحف سوى صحيفةٍ


Yukarıdaki üç cümle de biri hariç tüm gazateleri okudum anlamına gelmektedir.


فاز السباحون غير سباح


Biri dışında bütün yüzücüler kazandı.


ما فاز السباحون غير سباح


Ğayra veya ğayru şeklinde yazılabilir çünkü cümle olumsuzdur.


ما كافات غير سباح


Bu cümledeki ğayra istisna edatıdır mefulun bihtir ve mansubtur nasb alameti fethadır.


ما فاز سوى سباح


Bu cümledeki siva ise yine istisna edatıdır. Takdiri bir damme ile merfudur çünkü fail konumundadır.


ما كافأت سوى سباح


Bu cümledeki siva ise takdiri bir fetha ile mansubtur.çünkü mefulun bih konumundadır.


3-حاشا\خلا\عدا


bu edatlar bazen harf bazen fiil olarak kullanılırlar.başlarında ise bir ‘ma’ bulunur. Bu ‘ma’ ya ma el mastariyye adı verilir.ma ile kullanıldıkları zaman fiil olarak alınmalarıuygundur.


طار الحمامات عدا حمامةٍ


Bu edatlar bazen harf-i cer bazen de fiil olarak kabul edilirler.


طارت الحمامات عدا حمامة ٍ


Biri dışında güvercinler uçtu.


طارت الحمامات ما عدا حمامة ً


4=ليس و يكون


İle yapılan istisna…


إجتمع القضاء ليس واحدًا


إجتمع القضاء لا يكون واحدًا


Biri dışında kadılar toplandı.


لكلِّ داءٍ و دواءٌ يستطبُّ بهِ =إلاَّ الحماقة أعيت من يداويها


Ahmaklık dışında her hastalığın tedavi edildiği bir ilaç vardır. Ahmaklık onu tedavi etmeye yarar.


الاَ كلِّ شئٌ ما خلا اللهَ باطلٌ= وكل نعيم لا محالة زائل


Allah dışında her şey boştur.her nimet mutlaka yok olur.


لم يبق سيئ من الدنيا بأيدينا إلاَّ بقية دمع ماقينا


Göz pınarlarındaki göz yaşıkalıntılarından başka elimizde dünyadan başka hiçbir şey kalmadı.


تزكرت من يبكي عليّ فلم أجد سوى السيف والرمح باكيا


Bana ağlayan birisini aradım ağlayan kılıç ve mızrap dışında bir şey bulamadım.

alıntı
Alıntı ile Cevapla
Alt 03 Eylül 2012, 21:44   Mesaj No:14
Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:339
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: arapça 4 konu özetleri

TAACCUB


Arapçada korkunç,iyi kötü vb. durumlar karşısında gösterilen şaşkınlığa ya da şaşırmaya taaccub adı verilir.


Taaccup kıyasi ve gayri kıyasi olmak üzere iki şekilde yapılır.


KURALSIZ TAACCUB ÜSLUPLARİ


A)kuralsız


Taaccub anlamı taşıyan soru ile yapılır.


كيف تكفرون بالله و كنتم أمواتاً فاخياكم


Allah’ı nasıl yalanlarsınız! Hani siz ölülerdiniz de sizi diriltti.


B)لله درّ من


لله درمن طالب


Ne çalışkan öğrenci!


لله در من سيارة


Ne araba ama!


C) يا له من


يا له من رجل


Ne adam!


فيالك من قترة معمر


Me’merdeki tarla kuşu sen nasıl bir kuşsun!


KURALLI TAACCUB SİYGALARI


Kurallı taaccub siygalarına iki örnek vardır.


A)ما افعله B)افعل به


ما أعذب ماء النيل


أعذب بماالنيل


Nil’in suyu ne kadar tatlı.


ما أحسن منظر الرياض


Riyad’ın manzarası ne kadar güzel!


BU İKİ SİYGADA TAACCUB YAPMANINŞARTLARI


1=fiil sulasi fiil olmalınakıs fiil olmamalıdır. Yardımcı fiil olmamalıdır tam fiil olmalıdır. Kane ve gurubundan olmamalıdır.ma’lum fiil olmalı renk kusur,ayıp,sakatlık ifade eden fiilerden olmamalıdır.


2-camid fiil olmamalıdır.


نعم\بئس\عسي\ليس


Fiillerden birisi olmamalıdır.bu fiillerin mazi ve muzarileri yoktur.değişim ifade etmeyen fiilerde bu gruba girmez\مات\فني


3-eğer fiil sulasi değilse ya da renk kusur ifade ediyorsa ya da kane ve grubu gibi nakıs bir fiil ise bunların taaccubları daha değişik şekkilerde yapılır.


ما أجمل أن أصبح الجو معتدلا


Hava ne güzel ılıman oldu.



Meçhul fiil ile taaccub örneği:


ما أجمل أن يقال-هذا مجتهد


Bu çalışkandır denmesi ne kadar güzel.


4 harfli ise de:


ما أغظم أن تتخرج هذه الصحر


Bu kayanın yuvarlanması ne büyük bir şey.(‘en’yardımıyla taccub yapılmıştır.


Renk ifade ediyorsa:


ما أشد حمرة


ne kadar kırmızı


ما أكثر سوادًا


Ne kadar siyah


ماأكثر عواجًا


Ne kadar eğri


أقلل بجسارةً


Ne kadar cesaretsiz.


ماأحبَّ إليَّ هذه المنظرة


Bu manzara bana ne kadar sevimli geliyor.


أحبِبْ إليَّ بهذه المنظرةِ


Bu manzara bana ne kadar sevimli geliyor.


ECVEF FİİLLERDE VEYA İSİMLERDE TAACCUB


Ecvef fiillerde illetli olan harf atılmaz hareke verilerek kalıplara uygulanır.


Örnek:


طويل- ماأطوله


ميلٌ- أميل به


ما أطول ليل مريضٍ


Bir hastanın gecesi ne kadar uzundur.


اعللُ النفس بالآمال أرقبها- ماصيق العيش لو لا فسحة لآمال


Kendimi beklediğim özlediğim umutlarla oyalıyorum. Umutların genişliği olmasaydı hayat ne kadar sıkıcıolurdu.


EL-İSTİSNA


Cümlede çeşitli edatlar yardımıyla bazı isimleri yargıdan ayrı tutmaktır.


أثمر الأشجار إلاَّ شجرةً


Bir ağaç dışında ağaçlar meyve verdi.


İstisna edatından sonraki kısma müstesna,müstesnanın ayrı tutulduğu isme ise müstesna minhu denir.


1-إلاَّ


A)cümle olumluysa:


خضر الطلاب إلاَّ سالماً


Salim dışında öğrenciler geldi.


طارالحمام إلاَّ واحدة


Biri dışında güvercinler uçtu.


فر الجنود إلاَّ القائد


Komutan hariç askerler kaçtı.


a)eğer cümle olumluysa müstesna mansup olur.


b)eğer cümle olumsuz olursa:


لم تتفتح الأزهار إلاَّ بنفسج


Menekşe dışında çiçekler açmadı.


ما سلمت القادمين إلاَّ الأول


Eğer cümle olumsuz ise müstesna olan isim mansup ya da merfu olabilir.


c)müstesna minhu cümlede anılmamışsa yani cümlenin öğelerinden birisi eksikse:


لا يصغى النصيحة إلاَّ المخلصون


ما صاحبت إلاَّ الأخيار


لاتسود الشعوب إلاَّ بالأخلاق


Nasihate samimi olandan başkasıkulak vermez.


Hayırlı kişilerden başkasıyla arkadaşlık etmedim.


Uluslar yalnızca ahlak ile hakim olur.


Bu kısımda yani müstesna minhu’nun cümlede olmadığı durumlarda yapı genelde olumsuzdur.


ما رفع سأن الأمم إلاَّ العلم


Halkların durumunu bilimden başka bir şey yüceltmez.


لا يستذل إلاّ الصعيف


Zayıftan başkası küçük görülmez.


ما قرأْت الكتاب إلاَ صحفتين


İki sayfa dışında kitabıokumadım.


ماجاءَ الناس إلاّ حمارُهم


Eşekleri dışında insanlar gelmedi.


ما جاء الناس إلاّ حمارَهم


Eşekleri dışında insanlar gelmedi.


ما بلغني إلاَ رسالة ٌ


Bana mektuptan başka bir şey ulaşmadı


2-غير \سوى


Kendisinden sonra gelen kelime ile tamlama oluştururlar. Harekesi ‘illa’ dan sonra gelen müstesnanın harekesidir. Cümledeki yerine göre harekeleri değişebilir.


قرأت الصحفَ إلاَّ صحيفة ً


قرأْت الصحف غيرَ صحيفة ٍ


قرأت الصحف سوى صحيفةٍ


Yukarıdaki üç cümle de biri hariç tüm gazateleri okudum anlamına gelmektedir.


فاز السباحون غير سباح


Biri dışında bütün yüzücüler kazandı.


ما فاز السباحون غير سباح


Ğayra veya ğayru şeklinde yazılabilir çünkü cümle olumsuzdur.


ما كافات غير سباح


Bu cümledeki ğayra istisna edatıdır mefulun bihtir ve mansubtur nasb alameti fethadır.


ما فاز سوى سباح


Bu cümledeki siva ise yine istisna edatıdır. Takdiri bir damme ile merfudur çünkü fail konumundadır.


ما كافأت سوى سباح


Bu cümledeki siva ise takdiri bir fetha ile mansubtur.çünkü mefulun bih konumundadır.


3-حاشا\خلا\عدا


bu edatlar bazen harf bazen fiil olarak kullanılırlar.başlarında ise bir ‘ma’ bulunur. Bu ‘ma’ ya ma el mastariyye adı verilir.ma ile kullanıldıkları zaman fiil olarak alınmalarıuygundur.


طار الحمامات عدا حمامةٍ


Bu edatlar bazen harf-i cer bazen de fiil olarak kabul edilirler.


طارت الحمامات عدا حمامة ٍ


Biri dışında güvercinler uçtu.


طارت الحمامات ما عدا حمامة ً


4=ليس و يكون


İle yapılan istisna…


إجتمع القضاء ليس واحدًا


إجتمع القضاء لا يكون واحدًا


Biri dışında kadılar toplandı.


لكلِّ داءٍ و دواءٌ يستطبُّ بهِ =إلاَّ الحماقة أعيت من يداويها


Ahmaklık dışında her hastalığın tedavi edildiği bir ilaç vardır. Ahmaklık onu tedavi etmeye yarar.


الاَ كلِّ شئٌ ما خلا اللهَ باطلٌ= وكل نعيم لا محالة زائل


Allah dışında her şey boştur.her nimet mutlaka yok olur.


لم يبق سيئ من الدنيا بأيدينا إلاَّ بقية دمع ماقينا


Göz pınarlarındaki göz yaşıkalıntılarından başka elimizde dünyadan başka hiçbir şey kalmadı.


تزكرت من يبكي عليّ فلم أجد سوى السيف والرمح باكيا


Bana ağlayan birisini aradım ağlayan kılıç ve mızrap dışında bir şey bulamadım.

alıntı
Alıntı ile Cevapla
Alt 03 Eylül 2012, 21:45   Mesaj No:15
Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:339
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: arapça 4 konu özetleri

Mukârebe, Reca , Şuru'Fiileri



MUKAREBE (YAKLAŞMA) FİİLLERİ
الأفعالالمقاربة

Not: Bu fiillerden sonra muzari fiil gelir.

اَوْشَكَ – يُوشِكُgenellikle muzari fiilin başına أَنْalır


كَرَبَgenellikle muzari fiilin başına أَنْ
alır


كَادَ – يَكَادُ nadiren muzari fiilin başına أَنْ


alır


Gün bitmek üzere النَّهَارُ أَنْيَنْقَضِىَ اَوْشَك



Yağmur neredeyse yağacak gibi oldu كَادَ الْمَطَرُيَنْزِلُ



Yağmur yağmak üzere, neredeyse yağacak الْمَطَرُ يَنْزِلُيَكَادُ



Nerdeyse hiç bir sözü anlamıyorlar لاَ يَكَدُونَ يَفْقَهُونَحَدِيثًا



RECA (UMMA) FİİLLERİ
اِخْلَوْلَقَ . حَرَى . عَسَى



Not: Bu fiillerden sonra


اَنْ ondan sonra da muzari fiil gelir


Belki ALLAH bizi affeder


عَسَى اللَّهُ اَنْ يَتُوبَ عَلَيْنَا


Umulur ki-belki öğrenciler başarır


عَسَى الطُّلاَّبُ اَنْ يَنْجَحُوا



BAŞLAMA FİİLLERİ
أَخَذَ . اِبْتَدَاَ . جَعَلَ



Not: Bu fiiller başta gelir. Sonra gelen fiil, muzari olur.



Yazmaya başladı


اَخَذَ يَكْتُبُ


Okumaya başladımاِبْتَدَاْتُ اَقْرَاُ



İstiğfar etmeye başladıkجَعَلْنَا نَسْتَغْفِر
Alıntı ile Cevapla
Alt 03 Eylül 2012, 21:46   Mesaj No:16
Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:339
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: arapça 4 konu özetleri

mukarebe fiilleri

1. hususi manalari bulunan bu yardimci fiiller de mubteda ve haberin basina gelerek,nakis fiiller gibi isim cumlesinin mubtedasini ismi, isim cumlesinin haberini ise haberi yapar; ismini ref, haberini nasbeder. su kadar var ki, bu fiillerin haberleri daima muzari ile baslar.

كاد المنزل يتم بناؤه
binanin yapimi tamamlanmak uzere.
mukarebe fiilleri uc kisimdir.
a- haberde bildirilen (hadise)nin yaklastigini bildirenler.
كاد, كرب, اوشك
كاد الولد يسقط
cocuk duseyazdi.
يكاد الشرطي يرى اللص
polis hirsiz neredeyse gorecekti.
لم يكد الجندي يرى القائد حتي سلم عليه
asker kumandanini gorur gormez ona selam verdi.
كرب قلبه من حزنه يذوب
kalbi kederinden az kalsin eriyecekti.
يوشك المجرم يقتل
suclu olduruyazdi.
bu fiillere كاد ve benzerleri dendigi gibi mukarebe fiilleri de denir.
b- bu fiiller -e yazdi, az kalsin....., neredeyse........, -mek uzere(ydi) gibi manalara gelir.

umit bildiren fiiller(الافعال للترجى)

عسى, حرى, اخلولق


عسى ربكم ان يرحمكم
umulur ki Rabb'iniz size merhamet eder.

حرى السماء ان تمطر
herhalde yagmur yagar.
اخلولق الكسلان ان يجتهد
umulur ki(belki) tembel calisir.
not; bu fiillerden (عسى)daha cok kullanilir.
umit ifade eden fiiller belki, umulur ki, herhalde,ola ki,-bilir gibi manalara gelir.

baslama bildiren fiiller

جعل,اخذ,شرع,بدأ,ابتدأ,انشأ,قام, عاد,راح,اقبل,طفق,علق, انبرى,هب


اخذ الولد يبكى
cocuk aglamaya basladi.
شرع الفلاح يحصد الزرع
ciftci ekini bicmeye basladi.

baslama bildiren fiiller -mege basladi, bazen de devam etti,surdurdu manalarina gelir.
alıntıdır
Alıntı ile Cevapla
Alt 03 Eylül 2012, 21:47   Mesaj No:17
Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:339
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: arapça 4 konu özetleri

Mukarebe, Reca ve Şuruu' Fiillerine yukarıdaki gibi benim çalışma stilimde aynıydı.. Geçen yılki bu konuyla ilgili notlarım;

Yaklaşma Fiilleri; Bir işin meydana geldiği, yaklaştığını ifade eder..." e yazdı, az kalsın, az daha, neredeyse şeklinde tercüme edilir...
3 tanedir.

1- كَادَ

Hem mazisi, hem muzarisi hem de çekimli olarak kullanılabilir.. haberin başındaاَنْ pek bulunmaz...

2- كَرَبَ

Çekimsiz olarak kullanılır..Muzarisi pek kullanılmaz, haberin başında genelde اَنْde bulunmaz..

3- اَوْشَكَ

Hem mazisi, hem muzarisi kullanılır..Haberin başında اَنْ bulunur..

Umut Fiileri:


Umulur ki, inşallah, belki, ola ki... şeklinde tercüme edilir..

en yaygın kullanılan; عَسَىfiilidir...

1- عَسَى

Mazisinin çekimi yapılır, muzarisinin başında اَنْ bulunur..

2- حَرَى
günlük konuşmada pek kullanılmaz

3-اِخْلَوْلَق

pratikte pek kullanılmıyor..

Başlama Fiilleri:

İşin başladığını anlatır..Bu fiillerde sadece mazi kullanılır ve haberin başında اَنْ bulunmaz..
اَخَذ َ _ جَعَلَ _ بَدَأَ _ شَرَعَ _ اِبْتَدَأَ _ طَفِقَ _ أَنْشَأً _ هَبَّ
Alıntı ile Cevapla
Alt 15 Şubat 2013, 22:00   Mesaj No:18
Avatar Otomotik
Durumu:aysebal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 14776
Üyelik T.: 26 Kasım 2011
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 2
Konular: 0
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Arapça4 1-5 ünite tercümeleri

1.Konu
İster İnan İster İnanma
…..1705 yılında İngiltere’de West Hartlepool kıyılarında küçük bir sandalda maymun geldi, Fransa hesabına casusluk yaptığı şüphesiyle asılarak idam edilmesi için askeri mahkeme kuruldu.
…. İnek 425 gram tereyağı üretmek için 75 kilogram su ve yem tüketiyor.
….Baykuş başını her yöne 270 derece döndürebiliyor.
…. Medine’de Marakeş’in batısında 80 yıl önce yapılan minare yapımında 900 torba misk kullanıldı. Şunun için ki devamlı koksun diye.
….Yeni Zellanda’da köpek sahiplerinin köpeklerine eşlik ederek 24 saatte en az bir kere geziye çıkarmaları kanun oldu.
….Dişi ahtapot 60 bin yumurta yumurtladı sonra açlıktan ölene kadar sığınağından ayrılmadı.
….Afrika’nın doğusunda beyaz kraliçe karınca 50 yıl yaşıyor beyaz karıncaların sayısı her gün 1043 adede ulaşıyordu.
….Deve kuşunun ağırlığı küçük ötücü kuşlardan 48 bin tanesine denk.
….1990 senesinde Wyoming vilayetinde bilim adamları kedi büyüklüğünde önceden yaşayan küçük otlara ait taşlaşmış kemik kalıntıları bulunudu.
….Etyopya’nın dili Etopyaca, Etopya alfabesi 267 harften oluşmaktadır.
….Charlie Chaplin’in ( limelight) göz kamaştırıcı ışık 1952 yılında en iyi film müziği dalında oskar kazandı. İlk gösteriminin üzerinden 21 yıl geçtikten sonra…
….Kenedi John Torman kendini çeşitli seçimlerde 41 kere aday gösterdi ve hepsinde de kaybetti.
….Uranüs gezegeninde kuzey kutbunun üstünde güneş doğduğunda 42 yıl gündüz oluyor, 42 yılın sonunda güneş battığında karanlık oluyor.

2. Konu
DOST

Dostluk ne güzel ! Çünkü o güçlü bir bağdır.Seven iki insanı bir araya getirir. Biri diğerinde kendini görür. Olayların yoğunluğu ve zorluklarla beraber ilerleyen günlerde dostluk artar. Cübran Halil Cübran der ki: Dostluk sorumluluktur, sonsuz tattır. Dostluk egoistlik ve bencillik fırsatı değildir. Hakiki arkadaş ne mükemmeldir. Çünkü öyle bir aynadır ki ,onda kendini görürsün. Sana nasihat edendir. Sevgide içtendir. Ona ihtiyaç duyduğunda barınacağın sığınağındır. O sunulmuş bir çiçektir. Onun balı kolay yutulur, lezzizdir. Bal arısı için elverişlidir. Cübran aynen şöyle der : Muhakkak arkadaşın o senin için yeterlidir. O senin tarlandır. Öyle tarla ki, sen onu sevgiyle ekiyorsun, şükürle hasadını yapıyorsun, o senin sofran ve ocağın, çünkü sen ona aç gelirsin, ısınmak için ona koşarsın. Şüphe yok ki olaylarda onu tecrübe edersin. Bu hakiki dostluk için bir ölçüdür. O zaman arkadaş bilinmez ancak şiddet anında bilinir. O sıkıntıdaki o arkadaş orada yanındadır. Üzüntünde de sana destektir. İhtiyaç anında yardım elini sana uzatır. Seni darlıktan çıkarır. Evini senin evin, malını senin malın yapar. Arkadaşın zengin olduğunda ona tüccarın ticari mala baktığı gibi bakma,

Kaça satıyorsun, ne kadar kazanıyorsun?

Ona geçimini sağlayan çiftçi gözüyle bakma ! Besili olduğunda onu keser veya satar en yüksek fiyata mı? Bilakis yanında durur, yardım ve nasihat eder , sırrını saklar ve sağlam bir destek olur.
Mustafa Lütfi der ki: Arkadaşı hayatımızda bulunuz. O, bitkinlik ve yorgunluktan , uzun yolculuktan, gece yolculuğundan sonra , yaslandığımız ve gölgesinde sakince uyuduğumuz yeşil uzun dallı bir ağaca benzer.
Riyakar arkadaştan sakın! O etrafında yaltanarak dolaşır. Davranışlarına, kaprislerine göz yumar, ama bilakis malının yok olmasına ve planlarının bozulmasına yardımcı olur. Sonra da sana zarar vermek için fırsat kollar. Senin şanını düşürmek için. Eğer sana kötülük isabet ederse , sevinir , bu senin için daima acı ve üzüntüdür. Sana hayır isabet ederse kederlenir. Riyakarlığıyla bin maskenin altında kendini gizler. Burda şair doğru söyler. Düşmanından bir kere sakın, dostundan bin kere sakın dostun senden vazgeçtiğinde nasıl zarar vereceğini bilir. Hakiki arkadaş senin ona koştuğun gibi sana koşandır. Zararı ona değse bile aldırmaz sana yardım eder.
Ebu Atahiyye der ki : Senin gerçek kardeşin seninle beraber koşandır. O sana fayda vermek için kendine zarar verir. Hakiki dostluklar ne kadar az. Onlar senin için sana dost olurlar. Senin için severler.
Onları imkansız say
Onların varolması imkansızdır
Üç tane imkansız şey
- Şekilden şekile giren göl yatağı
- Anka kuşu
- Vefalı dost
Ey vefalı dost ! Eğer hayatında ona rastlarsan ona sarıl, iyilik et, ona karşı duygularını koru , arzularından vazgeç, onun için mazeret bul, Emin reyhani der ki : Hatalarından dolayı arkadaşını hesaba çekme, onun sevgisini arzu ediyorsan eğer. Onunla tartışmaktan, ayıbını yüzüne vurmaktan mümkün olduğunca uzak dur. Çünkü o da senin gibi bir insan , senin hata ettiğin gibi o da hata edebilir. Senin isabet ettiğin gibi isabet edebilir.
Son olarak insan için bu cidden zordur. Arkadaşı olmadan yaşamak, onlara ilgi göstermek, onları kaybedinceye kadar onlara yardımcı olmak, işte bu hakiki dostluktur , işte bu sadık arkadaştır.
3.Ünite
İslami Dönemde Kütüphanelerin Yapılması
Kitaplar matbaanın bulunmasından önce pahalıydı. Ona ancak zenginler yaklaşabiliyordu. Çünkü el yazması kitaplar çok pahalı idi. Bunun için ilim sevenlerden gücü yetenler kütüphane yapmaya başladı. Orada kitapları topluyorlardı. Kütüphanenin kitaplarını okumayı ve araştırmayı isteyen herkese açıyorlardı. İşte bu vakitte kütüphaneler ilim enstitülerinin yapmadığını yapıyordu. Öyle ki, geleceğin büyüklerini hazırlayan kütüphanelere Müslümanlar önem veriyorlardı. Binalar birçok donanmış odadan oluşuyorlardı geniş revaklarla birbirlerine bağlanıyorlardı. Kitap koyulması için duvara raflar sabitlenmişti. Burada kitaplar için düzenlenmiş fihristler bulunuyordu. Yazarların ve kitabın adına ulaşabiliyordu. Ödünç kitap alınabiliyordu. Kahire kütüphanesi yalnızca Kahire’de oturanlara ödünç kitap veriyordu. Bazen ödünç alanlardan kefaret ödenmesi isteniyordu. Fakat alimler kefaret alınmasını ve teminat istenmesini kaldırdılar. Dışarıdan alanlara iki aydan olmamak şartıyla sınır koyuldu. İslam’da ilk bilinen kütüphane sahibi Halid b. Yazid’dir. Çok eski kitapların çıkarılmasına özen gösteriyordu. Yunan felsefecilerinden bir topluluk hazırlandı ve onlara kitapları Arapça’ya çevirme işi verildi. İslam aleminde ilk Halk kütüphanesini Harun Reşid inşa etti. Beytü’l- Hikme olarak anıldı. İlmin merkeziydi. Talebeler oraya gelir ders ve araştırma yaparlardı. Alimler oraya toplanırdı. Halife Memun en parlak yılların Beytü’l- Hikmesine saygı gösterirdi. Şöyle ki: Hintçe, Farsça, Yunanca kitaplardan birçok kitabı mürtecimlere tercüme ettirerek oraya nakletmiştir. Darul Hikmet meşhur kütüphanelerdendir. Kahire’de hicretin 4. Yılının sonunda inşa edilmiştir. Sarayların hazinelerinden de kitaplar oraya taşınmıştır. Halkın oraya girmesine izin veriliyordu. Onlardan ders için , kopya için, kitap okumak için gelenlere.. Kütüphane için cidden büyük bir bina tahsis edilmişti. 40 kütüphaneye 18.000 kitap sığdırılmıştı. Nadir kitaplar haricinde raflar açıktı. Köylü kendine kitap alabiliyordu. İşte böyle İslam’ın ve Müslümanların nazarında kütüphaneleri aklın gıdası,ilmin mekanı, araştırma merkezi idi.
4. Ünite
Vefalı Kişilik

Hira’nın Meliki Numan b. Münzir avlanmak için çıktı. Ava atına binerek gitti. Arkadaşlarından uzaklaştı. Sahra’da kayboldu. Uzun bir süre arada sığınacak yer aradı. Sonunda Hanzala adında eşiyle beraber bir adam buldu. Onlardan yiyecek ve içecek istedi. Onların bir koyunu vardı. Hanzala onun sütünden ona içirdi. Onu kesti, onun etinden ona yedirdi. Sabah olunca Numan elbisesini giydi ve atına bindi. Sonra Hanzala’ya şöyle dedi: Karşılığını iste, ben Melik Numan’ım dedi. Hanzala: İnşaAllah yakında isteyeceğim dedi. Sonra Numan Hira’ya doğru acele gitti. Bu zamandan sonra Hanzala bekledi. Taki ona şiddetli fakirlik gelinceye dek. Hali kötüleşti. Karısı ona şöyle dedi: Eğer Melike gidersen sana elbette iyilik yapar. Hanzala Hira’ya doğru yola çıktı. İşte bu günde Numan’ın sıkıntılı gününe rast geldi. Uzak bir yere ordusuyla beraber gidiyordu. Orada karşısına çıkan ilk adamı öldürmeyi bekledi. İlk öldüreceği adam orada ona rastladı. Numan ona baktığında onu tanıdı. Orada kötü oldu. Hanzala Numan’ın önünde durdu. Numan ona dedi ki: Sen yanında bir gün kaldığım kişisin? Dedi ki evet. Numan. Gelecek başka bir gün bulamadın mı?
Dedi ki: Bugünün ne olduğunu nerden bileyim?
Numan: Allah’a yemin olsun ki güzel yüzlü oğlum önce sen bana rastladığın için seni öldürmekten başka seçeneğim yok. Dünyadan dilediğini iste, istemediğin şeyi iste çünkü öleceksin. Hanzala dedi ki: Öldükten sonra dünyayı ne yapayım. Numan: Oraya gidemeyeceksin. Hanzala dedi ki: Benim burada ölmem lazımsa ailemi ziyaret edip onlar için hazırlık yapmalıyım ondan sonra dönerim , dedi. Numan: Bana döneceğine dair kefil lazım. Hanzala yanındaki amra baktı. Numan’ın yardımcısı yanında duruyordu. Ondan kefil olmasını istedi. Kefil olmayı reddetti. İsmi Kurad İbn Ucdağ olan bir adam koşup geldi. O ben olurum dedi. Numan Hanzala’ya 500 dişi deve verilmesini emretti. Alıp ailesine götürdü. Sene geçti. Bugün cel günü tamam oldu. Numan Kurad’a dedi ki: Biliyor musun yarın öleceksin. Sabah olunca Numan atına bindi. Hanzala ile karşılaştığı yere gitti. Kurad’ın öldürülmesini cellada emretti. Vezirleri ona dedi ki: gün tamamlanıncaya kadar onu öldürmen gerekmiyor. Ölümden Hanzala’yı kurtardığı için Kurad’ın ölmesini istiyordu. Güneşin batmasına az bir zaman kaldı ki uzaktan bir adam gözüktü. Numan cellada onu öldürmesini emretti. Adam gelene kadar beklediler. O Hanzala idi. Numan onu görünce bu onu çok üzdü. Ölümden kurtulduktan sonra seni buraya döndüren nedir? dedi. Hanzala dedi ki: VEFA. Numan, Hanzala’nın sözünden ve yaptığından etkilendi. Kurad’ı ve onu affetti. Bu günden sonra öldürmeyi bıraktı.


ARAPÇA- 4
5. Konu
Baba Nasihati

Yaşlı adamın 3 oğlu vardı.Ne zamanki, buluğ çağına geldiler, babalarının malını israf ettiler.Kendileri için kazanç elde edecekleri hayırlı bir meslekleri olmadı. Onları kınayan babası onlara şöyle nasihat etti : Ey Oğullarım ! Hayatınızda başarılı olmak istiyorsanız üç şey için çalışın. Ona da ancak dört şeyle ulaşabilirsiniz. O üç şey; rızıkta bolluk ( zenginlik ) , insanlar içinde mevki, ahirette azıktır.
Bu üç şeye kavuşmak için şu dört şeye ihtiyaç vardır:
En helalinden mal kazanmak
Ondan kazandığın ile güzelce yaşamak
Sonra onu infak etmek
Kardeşlerin ve aileni razı edecek güzel bir geçim. Bunun faidesi ahirette sana geri döner kazanırsın. Eğer bu nasihatle amel edersen, tutarsan kazanırsın. Eğer tutamazsanız hüsran olanlardan olursunuz. Kim bu halleri zayi ederse muradını kaçırmış olur. Çünkü kim çalışmaktan yüz çevirirse yaşamı için lazım olan maldan mahrum olur. Eğer malını tasarruf edip tutarsa az bir infaktan kaçarsa ona fayda vermez. Eğer kazanır ama kazancından infak etmekten kaçınırsa evi fakir olur. Sonra o malı ona fayda vermez.Sıkıntılarla telef olur gider. Akması için suyu bırakmayan baraj gibidir. Eğer onun taşacak yeri nefes alacak deliği olmazsa her taraftan akıp gider. Büyük bir taşmayla taşar. Mal zayi olur gider.

''ALINTIDIR''
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
DGS Türkçe Dersi Konu Özetleri Medineweb DGS (Dikey Geçiş Sınavı) 8 21 Mayıs 2017 22:13
arapça3 konu özetleri-7-8.üniteler makbergülü Arapça 3 3 29 Kasım 2016 14:43
Dgs türkçe konu özetleri terakki DGS (Dikey Geçiş Sınavı) 0 20 Kasım 2014 21:02
din sosyolojisi konu özetleri makbergülü Din Sosyolojisi 0 17 Şubat 2013 16:03
DGS Geometri Dersi Konu Özetleri Medineweb DGS (Dikey Geçiş Sınavı) 9 03 Ağustos 2012 22:07

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.