|
Konu Kimliği: Konu Sahibi medinelii,Açılış Tarihi: 11 Temmuz 2008 (22:38), Konuya Son Cevap : 19 Mart 2016 (16:35). Konuya 3 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
11 Temmuz 2008, 22:38 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 1808 Üyelik T.:
11 Mayıs 2008 | Kişileri mi DEĞİŞTİRELİM? Davranışları mı? Kişileri mi DEĞİŞTİRELİM? Davranışları mı? İnsanları suçlayarak bir adım öteye gidemediğimiz gibi, insanların yaşamlarına sadece “aşağılık kompleksi” ekiyoruz. Hakan Turgut isimli üniversite öğrencisi bir okurumdan gelen yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. “... Bir yazınızda, davranışlara değil de kişilere odaklanırsak hiçbir şey elde edemeyeceğimizi, önemli olanın davranışı değiştirmek olduğunu söylüyorsunuz. Bunu da kişinin kendini değiştiremeyeceğini; ama davranışını değiştirebileceğini söyleyerek destekliyorsunuz. Benim sorum şu: Kişi davranışını değiştirdiğinde, kendisi de değişmiş olmuyor mu? Ya da kişi sahip olduğu kurum kültürü dolayısıyla o hatalı davranışı tekrarlamayacak belki; ama bu, sonuçta onun değiştiğini göstermez mi? Çünkü artık eskisi gibi davranmıyor...” Okurum, bunu üniversite de arkadaşlarıyla geliştirerek tartıştığını söylüyor. Çok şükür Türkiye’de iyi şeyler olduğunu da duyuyoruz. Harvard Üniversitesi’nin en ünlü hocalarından Chris Argvris, işletmenin aldığı sonuçların büyük ölçüde insanların akıllarındaki algılara ve resimlere bağlı olduğunu iddia ediyor. Bu değerlendirmeyi biraz az buluyor ve işletmelerin aldığı sonuçların fiziki süreçlere zihinsel süreçlerin bir etkileşime bağlı olduğunu düşünüyorum. Bir işletmenin pazarda elde edeceği başarı, kurduğu oyun mimarisine bağlıdır. Pazarı, oyuncuların etkileşimini kavrayan bir oyun teorisiyle algılayan işletmeler, istedikleri sonuçları üretecek fiziki girişimleri de ardından uyguluyorlar. Fiili girişimlerin takip etmediği her fikir atıl kalacaktır. ‘Bütün bunların Hakan Turgut’un mektubuyla ne ilişkisi var?’ diyeceksiniz. Yeni bir soruya geçelim: Kurum içindeki insanların davranışlarının ve kararlarının referans noktası nedir? Kurumun gelecekteki hedefleridir. Gelecekteki hedefleri başarmak hangi davranışları ve kararları gerektiriyorsa, insanlardan bu davranışlar ve kararlar beklenmektedir. Dolayısıyla bir insanın davranışlarının iyi yada kötü olup olmadığı, kişisel ve keyfi düşüncelere değil, belirli kriterlere göre değerlendirilmelidir. Bu kriterler de, işletmenin pazarda kurduğu oyun mimarisinin içinden seyrelip gelen hedeflerin gerekleriyle oluşmaktadır. Eğer çalışanlar, bu gereklere uygun davranışlar sergilemiyorsa ne olacaktır? Tipik olarak yapılan değerlendirmelere göre, ortada bir suç varsa, bir de suçlu vardır. Bir insanı hata yapmasından ötürü suçlamak, ne onun bir daha hata yapmasını engeller, ne de daha iyi hissetmesini sağlar. Belki aşırı bir genelleme olacak; ama bunu çok fazla gözlüyorum; toplumumuzda insanları kategorize etme konusunda berbat bir eğilimi var. Bir çocuk, okulda başarısızsa, kolej sınavlarını ya da üniversite sınavını kazanamadığı zaman kendisini aptal hissetmesi için neredeyse her şey yapılır. (Sınavlarda başarılı olmayı engelleyen nedenlerse araştırılmaz. Bunlar çoğu zaman çocuğun dışında nedenlerdir.) Bu çocuklarımızın ve gençlerimizin içinde öyle bir yaradır ki, bunu yıllar sonra bile itiraf edemezler. Fark edilmeyen; ama aslında etken olan bir aşağılık kompleksiyle yaşamaya başlarlar. Bu da onların hayatlarının her yerine, evlilik hayatlarına, iş hayatlarına ve sosyal hayatlarına inanılmaz ve kesit bakış açısıyla anlaşılmayan olumsuzluklar getirir. İnsanları ister eğitim yaşamlarında, ister iş yaşantılarında davranışlarına yönelik değil de kişiliklerine yönelik eleştirirler, hiçbir sonuç getirmezler. “Bu adamı böyle, bu adam aptal, bu adam beceriksiz.” Dediğiniz zaman kişi kendi benliğini kovup yeni bir benlik mi getirecektir? İnsanlar, ancak suçlayıcı değil, yapıcı bir tavırla önerildiğinde davranışlarını değiştirme imkanına sahip olabilir. Ancak dışarıdan gelen her değişim önerisi, insan için ne olursa olsun bir eleştiridir ve çok az insan eleştirileri yapıcı ya da yıkıcı olsun sevgiyle ve sevinçle kucaklar. Eskisi gibi davranmayan kişiler değişmiş, hatta bir şey öğrenmiş sayılabilir. Öğrenmenin tanımlarından biri; edinilen bilgi sonucu davranış değişikliğine gitmektir. Belki de okurum haklı olarak daha ince bir ayrım getirilmesini değiştiremez, ama davranışlarını değiştirdiğinde kendisi de değişmiş olur. Annemin evde arkadaşlarıyla yaptığı günlerde bazen kulak misafiri olduğum tipik bir diyaloğu sizinle paylaşarak yazıma son vermek istiyorum. Kadınlar eşleri için şöyle diyorlar. “30 yıldır uğraştım, şu adamı değiştiremedim.” Tabi ki, adamlar değişmiyor, sadece davranışlar... |
Konu Sahibi medinelii 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
nişan sohbetimde anlatılan örnek hadıse | Serbest Kürsü | sevginin_bedeli | 20 | 9911 | 14 Ekim 2009 15:31 |
huzzam yayında | Serbest Kürsü | medinelii | 6 | 2447 | 12 Ekim 2009 21:59 |
Ve RABBİM.... | Allah(c.c) | su damlası | 9 | 3010 | 10 Şubat 2009 01:47 |
efsunlu.... | Makale ve Köşe Yazıları | medinelii | 0 | 1625 | 08 Şubat 2009 21:51 |
bu hayata çıplak gözle bakılmaz(mış) | Makale ve Köşe Yazıları | KARAKÖSE | 1 | 1913 | 08 Şubat 2009 21:47 |
11 Temmuz 2008, 23:12 | Mesaj No:2 |
Cvp: Kişileri mi DEĞİŞTİRELİM? Davranışları mı? Çok güzel ve gündem olacak bir paylaşım olmuş medinelii Allah razı ola... Kendimde dağıl olmak üzere malesef bu konuda hepimiz çok inatçıyız.Bizim gibi hayat standartlarına sahip olmayan insanları değiştirmeye çalışıyoruz yeri geliyor en acımasız eleştirilerimizi yapıyoruz.
__________________ Dünyayı Güzellik Kurtaracak. Bir İnsanı sevmekle başlayacak herşey... | |
19 Temmuz 2008, 13:05 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 1808 Üyelik T.:
11 Mayıs 2008 | Cvp: Kişileri mi DEĞİŞTİRELİM? Davranışları mı? öyleyse nefıs terbıyesınden söz edemeyız... madem davranıslarımızı degıstıremıyoruz, bırakalım gıybete ve yalana, ene ve kibire devam edelim? nasılsa degısmez... zaten degısmeseydı, değişin diye emir gelmezdi diye düşünüyorm.... davranıslar degısır, nitekim önemlı olan dunyaya geldıgımz gundekı saflıkla rabbe yönelmekse cevre etkenlerıyle yön verdıgımnız ruhumuzun bazı aksaklıklarını, kötülüklerini- ki bunlaR davranıslara yansır....- değiştirmekte bizim en birincil görevimiz olmakta... |
19 Mart 2016, 16:35 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 4458 Üyelik T.:
19 Ekim 2008 | Cevap: Kişileri mi DEĞİŞTİRELİM? Davranışları mı?
Öncelikle kendimizi iyi hissetmek durumundayız.Kendini iyi hisseden insan karşısındaki dinlemeyi bilir.kendini iyi hiseden insan karşısındakini küçümsemez.kendini iyi his eden insan yerinde evet yada hayır demeyi bilir bilmem belki gibi kelimeler kullanmazlar.demekki önce kendimizi iyi olacağız..çocuklarımızın sınavda başarısız olmalarının en büyük nedeni onları istemedikleri alanlara sürüklemek..Osmanlı mekteplerinde şöyle bir yazı asılırmış duvarda''biz hiç zaman balığa uçmayı kuşa yüzmeyi öğrtmeye çalışmayız'' ..... [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________ Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım... Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE.... |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Peygamberimizin mucizelerine karşı müşriklerin davranışları | MERVE DEMİR | Soru Cevap Arşivi | 0 | 08 Nisan 2009 11:05 |
Evlenmeyi düşünen gençlerin davranışları nasıl olmalıdır? | MERVE DEMİR | Soru Cevap Arşivi | 0 | 08 Nisan 2009 08:46 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|