Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.İLİTAM İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA.::. > İLİTAM Bölümleri Ders/ Dökümanlar > Erzurum Atatürk İlitam

Konu Kimliği: Konu Sahibi EyMeN&TaLhA,Açılış Tarihi:  07 Aralık 2014 (10:24), Konuya Son Cevap : 07 Aralık 2014 (10:29). Konuya 2 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 07 Aralık 2014, 10:24   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:36
Cinsiyet:
Mesaj: 3.299
Konular: 784
Beğenildi:131
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Fıkıh Usulü ÖZETLERİ 1-2-3.üniteler (ATAUZEM)

Fıkıh Usulü ÖZETLERİ 1-2-3.üniteler (ATAUZEM)



Fıkıh Usulü Ünite 3


Şer'î Deliller


"Delil" lügatte maddi ve manevi olarak hayır veya şer olsun herhangi bir şeye doğru irşad eden, yol gösteren kılavuz anlamındadır.

Usûl alimlerince: Üzerinde doğru bir muhakeme vemantıkla düşünüldüğünde kendisiyle matlub bir habere ulaşılması mümkün olan şeydir.

"" Meselâ: Bu âlemin değişme, intikal ve fânî olması gibi hallerini düşünerek sonradan var olduğunu bulmak, "Namazı dosdoğru kılın" (Bakara 2/43) âyeti gibi şer'î nasslar üzerinde düşünerek namazın farz olduğu hükmüne varmak gibi.""

Şer'î delil ise: İster kat'î (yakınî) ister zannî (yani zann-ı galib) bir yolla olsun kendisinden şer'î amelî bir hüküm istinbât edilen her şey şer'î delildir.

Deliller iki kısımdır:
1- Kitap - Sünnet - Kıyas - İcma
+Ulemanın çoğunluğu tarafından kabul edilen müttefekun aleyh (üzerinde ittifak edilen) delillerdirki bunlar Kitap, Sünnet, İcmâ ve Kıyastır.
+Bu delilin Delaleti Katidir.
+Bunlara uymak Farzdır.
+Bunlarla istidlal yapılırken kitap, sonra sünnet, sonra icmâ, sonra kıyas sıralamasına riayet etmek gerekir.
+İlim ve din alanında söz sahibi müslümanlara uymayı emretmek müctehidlerin ittifak (icmâ) ettiği hükümlere uymayı emretmek demektir.
+ Tartışmalı olayları Allah'a ve Rasûl'e havale etmeyi emretmek, hakkında nass ve icmâ olmadığı takdirde onu kıyasa havale etmeyi emretmek demektir.

""Bu delillere uyulmasının vacib olduğuna dair delil şu âyeti kerimedir: “Ey iman edenler! Allah'a (c.c.) itaat edin, Rasûle ve sizden emir sahiplerine itaat edin: Herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşersiniz -eğer Allah'a ve âhiret gününe iman ediyorsanız- onu Allah'a ve Rasûle havale edin” (Nisa: 4/59).""

"" Rasûlullah (s.a.s) onu Yemen'e gönderirken "Sana bir mesele arz olunduğunda nasıl hükmedeceksin?" diye sordu. O da "Allah'ın Kitabına göre hüküm veririm" dedi. Rasûlullah (s.a.s) "ya Allah'ın Kitabında bulamazsan?" dedi. O da "Rasûlullah'ın sünnetiyle" diye cevap verdi. Rasûlullah (s.a.s) "ya Rasûlullah'ın sünnetinde bulamazsan" dedi. Muaz da "ictihad ederim ve kusur etmemeye çalışırım" deyince Rasûlullah (s.a.s) onun göğsüne vurarak "Allah Rasûlünün elçisini, Allah Rasûlünü memnun edecek şekilde muvaffak kılan Allah'a hamdederim" diye şükretti""



2) Muhtelefun fîh (üzerinde ihtilâf edilen) olan deliller.
+ Bunların da en meşhurları istihsan, mesâlih-i mürsele veya ıstıslah, istishab, örf, sahabe kavli, önceki şeriatler ve seddi zerâyi' ve daha başkaları olmak üzere sayıları çoktur.
+Bu Deliller Delaleti Zannidir.

Deliller Ayrıca Nakli Ve Akli olarak ayrılır:
Nakli Deliller: Kitap, sünnet, icmâ, örf, önceki şeriatler ve sahabe kavlidir.
Aklî deliller: Kıyas, mesâlihi mürsele, istihsan, istishab ve seddi zerâyi'dir.

+ Naklî ve aklî delillerden her biri diğerine muhtaçtır.
+ Naklî delile dayanmayan ictihad muteber değildir. Çünkü sadece aklın hüküm koymada yetkisi yoktur.
+ Naklî delilleri kullanmak için ise düşünme ve tefekküre ihtiyaç duyulur.
+ Nakille akılın buluşması hüküm vermede isabetli sonuca götürür.

Sünnet Kur’an-ı şerhetmek ve onu açıklamak üzere vücud bulmuştur.

Kur’an/Kitab’ın Tarifi:
+Kur’ân kelimesi toplama, düşünüp aslına vâkıf olma, özüne erme, dağınık parçaları bir araya getirip bir bütün hâsıl etme gibi mânâlara gelir.
+Kaynaklarda verilen Kitap tarifinin geneline göre; “Kitâb ya da Kur'ân Yüce Allah tarafından Hz. Muhammed (s.a.s)’e arapça olarak indirilmiş, bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş, mushaflarda yazılı, okunması ile ibadet edilen, beşerin benzerini getirmekten âciz kaldığı Fatiha Sûresi ile başlayıp Nâs Sûresi ile sona ermiş olan mukaddes kelâmdır”

Kur’an’ın Hüccet Oluşu:
Müslümanlar arasında, Kur'ân'ın, teşri' için birinci kaynak olduğunda ve bütün beşeriyet hakkında bir şer'î delil olduğunda bir ihtilâf bulunmamaktadır.

Kur'an-ı Kerimin Özellikleri:
+Kur'ân'ın arapçadan başka bir dile tercümesi Kur'ân sayılamaz.
+Kur'ân tercümesine dayanılarak hüküm istinbat edilemez.
+Kur'ân tevatür yoluyla nakledilmiştir.
+ Tevatür, normalde yalan üzerinde birleşmesi aklen mümkün olmayan bir topluluğun aynı özellikteki bir topluluktan yaptığı rivayettir.
+ Tevatür, yakinî ilim ve rivayetin sıhhati hakkında katiyyet ifade eder.
+ Kur'ân nasslarının sübûtu kesindir, bu konuda müslümanlar arasında hiçbir ihtilâf yoktur.








Kıraatler:
+ Şaz kıraatler, kudsî hadisler gibi mütevâtir olmayan şeyler Kur'an'dan sayılmaz.
+ Şaz kıraatler, âhâd haberler şeklinde bize nakledilen kıraatlerdir.
+ Şaz kıraatler hüccet olmaz.
+ Mütevâtir olmayan kıraatin Kur'ân'dan sayılmayacağı ihtilafsız bütün âlimlerce kabul edilmektedir.
+ Hanefilere göre mütevâtir olmayan kıraat kaynak olarak kullanılabilir.
+ Mâlikîlere, Hanbelîlere ve bir kısım Şâfiilere göre kullanılamaz.
"" Hanefilerin bu konuya bakışları şöyledir: Tevâtüren nakledilmemiş olan kıraati sahabî yazmış ve ona mushafında yer vermiştir. Bu durumda iki ihtimal vardır: Sahabî, ya bunu Hz. peygamber'den işitmiştir veya kendi görüşü ve içtihadı olarak ifade etmiştir. Fakat ilk ihtimal daha kuvvetlidir. Çünkü âdîl ve sika (güvenilirliği bütün müslümanlarca kabul edilmiş) olan sahabî bu kıraate mushafında yer vermeye özen gösterdiğine göre açıktır ki o bunu Rasûlûllah'tan işitmiştir ve bu Allah'ın Kitabını beyan ve tefsir etmek üzere Hz. Peygamber tarafından yapılmış bir açıklamadır.""

Kitabın Hükümlere Delaleti:
+ Kur'ân'ın hükümlere delâleti bazen kat’î (kesin) bazen zannî olabilir.
+ Şayet Kitâb'taki bir lâfız birden fazla manaya ihtimalli değilse, Kitâb'ın hükme delaleti kesindir.

""Miras ve haddlerle ilgili âyetlerde yer alan rakamlar hâss lâfızlar böyledir. Mesela “Zina eden kadın ve zina eden erkeğin herbirine yüz değnek vurun” (Nûr 24/2 ) âyetindeki (100) yüz rakamı gibi.""
+ Kitâb'ta yer alan lâfız birden fazla manaya açık ise, o zaman hükme delâleti zanni olur.

""Meselâ, “Boşanmış kadınlar kendi başlarına (evlenmeden) üç kurû’ süresi beklerler” (el-Bakara 2/228) âyetindeki “kurû’” gerek hayız gerekse tuhur anlamlarının kastedilmesi mümkündür. Zira bu lâfız Arap dilinde her iki mana için kullanılan "müşterek" bir lâfızdır. O halde bu manalardan sadece birine delâleti kat'î değil, zannidir. Burada içtihada ve müctehidlerin anlayış ve istinbat farklılıklarına yer vardır""



Kur'anın Hükümleri Açıklama Tarzı:
+Kur'an-ı Kerim Şer'i hükümleri açıklarken farzdır sünnettir yada haramdır demez.
+ ” (Size verdiğimiz rızıktan (Allah yolunda) harcayın, (Münafıkun, 63/10). Âyetinde olduğu gibi bir davranışın yapılmasını isteyen emir siygası kullanmıştır.
+ (Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın”, (Bakara 2/195), âyetlerinde olduğu gibi bir davranıştan sakındıran "nehiy siygası" kullanılır.
Şu halde bu değişik üslûplardan ve farklı sîgalardan şer'î hükümleri istinbat edecek kişilerin bu sigaları anlamasına yardımcı olacak birkaç kural şunlardır:




+Şâri'in (kanun koyucu) (Allah)
-bir fiili emretmesi,
-yüceltmesi,
-fiili veya failini övmesi,
-fiili veya failini sevdiğini ifâde etmesi
-yahut bir fiili doğru veya kutlu olarak nitelendirmesi,
-bir fiil veya faili üzerine yemin etmesi
-vb. durumlar
+Bu fiilin ya "vücûb"unu (farz olduğunu) ya da "nedb"ini (mendub olduğunu) gösterir.
+Fiilin Kesin tarzda istendiğini gösteren bir tarzda siga varsa farzdır. Değilse menduptur.

+ Şâri'in
-bir fiilin terkini istemesi,
- fiili veya failini kötülemesi,
- fiili işleyeni hayvanlara veya şeytanlara benzetmesi,
- fiili dünyevî veya uhrevî lanetlemesi,
- bir azabın sebebi olarak göstermesi,
- yahut pis, kötü ve çirkin olarak nitelemesi,
- şeytan işine ve süsüne nisbet etmesi,
- insanlar arasında düşmanlık ve buğz sokmaya sebeb göstermesi,
+Bu fiilin ya "hürmet"ini (haramolduğunu) ya da "kerahetini (mekruh olduğunu) gösterir.
+ Fiilin kesin olarak terkedilmesi gerektiğini yada şiddetli tehdit gösteren bir sîga ise hüküm haramdır, değilse mekruhtur.

Şari'in
-Fiilin "helâl" kılındığını,
-"izin" verildiğini,
-"günah" veya "zorluğun kaldırıldığını
+İfade eden lâfızlar kullanılmış ise bu fiilin "mubah" olduğunu ve kişinin bunu yapıp yapmamada serbest bırakıldığını gösterir.
+ Allah'ın kullarına nimet olarak verdiği şeyleri zikretmesi,
+Birtakım şeyleri bizim için yarattığını haber vermesi,
+ Bir şeyi haram kılana karşı reddiyede bulunması,
+Veya haramdan söz etmemesi de mubahlığı gösterir.

Kuranın İcaz Çeşitlerinden Bilimsel keşiflere uygunluğu:
""Hicr: 15/22 “Biz rüzgarları, aşılamayı sağlayan vasıtalar olarak gönderdik” âyeti aşılama kanununu beyan etmek için nazil olmuştur. “İnkar edenler, göklerle yer bitişik bir halde iken onları birbirlerinden kopardığımızı ve her canlı şeyi sudan yarattığımızı görüp düşünmediler mi?” (Enbiyâ, 21/30) âyetinde dünyanın bugünkü halini alış sürecindeki gaz bulutu nazariyesine işaret vardır. “Sen dağları görürsün de onları yerinde durur sanırsın. Oysa onlar bulutun yürümesi gibi yürümektedirler, (Bu) herşeyi sapasağlam yapan Allah'ın sanatıdır” (Neml, 27/88) âyetinde arzın döndüğüne işaret vardır. “Bizim yeryüzüne gelip onu uçlarından ekşittiğimizi görmediler mi?” (Ra'd: 13/41) âyeti arzın tam yuvarlak olmadığına delâlet etmektedir. "Geceyi gündüzün üzerine sarıyor, gündüzü gecenin üzerine sarıyor” (Zümer: 39/5) âyetinden yerin yuvarlak olduğu anlaşılıyor. Çünkü “sarmak” yuvarlak bir cismin üzerine dolamak demektir. “İki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir. Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar” (Rahman: 55/19-20) âyetinde aynı yerde oldukları halde tuzlu su ile tatlı suyun karışmadığına delâlet vardır. "Andolsun biz insanı çamurdan, bir özden yarattık. Sonra onu emin ve sağlam bir karargahta nutfe haline getirdik. Sonra bu nutfeyi bir kan pıhtısı haline soktuk, müteakiben kan pıhtısını bir lokmacık et yaptık, bu bir lokmacık eti kemiklere çevirdik, bu kemikleri etle kapladık. Sonunda onu bambaşka bir yaratık olarak teşekkül ettirdik. Yapıp yaratanların en güzeli olan Allah pek yücedir.” (Müminun: 23/12-14). Bu âyetler insanın yaratılmasındaki merhalelere delâlet etmekte ve bu en son tıbbî buluşlara da uygun düşmektedir."

Gaibden Haber Vermesi:

""Meselâ: “Elif, Lâm, Mim. Rumlar en yakın bir yerde yenilgiyenuğradılar. Halbuki onlar, bu yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde galip geleceklerdir.” (Rum:n30/1-3) haberinden sonra haber verilen müddet içinde Rumların zaferi gerçekleşmiştir. “Andolsunnki Allah elçisinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse siz güven içinde başlarınızı tıraş etmiş venkısaltmış olarak korkmadan Mescid-i Haram'a gireceksiniz” (Fetih, 48/27) haberinden sonranHicretin sekizinci yılında Mekke'nin fethi tamamlanmıştır. ""

ALINTIDIR....
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi EyMeN&TaLhA 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme... Erzurum Atatürk İlitam EyMeN&TaLhA 0 6037 14 Temmuz 2015 12:14
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme... Erzurum Atatürk İlitam EyMeN&TaLhA 0 4077 14 Temmuz 2015 12:06
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme DİN... Erzurum Atatürk İlitam EyMeN&TaLhA 0 4935 14 Temmuz 2015 12:00
Ramazan-oruç ve çocuğa kazandırdıkları Çocuk ve Aile Sağlığı Mihrinaz 2 2668 14 Temmuz 2015 11:23
çocuk eğitiminde ceza hiç mi olmamalı? Çocuk ve Aile Sağlığı EyMeN&TaLhA 0 2366 14 Temmuz 2015 11:03

Alt 07 Aralık 2014, 10:27   Mesaj No:2
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:36
Cinsiyet:
Mesaj: 3.299
Konular: 784
Beğenildi:131
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Fıkıh Usulü Ünite 3 (ATAUZEM)

Fıkıh Usulü Ünite 2.ÖZET

Fıkıh usulü ilmine dair bize kadar ulaşan ilk sistematik kitap; İmam Şafii’nin “erRisale” isimli eseridir.

fıkıh usulü kaideleri: öz itibariyle, Peygamber Efendimizin (s.a.s.) hayatta olduğu dönemde bile mevcut ve de fonksiyonel idi.

Fıkıh Usulü Literatürü yazılırken her yazar farklı metot ile yazmıştır.

Genel olarak 3 guruba ayrıldığında:
A- Mütekellimin Metodu (Kelamcılar) / Şafiiyye Metodu (Tümden gelim Metodu)
B- Fukaha Metodu(Fakihler) / Hanefiyye Metodu (Tüme varım Metodu)
C- Metodun Karması

Bu eserlerin tek metotla değil farklı metotlarla yazılmasıyla, fakihlerdeki düşünce zenginliği bütün boyutlarıyla ortaya çıkmıştır.

Mütekellimin Metodu:
+ İmam Şafinin Er-Risale eseri ekolün başlangıç kitabıdır.
+ sonraki dönem alimler için model teşkil etmiş ve aynı yöntemle daha kapsamlı eserler yazılmıştır.
+kelam alimi de olan fakihlerin yazdığı fıkıh usulü kitaplarının yazımında takip edilen metoda kelamcılar (mütekellimin) metodu denilir.
+İmam Şafinin Er-Risalesi Ekole model olduğundan Metodun Diğer ismi Şafiiyyedir.
+ Bu metodun özelliği, mücerret/soyut usul kurallarının ağırlıklı olarak verilmiş olmasıdır.
+Tümden gelim Metoduyla yazılmış eserlerdir.
+Teorik ağırlıklıdır.
+Furu' Hüküm örnekleri azdır.

Mütekellimin Metoduna Göre Yazılmış Usul Kitaplarından Bazıları:

1- Kadı Abdulcebbar el-Mu’tezilî (v.415/1024): el-Umde.
2- Ebu’l-Hüseyn el-Basrî el-Mu’tezilî (v.463/1070): el-Mu’temed.
3- İmamu’l-Harameyn el-Cüveynî (v.478/1085): el-Burhan.
4-Ebû Hâmid el-Gazzâlî (v.505/1111): el-Mustasfâ.
5- Fahruddin er-Razî (v.606/1209): el-Mahsûl.
6- Seyfuddin el-Âmidî (v.631/1233): el-İhkâm.




Fukaha Metodu(Fakihler):
+Bu metot genellikle Hanefi fakihler tarafından geliştirilmiş olması sebebiyle Hanefiyye metodu diye de isimlendirilmiştir.
+Kaidler furu' fıkıhtan bol Örneklerle desteklenmiştir.
+Tüme varım Metoduyla yazılmış eserlerdir. (Furu'a dair Örneklerden fıkıh usulü kurallarına ulaşma hedeflendiği için.)


Fukaha Metoduna Göre Yazılmış Usul Kitaplarından Bazıları

1-Ebu Bekir el-Cessas (v. 370/980): el-Usûl.
2- Ebû Zeyd ed-Debûsî (v. 430/1038): Takvimu’l-Edille.
3- Fahru’l-İslam el-Pezdevi (v.482/1089): Kenzu’l-Vusul.

""Bu eser, el-Usûl veya Usûlü’l-Pezdevi isimleriyle de meşhur olmuştur. Dönemine göre oldukça sistematik bir eser olan Usûlü’l-Pezdevi’ye Abdulaziz b. Ahmed el-Buhari (v.730/1329), Keşfu’l-Esrar isimli geniş bir şerh yazmıştır.""
4- Şemsu’l-Eimme es-Serahsî (v. 483/1090): el-Usûl.
""Bu eser Usûlu’s-Serahsi olarak da meşhur olmuştur.""
5- Es-Semerkandî (v. 539/1144): Mîzanu’l-Usûl.
6- Ebu’l-Berekât en- Nesefî (v.710/1310); el-Menâr.

""Bu eser, Hanefi fıkıh kültüründe üzerine en fazla şerh ve haşiye yazılan fıkıh usulü kitaplarından birisidir. Bu eser aynı zamanda Hanefi ekolüne göre eğitim verilen medreselerde en fazlaokutulan fıkıh usulü kitaplarından birisidir.""

Karma Metot:
+Her iki metodun özelliklerini içerdiği karma metoddur.
+Yeni fıkıh usulü metinlerinin tamamına yakını karma metotla yazılmıştır.


Karma Metoda Göre Yazılmış Usul Kitaplarından Bazıları:
1- İbnu’s-Sââtî (v.694/1294): Bediu’n-Nizâm.
2- Sadru’ş-Şeria (v.747/1346): et-Tenkîh.
""Bu eser müellifin kendisi tarafından etTavdîh ismiyle şerh edilmiştir.""
3- Taceddin es-Subkî (v.771/1369): Cem’u’l-Cevami’.
4- İbnu’l-Humâm (v.861/1456): et-Tahrîr.
5- Molla Fenarî (v. 834/1430): Fusûlu’l-Bedâi’.
6- Molla Hüsrev (v.885/1480): Mir’âtu’l-Usûl.

""Bu eser müellifin el-Mirkât isimli eserine, kendisi tarafından yazılan bir şerhtir. Aynı zamanda bu eser Osmanlı döneminde Hanefi ekolüne göre eğitim verilen medreselerde, özellikle ileri düzey fıkıh usulü bilgisi için en vazgeçilmez ve önemli ders kitaplarından birisi idi""

Fıkıh Usulü Kitaplarının Sistematiği:

1) Mütekellimin Metoduna Göre Fıkıh Usulü yazan fakihlerin Sistematiği:
+Bazı Müellifler Fıkıh Usulü kitaplarını dört ana başlığa ayırmışlardır.
Şer'i Hüküm (Efal-i Mükellefin) Başlığı altında mükelleflerin fiil ve davranışlarına dair vasıflandırmalar ve bu vasıflandırmaların derecelendirilmesi yapılmaktadır.
+Şer'î Hükmün Kaynağı (Hakim) ana başlığı altında ise, şer'î hükümlerin kaynakları incelenmektedir.
Hâkim, hüküm veren anlamına geldiğinden, fıkıh usulünde hâkim kavramıyla Allah kastedilir. Çünkü Biz Şer'i Hükümleri Allahtan öğreniriz.
+Takip eden bölümlerde ise, “mahkum fih” başlığı altında şer'î hükümlerin taalluk ettiği fiiller sınıflandırılarak her bir sınıfla ilgili hükümlerin özellikleri anlatılır.
+Dördüncü ana başlık olan “mahkum aleyh” başlığı altında da ehliyetle ilgili konular işlenmektedir +Kitapların son kısımları ise, içtihat ve ilgili konulara ayrılmaktadır.

2) Fukaha Metoduna Göre Fıkıh Usulü yazan fakihlerin Sistematiği:
fıkhın tarifi yapıldıktan sonra hemen kaynaklar, yani şer'î delillerin tanıtımı ve bunlardan hüküm çıkartma yöntemlerine dair kuralların anlatılmasına geçilmektedir.


ALINTIDIR
Alıntı ile Cevapla
Alt 07 Aralık 2014, 10:29   Mesaj No:3
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:36
Cinsiyet:
Mesaj: 3.299
Konular: 784
Beğenildi:131
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Fıkıh Usulü Ünite 3 (ATAUZEM)

FIKIH USULÜ ÜNİTE 1.ÖZET



Fıkıh İlminin Konusu: Fıkıh ilminin konusu, şer’i ameli konulara dair esaslar/hükümler teşkil eder ki bu esaslar fıkhi hüküm diye isimlendirilmektedir.

Fıkıh Usulü Bilimi: Usulü fıkıh, müçtehidin (fakihin) şer’i ameli hükümleri (yani cüz-i hükümleri, yani namaz farzdır gibi..) tafsıli delillerinden (yani hadis ve ayetlerden) çıkarabilmesine yarayan kurallar bütünüdür.

Fıkıh: ŞER’Î AMELİ hükümleri TAFSILÎ delillerinden elde edilmiş olarak bilmektir. Bir konuyu derinlemesine ve bütün incelikleriyle delilleriyle bilmek ve bununla beraber onunla amel etmeyi de kapsar. Bu ilim dalında uzman olan kişiye “fakih” denir.

"İslami bir terim olarak fıkıh, şer’i ameli konulara ilişkin Allah’ın mesajını Kur’an ve Sünnet referanslı olarak inceleyen bilim dalını ifade eder."

"Fıkıh, kişinin lehine ve aleyhine olan şeyleri bilmesidir." İmam Azam

"İmam Azama göre Fıkıh her türlü dini bilgiyi kapsar"

"Fıkıh, Şer'i deliller Ve Hükümler Bilgisidir"

"Fıkıh İlmi talipleri üçe ayrılır:
+İlmi Ezberleyip, delilini bilmeyenler, (Fakih Değil)
+İlmi Ezberleyip, delilini bilen fakat, ilmiyle amil olmayan(Fakih değil)
+İlmi Delilleriyle Bilir, Kaideleri Bilir (usulü fıkıh) Ve ilmiyle Amildir. (FAKİH)

Fıkıh İlminin Konusu: Şer’i ameli hükümler ve öncelikle de bu hükümlerin dayanakları olan şer’i delillerdir.

Hüküm: Bir şey hakkında bir durumun olumlu veya olumsuz olarak belirlenmesi demektir.

""Mesela Ateş Yakıcıdır - Namaz Farzdır - Şarap Haramdır.Yalnızca Şer'i hükümler Fıkıh ilminin konusuna girmektedir. Yani "Ateş Yakar" gibi bir hüküm fıkha girmez.""

tafsili delil 6

Cüz'i Hüküm: Mükelleflerin herhangi bir konudaki fillerine ilişkin şer'î ameli hükümdür.

Külli Hüküm: Delilleri inceleme ve hüküm çıkarma için metodlar, kurallar bütünüdür.

Tafsili Delil: Mesela; Orucun farziyetini bildiren ayet ve hadisler, Orucun farziyeti konusunda tafsili delildirler.

İcmali Delil: Hadisleri İhtiva eden kaynak yani SÜNNET gibi.. Ayetleri İhtiva eden kaynak KURAN gibi..

FIKIH USULÜ İCMALİ DELİLLERDEN KÜLLİ HÜKÜMLER ÇIKARIR
FIKIH İLMİ TAFSİLİ DELİLLERDEN CÜZİ HÜKÜM ÇIKARIR.
YADA
FIKIH USULÜ KÜLLİ HÜKÜMLERİ İCMALİ DELİLLERDEN ÇIKARIR
FIKIH İLMİ CÜZİ HÜKÜMLERİ TAFSİLİ DELİLLERDEN ÇIKARIR.




Nakli/Sem'i Delil: Naklî veya sem’î delil diye de ifade edilen deliller, oluşumunda müçtehitlerin katkısı olmayıp, şâr'iden nakledilen şer’î asıllardır. Yani Hadisler/Sünnet ve Kur'an.

Aklî Deliller: Aklî deliller ise nakli delillerle bağlantılı olmakla birlikte aklî muhakeme ve beşeri yorumun ağırlıkta olduğu, oluşmasında müçtehitlerin katkısı bulunan delillerdir.

EDİLLE-İ ERBAA (Dört delil): Kur'ân, Sünnet, İcmâ, Kıyas.


Nakli/Sem'i Delil Akli Delil

Şer'i Delil: Şer'i delil Kuran ve Hadislerdir.
Kur'an: Kur'an Ayetlerinden şüphe yoktur.
Kur'an-ı Kerim Sübut bakımından Kat'i dir.
Kur'an-ı Kerim Sübut bakımından kati olduğu halde Delalet bakımından hepsi kati değildir.

"Sübut aidiyyettir. Yani Ayet ise Allaha ait olup olmaması, hadis ise Rasulullaha ait olup olmaması."
"Delaletleri zannî olanlar, dolaylı şekilde hüküm bildiren veya yorum ve izaha muhtaç olan delillerdir"


Hadis: Hadislerin Bir kısmı Sübut bakımından kat'i, birkısmı kat'iye yakın bir kısmı ise zannidir.

""Nakli Deliller Dörde Ayrılır:
+Hem sübut hem de delaleti kat'î olan nasslar.
+Sübutu kat'î, ancak delaleti zannî olan nasslar.
+Sübutu zannî delaleti ise kat'î olan nasslar.
+Hem sübut hem de delalet bakımından zannî olan nasslar.""

ÖRNEK:

Namazda Fatiha Suresini Okumak Vaciptir. Kur'an-ı Kerim’de namazlarda Fatiha suresinin okunması gerektiğine dair açık bir ayet bulunmamaktadır.
Ancak ال صالة لمن لم يقرأ بفاتحة الكتاب
Fatiha suresini okumayanın namazı yoktur (geçerli olmaz)” şeklinde bir hadis bulunmaktadır. Bu hadisin delaleti kat'îdir. Yani bu hadisi işiten herkes namazda Fatiha suresinin okunmasının zorunlu olduğunu anlar. Ancak bu hadis ahat olarak rivayet edildiği için sübut bakımından zannîdir. Sübutu zannî, delaleti kat'î bir nassla emredilen bir davranışın en üst düzey hükmünün vacip olabileceğine dair fıkıh usulü kaidesi bu tafsılî delillere uygulandığında, namazda Fatiha suresini okumanın hükmünün vacip olduğu sonucuna ulaşılır.


ALINTIDIR
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Medineweb Tefsir usulü ve tarihi deneme sınavı 1-5 üniteler Medine-web Tefsir Tarihi Ve Usulü 11 14 Mart 2019 21:55
Atauzem Tasavvuf (1-7) Üniteler Değerlendirme Soru ve Çözümleri nurşen35 Erzurum Atatürk İlitam 0 23 Şubat 2019 17:47
ATAUZEM fıkıh usulü 2014 güz dönemi vize soru ve cevapları EyMeN&TaLhA Erzurum Atatürk İlitam 2 31 Aralık 2014 11:33
atauzem fıkıh usulü değerlendirme soruları EyMeN&TaLhA Erzurum Atatürk İlitam 7 30 Aralık 2014 08:43
Atauzem fıkıh usulü dersi 1-9 arası ünite özetleri EyMeN&TaLhA Erzurum Atatürk İlitam 8 25 Ekim 2014 05:32

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.