Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.İLAHİYAT-ÖNLİSANS -AÇIK ÖĞRETİM FAKÜLTESİ.::. > 1.SINIF*Bahar Dönemi* > Hadis Tarihi Ve Usulü

Konu Kimliği: Konu Sahibi nurşen35,Açılış Tarihi:  14 Şubat 2016 (20:55), Konuya Son Cevap : 05 Mayıs 2016 (21:28). Konuya 2 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı3Kez Beğenildi
  • 1 Beğenilen nurşen35
  • 1 Beğenilen sevimlikul
  • 1 Beğenilen nurşen35
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 14 Şubat 2016, 20:55   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:61
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.476
Konular: 1144
Beğenildi:4414
Beğendi:3686
Takdirleri:14203
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Hadis Tarihi ve Usulü 9 / 10 Ünite Özetleri

Hadis Tarihi ve Usulü 9 / 10 Ünite Özetleri

9. Ünite


Sened ve metinden oluşan hadisler tarih boyunca değişik özellikler kazanmış ve bunlara göre adlandırılmışlardır. Buna göre hadisler Hz. Peygambere (sav) gerçekten ait olup olmadıklarına , ait oldukları kimseye , ravilerinin yatay veya dikey sayısına , metinlerinin , senedlerinin veya her ikisinin bir takım özelliklere göre farklı adlarla anılmışlardır.

Hadisler Hz. Peygamber'e (sav) ait oluşu kesin olanla olmayanlar şeklinde ikiye ayrılır.

MÜTEVATİR : Hz. Peygambere (sav) ait oluşları kesin olan hadis , başından sonuna kadar her tabakada yalan söylemek üzere anlaşmaları aklen ve adeten mümkün olmayacak kadar çok ravinin rivayet ettiği hadistir.

HABER-İ VAHİD : Herhangi bir tabakada ravi sayısı, mütevatir hadisin ravi sayısına ulaşamayan hadistir.

Buna göre her tabakada ravi sayısı üç-dört olan hadis de haber-i vahid'dir.
Hz. Peygambere ( sav) ait olup olmama ihtimaline göre iki kısma ayrılır :

MAKBUL HADİSLER : Makbul hadislerde sahih ve hasen diye ikiye ayrılır.

1. Sahih Hadis ; Senedinin başından sonuna kadar sika ( adalet ve zabt sahibi ) ravinin sika raviden rivayet ettiği şazz ve muallel olmayan hadistir.

Sahih hadisin dört özelliği bulunmaktadır.
Ravilerin sika olması
Ravileri arasında kopukluk olmaması
Şazz yani diğer sika ravilerin rivayetlerine göre aykırı olmaması ve muallel yani sahihliğine zarar verecek gizli bir kusurunun olmaması.

Hadisin sahih olup olmadığını söylemeğe '' tashih '' denir , ictihadi bir şeydir.

Sahih hadisde ikiye ayrılmıştır.

a. Sahih li-zatihi : Sahihlik özelliklerini bizzat taşıyan hadis demektir.
Hadis kitabında nakleden Buhari'nin hocası Abdullah b. Yusuf , onun hocası Malik , onun hocası Nafi, sika ve öğrencilik - hocalık ilişkileri sabit olan kimselerdir.

b. Sahih li-gayrih : Sahihlik niteliğini, zkredilen özellikler kendisinde bizzat bulunmadığı için başka bir hadisin desteğiyle kazanan hadistir.
Sahih hadisleri biraraya getirmek maksadıyla bir çok kitap yazılmıştır.

Buhari ile Müslim'in el- Cami's -Sahih isimli kitapları en meşhurlarıdır. İkisine birlikte '' sahihayn '' denilen bu iki kitap bütün Müslümanların kabulüne mazhar olmuşlardır.
Bunun için bu iki kitapta bulunan bir hadise '' müttufekun aleyh '' üzerinde ittifak edilmiş hadis denir..


2. Hasen Hadis
Hasen, Arapça'da güzel anlamına gelir. Hadis ilminde hasen hadis, sahih hadisin bütün niteliklerini taşıdığı halde ravilerden birinin veya bir kaçının zabt sıfatı tam olmayan hadislerdir. Ağır zabt kusurları hadisi zayıf derecesine düşürür.

Hasen Hadis iki kısma ayrılır:

a. Hasen li- zatih = Hasenlik özelliklerini bizzat taşıyan hadislerdir
b. Hasen li-gayrih = Zayıf olan fakat başka bir hadisin desteğiyle hasen niteliğini kazanan hadislerdir.
Merdud Hadisler
Sahih hadisin tarifinde zikredilen niteliklerden birini veya birkaçını taşımayan hadistir. Merdud hadisler zayıf hadislerdir.
Taşımadığı niteliğe göre değişik isimler alır.

1. Mürsel = Arapça'da ipi ve bağı çözülmüş , serbest bırakılmış, salıverilmiş, gönderilmiş gibi anlamlara gelir. Tabiinin doğrudan Hz. Peygamber'den (sav) naklettiği hadis demektir.

Tabiinden olan ravi, Hz. Peygamberle (sav) kendi arasındaki sahabeyi atlayarak hadisin kendisi ile Hz. Peygamber (sav) arasındaki bağını, bağlantısını ortadan kaldırdığı için bu şekilde isimlendirilmiştir.
Hasan-ı Basri mürsel rivayetleri çok zayıf bulurken Said İbnü'l Museyyeb bu tür rivayetleri makbul saymıştır.
Hz. Peygamberle (sav) ilgili olup bizzat görme ve duyma imkanı bulunmayan, dolayısıyla başka birinden öğrenmiş olması gereken bir olay hakkında naklettiği hadise '' sahabi mürsel '' denir.

2. Munkatı = Arapça'da kesik ve kopuk anlamına gelir. Hadis ilminde , senedinde sahabeden sonra bir veya peşpeşe olmayarak bir kaçı ravi atlanmış olan hadislerdir.

Senedde ismi verilmeden '' bir adam '' , '' bir kadın '' , '' bir hoca '' gibi kapalı bir ifadeyle yani '' mübhem'' olarak zikredilen ravi de atlanmış sayılır. Zikredilmeyen , atlanan bu ravi veya ravilerin durumu bilinmediği için munkatı hadis zayıftır.

3. Mu'dal = Arapça'da zor iş , çözümü zor problem gibi anlamlara gelir.
Hadis ilminde senedinde peş peşe iki veya daha fazla ravi atlanmış olan hadislerdir.
Ravilerin kimler olduğunu araştırmak, bulmak , güvenilirliklerini belirlemek zor bir iştir.
Mu'dal 'daki zayıflık Munkatı'a göre daha fazladır.


4. Mu'allak = Senedinin müellif tarafı bir veya birkaç ravisi atlanmış gibi eksik olan hadistir.
el- Buhari'nin '' el-Camiu's-sahih '' isimli kitabında bu tür hadisler çoktur.

5. Müdelles = Arapça'da alaca karanlık anlamına gelen d-l-s kökünden gelir.
Karartılmış , kusuru gizlenmiş , üzeri örtülmüş gibi anlamlara gelir.
Hadis ilminde bir kusuru veya hoş görülmeyen bir özelliği gizlenerek onun bulunmadığını zannettirecek şekilde rivayet edilmiş olan hadislerdir.
Hadisi bu şekilde rivayet etmeye '' tedlis '' denir.
Gizlenmek istenen kusur, senedde bir ravi atlanmış olduğu halde bunu belli etmemeye çalışme şeklinde olabilir. Buna da '' tedlisü'l-İsnad '' denir.

Gizlenmek istenen husus, hocanın meşhurluğu veya zayıflığı ise bu duruma da '' tedlisü'ş-şuyuh'' denir.
Müdelles hadisin bazı çeşitleri, senedinden ravi düşmesi, bazı çeşitleri ise ravisinin adalet eksikliği sebebiyle zayıfdır.

6. Mu'allel = Arapça'da hasta , kusurlu , sakat , özürlü gibi olumsuz anlamlar taşır.
Hadis ilminde ancak işin uzmanı fark edebileceği ve sahihliğe zarar veren gizli bir kusuru (illeti) bulunan hadislerdir.
Bunların ortaya çıkarılması çok zor olduğu için hadis tarihinde az sayıda alim söz söylemiştir.
Bu alimler arasında ; Ali İbnü'l-Medini, Ahmed b. Hanbel , ed-Darimi , el-Buhari , Ebu Hatim er-Razi, Tirmizi vve Darekutni..
Bu alimler , hadisin bütün rivayetlerini biraraya toplayıp sened ve metinlerini karşılaştırarak incelemek suretiyle hadisin illetli olup olmadığını ortaya koymaya çalışmışlardır. Bu sebeple Mu'allel hadis zayıfdır.

7. Muzdarib = Arapça'da problemli olup çözüme kavuşturulamayan farklı şıklar arasında karara bağlanamayan , çelişkisi giderilemeyen , uzlaştırılamayan gibi anlamlara gelir.

8. Maklub = Arapça'da ters çevrilmiş , içi dışına çevrilmiş, yeri değiştirilmiş, bir şekilden başka şekle döndürülmüş gibi anlamlara gelir.

9. Şazz-Mahfuz = Arapça'da başkalarından farklı olan , aykırı olan , tek kalan gibi anlamlara gelir.
Hadis ilminde sika bir ravinin kendisinden daha sika olan bir raviye veya ravilere zıt olarak rivayet ettiği hadislerdir.

Mukabilindeki hadise yani sika ravilerin hadisine de '' Mahfuz '' denir.
Şazz , sadece bir senedi bulunan , tek ravi tarafından rivayet edilen hadistir.
Ferd veya garib hadisle eş anlamlıdır.
Tek bir ravisi veya senedi bulunan hadis, ravisi sika ise '' makbul'' , değilse '' münker'' adını alıp '' merdud'' olur.

10. Münker- Ma'ruf = Arapça'da münker, yadırganan, karşı çıkılan , rededilen , benimsenmeyen, tepki ile karşılanan, hoş görülmeyen , doğru bulunmayan gibi anlamlara gelir.
Ma'ruf Münker'in zıt anlamlısıdır. Yani doğru bulunan , benimsenen , kabul gören demektir.
Hadis ilminde ise zayıf bir ravinin kendisinden daha iyi durumda olan raviye aykırı bir şekilde rivayet ettiği hadistir.


11. Metruk : Arapça'da terkedilmiş , terk edilen demektir. Hadis ilminde Hz. Peygamber'e (sav) yalan isnadda bulunmakla itham edilen ( mmuttehem bi'l kizb) , çok hata yapan ( fahışu'l -ğalat ) , çok dalgın olan (fartu'l-gaflet ) ravinin rivayet ettiği hadislere denir.

Hadisler, Makbul veya merdud olma durumları dışındaki bazı özelliklere göre de isimlendirilmişlerdir.

a. Metnin Özelliklerine Göre Sınıflandırmalar

1. Kudsi: Yüce Allah'a Kur'an olmayarak nispet edilen söz ve işle ilgili hadis demektir. Ayrıca kudsi hadis dışında rabbani hadis ve ilahi hadis de denir.

2. Merfu : Bir sahabiye ait olduğu söylenen söz ve işle ilgili hadise denir.

3. Mevkuf : Bir sahabiye ait olduğu söylenen söz ve işle ilgili hadise denir. Hem merfu hem de mevkuf hadisler içeren kitaplarına '' es Sünen ve'l -Asar '' denilmektedir.
Mevkuf hadisleri musannef türü hadis kitaplarında bulmak mümkündür. Ebu Hafs Ömer b. Bedr el- Mevsıli'nin de '' Ma'rifetü'l -vukuf ale'l -mevkuf'' isimli kitabı vardır.

4. Maktu : Tabiundan birine ait olduğu söylenen söz ve işle ilgili hadis demektir.

5. Muhkem : Arapça'da sağlam , sağlamlaştırılmış, karara bağlanmış gibi anlamlara gelir. Hadis ilminde, kendisine zıt manada sağlam bir hadis veya şer'i bir delil bulunmayan , diğer dini delillerle çelişmeyen hadis demektir.

6. Muhtelifu'l - Hadis : Başka bir hadise veya dinen makbul bir delile ( bilgiye) zıt olan, çelişen hadise denir.

b. Senedin Özelliklerine Göre Sınıflandırmalar

1. Muttasıl : Arapça'da bağlı , bitişik , devamlı, kopuk olmayan anlamlarına gelir. Senedinde başından sonuna kadar ravi düşmesi bulunmayan , isnad zinciri kesintisiz olarak devam eden hadis demektir.

2. Mu'an'an : Senedindeki bir veya birden çok ravi ile hadisi aldıkları hocalara arasında عن edatı bulunan hadislerdir.

3. Muennen : Senedindeki iki veya daha çok ravi arasında ان bulunan hadistir. Bazı alimler mu'an'an hadisten daha düşük bir derecede olduğunu ve aksi ortaya çıkıncaya kadar munkatı kabul edilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir.

4. Haber-i-Vahid : Mütevatir olmayan hadis demektir. Haber-i-vahid olan hadisler kendi içinde meşhur, aziz , ferd ve ğarib şeklinde kısımlara ayrılır.

a. Meşhur veya Müştehir : Her nesilde asgari üç ravi tarafından rivayet edilmiş olan hadise denir.

b. Aziz : Arapça'da kıymetli , değerli , üstün , güçlü , nadir az bulunan anlamlara gelir. Her nesilde en az iki ravi tarafından rivayet edilmiş olan hadis demektir.

c. Ferd : Arapça'da tek , yalnız anlamına gelir. Senedinin bir veya bir kaç yerinde ravi sayısı bire düşen hadis demektir. Buna Ferd-i mutlak da denir. Ravilerinin rivayet etmesi gibi bir yönden teklik özelliği taşıyan hadislere de ferd-i nisbi denir.

d. Garib : Arapça'da herhangi bir yönden farklılık gösteren veya tek kalan demektir. Ravi sayısının herhangi bir tabakada bire düşmesi şeklinde olursa buna garib-i mutlak denir.

5. Ali / Nazil : Arapça'da ali, üstün , yüksek , değerli anlamlarına gelirken , nazil bunun zıt anlamlısı düşük, değersiz , alçak gibi anlamlara gelir. Bir hadisin farklı senetleri arasında ravi sayısı diğerlerine göre hakikaten veya hükmen az olanına ali, ravi sayısı çok olanına nazil denir. Ravi sayısının '' hükmen az olması '' ndan kasdedilen şey ravilerin sayıca fazla olsalarda güvenilirlik bakımından daha iyi durumda olmalarıdır.

Sened veya Metninin Müşterek Özelliklere Göre Sınıflandırmalar

1. Müsned : Hz. Peygamber'e (sav) kesintisiz ( muttasıl ) bir senedle nispet edilen hadise denir.

2. Müdrec : Sened veya metnine aslında bulunmayan bir şey eklenmiş olan hadislerdir.
Metnin başında görülen eklemeler daha ziyade ravi senedi bitirdikten sonra metne geçmeden önce metinle ilgili bir söz söyleme gereği duyması sonucu ortaya çıkmış görünmektedir. Metnin içindeki eklemeler ekseriya garib bir kelimenin izahı veya diğer bazı açıklamalar şeklindedir. Metnin sonuna yapılan eklemeler ise, ravi Hz. Peygamber'in (sav) hadisini rivayet etmeyi bitirdikten sonra kendi sözüne geldiğinde onu dinlemekte olanlardan bazısı hadisin devam ettiğini zannedip ravinin sözünü hadise eklemiştir.
Müdrecle karıştırılan ziyadetü's-sika'dan bahsetmek gerekir.
Ziyadetü's-sika '' sika ravinin ziyadesi '' anlamına gelir. Yani bir hadisi aynı hocadan rivayet eden sika ravilerin birinin arkadaşlarından ayrı olarak bir fazlalıkla rivayet etmesine ve rivayet ettiği bu fazlalığa denir. Bu fazlalık en azından söz konusu sika ravinin iddiasına göre hadisin aslındandır.

3. Musahhaf ve Muharref : Sened veya metninde noktalama ve harekeleme hatası yapılmış olan musahhaf , harf hatası yapılmış olan hadise muharref denir.

4. Mutabi- Şahid : Bir hadisin senedinde , sahabeden hadis kitabı müellifine kadar herhangi bir tabakada ravisi tek kalıyorsa, böyle hadislere ferd veya garib denir.
Hadislerin sahabeden itibaren farklı rivayetlerinin araştırılması sonucunda o hadisi senedin her bir halkasındaki ravi dışında aynı lafızlarla rivayet eden başka raviler varsa bunların rivayetine mütabi denir.
Hadisin başka kanallardan gelen rivayetlerini araştırma sonucu lafzı aynı olmayıp mana bakımından benzer veya yakın rivayetler bulunursa bunlara da şahid denir.
Şahid , bir hadisi mana bakımından dstekleyen ve başka bir raviden gelen hadistir. Mütabi aynı hadisin farklı bir rivayeti , şahid ise aynı manada söylenmiş başka bir hadistir.





[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]


hazırlayan nurşen35..
Esma_Nur beğendi.
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi nurşen35 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Gündem Korona Aşısı Gündem/ Manşetler Esma_Nur 6 1274 10 Aralık 2020 12:20
DHBT Muhteşem Özetler DHBT-Hazırlık/Notlar/Özetler nurşen35 4 1975 08 Aralık 2020 18:40
Kıssaları Hayatımıza Taşıyalım Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler nurşen35 1 767 08 Aralık 2020 17:46
TENKİD Serbest Kürsü nurşen35 0 714 08 Aralık 2020 12:44
Vitir Namazını Niye Kılıyoruz Biliyor musunuz... Namaz-Abdest-Teyemmüm nurşen35 0 796 04 Aralık 2020 13:56

Alt 25 Nisan 2016, 20:03   Mesaj No:2
Avatar Otomotik
Durumu:sevimlikul isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 54280
Üyelik T.: 25 Nisan 2016
Arkadaşları:0
Cinsiyet:Erkek
Memleket:Kayseri -Sivas
Yaş:38
Mesaj: 6
Konular: 0
Beğenildi:3
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Hadis Tarihi ve Usulü 9 / 10 Ünite Özetleri

Allah Razı olsun .
nurşen35 beğendi.
Alıntı ile Cevapla
Alt 05 Mayıs 2016, 21:28   Mesaj No:3
Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:61
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.476
Konular: 1144
Beğenildi:4414
Beğendi:3686
Takdirleri:14203
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Hadis Tarihi ve Usulü 9 / 10 Ünite Özetleri

10. ünite

Hadis usulü ilminin gayesi, bir haberin Hz. Peygamber'e ait olup olmadığının tespit etmeye yarayan kuralları belirlemek ve ilgili haberlere bunları uygulamaktır.
Allah Resulünün hadislerinin güvenilirlik açısından zirvesi mütevatir hadis, en alt düzeyi ise mevzu hadistir.
Ahad hadis veya haber-i vahid mütevatir dışındaki sahih, hasen ve zayıf hadis çeşitlerini konu alır.

MÜTEVATİR
Mütevatir sözlükte , araya zaman girmekle beraber kesintiye uğramaksızın devam etmekbirbiri ardınca gelmek anlamındaki v-t-r kökünden gelmektedir.
Yalan bir haberi rivayet etme hususunda birleşmeleri aklın ve adetin kabul etmeyeceği kadar kalabalık raviler topluluğunun kendileri gibi bir topluluktan alıp naklettikleri görülen ve duyulan bir olayla ilgili hadislerdir.

Şartları

1. Hadisin kalabalık bir topluluk tarafından rivayet edilmesi ve topluluğun her nesilde tevatür sayısının altına düşmemesi
2. Bu kalabalığın yalan üzerine birleşmelerinin aklen ve adeten mümkün olmaması
3. Haberi nakleden kişilerin o haberi bizzat kaynağından işitmeleri veya olayı kendi gözleriyle görmeleri

Bir hadisin mütevatir olması için önerilen en düşük sayı dörttür. Bu sayı zina günahının ispatı ve cezalandırılması için dört şahit istendiğine bakılarak önerilmiştir. Asıl kastedilen belirli bir sayı değil, hadisi nakledenlerin kasten yalan üzerine birleşmelerinin mümkün olmamasıdır.

Mütevatir hadisin her nesildeki ravi sayısı hakkında kesin bir rakam verilemiyorsa da, onun hadis kitaplarında yer alan senedlerinin olması mutlaka gerekir. Bu senedle hadisin mütevatir derecesine ulaştığı kanaatine varıldığı zaman bütün senedlerdeki ravileri tek tek incelemeye gerek kalmaz.
Bir hadisin mütevatir olup olmadığını söylemek de büyük ölçüde içtihadi bir şeydir.Yani bilgiye akıl yürütmeyle değil, duyular vasıtasıyla ulaşılmış olmalıdır.
Mütevatirin çeşitlerinden bahseden ilk alim İsa b. Eban'dır.
Mutezile mezhebinin kurucusu Vasıl b. Ata'dan itibaren itikadi mezheplerin tartışmalarında mütevatir haberin kapsamı ve bilgi değeri önemlidir. Mütevatir , lafzi ve manevi olarak ikiye ayrılır.

Lafzi Mütevatir

Bütün rivayetlerinde lafızları aynı olan yani, Hz. Peygamber'in ağzından çıktığı şekilde bize ulaşan hadislerdir. Mesela ; kabir azabı, kabirde münker - nekir meleklerinin ölüyü sorguya çekmeleri, İhlas suresinin Kur'anın üçte birine denk olduğu gibi örnek hadisler verilebilir.

Manevi Mütevatir
Ravilerin arasında müşterek bir nokta olan çeşitli hükümleri veya bilgileri ayrı ayrı lafızlarla nakletmeleri şeklinde meydana gelen ortak manaya denir. Mesela ; Hz. Peygamberin abdest alışını , namaz kılışını , nasıl oruç tuttuğunu nasıl hacettiğini anlatan ibadetlere dair hadislerdir. Ayrıca sırat , mizan , rü'yetullah (Allah'ın cc. ahirette müminler tarafından görüleceği) ve sehiv secdesi konularda manevi mütevatir hadislerdendir.

Mütevatir haber, kesin olarak doğruluğu bilinen haberdir.Bir hadisin mütevatir olması onun Hz. Peygambere ait olduğu hakkında bir şüphenin bulunmaması demektir.

Mütevatir hdisler konusunda ilk eser yazan Suyuti'dir. O , el- Ezharu'l mütenasire fi'l ahbari'l-mütevatire adındaki eserinde kendi şartlarına göre mütevatir kabul ettiği 113 hadis zikretmiştir.

AHAD HABER
Vahid , Arapça'da '' bir '' anlamına gelir. Ahad ise vahid'in çoğuludur. Haber kelimesiyle birlikte isim tamlaması ve sıfat tamlası şeklinde kullanılmaktadır.
Haberu'l -vahid , bir kişinin diğer bir kişiden rivayet ettiği haber demektir.
Haberul'l - ahad ise , birden fazla kişinin rivayet ettiği haber anlamına gelir.
Senedin herhangi bir yerinde ya da tamamında tek bir ravinin bir raviden rivayet ettiği hadis, haber-i vahiddir.
Haber-i vahidle amel edilebileceğini gösteren Kur'an ve sünnette çeşitli deliller bulunmaktadır.

Bu delillerin bir kısmı şunlardır:
1. İbn Ömer'den nakledildiğine göre Kuba'da sabah namazı kılınırken bir haberci gelir. Hz. Peygambere bir ayet indiğini, artık namazların Kabe'ye doğru kılınacağını bildirir.. Önceden Kudüs'e yönelerek namaz kılan Müslümanlar bu haber üzerine Kabe'ye yönelerek namaz kılmaya başlarlar.

2. Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Ben Ebu Talha , Ebu Ubeyde b. el-Cerrah ve Ubey b. Ka'b'a yapılmış şarap dağıtırdım. Bir gün bir haberci geldi ve şarabın haram kılındığını söyledi.

3. Hz. Peygamber pek çok sahabiyi tek başına bir yere elçi olarak göndermiş ve varacakları yere ulaşınca onlara yaptığı tavsiyeleri tutmalarını söylemesini istemiştir.

Ahad haberin yakin ilim (kesin, zaruri) ifade edip etmediği konusu mezhepler arasında görüş ayrılıklarına sebep olmuştur. Hanefiler , Şafiiler, ve Malikilerin bir kısmı ile Mutezile ve Hariciler bu haberlerin doğruluğu kadar yalan olması ihtimalini de göz önüne alarak yakin ilim değil, zan ifade edeceğini kabul ederler.
Mutezile ve Hariciler dışındaki bütün Ehl-i sünnet mezhepleri ister yakin isterse zan ifade etsin, ahad haberle amel etmenin zarureti konusunda hemfikirdir.

ZAYIF HADİS
Sahih ve hasen hadis için aranan şartlardan birini ya da bir kaçını taşımayan hadislere zayıf hadis denir.
Hadis usulü eserlerinde anlatılan hadis çeşitlerine bakıldığında en fazla hadis çeşidinin zayıf hadislere dair olduğu görülür.

Zayıf hadisin çok çeşitli olmasının nedenleri arasında şunlar sayılabilir:

1. Ravinin tenkid edilmesindeki sebeplerin farklılığı
2. Senedde ravi düşmesinin az veya çok olması
3. Ravi eksikliğini senedin değişik yerlerinde olması
4. Hadisin metnindeki kusurun onun sahihliğine zarar verme derecesindeki değişiklikler

Zayıf ifadesi, hicri ikinci asrın ilk yarısından itibaren muhaddisler arasında bilinmekteydi.
Rivayet asrı olan hicri üçüncü asırdan önceki dönemlerde zayıf hadisi nitelemek üzere '' merdud , metruk , münker, sakim'' türü kullanımlar daha yaygındı.

Zayıf hadis çeşitlerin sayısı konusunda farklı rakamlar verilmiştir.
Mesela İbn Hibban 49, İbnü's - Salah 42, Münavi 81 çeşit zayıf hadis olduğunu belirtmiştir.
Bu rakamlardaki değişiklikleri mu'allak ve mevkuf gibi bazı hadis çeşitlerinin zayıf hadis sayılıp sayılmayacağına bağlıdır.
Hadislerin gizli iletlerini tesbit edebilme kapasitesi sayılı muhaddisin sahip olduğu bir meziyettir. Muza'af hadis zayıf hadisten üstündür.
Ravinin (kezzab) yalan söylemekle itham edilmesi (müttehem bi'l-kizb) , çok hata yapması (fuhş-i galat ), fıskı ve hadisin şaz olması aşırı cerh sebebi kabul edilmiş ve bu tür hadislerin zayıflığı şiddetli zayıflık olarak nitelendirilmiştir.
Zayıf hadisler birbirini takviye ederek hasen li-gayrihi derecesine yükselirler.
Fakat bütün zayıf hadisler birden çok isnadla (te'addü't-turuk ) rivayet edilmek suretiyle zayıflıktan kurtulmazlar.

Zayıf hadisin birden çok senedle rivayet edilerek zayıflıktan çıkması için iki şart ileri sürülmüştür.

1. Hadisteki zayıflık aşırı cerh sebeplerine dayanmamalı yani hadisin zayıflığı şiddetli olmamalıdır.
2. Takviye eden diğer senedler (tarik ) kuvvet bakımından takviye edilen senedle ya aynı seviyede veya daha üstün olmalıdır.

Zayıf hadisle amel konusu sadece hadisçilerin değil, aynı zamanda fakihlerin de ilgi alanına girmektedir.
Muhaddislerle fakihlerin hadisleri değerlendirme yöntemleri arasında bazı farklılıklar vardır.

Fakihler, bir hadisle amel etme söz konusu olduğunda onun hadis usulü prensipleriyle sahihlik açısından uyuşup uyuşmadığına bakmanın yanı sıra kıyas, istihsan, mashalat gibi başka faktörleri de göz önünde bulundururlar.

Zayıf hadisle amel konusu bazı kaynaklarda üç başlık halinde toplanmaktadır:
1. Hiçbir şekilde zayıf hadisle amel edilmez
2. Mutlak olarak amel edilir.
3. Bazı şartlarla amel edilir.

Yahya b. Main ,Müslim, İbn Hazm , Ebu Bekir İbnü'l Arabi gibi alimlere göre ne helal , ne haram , ne de amellerin faziletiyle ilgili konularda zayıf hadisle amel etmek caiz değildir.
Bazı alimlere göre de zayıf hadislerle ahkam dışında amellerin faziletine dair konularda amel edilebilir. Zayıf hadislere dayanarak haram ve helal hükmü verilemez, fakat mendup ve müstehap hükmü verilebilir.
Ayrıca Ahmet b. Hanbel'in amellerin fazileti dışında da , helal ve haram kapsamına giren konularda zayıf hadisle amel edilebileceği görüşünde olduğu nakledilmiştir.
Hadislerin sahih, hasen ve zayıf olarak üçlü taksimi Tırmizi gerçekleştirmiştir.

Faziletlere dair konularda da olsa zayıf hadisle amel edebilmek için İbn Hacer el-Askalani bazı şartlar belirlemiştir:
1. Zayıf hadis , yalancı bir ravinin tek başına rivayet etmesi gibi aşırı zayıf olmamalı
2. İslam dininin amel edilen genel esaslarından birisine uygun olmamalı
3. Amel edilirken, zayıf hadisin sabit olduğuna kesin şekilde inanılmamalı, aksine ihtiyaten amel edildiği bilinmelidir.

Ebu Hanife , kıyasa aykırı olmamalarına rağmen namazda kahkaha , hurma şırasıyla abdest , hayzın azami süresinin on gün olduğu , on dirhemden aşağı mehir olmayacağı gibi zayıf hadislerle amel etmiştir.
İmam Şafii de , Taif yakınlarındaki Vecc denilen yerde avlanmanın haram olduğu, Mekke'de yasaklanan zamanlarda namaz kılmanın caiz olduğu kusan kişinin abdest almasıyla ilgili zayıf hadislerle amel etmiştir.

MEVZU HADİS
Söylemediğ veya yapmadığı halde Hz. Peygamber'e (sav) nispet edilen söz ve işlerle ilgili haberdir. Bu tür habere hadis denmesinin sebebi, uydurma da olsa şeklen bir sened ve metne sahip olması ile uydurmanın onun hadis olduğunu iddia etmesidir.
Hadisin Müslümanların nazarındaki değerinden yararlanma arzusu , çok erken dönemlerde Hz. Peygamber'e (sav) bu tür iftiraların yapılmasına yol açmıştır.

Resulullah (sav) şöyle buyurdu : '' Allah'ın düşmanı yalan söylemiş'' Hz. Peygamber hemen bir adam gönderdi ve ona şunu emretti. '' Zannetmiyorum ama sağ bulursan boynunu vur, ölü bulursan da cesedini yak'' Resulullah'ın gönderdiği adam ( yalancının yanına ) geldiğinde onu, engerek yılanı tarafından sokulup öldürülmüş olarak bulmuştur. Bunun üzerine cesedini ateşte yaktı. Hz. Peygamber'in (sav) '' Kim bilerek benim adıma yalan uydurursa Cehennemdeki yerine hazırlansın'' hadisinin söylenme sebebi (sebeb-i vürudu)
bu olaydır.

Uydurma Sebepleri
1. İslam düşmanlığı : Abdülkerim b. Ebü'l-Avca'nın Halife Mehdi zamanında hadis uydurduğu tespit edildiği için asılmak üzereyken şöyle dediği nakledilir. '' Dinimizde helali haram haramı da helal göstermek üzere dört bin hadis uydurdum''

Zındıklardan biri olan Muhammed b. Sa'id el- Esedi kendi sapık inancını ve Peygamberlik iddiasını desteklemek için Hz. Peygamber'e isnad etmiştir. '' Benden sonra Peygamber gelmeyecektir. Ancak Allah delerse o başka '' diyerek kendisinin peygamberlik iddiasına destek getirmiştir ve bu yüzden Halife Ebu Cafer el- Mansur tarafından öldürülmüştür.
Keza Beyan b. Sem'an el- Mehdi adında birisi Hz. Ali'yi tanrı olduğunu yaymaya çalışarak hadisler uydurmuştur.
2. Irk ve Mezhep Yanlılığı
3. Maddi Yarar Elde Etme Hırsı
4. İslam'a Hizmet : Bazı cahil dindarlar ise halkı kötülüklerden uzaklaştırılıp iyiliklere yöneltmek maksadıyla hadis uydurmuşlardır.Halbuki bunun için Kur'an-ı Kerim ve sahih hadisler yeterlidir.

Hadis uydurmanın başlıca iki yöntemi olmuştur. Uydurmanın bizzat kendisinin düzmesi veya başkasının sözünü alıp hadis diye ortaya sürme. Bu usullerden ikincisinde bilhassa filozof, sufi, tabip ve hakimlerin sözlerinden istifade edildiği görülmektedir.

Uydurma Hadisin Belirtileri
1. Ravideki belirtiler
2. Metindeki belirtiler

Hicri ilk üç asırda hadis uydurmacılığına karşı alınmış en önemli tedbirlerden birisini oluşturur. İslam alimleri isnad sistemi uygulamasıyla hadislerin senedlerini tenkid süzgecinden geçirmenin yanı sıra metinlerini de incelemeyi ihmal etmemişlerdir.
Hadis uyduran ravilerin tanınmasını sağlayan '' cerh ve ta'dil ilmi '' adında hadis ilminin müstakil bir dalı oluşmuştur.

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

hazırlayan nurşen35..
Esma_Nur beğendi.
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Hadis Tarihi ve Usulü sınavları-özetleri/Medineweb MERVE DEMİR Hadis Tarihi Ve Usulü 16 07 Şubat 2019 16:28
Hadis Tarihi ve Usulü 1. / 2. Ünite Özetleri nurşen35 Hadis Tarihi Ve Usulü 1 19 Nisan 2018 22:39
Hadis Tarihi ve Usulü Vize ve Final Özetleri /Medineweb nurşen35 Hadis Tarihi Ve Usulü 7 14 Nisan 2018 18:50
Hadis Tarihi ve Usulü 7 / 8 Ünite Özetleri nurşen35 Hadis Tarihi Ve Usulü 3 03Haziran 2016 19:08
Hadis Tarihi ve Usulü 5 / 6 Ünite Özetleri nurşen35 Hadis Tarihi Ve Usulü 5 07 Mayıs 2016 12:39

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.