Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler

Konu Kimliği: Konu Sahibi CaferTayar,Açılış Tarihi:  04 Nisan 2008 (11:15), Konuya Son Cevap : 10 Ağustos 2020 (22:21). Konuya 5 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı2Kez Beğenildi
  • 1 Beğenilen Muhsin Arslan
  • 1 Beğenilen Esma_Nur
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 04 Nisan 2008, 11:15   Mesaj No:1
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:CaferTayar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 89
Üyelik T.: 21 Ağustos 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 555
Konular: 227
Beğenildi:15
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Zeyneplere, Zeynep olmaya çalışanlara ve Zeynep Olamayanlara...

Zeyneplere, Zeynep olmaya çalışanlara ve Zeynep Olamayanlara...


Sararıp dökülmeye başlayan yaprakları, gökyüzündeki kara kara yağmur bulutları, adeta insanın yüreğine ürperti veren tüm güzelliklerin üzerine çökmüş olan sisli havaya camdan bakarken, sevinçle hüznü bir arada yaşıyordu Zeynep.

Onu tanıyan arkadaşları çağın Zeynep'i lakabını takmışlardı. Ortaokulu, liseyi dışarıdan vermiş nihayet üniversite kapısına dayanmıştı.Bu arada lakabına yakışır bir şekilde bir gazetenin köşesinde yazdığı Kur'an merkezli, vahyi esas alan hikayeyi araç olarak kullanıp kaleme aldığı yazılarından dolayı bir çok kimse onu tanır, taktir ederdi. Çevresinde gördüğü aykırılıkları vahiy süzgecinden geçirip kaleme alır, insanların önüne sıkılmayacakları bir tarzda kaleme alıp koyardı. Oysa artık kendi hikayesinin başlayacağından habersizdi. Ertesi gün sınavı vardı ama o,sınavdan çok sınava alınıp—alınmayacağı endişesini taşıyordu. Devamlı dua ediyordu. Rabbine sığınıyor, ondan yardım bekliyordu. Tüm bu duygular benliğini kuşattığı bir anda acı acı çalan kapının zil sesiyle irkildi Zeynep. Gelen en yakın arkadaşı, sırdaşı, aynı düşünceleri paylaştığı onun için canı-cananı Haticeydi.

-Selamünaleyküm. Zeynep'im nasılsın?
-Aleykümselam. Hamdolsun Hatice.Hoş geldin buyur içeriye.
Beraberce içeri girip karşılıklı oturur oturmaz Zeynep hararetle atıldı söze;
-Tamda ifadesi mümkün olmayan düşünceler içerisindeyken geldin çok iyi oldu.Seni gördüğüme o kadar çok sevindim ki anlatamam.

Hatice Zeynep'in heyecanını, telaşını sezmiş olacak;
-Hayırdır.Sınav stresi erken başlamış olmalı.
-Keşke öyle olsa. Bu sınav benim ve benim gibi düşünenler için gerçekten bir dönüm noktası olacak gibi.
Hatice arkadaşının endişesini anlamış,onu rahatlamak istercesine müşfik bir şekilde karşılık verdi;
-Zeynep endişelenmene gerek yok. Biz duruşumuzu muhafaza edelim yeter ki. Sana uğramamdaki sebep hem seni görmek ,hem de akşam okuduğum ayetlerin düşünce dünyamda estirdiği fırtınalar....
Gece okuduğum surenin etkisinden olacak uyuyamadım. Belki de çoğu defa gözümüzün önünde olan, okuduğumuz bu ayetler zinciri beni adeta tekrar diriltti.

-Hatice arkadaşım sen ne diyorsun?Seni dirilten bu ayetler hangileri, hangi sure bu?

-Zeynep'im Yusuf suresi. Yusuf (as) kıssasını bilirsin. Yusuf peygamberle kralın eşi Züleyha'nın arasında geçen söz ve eylem aşamalarını hatırlar mısın? Hani Yusuf (as) oldukça yakışıklı bir gençti. Öyle ki,Züleyhayı Yusufu beğenmesinden dolayı eleştiren ve bunun içinde saraya davet edilerek karşılarına çıkan Yusufa bakan bayanlar, onu görünce neredeyse parmaklarını keseceklerdi. İşte Yusuf (as)'dan muradı olan Züleyha, bu niyetini Yusuf'a açtığında Rabbin nimeti sayesinde teveccüh etmiyor Yusuf. Bu noktada ortamdan kaçmaya çalışan Yusuf'a arkadan müdahale edip çekmeye çalışırken Yusuf (as)'ın gömleğini arkadan yırtar Züleyha. Muradına eremeyen Züleyha bu sefer de iftira atar Yusuf'a. Şahitler dinlenir ve karar çıkar

-Şayet Yusufun gömleği önden yırtılmışsa suçlu olan Yusuftur.Yok eğer arkadan yırtılmışsa suçlu olan Züleyhadır.

Yusuf (as) lehinde karar çıkar ve Züleyha suçlu bulunur. İşte Zeynep kısaca kıssa bu şeklide gelişir.

-Evet Hatice kıssayı bu haliyle biliyorum bende.
-Zeynep bu ayetleri okuyunca bir an kendimi sahabilerin yerine koydum. Her ikimizde aynı ayetlerle muhatabız. Onlar ve biz. Aynı menbaadan kana kana içmeye çalışan bizler. Neden aynı tavırları sergileyemiyoruz? Vahyin onlarda bıraktığı etki ile bizim üzerimizde bıraktığı etki neden aynı olmaz? Neden fark eder ki?

-Hatice haklısın. Bu bizim en önemli hastalığımız. Belki de bizler yaşantımızda vahyi konuşturacak iken, vahyin karşısında konuşmuşuz. Durumumuzu, konumumuzu, her şeyimizi ifade etmek için, meşrulaştırmak adına vahye gitmişiz. Her şeyimizi ona onaylattırmışız. Yürüyen Kuran olan bir peygamber gerçeği ortada iken vahyi hayata taşıyamamışız. Hep bir takım endişeler kuşatmış bizleri. Ben'lik duygularımızı aşıp ta Biz diyememişiz ki hiç. Biz demenin hazzını tadamamışız ki.

-Evet kardeşim katılıyorum tüm dediklerine. Ama bu Yusuf suresi beni çok düşündürdü. Gömleğin yırtılmasındaki anlam nedir? Gömlek önden-arkadan yırtılmış olsa ne ifade eder ki? Derken çözdüm. İşte o an sahabilerle aynı frekansı yakaladığımı hissettim. Her şey Yusuf (as) ile Züleyha da saklı. Yusuf (as) Züleyha' ya meyletmedi, yönelmedi. Yüzünü muvahhid olarak Rabbine çevirdi. Züleyhadan kaçtı, ondan Rabbine hicret etti. Züleyhanın muradından çok Rabbinin muradına koştu. Acaba bugün vahyi yaşantıya hakim kılma yönündeki engeller nelerdir? Bunlar bizim için birer Züleyha değil midir? Bize Allah ve Resulünden daha sevgili gelen Züleyhalarımız nelerdir? İşte asıl gündem bu olmalı. Pratikteki Züleyhalarımızı tesbit edip, bunlar karşısında Yusuf (as) gibi bir duruş sergileyemediğimiz an kaybettiğimizin işaretidir. Bizle bu kavgada gömleği arkadan yırtılanlardan olmak durumundayız. Bu ise devamlı önde olduğumuza işaret eder. Önde olan biziz geride olanlar ise Züleyhalarımız. Arkaya dönmeden, bakmadan emrolunduğumuz gibi dosdoğru olmak kaydıyla yüzümüzü Rabbim'ize çevirmeliyiz.

-Hatice gerçekten ben bu ayetleri hiç böyle düşünmemiştim. Aman Yarabbi. Tüylerim ürperdi. Çoğu zaman kıssa der geçeriz. Ama öyle mi kardeşim. Sen bugün bana Rabbim'in bir lutfu oldun. Hatice şimşekler çaktırdın düşünce dünyamda. Tamda sınav arifesinde. Nasıl ki Yusuf (as) gömleğini çıkarmadıysa benim gömleğimde örtümdür. Tesettürümdür. Şimdi anladım. Ben bu kıssaya muhtaçmışım. Bu kıssa beni diriltti. İşimi kolaylaştırdı.

Tüm bunları ifade ederken Zeyne'in gözleri ışıl ışıl parlıyor. Kabına sığmaz bir hale bürünüyordu. Sanki bayramdı o an onun için. "Rabbin verecek ve sende hoşnut olacaksın" emri tezahür ediyordu.
Hatice ile Zeynebin sohbetleri ilerledikçe ilerledi. Nihayet ilerleyen saati dikkate alan Hatice;

-Kardeşim Zeynebim. Artık kalkmalıyım. Ama duamız odur ki, "Rabbimiz Züleyhalarımız karşısında gömleği arkadan yırtılanlardan eyle. Bizi bağışla. Bize merhamet et. Sensin bizim mevlamız. Bizim senden başka kimimiz, kimsemiz yok. Bizlere yardım eyle.(AMİN) Rabbim yarın ki imtihanında yar ve yardımcın olsun. O sığınağın, o yaranın, o gören gözün, yazan kalemin olsun. Sen ve senin gibi çağın Zeyneblerine....
Her iki arkadaş birbirlerine şimdiye kadar hiç yaşamadıkları bir duygu seli ile sarılıp, kucaklaştılar., selamlaşıp ayrıldılar.
Zeynep; Haticenin sözlerini düşündü, durdu. Derken hayli ilerleyen zamanı görünce Namazını kılıp,derin düşünceler içerisindeyken uykuya dalıp gitti .

Sabah erkenden sınava gireceği okulun yolunu tuttu.Yol boyunca hemen hemen nereye baksa sınava girecek insanların telaşlı halini, koşuşturmalarına şahit oldu.Otobüslerde , özel araçlarda, kaldırımlarda sınav yarışı daha şimdiden başlamıştı sanki. Nihayet öğrenciler sınav numaralarının son rakamına göre grup grup sınava girecekleri sınıflara alınmaya başlamıştı ki, Zeynep'i başörtülü olmasından dolayı endişe sardı bir an. Ama o her an hazırlıklıydı. Problemsiz bir şekilde diğer öğrencilerle beraber oda sınava gireceği anfi şeklindeki oldukça büyük salona girdi. Salondaki diğer arkadaşlarıyla da bekleme sürecinde oldukça güzel sohbetler, diyaloglar geliştirdi.Salondaki diğer öğrencilerde onun başörtülü bir şekilde sınava girebilmiş olmasından memnun gibiydiler. Hem neden olmasınlardı ki? Hemen hemen bir çoğumuzun Annelerinin, bacılarının başları örtülü değil miydi? Bir bez parçasından rahatsızlık duymak asıl yobazlık değil de neydi? Derken soru kitapçıkları dağıtılmaya başlandı. İşte tam o sırada sınav komisyonu başkanı ve beraberinde adeta badygard gibi gezen birkaç kişiyle sınav salonuna geldi. Gözler sanki bir şey arıyordu. Değerli bir şeyini kaybetmenin verdiği endişeyle aranan yüz ifadesi vardı sanki. Derken Zeynep ile göz göze geldi.

-Hanımefendi lütfen dışarı gelir misiniz? Bu şekilde sınava girmeniz mümkün değil.
Bu ifade Zeynep kadar sınava giren diğer arkadaşlarını da üzmüş, birkaç kişinin sözlü ifadeleri fayda vermemişti. "Çağın Zeynebi" ismi ile amil olan bu genç kız oturduğu sıradan ayağa doğru doğruluyor. Ve Züleyhasını kurban ediyordu.

-İmtihan için geldiğim bu ortamdan, imtihanı kazandığıma inanarak çıkıyorum. Benim için Rabbimin imtihanı daha çetin, daha zor. Ben onu kazanayım da varsın bu imtihana girmeyeyim. Yusuf (as) ifadesiyle;

"...Rabbim zindan, bunların beni kendisine çağırdıkları şeyden daha sevimlidir. .."(Yusuf.33) ayetini okudu.

Zeynep yavaş yavaş oturduğu masasından çıkıp, gösterildiği gibi dışarıya doğru ilerlerken geride bıraktığı koskoca anfideki yüzlerce kardeşi ayağa kalkmış çağın Zeynebini desteklercesine alkış ritmi tutuyordu. Zeynep hıçkıra hıçkıra koşar adımlarla dışarı çıkarken bahçede en yakın arkadaşı adeta onun önünü beklemekteydi. En sevdiği arkadaşı Haticeydi bu. Aralarında birkaç metre kadar bir mesafe kalmıştı ki, bir an durakladı Zeynep. Elleriyle gözyaşlarını silip, hıçkırıklarını içerisine gömdü adeta. Kendini toparladı. Yüzlerce öğrenci yakınının olduğu okul bahçesindeki sessizliği Zeynebin feryadı bozdu;

-Hatice . Kardeşim Haticem. Züleyhama arkamı döndüm. Gömleğimde arkamdan yırtıldı.Şahid ol kardeşim şahid ol.

İki kader arkadaşı kalabalığın alkışları arasında çevirdikleri bir taksiye atlayarak yoğun trafiğin arasında kaybolup gittiler....

Mükerrem BULUT
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi CaferTayar 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Hacet kapısın tıklarken Şiirler ve Şairler CaferTayar 0 1899 13 Eylül 2008 11:34
geçmiş zaman aynası Şiirler ve Şairler CaferTayar 0 2015 13 Eylül 2008 11:29
Cuma Günü Selevat Getirmenin Önemi: Dua Bölümü Seyyid 1 2323 12 Eylül 2008 12:39
rahmet katrelerinde bir  cuma  soluğunda dua Dua Bölümü CaferTayar 0 2210 12 Eylül 2008 12:31
Hayat ve kulluğumuz açısından Ramazan Cuma-Bayram-Kandiller CaferTayar 0 1793 06 Eylül 2008 13:07

Alt 04 Nisan 2008, 22:57   Mesaj No:2
 Medineweb Yazarı
Muhsin Arslan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Muhsin Arslan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1032
Üyelik T.: 23 Mart 2008
Arkadaşları:1
Cinsiyet:Erkek
Memleket:Bitlis
Yaş:49
Mesaj: 90
Konular: 61
Beğenildi:67
Beğendi:0
Takdirleri:322
Takdir Et:
Standart Cvp: Zeyneplere, Zeynep olmaya çalışanlara ve Zeynep Olamayanlara...

Zeyneplerin Önderi Zeynep Gazali


Dünyadaki İslâmî faaliyetleri takip edenlerin tümü Zeyneb Gazalinin adını mutlaka duymuştur.

Birçoklarımız onun eserlerinden ve fikirlerinden istifade etmişizdir. Bu değerleri kadın önder 3 Ağustos 2005 Çarşamba günü 88 yaşında vefat etti.

Yüce Allahtan kendisine rahmet ve mağfiret diliyor İslâm âleminin başı sağolsun diyoruz. Zeyneb Muhammed el-Gazali el-Cubeyli 2 Ocak 1917 tarihinde Mısırın başkenti Kahirenin kuzeyinde yer alan Buheyre vilayetinin köylerinden birinde dünyaya geldi.

Babası el Ezher Üniversitesinin âlimlerindendi. Kızının yetişmesine ve İslâmî bir bilinç kazanmasına büyük önem veriyordu. Meşhur sahabe kadınlarından Nesibe bintu Kabı kendine örnek alması ve onun gibi fedakâr, gayretli biri olması için kızına çoğu zaman onun adıyla hitap ediyordu.

Zeyneb Gazali on yaşına geldiğinde babası vefat etti. O da annesi ve kardeşleriyle birlikte Kahireye göç etti. Büyük ağabeyi Muhammedin itiraz etmesine rağmen burada tahsilini devam ettirmek istedi. Annesi de kızının, büyük ağabeyinin sözünü dinlemesini istiyor, çünkü babasının vefatından sonra ağabeyinin himayesinde ve vesayetinde olduğunu düşünüyordu. Muhammed, Zeynebin köydeki tahsilinin ve babasından aldığı derslerin kendisi için yeterli olacağını düşünüyordu. Ancak ikinci ağabeyi Ali, kız kardeşinin okumasına taraftardı ve ona kitap alıyordu. Zeyneb sadece kitap okumakla yetinmedi ve 12 yaşına geldiği sırada bir gün caddeye çıkarak okul aramaya başladı. Bir kız okulu buldu ve müdürle görüşüp okula kabul edilmesini istedi.

Ağabeylerinin bu konudaki farklı tutumlarından da söz etti. Müdür onun pamuk tüccarı olarak meşhur dedesini ve Ezher âlimlerinden olan babasını tanıdı, çocuğun zekâsı da ilgisini çekti. Okumasına destek veren ağabeyi Alinin gelip kendisini okula yazdırmasını istedi. Bu hadiseden sonra birinci sınıftan okula başlayan Zeyneb iki ay sonra bir imtihanla ikinci sınıfa geçti.Bir yandan resmi okullarda tahsilini sürdüren Zeyneb Gazali bununla yetinmeyerek ayrıca dinî ilimlerde medrese âlimlerinden özel dersler aldı. Bunların içinde Ezherin ileri gelen âlimleri de vardı.Zeyneb Gazali liseyi bitirdiğinde Hudâ Şaravinin başkanlığındaki Kadınlar Birliğinin üç kız öğrenciyi Fransaya göndermek istediğini öğrendi ve bu ekibin içinde yer almak için müracaat etti. Bu müracaatında Hudâ Şaravîyle görüştü, o da kendisiyle yakından ilgilendi ve Fransaya gidecekler listesine aldı.

Bir ay sonra yola çıkılmadan hemen önce Zeyneb babasını rüyasında gördü. Kendisine Fransaya gitme Allah sana Mısırda daha hayırlı bir karşılık verecektir diyordu. Bu rüya üzerine özür dileyerek Fransaya gidemeyeceğini açıkladı. Onun böyle bir açıklamada bulunması Huda Şaravîyi şaşkına çevirdi. Çünkü ona büyük ümit bağlamıştı.

Zeyneb Gazali, Fransaya gitmemekle birlikte Kadınlar Birliği bünyesinde çalışmaya devam etti. Ancak teşkilattaki bazı kadınlar onun faaliyetine itiraz ediyorlardı çünkü konuşmaları çoğunlukla İslâmî bir içerik taşıyordu. Öte yandan üyesi olduğu kadın teşkilatı feminist ve Batı yanlısı görüşleriyle tanındığından Ezher âlimleri de böyle bir teşkilatın mensubu olan Zeyneb Gazalinin camilerde vaaz vermesine karşı çıkıyorlardı. Böyle iki itiraz arasında kalan bu genç hanım her şeye rağmen çalışmalarını sürdürdü ve Kadınlar Birliği üyesi birçok bayanı görüşleriyle etkiledi.Bir gün mutfakta yemek hazırladığı sırada gaz ocağı patladı ve Zeyneb ölümle burun buruna geldi. Bedeninin epey bir kısmı bu olayda yandı.

Mahrem yerlerine yabancıların bakacağı korkusuyla hastaneye gitmeyerek evinde tedavi görmeyi tercih etti. Bu sırada yeniden sağlığına kavuşması durumunda Kadınlar Birliğini bırakacağına dair adakta bulundu.


İşte bu hadise onun hayatında bir dönüm noktası gibi oldu. Hayatından büyük ölçüde ümit kesilen Zeyneb yeniden sağlığına kavuştu ve artık, ömrünün kalan kısmını sahabe kadınlarını örnek alan hanımlar yetiştirmek için adamış bir davetçi, dava önderi gibi çalışmaya başladı.1937de Müslüman Hanımlar Cemiyetini kurdu ve bu cemiyetin bünyesinde topluma bilinçli, duyarlı ve bilgili kadınlar kazandırmaya başladı.

Bu cemiyeti kurmasından bir yıl sonra Müslüman Kardeşler cemaatiyle irtibata geçti. Bu cemaatin kurucusu İmam Hasan Benna kendisine aralarına katılmasını ve Müslüman Bacılar bölümünün başkanlığını yapmasını teklif etti. Önce bu teklifi reddetti. Ancak 1948de bu cemaate katıldı. Sonraki yıllarda cemaat içinde oldukça önemli ve etkin roller üstlendi.Davet amaçlı çok sayıda konferans veren, kitap ve makale yazan, seyahat gerçekleştiren bu değerli hanım tarihe adını yazdırmış müstesna, örnek ve önder kadınlardan biriydi.
Yüce Allah mekânını cennet eylesin.
Mihrinaz beğendi.
Alıntı ile Cevapla
Alt 03 Eylül 2014, 19:46   Mesaj No:3
Medineweb Sadık Üyesi
Beytül Ahzan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Beytül Ahzan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 44651
Üyelik T.: 03 Temmuz 2014
Arkadaşları:13
Cinsiyet:bayan
Memleket:istanbul
Mesaj: 632
Konular: 96
Beğenildi:41
Beğendi:0
Takdirleri:60
Takdir Et:
Standart Cevap: Zeyneplere, Zeynep olmaya çalışanlara ve Zeynep Olamayanlara...

Zamanlarını Zeyneb'leştirmeyenler;
Zamanın Zeyneb'i olamazlar ..



Sabiha Ateş Alpat
__________________
Rabbim..
namazımın bozulmasına sebep olan gözyaşlarımı...bağışla...
Alıntı ile Cevapla
Alt 31 Mart 2015, 17:52   Mesaj No:4
Medineweb Emekdarı
Allahın kulu_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Allahın kulu_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 33478
Üyelik T.: 09 Kasım 2013
Arkadaşları:29
Cinsiyet:
Memleket:sıratı mustakım
Yaş:48
Mesaj: 2.632
Konular: 164
Beğenildi:1151
Beğendi:1570
Takdirleri:5244
Takdir Et:
Standart Cevap: Zeyneplere, Zeynep olmaya çalışanlara ve Zeynep Olamayanlara...

Allah cc razi olsun
__________________

Vakit namazinizi kildiniz mi?
Ebu Hüreyre'den (r.a.) rivayetle:
Mü'minin durumu yeşil ekin gibidir. Rüzgar ne taraftan gelse onu eğer. Rüzgar durduğunda doğrulur. Mü'min de böyledir. O da bela ve musibetlerle eğrilir. Kafirin durumu ise çam ağacı gibidir. Allah dilediği zaman sert ve dik durur. ][Bela ve musibetlere uğramaz.
Alıntı ile Cevapla
Alt 13Haziran 2020, 23:59   Mesaj No:5
Medineweb Baş Editörü
Mihrinaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Mihrinaz isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 14593
Üyelik T.: 15 Kasım 2011
Arkadaşları:68
Cinsiyet:Anne
Memleket:MEDİNEWEB
Yaş:43
Mesaj: 12.364
Konular: 1263
Beğenildi:11774
Beğendi:8955
Takdirleri:26191
Takdir Et:
Standart

34 nolu hücre… Bir kadın dizleri üzerine çökmüş, içerisi kapkaranlık, doğu da-batı da kendisine kıble. Daracık bir alan. Günlerce yapılan işkencelerden yorgun bir ses tonuyla niyazda bulunuyor baş koyduğu yolun Rabbine;

“ Yol uzun ve meşakkatli biliyorum, sınanmak zor, ama gücüm yettiğince, bu toplum dirilinceye, insanlık Kur’an ve sünnetin sancağı altında gölgeleninceye kadar, hayırdan ve yolundan dönmeyeceğim. Ve ancak yaşadığım bütün sıkıntıların karşılığını senden bekliyorum. Senden yolunda sabit kalmak için yardım diliyorum.”

Bir kişi düşününki; sabır, azim ve mücadeleyle geçirilmiş 88 yıllık bir yaşam. Ülkesinin ve ümmetin yapı taşlarını yeniden yapılandırmak, fikir yaşamını yeniden diriltmek için uzun soluklu ve zor bir koşu. Yılmak bilmeyen iman gücü, Sahabe’nin yaşamından örneklerle donatılmış bir hayat. Dava ruhunu hakkıyla kavramış bir insan. Dik duruşlu ve onurlu bir kişilik. Kimliğine Hakk’ı libas yapmış bir mümine…
__________________

~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~




Alıntı ile Cevapla
Alt 10 Ağustos 2020, 22:21   Mesaj No:6
Medineweb Emekdarı
Esma_Nur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Esma_Nur isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 4458
Üyelik T.: 19 Ekim 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:kadın
Memleket:sivas/istanbul/
Mesaj: 5.421
Konular: 575
Beğenildi:4494
Beğendi:6074
Takdirleri:23787
Takdir Et:
Standart

Çok anlamlı paylaşım
Mihrinaz beğendi.
__________________
Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım...

Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE....
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
hz. Zeynep' in turbesi... medinelii Resim/Karikatür 7 14 Ağustos 2021 15:06
Zeynep El-Gazâli tevhid_ Alimler(Rh) 0 12Haziran 2013 16:58
Hazret-i Zeynep (r.a) Hayatı KuM TaNeSi Ashab-Kiram(r.a) 0 23 Mart 2009 11:58
Hz. Zeynep Kerbela'yı Haykırıyor !! Masume İslam/Dinler/Mezhepler 6 30 Aralık 2008 03:14
ELVEDA ZEYNEP !!! Masume Şiirler ve Şairler 4 29 Aralık 2008 01:30

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.