21. 22 . Cüz Ankebut 46 Ayet ile Başlayıp Ahzab - Sebe - Fatır ile devam edip Yasin Suresi 27 Ayet ile Bitmektedir:

Ankebut Suresi İsmini 41 Ayette geçen örümcek ağına benzetilmeden alır:

21. 22 . Cüz Ankebut 46 Ayet ile Başlayıp Ahzab - Sebe - Fatır ile devam edip Yasin Suresi 27 Ayet ile Bitmektedir:

Ahzab kelime anlamı ‘’Hizb’’ in çoğuludur. Hizb, grup, bölük, topluluk gibi anlamlara gelir.

Müslümanlara karşı birleşip savaşmak için gelen müşriklerin Medineyi kuşatmaya gelen ve Hendek/Ahzab olarak bilinen savaşta müşriklere ahzab denilmiş ve surenin içinde bu savaştan bahsedildiği için sureye Ahzab denilmiştir.

Ve bir zaman Biz bütün peygamberlerden sağlam taahhütler almıştık. Senden, (ey Muhammed) ve Nuh'dan, İbrahim'den, Musa'dan ve Meryem oğlu İsa'dan. Onların (hepsinden) güçlü, sağlam bir taahhüt aldık,
(Ahzab 7)

Allah’ın peygamberlerden aldığı söz ne idi yine bu sorumuza cevabı Kur’an versin.

Hani Allah, peygamberlerden 'Bakınız, size kitap ve hikmet verdim, ilerde yanınızdaki kitabı onaylayan bir peygamber gelince ona kesinlikle inanacak, kendisini destekleyeceksiniz' diye söz aldı; 'Bu direktifimi kabul ettiniz, omuzlarınıza yüklediğim bu görevi üstlendiniz mi?' dedi. 'Kabul ettik' dediler, Allah da 'Birbirinize şahid olunuz, ben de sizinle birlikte şahidlerdenim' dedi.
(A’li İmran 81)

O, itikadi konularda, Nuh'a emrettiğini -ve sana (ey Muhammed,) vahiy aracılığıyla öğrettiğimizi ve aynı zamanda İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya emrettiğimizi- sizin için uygun gördü. (Sahih) itikada sağlam bir şekilde sarılın ve o konuda bütünlüğünüzü bozmayın. Onları çağırdığın bu (itikad bütünlüğü) başka varlıkları veya güçleri Allah'a ortak koşanlara ağır gelse (bile). Allah dileyen herkesi kendine çeker ve O'na yönelenleri doğru yola ulaştırır.
(Şura 13)

Allah’ın aldığı sözün ne olduğunu tam bilmiyor olsak da Kur’andan elde etmek istediğimiz sonuca göre İtikadi hususlarda sarsılmamaları ve tevhid esası gözükmekte Allah’u a’lem…


Surenin temel hususlarında…

Allah’a itaatin ehemmiyeti.
Zıhar Kavramı (eşini sen bana annem gibisin sözü ile annesine benzetip ondan uzak durma ) anlayışı ve bu hususta var olan yanlış inancı düzeltme.
Evlat edinme ve evlat edinmedeki hukuk.
Hendek savaşında Mümin ve Münafıkların saflarının belirlenmesi Münafıkların savaştan geri durmak istemeleri hususunda gösterdikleri davranışlar.
Allah’ın Müminlere yardımı.
Allah resulünün hayatı ve eşleri ile ilgili hükümler. Örtünme, görgü kuralları.
Allahı zikretme Allah resulüne Allah’ın ve görünmeyen varlıkların yardım etmesi duası.

Ey Muhammed! De ki; «Buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum, kendimden bir şey teklif edenlerden de değilim.»
(Sad–86)

Allah, inanıp Salih ameller işleyen kullarını bununla müjdeler. Ey Muhammed! De ki: «Ben sizden buna karşı yakınlara sevgiden başka bir ücret istemem.» Kim güzel bir amel işlerse onun güzelliğini arttırırız. Doğrusu Allah bağışlayandır. Şükrün karşılığını verendir.
(Şura–23)

Allah Resulü şöyle buyurmuştur:

Ben sizin aranızda iki değerli emanet bırakıyorum; onlara sarıldığınız takdirde benden sonra (doğru yoldan) asla sapmazsınız. Onların biri diğerinden büyüktür:
Gökyüzünden yeryüzüne uzanmış ip olan Allah’ın kitabı ve Ehlibeyt’imdir. Bilin ki; onlar havuzun başında bana gelinceye kadar asla birbirlerinden ayrılmazlar.
(Müsned, İmam Ahmed b.Hanbel, c.3, s:59)

Ahzab 33 Ayette dikkat çeken bir hususu iki ayet ile açıklayalım:

Allah şöyle buyurur: "Allah sizi tertemiz kılmak ve size olan nimetini tamamlamak istiyor." (Maide: 6)

Maide 6 da hitap tüm insanlara/Müminleredir bu hitabın varlığına rağmen Allah ikinci defa neden ehlibeyte ayrı bir hitap ile bizzat kendisinin Allah’ın onlardan kiri arındırmak istemesi Ehlibeyt kavramının yüksek bir değere haiz olduğunu açıkça ortaya koymaktadır…

Evlerinizde oturun, ilk cahiliye dönemi kadınlarının açılıp saçılması gibi açılıp saçılmayın. Namaz kılın, zekât verin, Allah'a ve Peygamberine itaat edin. Ey ehli beyt şüphesiz Allah sizden pisliği giderip sizi tertemiz yapmak ister.
(Ahzab 33)

Ehlibeytten olmanın üstün olan yönü Allah’ın emir ve yasaklarına riayet etme esası iledir. Yoksa günümüzde kendilerini seyyid olarak tanıtan ve seyidlik ile uzaktan yakından alakası olmayanlar ile alakalı değildir. Üstünlüğün ölçüsü takvadır. Allah kimseye ayrıcalık tanımamış bilakis takva ile ehil olup olmadığını belirlemiştir…

Bu ayet ile Allah resulünün EŞLERİNİN Ehlibeytten olmadığını ispatlamaya çalışan ŞİA taraflı bir duruş sergilemekte hakkaniyet ile olaya bakmamaktadır… İmam Ali Fatıma Hasan Hüseyin elbette Allah resulünün ailesindendir ama bunları görüp Allah resulünün eşlerini görmemek dışlamak aptalca davranıştır.


‘’(Fakat oğlu) "Ben, beni sulara karşı koruyacak bir dağa sığınacağım" dedi.(Nuh) "Bugün, (Allah'ın) acımasını, esirgemesini hak etmiş olanların dışında, kimse için Allah'ın hükmünden kurtuluş yoktur!" Ve tam o anda aralarında bir dalga yükseldi ve (oğul) boğulup gidenlerin arasına karıştı.

Ve derken, "Ey yer, suyunu yut!" denildi; "Ey gök, (yağmurunu) durdur!" Ve böylece sular çekildi, (Allah'ın) hükmü yerine geldi, gemi Cudi Dağı'na oturdu. Ve böylece, zulmeden bu halk için "uzak olsunlar!" sözü söylenmiş oldu

Bu arada Nuh Rabbine yakarıp "Rabbim!" dedi, "O benim kendi oğlumdu, ailemden biriydi; demek ki, Senin vaadin (herkes için) geçerli ve Sen hüküm verenlerin en adili, en söz geçirenisin!"

(Allah) "Ey Nuh!" dedi, "O senin ailenden sayılmazdı; çünkü iyi ve doğru olmayan bir şey yaptı o. Ayrıca hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şey isteme Benden: böylece, sana cahillerden olmamanı öğütlüyorum

"Ey Rabbim!" dedi (Nuh), "Senden, hakkında bilgi sahibi olmadığım herhangi bir şey istemekten Sana sığınırım! Çünkü beni bağışlamaz, beni acıyıp esirgemezsen, şüphesiz, kaybedenlerden olurum!"
(Hud 43–44–45–46–47)

Peygamber çocuğu olmak ayrıcalık değildir bunun en güzel örneği Nuh (a.s) Oğlunun günahkâr ve asi oluşu ve Allah’ın onun Nuhun ailesinden olmadığını bildirmesi. Üstünlük aile efradı olmanın Takva ölçüsü olduğuna delildir.

Allah resulünün Müminlere en güzel örnek şahid uyaran karanlıklardan aydınlığa çağıran bir peygamber ve hatemul enbiya olduğu.

Ölümü her nefsin tadacağı ve asla kaçış imkanının olmadığı.

Boşanmada erkeklerin eşlerine eziyet etmemeleri.Özel mekanlara girilirken izin alınması.

Kıyametin saatini vaktini yalnızca Allah’ın bildiği.

İnsanları kendi anlayışlarına davet edip saptıranlara önderlik yapanlara atalar dedeler neneler şirk dinlerini hakikat gibi gösterip yayanların azaplarının misli ile fazla olduğu ve bunun fazla olmasını isteyecek kesiminde sapkınlığa düşmüş onlara itaat etmiş kişilerce talep edileceği.

İnsan olarak kabul edilen emanetin sorumluluğunu idrak ve yerine getirme mükâfatı red isyanın ise cezası anlatılmaktadır…