Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Risale_i Nur (Said Nursi) (https://www.forum.medineweb.net/655-risale_i-nur-said-nursi)
-   -   ""said nursi kimdir?"" (https://www.forum.medineweb.net/risale_i-nur-said-nursi/18635-vequotvequotsaid-nursi-kimdirvequotvequot.html)

kamer34 24 Ocak 2011 21:50

""said nursi kimdir?""
 
“”Allahın selamı müminlerin üzerine olsun””

Said Nursiyi; doğumu,vefatı,fikirleri,vahdeti vucud anlayışı ve inb-i Arabi hakkındaki fikirlerini konu alan bir yazıdır .Bu yazımdan dolayı eleştiri etme hakkı tabiki vardır,yalnız bu eleştiriyi yaparken Allah`ın adaletini göz önünde bulundurmanızı istirham ediyorum.

“”Bismillahirrahmanirrahim””


1873’de Bitlis’in Hizan kazasının Nurs köyünde doğan Said Nursi, kendi hayatını ikiye ayırır. Nur risalelerini yazmaya başladığı 1926’ya kadar kendini “Eski Said” olarak görür. Daha sonra “Yeni Said” dönemi başlar. 9 yaşında din eğitimine başlayan, 21 yaşındayken “Bediüzzaman” ismiyle anılan Said Nursi, gençlik yıllarında belinden hiç eksik etmediği hançeri ve tipik Kürt giysileriyle din adamından çok savaşçıyı andırıyordu. Nitekim bu yıllarda tam bir dava adamıydı.

Önce II.Abdülhamit’e başvurarak Van’da bir üniversite kurmasını istedi. Ancak kendisini akıl hastanesinde buldu. O da Selanik’e gidip İttihat ve Terakki Cemiyeti ile ilişki kurdu.
İttihatçılardan uzaklaşıp İttihadı Muhammedi partisinin kurucuları arasında yer alan Said Nursi, 31 Mart Olayı’na karışmaktan idamla yargılanıp beraat etti. Kurtuluş Savaşı’nı destekledi. 1925’teki Şeyh Said isyanı nedeniyle hakkında soruşturma açılan, ardından Isparta’nın Barla nahiyesine sürülen Said Nursi için artık yeni bir dönem başladı.

Peşpeşe gelen sürgünlere, mahkemelere rağmen Said Nursi, politikaya fazla bulaşmamaya çalışıp, kendini halkını düşündüğü imanını yeniden kuvvetlendirmeye adadı. Bunun sonucunda Risalei Nur külliyatı ortaya çıktı.
Said Nursi 23 Mart 1960’da Urfa’da öldü ve Halilürrahman Camii’ne defnedildi. Fakat 27 Mayıs 1960 darbesinde sonra askerler onun naaşını alıp askeri bir uçakla Isparta’ya götürdü. O gün bugündür nerede gömülü olduğunu çok az kişi bilmektedir.
Ben bu konuyu da tasavvuf gerçekleri başlığı adı altında toplamayı amaçlamıştım fakat günümüzde geniş bir kesime hitap ettiği için üstad (!)' a ayrı bir başlık açmak istedim.

Said Nursi Celaleddin er-Rumi ve İbn-i Arabi‘deki gibi her ne kadar sapıklık içeren görüşler bulunmamasına üstelik kendisi yıllarca tağutların zindanlarında ve sürgünlerde hayatını geçirmesine rağmen kuran ve sünnete muhalif (sufisizm) düşünceleri ile Celaleddin er-Rumi ve İbn-i Arabi’yi de pek aratmamaktadır.

Şimdi bazı arkadaşlar merakla acaba Said Nursi hakkında ne iftiralar atacak diye düşünebilirler,ama şunu unutmamak lazım ki müslümanlar ancak ve ancak Allah’ın kitabına ve peygamberin yoluna uyan fikirleri benimserler,bu yola uymayan Hz. Ebubekir Sıddık dahi olsa müslümanlar objektif bir gözle konuyu ele almak durumundadırlar.Bu kaideyi hatırladıktan sonra Said Nursi’nin kutsallık atf ettiği Risaleyi Nur kitabından alıntılar yaparak fikirlerini kuran ve sünnet çerçevesinde değerlendirmeğe çalışacağız inşallah.
Günümüzde nurcu diye bilinen said nursi taraftarları çeşitli vakıflar dernekler altında faaliyetlerine devam etmekteler.

Said Nusri tarikatının mensuplarını beddüzaman lakabını kendisinden başkası için kullanılamaycağını bu sıfatın ilahi bir emir neticesinde kendisine verildiğini söylerler.Hatta said nursi evlenmediği için adeta onun sünneti imiş gibi telaki edilerek evlenmeyenler bile olmuşlardır.Şuan türkiyede olmayan fakat ilerlemiş yaşına rağmen evlenmeyen zatı herkes biliyor zaten.Evlenmemek küfürmü diyeceksiniz hayır,fakat bu evlenmeme zihniyetnin altında yatan sebebi görmek lazımdır.
Peygamber (sav)in evlenmeye teşvik ettiğini hepimiz biliriz.

Ebuzer (ra) dan rivayet edilen bir hadiste.
“”Rasûlullah (s.a.v.)in huzuruna Akkaf bin Bişr et-Temimi adında bir zat girmişti. Rasûlullah (s.a.v.)le Akkaf arasında şu konuşma geçti:

-Evli misin ya Akkaf?
-Hayır Ya Rasûlullah; cariyem bile yoktur.
-Cariyen bile mi yok? Halin vaktin yerinde değil midir?
-Halim vaktim iyidir zenginim ya Rasûlullah!
-O halde sen şeytanların kardeşisin. Eğer Hıristiyanlar arasında bulunsaydın onlara rahip olurdun. Nikah bizim sünnetimizdir. Sizin en şerlileriniz bekar olanlarınızdır””
(Ahmed b. Hanbel, Ebu Yala, İbnu Mende-Taberaniden nakille; Modern Çağda İslâmi Meseleler. Mevdudi.s.158, 159)

Said Nursi mensupları kendi üstadlarının evlenmemesini onun sünneti telaki ederek bu hadistende anlaşıldığı üzere üstadlarına verdikleri önemi Allah’ın Rasulü’ne dahi vermemişlerdir.
Said Nursi kitablarının bir çok yerinde İbn-i Arabi’ye düşüncelerin bazılarını küfür telaki etmiş olsada,her küfrün insanı dinde çıkarmyacağını savunmuş,onlara övgüler dolu kelimeler kullanmışıtır.Tıbkı Mustafa İslamoğlu gibi.İnsanı dinden çıkarmyan küfrün ne olduğunu bütün arkadaşlardan istirham ediyorum bunu bilenler açıklarlarsa çok memnun olacağımı ifade edeyim.

Nurcu mensupları Risalayi Nur külliyatını adeta ilahi bir kitap olarak telaki eder,onu türkçeye bile çevirmezler.Sebebi sorulduğunda cevapları türkçeye çevrildiği taktirde anlamını yitireceğini beyan ederler.Benim bildiğim kadarı ile bu külliyat halen türkçeye çevrilmeiştir,aksini bilen arkadaşlar var ise bu konuda bizleri aydınlatabilirler.Aslında bana göre türkçeye çevrilmemesinin sebebi külliyatın içerisinde bulunan sözlerin kurana ne kadar aykırı olduğunun bilinmek istenmemesidir.Halbuki ilahi kelam olan Allah’ın kitabı bile bütün dillere çevrilmiştir.

Şimdi vereceğim bilgiler tamamen kendi küllüyatından alıntılar yaparak mümkün olduğu kadar noktasına virgülüne dokunmadan aktaracığım kendi fikirleridir.O halde bu sözleri kuran ve sünnet ışığında etüt etmeye hazırmısınız.

Said Nursi’nin ilk iddası Risale-i Nur diye isimlendirdiği kitapları aslında kendi eseri olmadığını bu eseri kendi iradesi dışında yazdırıldığını söylemesidir.Böyle bir iddayı sanırım halen yaşamakta olan Cübbeli Ahmet hocanın Şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu (yani Mahmut güya efendi) Ruhul Furkan adlı eserinin giriş bölümünde yanlış hatırlamıyorsan uzun yıllar önce okumuştum idda etmektedir.Neyse konumuz o değil, o zatı daha sonra ele alacağım inşallah.Said Nursi Risale-i Nur eserinin kendisine yazdırıldığını

(Sikke-i Tasdik-i Gaybi. s 30,93,192;Şualar/234; Asâyı Musa s.7;

Hemen hemen birçok eserinde uzun uzun anlatmaktadır.
Aslının vahiy olduğunu söylediği”” Celcelutiye”” adlı kitapta “Risal-i Nurların” Nur talebeleri “diye adlandırdığı talebelerin ve “Beddiüzzaman” lakabıyla kendisinin zikr edildiği anlatılır.

(Sikke-i Tasdik-i Gaybi. s.103,108,109; Şualar. S.587,590,591,592;..)

Bu kitaplarına kuranın kuvvetle işaret ettiğini Hz.Ali tarafından ehimmiyet verildiğini hatta bu kitabın birçok yerini kendi isteği dışında yazdırıldığını şu ifadelerle izah eder.
“”Çok defa kalbime geliyordu,imam Ali (ra) “”risaletü’n- nura ve bilhassa “ayetü”l-kübra risalesine”ehimmiyet vermiş,diye sırrını beklerdim.lillahilhamd,o sır ihtal edildi...Ayetül-kübra Risalesini imam Ali (ra) keşfen görmüş,ehemmiyetle göstermiş””

(Sikke-i Tasdik-i Gaybi. s.30; Risale-i Nûrun Kudsi Kaynakları.s.787)

Ben Celcelûtiye'yi okuduğum vakit, sair münacaatlara muhalif olarak kendim bizzat hissiyatımla münacaat ediyorum diye hissederdim. Ve başkasının lisanıyle taktirkarane olmuyordu. Benim için gayet fıtrî ve dertlerime alakadar ve tefekkürât-ı ruhiyeme hoş bir zemin oluyordu. Birkaç sene sonra kerametini ve "Risale-i Nur" ile münasebetini gördüm ve anladım ki; o halet bu münasebetten ileri gelmiş.

Hz. İmam Ali (r.a.), Tugadusiracunnuri fırkasiyle "Risale-i Nur"u tarihiyle ve ismiyle ve mahiyetiyle ve esaslariyle ve vazifesiyle gösterdikten sonra, Süryanice isimleri tâdâd (birer birer söyleyip sıralayarak (Yeni Lügat. Tâdât mad) ederek münacaat eder."

(Şualar. s.592; Asâyı Musa s.7; Sikkei Tasdiki Gaybi. Sekizinci şua.; Risale-i Nûrun Kudsi Kaynakları s.790,792).

Yine Hz. Ali (r.a.) ahir zamanda "Risale-i Nur"u dua ile ALLAH'tan niyaz ediyor, "Risale-i Nur'u medhü sena ediyormuş.

(Sikke-i Tasdik-i Gaybi. sekizinci şua)

Ben bu sözlerin tamamını anlamadığım yani osmanlıcayı bilmediğim için bir müslüman kardeşimden anlamadığım kelimelerin tercümleri hususunda ondan istifade ettim. Gerçi zaten anladığımız sözlerinden dahi ne demek istediği açıkca ortada .
Şimdi biraz düşünelim peygamberin dahi ben gaybı bilmem dediği yerde güya Hz.Ali bu kitabın vasıflarını kendisine bildirdiğini idda etmek Allah’a ve Hz. Ali’ye bir iftira değilmi?Şianın sapmasının en önemli sebeplerinden birininde Hz.Peygamberin Hz.Ali’ye bir takım kimsenin bilmediği sırları verdiği inancı olmamışmıdır?Risalenin her satırına,nerdeyse mistik bir hava,batını bir anlam,ütopik bir düşüncesine rastlamak mümkündür.Aslının vahiy olduğu kitabının güya Hz.Peygamberimizin sağlığında Hz. Ali’ye yazdırdığını dahi söylemektedir.

(Şualar. s.588,590; Sikke-i Tasdik-i Gaybi. s.101 (sekizinci şua); Bkz: Risale-i Nûrun Kudsi Kaynakları. Abdulkadir Badıllı. s.749)

Önceleri zikir olarak kullanılan “Cevşen” adlı kitabı şimdilerde ise mabed bekçilerinin muskalar yaparak para kazanma kaynakları olmuş, hatta kürtçe yayın yapan Dünya tv kanalında nerdeyse her gece okunmaktadır.Üstadın (!) müridleri arasında üstadın (!) sünnetleri öyle bir hal almıştırki artık Peygamberimizin

sünnetleri adeta kaale alınmaz bir hale gelmiştir.
Bununlada yetinmeyen Said Nursi “Celcelelutiyenin”ve “Beddiüzzaman”süryanice karşılığı olmasından ötürü iradesinini dışında kendisine verildiğini şu sözleri ile ifade etmektedir."

“”Hem madem Celcelûtiye'nin aslı vahiy'dir. Ve esrarlıdır. Ve gelecek zamana bakıyor; ve gaybî umûr-u istikbâliyeden haber veriyor. Ve madem Kur'an itibariyle bu asır dehşetlidir ve Kur'an hesabiyle "Risale-i Nur" bu karanlık asırda ehemmiyetli hâdisedir. Ve sarahat (açıklıkla, şüpheye sebebiyet vermeyecek tarzda) derecesinde çok karine ve emarelerle "Risale-i Nur" "Celcelûtiye"nin içine girmiş, en mühim yerinde yerleşmiş...

"Celcelûtiye," Süryanîce bedî demektir. Ve bedî manasındadır. İbareleri bedî olan "Risale-i Nur" "Celcelûtiye"de mühim bir mevki tutup ekser yerlerinde tereşşuhatı görüldüğünden, kasidenin ismi ona bakıyor gibi verilmiş. Hem şimdi anlıyorum ki; eskiden beri benim liyakatım olmadığı halde, bana verilen "Bediüzzaman" lakabı benim değildi. Belki "Risale-i Nur"un manevi bir ismi idi. Zahir bir tercümanına ariyeten ve emaneten takılmış. Şimdi o emanet isim hakiki sahibine iade edilmiş..."
(Şualar. s.588,590; Sikke-i Tasdik-i Gaybi. S.108,109; Risale-i Nûrun


İbn Arabî ve Celâleddin er-Rumî'deki "Vahdetü'l-Vücûd" inancı, birtakım övgü ve yergiler ile tevil edilerek, Said Nursi tarafından da savunulur

(Mektubat. S.424,425; Lem-alar. S.38-45,299,300(9. ve 28. Lem-alar) Bkz. Teorik ve Pratik Açıdan Tasavvuf ve İslâm s.259,261)

"Fenafillah" hakkında da şunları söyler;

" Ehl-i tarikat ve hakikatca müttefikûn aleyh bir esas var ki:
Tarik-i hakda sülûk eden bir insan, nefs-i emmâresinin enaniyetini ve serkeşliğini kırmak için lazım gelir ki: Nazarını nefsinden kaldırıp şeyhine hasr-ı nazar ede ede tâ fenafişşeyh hükmüne gelir. "Ben" dediği vakit, şeyhinin hissiyatıyla konuşur ve hâkeza... tâ fenafirresul, fenafillaha kadar gider.."

(Sikke-i Tasdik-i Gaybi. s.122)

Said Nursi vahdedi vucut anlayşının çok yüce bir meşrep olduğunu vurgulamış fakat bunun avam tabakasına anlatılmaması gerektiğini söylemiştir.Said Nursi her ne kadar bazı cümlelerinde İbn-i Arabi’nin bazı görüşlerini küfür olarak ad etsede bazı yerlerdede ona (Hatemül Evliya) yani veliler üstü olarak ad etmiştir.

."(Teorik ve Pratik Açıdan Tasavvuf ve İslâm s.260,261,155 (Lem-alar.s.38-45,299,300-9.ve 28. Lem-a; Mektubat.s. 424,))

Said Nursi kuranın otuz üç ayetinin kendi Risalelerine işaret ettiğini bakın şu sözlerle ifade eder.

“”Sözler adedince otuz üç âyet, hem manasıyla, hem cifirle, "Risale-i Nur"a işaretleri, uzaktan uzağa icmalen görüldü. Ayrı ayrı tarzlarda otuz üç âyet müttefİkan "Risale-i Nur"u remizleriyle gösterdiği, hayal meyal görüldü..."

(Sikke-i Tasdik-i Gaybi s.61; Risale-i Nûr-un Kudsi Kaynakları.
s.790; Hakkın Müdafaası Sabahaddin Aksakal Yeni Asya yay.s.214 - 227; Bkz. Diyanet vakfı.ısl. Ans.C:7 Cefr Mad. S.215;C:10 Ebced Mad. S.68; Risale-i Nûr-un Kudsi Kaynakları. s. 790-792-)

Said Nursi kendisine alenen bir kitap inmediğinden kendi yazmış olduğu beşeri kitapları Allah’ın mukkades kuran-ı kerimine ve Allah’a iftira ederek delil göstermeye çalışmıştır.Geçmiş kavimlerde din adamları sözlerini kendi insanlara etki edemeyceğini anlayınca bu sözlerine mistik bir hava katıp bunun Allah katında olduğunu idda etmişlerdir.Aklıma yahudi ve hıristiyanlar hakkında inen şu ayet geldi.Mealen

“”Onlar birşey söylerken ağızlarını eğip bükerler ki siz onları Allah’ın katında geldi diye sanasınız”

Şeyh Said kıyamının önündeki en büyük engellerden biride Said Nursi’dir.Şeyh Sait itaat terakicilerin (ergenekoncuların) müslüman olmadıklarını bunlara karşı tüm müslümanların kıyama kalkmaları gerektiğini söylerken,Said Nursi Van ve çevresinde bunların (iattat terakicilerin)müslüman olduklarını bunlara karşı kurşun atılması cehennemliğin işaretidir,diyerek insanları Şeyh Saide karşı harekete geçirmiştir.

Ben hep şuna dikkat etmişimdir,eğer bir alim yada din adamı tağutların devlet eliyle kutsanıp bir yere getiriliyorlarsa ben o işten hep kıl kapmışımdır.Gerçi ergenkoncular Said Nursiye bile tahammül edememişlerdir,fakat onu öldürmemişlerdir de.Diyeceksiniz ki günümüzde İmam-ı Azamı da tağutlar mezhep olma izni vermişlerdir,fakat şunu unutmamak lazım bugün İmam-ı Azam’ın siyasi görüşleri asla ve asla gün yüzüne çıkarılmamaktadır.Günümüzdeki insanlara bir mezhep lazımdı, onlarda İmam-ı Azam’ın siyasi görüşlerini arka plana alarak insanların tamamen onun fıkhı görüşleri üzerine yoğunlaştırmaya koyuldular.

KAMER34

Medine-web 24 Ocak 2011 22:55

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
yazının hepsini okudum.yazıda o kadar korkunç iddialar var ki,yenilecek yutulacak cinsten değildir.üstada peşin hükümlü yaklaşımınız o kadar aşikar ki.üstad(!) şeklinde yazmanız bile sizi ele veriyor.ben bir yazarı okurken mümkün olduğu kadarıyla yazarı görmeden bilmeden kimin eseri olduğunu öğrenmeden okumaya çalışırım ki,kafamda ki yazar profili ile hareket etmeyıp eserini okuyayım.üstelik bu iddiaların çoğu mışmışlı..

Bediüzzaman ile hemşeriyim. onunla aynı ırk aynı dinden olduğum için Allaha binlerce şükür ediyorum.risalei nuruda okuduğum için Allaha şükür ediyorum.

bu notlardan sonra üstada neden bu kin,neden bu garez ve neden bu saldırı diye araştırırken ,şunlar karşımıza çıkıyor ;
1-üstad kürttür (bazı psikopatlar için en iyi kürt ölü kürttür) hatta sizin bahsettiğiniz o ileri yaştaki bekar ve turancı dadaş alim;"üstadın talebesiyim ama kürt olduğundan,gidip elini öpmeyı kendime yediremedim!"der.

2-üstad koyun alim kesiminden değil,mücahit alim kesimindendir..çocuk yaşta iken meclis kürsüsünde namaz kılmayan haindir ve hainin hükmü merduttur diye cesaret eden ender alimdir.zekidir korkusuzdur,tağurun işine gelmez bu!

3-86 yıllık ömründe islam davasına kendini adamış,evliliği bırakın bir tarafa,ömrü esarette,sürgünde,hapiste geçmiş,sıcak çorbaya muhtaç bırakılmış bir alimin,neden evlenmedi ithamına maruz kalması bile gülünç ve vicdana sığmayan bir soru.söylermisiniz 86 yıllık ömründe rahat bırakıldığı 3 ay varmı ?! bir ömür hapse zindana sürgüne esarete mahkum edeceksiniz ve neden evlenmedi diyeceksiniz.aklıma şu fıkra geldi;

Bir bilim adamı pirelerle deney yapıyor. Pireye "Sıçra" diyor. Pire sıçrıyor Pirenin kanatlarını
koparıyor ve "Sıçra" diyor, pire yine sıçrıyor!..
Raporunu şöyle yazıyor; "Pire kanatlarını kopmuş olarak zıpladı."
Ayaklarını koparıyor ve "Sıçra" diyor, pire zıplayamayınca 2. raporu şöyle yazıyor;
"Pirenin ayakları kopunca kulakları duymuyor."

böyle işte...!

4-her akıllı insan biliyor ki,Allah ilimde samimi olana bilmediğini de öğretir.rüya olur ilham olur adını ne koysanız koyun.akla mantığa insan fıtratına aykırı değildir.üstad kalbime ilham edildi demesini şirk gören zihniyete tek sözüm "peşin hükümlü olmak sizi kör etmiştir". demek düşer.sıradan bir besteci bile şarkılarını ilhamlarını rüyasında aldığı meşhur bir tecrübedir.saçlarım adedi kadar başım olsa her gün birisini kesseler kurana feda olsun diyen bu büyük mücahide isnat ettiğimiz ithamlara bakın:( vanda kale uçurumuna yuvarlanırken o can havliyle ölüme giderken DAVAMMMM!!! diye bağıran bu alime ithamlarımıza bakın :(

5-üstadın fikirlerini anlatmak için,kendine has bir dili şivesi vardır.eserleri kürtçe türkçe osmanlıca arapça karışımı bir dil ile yazılmıştır.nur talebeleri ve nur talebesi olmadığım halde eserlerini anlamakta zerre güçlük çekmiyorum.kürt olduğu için elini öpmek bana ağır geldi diyen gülencilerin tercümesine inanmıyorum güvenmiyorum.ve çeşitli yayın evleri tarafından sadeleştirilen risalei nur hali hazırda orjinal değildir bunuda bilmenizi isterim.bizdeki eski orjinal eserlerinde,üstadın tüm makale ve yazılarının altına said kürdi yazılırken ,tercümecilerin samimi dürüst ve artniyetsiz(!) tercümeleri said nursi olarak değişmişlerdir.üstadın çoğu fikirleri terbiye edilmiştir(!!!!).

6-üstad,şeyh said kıyamında,halkın müslüman olduğunu,türk kürt çerkez arnavut araplardan oluşan askerlerin karşılıklı silah çekmesi caiz olmadığını,kıyam olacaksa bu ilmi kiyam olmalı,din hayatın hayatı hem nuru hem esası ihyayı dinle olur şu milletin ihyası diyerek,çözümü eğitimli müslümanlarda araması,hep yalnış anlaşılmıştır.bilinçsiz,ilimsiz müslümanların kıyamını gördük!!! üstadın haklılığınıda...

not : hayrı abi sakın yalnış anlamıyın.size saygım sevgim bakidir.sizle işim yok,sizin düşüncelerinizle kavga etmeye devam edeceğim.

saygılar..

kamer34 24 Ocak 2011 23:24

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
selamun alyekum

Muhsim Abim

Öncelikle şu hususu belirteyimki ben hem babadan hemde anne tarafından kür oğlu kürdüm.

En iyi kürt ölü kürttür diyenlerede önce Allahın sonra sizin sonrada benim lanetleri üzerlerine olsun.

Bak güzel abim ben alimlere toz kondurmyan bir insanım fakat bazı alimlerin sözleri islama aykırı ise onlanrıda yermekten geri durmam.Biz müslümanların en büyük özelliklerinden biride objektif olabilmemizdir.

Şimdi ben o sözlerin sahibini nerdeyse yorum yapmadan fikirlerini kendi yazmış olduğu kitaplarından alıntı yaparak konuyu işledim.Eğer o sözler Said Nursiye ait değildir derseniz o başka.Dipnotlarını verdiğim kaynaklarını ortaya koyar o sözlerin öyle olmadığını hep birlikte görürüz inşallah.

Benim Said Nursiye karşı nasıl bir önyargım olabilirki çünki bende kürdüm Vanlıyım

Birde bak güzel abim sait nursi niye evlenmemiş diye eleştirmedim onun takip edenleri eleştirdim iyi bak abim
Özelliklede vurguladım dedimki evlenmemek küfür değildir iyi bakarmısın abim

O zata gelince evet o zat aynen Said Nursinin kürd olduğunu içine sindirememiştir.

Şimdi mesele o sözler ve düşünceler husunda kuran ve sünnete göre değerlendirmek.

Hatta ben Said Nursinin vahdedi vucud düşüncesinede dokunmadım oda ayrı bir konu.Siz daha çok O sözleri açarsanız konu inanın daha güzel anlaşılır.Bu sözler ona aitmi değilmi.


Medine-web 24 Ocak 2011 23:40

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
“”Sözler adedince otuz üç âyet, hem manasıyla, hem cifirle, "Risale-i Nur"a işaretleri, uzaktan uzağa icmalen görüldü. Ayrı ayrı tarzlarda otuz üç âyet müttefİkan "Risale-i Nur"u remizleriyle gösterdiği, hayal meyal görüldü..."

elimdeki eserde aynen ibare şu :

“”Sözler adedince otuz üç delil, hem manasıyla, hem işaretiyle, "Risale-i Nur"a işaretleri, uzaktan uzağa hayalen görüldü. Ayrı ayrı tarzlarda otuz üç delil ittifakla "Risale-i Nur"u kuranın hadimi olarak gösterdiği, hayalen görüldü..."


bendeki orjinal eser ile terbiye edilmiş eser arasındaki farka bak.bu örnekle yetineyım.

ben bediüzzamanı başıma taş ederim.eserlerinide önemli kaynaklarımdan biri bilirim.ama nurÇu değilim.

iklimya 24 Ocak 2011 23:42

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
Benim bu sitede anlamadıgım sey, herkes boyundan büyük işlere kalkısıyor, biri müfessir olma sevdasında biri alimleri yerme sevdasında.
Yahu saidi nursi kötü, mevlana kötü, arabi kötü... be kardesim peki iyi olan alim kim?
Allah yolunda türlü cefalara katlanıp, din-i mubin islamın yücelmesi için canını disine takmıs bu insanları lekelemek hangi edep ahlak kaidesine uyar. İnsanların beyinlerini size ait olan bulanık görüslerle mesgul etmeyin.
Haa bu arada "Herkesin haddini bildirecek birisi vardır" bunu da unutmayalım...

kamer34 24 Ocak 2011 23:55

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
“”Sözler adedince otuz üç âyet, hem manasıyla, hem cifirle, "Risale-i Nur"a işaretleri, uzaktan uzağa icmalen görüldü. Ayrı ayrı tarzlarda otuz üç âyet müttefİkan "Risale-i Nur"u remizleriyle gösterdiği, hayal meyal görüldü..."

elimdeki eserde aynen ibare şu :

“”Sözler adedince otuz üç delil, hem manasıyla, hem işaretiyle, "Risale-i Nur"a işaretleri, uzaktan uzağa hayalen görüldü. Ayrı ayrı tarzlarda otuz üç delil ittifakla "Risale-i Nur"u kuranın hadimi olarak gösterdiği, hayalen görüldü..."


bendeki orjinal eser ile terbiye edilmiş eser arasındaki farka bak.bu örnekle yetineyım.

ben bediüzzamanı başıma taş ederim.eserlerinide önemli kaynaklarımdan biri bilirim.ama nurÇu değilim.
[/QUOTE]


MUSİN ABİM BU SÖZLERİ TAM AÇARMISINIZ
bu vermiş olduğum meal ile sizin vermiş olduğunuz orjinalı arasında ne fark var abim

ayetin bir nalamıda delil değilmi.şu cümlye bakarmsınız
Ayrı ayrı tarzlarda otuz üç delil ittifakla "Risale-i Nur"u kuranın hadimi olarak gösterdiği, hayalen görüldü..." bu cümle sizin verdiğiniz cümle benim verdiğimle cümle ile ne farkı var

“”Sözler adedince otuz üç âyet, hem manasıyla, hem cifirle, "Risale-i Nur"a işaretleri, uzaktan uzağa icmalen görüldü. Ayrı ayrı tarzlarda otuz üç âyet müttefİkan "Risale-i Nur"u remizleriyle gösterdiği, hayal meyal görüldü..."

elimdeki eserde aynen ibare şu :

“”Sözler adedince otuz üç delil, hem manasıyla, hem işaretiyle, "Risale-i Nur"a işaretleri, uzaktan uzağa hayalen görüldü. Ayrı ayrı tarzlarda otuz üç delil ittifakla "Risale-i Nur"u kuranın hadimi olarak gösterdiği, hayalen görüldü..."

Medine-web 24 Ocak 2011 23:59

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
bu ayettir(haşa) demek ayrıdır.bu kurandan,Resulullahtan,ilmin şehri hz aliden beslenen risalei nur,islam, kuran hizmetçisidir demek ayrı.
biraz tefekkür lütfen..

Medine-web 25 Ocak 2011 00:02

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
birisi deseki sevgilimi hayalen gördüm,gece başımdaydı sabaha kadar sohbet ettim.....
birisi dese ki akşam bir konuda tıkandım,gece ilham aldım sağlıklı karar verdim .........
biri dese ki ezberlediğim yasini cemaatin öününde okurken anında tıkandım,ve gözümün önüne geldi devam ettim...
DERSE....
bunlar şirkmi olur ?

kamer34 25 Ocak 2011 00:07

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
Alıntı:

Abdulmelik Üyemizden Alıntı (Mesaj 115152)
bu ayettir(haşa) demek ayrıdır.bu kurandan,Resulullahtan,ilmin şehri hz aliden beslenen risalei nur,islam, kuran hizmetçisidir demek ayrı.
biraz tefekkür lütfen..



Ben onlar ayettir demedim kendisi söylüyor.
Benim risaleyi nur kitabıma 33 ayet işaret etmiştir diyor

Bunlarım yazdığım şeyler değil bana yazdırıldı diyor ben bişey isnad etmiyorum

Üstelik onun hakkındaki düşüncelerimide hiç bir zaman gizlemedimki üstad (!) manalı vermiş olayım eğer o Sözler kendisine ait değilse yada sözlerini yanlış anlamışsam o zaman hemen sözümden dönmeye hazırım inan buna

Ben allha gerçek manada iman etmişim hiç bir taasup bana imanımdan taviz veremyecek inşallah
güzel abim SAYGILAR

kamer34 25 Ocak 2011 00:13

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
Alıntı:

Abdulmelik Üyemizden Alıntı (Mesaj 115153)
birisi deseki sevgilimi hayalen gördüm,gece başımdaydı sabaha kadar sohbet ettim.....
birisi dese ki akşam bir konuda tıkandım,gece ilham aldım sağlıklı karar verdim .........
biri dese ki ezberlediğim yasini cemaatin öününde okurken anında tıkandım,ve gözümün önüne geldi devam ettim...
DERSE....
bunlar şirkmi olur ?

BAK abim çok güzel özetlemişsiniz

Burdaki olay bir dizi kitap olayı ve bu kitaplara kutsallık atf edilmiştir.açıkca yada ben yanlış anlamışım diyorki

Peygamberimiz bizzat hz. Aliye bunları yazdırdı oda bana yazdırdı diyor bu ne demek

Birde beinmim kitaplarıma 33 ayet işaret ediyor diyor bunlar hangi aytler sayın abim

HZ.YUSUFUN RÜYASI VAHY İDİ DOĞRU
AMA O BİR PEYGAMBERDİ RÜYA DIŞINDADA VHY ALIYORDU

Bunu said nursi içinde söyleyebilirmiyiz.

Medine-web 25 Ocak 2011 00:23

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
hayri abi,
bir konuda,hadiste,sünnette,alimlerin eserinde veya sıradan bir sohbette geçen bir olayı konuşmayı sağlıklı anlamamız için ;
kime dedi
nerde dedi
neye dedi
neden dedi
ne zaman dedi
niçin dedi
diyen kim
muhatap kim
BUNLARI ÇÖZMEZSEK PERİŞAN OLURUZ.
örneğin ;
birisi(brden çok kişi) resulullaha gelir sorar en faydalı ibadet nedir?
Resulullahın verdiği cevaplara bakın ;
anana sahip çık
allah yolunda cihad
namaz kılmak
ihtiyacı olduğu halde tasadduk etmek
vs

soru aynı cevaplar farklı !

neden acaba ?

çünkü o ortama kişiye göre değişir.güçlü olana cihad,anası yaşlı olana anana bak,takvasız olana namaz,zengin olana sadaka vermek önerilir..

üstadın yanında değildik,onu görmedik,o yazı neden yazıldı amaç ne bilmiyoruz.neyı kastetti hiç bilmiyoruz.tercümecinin işimi bilmiyoruz.yazan talabelerinin işimi hiç bilmiyruz.

sonuçta üstad peygamber değilki ismet olsun.insandır yanılır şaşar beşer.ama bu ümmete ömrünü veren bir fedakarı cımbızlıyarak bir cümlesiyle yok etmiyelim Abi.
bu kafayla elimizde bi şey kalmadı.
arabi kafir
mevlana sapık
ibrahim hakkı kaçık
gazali hurafeci
kutup osmanlı düşmanı
elbennadan elektrik alamadım
humeyni şiii
afganizsatn satılık
bizim ilahiyatçılar belam
tasavufçular müşrik
tarikatçılar üfürükçü

elimizde ne kaldı abi!

ah abi ahhh üstad hakkında senin gibi mürekep yalamış alimide oyuna getirdiler.
dünyadan haberi olmayan müslümanları Allah kurtarsın uzgn

kamer34 25 Ocak 2011 00:30

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
Muhsin abim Said Nursi hakkındaki düşüncem bu

Fakat ben bu konuda katı değilim eğer o sözlerle ilgili bir çalışma yapıp bana özelimden iletirseniz inanın ben anında fikirlerimden vaz geçerim.

Fakat o sözleri kim söylerse söylesin ben asla o sözleri islam çerçevesi içerisinde
değerlendiremem .

Sizden istirham ediyorum özellikle benim kitaplarından alıntı yaptığım bölümleri açıklayıcı bir yazı hazırlarsanız Size minnettar olurum.

SELAMLAR

ebuzer@34 25 Ocak 2011 01:10

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
Alıntı:

iklimya Üyemizden Alıntı (Mesaj 115148)
Benim bu sitede anlamadıgım sey, herkes boyundan büyük işlere kalkısıyor, biri müfessir olma sevdasında biri alimleri yerme sevdasında.
Yahu saidi nursi kötü, mevlana kötü, arabi kötü... be kardesim peki iyi olan alim kim?
Allah yolunda türlü cefalara katlanıp, din-i mubin islamın yücelmesi için canını disine takmıs bu insanları lekelemek hangi edep ahlak kaidesine uyar. İnsanların beyinlerini size ait olan bulanık görüslerle mesgul etmeyin.
Haa bu arada "Herkesin haddini bildirecek birisi vardır" bunu da unutmayalım...



[QUOTE=iklimya;115148]Benim bu sitede anlamadıgım sey, herkes boyundan büyük işlere kalkısıyor, biri müfessir olma sevdasında biri alimleri yerme sevdasında.
Yahu saidi nursi kötü, mevlana kötü, arabi kötü... be kardesim peki iyi olan alim kim?
Allah yolunda türlü cefalara katlanıp, din-i mubin islamın yücelmesi için canını disine takmıs bu insanları lekelemek hangi edep ahlak kaidesine uyar. İnsanların beyinlerini size ait olan bulanık görüslerle mesgul etmeyin.
Haa bu arada "Herkesin haddini bildirecek birisi vardır" bunu da unutmayalım...


Ben bir müslümanım benim"benim hayatım ölümüm alemlerin rabbi olan Allah içindir" Ben müslüman kimliğimin gereği olarak duyduğum gördüğüm yaşadığım her bir işimi sorumlu olduğum bir kitap birde peygamber vardır ona götürürüm.

Ben atalarımın dini üzere değilim atalarımın sözlerini fiillerini düşüncelrini ben sorumlu olduğum kitaba götürür uygun olanını alır uygun olmayanı atarım.

Ben hiç bir zaman haddi aşmadım eğer bir gün rabbime karşı haddimi aşarsam yine ona sığınırın.

Herkes boyundan büyük konuşuyormuş boy standartlarınız kaç 180 mi yoksa 190 mı onuda söyleyinde ona göre boyumuza ilaveler yapalım.Müslümanın bir tek sevdası vardır oda islamdır başka gayesi olanlar varsa oda onların sorunudur.

Kimlerin iyi kimlerin kötü olduğu kriterlerini Allah belirler Allahın kitabı belirler ne siz nede ben nede bir başkası bunu belirleyemez.

Üstelik siz ibn-i arabinin kaç kitabını okudunuz lütfen söylermisiniz.

Onun vahdeti vucut anlayışını,fenafillah anlayışını,fenafişeh anyaşını biliyormusunuz bunları lütfen yazın bu yazınızı dört gözle bekleyeceğim.
Yoksa siz ezberemi konuşuyorsunuz

BİZİM ALLAHA ÇOK ŞÜKÜR BULANIK GÖRÜŞLERİMİZ YOKTUR

Ama sanırım birileri görüşlerine o kadar bulanıklık katmıştırki hak ile hak olmayanı göremiyor.

Haa bu arada "Herkesin haddini bildirecek birisi vardır" bunu da unutmayalım...

O birisi kimse bilemiyorum bu haddini aşanları cezalandıran hemen gelsin haddimizi bildirsin hiç durmasın.

O birilerinin ceplerinden aklımızı çıkarıp düşünmenin zamanı gelmedimi

Aklımız hep o birilerinin cebinde mi kalacak atalarımızın dinini ne zaman kuran ve sünnete götüreceğiz.

BUNUN ZAMANI GELMEDİMİ.

İnsanları tehdir etmeyin ya adam akıllı görüşlerinizi ortaya koyun yada o tehdit ettiğiniz şeyi yapın

BİLMEM ANLATABİLDİMMİ

Yitiksevda 25 Ocak 2011 01:51

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Tartışmaya katılmayacam daha önceden Üstad Saide Kurdi hakkında yazmış olduğum makale:

ebuzer@34 25 Ocak 2011 05:00

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
""Allah'ın selamı tüm hidayete tabi olanlara olsun""

Ben Said-i Kurdi-yi hayatanı ve düşüncelerini ele alırken, şahsına bir hakaret vari bir düşünce içerisnde olmadım olmam da.Ben oonun düşünclerini ilk okuduğumda bu düşünceleri bir türlü kabullenemedim ve ben o düşünceleri kendimce tevil etmeye başladım, bunun içerisinden çıkamadım.Bir müslüman olduğumu hatırladım, bir sorumluluğumun olduğunu hatırladım,kime karşı,Allah'a ve rasülüne karşı.Çünki ben müslüman olarak bir akit yapmışım yaradanımla eğer bu akidimi bozarsam ben yalancılardan olurum.

Bu akit öyle bir akittirki adam kayırmacılığına müsade etmez,Allahın hükümlerini uygulamada torpilciliği yasak eder,ırkçılığı kökünden yok eder,kendi öz kızına dahi bir tölarans tanımaz.O halde benim kendi nefsimi temize çıkarma çabam nedir,ben neden adil bir hüküm veremiyorum diye kendi kendimi sorguladım.Ve Allah'a verdiğim sözü tutmaya karar verdim.Eğer Risal-i Nur içerisinde islama uygun olanı varsa alacam gerisi benim dinime uymaz deyip onları elimin tersi ile itecem dedim. Fakat bu kitap bana yazdılmıştır sözünü görünce geri kalan kısımlarını kuran ölçülerine göre alma ihtiyacı duymadım.tamamını kıstaslamyı red ettim.

Benim ne haddime ki ben kalkıp islama kuran,a ap açık aykırı olanı tevil etmeye çalışayım bu bana müslüman olarak yakışmaz dedim.Bazı insanlar güzel şeyler yapmış olabilirler yeri gelince bunlarıda takdir etmek gerekir,ama güzel şeyleri yapmak hiç kimseye islama aykırı söz söyleme hakkı tanımaz.

Bana ne oluyorki ben kalkıp şöyle bir cümle kullanıyım.Üstadın bana yazdırıldı dediği sözleri kurana sünnete göre değelendirelim uyanı alıp uymayanı atalım demek.Benim Allah'ıma yaptığım akit beni bu sözleri söylemekten men etmesi lazım.Bana yazdırlıdı mantığı vahyin kesilmedği,halen bazı insanlara vahy geldiği anlamı çıkmazmı.Oysaki bizim akit yaptığımız Rabbimizin kitabında vahyin Hz. Muhammed (sav) den sonra kesildiğidir.Tamam o zaman bende yarın çıkayım diyeyimki bana da vahy geldi. Siz benim bu sözümünü, kabul edip daha sonramı benim yazdıklarıma bakarsınız,yoksa daha işin başında haddini bil demezmisiniz? Bu cevap bulunması gereken bir sorudur.

Bugün Adnan Oktar denilen adamın biri çıkmış mehdi olduğunu ilan etmiş,ne yani onudamı mehdi olarak kabul edelim.Böyle birşey olamaz.Bizim elimizde Allah'ın kitabı rasulün sünneti var elhemdulillah, biz müslümanlar işlerimizi ona götürürüz uyanı alır uymayanı atarız hatta eğer o işin ilk cümlesinde arıza varsa bunu hiç kurana götürmeden atarız.

Çünki biz akit yaparken ""LAİLAHEİLLALLAH"" demişiz akdimiz bu.

"la"deyip islama uymayan,söz,fiil,yasa,adet,gelenek,kanun,yasa,ideo loji islama aykırı her ne varsa hepsini tekvir edip ""illallah"" demişiz. Yani tek ilah,tek yaradan,tek kanun koyan,tek ibadete layık olan,bütün işlerin dönüp dolaşıp geldiği yegane merci o Allah'a evet demişiz.Ya bu sözmüzü bozup asilerden olacağız yada Allah'ın hükmünü babamız dahi olsa uygulayacağız.Başkada çaremiz yok sanırım.Biz islam ile islama uymayan sözlerin arabuluculuğunu yapamayız.O işler yahudilerin işleridir.

Üçbeş kitap okuyup başımıza alim kesilenler var diye serzenişler duyor gibiyim,evet binbir kitap okuyupta zalim olacağıma,bir tek ayet okuyup onu uygulamam benim için daha hayırlıdır,geri kalan 6665 ayetide Allah garantisi kapsamına almıştır sen bildiklerinile amel edersen ben bilmediklerini sana öğretecem demiştir.Demekki marifet binbir kitap okumakta değil,onun yaşamakladır,onun hükümlerini bir adalet çerçevesi içerisnde uygalamktadır.

Ben vanlıyım ve bitlisten evliyim benim topraklarımın içerisnde çıkmış aynı ırktan bir insana karşı nasıl önyargım olabilir,ben bir türlü bunu anlayamadım,bu işte nasıl bir menfaatım olabilir diye düşünüyorum,bunu bir türlü bulamıyorum.Senin ilmin onu eleştirmeye yetmez sen onu eleştiremzsin sen onun yazdıklarını anlayamazsın demek kanımca çok yanlış bir ifadedeir. Neden biliyormusunuz bugün vatikan keşişleriinin din adamlarının bilgileri seninkiden benimkinden kat be kat fazladır sen ve ben onları istediğimiz gibi eleştiriyoruz.Böyle olmaması lazım eğer salak ve beyinsiz bir insan deilsem Allah'ta bana akıl vermiş ve bu aklımı,vahiy doğrultusunda kullan demişse o halde bana düşenbu aklımı kullanmak.

Birilerini temize çıkarmak adına ben yapmış olduğum akiti bozamam,bozan varsa onada birşey dieyemem.Asl olan şudur kanımca,çok amel işlemek değil,asl olan doğru amel işlmektir,asl olan çok ilim yapmak değil,als olan Allah'ın istediği şekildeki ilimdir.Bir ayet bilir onunla amel ederim müslüman olurum,Yaşar Nuri öztürk gibileri kuranı 8 10 yaşlarında hıvz eder ama.....

Çok bilmek ölçü değil hangimiz Hz.Osman halife kadar biliyorduk ama bugün onu bile eleştirebiliyouz,o halde kullandığmız cümlelerimize kendi vicdanımızda bir muhasebe etmemiz gerekmezmi.Biz insanlar birilerini müdafa etmeye başlayınca hemen başlarız o birilerinin yapmış olduğu kahramanlıklarını ön plana çıkarmaya,kimsenin kahramanlıklarına itirazı yokki,burada söz konusu olan insanların söyledikleri sözlerinin kurana uygun olup olmadığıdır,bu sözler öyle yenilir yutulur cinsten sözler değilki üzerini örtelim yada tevil edelim.

Müslüman iyi sözü ve kötü sözü helalı haramı birbirlerinden ayırır çünki Allah ona o feraseti vermiştir,eğer bunu yapamıyorsa o insan zaten müslüman olamamıştır.
Allah bize şöyle buyurmkatadır

""Ey iman edenler! Allah'a karşı takva çerçevesinde hareket ederseniz, O size iyi ile kötüyü ayırmaya yarayan bir anlayış (furkan) verir, günahlarınızı örter ve sizi bağışlar""
(Enfal 29)


İslamda mecaz vardır,ben buna inanırım,telepati denilen şeyde de vardır,yani bir çeşit hisetmek gibi bunlar tamam, biri derse ki ben bu gece sevgilimin hayalini sanki gördüm onunla konuştum,yada biri ben çok etkileyeci bir rüya gördüm ki bunu heppimiz görürüz onada eyvallah.

Peki biride derseki sen bu rüyayı gördünde rüyadan ne ders çıkardın diye sorarsa,rüya gören zatta ben rüyamda peygamber efendimizi gördüm bana dediki:mahmut oğlum kalk bu kadar tefsirler çıktı,fakat kuranın manası kayboldu,kağıt kalem al ben sana tefsir yazdıracam peygamber (sav) söyledi bende yazdım derse bunu biz sözde ilim yapmış müslümanlar bu tefsiri nasıl anlayacağız söylermsiniz.Bana peygamber yazdırdı dedğine göre bu tefsirin Allah katından geldiği anlamı çıkmazmı.Eğer peygamber sana bunu yazdırmış ise o zaman o tefsirin noktasına virgülene dokunulamaz ona kayıtsız şartsız itaat etmen gerekir.Ki şuanda aramızda yaşayıpta bunu diyenler var.

Her kim böyle bir iddayı kalkıp tevil ederse bana göre koyu bir taasup içerisndedir.
Adam çıkmış ben mehdiyim diyor,yok kurandan bana işaret eden ayetler var,yok Allah'tan mesaj alayorum falan feşmekan.Ve bu fikirlere ilim yapmış Alllah'ın ayetlerini çok iyi bilen insanlar da itibar gösterebiliyorlar.

Batıl sözün kimden geldiği ne fark eder,batıl söz batıldır,ben neden onu insanlara hakmış gibi göstereyim.Eğer batıl sözü hakmış gibi gösterirsen beni ona karşı hanginiz koruyabileceksiniz.Hak gelir batıl zayi olur

son söz:

Ben açıkca şunu söylüyorum bugün Adnan Oktar mehdiliğini ilan etmiştir.Ve bu zatın geçmişte de çok güzel kuran çalışmalrı da vardır,benim evimdede bir çok kitabı vardır bu zat üstelik çokta ceza evinde kalmıştır.
sonuç

Şimdi biz elimizdeki kurana göremi hareket edeceğiz,yoksa Adnan oktarın mehdiliğinimi kabul edeceğiz.Yada Adnan oktarın bu iddasını neye göre değerlendireceğiz.

Allah'a emanet olun ey Allah'ın kulları
mealen
""Hepinizin dönüşü Banadır aranızda bu çok ciddi ihtilafların hükmünü mutlaka vereceğim""

""Sadakallahullazim""

Yitiksevda 25 Ocak 2011 10:32

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
Hayri abim Üstadın beni bağlayan en büyük özelliği şahsiyeti ve ebuzerimsi yaşam tarzıdır emin olun kitaplarında yüzlerce hata mevcuttur bunu kabul ediyorum ve sadece Kuran araştırmalarımda Fehm ile baktığı yorumlarını alırım risale hiçbir zaman başucu kitabım olmadı ama yararlanırımda Kuran gibi bir başucu kaynağı varken diğerlerini ona müracaat ederek alırız....

Cifr ebced vb hesaplamlara inanmadığım gibi kabul etmiyorumda İmam ali hususunda geçen şeyler ise abartıdan ibarettir eğer ilim o kadar kolay öğreniliyor ise ne gerek insanların uğraşmasına rüya keşf ve ilham ile halletsinler bu abartılara kesinlikle karşıyım ama üstadın ''Yaşasın Zalimler İçin Cehennem'' Haykırışları Alimin celadeti olarak bizlere kafii gelir....

ebuzer@34 25 Ocak 2011 11:39

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
Alıntı:

müslümanlardan Üyemizden Alıntı (Mesaj 115167)
kitaplarının yazdırıldığına kuranın verdiği cevap şudur........

bakara süresi..
79- Artık vay hallerine; Kitabı kendi elleriyle yazıp, sonra az bir değer karşılığında satmak için "Bu Allah Katındandır" diyenlere. Artık vay, elleriyle yazdıklarından dolayı onlara; vay kazanmakta olduklarına.

ve soruyorum saide kurdinin İLİM ALDIĞI HOCALARI kim bilen varsa lütfen VEREBİLİR Mİ....


Selamun Aleykum

Sayın abim kimden ilim aldığı ne fark eder,biz burada Said Nursinin şahsını ailesini yada çevresini eleştirmiyoruz.

Biz onun kurana açık bir şekilde ters ve izahatı zor düşüncelerini eleştiriyoruz.

Ben şahsen onun para kazanmak amaçlı bu düşünceleri taşıdığınada inanmıyorum.Nerden biliyorsun diyecekseniz.
Çünki ben yıllar önce Said-i Kurd-i hakkında çok geniş bir çalışma yapmıştım ve dosyalmıştım.Onun gerek fikirlerini gerek şahsiyetini hakkında çok bilgi sahibiyim.

Eğer para kazanmak amaçlı olsaydı emin ol zindanlarda hayatı çürümezdi,yurtdışına gider bey gibi yaşardı.

İsteseydi bütün bunlara sahip olabilirdi.Fakat o siyasetten ziyade dah çok sufizm bir hayat tercih etmiştir.
Hatta bir olayı vardır, vanda ünüversite kurma hayalini devlet yetkililerine anlatmaya gider kendisine deli muamelesi yaplır ve tımarhaneye atılır.
Herkesin gözden kaçırdığı birşey vardır Said Nursinin tek şansızlığı (gerçi şans diye birşeyde yoktur ya türkçede kelime yok) kürt kimliğine sahip olmasıydı.Ve 1950 lerde ergenekoncular ona kafayı çok feci şekilde takmışlardı sebebine gelince Said Nursi bir çığ gibi büyüyen taraftar kitlesi sağ partiye oy vermeleriydi.

Buda ergenekoncuların işine gelmiyordu.O dönemde Adnan menderesi şunun için suçluyorladı sen arkanı irticacılara ve gericelere dayandırıyorsun devrim yapacaksın demeleriydi.Tıbkı günümüzdeki ergenekonucular gibi Tayyip Erdğanın ve Fettullah gülen hadisesi gibi.
Halbuki o dönemde Sait Nursi hükümetten,hükümette Sait Nursiden bu ithamlar sebebiyle olabildiğince uzak durmaya çalışıyorlardı.O dönemdeki gazete küpürleri olan arkadaşlar varsa aramızda baksın Teyyip Erdoğanın yaşadığı Fettullah gülen ile beraber bunlar yönetimi değişitircekler iddasının aynısı o dönemde Said Nursi ve Adnan Menderes için tezgahlanıyordu.

Said Nursinin 3 tane ciddi eleştirilecek ve derhal red edilecek ameli vardır.

1- Said Nursi Şeyh Said ayaklanmasına destek vermemiştir.Halen bir çok çevreler Şeh Said kıyamını kürtçülük olarak lanse etmek istemekteler. Bu alçakca bir iftiradır Şeh Said ayaklanması islam adına yapılmış bir ayaklanma idi.

2- Kendi kitaplarına kutsallık atf etmesi


3-Vahdeti şuhud görüşü (bu zaten ayrı bir faciadır.

Biz insanları eleştirirken Allah,ın adaletini gözetmek zorundayız onların haketmedikleri şeyleri onlara isnad etmemeliyiz.


Medine-web 25 Ocak 2011 19:34

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
Alıntı:

ebuzer@34 Üyemizden Alıntı (Mesaj 115169)
Said Nursinin 3 tane ciddi eleştirilecek ve derhal red edilecek ameli vardır.

1- Said Nursi Şeyh Said ayaklanmasına destek vermemiştir.Halen bir çok çevreler Şeh Said kıyamını kürtçülük olarak lanse etmek istemekteler. Bu alçakca bir iftiradır Şeh Said ayaklanması islam adına yapılmış bir ayaklanma idi.

2- Kendi kitaplarına kutsallık atf etmesi


3-Vahdeti şuhud görüşü (bu zaten ayrı bir faciadır.

Biz insanları eleştirirken Allah,ın adaletini gözetmek zorundayız onların haketmedikleri şeyleri onlara isnad etmemeliyiz.

1.soru ya katılıyorum.tamamen islam merkezli bir ayaklanma.üstadın bu ayaklanmaya destek vermemesinin sebebi,ayaklanmanın islami anlamda sağlıksız ve sorunlu oluşu idi.yani bilinçsiz,dağınık,eğitimsiz,organizesiz bir ordu ile bu iş yürümezdi ki yürümedi de.üstad eğitim anlamındaki ayaklanmayı,yani kalpleri ayaklandırmayı seçmiştir.malesef ki her iki ekrad büyüğü saidler,niyetlerinde,çabalarında samimi olsalarda,çevrsindeki bilinçsizlere kurban edilmiştir.palulu saidi ihbar eden,yakalatıp idam ettiren öz bacanağı kasım idi.üstadın da onca çilesini çektiği davasını takip edenler nur yıldızları olamadı.NURÇU olup çıktılar.
2-bu maddeye katılmıyorum.bana göre kurana sünnete hizmet eden her islami eser kutsaldır saygı değerdir.risalei nur ne ise fizilal da odur.ihya ne ise elmalılıda odur.islamoğlu ne ise elbenna da odur.bizim için saygı değerdir,kutsalımızdır,saygınlığımızdır.tüm islami eserler kurandan beslenmiştir.hiç bir eser haşa kurana denk olamaz.kurana denktir yada buda ayettir,bana vahy olundu gibi saçmalıklar varsa ona kafir demekten çekinmem.bu risalei nur içinde tüm eserler içinde geçerlidir.risalei nuru okuduğumdan,böyle bir yakıştırmayı yaparsam iftira etmiş olurum.
3.madde de ise bakış açısına göre değişir.yani anlatılmak isteneni değil anlamak istediğimizi alırsak siz haklısınız.ama üstadın gözüyle anlamaya çalışırsanız sanırım bu kadar katı olmazsınız.hatta üstaddan özür diler, Allaha tevbe edersiniz.

kısacası üstad gibi büyük bir alimin,hayatıyla,yaşantısıyla,çileleri ile,takvasıyla,mücahitliği ile,duruşu ile yakın tarihimizin şahit olduğu bu muhteremin,imanını tehlikeye düşürecek kadar basit cümleler kuracağına ihtimal veremiyorum, inanmıyorum.üstadı ve tüm islam alimlerini selam saygı dua ile anıyorum.

iklimya kardeşimize göstermiş olduğunuz sert tepkiyide hakkettiğini düşünmüyorum.sanırım bir yalnış anlaşılma söz konusu.üstelik size göre recimlik olan bir alim onun veya başkasının sevdası olabilir.
bir alimi eleştirirken eserini eleştirin.bana göre bu hatadır deyın.ama müşrik oldu kafir oldu belam oldu zındık oldu yakıştırmaları hem manevi sorumluluk ister, hemde başkasının sevdasına hakaret olup,karşı taraf tarafından sizi sevdalarınızı üzebilirler.
dikkat edelim İnşaallah.

saygılar..

kamer34 26 Ocak 2011 01:51

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
Bakın muhsun abim

Fettullah gülen çok uyanık bir insandır bence Said-i Kurdinin mirası üzerine öyle bir oturduki,üstelik Said Nursi hakkında ki o kötü emelinide gizleyerek yani Said Nursinin kürt olduğuna tahammül edemeyiş fikrinden söz ediyorum bunu yllarca içinde gizleyerek,taki cemaata tam olarak hakim olduktan sonra yavaş yavaş dile getirmiştir.
Bugün Fetullah gülen artık kendisini hem partiler üstü hemde cemaatler üstü görmektedir.Ki kısmende haklıdır.Çünki onun ünü artık dünyaya yayılmıştır.


hiç bir eser haşa kurana denk olamaz.kurana denktir yada buda ayettir,bana vahy olundu gibi saçmalıklar varsa ona kafir demekten çekinmem.bu risalei nur içinde tüm eserler içinde geçerlidir.risalei nuru okuduğumdan,böyle bir yakıştırmayı yaparsam iftira etmiş olurum.
muhsin adlı yöneticen alıntı

Muhsin abim hem bu cümleyi kullanıyorsunuz hemde aşağıya alıntı yaptığım o düşünceleri nasıl yorumluyorsunuz işin doğrusu merak ediyorum.


Mesala sizde ruhul furkan tefsiri varmı onun ön sözüne bir bakarmısınız.

Ben yıllar önce okumuştum o tefsirin önsözünün tamamını yayınlayacaktım fakat o tefsiri bulamadım, hiç bir arkadaştan da yoktu para verip almakta istemedim.

Ben yanlış hatırlamıyorsan ki hafızam çokta kötü değil o tefsirin kendisine peygamberin yazdırıldığını söylüyor.Şimdi biz müslümanlar olarak o tefsirin içerisinde ayet vardır diye baş tacımı yapacağız.




3.madde de ise bakış açısına göre değişir.yani anlatılmak isteneni değil anlamak istediğimizi alırsak siz haklısınız.ama üstadın gözüyle anlamaya çalışırsanız sanırım bu kadar katı olmazsınız.hatta üstaddan özür diler, Allaha tevbe edersiniz.
muhsin adlı yöneticen alıntı



Madde bakış açısına göre nasıl değişir söylermsiniz.

Allah maddenin tanımını yapmıştır,meleklerinde,insanlarında,cinlerinde,ben ateist değilimki ben Allahı devre dışı bırakıp yeni bir madde anlayışı getireyim.

BEN ÜSTADIN YADA BAŞKA BİR İNSANIN GÖZÜYLE ALLAHI VE MADDEYİ TANIMLAYAMAM BU BENİ HELKA GÖTÜRÜR,BU DOĞRU BİR CÜMLE DEĞİL KANIMCA.


""Vahded-i Şuhud"" ve ""Vahdet-i vucüt"" görüşlerini masaya yatırmak artık kaçınılmaz olmuştur.Evet bu düşünceleri ortaya koyalım

Bakalım madde nedir Allah maddeyi ve kendi zatını nasıl tarif etmiştir ve insan bu olguların neresindedir.


Şeh Said olayına gelince o bir faicadır ona ihanet eden kürtler kendilerine bakıp utanç duysunlar. Ben zilan deresi toplu katlıyamını her okuyuşumda o dönemde ona ihanet edenleri içim kan ağlayark lanetliyorum ancak bunları söyleyebiliyorum
elimden başka birşey gelmiyor.
Tam yüz yıldır o ihanetin bedelini kürt halkı zillet altında kalarak kat be kat ödemiştir halende ödemektedir


not :hayri abi alıntı yaparken yalnışlıkla konunu sildim.kopuk olmuş farkındayım ancak bu kadarını kurtarabildim.hakkını helal et(abdulmelik)

Yitiksevda 26 Ocak 2011 11:24

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
Canım kardeşim Tasavvufun özü İslamdır Lakin günümüzde her şey asimile olduğu gibi onun özünüde asimile etmişlerdir...Şeyh said tasavvuf ehli İmam Humeyni tasavvuf ehli vb bunların tasavvufi yönü Kurandır ....

HALUK GÜMÜŞTABAK 26 Ocak 2011 11:35

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 

Güzel bir yazı ve dikkat çekici, akılcı tespitler. Bunlardan başka o kadar çok kur'anın özüne uymayan bilgiler var ki, doğrusu zikir ehli hemen fark edecektir. Ben 1977 yıllarında İzmir de bu kardeşlerimizle tanıştım. O yıllarda ışık evleri diye anılıyordu bu yerler. İçimde ki Allah aşkı, elbette bu evlere gitmeme neden oldu. Birçok kez gittim ve bahsettiğimiz kitaplar okunuyordu. Detayına girmek istemiyorum, çünkü o zamanlar bazı şeylerin farkında olmadığım gibi, Kur’an dan bilgi sahibi de değildim. Gerçeklerden biraz uzak bazı şeylerin farkına varamadığımı itiraf etmeliyim. Kur’anı Arapçasından belki okuyordum, ama Rabbin ne söylediğini anlamadıktan sonra…..

O günlerde empoze edilenler, kabul ettirilmek istenen bazı şeyleri, çok daha sonra yanlışlığını fark etmeye başladım. Sizlere küçük bir örnek vermek istiyorum. O yıllarda aynı düşünceye gönül vermiş bayan kardeşlerimiz, İzmir in o sıcağında ellerinde eldivenler, yerlere kadar uzanan paltolarla dolaşıyorlardı. Tabi bunun Allah emri olduğu söyleniyor ve kadının ellerini dahi göstermesinin günah olduğu anlatılıyordu. İzmir in o sıcağında ellerinde eldiven olan bayan kardeşlerimin durumunu, siz düşünün lütfen.

Bir baktım aradan geçen 10–15 yıl sonra eldivenlerin Allah emri olmadığı söyleyip çıkartıp, hatta yerlere kadar sarkan kıyafetlerin yerine, daha rahat uygun kıyafetler geldi. Peki, ne olmuştu da eldivenler çıkmış kıyafet değişmişti? Onca genç kızımızın o sıcaklarda çektiklerinin hiç mi vebali yoktu? İşte İslam ı beşer odaklı yaşarsak, sonucuna da katlanmasını bilmeliyiz. Bu örnekte olduğu gibi, beşerin etkisiyle yaptığımız büyük yanlışlar varsa, hesap günü nice olur halimiz?

Bir başka örneği de, yakın geçmiş zamandan vermek istiyorum. Bu kardeşlerimizin küçük çaplı bir toplantısına gittim. Arkadaşımızın bahsettiği gibi okunduğunda, anlamadığımız dilde yazılan ve daha sonra bir kardeşimizin açıklama gereği duyduğu, bir toplantıda bazı bölümler okundu ve bitti. Bende kendilerine bana da on dakikanızı ayırır mısınız diye rica ettim ve kabul ettiler. Kendilerine elimden geldiğince kur’an ayetlerinden bazı örnekler verdim. Okudukları kitap hakkında hiç bir şey söylemedim. Tenkit etmedim. Çünkü bunu yaparsam, onlar ile arama duvar öreceğimi, beni dinlemeyeceklerini biliyordum. Verdiğim bazı ayet örneklerine karşı şu sözleri beni korkuttu ve inanın irkildim. Senin verdiğin şu ayet örnekleri kur’an da yoktur. Tabi çok şaşırdım ve ayet numaralarını vererek diğer meallerden de araştırmalarını istedim. Buradan da anladım ki bu arkadaşlarımız kur’anı anlayarak hiç okumamışlar. Bir kez okumuş olsalardı, verdiğim ayet örneklerine böyle bir cevap vermezlerdi. Beni toplantılarınıza her zaman çağırabileceğinizi ve bundan memnun olacağımı da söyledim.

Kendilerine şöyle bir öneri yapmıştım Allah şahittir. Sizin elinizdeki kitapları da okuyalım, her bilgiden faydalanalım ama Allahın rehberini de anlayarak okuyalım ki, okuduğumuz bilgilerin doğruluğunu karşılaştıralım, böylece yanılmış olmayız dedim. Bana ne cevap verdiler biliyor musunuz? Siz okuyun, bizim zamanımız yok. Bize elimizdeki kitap her şeyi çok iyi anlatıyor ve biz en doğrusunu buradan öğreniyoruz. Rabbim affetsin, hatalarımızdan cümlemizi. Yorum sizlerin.

Bu cevabı nefsinizde değerlendiriniz lütfen. Hesabın görüleceği gün, edindiğimiz veliler acaba bizlere fayda mı sağlayacak, yoksa köşe bucak kaçmamıza mı neden olacak? Doğrusu Allah hepimize akıl vermiş, birde elimize rehberi tutuş turmuş ki, işimiz kolay olsun. Acaba bu rehberi bir kenara koyarak, edindiğimiz velilerin rehberlerine dersimizi çalışmamız ne kadar akılcı olur? Bunun da yorumunu sizlere bırakıyorum.

SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK

Yitiksevda 26 Ocak 2011 12:12

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
Haluk abi emin olun NurÇuluk adı altında dolaşanları asla Üstadın üstlenmiş olduğu misyona layık görmüyorum Üstadın kaynaklarında elbette çok hatalar var ama ona bağlı olduklarını iddia edenler asla taassubu elden bırakmazlar.

Risale=Kuran olarak gören anlayışlara ne yaparsak yapalım hiçbir şey anlatamayız anlamak istemiyorlar...

kamer34 26 Ocak 2011 16:01

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
Şeh Said olayına gelince o bir faicadır ona ihanet eden kürtler kendilerine bakıp utanç duysunlar. Ben zilan deresi toplu katlıyamını her okuyuşumda o dönemde ona ihanet edenleri içim kan ağlayark lanetliyorum ancak bunları söyleyebiliyorum
elimden başka birşey gelmiyor.
Tam yüz yıldır o ihanetin bedelini kürt halkı zillet altında kalarak kat be kat ödemiştir halende ödemektedir
Allaha emaet ol ve olun
KAMER34 TEN ALINTI...

ABİCİĞİM şeyh saiddde tarikat şeyhiydi ve tarikatlardada ne kadar TEVHİD düzlemindedir ortada..


Müslümanlardan abim
Bunu kanıtlayabilirmisin eğer kanıtlayabilirsen derhal bu fikrimden döneceğimi Allah'ın huzurunda söz veriyorum.
Ben kendi adıma şunu söyleyeyim hiç kimsenin yanlış sözünü kalkıpta Allah ve rasülünün çağrısının önüne koyamam. Çarpık sözleri varsa onları kalkıp temize çıkarma cürretinde bulunmam Seyyid Kutup buna dahildir.
Ben Allah'a yakinen iman etmiş ve ondan korkarım
Ben orda Şeh Said hareketinin kürt hareketi olmadığını tağuta karşı bir eylem olduğunu vurgulamıştım
Şeh Saidin sıkıntılı sözleri var ise hemen onu buraya yaz ki bizde onu kuran ve sünnet çerçevesinde değerlendirelim uyardığın için teşekkürler bende ciddi şekilde araştıracağım

Allah'a Emanet Ol ve Olun

kamer34 26 Ocak 2011 17:23

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
Şeyh Said kıyamı ameli olarak hüsnüzan ederek bunun samimi bi hareket olduğunun kanaatindeyim...Yalnız bakın humeyni olayına humeyni sürgünde olduğu halde GELİŞEN VE HER FERDDE HÜMEYNİYİ aratmıyacak bi tavır var BUNUN SEBEBİDE her humeyni devriminde rol alan ferd MÜSLÜMAN OLANLAR bunlarda TEVHİD esastır ve bunun için kopmayan bi itaat var...[ki eksiklikler olsada ve heleki AYETULLAH İNANCIDA AYRI Bİ DURUM OLMASI HALİNDEDE] ama humeyni ayetullahlığı çok güzel kullanıyor bu dokunulmazlığı islama hizmete sunuyır ki EKSİK OLSADA....

Yalnız şeyh said olayında TEVHİDİ Bİ İLİM YOK böyle olmayıncada KISA Bİ ZAMANDA BAŞAYIP BİTİYOR...

İlmi bir şekilde başlamış ve gelişmiş olsaydı DAHA SONRA TORUNLARI DEDELERİNİ ASANLARIN İLKE VE İNKILAPARI ÜZERİNE YEMİN ETMEZLERDİ...

Tekrar ediyorum bu kıyamda bizzat dedemde vardı ve bazaen babama soruyorum böyle tevhidi manada bakım dedem nasıl bi bilgideydi yok bişey...

Hatta babam halen şeyh said asılırken ipi kopuyormuş her seferinde bu olay böyle üç beş kez devam etmiş en sonunda şeyh said benim ipim filan yerde orya gidin getirin yoksa hep kopar falan daha sonra bu ip getirilmişte öyle asılmışa inanan yüzlercesi var YANILMIYORSAM SİZİN ORADADA BUNLAR MEVCUT.....

Ha bunlar şeyh saidi bağlamaz o ayrı konu.....yani şeyh saidin tevhidi düzlemde bilgiye yani vahiye dayalı bi mücadele olsaydı DEVAMI ÇOK OLURDU VE BU TOPRAKLARDA 1980 KADAR tevhid nedir din Allah nasıl HAS kılınır bilinmiyordu bile taki İHVANİ MÜSLÜM HAREKETİNDE OLANLARIN KİTAPLARI TÜRKÇEYE ÇEVRİLİNCE VE İRAN İSLAM 1979 DAKİ DEVRİM OLUNCAYA KADAR VE bu topraklarda müslümanlar hep putperest ve ölülerin ilkelerinin tasarrufundaydılar bunuda bilmiyorlardı ...ama bunlar bu hareketlerden sonra bilindi....HALEN AYNI İLKELERE DAYALI OLSADA BİLİNÇLİ MÜSLÜMANLAR BUNLARI RED EDİYORLAR....

şeyh said kıyamında bu tür bi TEVHİDİ UYANIŞ YOK TU BUNU ANLATMAYA ÇALIŞIYORUM....

neyse şeyh said kıyamı ameli yönden güzel bi ameldir rabbim ecrini, versin....[/QUOTE]
MÜSLÜMANLARDAN ALINTI


MÜSLÜMANLARDAN abim tespitlerin taktire şayandır.

Bazı hasas noktalarada değinmişsizniz bundan dolayı teşekkürler.Şu husus yanlış Şeh Said hareteki ile imam Hümeyni devrimini kıyaslamanız yanlış.Neden biliyormusunuz haraketlerin başarıya ulaşması yada başarıya ulaşmaması taktiri Allah,ındır.Bunu bazen insanlar kendi elleri ile yanlışlar yaparak başarıya ulaşmasını engelllemişlerdir.Örneğin ihvanı müslim hareketi sebeplerini daha önce ki yazılarımda anlatmıştım

Şeh Said hareketi tevhidi bir anlayışa dayalı değildir fikrinize verdiğiniz babanızdan örnekler hakikaten kafama zonk etmiştir.Bende o bölgenin bir insanı olduğum için ne demek istediğinizi çok güzel anladım.
Benim babam 89 yaşında yani onun babası şeh said hareketi dönemimde olgun bir insan olduğu anlamına gelir

Eğerki şeh sait hareketi tevhide dayalı bir hareket olsa idi benim babamında tehvide dayalı bir inanca sahip olması gerekirde.Yada ben onlara ilk kez tevhidi anlattığımda senin bu söylediklerini Şeh Said de söylemişti demesi gerekiyordu ama öyle demedi ne dedi biliyormusunuz.

Beni doğrudan vehabi olarak isimlendirdi ben o zamanlar vehabi kim ne anlama geliyor onu dahi bilmiyordum

Şimdi bu dedğinizi doğru kabul ediyorum fakat bir insanın müslüman olduğu yada olmadığı meselesi çok ciddi bir meseledir.Bunun için naslara ihtiyaç vardır.Şeh Saidi kurana sünnete açıktan mualif görüşleri var ise yada açıktan küfrü gerektiren bir ameli var ise inan buna tek bir saniye düşünmeden Allah,ın hükmünü uyguların inşallah.

İmam Hümeyniye gelince onun devrimi ve taktire şayan bir devrimdir önce hakkını vermek lazım.Deccalın gücüne rağmen bu devrimi gerçekleştirmesi ve vefatında ancak bir çift terlik miras bırakmış olması onun dava addamı olduğunun kanıtıdr.

Ben islam esaslarını dayalı bir devlet varken müslümanların tağuti rejimlerin bünyesinde yaşamalarını caiz görmem.

Bu sebeple kalktım Tahrana gittim orada epey bir zaman kalarak İranı Hümeyniyi tahlil etme fırsatını buldum ve şuan türkiyede yaşıyorum.Umarım ne demek istediğimi anlamışsınızdır.

İnsanların büyük işler yapması ayrı birşey müslüman akidesine sahip olmaları ayrı birşeydir.Bazı arkadaşlarımız her nedense bu iki olguyu birbirlerine karıştırmaktalar.

Bugün yeryüzünde en büyük işleri kim yapıyor derseniz ben deccal (Amerika) yapıyor derim.Ama bu onun islam olduğu anlamına gelemz.
İslam İslamdır
Allah islamı peygamberine gönderdği kitapta bütün gerçek ve açıklığı ile vermişken benim kalkıp bu islamı bir takım bozuk terimlerle islamı anlatmaya çalışmam bana yakışmaz.

Neymiş tasufuf sufizm vahdeti vucüd vahdedi şuhud islam demokrasisi fenafillah fenafişeh nurculuk tarikatçılık mezhepcilik vs vs vs ben bu terimleri ve bunlara benzer terimlerle Allah,ın islam dedği dini anlatmaya çalışanları kınıyor bu terimleri kökünden red ediyorum

Ne yani Allah size yeterince islamı açıklayamamışki siz bu abuk subuk anlamlar yüklenmiş terimleri islamın içine sokuyorsunuz.

islamı anlaşılmaz bir hale getirmek için ellerinden geleini yapmışlar.

Bazı arkadaşlarımız diyorki vahdedi şuhud u anlamak için onu söylenin gözüyle görmek gerekir.Bende diyorum ki onun gözü peygamberin haşa gözünden dahamı iyi görüyorduda peygamber bu tür abuk subuk sözleri dile getirmemiştir

Yaw arkadaşlar adam bir tv kanalında aynen şunu idda edebiliyor güya ibn-i arabi marsa gitmiş marsta otuz insanı alarak dünyada kutuplara yerleştirmiştir.Spiker soruyor peki bu insanlar nerede şuan idye sorduğunda yaw insanların içine karışıp gittiler diyor.Bu ve buna diyen köyde çobanlık yapan biri değil koskoca okullar bitirmiş kitap
yüklü bir merket afedersiniz.

Ben bunları,bunlara inanları,bunların küfür olduğana inanmayanları,bunlara dost olanları,bu sözlerin sahiplerini,bunlara müslüman diyenleri,hepsini
""LA"" diyerek "RED" (tekvir) ediyorum.
Bunlara müslüman diyenler bölümünü biraz açmak istiyorum

(çünki onlara müslüman dedğimizde bu söz sahiplerini halen islam üzere olduğuna hüküm vermiş oluruz,buda şu sıkıntıyı doğurur islamda bu tarz sözlerin küfür olamadığına hüküm vermiş oluruz.Yani Allah İSA ALLAHIN OĞLUDUR DİYENLER kafir olmuş dediğinde bizde bunu tasdik edip sonrada bu sözü söyleyeni tekvir etmez isek haşa Allah,ı yalanlamış oluruz.

Varlık alemi diye birşey yoktur herşey bir hayaldir aslında bizim gözlerimizin gördükleri bizim yanılgılarımızdır "bir" vardır başka şey yoktur sözü büyük bir küfürdür
buna Allah,ın hükmünü uygulamak lazım gelir.

Bunu daha sonra çok ayrıntılı bir şekilde acacağım inşallah

""Ben insanları ve cinleri yalnız bana kulluk etsinler diye yarattım""
zariya/56

ebuzer@34 26 Ocak 2011 18:21

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
Alıntı:

müslümanlardan Üyemizden Alıntı (Mesaj 115272)
humeyni ve şeyh saidin kıyaslanmasını BİRİ BAŞAR MIŞ ,BİRİ BAŞARMAMIŞ OLARAK almadım yani başarılarının kıyaslamalarını değil HUMEYNİNİN başlattığı ücadelede TEVHİD ERLERİ OLDUĞU GİBİ TEVHİD EHLİ de vardı ,bunu anlatmaya çalıştım.....

Ben geçen yıl ablalarım bayramda şeyhintorunları ve yakında ölenTORUNU ŞEYH
SAİD e bayarama ziyerete gitmişlerdi ve bende onlara tevhidi bazı olayları anlatıyordum ABLAM DEMEMİŞ BENİ SADECE FİKİRLERİ SÖYLEYİNCE şeyh hemen YA ONLAR VEHABİ DİR ONLRA AYNEN ŞUNU DEYİN SENİN DİNİN SANA BENİM DİNİM BANA....yani durum bundan ibaret....bunlarda MUSKA meşhurdur,.........

SELAMUN ALYEKUM

Ayetlerden "Cevşen" lerden bir takım yazlıar yazarak bunların insanlara fayda ve zarar verebileceklerine inanların islama göre hükmü bellidir.

İslama aykırı söz fiil her ne varsa bunların tamamını red etmek gerekir.İslam dini uçtu kaçtı dini değildir.
Allahın Rasulü uhud'da dişini şehit vermiş,taifte çoluk çocuğun taşlamasına maruz kalmış ve üç yıl gibi uzun bir zaman diliminde açlığa maruz bırakılmış,hatta canına bile kast edilmiştir.Müslüman bir şeref olarak telaki edilmeli bu imanın içerisne hiç bir bidat hurafe girmesine izin vermememiz gerekmektedir.

Çok çetrefilli bir akayid anlayı yerine temuz duru bir ebuzeri imana sahip olmak en güzeli bence.

O dönemin sultanları Allahın temiz arı dinine çeşitle yorumlarla çeşitli çetrefilli terimlerle kendi sultalarını devam ettirmek hatta daha çok mal makam mevk elde etmek için anlamlar yükleyerek bu islam dininin içerisne soktukları bidatleri gören abuzer-i ğifari ben sizin bu çetrefilli terimlerinizi anlamam demiş müslümani bir duruş sergilemiştir.


Şu an günümüzde her nedense bilinmez bu çetrefilli terimleri islama mal etme çabaları hiçte doğru bir çaba değildir.Bizim Rabbimiz bize hangi terimlerle islamı anlamamız gerektiğini açıklamıştır.islamı bu terimlerle anlamak zorunlulğum varıdır.


""Allah'ın selamı hidayete tabi olanlara""

Medine-web 26 Ocak 2011 19:45

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
Alıntı:

müslümanlardan Üyemizden Alıntı (Mesaj 115247)
ABİCİĞİM şeyh saiddde tarikat şeyhiydi ve tarikatlardada ne kadar TEVHİD düzlemindedir ortada..


Müslümanlardan kardeşim bu abuksubuk çıkişını bilerekmi yaptın kaza mıydı bilemiyorum.bunu sana gerçekten yakıştıramadım.şeyh said tarikat şeyhi filan değildir.hayrı abi açıklamış zaten.velevki tarikat şeyhi olsun.adeta yahudi_mecusi_putperest_müşrik idi yakıştırması gibi olmuş.tarikat_tasavuf ne zamandan beri putperestlik oldu!!!! üç beş dengesizin dengesizliği yüzünden tasavufu şirk ilan etmekten Allahtan korkun :(( tasavufun piri hz ebu zeri ğifaridir,hz alidir,hz ebubekri sıddıktır.bunlar müşrikmiydi...yetti artık yettiiiii!!!!
muhalafet yapayım derken saçmalamak zorundamısın Allah aşkına :((((
Allah senide benide cümlemizide ıslah etsin.

Medine-web 26 Ocak 2011 19:56

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
Bakın muhsun abim

Fettullah gülen çok uyanık bir insandır bence Said-i Kurdinin mirası üzerine öyle bir oturduki,üstelik Said Nursi hakkında ki o kötü emelinide gizleyerek yani Said Nursinin kürt olduğuna tahammül edemeyiş fikrinden söz ediyorum bunu yllarca içinde gizleyerek,taki cemaata tam olarak hakim olduktan sonra yavaş yavaş dile getirmiştir.
Bugün Fetullah gülen artık kendisini hem partiler üstü hemde cemaatler üstü görmektedir.Ki kısmende haklıdır.Çünki onun ünü artık dünyaya yayılmıştır.

BU KONUDA SANA TAMAMEN KATILIYORUM.

hiç bir eser haşa kurana denk olamaz.kurana denktir yada buda ayettir,bana vahy olundu gibi saçmalıklar varsa ona kafir demekten çekinmem.bu risalei nur içinde tüm eserler içinde geçerlidir.risalei nuru okuduğumdan,böyle bir yakıştırmayı yaparsam iftira etmiş olurum.
muhsin adlı yöneticen alıntı


Muhsin abim hem bu cümleyi kullanıyorsunuz hemde aşağıya alıntı yaptığım o düşünceleri nasıl yorumluyorsunuz işin doğrusu merak ediyorum.

SENİN ALINTILADIĞIN BAZI PARAGRAFLARDA, BEN ÜSTADIN O DÜŞÜNCEDE OLACAĞINA İNANMIYORUM.YA MUTERCİMLERİN YADA ÜSTADIN DÜŞÜNCELERİNİ TERBİYE(!)EDENLERİN İŞİDİR DİYE DÜŞÜNÜYORUM.EĞER GEREÇKTEN ÜSTADA AİT İSE BEN O DÜŞÜNCELERİ ONAYLAMAKTAN ALLAHA SIĞINIRIM.

Mesala sizde ruhul furkan tefsiri varmı onun ön sözüne bir bakarmısınız.

Ben yıllar önce okumuştum o tefsirin önsözünün tamamını yayınlayacaktım fakat o tefsiri bulamadım, hiç bir arkadaştan da yoktu para verip almakta istemedim.

Ben yanlış hatırlamıyorsan ki hafızam çokta kötü değil o tefsirin kendisine peygamberin yazdırıldığını söylüyor.Şimdi biz müslümanlar olarak o tefsirin içerisinde ayet vardır diye baş tacımı yapacağız.

HAYIR HİÇ BİR ESER BAŞTACI DEĞİLDİR.HİÇ BİR ESER KURAN DEĞİLDİR.HİÇ BİR ESER TARTIŞILMAZ DEĞİLDİR.DOĞRULARINI ALIR YALNIŞLARINI İADE EDERİZ.HATAMIZ YA HEP YA HİÇ YANILGISIDIR.YANİ BİR MUEELİFİN BİR YALNIŞINA RASTLARSAK YEDİ SÜLALESİNİ SİLİP ESERİNİ SOBAYA ATARIZ.BU DOĞRU DEĞİLDİR.EĞER BU MANTIKLA BAKARSAK İLİMLERİN İHYASI OLAN MEŞHUR VE NEFİS BİR ESER OLAN GAZALİNİN ESERİNİ ÇÖPE ATMAMIZ LAZIM.ÇÜNKÜ İÇİNDE MEVZU HADİSLER CİRİT ATIYOR.DOĞRUYA DOĞRU YALNIŞA YALNIŞ DEMEYI ÖĞRENELİM.YA HEP YA HİÇÇİ OLMAYALIM DERİM.



3.madde de ise bakış açısına göre değişir.yani anlatılmak isteneni değil anlamak istediğimizi alırsak siz haklısınız.ama üstadın gözüyle anlamaya çalışırsanız sanırım bu kadar katı olmazsınız.hatta üstaddan özür diler, Allaha tevbe edersiniz.
muhsin adlı yöneticen alıntı



Madde bakış açısına göre nasıl değişir söylermsiniz.

Allah maddenin tanımını yapmıştır,meleklerinde,insanlarında,cinlerinde,ben ateist değilimki ben Allahı devre dışı bırakıp yeni bir madde anlayışı getireyim.

BEN ÜSTADIN YADA BAŞKA BİR İNSANIN GÖZÜYLE ALLAHI VE MADDEYİ TANIMLAYAMAM BU BENİ HELKA GÖTÜRÜR,BU DOĞRU BİR CÜMLE DEĞİL KANIMCA.


""Vahded-i Şuhud"" ve ""Vahdet-i vucüt"" görüşlerini masaya yatırmak artık kaçınılmaz olmuştur.Evet bu düşünceleri ortaya koyalım

Bakalım madde nedir Allah maddeyi ve kendi zatını nasıl tarif etmiştir ve insan bu olguların neresindedir.

BURADA BENİ TEBESSÜM ETTİRDİNİZ :) ALLAH AĞLATMASIN CÜMLEMİZİ.BEN BU MADDE YANİ BU ŞIK,BU KONU DEMEK İSTEMİŞTİM.SİZ MADDEYI ATOM ENERJİSİ ANLAMIŞSINIZ :)

Şeh Said olayına gelince o bir faicadır ona ihanet eden kürtler kendilerine bakıp utanç duysunlar. Ben zilan deresi toplu katlıyamını her okuyuşumda o dönemde ona ihanet edenleri içim kan ağlayark lanetliyorum ancak bunları söyleyebiliyorum
elimden başka birşey gelmiyor.
Tam yüz yıldır o ihanetin bedelini kürt halkı zillet altında kalarak kat be kat ödemiştir halende ödemektedir
ZİLAN KATLİAMINDA 130 AİLE FERDİMİ KURBAN VERMİŞ BİRİ OLARAK(BABAMIN BİR AMCASI TEK KURTULDU.6 YAŞINDA BİR ÇOCUK.CESETLERİN ALTINDA SAKLANMIŞ VE BİR BACAĞINA KURŞUN YEDİĞİ HALDE KORKUDAN AĞLAYAMAMIŞ.BİR ÇOBAN ONU KAÇIRMIŞ 150 KM SIRTINDA YÜRÜYEREK GETİRİP TESLİM ETMİŞ BİZE.O AMCAM GEÇEN SENE VEFAT ETTİ HAYATI BOYUNCA TEK BACAKLI İDİ)ÜSTADIN DEDİĞİ GİBİ ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM DEMEKTEN BAŞKA Bİ ŞEY DİYEMİYORUM!!

:(

saygılar..

Medine-web 26 Ocak 2011 20:34

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
bana göre tasavuf bir müslümanın takvasını ilgilendiren bir nefis terbiyesidir.sen tezkiye de,başkası terbiye desin,diğeri tarikat desin isim çokmu önemli ?
nefis muhasebesi
nefis terbiyesi
kişilik ahlakı
ahlakı hasene
muttakilik
Allah korkusu
ameli salihte ihlas
bunlar tasavufun ana konu ve amaçları.hangi müslüman bunlara ihtiyacım yok diyebilir.

ordaki pir kelimesine takılıp kalma.değişelim mürşid,alim,rehber,imam,baba,anne yetermi...?
orda demiştim üç beş uçuk kaçık dengesiz sokak soytarılarının hatasını,saçmalığını tasavufa mal edip batmıyalım batırmıyalım.
tasavuf denilince mevlanayı getireceksen işimiz var senle!
neden gazali değilde,ebu zer değilde cübbeli aklına gelir anlamıyorum.

Medine-web 26 Ocak 2011 22:02

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
müslümanlardan kardeşim,
geçmişte bu konuda aylarca çalıştığımız emekler var tekrar buraya yazdırtmamalısın..
link vereyım bak istersen..tüm sorularının cevabını vermişizdir inşaallah
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

ebuzer@34 27 Ocak 2011 20:48

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
Selamun Aleykum


Ben şahsen kuran sünnetin kullanmadığı hiç terimi kullanmamak gerektiği taraftarıyım.
Bunu derken şunu kast ediyorum.Bu terimleri İslam dini adına kullanmamak lazım.Bu küfürdür demiyorum fakat bunun bir çeşit bidat olduğuna inanıyorum.Allah,zatını,sıfatlarını, fiillerini,rasulunü,islamı,ibadeti,takvayı kısacası dini tarif ederken mükemmel terimler kullanmış ve bu terimlere çok geniş anlamlar yüklemiştir.Bu terimler arapça dilinde zaten var idi denile bilir ki bu doğrudur.

Belkide Hz. Muhammed (sav) in arabların içerisinde dünyaya gelmesi,arapçanın çok geniş bir dil olmasından da kaynaklanmış olabilir.Yani şunu demek istiyorum Allah kıyamete kadar sürecek olan bu dini bir program dahilinde insanlara sunduğuna göre bu kuranın arapça olarak inmesi ve peygamberin sadece arap olmasından kaynaklanmadığına inanıyorum.

Peygamberin de arap olarak dünyaya gelmesinin hikmeti bu dilin terimlerinin çok geniş manalarda kullanılmış olmasından kaynaklnamış olabileceğine inanıyorum ,acizane hiç bir şeyin teasdüdüfen ortaya çıkacağına inamıyorum.Bu yüzden kuranın arapça olarak muhakkak korunması gerektiğine kanaat etmekteyiğim.Yani kişi istedği dilde dua edebilir bunda bir sakınca görmüyorum fakat islamın olmazsa olmazlarını vurgulayan terimleri, manalarını bilerek orjinal şekliyle ibadetlerin gerçekleştilmesinin en doğrusu olduğuna kanaat getirmekteyim.Bu sebeple din adına ortaya atılmış olan terimleri,kökünden red ediyorum.Siz takvayımı izah etmek istorsunuz buyrun izah edin kuran ve sünnette en güzel şekliyle izah edilmiştir zaten,bu izahlar sizi tatmin edemiyorsa lütfen yeni bidatler ortaya çıkarmayalım.

Bu bidat terimlerinden bir kaçıda şunlardır.

Vahdet-i vucüt ve vahdet-i şuhud terimleridir.

Şimdi bazı arkadaşlarımız şunu idda edebilmekteler,Ebu Bekir Sıddık,Ebuzeri ğifari gibi şahsiyetler de tasavufu benimsemişlerdir derler,bunun hiçte adil bir yaklaşım olduğunu düşünmüyorum.Eğer siz onların takvayı,islamı,Allah’ın vahy etmiş şekli ile tertemiz katıksız imanlarından söz ediyor iseniz,neden o zaman takva kelimesi yerine tasavuf kelimesini kullanmak ihtiyacı duyuyorsunuz.Konuyu şuraya getirmeye çalışıyorum.Bu terimlerin halk arasındaki anlamları evet öyledir sizin dedğiniz gibidir bu doğrudur,fakat bu terimleri türeten ve islama sokan,bu terimlerin sahipleri bakalım sizin anlamak istediğiniz manalarımı yüklemişler,yoksa kendi iğrenç fikirlerine bir zemin mi hazırlamışlar,hep birlikte görelim.

Vahdet-i şühud görüşünü tam olarak algılaya bilmek için aslında vahdet-i vucüd görüşünüde bilmek gerekmektedir. Vahdet-i vucüd görüşü Hallacı Mansurun ortaya attığı,fakat endülüslü olan ibn-i arabi tarafından sistemleştirilerek büyük kitleleri adeta kasıp kavurmuştur.Özellikle bu görüş islam düşmanları tarafından oldukça benimsenmiş Allah'u alem avrupanın bir çok ülkesinde üniversetelerde ders olarak okutulmuştur.Burası çok önemli.

İsalmın (İ) sinden bile rahatsız olan yahudi ve hıristiyanların evliyaül ekber denilen bir zatın kitaplarını kendi üniversitelerinde okutmaları insanın beynini adeta zonklatmaktadır.Her fırsatta Allah’ın rasülüne hakaretler yağıdırarak onun hakkında karikatürler çizerek adeta yerden yere vurdukları Hz.Muhammed (sav) e bu kadar kinlerini açıkca dile getiren şu aşağılık hiristiynalar ve yahudilerin ibn-i arabinin bu iğrenç fikirlerine sahip çıkmaları manidardır doğrusu.

Bizim ilim yapmış arkadaşlarımız halen bu kadar açık net olan hadiselere karşı adeta imanlarını tehlikye atarak sahip çıkmalarını inanın anlamak mümkün değildir.


Vahde-i vucüd görüşüne karşılık İmam Rabbani vahdet-i şuhud görüşünü geliştirmiştir..Allah’tan dileyim şudur beni yanlış bir yorum yapmaktan korusun,bu konuları uzun yıllardır sandığa gömmüş idim fakat zaruret olunca dün gece tekrar bir göz atmak zorunda kaldım ve inanın neredeyse bende onlar gibi kafayı yiyecektim,öylesine karmakarışık,böyle fikirleri okuyupta içinden sağlam çıkmak hakikaten çok zor bir durumdur.


Vahdet-i Şuhud ne anlama geliğini tam anlamak için birazcık vahdet-i vucudu anlatalım.


Vahdet-i Vücud: özetle

1-) Sadece Allah vardır, onun dışında bir varlık yoktur,
esasına dayanan bir çeşit görüştür“La mevcude illa hu” cümlesiyle özetlenir

2-) Allah’u Teala’dan başka var olan her şey nat ve taayyunat alemidir.Şuunat ve taayyunatın hepsi de Allah’ın görüntüleridir.O, onlar içinde tecelli etmekte ve onlar içine sirayet etmiş, girmiş bulunmaktadırBu sirayert sayıların içine birin sirayeti gibidir.Sayıların bütün rakamları birler basamağının tekrarından başka bir şey değildirKainatta bir tek kaynak, yani bir tek zatın tecellisi vardır.Çokluk içinde ancak o tecelli etmektedir.O’nun zatından çokluk meydana gelmezAllah’ın mukaddes zatının varlığından o çokluk alemi gözler önüne çıkmıştır.Ancak Allah’ın zatı o çokluk içinde görülendir.


3-) Gerçek varlık birdir.O’nun vücudu yanında eşyanın varlığı yok hükmündedir.Diğer varlıkların vücudu O’nun vücuduna nisbetle yok hükmündedir

Yani ibn-i arabiye göre bizim alem olarak telaki ettiğimiz şeyler tamamıyla bir göz yanılgısıdır.İbn-i arabiye göre madde olarak gördüğümüz yani hacim olarak yer kaplayan yani taş,ağaç,insan,hayvan,gezegen kısacası madde olarak bilinen herşey Allah’ın dışında birşeydir demek şirktir.Yani sadece”bir” vardır onun dışında hiçbirşey yoktur,var gibi gözüken insan hayvan,taş,dağ,toprak müridin gözünün yanılgısıdır ne mürid mertebe atlar fena halini alarak mertebelerini kademe kademe geçmeyi başarır ise en yüksek mertbeye ulaşır, o mertebe de fena fillah mertebeseidir.Aslında bu çok uzun bir konudur.Ben sadeleştirerek ve özetle anlatmaya gayret ediyorum.Kişi bu mertebeye ulaştığında haşa Allah olur.Yani denizin içine hani birdak su döktüğümüzde ne olur denizin içerisinde yok olur.İşte kişi de bu mertebede Allah’ın içerisinde yok olur.Sonramı ne olur

Sonra kişi haşa Allah olur,artık onun ibadet etmesi mantığını yitirmiş olur,dünyada biz kullara göre helal ve haram olan şeyler yok haline gelmiş olur.Çünki Allah'ın kendisine ibadet etmesi söz konusu olabilirmi bu saçma olmuş olur değilmi.Şimdi ibn-i arabinin kendi sözlerine bir bakalım.
Yin “Fusus” kitabında

evet tam öyle oldum öyle ise bana bağlanınız


ben allahın ipiyim yaratılışınızda bunu iyi biliniz


öyle ise kul olarak hizmete koyulunuz kapıla geliniz


zeynepi niami yada inai




yin"fusus" kitabında

“Allah'ın isimlerinden biri “El-Aliyy” (Yani, yüce) dir. Vücud aleminde O'ndan başkasının vücudu olmadığına göre, kime yücelik etmektedir? Yahut da, O, kimden ve neden
yücedir? Bu, “Ne veya kim?” dediğimiz, O'ndan başkası değildir ki...

Demek, O'nun yüceliği ancak kendisi içindir ve O, mevcudun aynıdır. Böyle olunca,
muhdes, yani, sonradan olan ve eşya diye isimlendirdiğimiz şeyler de, kendi zatı için
yücedir. Bu alemde sonradan var olan her şey, yine O'dur. O, batın olduğu gibi, zahirin de ta kendisidir. Bu varlık aleminde, O'nu gören, O'ndan başkası değildir. Varlıkta konuşan da O'ndan başkası değildir. Bu varlık aleminde, Ebu Said'i Harraz ile ve başka

insan ve eşya isimleriyle anılan hep O'dur.”
Ebu Sadi harraz ibn-i arabiye şunu sorar senin için karın ile bacın arasında fark yokmudur.ibn-i arabi cevaben sizin gibi insanların gözü ile baktığımızda bir fark vardır fakat bizim gözmüzle baktığımız da arasaında hç bir fark yoktur der.Neyse bunların detaylarını vahdet-i vucud konularını işlerken vereceğiz inşallah.

Bu sözleri verdiğimiz için bazı arkadaşlar bize inanılmaz tebki gösteriyorlar,bu doğru bir yaklaşım değildir biz burada kimsenin şahsına bir hakarette bulunumuyoruz,bir müslümanın yapması gereken gözü kapalı tepki göstermek yerine bu fikirleri islamın terzisne koyup tartmalarıdır.İnsanların insanlardan etkilenmeleri kadar doğal birşey olmaz .Örneğin bende ibn-i Teymiyeden,Seyyid Kutubtan,Mevdudiden,etkilendiğim bir gerçek bunu inkar etmiyorum.Biri sokakta seyid söverse ya o benim kafamı kırar yada ben onun.

Kişiler isimlerinin büyükleükleri ile değil fikirleri fiilleri ile ele alınmalıdırlar.Bu isimlerin yanlışlarını bir insan ortaya koyduğunda şunu asla yapmamak lazım. Eğer bir müslüman Seyyid Kutubun islama uygun olmayan hatta çok iğrenç fikirlerini ortaya koyarsa o müslümana teşekkür edilir,bir müslümanın yapması gereken ne ise onun gereklerini hemen yerine getirmesi gerekir.Çünki biz Allah’a iman etmişiz Seyyid Kutuplara değil,onlara saygımız ve itaatimiz vardır ancak islam çercevesi içerisnde bu mümkündür.

İklimya bacım bana ağır ithamlarda bulunurak bulanık kafalılıkla suçlamıştır .Peki bacım benmi bulanık kafalıyım yoksa yukarıdaki sözlerin sahibimi.Allah için bir düşün .Her neyse biz konumaza geri dönelim.

İşte ibn-i arabinin bu sözlerine bu fikirlerine Said-i kurd-i küfür der,ama ibn-i arabiyede hatemül evliya demektende geri kalmaz .İbn-i arabiyi öve öve biteremez.Bana göre ha ibn-i arabinin fikirlerini taşımışsınız ha onu övmüşsünüz arasında hiç bir fark yoktur.

Vahdet-i Şuhud


1-) Vahdet-i Şühud: (Müşahede edilenin vahdeti) Tasavvufi hayatın içinde olan kişi, Allah aşkı ve muhabbeti tarafından istila edilince vecd ve istiğrak halini yaşar.Bu anda hiçbir şey görmez olur.Sadece Allah’ın tecellilerini müşahede eder.Güneş doğduğu zaman yıldızların kaybolması gibi ilahî tecellilerin görülmesiyle de bütün masiva yok olur
Tevhid-i Şühudi, fena fi’ş-şühud gibi isimlerde alan bu fikirler şu cümle ile özetlenmiştir: “Lâ meşhûde illallah” (Allah’dan başka müşahede edilen, görülen bir şey yoktur, görülen her şey O’dur)

Vahdet-i Vucut ile Vahdet-i Şühud arasında kanınca fazla bir yoktur fakat bazılarına 10 ila 12 fark olduğu söylenir.

İmam-ı Rabbani, böyle bir görüş benimsedi; o da, vahdet-i vücudun, müridin manevi ilerleyişi sırasında önüne çıkan bir makam olduğudur.Gerçek ve mükemmel varlıktan başka hiçbir şeyin varlığının olmadığı, o salikin gözüne açıkça gözükür der.

Salikin cesareti de üstün olursa, o zaman maneviyat aleminde mesafe kateden salikin önüne başka bir makam gelir.Bu ise vahdet-i şühud makamıdır

Vahdet-i vücut mu yoksa vahdet-i şühud mu: İmam-ı Rabbani vahdet-i vücudun salikin seyri esnasında bir makam olduğunu belirterek bu halin kendisine de malum olduğunu şöyle anlatır.Küçüklüğünden beri o, vahdet-i vücud inancı taşırdı.Her na kadar o sıralarda manevi hal sahibi değildiysede bu konuda gönlünde ona karşı kesin bir inanç taşıyordu.O, maneviyat alemine adım attığında ilk önce vahdet-i vücud yolu önüne açıldı ve uzun süre bu makamın derece ve kademelerinde dolaştı.O makama uygun olan pekçok bilgiyi elde etti.

Bir süre sonra bu fakire başka bir nisbet hakim oldu.O nisbetin hakimiyeti sırasında vahdet-i vücud hakkında tavakkuf etti (durakladı) Fakat bu duraklama vahdet-i vücuda hüsn-ü zan şeklinde olup, onu inkar şeklinde değildi.Duraklama bir müddet devam etti.Sonunda mesele, vahdet-i vücudu reddetme noktasına ulaştı.Vahdet-i vücud derecesinin daha aşağı derece olduğu ona gösterildi de ondan daha üstün olan zılliyet makamına ulaştı.

O zaman kendisinin bu makamdan ayrılmamasını arzu etti.Çünkü bu yüceliği ancak vahdet-i vücudda zannediliyordu.Genel yapısıyla bu makam da onunla ilgiliydi, ama takdir-i ilahi sonsuz bir lütuf ve yoksulu koruma keremiyle onu bu makamdan da alarak yukarı götürdü ve kulluk makamına ulaştırdı.O zaman bu makamın yüceliği gözler önüne serildi ve açıkca belirginleşti de, o geçmiş makamlardan tevbe ve istiğfar etmeye başladı.

Eğer bu acizi o yola kadar götürmeyip de bir makamın, diğer makam üzerine üstünlüğü göstermeseydi o zaman o bu makamı kendisine bir düşüş sayardı.Çünkü o, vahdei vücuddan daha üstün bir makam olmadığını zannediyordu.

Hakk’a ulaşmanın Nakşibendi tarikiyle olabileceğini benimseyen sonra, yukarıdaki ifadelerinden de anlaşıldığı gibi, bizzat kendisine de vahdet-i vücud malum olmuş ve büyük bir merakla İbni Arabi’nin tasavvufunu incelemeye başlamıştır.Allah’ın nuru ve sıfatları onda görünmeye başlamıştır ki, bu İbn-i Arabi’ye göre tasavvufun nihai safhasıdır.Bu son safha denilen duruma ulaşmış olması, fakat her şeyine hemen bir anda yok olması yıllar yılı şeyhi bu konuda düşünmeye sevketmiş ve sonunda şunu anlamıştır:

Allah ile bir olmak sadece tecrübeye dayalıdır, mevcudiyeti sürekli olan bir durum değildir; Allah bir şeyle ittihad etmez.

Yeni iddalara göre keşifle gözlerinden perde kalktı ve hakikat en doğru şekilde kendisine malum oldu.Bu dünya, yaratıcısının varlığının sadece bir alâmetiydi ve O’nun sıfatlarını yansıtmaktaydı.O, bu sıfatlardan bir mürekkep değildi.

İbn-i Arabi’nin okuluna mensup olanlara göre vahdet-i vücud, tasavvufî kemâlâtın nihaî basamağıdır,oysa, aslında her müridin yaşadığı hallerden biridir sadece Müridler bu başlangıç safhasını geçtikten sonra Hak yolda ilerlerler.Hâce Nakşibendi, işitebilen, görülen ve bilinenlerin hepsinin bir perde olduğunu söylemiştir.

Bunun “lâ” sözüyle reddedilmesi gerekir demiştir.Bir’in varlığı, müridin Bir’in dışında hiçbir şeyi görmemesi demektir.Vahdet-i vücudu, Bir’in varlığının her şey olduğunu bilir ve onun dışında her şeyin hiçlikten ibaret olduğunu düşünür; lakin aynı yokluk, onun tarafından, Bir’in o varlığa hululü olarak kabul edilir

Peygamberler hiç bir zaman vahdet-i vücudu vahded-i şuhudu zikir etmediler.Hiçbir peygamber, herhangi bir yaratığı, yaratıcının şekli değiştirmiş sureti diye nitelemedi.Onların gayesi, eşi ve benzeri olmayan bir tek Allah’a inanmayı insanlara öğretmek oldu.

Ben mümkün olduğu kadar kısa anlatmaya çalıştım fakat hakikaten içinden çıkılmaz anlaşılması zor karmakarışık şirk dolu anlayışlardan başka bir şey değildir bu fikirler.

Said-i kurdi vahdet-i şuhudu benimsemiş bir zattır.

Fakat meseleler bu kadar basit değildir,gerek ibn-i arabinin,gerek mevlanın,gerekse Said-i kurd-i kitaplarını inceledikçe inanılmaz akla hayale sığmaz kurana uymayan o kadar hikayler ve sözler vardırki bunları anlatmakla bitiremeyiz.Yazımın sonunu o zatların bazı iddalarını aşağıya koymaya çalışacağım.

Şimdi Muhsin abim senin tasuvuf terimine yüklediğin mana farklı,bu zatların yüklediği mana farklıdır.Bu zatlar hayal aleminde yaşayarak alemin çeşitli katmanlarını dolaştıklarını idda ederler ibn-i arabi uzayın katmanlarını aşarken güya hz.İbrahime hz. Musaya hz.Nuha namaz kılarak imamlık yapmış daha sonra bütün katmanları geçerek haşa sümme haşa o en yükseğe çıkmak suretiyle Allah olduğunu Allah'ın içinde eridiğini idda etmektedir.

Bunu katblarında uzun uzun anlatmaktadır eğer sende o kitaplar yoksa bana söyle ben buraya onları yayınlayayım.Bu zatların tasavuftan ne kast ettiğini anlayamacak kadar çocuk değiliz.

Sen Muhsin abim en güzel niyeltlerinle temenilerinle bu terimlere güzel anlamlar yüklüyorsun bunu anlıyorum. Fakat bu zatlar senin gibi temiz niyetli değildirler buna inan.Bir abin olarak ve tecrübelerime dayanark diyorum ki gel imanını sıkıntıya sokma.

Biz msülümanlar bir ay boyunca yemeyiz içmeyiz kendimizi bütün gün aç bırakırız neden,çünki gayemiz yüce rabbimizin rızasını kaznmak içindir ,o halde neden bu amellerimizi boşa çıkarmaya çalışıyoruz anlıyamıyorum.

Ebuzeri örnek veriyorsun be abim,Ebuzerin o meşhur hadisini biliyorsundur.
Nebi kim "lailaheillallah" derse cennete girer dedi.

Ebuzer:ya Nebi bu kişi zina etsedemi
Nebi:evet Ebuzer zina etsede:
Ebuzer peki bu kişi hırsızlık yapsadamı
Nebi: evet ebuzer hırsızlık yapsada,ebuzerin sorularının arkası kesilmeyince Allah'ın Nebisi şöyle buyurdu evet Ebuzerin burnu yerde sürtünse bile yine cennete gidecek dedi.

İşte Ebuzer bu,Ebuzer hayretler içerisnde bir müslüman nasıl zina eder,nasıl hırsızlık arsızlık yapar,aklı almıyor.Çünki Ebuzer o kadar saf temiz ihlaslı bir şekilde iman etmiştirki kafası şeytanlıklara hilebazlıklara yok efendim sufuliğin değişik değişik mertebelerine,insanın Allah'ın varlığının içierisnde eriyeceğine basmazdı.

Emevi sultanları diyelimki yakın bir akrabaları yada elit kesime ait birinin oğlu hırsızlık yaptı bu hırsız kadının(hakimin) huzuruna getilidiğinde hakim bu hırsızın aslında o eşyayı çalmadığını onun yerini değiştirdiğini bunuda hırsızlık sayılmayacağını hüküm vererek böylece onu serbest bırakırlardı.

Halbuki sıradan insanların açlıktan çoluk çocuğu için bir dilim ekmek çalmak zorunda kaldığınıda da onun elini hemen keserleridi.

Günümüzde bir simit için hüküm giyen insanlar olmadımı,bir yandanda devletin bankalarını hortumlayanlar farklı yorumlanarak serbest gezmedilermi işte Ebuzer bu çirkinlikleri görmüş ve canı pahasına karşı koymuştur ve canından olmuştur.

Eh be güzel abim onunla bu fikirlerin sahibini nasıl aynı keseye koyarsın.Bizim yapmamız gereken bu tarz fikirleri kitabımızın adalet dolu terazisine koyup tartmaktan başka birşey olmamalıdır.

Biz müslümanlar rabbimizi şöyle biliriz.

O doğmamış ve doğrulmıştır,o hep vardı ve ebediyete kadar var olacaktır,o biz insanlar gibi acıkmaz,uyuklamaz,bütün beşeri özelliklerden münezehtir.O Hayy ve Kayyum dur.O vardır,birde gücünün saltanatının eserleri vardır,bu eserler kainattır,insandır, melektir,evrendir,dağlardır,sulardır,oksijendir,kı sacası,algılayabildiklerimiz ve algılayamdıklarımız her ne varsa onun yüce kudreti ve yaratma sanatıdır.Bu yaratılanların hepsi onamuhtaçtır ama O hiç birşeye muhtaç değildir.

O her varlığın kendisne bağlı olduğu kainatı yöneten kayyum dur.

””Bütün yüzler diri ve herşeyi ayakta tutana boyun eğmiştir.Zülüm yüklenenler ise perişan olmuştur” taha/111

“”Ben insanları ve cinleri bana kulluk etsinler diye yarattım””zariyat/56
Biz insanlar işte bunun için yaratılmışız biz insanlar o değiliz onun kullarıyız. Yeryüzünde ve alemlerde her ne varsa canlı cansız herşey ona boyun eğmiştir ve onu zikir ederler
o mevlanaların ibn-i arabilerin said-i kurdilerin isnadlarından münezehtir.

Muhsin abim benim kurandan rabbimi tanıdğım gözüm bu,o zatların hangi kitapları okuyarak hangi gözle baktıkları inanın umurum da bile değil.Benim iman ettğim hesaba çekileceğim kitabım bana rabbimi bu şekilde tanıtıyor.Eğer bu inancımda bir sakatlık var ise Allah için beni uyarın.

Said-i kurdinin kendi kitaplarındaki iddaları

"Fenafillah" hakkında şunları söyler;

" Ehl-i tarikat ve hakikatca müttefikûn aleyh bir esas var ki: Tarik-i hakda sülûk eden bir insan, nefs-i emmâresinin enaniyetini ve serkeşliğini kırmak için lazım gelir ki: Nazarını nefsinden kaldırıp şeyhine hasr-ı nazar ede ede tâ fenafişşeyh hükmüne gelir. "Ben" dediği vakit, şeyhinin hissiyatıyla konuşur ve hâkeza... tâ fenafirresul, fenafillaha kadar gider.." (Sikke-i Tasdik-i Gaybi. s.122)

"Said Nursi, "Vahdet-i Vücûd"un çok yüce bir meşreb olduğunu söylemekte, ancak halka anlatılmasının birtakım fitnelere sebep olacağını belirtmektedir.
45,299,300-9.ve 28. Lem’a; Mektubat.s. 424,…))

Said Nursi ise yüksek ve kuvvetli iman sahibi Muhyiddin-i Arabî gibi zatlara zevkli, nurani, makbul bir mertebe olduğunu ancak dikkatli olunması gerektiğini söyler.

Vahdet-i Şuhûd'un ise zararsız ve yüksek bir meşreb olduğuna inanır.
(Lem’alar.s.45)

Said Nursi herkesin kendi kitaplarına muhtaç olduğunu söylüyor.
(S:9)

Bu acip asırda ehl-i îman, Risale-i Nur'a ve ehl-i fen ve mektep muallimleri Asâ-yı Mûsa'ya şiddetle muhtaç oldukları gibi; hâfızlar ve hocalar dahi Zülfikar'a şiddetle muhtaçtırlar.

Said Nursi ayetlerin kendi risalelerini işaret ettğini söylüyor.
(S:55)

Ramazan-ı Şerifte Kur'ân-ı Mucizü'l-Beyânı okurken, Risale-i Nur'a işaretleri Birinci Şuada beyan olunan otuz üç âyetten hangisi gelse bakıyorum ki, o âyetin sayfası ve yaprağı ve kıssası dahi Risale-i Nur'a ve şakirtlerine, kıssadan hisse almak noktasında bir derece bakıyor. Hususan Sûre-i Nur'dan âyâtü'n-nur, on parmakla Risale-i Nur'a baktığı gibi, arkasındaki âyât-ı zulümat dahi muarızlarına tam bakıyor ve ziyade hisse veriyor. Adeta o makam, cüz'iyetten çıkıp külliyet kesb eder. Ve bu asırda o külliyetin tam bir ferdi Risale-i Nur ve şakirtleridir diye hissettim.

Bir nurcunun kabir sualine gramerle cevap verip rahmeti ilahiyeyi güldürdüğü söylüyor.
(S:70)

İlm-i sarf ve nahvi okuyan bir medrese talebesinin vefat edip kabirde Münker ve Nekir'in " Men Rabbûke? Senin Rabbin kimdir?" diye suallerine karşı, kendini medresede zannedip Men mübtedâdır, Rabbûke onun haberidir. Müşkil bir meseleyi benden sorunuz, bu kolaydır diyerek, hem o melaikeleri, hem hazır ruhları, hem o vakıayı müşahede eden orada bulunan bir keşful kubur velisini güldürdü ve rahmeti ilahiyeyi tebessüme getirdi.
Barla Lahikası

“Mühim bir zatın Kur'an'ın icazını beyan et emri” söylüyor.
(S:11)

BİRİNCİ SEBEP: Eski Harb-i Umumîden evvel ve evâilinde, bir vakıa-i sadıkada görüyorum ki, Ararat Dağı denilen meşhur Ağrı Dağının altındayım. Birden o dağ müthiş infilâk etti. Dağlar gibi parçaları dünyanın her tarafına dağıttı. O dehşet içinde baktım ki, merhum validem yanımdadır. Dedim: "Ana, korkma. Cenâb-ı Hakkın emridir; O Rahîmdir ve Hakîmdir." Birden, o halette iken, baktım ki, mühim bir zat bana âmirâne diyor ki: "İ'câz-ı Kur'ân'ı beyan et." Uyandım, anladım ki, bir büyük infilâk olacak. O infilâk ve inkılâptan sonra, Kur'ân etrafındaki surlar kırılacak. Doğrudan doğruya Kur'ân kendi kendini müdafaa edecek. Ve Kur'ân'a hücum edilecek; i'câzı onun çelik bir zırhı olacak. Ve şu i'câzın bir nev'ini şu zamanda izharına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak. Ve namzet olduğumu anladım.

Risale-i Nur bütün olarak kusursuz ve noksansızdır diyor.
(S:23)

...bu kardeşiniz hak ve hakikate muvafık ve mutabık bir cevap verebilmek için inayet ve kerem-i İlahi ve meded-i ruhaniyet-i Peygamberiye iltica eyledi. Şöyle ki: Mübarek Sözler şüphesiz Kitab-ı Mübinin nurlu lemeâtıdır. İçinde izaha muhtaç yerler eksik olmamakla beraber küll halinde kusursuz ve noksansızdır.
Eğer sayfa numarlarında falan hatalar yapmış isem lütfen uyarın düzelteyim

""Allah'a Emanet Olun Ey Allah'ın Kulları""

BEDİİ HAMİT 28 Ocak 2011 19:11

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
Alıntı:

Kürt Halkı Bediüzzaman gibi bir alimi bağrından çıkardığı için ne kadar şükür etse azdır.hiç bir insan hatasız değildir,melek değildir,ismet hiç değildir.Bediüzzaman ve diğer tüm alimler için geçerlidir.Risalei Nurda amacını aşan bazı negatif çağrışım yapan satırlara bende rastlıyorum.o negatif satırları husnu zan ile geçiyor,Müellif ile Rabbi arasına bırakıyorum.pozitif taraflarını alır dua ediyorum.
Çözüm budur bence.sizede öneririm rahat edersiniz.
Bu söze ancak alkış derim. Ve Alkışlarım

evet000

alkış000alkış000alkış000

kamer34 01 Mart 2011 13:11

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
Alıntı:

Zeynebİslamoğlu Üyemizden Alıntı (Mesaj 121173)
Bir bilim adamı pirelerle deney yapıyor. Pireye "Sıçra" diyor. Pire sıçrıyor Pirenin kanatlarını
koparıyor ve "Sıçra" diyor, pire yine sıçrıyor!..
Raporunu şöyle yazıyor; "Pire kanatlarını kopmuş olarak zıpladı."
Ayaklarını koparıyor ve "Sıçra" diyor, pire zıplayamayınca 2. raporu şöyle yazıyor;
"Pirenin ayakları kopunca kulakları duymuyor."


üstada yaklaşımınızla verilen fıkra çok isabet olmuş.çay-kahve000

selamun aleykum

Zeynebislamoğlu bacım biz insanların,bazı insanlardan etkilenmiş olması kadar doğal birşey olamaz.Hayatım boyunca mümkün olduğu kadar şunu kendime şiyar edinmişimdir. Kişileri değerlendirirken kişiliklerine şahsiyetlerine herhangi bir hakaret içerikli yaklaşım sergilemekten uzak durmaya çalışmışımdır.

Benim kişilerle olan kavgam onların ku'ran'a açık mualif olan yaptıkları yada sözleri ve fikirleri olmuştur.Sonuçta benimde etkilendiğim bazı insanlar ve alimler vardır.Bu alimlerin kitaplarını okurken kesinlikle insan olduklarını göz ardı etmemeye gayret göstermişimdir.

Günümüzde bazı anlayışlar alimlerin kitaplarını kusursuz alimlerin fikirlerini adeta ku'ran'ın bir ayetiymiş gibi değerlendirmektedirler.Bu algı islam dini açısından çok sıkıntılı ve vahim bir durumdur.Halbuki ismet sıfatı olmayanlar insanların fikirleri yaşam tarzları mutlaka ku'ran kriterlerine göre değerlendirilmek
zorunluluğu vardır
bilmem yanılıyormuyum.

melahat 19 Mayıs 2011 02:40

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
kendi alimlerine saygısı olmayan bir forum!

sancak 19 Mayıs 2011 02:51

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
bediüzzaman hayatını googlede ararken,burada ne zaman üye olduğumu hatırlamadığım şu siteye geldim.
tek kelimeyle yazıklar olsun sizlere.demekkkk bediüzzaman müşrikmiş.ağlayan000 ağlayan000 ağlayan000 ağlayan000
yazıklar olsun yazıklar olsun yazıklar olsun yazıklar olsun
yazıklar olsun yazıklar olsun yazıklar olsun yazıklar olsun
yazıklar olsun yazıklar olsun yazıklar olsun yazıklar olsun
yazıklar olsun yazıklar olsun yazıklar olsun yazıklar olsun
yazıklar olsun yazıklar olsun yazıklar olsun yazıklar olsun
yazıklar olsun yazıklar olsun yazıklar olsun yazıklar olsun
yazıklar olsun yazıklar olsun yazıklar olsun yazıklar olsun
yazıklar olsun yazıklar olsun yazıklar olsun yazıklar olsun
yazıklar olsun yazıklar olsun yazıklar olsun yazıklar olsun
yazıklar olsun yazıklar olsun yazıklar olsun yazıklar olsun
yazıklar olsun yazıklar olsun yazıklar olsun yazıklar olsun
yazıklar olsun yazıklar olsun yazıklar olsun yazıklar olsun

**** 19 Mayıs 2011 13:21

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
Üstadın Allah rızasını gözeterek vermiş olduğu mücadelesinde zerre tavizini görmememize rağmen sözüm biraz ağır olacak ama kendini İslamın temsilcisi görerek İslama en büyük hakareti yapan sözde ayetleri yorumlayan bazı şahıslar Ayetlerin iç boyutunu anlayamadıkları için ahkam kesmektedirler...Müslümanlardan Üstadın eserlerinde elbette hata olabilir binlerce milyonlarca zalim ve müşrik piyasada dolaşır iken müslümanların kanlarını dökerlerken sanal alemde ahkam keserek milyonların saygı duyduğu ve eserlerinden faydalandığı namazı orucu ameli salih bilmeyip onun eserleri ile tanışmaları sonucu öğrenenler Müşrikmi oluyor!!!

Müşrik kavramını sizden ricam bana Sarf nahiv usulü ile Kuranda geçen tüm ayetler ve birbirlerini tefsir edecek tarzda açmanızı rica edecem eğer yok ben bilmiyorum açamam diyorsanızda ben size tek tek açayım düşmüş olduğunuz tüm hataları gözler önüne sereyim Allah resulünün yaşamı boyunca Ahlak üzere bina ettiği hayatının zerresinde bu tür ahkam keserek insanları müşrik ilan ederek davet metodu yoktur yoktur...

Allah rızasını gözeterek inancını yaşayan ve bu uğurda yıllarcı hapis işkence sürgün açlık susuzluk çeken ve teklif edilen binlerce makam ve mala rağmen taviz vermeyen üstadı karalamak veya hakaret etmek ile nereye varabileceğinizi düşünüyorsunuz müslümanlardan sizin bu tavrınız İmam Ali asrında varolan HARİCİLERİNKİ ile aynıdır hiç bir farkı yoktur....

Müslümanlardan bakın sitede otorite sayılacak FECR abimizin tebliğ metodundan ders almamız lazım emin olun ilmi bazda onunla kendimizi asla atacağımıza inanmıyorum çünkü FECR abimiz canlı Kuran örenklğini tüm boyutları ile bizlere sunan biri konuşmak veya yazmak istese emin olun bizlerden yüzlerce kez daha ilmi ve anlamlı yazacağına inanıyorum bilmediğinizi ZİKİR EHLİNE sorunuz ayeti kapsamında gördüğüm bir abimizin tebliğ metoduna bir bakın bu güne kadar kime MÜŞRİK MÜNAFIK vb demiş araştıralım haddimizide ona göre bilelim diyorum...

FECR 19 Mayıs 2011 14:23

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
Bazen konular öyle bir ortama geliyor/getiriliyor ki inanın ki insanın yazı yazası gelmiyor.İnsanoğlunun her konu hakkında illa fikir beyan etmesi gerekmiyor,illa herkes aynı düşünmesi gerekmiyor.Bir olaya farklı bakış açıları olabilmektedir ve doğal karşılanmalıdır.Doğal karşılanmaması gereken,müslümanların birbirlerini tekfir etmesi,kötü söz söylemeleri,sui zanda bulunmalarıdır.Şunu gözönünde her zaman bulundurmamız gerekir ki,müslümanın görevi TEKFİR değil,TEBLİĞ'dir.Bu gerçek dikkate alınmadığında kılıçlar çekilmeye başlar.Allahu Teala,Muhammed a.s'a tebliğ metodunu en güzel şekilde öğretmiş ve Rasulullahın da bizler için en güzel örnek olduğunu belirtmiştir.
Kur'anın metodu ile gerek kendi blogumda gerekse medinewebte çalışmayı aktarmıştım:
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Tarihte yaşamış olan şahıslar ilgili zatıyla ilgili değil de fikirleri ile konuşulması ve tartışılması gerektiğini düşünüyorum.Onların eserlerinden yararlanırız,Kur'an'a aykırı bulunan sözleri olursa bir kenara atarız,olur biter.Onları cennete sokmak veya cehenneme sokmak bizim işimiz değildir.
İster adına Said Nursi, isterse Saidi Kürdi diyelim,bu alimi değerlendirirken içinde bulunduğu çağı, zamanı, ortamı,o zamanki düşünce yapısını dikkate almadan değerlendirmek hata olur.21.yüzyıldan geçmiş yüzyılların ortamını bilmeden onları itham etmek çok kolaydır.Onların neler çektiğini,hangi ortamlarda mücadele ettiğini gözönüne almadan,bugünkü bakış açısıyla yargılamak bizi doğru bir sonuca çıkarmaz.Alim dediğimiz insanlar da elbette beşerdir,şaşar,hataları vardır.Ama bazı hatalarından dolayı bir kalemde silmek hem vicdani hem de dini anlamda zordur.
Allah Rasulunun gerek Mekke'de gerekse Medine'de müslümanlara ve gayri müslimlere karşı tavırlarına bakacak olursak olayı geyet net olarak görebiliriz.Allah Rasulu kendine ihanet eden,müşriklerle işbirliği yapan münafıklara karşı bile belli bir hareket metoduyla hareket etmiştir.ki bunun sonucunda kazanan Allah Rasulu olmuştur.
Allah Rasulu münafıklara karşı bizim bugün başka müslüman kardeşlerimize karşı hoşgörüsüz,tekfir edici bir metodla yaklaşsaydı,etrafında çok az sayıda kimsenin kalacağını Allah ayetinde belirtmiştir.
Tarihte İslami mücadele eden,kıyam eden,hayatını feda eden Said Nursi gibileri müşrikle itham etmek,ne müslümanlara ne de dine hiç bir fayda sağlamaz.Düşünceleri eleştirilebilir,görüşlerinin Kur'ana uygunluğu sorgulanabilir ama şahıslarını tekfir etmek,ehli ilim ve adalet sahibi müslümanlara yakışmaz.

Onlar gelip geçmiş bir ümmettir. Onların kazandıkları kendilerinin, sizin kazandıklarınız sizindir. Siz onların yaptıklarından sorumlu tutulacak değilsiniz.(2/Bakara-134)

Medine-web 19 Mayıs 2011 14:42

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
müslümanlardan arkadaşımızın,geçmişte ben dahil tüm diyanet camiasını belamlıkla suçlamıştı.ve kendisini siteden uzaklaştırmıştım.yalnış anlaşıldım diyerek özür dilemiş ve geri almıştık.medineweb forum kurallarına uymamakta ısrar ediyor.islami ahlak edep muzakere kurallarına biraz değil tam fukara.
kendisini banlasak tebliği engellemiş suçlamasıyla karşılaşıyoruz.serbest bıraksak tebliği alimlere küfür hakaret sanan bu adamı Allah ıslah etsin.
fecr hocamzın dediği gibi hiç bir alim masum ismet sıfatlı değildir,kuran ve sahih sünnet eleğinden geçirilip eleştirilebilir tabii ki.ama eleştirilmesi gereken alimin kendisi değil düşünceleridir.
86 yıllık yaşantısında tağuta karşı dik duran,hayatıyla ispatlıyan,evlenmek yuva sahibi olmak gibi doğal bir hakkından bile vazgeçmeyı bilen,ilmiyle amil,muttaki Nursi'nin küfürle,şirkle itham edilmesi,vicdana,
imana,insaniyete sığmaz.
burada her düşüncenin hür bi şekilde dile getirilmesi taraftarıyım.art niyetli holigan fanatik olmadığımızı,amacımızın Allah rızası olduğunu Rabbim biliyor.şu siteyı açarken,onca emek-zaman verirken,finansını sağlarken,derdimiz ne ticaret ne reklam nede eğlencedir.
bunu islam penceresini sabote eden,hatalarında ısrar eden,kardeşlerimizi kınıyorum.
ve müslümanlardan kardeşimizden ricam,lütfen burayı terkedin,uğramayın!

kamer34 19 Mayıs 2011 15:54

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
Selamun Aleykum

Sitede neler olmuş böyle

Muhsin hocam öncelikle eline sağlık daha önce olması gerekeni şimdi yapmışsın teşekkürler..

Şimdi arkadaşlar bazı konularda fikirlerimiz uyuşmayabilir bo doğaldır. Benim şahıslarla hiç bir zaman işim olmamıştır. benim meselem insanların fikirleridir. Eğer benim inanç anlayışıma ters düşen fikirler varsa bunları doğal olarak tenkid ederim. Fakat hiç kimsenin yüzüne karşı sen kafirsin sen müşriksin gibi sözler kullanmak islam dini metoduna aykırıdır.

Ancak şunu yapabiliriz şunu şunu işlemek şirktir şunu şunu işlemek küfürdür. Kenedinizi şirkten küfürden muhafaza edin diye tebliğ edilir.Müslümanlardan adlı üyemiz malesef bu meselede herzaman olduğu gibi yine ölçüyü tutturamamış haddini aşmıştır gereken cezayıda Muhsin hocamız vermiştir..

Sayın Merd üyemiz sayın sayın Sancak üyemiz sayın XXXX hocam sayın FECR hocam vahiy alma dışında hiçbir insan ismet sıfatına sahiptir değildir. kişilerin fikirlerini kuran ve sünnet çerçevesi içerisinde değerlendirmek zorundayız. Eğer bu fikirler kuran ve sünnete muhalefet ediyorsa yapmamız gereken tek birşey vardır oda kuran ve sünneti tercih etmektir.

Sizlerin bu konuda hem dugusal hemde kuran ve sünnet gözardı etmiş olduğunuzu gördüm. Sizlerin yapması gereken şey "bana vahiy iniyor ve bu isim (BEDİ) bana verildi sözlerini açıklamanız gerekmektedir. Ben bir kitap yazdım bu kitaba kurandan 33 ayet mana ve lafız olarak işaret ediyor diyen bir anlayışı basit bir hataymış gibi algılanmasını sağlamak hakkın üstünü örtmekten başka birşey değildir.

Sizler bu fikirleri tevil edebildiğiniz kadar edin bu sözleri kuran ve sünnet çerçevesine dahil edemezsiniz. Kişilerin yaşadıkları dönemler ister 21. y.y olsun ister eski çağlar olsun bizleri hiçbir şekilde alakadar bizleri alakadar eden o sözlerin ve fiillerin islama uygun olup olmadığıdır. Eğer bu fikirler Allahın kitabına uygun sözler ve düşüncelerdir diyorsanız yapacak birşey yok.

Nisa suresi/2. ayette cenabbi Allah "Allah'ın dinini tatbik etmede sizi bir acıma tutmasın" beyanı üzerine düşünmek fikirlerini beyan etmek ve fikirleri eleştirmek gerekmektedir. bizler öyle bir mantığa sahip olmuşuzki şirk ve küfür kavramları artık bizler için hiçbir ifade teşkil etmemektedir.

kamer34 19 Mayıs 2011 15:58

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
Alıntı:

DurHele Üyemizden Alıntı (Mesaj 132945)
sen çok terbiyesiz saygısız ukalasın biliyormusun!? islam kılıfı adı altında saldırmadığın mukadesatımız kalmadı.sen kimsin lan! üstadın bir saatine kurban ol emi.üstad şimdi müşrik öylemi!!!!
çok aşağılıksın sen.üstadıma küfür edene sağolmu diyeceğim terbiyesiz herif!

Durhele üyemiz sizi daha evvel uyarmıştım fakat ukala ukala konuşmalarınız yine devam etmektedir . şuna inanın sizi bir daha uyarmayacağım... sözlerinize dikkat edin lütfen....

FECR 19 Mayıs 2011 18:47

Cevap: ""said nursi kimdir?""
 
Müslümanlardan kardeşim (sen bizi kardeş olarak görmesen de biz seni kardeş olarak görüyoruz)
Bu ne şiddet,bu ne celâl demekten başka ne diyeyim
Allah Rasul a.s gerek kafirlere gerekse müşriklere karşı hiç bir zaman DİNİNİ YUMUŞATMADI ama DİLİNİ YUMUŞATTI.Çünkü O Rasul a.s direktiflerini VAHY'den alıyor ki Allah ona öyle emretmişti.

Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır; onlarla en güzel şekilde tartış; doğrusu Rabbin, kendi yolundan sapanları daha iyi bilir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilir.(16/Nahl-125)
Sen ve kardeşin, ayetlerimle gidin; beni anmakta gevşek davranmayın. Firavun'a gidin, doğrusu o azmıştır. Ona yumuşak söz söyleyin, belki öğüt dinler veya korkar.(20/Taha-42-43-44)

İsrailoğullarından, «Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, anne babaya, yakınlara, yetimlere, düşkünlere iyilik edin, insanlarla güzel güzel konuşun, namazı kılın, zekatı verin» diye söz almıştık. Sonra siz pek azınız müstesna, döndünüz; hala da yüz çevirip duruyorsunuz.(2/Bakara-83)

Allah,insanlarla konuşurken,tebliğ yaparken metodun nasıl olmasını gerektiğini çok güzel bir şekilde ortaya koyuyor.Ayrıca müşriklerin putları da olsa küfürü,sövgüyü hoş karşılamıyor:
“Onların Allah’ı bir tarafa bırakarak taptıklarına (putlarına) sövmeyin; sonra, onlar da bilmeyerek Allah'a söverler.” (6/Enam-108)

Müslümanlardan kardeşim
insanları tekfir etmek kolaydır,kolaycılağa kaçmaktır.Ama insanları şirkten uzaklaştırmak,küfürden uzaklaştırmak kolay değildir ve bir çırpıda olacak bir şey değildir.Hz.Peygamber a.s 23 sene boyunca mücadele etti,bıkmadan usanmadan.Bizler ise "Doğru şudur arkadaş,kabul edersen müminsin,kabul etmezsen müşriksin,cehennemliktir." deyip kendimize göre işi halletmiş oluyoruz/oluyorsun.İslamla yeni tanışan bizler/sizler/onlar hemen asrı saadeti oluşturma hayalleri kuruyoruz.Asrı saadet hayalleri kurmak kolaydır ama asrı saadet toplumunu oluşturmaya çalışmak,bıkmadan usanmadan tebliğ yapmak,sözleriyle amellerini uyuşturmak o kadar da kolay değildir.Bir gecede devlet kurma,yıkma hayalleri bir ütopyadan ibarettir kardeşim.İslamı sözleri amelleriyleriyle tasdik edip,insanlara örnek olabilecek bir cemaat oluşmadan,gönülleri fethetmeden yapılan eylemler/fetihler/savaşlar/mücadelelerin sonu hüsranla biter.
Allah Rasulu ve sahabenin Mekke dönemindeki Alak-Kalem-Müzzemmil-Müddessir süreçlerinden geçmeden ya da o süreci dikkate almadan yapılan hareketler,her zaman için yapıcı değil itici olurlar.İnsanları islama çağıralım derken,insanlar inadına küfre doğru yol alırlar.Ayrıca atalar dinine daha çok saplanırlar da farkında olamazsın.

Bir insanı,alimi,zatı eleştirmek kolaydır ama o kişinin geçtiği süreci dikkate almazsan, ya da onun kadar bir ilme vakıf değilsen,eleştirilerin havanda su dövmeye benzer.İlim adamlarını eleştirmek için en az onun kadar bir ilme sahip olmak gerekmez mi?.
Allah'ın kitabını daha yüzünden okuyacak kadar bile okuyamayan,arapça bilmeyen insanların,Kur'an ilimlerine vakıf kimseleri bir çırpıda yok sayması ne kadar doğru bir davranış olur.İlim adamı hatasız değildir,bir çok görüşü hatalı olabilir.Ama onların bu hatasını ancak başka ilim sahipleri ortaya koyarsa bir anlam kazanır.İmamı Azam Ebu Hanife herkesle münazara-tartışma yapmazdı,hatta münazarayı yasaklamıştır.Ancak ilim adamları arasındaki münazara yapılmasını istemiştir.İlimin değerini ancak ilme sahip olanlar bilir.Hz.Ali'nin ilimle ilgili bir sözü vardı,ilmin 3 mertebesinden bahsediyor:(hatırladığım kadarıyla)
1.Mertebe:Ben herşeyi bilirim ki aslında bu hiç bir şeyi bilmiyordur.
2.Mertebe:Ben bazı şeyleri bilmiyormuşum ki bu ilme biraz vakıf olmuştur.
3.Mertebe:İnsan daha çok ilim sahibi oldukça "Ben hiç bir şey bilmiyormuşum" der ki bu da ilmin en üst seviyesidir.

Rivayet edilir ki İmam Azam kendisine sorulan soruların bazısına cevap vermemiştir.Bilmediğinden değil de belki de o ortamda cevap vermenin gereksiz ya da yanlış anlamalar olabileceği için vermemiştir.Bugün ise insanlara ne soru sorulsa,bilse de bilmese de cevap verir ve "bana göre" şöyledir der.

Alıntı:

bu sitede bulunan KİŞİLERLE YAZIŞTIKÇA bunlarla hiçte aynı itikatte olmadığımı rabbimiz rahman olan Allah rahmetinin kaynağı olan VAHİYSİYLE göster miş ve bana basireti furkanı vermişti...


Yukardaki cümlen ile Said Nursi'nin kitabındaki cümle arasında ne fark acaba?.Senin yazından sanki sana vahiy gelmiş gibi algılanmıyor mu?

Neyse fazla uzatmaya gerek yok kardeşim.Bir çok fikirlerimiz aynı sayılır ama konuşma ve anlatma metodumuz farklıdır.Kimse sana dinini yumuşat demiyor sadece DİLİNİ yumuşat diyor.
Allah hepimizi sıratı mustakimden ayırmasın


SAAT: 02:30

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306