Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Risale_i Nur (Said Nursi)

Konu Kimliği: Konu Sahibi EyMeN&TaLhA,Açılış Tarihi:  07 Nisan 2015 (09:43), Konuya Son Cevap : 07 Nisan 2015 (09:46). Konuya 1 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 07 Nisan 2015, 09:43   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:36
Cinsiyet:
Mesaj: 3.299
Konular: 784
Beğenildi:131
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Büyük Mücahid

Büyük Mücahid




BÜYÜK MÜCAHİD

“Zübeyir bana bir kahve yap diyeceğim!
Onları burada bekleyeceğim, kaçmayacağım.”

Bu sözü hatırlattıran bir hatıra, 1971 senesinde zuhur eden hadiseler hengâmında, vefatıyla, dehşetli hadiselere kendini siper eden kahraman bir ruhun manevî şehid hükmünde dar-ı bekaya irtihal etmesidir.

Hangi hatırayı yazacağımı da bilemiyorum. Zira on sene kadar Afyon hapsinden sonra muazzez Üstadımızın hizmetinde, seyahatinde, neşriyatta ve Ankara’da beraber bulunduk. Ve on sene de Hazreti Üstad’ın irtihalinden sonra rahmet-i İlâhiye ile nihayetsiz acz ve fakrımıza rağmen tevdi edilen hizmet-i Nuriyede yan yana, aynı ruh mânâsında binler fedakâr halis kardeşlerimizle beraber çalıştık. Evvelâ Cenâb-ı Hak’tan, vaki olan kusurumuzu af buyurmasını niyaz ile rahmet ve kereminin tecellisiyle ebedî kudsî rızasını dileriz.

Bu zamanlarda, bu kahraman hâdim-i Nur hakikaten müstesna bir feragat ve fedakârlık ile hayat sürmüştür. Üstadımızın zamanındaki ve yanındaki aynı fedakârlığı ile millet, memleket ve İslâm için yaşamak demek olan hizmet-i Nuriye içinde kalmış, evi ocağı, dostu arkadaşı, sevinci eğlencesi hep nur-u Kur’ân hakikatleri, dersleri olmuştur. Bu zamanda binde bir insanda bulunmayan harika bir sadakati, Üstadından aldığı derse ittiba ile izhar eyleyen ve talebe-i ulûm şerefini kazanan bu bahtiyar insan 17 sene sonra Hazret-i Üstad’ın ihbarıyla şehid olarak hayatını hüsn-ü hatime ile kapamıştır...

Yazımın başındaki cümlenin sebeb-i suduru şöyle idi:

Bir zaman Isparta’da Hazret-i Üstad’ın huzurunda, Nurun dersinde idik. Hizmet-i Kur’âniye’de sadakat ve Allah’a güvenmek, itimad etmek gibi meseleler münasebetiyle Hazret-i Üstad buyurdular ki:

“Kardeşlerim, meselâ İngiliz, Fransız, Rusya, üçü ittifak ederek Londra’da toplansalar ve karar verseler ki: ‘Bu Said Nursî Anadolu’da bizim mesleğimizin revacına meydan vermiyor. Dini ortadan kaldırmak dâvâmızı, eserleriyle kırıp esasından bozuyor. Ne yapıp yapmalıyız, bu Said’in vücudunu ortadan kaldırmalıyız’ diye karar verip ve benim de şimdi Isparta’da olduğumu kat’î haber alarak bulunduğum bu evi bombalamak için tayyarelerini buraya doğru gönderseler, ben de şimdi kat’î haber alsam ki geliyorlar—bu esnada Üstad bacak bacak üstüne atıp—‘Zübeyir bana bir kahve yap, diyeceğim, onları burada bekleyeceğim, kaçmayacağım.”

Bu suretle harika sadakatın ve fedakârlığın, maddî harika bir tesir icra ettiğini ifade buyurmuşlardı. Ve Allah Celle Celâlühü kendi dâvâsı ve rızası uğrunda cansiperane gayret ve sadakat gösterenlerin bu fiilî duâlarını reddetmeyeceğini, bu fıtrî kanunun herşeye rağmen yaşayacağını, mağlûp edilemeyeceğini, ihlâs ve samimiyetle bir hakikate gönül verenlerin, bahusus o hakikat kâinatta cereyan eden İlâhî kanunlar gibi makul, müsbet ve müdellel hikmet düsturları olsa, hiçbir cihetle sökülemeyeceğini... Çünkü Kur’ân-ı Hakîm, kâinatta cereyan eden hadiselerin ve zamanın satırlarında yazılan fıtrat eserlerinin dile gelmiş bir ifadesi olduğunu, hatta ve hatta şimdi müsbet ilim ve fen dedikleri meseleleri, esasları da Kur’ân-ı Hakîm’in lisan-ı semavisiyle kâinatta daima ilân edildiğini, Nur Risalelerinin ihtivâ ettiği bahis ve mevzuların güneşin vücudu gibi kat’î ve ziyası gibi parlak ve harareti gibi hayatbahş olduğunu ve talebelerin de gayet muhkem ve sağlam hakikatlere dayandıklarını beyanda bulunmuşlardı.

Merhum mübarek kahraman ruhun ardından şimdilik yalnız bu tek hatıra ile iktifa edip, Cenâb-ı Erhamü’r-Rahimin’den kendisine Nurun bütün okunan ve yazılan harfleri adedince ruhuna rahmetler yağmasını niyaz eder, bütün ehl-i iman kardeşlerine sabr-ı cemil ile hizmet-i Kur’âniye’de hikmete uygun gayret ve muvaffakiyetler dileriz.


alıntıdır

nur penceresi
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi EyMeN&TaLhA 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme... Erzurum Atatürk İlitam EyMeN&TaLhA 0 5985 14 Temmuz 2015 13:14
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme... Erzurum Atatürk İlitam EyMeN&TaLhA 0 4055 14 Temmuz 2015 13:06
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme DİN... Erzurum Atatürk İlitam EyMeN&TaLhA 0 4890 14 Temmuz 2015 13:00
Ramazan-oruç ve çocuğa kazandırdıkları Çocuk ve Aile Sağlığı Mihrinaz 2 2648 14 Temmuz 2015 12:23
çocuk eğitiminde ceza hiç mi olmamalı? Çocuk ve Aile Sağlığı EyMeN&TaLhA 0 2341 14 Temmuz 2015 12:03

Alt 07 Nisan 2015, 09:46   Mesaj No:2
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:36
Cinsiyet:
Mesaj: 3.299
Konular: 784
Beğenildi:131
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Büyük Mücahid

Tek parti devrinin inananlara uyguladığı zulümler vardır.

Eskişehir, Denizli, Afyon hapisleri gibi.

Bunların sonuncusunda bulunan genç ve cevval bir îman kahramanı olan Zübeyir Gündüzalp’in müdâfaası meşhurdur.

O cesur, âteşîn, pervâsız müdâfaasının bir yerinde, sorgu hâkiminin, “Sen Risâle-i Nur talebesiymişsin” sorusunu hatırlatır.

“Bedîüzzaman Said Nursî gibi bir dâhinin şâkirdi olmak liyâkatini kendimde göremiyorum” diye eşsiz bir tevâzu örneği sergiledikten sonra şöyle konuşur: “Eğer kabul buyururlarsa, iftiharla ‘Evet Risâle-i Nur şâkirdiyim’ derim.”

Aradan yıllar geçer, Üstad Hazretleri rahmet-i Rahmâna kavuşur. Nûr hizmetinin ağırlığını omuzlarında hisseden, gece gündüz bütün vaktini Allah için çalışmayla geçiren Zübeyir Gündüzalp, her zamanki gibi uykusuz geçen bir gecenin geç saatlerinde orta parmağını başına vurarak şöyle diyecektir birlikte kaldığı arkadaşlarına:

“Durduramıyorum bu kafamı. Durduramıyorum ki uyuyayım.”

Çileyle geçen bir ömür. Fakr u zârûret içinde geçen seneler..

Ve “hizmet için ne yapabilirim” diye her an düşünen, düşünmekten uyuyamayan bir kafa.

Yine bir gün, ağır hastadır bu îman kahramanı.

Süleymaniye’deki evin üst katında yatmaktadır. Su içmek için elini uzattığında testi devrilir. Boşalıncaya kadar akar. Vücudunda mecal yoktur ki, tutup kaldırsın.

Az sonra yanına gelen ve durumu görünce, “Aman Ağabey” diye telâşa kapılan bir kardeşini şöyle teskin eder:

“Merak etme kardeşim, ruh âsude.”

Görünüş umurunda değildir onun. Maddî hastalığa aldırmadığını, ruh ve kalbinin rahat ve huzur içinde olduğunu söylemek ister.

İşte böyle bir zattır, kendinde Asrın Bedîine talebe olma liyâkatini göremeyen Zübeyir Gündüzalp.

Peki bu hususta Üstad ne düşünmektedir?

Ispartalı Şaban Ağabey vardır. Bir hatırasından dolayı “Vahşî Şaban” diye anılır. Sözde medenîlerden çok fazla medenî olan bu muhterem zâtın, kendine has esprileriyle süslediği hatıralarından bir demet dinlemiştim yıllar önce.

Bir gün kendisini Üstad Hazretleri çağırır ve şöyle der:

“Şaban, ben Zübeyir’i kâinâta değişmem.”

Bir başka hatırada ise, “Ben Zübeyir’i 80 evliyâya değişmem” der.

Bunlar gösteriyor ki, o Risâle-i Nur talebeliğine kabul edilmiş, talebeliğe bihakkın liyakat kazanmıştır.

Demek ki o, Hizmet Rehberi’nde ve Mektûbat’ta geçen “talebeliğin şartları”nı hakkıyla yerine getirmiştir.

Bu eserlerde kendisini ziyaret edenleri, “dost, kardeş ve talebe” diye üçe ayıran Bediüzzaman Hazretleri, talebeliğin şartlarını şöyle özetlemektedir: Sözler’i kendi malı ve te’lifi gibi hissedip sahip çıksın ve en mühim vazife-i hayatiyesini, onun neşir ve hizmeti bilsin.”

Ayrıca, “Talebe ise, Kur’ân-ı Hakîm’in dellâlı cihetinde ve hocalık vazifesindeki şahsiyetimle münâsebettardır” dedikten sonra, talebenin her sabah ismiyle, bazen hayaliyle dahi yanında hazır olduğunu belirtir.

Demek talebe olmak kolay olmadığı gibi, onun sağladığı mânevî menfaat dahi son derece fazladır.

Bedîüzzaman Hazretleri gibi, her saniyesini dine hizmet yolunda geçiren, sabaha kadar ibâdet eden bir allâmenin sabah duâsına dâhil olmak, büyük bir mazhariyet değil midir?

Zübeyir Ağabeyi talebe eden sır, “Risâle-i Nur’u kendi malı ve te’lifi gibi bilip, en mühim vazifesini onun neşri kabul etmesi”dir.

Onu uykusuz bırakan sır da budur: Kafayı durduramamak.

Her an hizmeti düşünmekten, “nasıl daha faydalı olabilirim?” diye çırpınmaktan geri durmayan; daha başarılı bir hizmet için çeşitli formüller, faaliyetler, yollar düşünmekten uyuyamayan bir kafa.

“Kur’ân’ımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem, orası da bana zindan olur” diyen zattan ders alan bir kafa.

“Milletimin îmânını selâmette görürsem, Cehennemde yanmaya da râzıyım. Vücudum yanarken gönlüm gül gülistan olur” diyen fedâkârlığın zirvesinden ders alan bir kafa...

Bu “kafa”yla, kendi kafamızı kıyasladığımızda, benzerlikler görüyorsak ne mutlu.

Ya bir de farklar, zıtlıklar, uçurumlar görüyorsak.

İşte o zaman nefis muhâsebesinde bulunmanın, “Ben nerdeyim, nerede olmalıyım” diye düşünmenin zamanı gelmiş de geçmek üzeredir.

Eğer kafamız, hayatın günlük gailelerini, basit problemlerini, hele hele dünyevî zevklerini düşünmekten yoruluyorsa; vay hâlimize.

Eğer bizi dünyevî zevkler veya bunları elde etmek için yapılan gayretler fazlasıyla meşgul ediyorsa, “durdurulamayan kafa”dan alacağımız çok ders var. Onun “Nefis Muhasebesi”nden, “Altın Prensipler”inden, yine onun Nurlardan derlediği “Hizmet Rehberi”nden alacağımız çok dersler var.

Gelin bir daha okuyalım.

İnanın çok şey kazanırız.

Cemil Tokpınar
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
O Büyük Yalnız AşıkıZehra Makale ve Köşe Yazıları 1 07 Şubat 2024 23:19
Van'da büyük deprem 7.2 büyük yıkım Esma_Nur İslami Haberler 24 24 Ağustos 2015 02:19
imtihanım çok büyük GÖKCEN_AZRA Dua Bölümü 22 26 Kasım 2014 20:42
Bıyık MERVE DEMİR İslami Kavramlar 1 17 Mayıs 2014 03:49
Gerçek mücahid, nefsiyle cihad edendir MusabBinumeyr Hadis-i Şerif 0 05 Mayıs 2012 00:38

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.