Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Genel Konular > Serbest Kürsü

Konu Kimliği: Konu Sahibi İslaminesil,Açılış Tarihi:  21Haziran 2014 (18:10), Konuya Son Cevap : 14 Temmuz 2015 (00:13). Konuya 3 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 21Haziran 2014, 18:10   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
İslaminesil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:İslaminesil isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 40187
Üyelik T.: 20 Mart 2014
Arkadaşları:0
Cinsiyet:Erkek
Memleket:Wan
Yaş:42
Mesaj: 2.709
Konular: 316
Beğenildi:1404
Beğendi:590
Takdirleri:533
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Her İnsan Gölgesini Bekleyen Bir Ayettir

Her İnsan Gölgesini Bekleyen Bir Ayettir

Gece boyunca kıvranıp durdu yatağında. Saatin kaç olduğunu, gecenin hangi diliminde bulunduğunu ayrımsayamıyordu. Bir çırpıda attı üstünden annesinin köyden gönderdiği kenarları kanaviçelerle işlenmiş ince yün yorganı. Sanki bütün yükü dünyanın, omuzlarına çökmüştü. Yatağında öylece durakalmıştı, gözlerini karanlığa dikmiş ruhuna bakıyordu. Kendisine azap veren meseleyi bulmaya çabaladı bir süre. Nefesini tutup kulak verdi gelmiş geçmiş bütün yaşanmışlıklara. Zihinsel bir musahabeye başlamıştı ki müezzinin davudî sesi Yeditepe’nin bütün semalarında yankılanmaya başladı.


Allahu ekber Allahu ekber… es-salatu hayrun mine’n-nevm…


Birlikte kaldığı öğrenciler hâlâ uyanmamıştı. Abdest alıp ferahladı önce, soğuk suyun ruhu diriltici inceliğine bir kez daha şahit oldu. Namazın teskin edici limanlarına sığındı. Dua okyanusuna daldı bir zaman. (…)


Meâline uzanıp hayırla yâd etti Muhammed Esed’i. Kalbi bir teşekkür sundu. Günün bu duhâ semtinde okuduğu âyetler, sarıp sarmalıyordu yüreğini. Başka bir boyuta, mazinin anla kesiştiği derunî bir labirente sürükleniyordu. Ruhundan kalbine bir metafor düştü, bir galaksi yer değiştirdi. Bir kuyruklu yıldız kaydı bilincine:


“Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe fazilete ulaşamazsınız; zaten ne infak ederseniz edin, ALLAH onu ayrıntısıyla bilir.”


Bir âyet acılarına dokundu, yarasına yâr oldu. Bilincini kör bir köstebek imişçesine kazmaya başladı. Anlamaya başlıyordu kalbinin bunca zamandır neden bir mengeneye sıkıştığını. Derinlere indi.


Karşısında yeşil bir gölge belirdi. Gölgeye dikkatle bakınca ürkmeye başladı. Oturalım, dedi yeşil gölge uzak diyarlardan gelen bir süvari edasıyla. Masaya bıraktı heybesini. Gözleri insanın ruhuna dalan bir göl maisiydi. Bakışlarında dağların heybeti gizliydi. Ürkmüştü genç insan. Yüreğiyle bildiği bütün duaları ardı sıra okumaya başladı. Gölge sezdi korkusunu gencin ve şöyle dedi:


— Benden sana hiçbir zarar gelmez, korkunu anlıyorum ancak gerek yok, kardeş sayılırız biz. Ben senin izdüşümünüm.


Genç:


— Çok derin bakıyorsun, bakışlar her an korkutur beni.


Gölge:


— Neden bunca acı çekiyorsun?


Genç:


— Dağlar devriliyor içime, zihnimdeki bütün faylar kırıldı, sanki ateşîn bir denizin, bir uçurumun kenarında yürüyorum. Gayretim kederimin sebeplerine ulaştırmıyor beni. İçimde büyük bir huzursuzluk var. Karanlık bir dağ oturdu kalbime.


Gölge:


— Hiç yüreğini yokladın mı, danıştın mı rüyalarına?


Genç:


— Rüya ırmağım kurudu galiba, geceler hep aynı, bir öncekinin aynısı, yıllar oldu rüya görmeyeli. Yüreğime gelince bir kevir oldu uzun zaman önce.


Gölge:


Üç insan yılı geçti, ay ve güneş doğup battı yıllarca. Sen de doğup battın gölgen de.





Gülümsedi gölge. Heybesinden minyatürlerle süslenmiş turkuaz bir kutu çıkardı. Açtı kapağını. İçinden bir buzdağı, bir kalp ve bir kese çıktı. Kıpır kıpırdılar. Dağdan soğuk bir esinti yayıldı kar tazeliğinde. Katılaşmaya başlamıştı kalp, melâl makamındaydı. Nabzı bulunamayan bir yaşlıyı andırıyordu. Kese, kenarları beyaz kurdela ile sabitlenmiş dantelâlarla işlenmişti. Kırmızı kadifeden yapılmış, üzerine elif vav lam harfleri işlenmişti. Zamanında çok emek sarf edilmiş olmalıydı


*

İlkin buzdağını koydu masaya gölge. Gencin kolundan tutup dağın enginlerinde bir yolculuğa koyuldu.


Genç; bir hutbenin ortasında sırtını mescidin serin iklimine dayamış olarak gördü kendini. Tevazu makamında yayılan sesiyle cemaatin ruhuna, sinir uçlarına dokundu Hoca Efendi. Bu temas dağlara düşen yıldırımlar misali cemaatin gözbebeklerinde parlayıp kıvılcımlanıyordu. Ruhlar yunuyor, kalpler acıyordu. Yüklü bulutlar yüreklerden gözbebeklerine aktı. Kimisi rüzgâra takılıp dağılıyor kimi bir çift güle -gözbebeklerine- çiy tanesi oluyordu. Cemaatin ruhu gerilmiş bir keman yayının esrikliğindeydi artık. Hoca hutbenin can alıcı-verici noktasına sürükledi konuyu:


— İbadullah, ALLAH’ın güzel kulları,


“Yoksa siz sınanmadan, denenmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?”


“Yoksa siz sizden öncekilerin başına gelenler sizin başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi zannettiniz? Onlar öyle sarsıldılar, öyle sıkıntılara katlandılar ki, ALLAH’ın Rasulü ve beraberindekiler, ‘İlâhi! Senin yardımın ne zaman gelecek?’ dediler. ALLAH’ın yardımı yakındır.” (…)



Bittim dediğinde, yettim diyen şah damarımızdan yakın bir ALLAH var. …


Cemaatin ruhunu karşısına gerip gökyüzüne çıkan ve inen kesitler nakşediyordu hoca:


İnfakın olduğu yerde nifak; nifakın olduğu yerde infak olmaz.





Siz hiç öldünüz mü? Hiç yavrunuz kucağınızda can verdi mi? Füzelerin parçaladığı bir can gördünüz mü? (…)


**


Sırtından derin bir ürperti yayıldı içine. Kalbi titredi. Gölge, gencin ürperişini hissetti bedeninde. Tebessüm etti ve kalbini koydu masaya.


Dağ köylerinde eğrilmiş keçi kılından dokunan seccadesine gitti alnı genç insanın. Öylece kalakaldı… Son defa yokladı kalbini, zaman durmuştu, ilerlemiyordu saatler. Sabahın bu derunî anının bitmemesini istedi Rabb’inden. Kalbi yorgun, bedeni bitkin düşmüştü. Yalvardı, yeri göğü ve ikisinin arasındakileri yaradan Rabb’ine. Af diledi. Acısının, ızdırâbının, intizârının nedenini anlamaya başlıyordu şimdi.


***


Terlemişti genç, üşüyordu anbean. Soğuk terler yayıldı vücuduna. Bir kese koydu masaya gölge. Bir şiir okudu yürek lisanıyla:


DÜŞÜNCE


Ülfet belâlı şey, fakat uzlet sıkıntılı,


Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı?


İnsanlar anlaşıldı. Cihânın da sırrı yok,


Kalsaydı terkeşimde bugün tek bir altın ok


En tatlı bir hayâl için atmazdım ufkuma.


Dalsın yakında gözlerim artık son uykuma!


"Yalnız duyan yaşar" sözü, derler ki, doğrudur


"Yalnız duyan çeker" derim, en doğru söz budur.


Gördüm ve anladım yaşamak mâcerâsını,


Bâkiyse rûh eğer dilemezdim bekasını.


Hulyâsı kalmayınca hayâtın ne zevki var?


Bitsin, hayırlısıyla, bu beyhûde sonbahar!


Ölmek değildir ömrümüzün en fecî işi,


Müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi.


Doğrulup cüzdanını açtı genç, yüz … vardı içinde. Hatırlıyordu.


Bir hutbeden sonra Filistinli hasta ve yetimler için yardım toplandığını. Mescidin kapısında bu parayı bağışlayıp bağışlamama durumunda gördü kendini. Müteredditti, paraya ihtiyacı olacağını biliyordu. Elektrik ve su faturası ve boş pasosu geldi aklına. Hem belki biraz daha biriktirip umreye giderim diye düşündü. Ve vazgeçti. Oysa infak şifa idi yaralı ruhlara. Merhem idi kırılmış hayatlara, cila idi mesrûr yüreklere… ALLAH buyurmuştu infakı.


Kapıyı çarpıp kendini sokaklara bıraktı, gün ışımaya başlamıştı. Kendini yola vurdu yolu kendine. Ve zihninin kaotik noktalarına bir mısra dokundu, yokladı yüreğini:


İşte bu kısrak yokuşta çatladı demen için şeyda


Dünyanın tüm düzlüklerine kin besliyorum


Ve infakın huzuruna erişti. Şimdi kazandım diye geçirdi aklından -hutbe düştü zihnine- arınıyordu bedenin kir ve pasından. Buruk bir mutluluk yayıldı gözlerine…


ALLAH’ın yardımı gecikmemişti yine. Yeni bir burs kazandı genç adam. Elini cebine attığında sadece pasosu düştü avuçlarına. Artık cüzdan taşımamaya karar vermişti, gereksiz addediyordu.


Mutmain bir tebessümle semaya kaldırdı ellerini, büktü boynunu:


- İlâhi ayaklarımızı yolunda sabit kıl…


Anlatıcısını bekleyen bir âyettir her insan.


GÜNÜN BU DUHÂ SEMTİNDE OKUDUĞU ÂYETLER, SARIP SARMALIYORDU YÜREĞİNİ. BAŞKA BİR BOYUTA, MAZİNİN ANLA KESİŞTİĞİ DERUNÎ BİR LABİRENTE SÜRÜKLENİYORDU. RUHUNDAN KALBİNE BİR METAFOR DÜŞTÜ, BİR GALAKSİ YER DEĞİŞTİRDİ. BİR KUYRUKLU YILDIZ KAYDI BİLİNCİNE.


“SEVDİĞİNİZ ŞEYLERDEN İNFAK ETMEDİKÇE FAZİLETE ULAŞAMAZSINIZ; ZATEN NE İNFAK EDERSENİZ EDİN, ALLAH ONU AYRINTISIYLA BİLİR.”

Özcan-Gökhan
__________________
Ben sizi Allah’ın kitabına ve Resulü’nün sünnetine çağırıyorum: Gerçekten sünnet öldürülmüş ve bidat diriltilmiştir.Hz.Huseyin
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi İslaminesil 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Babadan Evlada Cevap. Makale ve Köşe Yazıları Kara Kartal 18 6276 13 Kasım 2017 20:19
Asrın Kerbelasi Filistin.. Serbest Kürsü Mihrinaz 3 1662 13 Kasım 2017 17:55
Dūşlerim... Makale ve Köşe Yazıları su damlası 2 1592 12 Kasım 2017 06:51
Mynmar ve Biten Muslumanligimiz... Makale ve Köşe Yazıları İslaminesil 0 1437 16 Eylül 2017 21:06
Veyl Olsun... Makale ve Köşe Yazıları Mihrinaz 3 1576 16 Eylül 2017 21:04

Alt 09 Mayıs 2015, 15:06   Mesaj No:2
Medineweb EDİTÖRÜ
su damlası - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: su damlası isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 13055
Üyelik T.: 18 Aralık 2010
Arkadaşları:18
Cinsiyet:-
Memleket:sivas
Mesaj: 10.603
Konular: 696
Beğenildi:8180
Beğendi:9398
Takdirleri:26189
Takdir Et:
Standart Cevap: Her İnsan Gölgesini Bekleyen Bir Ayettir

konu çok gûzelmiş emegine saglık
Allah razı olsun...
__________________

"Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα...
Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα...
Â'râftα.....
Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..."
Alıntı ile Cevapla
Alt 12 Temmuz 2015, 22:01   Mesaj No:3
Medineweb Emekdarı
İslaminesil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:İslaminesil isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 40187
Üyelik T.: 20 Mart 2014
Arkadaşları:0
Cinsiyet:Erkek
Memleket:Wan
Yaş:42
Mesaj: 2.709
Konular: 316
Beğenildi:1404
Beğendi:590
Takdirleri:533
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Her İnsan Gölgesini Bekleyen Bir Ayettir

O müminLer ki, öfkeLerini kontroL aLtında tutarLar.
Ve . . .
İnsanLarı affederLer, çünkü ALLah iyilLik yapanLarı sever.
- ALi İmRan Suresi 3 /
__________________
Ben sizi Allah’ın kitabına ve Resulü’nün sünnetine çağırıyorum: Gerçekten sünnet öldürülmüş ve bidat diriltilmiştir.Hz.Huseyin
Alıntı ile Cevapla
Alt 14 Temmuz 2015, 00:13   Mesaj No:4
Medineweb Emekdarı
İslaminesil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:İslaminesil isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 40187
Üyelik T.: 20 Mart 2014
Arkadaşları:0
Cinsiyet:Erkek
Memleket:Wan
Yaş:42
Mesaj: 2.709
Konular: 316
Beğenildi:1404
Beğendi:590
Takdirleri:533
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Her İnsan Gölgesini Bekleyen Bir Ayettir

...sonra gölgeye çekildi ve Rabbim Senden gelecek her türlü hayra cidden muhtacım dedi.'' (kasas, 24)
__________________
Ben sizi Allah’ın kitabına ve Resulü’nün sünnetine çağırıyorum: Gerçekten sünnet öldürülmüş ve bidat diriltilmiştir.Hz.Huseyin
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Namazlarında Gevşek Davrananları Bekleyen Musibetler!!!... eLnino Namaz-Abdest-Teyemmüm 3 09 Mayıs 2015 15:49
Tek ders müjdesi bekleyen AÖF öğrencilerine müjde Nesli_Nur Duyurular/Öneriler/Şikayetler 1 22 Nisan 2014 16:09
Sinek bekleyen adamlar!!! EyMeN&TaLhA Makale ve Köşe Yazıları 1 29 Ocak 2014 11:33
GençLeri BekLeyen TehLike Nesli_Nur Namaz-Abdest-Teyemmüm 0 31 Aralık 2012 19:11
seni bekleyen bir taş da ben olsaydım Verda_Naz Şiirler ve Şairler 1 25 Mart 2008 21:58

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.