Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Soru Cevap Arşivi (https://www.forum.medineweb.net/650-soru-cevap-arsivi)
-   -   Bir kadın erkeklere imamlık yapamazmı? (https://www.forum.medineweb.net/soru-cevap-arsivi/17704-bir-kadin-erkeklere-imamlik-yapamazmi.html)

z-eynep 04 Temmuz 2007 15:18

İslamiyette neden kadın imam olmaz denilir?
 
İslamiyetin kadına bakışını bu başlık çerçevesinde çok boyutlu olarak tartışabiliriz.

İslamiyette kadınlar ilk inananlardan olmuşlardır. Peygamberimizi destekleyen Hz Hatice yine bir kadındır. Kadın evliyalar şehitler olmuştur. Ama neden kadın imam olmaz?

Medine-web 04 Temmuz 2007 15:28

RE: İslamiyette neden kadın imam olmaz denilir?
 
konuyu detaylı açabiliriz ki anlaşılsın.çünkü az malumat yalnış anlaşılmadır.
*imamlık süreklilik meşakat arzeden bir görev.kadınlar ayda 3-10 gün arası izinlidir.yılda 2 ay doğum vs izni olabilir.hata bu görevi verirseniz bazen 8 aylık karnıyla kadını hırpalamak zülmetmek olur.
*imam cemaatin önünde namaz kılar.kadınların erkekler önünde namaz kılması pek ahlaki olmayabilir.
devam ederiz:)

z-eynep 04 Temmuz 2007 15:34

RE: İslamiyette neden kadın imam olmaz denilir?
 
Mısırlı bir kadın imam vardı, Amerikada yaşıyor. Türkiye ye de gelmişti yanılmıyorsam..

İslamiyette yeni açılımlar mı gerçekleşiyor yoksa?

Eğer bunlar olabiliyorsa kadınlardan neden imam olmasın? İzin- vs.. bunlar bence bahane. Kadından asker pilot kamyon şoförü:) bile oluyor. niye imam olamasın?

Binlerce imam hatip mezunu kız var.

Medine-web 04 Temmuz 2007 15:44

RE: İslamiyette neden kadın imam olmaz denilir?
 
o bahsettiğiniz kadının yaptığı magazinden ibarettir hocam.dünyada hiç bir müslüman alimden destek görmemiştir.
zamane kadınlarımız cesur gözüküyor:)en ıçlarda,doruklarda,yamaç paraşutlerinde,f 16 pilotluğunda vs gözükmek istiyor:)paşa gönlü bilir...ama benim yakınım olan bir kadın böyle düşüneceğini sanmam:)
ihl mezunu kızlarımızın yapabileceği o kadar geniş din hizmetleri var ki..yani illaki milletin önünde secdeyemi gidecek,zayıflama salonlarındaki manzara gibi...bizim böyle bir önerimiz teklifimiz olmadı hiç bir kız ihl mezununda bu talebi olduğunu duymadım görmedim:)
bu bana biraz feminizmi mi çağrıştırdı nedir...
*izin mizin bahane diyorsunuz:)tek vakit camiye gidememek imkansız gibi.görev olduğundan değil,bunca insanı bekletmek saygısızlık olur.eşim görevli ise camiide düşünmek bile istemem:102:
saygılar..

z-eynep 04 Temmuz 2007 18:09

RE: İslamiyette neden kadın imam olmaz denilir?
 
sadece şunu söyleyeceğim: ibadet için Allah huzuruna çıkmış insanların önündeki imamım (kadın olduğu için sırf) arkasında ibadet ederken dünyevi şeyler düşünebileceğini mi söylemek istiyorsunuz????

daha açık nasıl yazabilirim bilemiyorum!!! ama bence bu iradesizliği insanlara reva görmek..ve bundan ötürü kadın imam olmaz demek..

ne diyeceğimi bilemiyorum..

Medine-web 04 Temmuz 2007 18:24

RE: İslamiyette neden kadın imam olmaz denilir?
 
hocam,
islamın kadına bakışı,onu her türlü olası istenmeyen bakışlardan,sorun yaşamasından,sorunlara sebep olmasından,şerefi haysiyetinin çiğnenmesinden hep itinayla kaçırır.
insan fıtratında kadının erkeğe ,erkeği kadına zaafı her zaman vardır.bu ne ayıp nede istenmeyen bir olay.doğaldır..bu fıtratını doğal çerçevesinde ,insan hak hukukuna saygı profilinde halletmek ister.
kaldı ki camii de kadının önde namaz kılması,ve arkasındaki erkeğin kalite veya ahlaki sorunlu olmadığını nasıl garantiliyebilirz.toplumda her türlü insan var camii de bile.
olmazsa bile fıtratın kamçılanmasını engellemek ,ibadet huzurunun sağlanması;"zinaya YAKLAŞMAYINIZ"prensibiyle hal etmektedir.
yoksa kimseyi töhmet altında bırakmak,aşağılamak,şüphelenmek taraftarı olmak,herşeyden önce insanlara saygısızlıktır.
ben kadınların erkeklerle içli dışlı olmasını her ortamda,hatta**camiide bile hoş görmüyorum şahsım adına..
saygılar..

MERVE DEMİR 04 Temmuz 2007 21:01

RE: İslamiyette neden kadın imam olmaz denilir?
 
kadınlar imam olmak mı istiyordüşünceli

neslihan 04 Temmuz 2007 22:10

RE: İslamiyette neden kadın imam olmaz denilir?
 
imam değil de vaiz olmak eğitimini almak, herşeyi okumak bilmek, anlatmak isterdim.

Medine-web 04 Temmuz 2007 23:15

RE: İslamiyette neden kadın imam olmaz denilir?
 
evet ihl çıkışlı hanımların yapabileceği o kadar alan varki din hizmetlerinde.imamlık dışında tabii..

z-eynep 05 Temmuz 2007 00:46

RE: İslamiyette neden kadın imam olmaz denilir?
 
kadınların erkeklerden her ortamda uzak olması???

şu anda konuşuyoruz.. sizce bu da mı kötü..

yapmayın..!!!

Medine-web 05 Temmuz 2007 00:55

RE: İslamiyette neden kadın imam olmaz denilir?
 
hocam nasıl isterseniz, düşünceniz sizi bağlar.şu an forumlarada sanalda klavyeler parmaklar çalışıyor.klavyenin kadını erkeği olmaz.
neyse cümlenizin sonundaki önlem işareti bana bir şeyler fısıldadı:)
diye..

z-eynep 06 Temmuz 2007 00:43

RE: İslamiyette neden kadın imam olmaz denilir?
 
kadınlar imam olsun değil...neden imam olamaz sorusu yöneltildi..

admin..hayır sus demem çünkü burası konuşma ve tartışma yeridir. ayrıca benim kimseye sus deme yetkim de haddim de olamaz.

bir başka konu.. kadının toplumdan dışlanması ve eve kapatılmasında dinde olmayan ama arap geleneklerinde var olan dine sıkıştırılmış bazı şeylerin olduğu sayıltısıdır.

bunlar ayıklanmadığı sürece gerçek islamiyet tam olarak nedir bunu anlamaız zorlaşır. sizler din adamları ve bu konuda çalışma yapanlar olarak toplumu aydınlatmakla görevlisiniz..

bizler de öğrenmekle.

hocam biz öğrenmeye hazırız. ama kadın ve erkek arasına duvar ören ve karşısındaki insandan ve düşüen bir beyni olan birisinden çok sadece cinsiyetiyle değerlendirdiğimiz sürece onun ne demek istediğiniz anlayamayız.

ben her zaman düşüncenin cinsiyeti yoktur derim. şu ortamda sadece düşünen sorgulayan bir beyin ve onu aktaran klavyede yazı yazan parmaklarım.. bu ayşe fatma zeynep vs.. olmamızla alakasız birşeydir.

dolayısıyla girdiğim ortamlarda da karşımdakinin düşünceleriyle ilgilenirim. kadın kendine sahip çıkar ve mesafeyi korursa sorun olmaz derim. kötü gözle bakan olursa da gözünü oyarız derim:)

HALUK GÜMÜŞTABAK 18Haziran 2010 10:40

Bir kadın erkeklere imamlık yapamazmı?
 

Okuduğum bir yazıda kadınların erkeklere imamlık asla yapamayacağını bunun mümkün olmadığını yazıyordu, kadının erkekli kadınlı namaz kılan bir topluluğa imamlık yapamayacağı hükmünü veren düşünceyi önce yazalım ve daha sonra kur’andan faydalanarak bu düşüncenin doğruluğu konusunda birlikte düşünelim. Okuduğum yazı sonunda şöyle bir cümleyle sona ermiş. (kadının erkeklere imamlık yapabileceğini söylemek mümkün değildir.) Bunu söylemek için Rabbin bu konuda hüküm vermesi gerekir, yani bir konu eğer yasaksa bunun mümkün olmayacağının hükmünün Allah tarafından kur’anda verilmesi gerektiğini, Rabbim birçok ayetlerinde anlatır bizlere. Hatta çok önemli bir ayet vardır gelin onu hatırlayalım ve Rabbin hüküm vermediği, açıklamadığı bir konuda konuşmamızı bile haram kıldığını görelim.

Araf 33. ; De ki: Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi, Allah'a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.

Birde Allah söylemediği halde Allah a iftira atanlar için bakın ne diyor onuda hatırlayalım.

Zümer 60: Allah'a yalan isnat edenleri, kıyamet günü yüzleri simsiyah halde görürsün. Kibirliler için cehennemde bir barınak mı yok.

Yukarıdaki ayetten yola çıkalım ve bizi ilgilendiren kısmına bakalım önce isterseniz. Rahman (hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi) söylememizi HARAM kıldığını söylüyor. Hatta Enam suresi 150. ayette rabbim (Allah şunu haram etmiştir diye tanıklık edip duran şahitlerinizi getirin) diye bizleri uyardıktan sonra bakın nasıl ikaz eder bizleri. (Eğer tanıklık ederlerse sakın onlarla birlikte tanıklık etme.) Sormak isterim kadının erkelere imamlık yapması mümkün değildir demek, yasaklanmış haram kılınmış demekle aynıdır. Acaba bu konudaki tanıklıkları var mıdır? Tanık gösterilecekse Rabbimden göstermeliyiz, yoksa söylenenlere inanmak, uymak mümkün olamaz. Zümer suresi 60. ayette rabbim söylemediği halde, sanki Allah katından bir emirmiş gibi Allah a yalan isnat edenlerin durumunun ne olacağını Rabbim açıkça belirtiyor bunu yapanların çok iyi düşünmesi gerektiğini hatırlatırım. Enam suresi 57. ayeti hatırlayalım bakın sizce yalnız ve yalnız hükmü Rabbim ben veririm demiyor mu? (Hüküm yalnız ve yalnız Allah'ındır. Hakkı o anlatır. Ayırt edip çözüm getirenlerin en hayırlısı O'dur.) Şimdi düşünelim, Allah kadının erkeklere namaz kıldırmasını yasakladığına dair tek bir hüküm var mı? Elbette yok, peki nasıl olurda Allahın vermediği böyle bir hükmü verip, kadının erkeğe imamlık yapmasının mümkün olmadığını söyleriz. Bu yetkiyi nereden aldık? Bu düşüncenin savunulduğu sözlere gelelim ve birlikte bu sözleri düşünelim.

(Bir kadının erkeklerin önünde imamlık yapması hem onun için, hem de arkasında bulunan cemaat için huşu ya engel teşkil eder. Bu, şeytana arayıp da bulamadığı fırsatlar verir.)

Bu sözler söylenerek kadının imamlığı huşuya engel gösterilmiştir. Fakat verilen örnekte çok ilginçtir hem imamlık yapan kadın için de huşu ya engel teşkil ettiğini söylüyor. Fakat her ne hikmetse günümüzde kadınlarımızın, erkek imamın arkasında namaz kılmalarına hiç ses çıkartmıyoruz. Bu nasıl bir çelişki. Bakın kadının imamlığı olursa doğacak yanlışlara başka nasıl örnekler veriliyor.

(Namaz kılmakta olan kişi, doğru yolda olacağından şeytan hemen göreve başlar. Namaz kılanlar, onun kendilerine ne vesveseler verdiğini gayet iyi bilirler. Kadının imam olması halinde o, yeni vesvese imkânları elde eder. Kadında da erkekte de artık huşu kalmaz.)

Gelin bu düşünceyi birlikte akıl ve kur’an süzgecinden geçirelim. Kadının imamlık yapması durumunda namazda biz erkeklerin aklına türlü türlü şeyler geleceğini ve bizlere şeytanın vesvese vereceği, böylece namazımızı huşuyla kılamayacağımızı söylüyor. Kadın sanki şeytanın işini kolaylaştıran bir olgu gibi gösterip, kendimizde, nefsimizde suçu aramak yerine, yaptıklarımız ne kadar kolaycılığa kaçmak değil mi? Ya namazdan sonra ne olacak? Kadının sesinden Allahın huzurundayken bile bu kadar etkilenen, onları gördüğünde neler yapmaz ki. Onunda kolayı var sokağa çıkarmazsın, çıkması gerekiyorsa üstünü tamamen örtersin onu görünmez yaparsın, kendini bundan da korumuş olursun. İşte biz erkeklerin korunma yöntemi? Nefsini kur’an ile terbiye etmek yerine, onu toplumdan uzaklaştırmayı seçiyoruz.

Lütfen düşünelim, kendi başımıza namaz kılarken bile bazen aklımızdan beşeri hayatımız ile ilgili, neler neler geçmiyor ki. Bunu karşınızdakine itiraf etmekten belki sıkılabiliriz, ama kendimize itiraf edelim isterseniz. Demek ki namazımıza gereği gibi sarılmadığımızda kadının imamlığını bırakın, yalnız başına bile neler gelmez aklımıza. Acaba o vesveseyi şeytan mı veriyor yoksa terbiye etmediğimiz nefsimiz mi görev başında, bence bunun bilinmesi daha doğru olacaktır. Nefis, imtihanımızın asıl kaynağıdır. Eğer o kaynak saf, temiz, arındırılmış ve berrak değilse zaten şeytan a pek fazla iş düşmeyecektir. Biz namazlarımızda kendi hatamızı, dikkatimizi toplayamadığımızın kusurunu, ne yazık ki başkalarının üstüne atarak kurtulmanın yollarını arıyoruz. Bu bizim erkek egomuzun, diktamızın ürününden başka bir şey olmadığını düşünüyorum.

Kadının imam olduğunda erkeklerin nasıl bir vesvese içinde olacağı, şeytanın nasıl esiri olacağını söyledikleri sözleri birlikte düşünelim. Doğrusu şeytana her zaman gerek kalmıyor, eğer bizler nefsimizi terbiye etmemiş de namazın ne olduğunu, önemini kavrayamamışsak, rabbin huzuruna durduğumuzda bırakın kadın sesini, nefsin verdiği birçok konudaki vesvese, zaten namazın özünden, dikkatinden ayrılmamızı sağlayacaktır. Namaz Rabbin huzuruna durmak ve onun ile adeta konuşmaktır. Ondan yardım istemek, onu tespih edip ona şükranlarımızı sunmaktır. Allah aşkını gönlüne tam olarak yerleştirmemiş kur’an terbiyesini vermemiş bir insan, namazlarında her türlü şeyi düşünecektir. Bundan dolayıdır ki hepimiz önce nefsimizi terbiye etmenin yolunu aramalıyız. Bunları bahane ederek Rabbin vermediği bir hükmü vermekle yaptığımız yanlışın lütfen farkına varalım. Aşk gönlün giysisidir, örtüsüdür onu giyen çevresini ne duyar nede görür. Eğer namaz kılarken kadın sesinden etkileniyor ve aklına yanlış şeyler geliyorsa, zaten o insan namazın ne olduğunu daha kavrayamamış onun hikmetinden tam olarak istifade etmiyor demektir.

Âşık bir insanı düşünün, adeta çevresiyle alakası kesilmiş, düşüncelerini tek bir noktada toplamış, yakınında nelerin olup bittiğinin bile farkında olmaz. İşte bizler Allah aşkını, kur’anın nurunu kalbimize tam olarak yerleştirmediğimiz sürece, namazlarımıza bunu aksettirmemizde mümkün olmayacaktır. Söylediklerimiz bizlerin bahanelerinden başka şeyler değildir. Ne yazık ki bunu biz erkekler birçok yerde yapıyor ve kadınlarımıza hak etmediği bir yaşam sunuyoruz. Nefsimizi terbiye etmek ona hükmetmeyi denemek yerine, kadınlarımızı kendimizden uzaklaştırmanın ve bu yolla korunmanın yollarını arıyoruz. Bunu yaptığımız sürece de ne gerçek İslam ı yaşarız, nede Rabbin doğru kulları oluruz. Eğer bizler namaz kılarken Rabbin huzurunda olduğumuzun bilincinde değil de, çevremize yöneliyor dikkatimiz çok fazla dağılıyorsa boşuna çırpınmanın, suçu başka yerde aramanın faydası yok demektir. Demek ki bizler namazın kemaline ermemiş, ondan tam olarak yararlanamayan bir Müslüman olduğumuz bilincine varıp, canla başla nefsimizi terbiye etmek için çok daha fazla çalışmamız gerektiğinin bilincinde olmalıyız. Nefis terbiye edilmeden ona söz geçirmek, ona hükmetmek zaten mümkün olmayacaktır. Namazda kadın sesinden etkilenen, namazın bitiminde neler yapmaz ki?

Hiç soruyor muyuz acaba kadınlarımıza, sizler namaz kılarken erkek imamın sesinden, şeytanın vesvesesine yenik düşüyor musunuz diye? Ne kadar ilginç değil mi biz erkekler etkileneceğimizi söylüyoruz. Söylediklerimiz mantıklıysa, gerçek payı varsa acaba kadınların da aynı şekilde erkek imamın sesinden etkileneceğini neden hiç düşünmüyor, aklımıza bile getirmiyoruz da, arkamızda kadınların namaz kılmasına izin veriyoruz? Eğer bunun olacağını düşünsek buna da yasak getirmekten asla geri kalmazdık. Doğrusu İslam ı erkek hükümranlığında bir din yaparak, güzelim dinimize ne kadar büyük bir kötülük yaptığımızı hatırladıkça çok üzülüyorum.

Bizler kur’anın rehberliğinden pek fazla istifade etmekte özen göstermeyiz, sorulduğunda rehberimiz kur’an deriz ama her ne hikmetse beşerin rehberliği çok hoşumuza gider. Elbette beşerin güzel örneklerinden de faydalanmalıyız ama bu sözleri kur’an süzgecinden geçirmek şartıyla. Çünkü Rabbim emin olmadığınız sözlerin ardına düşmeyin, sorumlu olursunuz diye bizleri uyarır. Peygamberimizin bir hadisinden bir bölüm hatırlatmak istiyorum. Allah kur’anda özellikle hatırlatmadığı çok şeyler vardır, bunların bizler için Rahmet olduğunu bakın ne güzel söylüyor Allah resulü. (Bazı şeyleri de unutmaksızın size rahmet olması için hatırlatmamıştır, onları da araştırmayın.) Rabbim asla kadının imamlık yapamayacağını söylemediği ve bu konuda hüküm vermediği halde nasıl da bizler, kadın erkeklere imamlık yapamaz diyerek hükmümüzü bizler veriyoruz. Peki, neden yapıyoruz bunu lütfen iyice düşünelim.
Kadınların imamlık yapamayacağını söyleyen yazıda, örnek bir ayet gösterip şu ayeti yazmıştı bir kardeşimiz.

(“Namazlarında huşu içinde olan mü¬minler kurtuluşa ermişlerdir.” (Mu’minûn, 23/1–2)

Gerçekten çok doğru acaba bu ayetin önünde ve ardındaki ayetleri de hatırlayalım ki konu daha iyi anlaşılsın. Sizce bu ayet öne sürülerek kadınlarımızın sesinin namazda huşu ya engel olacağı söylenebilir mi, yorum sizlerin.

Müminun 1: Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir.2- Onlar ki, namazlarında huşu içindedirler. 3- Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler.

Bakar mısınız ayete lütfen. Ne diyor rabbim? İman edenler kurtuluşa ermiştir diyor, çünkü onlar namazlarını huşu içinde kılarlar yani Rabbin huzurundayken onları hiç bir şey etkilemez, çünkü onlar BOŞ VE YARARSIZ ŞEYLERDEN YÜZ ÇEVİRMİŞLERDİR. DİYEREK NEKADAR GÜZEL ANLATIYOR. Demek ki bizler daha gerçek kurtuluşa erememişiz, çünkü namazlarımızda huşu içinde olmanın ne olduğunun farkında olmadığımızdan, Rabbin huzuruna durduğumuzda gerçek huşuyla ona yakarmanın güzelliğini yakalayıp boş ve yararsız şeylerden uzaklaşmasını öğrenmediğimiz için, kadının imamlığını yaptığı bir namazda onun sesinden etkilenebileceğimizi, aklımıza kötü şeylerin gelebileceğini söyleyebiliyoruz. İşte bizler eğer namaza durduğumuzda hala boş şeylerden yüz çeviremiyorsak, kadın sesinden bile etkilenip kötü şeyler düşünüyorsak, Rabbin istediği gibi bir iman eden olmadığımızı ve daha çok çaba sarf etmemiz gerektiğinin bilince olmalıyız.

Bizler Rabbin vermediği bir hükmü verdiğimizde, nasıl bir yanılgının ve günahın içinde olduğumuz bilincinde olmalıyız. Bu konuda kesin bir yargıya varıp kadın, erkeklerin olduğu bir cemaate asla namaz kıldıramaz, imamlık yapamaz demek yerine, Dünyada erkek erkil bir geleneğin hüküm sürdüğü, genelde yönetici konumunda olan erkeğin her zaman başı çektiği ve çekme arzusunda olduğu, bu görevi de geleneklere göre günümüze kadar erkeğin yaptığını ve bunu yapmanın arzusu ağır bastığını örnek gösterip, rabbin vermediği bir yasağı bizler koymadan, elbette gerektiğinde bizleri Dünyaya getiren analarımız, kadınlarımız, bacılarımız neden imamlık yapıp bizleri Rabbin huzuruna durmamızı sağlamasın dememiz gerekir. Bunu söylemek hem kadınlarımıza verdiğimiz saygının göstergesi olacak, hem de Rabbin vermediği bir hüküm karşısında bizler büyük bir yanlıştan kurtulmuş olacağız.

Öyle âlim insanlardan bahsederler ve örnek verirler ki, namaz kılarken adeta kendilerinden geçip, secdede ne kadar kaldıklarının farkında bile olmazlarmış. Çevresiyle irtibatları kesilir kendilerinden geçtikleri anlatılır. Acaba böyle namaz kılan bir insan kadın sesinden etkilenir mi dersiniz? İşte bizlerinde tek amacı böyle namaz kılabilmek için çaba göstermek ve namazın ne olduğunun bilincine varmak olmalıdır. Rabbin istediği namaz budur dostlar. İnşallah bizlerde böyle namaz kılmanın şuurunu ruhumuzda, nefsimizde bir gün hissederiz de, gerçek kemale erişmiş bir iman eden oluruz. İşte o zaman kimin namaz kıldırdığının bile farkına varmadan, yalnız Rahmanı düşünerek ona zikreden, onun aşkıyla çevresinden ilişiğini kesen bir mümin oluruz. Rabbim cümlemizi böyle bir kul olmanın olgunluğuna eriştirsin inşallah. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK



[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

FECR 18Haziran 2010 12:33

Haluk abi!
Mütevatir sünnette veya islam tarihi boyunca kadının erkelere imamlık yaptığına dair bir rivayet var mı?
Yaşanır sünnette olmayan bir uygulamayı nasıl Kur'an'a ters bir anlayış olarak görüyorsunuz?
Kur'an'ın en güzel uygulayıcı olan Muhammed a.s'ın sözlerinde kadınların imamlık yapabileceğine dair en küçük de,zayıf da olsa bizim bilmediğimiz/duymadığımız bir hadis mi var?
Bu konuda kendisine vahy inmiş olan Allah Rasulunun ve sahabenin uygulamalarında olmayan bir uygulamayı ortaya sunmak,kendisini "öğretmenim" diye tanımladığın kişiye saygısızlık olmaz mı? Ya da ben dini senden daha iyi bilirim demekle eş değer olmaz mı?

Yitiksevda 18Haziran 2010 20:17

Allah'ın Dinine Sahip Çıkmak Erdemdir
 
Haluk abi sizin deyiminizle Kuran tek kaynak ve Her şey kuranda mevcut o zaman buyrun bana Kurandan bir insanın Farz namazlarda cemaate yetişemediği zaman şahsın nasıl niyet getirmesi gerektiğini ve ne şekil kılması gerektiğini izah edebilirimsiniz...

Allah resulü döneminde sahabe tabiin ve günümüze kadar herhangi birisinden Kadınların namazda İmamlık yapabileceğine dair bir örnek sunabilirmisiniz. Ayeti kerimelerde böyle bir izahat varsa buyrun verinde bizde öğrenelim.

Sayın abim emin olun size saygım var bunu bilin siz değil karşımda başka biri olsa idi bu kadar ılımlı yazmaz idim nedenine gelince yazılarınızı takip eden biriyim ve katıldığım çok güzel noktalar var 3-4 husus hariç hemen-hemen fikirlerimiz uyuşuyor. Peygamberimizin Helal Haram koyma yetkisi, Başörtüsü, Laiklik, Kemalizm vb hususlarda sizinle hemfikirim değilim ama bugün yazdığınız yazıda sizi eleştirmem lazım geldi.

Çünkü ülkemizde HANİFLER adı altında oluşumu yakından takip etmekteyim Yaşar Nuri, Edip Yüksel, Halife Reşat gibi sapkınlardan örnekler sunacak olursak Yaşar Nuri Çıplak uyarıcı kitabındaki heva ve hevesleri uğrunda Ayetleri yorumlama, Kadınların Göğsü açık Namaz kılabilecekleri sapkınlığı,Edip Yüksel sapkınının 19 mucizesini haklı gösterme adına Tevbe suresi ayetlerini yok sayma densizliği,Allah’ın Rahmeti ve bereketi üzerine olsun Molla Sadrettinin Yiğit evladı Metin Yüksele binlerce kez kurban olsun,Halife Reşat’a gelince kendisi maceraperest 19 mucizesi projesi ile Mustafa İslamoğlu hocamında belirttiği gibi Yahudileşme temayülüne adım atmıştır.Müseyleme öldü ama Müseylemeler halen piyasada …

Allah aşkına bu din bu kadar çetrefilmiki,1400 yıldır bir türlü içinden çıkılamayacak kördüğüme dönüşmüş kısır döngü tartışmalar insanların Dini yaşam noktasında bu kadar zorluklar ile karşı karşıya bırakıyorsunuz, dini kolaylaştırmak yerine dini yaşanılamaz hale getiriyorsunuz.

Allah resulünden tutunda devamı olan ümmetin alimleri ve Salihlerinden herhangi biri böyle bir fikir beyan etmişmi ?

Kuranda bu değinmiş olduğunuz Kadınların İmamlık yapabileceğine dair herhangi bir ayet veya işaret varmıdır işaret var ise buyrun delilinizi görelim…

Kuran’ı kerimde sizden olan emir sahiplerini uyunuz emri gereği emir sahiplerinden kasıt kimlerdir Muaviye Yez it gibi zulmedenlermi yoksa Hz Ebubekir Hz Ömer İmam Alilermi?

Kardeşlerimden özür dileyerek bu örneği sunacam:
O zaman sizin deyiminize göre Kadınlar her safhada erkeğin yapabileceği işleri yapabiliyor ise o zaman Sünnet memurluğu yapanlar neden kadın değilde erkekler o zaman kadınlarda hayatın her safhasında erkeğin yapabildiği her sorumlulukta bulunsunlar Kuranda buna dair bir kısıtlama yok size göre…

Sayın abim Allah’ın dinine bu kadarda bayağı bakmamalıyız. Müslüman’ım diyenlerin yüzde doksanı daha abdest almayı, guslün farzlarını, taklit ettiği imamları bilmiyor iken, bu tür İslam inancına ters konuları gündeme getirmeniz fayda sağlamaz. Size daha önceden de belirtmiş olduğum gibi gelin Kuran’ın tağuti rejimlere bakışını, Kapitalist olmuş Müslümanları, hakk ve adalet ölçülerini, yapılan zulümleri vb günlük hayatın içinde yaşanan her tür konuyu konuşalım ve tartışalım din yazmak ile olmaz fiili dökülmeyen imandan şüphe duyarım, zalimlerin önünde eğilen başlar Allah’ın önünde eğilmedikçe Müslümanlık naraları boş ve faydasız uğraşlardır…

Selametle kalın Lütfen düşünelim artık bize bizden başkası zarar vermiyor, bizler var iken başkalarına gerek kalmıyor…

MEVLÜT HÖNÜL
Malazgirt

HALUK GÜMÜŞTABAK 18Haziran 2010 21:26

Önce Fecr kardeşime cevap vermek istiyorum. Değerli kardeşim İslam dini yani KURAN yüzlerce yıl hatta binlerce yıl sonraki toplumların yaşamına, toplumların olgusuna ve geleneklerine göre yaşanacak şekilde gönderilmiştir bizlere. Bana şu soruyu sormuşsunuz.

(Mütevatir sünnette veya İslam tarihi boyunca kadının erkelere imamlık yaptığına dair bir rivayet var mı?
Yaşanır sünnette olmayan bir uygulamayı nasıl Kur'an'a ters bir anlayış olarak görüyorsunuz?)

Değerli arkadaşım biz İslam ı geçmişte yaşanmış, toplumun ve o çağların gerektirdiği olgular üzerine mi yaşamalıyız? Yoksa rehber kur’anın hüküm verdiği kendi yaşadığımız çağın verdiği gelişmişlik ihtiyaçlarına uygulayarak mı yaşamalıyız? Düşünün, bırakın 1400 yıl öncesini 300 yıl önce ne araba ne uçak vardı ve teknoloji diye hiçbir olay yoktu neredeyse günümüzle karşılaştırdığımızda. Bunların günümüzde oluşuyla peygamberimizin devrinde olmayan o kadar çok değişiklik ve İslam yaşamı oluşmuştur ki bunu düşünün, hiçbirisi peygamberimiz devrinde tek örneği yoktu. Bu durumda nasıl olur da geçmişi örnek verip oradan örnek ararız? Bu normal mi sizce? Hani Rehber kur’andı, bu duruma göre rehber geçmişten gelen Mütevatir rivayetler olmuyor mu? Elbette ondanda faydalanmalıyız ama günümüz şartlarında konusu açılan ya da irdelenen bir konu varsa, geçmişte örneği yok demek yerine kur’andan hüküm aramamız gerekmez mi? Bu konuda yani geçmişte kadının imamlığı konusunda örnek verenler var fakat güvenilir bir rivayet değil diyorlar. Adı üzerinde zaten rivayet. Bizler İslam ı rivayetler üzerine inşa edemeyiz. Temel direkler kur’andan alınmalıdır. Bunlarda Rabbin hükümleridir. Peygamberimiz devrinde örneği yok demek bugün ihtiyaç duyulan bir konuya çözümsüzlük getirmek demek değildir. O günkü toplumun gelenekleri buna müsait değildir, kimse bunun konusunu bile açmamıştır. Ama daha sonra böyle bir sorunla karşılaştığımızda ona çare bulmamız bizlere engel olmamalıdır. Daha açıkçası eski devirlerde doğan ihtiyaçlar ile günümüzdeki ihtiyaçlar asla aynı olamaz. Örneğin peygamberimiz devrinde yok, onun için buna karşı gelirim mantığı sizce ne kadar doğru olur. Eğer günümüzde de ihtiyaç yoksa sorunda yok demektir, yazımı eğer iyice okuduysanız böyle bir sorun karşısında bizler hüküm vermeyelim diyorum ve Dünya günümüze kadar erkek erkil toplum etkisinde olduğundan bu önemli görevi erkekler kadınlara vermemiş bunu böyle görmeliyiz ve kadınlarımızı kırmak onları küçümsemek yerine zorunlu ve gerekli olduğunda neden olmasın diyorum demiştim. Size sormak isterim anneniz ya da nenenizin imamlığında Yüce Rabbimin huzuruna durmanız sizi üzer mi, ya da menfi bir şekilde sizi etkiler mi? Bunun olmasını istemez misiniz? Bende diyorum ki Rabbim böyle bir yasak koymamıştır, gelin bizde bunun idrakine varalım ve yasak koymadan kesinlikle olmaz demeden, neden olmasın diyelim dedim yazımda. Bunu söylemek kadınlarımızı onura edecektir. Yoksa yüzlerce yılın geleneğini değiştirecek değildir. Fakat bunu söyleyerek bir yanlışı düzeltmiş oluruz. SAYGILARIMLA Halukgta


[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Yitiksevda 18Haziran 2010 22:18

konunun erkek erkil toplum etkisinde kalmakla, kadının küçük görülmesi ile, veyahut kadınları onure etmeyle alakası yoktur.

bir bayanla bir erkeğin bile bir ortamda bulunması caiz değil iken bir bayanın arkasında onlarca erkeğin namaz kılması nasıl açıklanır yada hangi fetvaya hangi görüşe göre uygun görülür?

HALUK GÜMÜŞTABAK 18Haziran 2010 22:27

Değerli Mevlüt kardeşim ben kur’an tek kaynak sözü yerine, kur’an hüküm veren tek kaynak sözünü kullanmayı doğru bulurum. Yoksa din ve iman adına yararlanılacak sayısız kaynaklar vardır. Kur’anda mevcut olan bizlere lazım olan ana bilgiler, temel bilgiler vardır. Bizlerde bu temel bilgilerden yola çıkarak yolumuzu çizmeli ve yaşamımızı yönlendirmeliyiz. Bunu söyleyen ben değilim yüce Rabbim. Ne diyordu Allah. Sana indirdiğim kitaba sarılın sizi doğruya ilecektir. Bu kitap sizin için rehberdir. Fakat Rabbin söylediği önemli bir konu var, bunu düşünerek akılla, mantıkla bulacağımızı söylüyor. Bizler ise istiyoruz ki çarpım tablosu gibi, iki çarpı iki dört eder şeklinde yazsın istiyoruz kur’anda. O kadarda kolaycılık yok, Allah akıl vermişse birazda onu kullanın diyor.

Değerli kardeşim bana sorduğunu soru çok güzel aslında, bu soru toplumun yaşamında oluşan sorunların çözümüne bir örnek, buna benzer sorunlarla birlikte düşünelim. Düşündüğümüzde bu sorunlara çözümleri toplum ayrı ayrı kendi düşünceleri doğrultusunda getirmişler. Bu sorunlara çareyi de mezhepler getirmiş. Dikkat edin her mezhebin getirdiği çareler aynı değil. Bu demek değildir ki aralarından bir doğru var. Bence hepside doğru. Kur’anın açık ayetlerine ters düşmemek şartıyla. Peki, bunun anlamı ne derseniz söyleyeyim. İnsanlar kur’andan hiç düşünmeden, anlamadan çarelerin, sorunların hepsinin açıkça kur’anda yazılmasını beklemişler. Ama Allah aklı devreye sokun dediğini göz ardı etmişler. Allah yemin billâh bu kitabı, dini sizler için kolaylaştırdım demiş durmuş, bizler her adım attığımızda ne yapacağımızın bile yazıldığı kitap aramışız. Elbette bulamamışız. Zaman ve mekânla değişecek yaşam şekline göre dinimizi yaşamamız gerektiğini anlayamamışız. O devrin giyimi kıyafeti, toplumunun bıraktığı sakalı, ikliminin şartları gereği yapılan her şeyi dinin emri gibi görmüş onu yaşamamız gerektiğini düşünmüşüz. Hâlbuki her devrin yaşamı, gerekliliği farklı olduğunu ona göre dinimizi yaşamamız gerektiği fikrine sıcak bakmamışız.

Bana karşı saygınızdan bahsetmişsiniz, buna gönülden inanıyorum Allah sizden razı olsun. Düşüncelerime katılmadığınız konuları söylemişsiniz size saygı duyarım, bu bile sizin düşünerek aklınızda iman etme çabanızı gösterir. Dilerim rabbimden gönül gözünüz açık, kur’an nuruyla nurlanmış Rabbin kulları arasında olursunuz. Gerçekten hanifler adı altında o kadar yanlış düşünceler var ki anlatmak bile istemiyorum. Bu sitelerde de yazıyorum, inanır mısınız namazın Allah emri olduğunu onlara anlatmak zorunda kalacağımı hiç düşünmemiştim. İşte ortam bu kadar kötü, ama pes etmek yok sizlerde oralarda yazmalısınız diye düşünüyorum. Amaç yanlışı yok etmek ise mücadele gerekir bunun için. Değerli arkadaşım cevabınızda çok öneli bir bölüm hatırlatmak istiyorum önce.

(Allah aşkına bu din bu kadar çetrefilli mi ki,1400 yıldır bir türlü içinden çıkılamayacak kördüğüme dönüşmüş kısır döngü tartışmalar insanların Dini yaşam noktasında bu kadar zorluklar ile karşı karşıya bırakıyorsunuz, dini kolaylaştırmak yerine dini yaşanılamaz hale getiriyorsunuz. )

Bu sözlerinizi çok önemsedim, çünkü düşünülmesi gereken sözler, bizler acaba neden bu batağın içinde inim inim inliyoruz çok önemli. Önce bu din bu kadar çetrefillimi sözünüzden yola çıkalım. Bakın Allah birçok kez tekrar ederek yemin ediyor ve bu kitabı sizler için kolaylaştırdım diyor. Peki, bizler ne diyoruz, hayır kur’an kolay anlaşılır bir kitap değildir. Onu her kez anlayamaz. Bakar mısınız bizler daha baştan kaybettik bile. Allah kolay diyor bizler sanki rabbimle inatlaşırcasına hayır kolay değildir diyoruz. Bu durumda bu dinin çetrefilli olmaması mümkün mü? Allah hükmü yalnız ben veririm diyor çözüm getirenlerin en hayırlısı benim diyor. Peki, bizler ne diyoruz? Peygamberimizde hüküm verme yetkisine sahipti. Hani peygamberimiz bizlere kur’an ile hükmetme görevi almıştı, hani bir kelime bile eklese onun can damarını keserim diyordu Rabbim bunları unuttuk mu? Allah şefaatçi yalnız benim diyor ama bizler o kadar çok şefaatçiler edinmişiz ki. Bu durumda nasıl işin içinden çıkalım ki, her mezhep kendince yasaklar helaller, haramlar yapmış, nasıl olur bu dinde karmaşa olmaz, mümkün mü sizce?

Yine çok güzel bir soru sormuşsunuz bana.
(Kuranda bu değinmiş olduğunuz Kadınların İmamlık yapabileceğine dair herhangi bir ayet veya işaret var mıdır?) Çok güzel bir soru, bende size sorsam, yapamayacağına dair bir ayet ya da emir var mı? Elbette yok. Bizler kendi koyduğumuz yasakların aksini kur’anda aramaya çalışıyoruz. Hâlbuki o kuralı koyan biziz, neden koyduğumuz kuralın çözümünü kur’anda arıyoruz. Bu sorunu çözecek yine bizler olmalıyız.

Bakın harika bir örnek verip ne demişsiniz.

(O zaman sizin deyiminize göre Kadınlar her safhada erkeğin yapabileceği işleri yapabiliyor ise o zaman Sünnet memurluğu yapanlar neden kadın değil de erkekler o zaman kadınlarda hayatın her safhasında erkeğin yapabildiği her sorumlulukta bulunsunlar Kuranda buna dair bir kısıtlama yok size göre…)

Daha önce verdiğim örneklerden yola çıkalım, ne demiştik gelişmişlik ve çağın oluşumları bazı gerekliliklerin ihtiyacını hisseder ve bizlerde kur’anın temel kanunlarına ters düşmemek şartıyla bunu aklımız ve mantığımızla çözmeliyiz. İşte verdiğiniz örnekler deyim yerindeyse cuk oturdu. Günümüz Tıp ilmini ve doktorları düşünün her branşta kadınlı erkekli doktorlar var. Kadın doğumcu bir erkek doktora sen doğum yaptıramazsın sen kadının her hangi bir yerini ameliyat edemezsin diyor muyuz? Elbette hayır. Gelelim sünnet bölümüne esas burası çok önemli neden mi anlatayım. Değerli arkadaşım bundan 15-20 yıl öncesine kadar geleneklerimizden olan sünneti mahallemizdeki sünnetçi amcaya yaptırırdık, çünkü bu toplumda kadın sünnetçi geleneği yoktu böyle bir ihtiyaçta yoktu, ama şimdi nerede yaptırıyorlar sünneti biliyor musunuz? Hastanelerde. Burada erkek ya da kadın doktor cerrah hangisi olursa bu bir ameliyat operasyonu olarak kabul edilip, hastanede yapılıyor. Kimse doktor kadın mı erkek mi diye sormuyor bile. Çünkü hastanede eğer o ameliyatı yapacak kadın doktor varsa kadın yapıyor, yaptırmak istemeyen benim geleneğime uymuyor diyen, gidip başka doktora yaptırabilir elbette. Ama bunun yapamayacağını söyleyebilir misiniz? İşte zamanla bazı şeyler değişebiliyormuş, daha önceden bunun örneği yok demek, bunun yanlış olduğunu göstermez. Rabbin kolaylaştırdığı dini işte bizler böyle zorlaştırıp daha sonrada hayıflanıyoruz. Bunun suçunu kendimizde aramamız gerektiğini düşünüyorum. Eğer yanlışlar düzeltilmez ise yürünecek yolda mayınlı olacaktır. Yolun sonuna ulaşmak içinde o yoldaki mayınları sanırım toplamak bizi Rahmana daha kolay ulaştıracaktır.

Bana karşı sabrınızdan dolayı sizlere canı gönülden teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum. Rabbim cümlemizin yardımcısı olsun. Yoksa işimiz gerçekten çok kötü, batıla saplanmış çabalayıp duruyoruz. Çabamız olmazsa kurtulmamızda mümkün olmayacaktır. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK

Medine-web 18Haziran 2010 22:48

Sayın gümüştabak,
görüşlerinize,gayretlerinize katılmamakla birlikte,hayret ve taacuple okuyorum...
Birincisi ; Kuran+Sahih sünnet=tek kaynaktır.görüşündeyım ve sadece kuran yada sadece sünnet diyenleri inacım gereği kaale almıyorum.
ikincisi ; Kuranda şu yoktur demek,helaldir yada haramdır demek değildir.kuranın tartışılmaz muffesiri Hz Muhammedi sav'dir.ve O'nun uygulaması bizim için En az Kuran kadar tartışılmazdır.Ve Bu Kuranca sabittir...O hevasından hevesinden konuşmaz,Konuştukları vahydir. Ayeti orda süs gibi duruyor size göre.
üçüncüsü ; Kurana göre bir kadın dört erkekle evlenemez diye bir ayet yok.ima var ama sizin tabirinizle açık seçik ayet yoktur.çağımızın gerektirdiği gibi diyorsanız bu sorunuda çözmüş gibisiniz sanırım.taadüdü zevcadı kadın lehinede çevirebiliriz pek ala! kurana göre erkek doğum yapamaz diye bir ayet de yoktur. bırakın şu mantığı Allah aşkına..
dördüncüsü ; fecr hocanın sorduğu gibi,sizin düşüncenizi 1400 yıllık islam tarihi doğrulamıyor.sahih sünnet doğrulamıyor.sizin savunmanızıda okudum.sadece laf cambazlığını görüyorum.delillere bu kadar düşkün haluk bey,delil verin lütfen.delil olarak bana aklınızı sunmayınız ...
beşincisi ; kadın erkeğin önünde namaz kılamaz çünkü;
fıtraten aklen örfen kadının arkasında namaz kılamam.kılarsam o namaz değil başka bir şeydir benim için.size göre sorun yoksa bi şey diyemem.
sonuncusu ; kuranı oyuncak yapmayın!!1400 yıllık islam geçmişimiz,asrı saadet,binlerce muctehid alim hepsi yanıldı da sizmi isabet ettiniz.!?
doğru ya siz...
varya siz...

kurtmehmet 18Haziran 2010 22:52

Sual:</B> Kadın, erkeklere imam olabilir mi?
CEVAP
Bütün fıkıh kitaplarında imam olmak için bildirilen şartlardan biri, (Erkek olmaktır. Kadın, erkeklere imam olamaz) buyuruluyor. (Halebi)

Dürer
’deki bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Kadınların, [namazda imam olarak] öne geçirilmesi caiz değildir.) [Rezin]

Kadın, erkeklerle birlikte cemaatle namaz kılsa, kadının sağındaki, solundaki ve arkasındaki erkeğin namazı bozulur. (Redd-ül Muhtar)
ALINTI

Yitiksevda 18Haziran 2010 23:04

Haluk Abi o zaman Kadın İmamlık yapabilir diyor iseniz ! Belli dönemlerde oluşan rahatsızlıklarında nasıl olacak farz edelim bir köyde bir bayan imamlık yapıyor ve namaz kıldıracağı esnada belli kadın hastalıkları dönemi geldi o zaman yinede kıldırabilecekmi ?

kurtmehmet 18Haziran 2010 23:32

kadın,ın arkasını bırakın aynı safta bile namaz kılınmaz. Kılınırsa namazla alay etmiş ve bayan öğretmen eşliğinde spor yapmış olur insan.

MERVE DEMİR 18Haziran 2010 23:35

bi hocanın doğum yorumuna bide mehmet abinin spor yorumuna bittim gülümseyen000

HALUK GÜMÜŞTABAK 18Haziran 2010 23:36


Sayın Abdulmelik önce benim laf cambazlığı yaptığımı söylemişsiniz bunun üstünde durmayacağım, onun hükmünü Rabbim verecektir. Cevabınıza gelince şu sözlerinize bakalım isterseniz.

(kuranın tartışılmaz muffesiri Hz Muhammedi sav'dir ve O'nun uygulaması bizim için En az Kuran kadar tartışılmazdır. Ve Bu Kuranca sabittir... O hevasından hevesinden konuşmaz, Konuştukları vahiydir. Ayeti orda süs gibi duruyor size göre.)

Bence süs gibi hiç durmuyor bahsettiğiniz ayet, çünkü kur’anı bir bütün düşündüğünüzde çok net anlaşılıyor. Çünkü ben ayetleri beşerin sözlerini doğrulamak adına anlamak yerine, Rabbin ne söylediğini aramak için delil ararım. Peygamberimiz bizlere kur’an ile hükmetme görevi almıştır. Bundan dolayıdır ki o zaten kur’anın hüküm verdiği şekliyle yaşamına yön vermiştir bu çok açık. Kur’ana uyan elçisine uymuş demektir. Tartışmasız olan kur’andır bizlere rivayetler kanalıyla gelen ve bu sözler peygamberimizin sözleridir dedikleri bilgiler, tıpkı KURAN gibi tartışmasız değildir. Bu söylemek açıkça şirktir hatırlatırım. Bunun nedeni de bu bilgilerin doğruluk garantisi yoktur, ancak kur’ana uyan onun onayını alan sözlerin peygamberimizin sözüdür diye kabul etmemiz gerektiği yolunu da bizlere Allah ın resulü önermiştir. Hatırlayın hadisinde benim sözüm olup olmadığını anlamak için, kur’anla karşılaştırınız diyordu, nedeni de benim adıma bir sürü uydurma sözler çıkaracakları uyarısını da yapıyordu da ondan. Fakat sizin için bu rivayetleri ayrım yapmadan alıyorsanız sizin için kur’an gibi garantiliyse, buna sözüm olamaz. Bu sizin seçiminizdir sorumlu olacakta sizsizin. Saygı duyarım.

Gelelim O hevasından hevesinden konuşmaz sözlerine. Evet, gerçekten de konuşmaz, çünkü Allahın elçisi, Rahmandan aldığı ayetleri iletme görevi alıda ondan. Hatta elçisine öyle bir tembihte bulunmuştu ki, eğer benim sözlerime bir kelime eklersen senin canını alırım demişti hatırlayalım lütfen. Sana verdiği tebliğ görevini yapmazsan görevini yapmamış sayarım diyen Rahmana karşı nasıl olurda kendi heva ve hevesinden konuşur. Lütfen bir ayetten bir cümle alarak anlamlar yüklersek, doğruyu anlamamız mümkün olmayacaktır arkadaşım. Demek ki peygamberimizin her söylediği kur’anda geçen vahiymiş onun eklediği kendince söylediği hükümler değil. Hatırlayın birçok ayette peygamberimiz bu konuda sizin istediğiniz benim yanımda değil, onu Rabbim hüküm verecek diyordu. Hüküm veren yalnız benim diyen Rabbim in ayetleri de sanırım açıkça anlaşılıyor. Ama bu saydığım ayetler de size göre süs gibimi duruyor diyerek, sizin gururunuzu incitmek sizi üzmek istemem. Bunu söylemenize de üzüldüğümü belirtmeliyim.

Siz kadın erkeğin önünde namaz kılamaz çünkü demiş ve büyükçe puntolarla şunları yazmışsınız ben biraz küçülttüm yanlış anlaşılmasın diye.

Fıtraten aklen örfen.

Dikkat ederseniz sizin gösterdiğiniz sebep ve nedenler arasında KUR’AN a göre diye bir bölüm yok. Yani kur’ana göre kılamaz diyememişsiniz. Hâlbuki hesaba çekileceğimiz kitap KUR’AN. Sorumlu olduğumuz rehber Rabbin kelamı orada da tek bir hüküm yok. Sizce Rabbim hesaba çekerken, neden kadının ardında namaz kıldınız der mi bu durumda? Yorum ve karar sizin. Fıtraten konusuna gelince. Fıtrat yaradılış anlamına gelir. Bu konunun detayını da bizler ancak yaşadığımız insanın yaşamından özelliklerinden anlamaya çalışırız. Yani insanın özünden gelen bir olaydır fıtrat. Örneğin aç gözlü ve doymak bilmeyen bir özelliğidir insanın fıtratından gelen. Her zaman tartışmaya meyilli olmasıdır fıtratının özelliği. Bencildir kendisini düşünür, bir kötülük yapıldığında kendisine hemen cevap vermek ister misliyle. İşte eğer siz fıtratımızı örnek gösteriyorsanız, bencilliğimizin ürünüdür kadınlarımızı arka plana itmek. Hep bizler önde olmak isteriz. Akıl özelliğimize gelince. Aklını kullanan bir insan Rabbin vermediği bir hükmü Allahın emri diye anlatanlara inanmaz. Çünkü kur’an aklı öne çıkaran bir iman ister. Onu da söylerken kur’an ayetlerini ve verdiğim hükümleri düşünün ve akledin der. Sizce Rabbin vermediği bir hükmü neye göre aklın süzgecinden geçireceğiz. Beşerin, rivayetlerin aklına göre mi, yoksa Rabbin verdiği hükümlerin ayetlerin aklına göre mi? Örfe gelince burası doğru bu kısma katılırım, örfe göre bence de geçmişte kadınların imamlık yaptığına rastlanacak bir örnek göremiyoruz. Bu değildir ki geçmişteki örf Allah emridir. Bu değildir ki kadınlar kesinlikle imamlık yapamaz. Allah sizleri tek ümmet yapmadım dünya üzerine yaydım örflerinize göre yaşayın der. Evlenirken dahi örfe göre evlenin açıklamasını yapar. Burada düşünelim bizim örfümüz ile Arapların örfü ya da Avrupalının, Afrikalının örfü bir mi? Her düşünceye saygılıyım fakat bu konuda kesin hüküm vermek Rabbin vermediği bir hükmü vermek anlamına gelir ki, buda büyük bir günahtır. Rabbim hakkında açıklamadığım bir konuda konuşmanızı HARAM kılıyorum diyorsa lütfen biraz düşünelim derim. SAYGILARIMLA Halukgta

MERVE DEMİR 18Haziran 2010 23:54

tövbe estğ..... :)

Yitiksevda 18Haziran 2010 23:59

Dur hele lütfen saygıyı elden bırakmayalım lütfen Abimiz bizlerden yaşça büyük saygı duyalım fikrini kabul etmezsek dahi saygıyı elden bırakmayalım bu uyarım herkesedir lütfen yanlış anlamayın...

kurtmehmet 18Haziran 2010 23:59

sayın haluk hocam bi düşünün sultan ahmette cuma namazı kılıyorsunuz yüzlerce erkeğin arasından bayan kalktı kadınsı sesiyle hutbesini okudu ve onca erkeği safları yara yara öne gecti ve namaz kıldırdı olacak şeymi bu
bu neye benzer beyaz hoca horozdan kurban olur. akşam icki iç gündüz oruc tut demiştiya kadının erkeğe namaz kıldırmasıda aynıdır

BANU AKSOY 19Haziran 2010 00:25

Ümmetin ehil erkeklerine kıran girerse birgün kadınlar erkeklere imamlık yapabilir evet.
Kuranın bu kadar savunan bir sav kuranda haram olarak geçmeyen şeyler mübahtır derecesine getirip meseleyi kuran-hadis ilişkisini baltalayarak baştan kuranın sünnete bakışını es geçiyor. ne çelişki.

Gelin bu düşünceyi birlikte akıl ve kur’an süzgecinden geçirelim. Kadının imamlık yapması durumunda namazda biz erkeklerin aklına türlü türlü şeyler geleceğini ve bizlere şeytanın vesvese vereceği, böylece namazımızı huşuyla kılamayacağımızı söylüyor. Kadın sanki şeytanın işini kolaylaştıran bir olgu gibi gösterip, kendimizde, nefsimizde suçu aramak yerine, yaptıklarımız ne kadar kolaycılığa kaçmak değil mi? Ya namazdan sonra ne olacak? Kadının sesinden Allahın huzurundayken bile bu kadar etkilenen, onları gördüğünde neler yapmaz ki. Onunda kolayı var sokağa çıkarmazsın, çıkması gerekiyorsa üstünü tamamen örtersin onu görünmez yaparsın, kendini bundan da korumuş olursun. İşte biz erkeklerin korunma yöntemi? Nefsini kur’an ile terbiye etmek yerine, onu toplumdan uzaklaştırmayı seçiyoruz.

Nefis terbiyesini ne kadar basite almışsınız. Oysa kuranda bahsi geçen fıtrat-takva-kulluk yüzdelik olarak büyük kısmı nefse yorulur.

Bu mevzuda çeliştiğiniz bir konuda kadınları koruma mevzusu. Camiye girerken bir nefis ölçer olması gerekiyor bu durumda, yoksa zayıf olanla halis olan mazallah. Nasıl imamlık yapsın hanım.
Bunun ölçütü nedir peki.
Bizim reformcuların genel hatası şudur : tezi ortaya koyarlar ama uygulamada puf.


2:187 - Oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmanız, size helâl kılındı. Onlar,sizin için bir örtü, siz de onlar için bir örtü durumundasınız. Allah, nefsinize güvenemeyeceğinizi bildiği için müracaatınızı kabul buyurdu ve sizi bağışladı. Şimdi onlara yaklaşın ve Allah'ın sizler için yazdığını isteyin. Ta fecrin beyaz ipliği siyah iplikden size seçilinceye kadar yiyin, için. Sonra da ertesi geceye kadar orucu tam tutun. Bununla beraber siz mescitlerde îtikaf halinde iken onlara yaklaşmayın. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır, sakın onlara yaklaşmayın. Allah, âyetlerini insanlara böyle açıklıyor ki sakınıp korunsunlar.

İnsan nefsini kendine ait olsada kurandan daha iyi bilemez değil mi (:

HALUK GÜMÜŞTABAK 19Haziran 2010 00:25

Ben arkadaşlarıma cevap yetiştirirken bir yandan da güzel örnek sorular geliyor, çok da hoşuma gidiyor onu söylemeliyim. Aslında bu konuyu yazarken birçok arkadaşın karşısında olunacağını biliyordum.

Kurtmehmet kardeşim eldeki bilgilerden bazı örnekleri vermiş, bende diyorum ki gelin buna kur’andan delil, hüküm arayalım bulamazsak geleneğe bırakalım ama hüküm vermeyelim. Arkadaşımızın yazdığı bir hükmü alalım.( Kadın, erkeklerle birlikte cemaatle namaz kılsa, kadının sağındaki, solundaki ve arkasındaki erkeğin namazı bozulur.) Bu sözler kesin bir hükümdür. Peki bu hükmü veren imtihanı yapacak Rahman mı? Hemen soralım kendimize neden hacca gittiğimizde kadın ve erkek hiç kimse etkilenmeden huşuyla yan yana Allah korkusuyla namazını kılıyor da, hacdan geldikten sonra o huşuyu bulamıyoruz kendimizde ve asla kılamaz diyoruz, sorduk mu bu soruyu kendimize? Dikkat edin ben yan yana kılınsın demiyorum, kadın imamlık yapamaz mı diyorum. Şimdi verilen cevabı duyar gibiyim peygamberimiz hac yaparken böyle bir uygulama yapmış onun için bizde yapıyoruz. İşte bunu aklımızla fikrimizle çok iyi düşünelim. Bir yasak ya vardır ya yoktur. Değişken durumlarda bile Allah onun örneğini vermiştir.

Yitiksevda kardeşime gelince önce yazımın amacını tekrar işaret edeyim ben sürekli bir kadın imam olarak camiye atansın demedim ki. Benim anlatmak istediğim Rabbin vermediği bir hükmü bizler verip, kadının arkasında namaza durulmaz yanlışını hep birlikte yıkalım diyorum o kadar. Bir köyü düşünün kalabalık bir ailede bir bayramda ailecek toplanılmış. Evin en büyüğü nenemiz, akşam yemeğinden sonra gelin evlatlarım, torunlarım, gelinlerim hep birlikte Rabbin huzuruna duralım ve size namaz kıldırayım dese bunun neresi kötü. İşte ben bu yanlışı düzeltelim diyorum.

Bu arada cevap yazarken Zeynebim rumuzlu kardeşimiz zannedersem bayan, onun da cevabı geldi. Bana şunu sormuş. (Ama Kuranda bayan imam arkasında namaz kılın diye de bir ayet yok.) Buna tekrar cevap vermek isterim. Namaz kılın diye açıklama olmadığı gibi namaz kılamaz diye de açıklama yoktur. Allah yapmamızı istemediklerini açıkça söyler ve kısıtlama getirir. Diğer anlalar bizim rahmetime serbest alanlarımızdır. Kur’anda yer almayan konularda yazılar yazmayın demişsiniz ve bırakın erkekler kıldırsın nazmı diyerek sitem etmişsiniz. Hâlbuki ben kadınlar kıldırsın demedim. Kadınlar kıldıramaz demeyelim böyle bir hüküm vermeyelim dedim. Kadınlarımız istese bile toplu halde kadının namaz kıldırmasına günümüz geleneği zaten buna müsaade etmeyecektir. Bu soruna kadınlarımız sahip çıkması gerekirdi ama her nedense onlardan hiç ses yok. Her kez memnunsa halinden sorun yok demektir.

Cevabımı yazmaya devam ederken Dur hele rumuzlu arkadaşımızın sözleri beni hem güldürdü hem düşündürdü. İşte bizim namazı anlayış şeklimiz. Bizler namaz kılmayı bu şekilde anlıyoruz demek ki. Ama Allahın emrettiği namaz bu değil arkadaşım. Sanırım bu arkadaşım hacca hiçbir zaman gidemez. Üzücü ve düşündürücü halimizi anlatan çok güzel sözlerdi bunlar. Rabbim yardımcımız olsun. Değerli Dur hele rumuzlu arkadaşım namaz kılarken lütfen Allah ın huzurunda olduğunu hatırla, gözlerini kapa ve Rabbim in yüceliğini tasavvur et. Ona yakın olmayı hissedebilirsen aklına asla Dünyevi bir şey gelmeyecektir. Dilerim Rabbimden böyle huşu içinde namaz kılmayı Allah sana nasip eder.

Kurt Mehmet kardeşim sizce analarımız nenelerimiz ya da saygı duyacağımız bir bayanın camide hutbe vermesi çok mu yanlış? Onun sesi bizi cinsel açıdan etkiler mi? Okullarda bayan öğretmenlerimiz oldu, ona cinsel obje olarak mı baktık, yoksa saygıyla ellerinden mi öptük? Lütfen nefsimiz bu kadar mı zayıf bizlerin. Birçok iş yerinde kadınlar çalışıyor özel ya da devlet dairesi. Onlara bakarken bir cinsel obje diye mi bakıyoruz. Elbette açık saçık giyinirse bakarsınız herkez bakar. Namusuyla şerefiyle giyinmiş bir kadına neden kötü gözle bakalım. Allah bile kadınlarımızın dışarı çıkarken dış giysisi giymelerini istiyordu. Neden, iyi kadın oldukları anlaşılsın ve rahatsız edilmesin diye. Ama biz hiç ayrım yapmadan kadın sesini duyduk mu neler aklımıza geldiğini söylüyoruz. Bu konuda başka bir şey söylemek istemiyorum. Rabbim nefisimiz terbiye eden kulları arasına alsın inşallah cümlemizi.

Saygılarımla halukgta

Yitiksevda 19Haziran 2010 00:36

Kadın Erkek Fiziki Yapısı ve Fıtratı Bir Değildir
 
Haluk Abi.
Günümüz dünyasında Kadın hususunun İslam’da yanlış anlaşılması ile karşı karşıya kalmaktayız. Bizler İslam dinine bir bütün olarak bakmadığımız zaman, Kadına ikinci sınıf insan muamelesi uygulanıyormuş gibi görmek isteyen hemen Kadınlar neden İmamlık yapamaz mevzuunu delil olarak sunabilmekteler:


Ama Kadının insandan dahi sayılmadığı bir asırda İlahi vahyin rehberliğinde Peygamberlerin iletmesi ve uygulamaları ile yaradılış maksadına uygun bir hale getirilmiştir. Dikkat edeceğimiz mevzu günümüzde kadınların nedense cazibesi ön plana çıkarılarak sözde özgürlük naraları atılıyor. İnsana en büyük değeri veren Rabbimiz kadın-erkek eşitliğini her alanda fıtratına göre fizikine göre gücüne göre vermiştir. Allah kimseye kaldıramayacağı bir yükü yüklememiştir. Bir kadına çocukluğundan tutun annelik dönemine hala, teyze, abla, nene, öğretmen, eş vb tüm durumlarda gereken tüm hürriyetleri İlahi emirler çerçevesinde vermiştir.


(Bunun üzerine İblis): "Mademki, benim yoldan çıkmamı istedin" dedi, " ben de, gidip senin doğru yolunun üzerinde onlar için pusuya yatacağım ve hem açıktan açığa, hem de akılların ermediği yol ve yöntemlerle, sağlarından sollarından sokulacağım onlara: Ve sen onlardan çoğunu nankör kimseler olarak bulacaksın."(A’raf 16-17)


Şöyle düşünelim: Bir kadının erkeklerin önünde imam olması şeytanın arayıpta bulamayacağı bir fırsat olur çünkü Ayeti kerimede özellikle doğru yolun üzerinde duracağını sokulacağını belirtiyor. Namaz ise dosdoğru Rabbimiz ile iletişime geçtiğimiz an olduğu için ister istemez fıtrat gereği vesveseler oluşur kimse demesin bende oluşmuyor çok zor bir durum kimi satış yapar kimi borcuna odaklanır kimi çocuğunun hastalığına dalar vb tam bir huşu içinde kılabilmemiz için çok çaba sarf etmemiz lazım.Bu tür bir vesvese ve düşünce bulunan insanoğlunun önünde bir bayanın imam olarak namaz kıldırması bir çok fitneye sebep olur…Kadın fıtratı gereği fiziki yapısının hassasiyetine göre hareket eder.Kadınlığın vermiş olduğu fiziki yapı ve fıtrata ters davranamaz.Kadının ayrı, erkeğin ayrı donanımda yaratılması ve her ikisinin de bu farklı yapıları esas alınarak ele alınması eksiklik değil adalettir, Allah’ın el Adl isminin gereğidir.


Nisa Suresi 32 ayeti hatırlayalım: O zaman şöyle bir durum söz konusu olmazmı Kuranda kadınlar anlamına gelen Nisa suresi var iken neden erkekler anlamına gelen bir sure yok o zaman bu ayrımmı oluyor… Bizler İlahi vahyi eğip bükmeden anlamaya çalışalım ve devam edelim ayete bakalım:


O halde Allahın kimilerinize diğerlerinden daha fazla bağışladığı nimetlere imrenmeyin . Erkekler kendi kazançlarından bir fayda sağlarlar, kadınlar da kendi kazançlarından... Bu nedenle lütfu(ndan size bahşetmesini) Allahtan dileyin; şüphesiz Allah, her şeyin tam bilgisine maliktir.(Nisa-32)


Ayeti kerimede Allah’ın kimilerine diğerlerinden fazla bağışladığı nimetler devamında erkek ve kadın ayrı ayrı belirtilerek kendi kazançlarının ayrı olduğu bu durumda Allahtan lütuf dilemeyi ve her şeyin tam bilgisinin Rabbimize ait olduğu izah ediliyor.Kadın ve Erkeğe verilen nimetler hususunda kadının yapabileceği fiile erkeğin özenmemesi erkeğin yapabileceği fiilede kadının özenmemesi açıkça ifade ediliyor.

Medine-web 19Haziran 2010 01:03

sayın gümüştabak,
laf cambazlığı derken,sizi kırmak yada saygısızlık amacında değilim olamam da.
size sorular yöneltiyorum siz görmezden gelip bildiğinizi okuyorsunuz.laf cambazlığını bunun için kullandım.
1-kuranda olmayan herşey mubahmıdır ?
2-sahih sünnet vahy midir ?
3-1400 yıllık islam alimlerinin icma dediğimiz noktalarına hayırmı diyeceğiz?
4-kuran evrenselmidir?bu evrenselliğin boyutu nedir?reforma ihtiyacı varmı ?
5-akılsız vahy olmaz.vahysiz akıl olmaz.bu doğrudur.ama ikisi çeliştiğinde akılmı vahy mi öncelikli olmalıdır ? sizin aklınız alıyor benim almıyor.hangi akıl sizce ?
6-kadının erkeğin önünde namaz kılması,beni bozuyor sizi bozmuyor.çözüm nedir ?
vs....

HALUK GÜMÜŞTABAK 19Haziran 2010 10:08


Sayın Abdulmelik kardeşim elbette herkes düşüncesinde özgürdür saygı duyarım. Cevabınızda çok önemli gördüğüm örneğinize değinmek istiyorum. Verdiğiniz ayet örneğini yazalım.

(O halde Allahın kimilerinize diğerlerinden daha fazla bağışladığı nimetlere imrenmeyin. Erkekler kendi kazançlarından bir fayda sağlarlar, kadınlar da kendi kazançlarından... Bu nedenle lütfu(ndan size bahşetmesini) Allahtan dileyin; şüphesiz Allah, her şeyin tam bilgisine maliktir.(Nisa–32)

Bu ayeti nasıl anlamalıyız burası önemli. Eğer bu ayeti örnek gösterip kadınlar imamlık yapamaz dersek, bu örneği herkes her konuda kullanabilir. Örnek verelim bugün şoförlük erkek mesleği olarak bilinir fakat tek tükte olsa kadın şoför vardır ve gayet güzelde yapıyor. Kasaplık, tamircilik, inşaat işçiliği bunların hepsi günümüzde de erkeklerin mesleği ama kadınlarında azda olsa çalıştığını çok iyi biliyoruz. Buna yasak koyabilir miyiz? Hat ta bunun nadir oluşu nedeniyle televizyonlarda konu bile oluyor. Sormak isterim genelde erkek işini yapmalarına bu durumda kesinlikle karşımı çıkıyoruz? Eskiden kadın Pilot yoktu ama şimdi F–16 kullanan kadınlarımız bile var. Bu durumda nasıl olurda bu erkek işi yapamazsınız mı dememiz gerekir. Bu erkeğin fıtratı gereği işidir dememiz ve bu ayeti örnek göstermemiz normal midir, yoksa bu ayet ile Rabbim başka şeyler mi anlatıyor bizlere? Evet, kadın ve erkek yaradılışında farklı yaratılmıştır. Her şeyden önce cinsiyeti farklıdır bundan dolayıdır ki sorumlulukları da farklıdır. Gücü kuvveti farklıdır. Her insan yapabilecekleri gücü kadar sorumludur. Yazınızın sonunda bu ayeti açıklamak adına şunları yazmışsınız.

(Kadın ve Erkeğe verilen nimetler hususunda kadının yapabileceği fiile erkeğin özenmemesi erkeğin yapabileceği fiilede kadının özenmemesi açıkça ifade ediliyor. )

Sayın arkadaşım Allah hiçbir zaman erkekler şu mesleği yapsın kadınlar şunları yapsın diye bir ayrım yapmamıştır. Burada şunu söyleyebiliriz, kadının erkeğe oranla daha güç ve kuvvet adına zayıf olduğunu bu durumu göz önüne alarak yapabileceklerini yapması gerektiğini söyleyebiliriz. Fakat bu ayet örnek verilip erkeğin yaptıkları işi kadınlar yapamaz asla diyemeyiz ve kendimizce de meslekleri sınıflandırıp, bu erkek işi bu kadın işi hiç diyemeyiz. Yukarıda verdiğim örnekleri düşünün daha yakın döneme kadar örneği bile yoktu kadınlarımız için. Ama şimdi var ve hiç kimse bu mesleği kesinlikle kadın yapamaz fıtratına aykırı demiyor acaba neden? Peki, Rabbim herhangi bir yasak koymadığı halde kadın imamlık yapamaz neden bizler diyoruz? Bu bir meslekte değil. Düşünün evin içinde kalabalık ailenize babaanneniz namaz kıldıramıyor neden, bu yasağı Rabbim koymamış ben de çıkıp topluma kadın namaz kıldırsın demiyorum, çünkü kültürümüzde geleneklerimizde bu yok, buna karşı çıkalım radikal bir iş yapalım demiyorum. Benim söylediğim Rabbin böyle bir yasağı yok, bunu söyleyenlere karşı bizlerde elbette kadında gerektiğinde neden imamlık yapıp bizleri rabbin huzuruna durmamızı sağlamasın diyorum. Bunu söylediğimde hepimiz aklımıza kötü şeyler gelir kesinlikle olmaz diyoruz. Biz erkeklerin aklına geliyor da kadınlarımızın erkek imam arkasında neden akıllarına kötü bir şey gelmiyor, çünkü günümüzde camilerde namaz kılarken kadınlarımız arka safta erkeğin imamlığında namaz kılıyorlar. Bu durumda kadınlarımız çok daha iyi niyetli, temiz kalpli, Rabbin huzuruna dururken kendilerine hakimde, erkekler mi kötü niyetli kötü kalpli? Buna inanmak mümkün değil. Lütfen bu konuyu birde bu yönü ile düşünelim. Bizler camilerimizde bir devrim yapalım da kadınlar imam olsun demiyorum. Kadınlarımıza yapılan bu yanlışı düzeltelim ve Rabbin vermediği bir hükmü de bizler vermeyelim diyorum o kadar, çünkü bunu yaparsak bu işin vebali olduğunun da bilincinde olmalıyız. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK

HALUK GÜMÜŞTABAK 19Haziran 2010 12:00

Bence Sayın Ferdi kardeşimizin sözleri bizlere ibret olmalı. Çok şeyleri düşünmemize vesile olur inşallah. İşte bizim İslam anlayışımız. Ben söyleyecek söz bulamıyorum bizleri bu hale düşürenler bu sözlere cevap versin ben değil. Güzelim İslamı ve Rabbin emrettiği namazın ne olduğunu anlatamadığımız sürece bir arpa boyu kadar yol almamız mümkün değil. İste İslam aleminin günümüzdeki halinin iç yüzünü sanırım bu sözlerde aramak gerekir. Saygılarımla

FECR 19Haziran 2010 12:31

Haluk abi bu konuda sizinle aynı düşünmemekteyim.Cevabınızda teknik/teknolojik gelişmeler ile islamın ibadetindeki özellikleri/gereklilikleri bir tutarak ele almışsınız.Baktığınız pencerenin camları sizi yanıltıyor.Allah Maide suresinde dini kemale erdirdiğini ifade ederken ve Rasulu de Kur'anın yaşayanı olduğunundan dolayı,benim için kıstas Allah Rasulu ve mütevatir/yaşayan sünnettir.Yaşayan sünnette sizin söylediğinizin karşılığını bulmak zor.Bırakın artık bu tür konuları kaşımayı.İnsanları dine yaklaştırmanız gerekirken uzaklaştırmanın bir faydası olmaz.Ves selam

MERVE DEMİR 19Haziran 2010 12:49

Alıntı:

FECR Üyemizden Alıntı (Mesaj 93159)
Haluk abi bu konuda sizinle aynı düşünmemekteyim.Cevabınızda teknik/teknolojik gelişmeler ile islamın ibadetindeki özellikleri/gereklilikleri bir tutarak ele almışsınız.Baktığınız pencerenin camları sizi yanıltıyor.Allah Maide suresinde dini kemale erdirdiğini ifade ederken ve Rasulu de Kur'anın yaşayanı olduğunundan dolayı,benim için kıstas Allah Rasulu ve mütevatir/yaşayan sünnettir.Yaşayan sünnette sizin söylediğinizin karşılığını bulmak zor.Bırakın artık bu tür konuları kaşımayı.İnsanları dine yaklaştırmanız gerekirken uzaklaştırmanın bir faydası olmaz.Ves selam

Bu sözlerin üzerine başka bir şey demeye gerek kalmamıştır Fecr abimin belirttiği hususlara aynen katılıyorum Selametle kalın...

Yitiksevda 19Haziran 2010 14:33

Ferdi anlatılanlar doğru olsa dahi uslup yanlış Ahlaki ilkeleri elden bırakmayalım.Kabul etmemenize saygı duyarım ama sizde uslubunuz ile yanlışa düşmeyin Teşekkürler...

Medine-web 19Haziran 2010 21:39

Alıntı:

FECR Üyemizden Alıntı (Mesaj 93159)
Haluk abi bu konuda sizinle aynı düşünmemekteyim.Cevabınızda teknik/teknolojik gelişmeler ile islamın ibadetindeki özellikleri/gereklilikleri bir tutarak ele almışsınız.Baktığınız pencerenin camları sizi yanıltıyor.Allah Maide suresinde dini kemale erdirdiğini ifade ederken ve Rasulu de Kur'anın yaşayanı olduğunundan dolayı,benim için kıstas Allah Rasulu ve mütevatir/yaşayan sünnettir.Yaşayan sünnette sizin söylediğinizin karşılığını bulmak zor.Bırakın artık bu tür konuları kaşımayı.İnsanları dine yaklaştırmanız gerekirken uzaklaştırmanın bir faydası olmaz.Ves selam

evet000evet000evet000


ferdi sana gelince pes doğrusu.
başka bir şey demem.
sen kızarmayı bilirmisin!!!

kurtmehmet 19Haziran 2010 22:06

FECR´isimli üyeden alıntı [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Haluk abi bu konuda sizinle aynı düşünmemekteyim.Cevabınızda teknik/teknolojik gelişmeler ile islamın ibadetindeki özellikleri/gereklilikleri bir tutarak ele almışsınız.Baktığınız pencerenin camları sizi yanıltıyor.Allah Maide suresinde dini kemale erdirdiğini ifade ederken ve Rasulu de Kur'anın yaşayanı olduğunundan dolayı,benim için kıstas Allah Rasulu ve mütevatir/yaşayan sünnettir.Yaşayan sünnette sizin söylediğinizin karşılığını bulmak zor.Bırakın artık bu tür konuları kaşımayı.İnsanları dine yaklaştırmanız gerekirken uzaklaştırmanın bir faydası olmaz.Ves selam

Abdulhamit 1 19Haziran 2010 22:23

Arkadaşım haluk bey bu konuyu özel olarak bana gönderdiğinde
bakın ne demiştim.

Evet kadının erkeklere imamlık yapamayacağına dair kuranda net ve açık ayet yok. Haramdır demek Allah adına fetva vermek demektir. Allah adına konuşmak demektir. Allahın hiç bahsetmediği konuda hüküm vermek demektir.

Kur’ân hususunda müslümana düşen görev, Kur’ândan hüküm verirken yüce Allah adına hüküm verdiğinin şuurunda olmasıdır. O, bu söyledikleriyle Allah'ın kelâmından neyi murad ettiğine dair şahitlik etmektedir. Böylelikle bu şahidliğin ne kadar büyük olduğunu iyice idrâk etmeli ve yüce Allah hakkında bilgisizce söz söylemekten korkmalıdır. Çünkü o takdirde Allah'ın haram kıldığı bir iş işlemiş ve bu sebeple kıyamet gününde de cezalandırılması sözkonusu olur. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

"De ki: 'Rabbin ancak hayasızlıkları, onların açık olanını, gizli olanını, bununla beraber günahı, haksız isyanı Allah'a -hakkında asla bir delil indirmediği- herhangi bir şeyi ortak koşmanızı ve Allah'a bilmediğiniz şeyleri isnad etmenizi haram kılmıştır.'" (el-A’raf, 7/33)

Bir başka yerde de şöyle buyurmaktadır:
"Kıyamet gününde Allah'a yalan söyleyenleri yüzleri kararmış görürsün. Büyüklük taslayanlara cehennemde yer mi yok?" (ez-Zümer, 39/60)

YAZILANLARI OKUDUM VE GÖRÜŞÜMÜ ŞÖYLE BELİRTEBİLİRİM

Kadının erkeklere neden imamlık yapamayacağına dair kuranda açık net ayet olmamakla beraber, kurandan çıkarılıcak bir ayet hükmü vardır ki, eğer bu ayet hükmü dikkate alınırsa kadının erkeklere imamlık yapamayacağı net ortaya çıkar.

Öncelikle imam nedir ? Bu soruyu cevaplayalım.

En basit tabiri ile İmam: Önder, öne düşen, yol gösteren, kendisine uyulan, öncül kimse demektir.

Peki dinen kadın erkeğin önderi olabilir mi ? Eğer kadın imam varsa, kadın peygamberde olmalı.

Kuran’ı kerimde sizden olan emir sahiplerini uyunuz emri gereği emir sahiplerinden kasıt kadın olabilir mi ? Kadın vali, kadın halife olabilir mi ? Eğer kadın halife olabiliryorsa imam olması çok hafif kalır.

“Erkekler kadınlar üzerine hâkimdir (idarecidir) Çünkü Allah teâlâ onların bazısını bazısı üzerine tafdil buyurmuştur (üstün yaratmıştır)..... ” (Nisa Sûresi 34 )

Aile en küçük bir cemaat olması itibariyle onun her halükârda bir hâkimi olacaktır. O da kuranın ifadesiyle erkektir.

Dinen de cemaate önder , imam olacak kimse erkektir. Ailesine dahi reisliği kabul edilmeyen kadının cemaata imamlığı ve bir önder olması nasıl kabul edilsin?

Allah huzurunda dahi öyle bir duruş sergileyeceğiz ki hepimiz imamlarımızın arkasında olacağız.


kurtmehmet 19Haziran 2010 22:33

And olsun ki ben de onlar için, senin doğru yolunun üzerinde oturacağım.
Sonra onlara; önlerinden, arkalarından, sağla­rından, sollarından sokulacağım. Onların çoğunu sana şükreder bulamayacaksın.” (Arâf, 7/16-17)
Namaz kılmakta olan kişi, doğru yolda olacağından şeytan hemen göreve başlar. Namaz kılanlar, onun kendilerine ne vesveseler verdiğini gayet iyi bilirler. Kadının imam olması halinde o, yeni vesvese imkânları elde eder. Kadında da erkekte de artık huşu kalmaz. Bu sebepten dolayı Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem mescitte saf düzenini önce erkekler, onların arkasında erkek çocukları, sonra kadınlar ve kız çocukları olacak şekilde tanzim etmiştir. (Bkz: Buhârî, Salât 20, Ezân 78, 161, 164; Müslim, Mesâcid 266-268, (658-660); Muvatta, Kasru’s-Salât 31; Ebû Dâvud, Salât 71; Tirmizi, Salât 173; Nesâî, Mesâcid 43)
ALINTI


SAAT: 08:50

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306