Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Makale ve Köşe Yazıları

Konu Kimliği: Konu Sahibi HALUK GÜMÜŞTABAK,Açılış Tarihi:  16 Ocak 2011 (20:20), Konuya Son Cevap : 19 Ocak 2011 (12:43). Konuya 5 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 16 Ocak 2011, 20:20   Mesaj No:1
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:HALUK GÜMÜŞTABAK isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 10862
Üyelik T.: 01 Ekim 2009
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:66
Mesaj: 489
Konular: 86
Beğenildi:3
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Kur'anın Evrensel oluşu.....

Kur'anın Evrensel oluşu.....

Kur’an bütünüyle evrensel bir kitap mıdır? Evet, konu bana göre çok önemli. Kur’an evrenseldir, tüm zamana hitap eder diyorsak, kur’an ayetleri içinde hükmü bizleri ilgilendirmeyen, ya da hükmü kaldırılmış hiçbir ayetin olmadığına öncelikle inanmış olmalıyız. Günümüzde bir kısım düşünce, bazı ayetlerin hükmünün kalktığını, yani nesih edildiğini söylediği gibi, bazı ayetlerinde yalnız peygamberimizi, ya da eşlerini ilgilendirdiği için, bizleri hiç ilgilendirmeyeceğini söylemektedir. Eğer iki fikrin herhangi birisini kabul edersek, kur’anın tümüyle evrensel olduğunu söylemek, sanırım pek doğru olmaz.

Bir arkadaşım bana verdiği cevapta peygamberimize hitap eden ayetlerin, o döneme hitap etmesinden dolayı, bu ayetlerden bizlere kıssadan hisse düşmediğine inandığı için olsa gerek, bu ayetlerin evrensel olmadığını anlatmak için şu sözleri söyledi.

(Bu sorunun cevabı o döneme ait bir konu başlığı ise işte o zaman bu ayet evrensel bir ayet değil anlamı çıkmaz mı?)

Yazımın başında da söylediğim gibi, bir kısım düşünce, birçok ayetleri öne sürüp, hükmünün kalktığına inanırlar. Yani kur’an da bahsedilen bu tür ayetlerin olduğunu kabul ettiğimizde, bu ayetlerin günümüzde hiçbir hükmü, yaptırımı yok demektir. Eğer bunu kabul edersek, kur’anın evrensel oluşundan da bahsetmemiz yanlış olur. Şöyle düşünelim, madem bazı ayetlerin hükmü kaldırıldı, peygamberimiz hükmü kalkan bir ayeti niçin kur’an a dâhil etti? Ya da Rabbim hükmü kalkanları, geçersiz olanları niçin kur’an dan çıkarmadı ve bu konuda tek bir açıklama bile yapmadı da, onlarca ayetinde ayrım yapmadan kur’ana sarılın diyor bizlere. Niçin tek bir açıklama bile olmadan, yani hükmü kalkan bir ayetten bahsedilmediği halde, bizler böyle bir düşünceye inanabiliyoruz? Hani Rabbim her şeyden nice örnekleri, değişik ifadelerle verdim ki anlayasınız diyordu, ne oldu bu ayetlerin hükümleri? Yoksa tüm bu ayetlerin üstünü örtüp, görmezden mi geliyoruz?


Yazımın asıl konusu kur’an da nesih konusu değil. Üzerinde duracağımız konu, kur’an da geçen peygamberimiz ve eşlerine hitap eden ayetlerin, acaba bizlere vereceği hiçbir şey yok mu? Bu ayetlerden bizler kıssadan hisse almayacaksak, kur’an da ne işi var? Gelin bu konuyu kur’an bütünlüğünde birlikte düşünelim. Önce şu iki ayete bakalım.


Araf 3: Rabbinizden size indirilene uyun; O'nun berisinden bir takım velilerin ardına düşmeyin! Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz.

Nur 34: Andolsun ki biz size (gerekeni) açık açık bildiren ayetler, sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvaya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik.


Önce yukarıdaki iki ayeti anlamaya çalışalım. Allah bizlerin uyacağı kitabın kur’an olduğunu söylüyor. Acaba bu ve buna benzer onlarca ayetinde Rabbim, bizleri kur’ana yönlendirdiği halde, içinde hükmü kalkmış, bizleri günümüzde ilgilendirmeyen, fayda sağlamayıp kıssadan hisse almayacağımız, yalnız peygamberimize ve eşlerine hitap eden ayetler olabilir mi? Eğer öyle olsaydı, kur’an da yer alacağına, direk kendilerine tebliğ edilmez miydi? Nur suresi 34. ayetinde de, sizlere gerçekleri açıklayan, sizden önce gelip geçmiş olanlardan örnekler verdik ki, öğütler alasınız diyor. Demek ki bunlar geçmişte olan kimseleri ilgilendiriyor demek, doğru bir yaklaşım olmasa gerek. Hitap ve emir peygamberimiz ve eşleri olabilir, ders alınacak konu bizleri ilgilendiriyor ki, Rahman bu örnekleri kur’an da bizlere iletmiş. Tüm bu ayetlerden eğer öğüt alamıyorsak, sanırım kur’an a bakarken, taktığımız gözlüğü mutlaka değiştirmemiz gerekir.


İbrahim peygamberimizi düşünün lütfen. Babası iman etmiyor ve babası için dua ederken, senin için dua etmekten başka hiç bir şey yapamam diyor ve bu bilgi de peygamberimiz dönemindeki topluma ve bizlere iletiliyor, kur’an ayetleriyle. Peki, neden iletiliyor, o devirde İbrahim peygamberimizin söylediği, bizlere ne gibi bir faydası olabilir diyebilir miyiz? Bu bilgi yalnız bunu söyleyeni bağlar diyemiyor da, burada anlatılmak istenen öğüdü, anlamaya çalışıyorsak, kur’an da verilen tüm ayetlerin de, bizlere anlatmak istediği, çok ama çok şeyler olduğunu bilmeliyiz. Allah kur’an da birçok olayı, çok iyi anlayabilmemiz için örnekleme yöntemini kullanmıştır. Bu yöntem daha iyi anlaşılması ve akılda kalması içindir. Okulda öğretmenler bile bu yöntemle ders anlatır öğrencilerine.



Eğer ayetlerde geçen konu, hitap edilen kişileri ilgilendirir dersek, bu mantıkla yola çıkarsak, peygamberimiz döneminde kur’anı tebliğ alanlar, bizden önceki olaylar, örneklerde geçenleri ilgilendirir der, o ayetleri siler. Bizlerde peygamberimiz devrine ait örnekler için, bu ayetlerde peygamberimiz devrindeki muhatapları ilgilendir dememiz gerekir ki, bu durumda kur’an ı ellerimizle silmiş, üstünü örtmüş yok etmiş oluruz. Gerçi ne yazık ki buna benzer bir durum günümüzde kanayan bir yaradır. Acısını da hep birlikte çekiyoruz. Rabbim yardımcımız olsun.

Başka örneklere bakmaya devam edelim.


Taha 99: İşte böylece, geçip gitmişlerin haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Biz sana katımızdan da bir Zikir vermişizdir.

Bakın Rahman ne diyor bizlere. Geçip gitmiş ve yaşanan olaylardan haberler veriyoruz ki, ibret alasınız diyor. Peygamberimiz devrinde yaşayanlar, onların geçmişinde olanlardan ibretler aldılar, bizlerde hem onların geçmişlerinden, hem de peygamberimiz devrinde yaşanan örneklerden ve olaylardan ibretler alalım diye Rahman, tüm yaşanmış örnekleri kur’ana dâhil etmiştir.


Gelin konuyu daha iyi anlamak için Rabbimin direk peygamberimize hitap ederek, onun şahsı ya da eşleri ile ilgili ayetlerden bir kısmını alarak, ayetleri anlamaya çalışalım, acaba bizlerin alacağı kıssadan hisse yok mu bu ayetlerden?



Tahrim 1: Ey Peygamber, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek, Allah'ın sana helal kıldıklarını niçin haram kılıyorsun? Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.


İsra 73. Az kalsın seni, sana vah yettiğimizden uzaklaştırarak ondan gayrisini uydurup bize isnat edesin diye fitneye düşüreceklerdi. İşte o takdirde seni dost edinirlerdi. 74. Eğer biz seni sağlamlaştırmamış olsaydık, yemin olsun, onlara birazcık meylediverecektin.


Abese sur.1234. ayetler: Yüzünü ekşitti ve öteye döndü; Yanına kör adam geldi diye. Nereden bilirsin, belki de o arınıp temizlenecek. Belki de düşünüp taşınacak da öğüt kendisine yarayacak.)


Yukarıdaki ayetlere dikkatlice baktığımızda, rabbimin elçisini ikaz ettiğini görüyoruz, yani direk bizzat kendisine hitap ediliyor. Peki, Yüce Rabbim elçisine bizzat hitap eden, yalnız şahsına münhasır bu ayetleri, niçin kur’ana dâhil etmiştir, bunu hiç düşünüyor muyuz? Eğer bu ayetlerde bizlere anlatacağı hiçbir bilgi, ibret, ders yoksa niçin elçisi ile arasındaki diyalogu bizlerin duymasını sağlasın, özel bildirirdi elçisine. Kur’an da geçen her olayın bizlere anlatacakları çok şeyler vardır, yeter ki düşünüp öğüt almasını bilelim.



Yukarıdaki ayetlerden ibret alacağımız küçük örnekler verelim kısaca. Tahrim 1. ayette Allah, kendisinin haram demediği bir şeye elçisinin bile haram diyemeyeceğini örnekle bizlere vermektedir. İsra 73. ayette her beşer yanılabilir, hata yapabilir bu Allahın elçisi dahi olsa. Fakat Rahmana dayanan ondan yardım isteyene ben yardım ederim, doğru yola iletirim örneğini bizzat elçisi üzerinden vermiştir bizlere. Abese suresinde de, kimin iman edeceğini sizler bilemezsiniz, yalnız ben bilirim, onun içindir ki insanlara ön yargılı yaklaşmayın. Allahın tebliğini hiçbir ayrım yapmadan iletiniz, gerisi bana kalmıştır ben bilirim, dersini vermektedir bizlere.


Yine bazı ayetlerde elçisi için izin verdiği, ama başkalarına yasak koyduğu konular vardır. Yine peygamber eşlerine hitaben onları ikaz eden, hatta onlara has indirilen ayetlerde vardır. Bir örnek alalım acaba bu ayetlerden bizlere düşecek kıssadan hisse yok mu dersiniz?


Ahzap 32: Ey Peygamber hanımları! Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer (Allah'tan) korkuyorsanız, (yabancı erkeklere karşı) çekici bir eda ile konuşmayın; sonra kalbinde hastalık bulunan kimse ümide kapılır. Güzel söz söyleyin.


Yukarıdaki ayeti okuduğumuzda, bizlere vereceği hiçbir ders yok diyebilir miyiz? Hâlbuki bakın peygamber eşlerine hitap ediyor. Buna benzer daha birçok ayet vardır. Hatta sizin yaptığınız bir yanlışa, iki kat günah yazarım diyerek de, Rabbin peygamber eşlerinin dikkatlerini çektiğini hatırlayalım. Bu ayetlerden eğer bizler alacak hiçbir dersimiz yok diyorsak, bu ayetin üzerini örtmüş olacağımızı unutmayalım. Allah burada özellikle çok özel konumdaki bir insanın eşinin de, çok özel bir konumda olduğunun dikkatini çekiyor.

Yaşantımızda hatırlayalım. Bizleri yöneten başbakan, ya da Cumhurbaşkanı olsun, bizlerin gözleri ya da basının dikkati, eşleri üzerinde yoğunlaşır. Hepimiz onların konuşmasına, davranışına dikkat eder, onların yaptığı yanlış bir hareket ve davranışı da eşlerine mal ederiz. İşte çok özel konumdaki insanların eşlerinin de çok özel olacağı, onların kendilerine dikkat etmeleri gerektiği ikazı, kur’an da çok güzel örneklendirilmiştir. Biraz araştırınız devleti yöneten özel insanların eşleri ile ilgilide kanunlar vardır ve onlara da çok özel haklar tanınır. Örneğin özel araç tahsisi. Eşleri ile birlikte seyahatte onlara eşlik etme hakkı, onlara da harcırah tahsisi. Kim bilir daha bu ayetlerden ne kadar güzel kıssadan hisse çıkaranlar vardır, bizimle paylaşanlardan, Allah razı olsun. Demek ki buradan da anlıyoruz, liderler ya da çok özel konumdaki insanların ve eşlerinin, bazen normal vatandaşlardan çok farklı hakları vardır. Buda konumundan dolayı olduğu verilen örneklerden anlaşılıyor.



Yine peygamber ve eşleriyle ilgili bir başka ayete bakalım, konu daha iyi anlaşılması için.


Ahzap 53: Ey iman edenler! Size bir yemek için izin verilmedikçe Peygamber'in evlerine girmeyin. Vaktini bekleyip durmaksızın çağırıldığınızda girin, ancak yemeği yiyince hemen dağılın. Söze dalıp lafı koyulaştırmayın. Çünkü böyle davranmanız Peygamber'i rahatsız eder. Fakat o size bir şey söylemekten utanır. Allah ise hakkı dile getirmekten çekinmez. Peygamber'in eşlerinden bir şey istediğinizde, onlardan perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz hem de onların kalpleri için daha temiz bir yoldur. Allah'ın resulüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra onun eşleriyle nikâhlanmanız, size helal kılınmamıştır. Böyle bir şey Allah katında büyük bir vebaldir.



Ayeti okuduğumda, günümüzde yaşadığımız devletin yönetici kademelerinde olan kişilerden gelen, şikâyetler geldi aklıma. İş ya da özel isteklerini anlatmak için, memleketlerinden habersiz ve sık sık evlerine gelen misafirlerinden yakınırlar. Onları ağırlamaktan görevlerini yapamadıklarını söylerler. Ayrıca hemşerilerinin yüzlerine, bu sıkıntılarını söyleyemedikleri için yakınır dururlar, televizyondan duyarız tüm bunları. İşte kur’an, işte bizlere verdiği kıssadan hisse. Peygamberimizin eşlerine gelince, bakın burada Allah elçisinin evine sık sık gelenleri nasıl uyarıyor ve eşleri ile muhatap olurken dikkatli ve saygılı olun diyor. Ayrıca çok özel bir hükümle elçisinin eşlerini de koruma altına alarak, onlara sakın art niyetle bakmayın, daha sonra bile olsa evlenmenizi yasaklıyorum diyor. Şimdi buradaki çok özel konuma bakalım ve bizlere bu hükmüyle ne anlatmak istiyor onu düşünelim. Allahın elçisi hem kur’anı tebliğ eden, hem de devletin başı, yani yöneticisi durumundaydı. Daha önceki ayette Allah ne demişti eşlerine hitap ederek? (Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz.) Peki, özellikleri nedir ki böyle söylüyordu Allah? Elbette çok özel konumlarından dolayı, hem Allahın elçisi hem de devletin, yönetimin, adaletin başı konumunda olan birinin eşleri. Demek ki bazen kişinin konumu, çok özel kanunlarla korunabildiği ve bunun da gerekliliği anlatılıyor bizlere. Başbakanımızı ya da Cumhurbaşkanımızı düşünün, işleyeceği yüz kızartıcı suç hariç, görev sürecinde her hangi bir suçtan yargılanmıyor bile. Demek ki özel insanlara yine çok özel yetki ve sorumluluk vermenin, rabbin örneklerinden doğru olduğu anlaşılıyor. Bizler bu örnekleri gördüğümüzde, yönetici konumunda olan bir insana verilen, konumundan dolayı farklı hak ve üstünlüklerin normal olduğunu, Rabbin örneklerinden çok güzel anlamaktayız. Bu ve buna benzer ayetler için, çok daha farklı yaklaşımlarla dersler alınabileceği, akıldan çıkartılmamalıdır. Bakın Allah kur’an ayetleri üzerinde nasıl düşünmemizi ve ondan yararlanmamızı istiyor.


Muhammet 24: Peki bunlar, Kur'an'ın anlamını inceden inceye düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpler üzerinde o kalplerin kilitleri mi var?


Demek ki Rabbin kitabını okurken, yalnız gözlerin okunuşu ile değil, aklın, fikrin ve kalbin de devreye girmesini, okuduklarımızı inceden inceye düşünmemizi emrediyor. Düşünüp de anlamayanlara bakın ne diyor Rahman. Kalpleri üzerinde yoksa kilitlerimi var? Allah bu durumdan bizleri korusun. Demek ki bizlere düşen görev, ayetler üzerinde düşünmek ve o ayetlerden ne gibi fayda sağlarız, nasıl nasibimizi alırız, onun yöntemini bulmalıyız önce. Bir şeyi yok etmek, kaldırmak çok kolaydır, asıl olan var olandan nasıl yararlanırız, onu bulmaktır.

Allah Bakara suresi 26. ayette çok dikkat çekici bir örnek veriyor. Ayeti önce yazalım ve üzerinde düşünelim.


Bakara 26: Şu bir gerçek ki Allah, bir sivrisineği hatta onun da üstündeki bir varlığı örnek göstermekten sıkılmaz. Böyle bir durumda, inananlar bilirler ki o, Rablerinden bir gerçektir. Küfre sapmışlar ise şöyle derler: "Allah, bunu örnek vermekle ne demek istedi?" Allah onunla birçoğunu saptırır, birçoğunu da onunla doğruya ve güzele kılavuzlar. Allah onunla yoldan çıkmışlardan başkasını saptırmaz.

Allah kur’an da verdiği örnekler ve bilgiler için bakın ne söylüyor. Bir sivrisineği ya da onun benzerini örnek vermekten, onun üzerinden dersler anlatmaktan çekinmez. İman edenler verilen örnekler ve anlatılan hikâyelerin Rabbin bizlere vereceği dersler olduğunu bilirler, burada Allah bizlere ne anlatıyor diye, düşünüp öğüt almanın yollarını ararlar diyor. Küfre sapanlar ise, burada küfre sapanlar sözünden kur’an a iman etmeyenler anlaşılmamalıdır. İnandığı halde, imanını hurafelerle yaşayıp, Allahın saf, katıksız dinini emin olmadığımız bilgilerle karıştıranlardan bahsediyor. Küfre sapmak, doğru bilgiden düşüncesizce sapmak anlamını taşıyor. İşte bunlar Rabbin verdiği bazı örnekler için, Allah, bunu örnek vermekle ne demek istedi?" diyerek, ayetin anlatmak istediğinden uzaklaşırlar, anlamaya çalışmak istemezler diyor. Ayetin devamında ise çok daha dikkat çekici bir söz söylüyor Rahman. Bu kısmı çok iyi anlamadığımız takdirde aynı yanlışı hepimiz yapma tehlikesi ile karşı karşıya kalabiliriz. (Allah onunla birçoğunu saptırır, birçoğunu da onunla doğruya ve güzele kılavuzlar.) Dikkat ederseniz Allah verilen örneklerden faydalanmak ta nazlanan, üstünü örten, işi yokuşa süren, bu konu bizleri ilgilendirmiyor o devirde yaşayan insanları ilgilendiriyor, ya da artık bu ayetlerin hükmü kalkmıştır diyerek, ayetleri görmezden gelenleri, özellikle gerçekleri görmemelerini sağlarım diyor. Gerçek iman edenlerinde istifade etmeleri için, gerekeni yapacağını, alması gereken dersleri alacaklarını belirtiyor ve onları doğruya ve güzele kılavuzlarım diyor Rabbim. Dikkat edin aynı bilgilerden bahsediyor, bir kısmı bu ayetleri görmezden geliyor ve yoldan sapıyor gereken bilgiden nasiplenmiyor, bir kısmı da yine diğerlerinin görmezden geldiği bilgilerden, doğru yolu buluyor. Doğrusu üzerinde çok düşünülmesi gereken bir ayet. Anlayana, anlamak isteyene.


Kur’an zerresine kadar evrenseldir. Kur’an her zamana her çağa ayak uyduran, her topluma hitap eden bir rehberdir. Allah kur’an için, sizlere rehber olsun diye indirdik diyorsa, o rehberin bir kısmının geçerliliğini kaybettiğini düşünmek, kur’an dan gerektiği kadar nasiplenmemek demektir. Kur’an ayetlerini dikkatle incelediğimizde, Allahın kelimeleri çok özel itinayla seçtiğini görürüz. Eğer kur’an dan Rabbin ne söylediğini tam olarak anlamak istiyorsak batılı, hurafeyi karıştırmadan, onu bir bütün olarak alıp, üzerinde Rabbin söylediği gibi, inceden inceye düşünürsek, inanın birçok gerçeğin farkına varacağımızı unutmayalım.

Dilerim Rabbimden, gönül gözleri mühürlenmemiş, aklını kullanarak iman eden, kur’an dan gereği gibi yararlanan, dersler, ibretler alan, zikir ehli kulları arasına, bizleri de alması dileklerimle.

SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK


[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi HALUK GÜMÜŞTABAK 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
İbretlik bir kıssadan hisse. Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler kamer34 6 2581 21 Nisan 2011 21:45
Kendi ellerimizle cehennemin kapısını açmayalım. Makale ve Köşe Yazıları HakikaT 10 5421 12 Nisan 2011 12:36
Allah Kur'an ayetlerini elçisine, RÜYASINDA vah... Makale ve Köşe Yazıları yakuti 7 2752 20 Mart 2011 19:44
Bakara 85. ayetten almamız gereken önemli dersler. Makale ve Köşe Yazıları kamer34 6 2647 16 Mart 2011 12:48
Kader konusunu kur'an ışığında nasıl anlamalıyız? Makale ve Köşe Yazıları talibetün 5 2289 11 Mart 2011 21:19

Alt 17 Ocak 2011, 22:10   Mesaj No:2
Medineweb Sadık Üyesi
kamer34 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:kamer34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13038
Üyelik T.: 14 Aralık 2010
Arkadaşları:9
Cinsiyet:
Memleket:istanbul
Yaş:54
Mesaj: 871
Konular: 41
Beğenildi:6
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Kur'anın Evrensel oluşu.....

selam

HALUK GÜMÜŞTABAK arkadaşım

Benim şehsen kafamda tam olarak oturtamadığım bir konuya parmak basmışzsınız

Konuaya girmeden önce şunu belirteyim bir tarihte bazı arkadaşlarla tanışmıştım

Ve bu tanışma ileriki bir zamanda aramızda bir samimiyetlik doğurdu çünki düşüncelerini kendi düşüncelerime çok yakın buluyordum

Sizin yazılarınızı okuduğumda hep o arkadaşlar aklıma geliyor hakikaten o arkadaşlardan bilgi yönünden çok istifade etmiştim.

Fakat her nedense onların pratikteki yaşantıları ve güncel vakalara bakış açılarınada bir türlü anlam veremiyodrum

Örneğin ben onlara arkadaşlar

Kuran kuran diyorsunuz ( ki haklısınız bu konuda bende sizin gibi düşünüyoum sizinle aramdaki fark peygambere bakış açısıdır) o kuran da islami esaslara dayalı bir devlet yapısı yokmu islami esaslara dayalı islam toplumu yapısı yokmu

Siz neden bu konulara ne hayatınızda nede söylemlerinizde hiç değinmiyorsunuz derdim

O arkadaşlarıma açıkca şunu söylerdim siz Allahın ayetlerini hayatınıza söylemlerinize taşımadığınız müddetçe sizi asla din kardeşim olarak kabul etmeyeceğim derdim.

Halbuki bana göre kuran ayetleri çok sert yapıya sahiptirler

Kuran ayetleri sünnet ile değerlendirilmediğinde çok sert bir insan karekteri ortaya çıkarması lazım gerektiğne inanıyorum.tıbki hariciler gibi.

Fakat sizde bu karakter yapısı yok,tam tersine islami esaslara dayalı olmayan rejimlerle toplumlarala çok barışık yaşıyorsunuz yoksa siz kuranın bir kısmına inanıyor bir kısmını görmemezlikten geliyorsunuz derdim

Şimdi müsade ederseniz size bir sorum olacak

Varsayalım ki peygamber yaşıyor ve şuan aramızda

SİZE HAYIR HALUK GÜMÜŞTABAK Kuran da nasih ve mensuh vardır deseydi siz nasıl bir tavır takınırdınız cevabınızı çok merak ediyorum


Sözüme başlarken demiştim kafamda netleşmeyen bir mesele


Şimdi kıblenin değiştirilmesi olayını nasıl izaH ediyorsunuz?



“Ve işte böylece Biz sizi örnek bir ümmet kıldık ki insanlar nezdinde Hakk'ın şahitleri olasınız ve Peygamber de sizin hakkınızda şahit olsun. Daha önce yöneldiğin kıbleyi tekrar kıble yapmamızın sebebi, sırf Peygamberin izinden gidenlerle ondan ayrılıp gerisin geriye dönecekleri meydana çıkarmaktır. Gerçi bu oldukça ağır bir iştir. Ancak Allah'ın doğru yola erdirdiği kimseler için mesele teşkil etmez. Allah imanınızı zayi edecek değildir. Çünkü Allah insanlara karşı pek şefkatlidir, çok merhametlidir.” (Bakara, 2/143)

Ayette geçen “Daha önce yöneldiğin kıbleyi tekrar kıble yapmamız...” mealindeki ifadeyi, kıblenin değiştirilmesi, tahvil edilmesi, önceki kıble istikametine tekrar döndürülmesi gibi ifadelerle söylemek de doğrudur.

Hz. Peygamber (asv), kıble değişikliği ile ilgili bu âyetler gelinceye kadar (on altı veya on yedi ay, bk. Tirmizî, "Tefsir", 3) Kudüs'teki Beytülmakdis'e yönelerek namaz kılmışsa da, Kabe'nin kıble olması hususunda derin bir istek duyuyordu. Nitekim “Biz senin, yüzünü göğe doğru çevirdiğini elbette görüyoruz. İşte şimdi kesin olarak seni memnun olacağın kıbleye döndürüyoruz.” mealindeki bir sonraki ayette de onun bu özlemi dile getirilmektedir.

Bu konuyu biraz açarsanız sevinirim
Alıntı ile Cevapla
Alt 18 Ocak 2011, 11:37   Mesaj No:3
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:HALUK GÜMÜŞTABAK isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 10862
Üyelik T.: 01 Ekim 2009
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:66
Mesaj: 489
Konular: 86
Beğenildi:3
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Kur'anın Evrensel oluşu.....


Değerli Kamer kardeşim kur’an hakkındaki şu düşüncenize inanın katılamıyorum.

(Hâlbuki bana göre kuran ayetleri çok sert yapıya sahiptirler.)

Kur’an da Rabbim bizlerin doğru bir hayat sürmemiz için indirdiği ayetleri düşünmeden hemen kabul etmemizi istemez. Düşün aklet ondan sonra yerine getir der bizlere. Bu yapacaklarınız benim için değil, sizlerin faydanızadır diye açıklık getirir. İşleyeceğimiz yanlış için bir günah yazarım, ama yapacağınız güzel şeyler için, kat kat sevap yazarım diyen rabbim in kitabının, çok sert olduğunu söylemek, sanırım doğru olmasa gerek. Yemin olsun ki bu kitabı sizler için kolaylaştırdım sözleri, sert bir inancı değil, tam tersine kolay bir inancın olduğunun göstergesidir. Ne yazık ki bizler elimizden geldiğince nasıl zorlaştırırız onun yolunu aramış ve yapmışız da.

Kur’an da ki devlet yönetimi çok açık bir şekilde anlatılıyor. Hatırlayalım ne diyordu Rabbim? Sizleri yönetecekleri ehil insanlardan seçiniz. Seçilen insanlara da hitaben, kendi başınıza kararlar vermeyin bilgili bir şuraya, ekibe danışarak toplumu yönetin. İşte size Allahın emrettiği yönetim. Siz bu sözlerden hangi yönetim şeklinin olduğunu anlamadınız mı? Çok açık bir şekilde Demokrasi yani Cumhuriyet yönetimini tarif ediyor Rabbim. Tabi Demokrasiye geçinceye kadar devleti yönetenlerin işine gelmediği için, Rabbin bu emirlerinden hiç bahsetmemişler ve toplumu bilinçlendirmemişlerdir. Bugüne kadar yapılan yanlış nedir derseniz onu da söylemek isterim. Laik sözcüğünü ülkemizde yanlış kullanıp yanlış uygulamalarıdır. Avrupa ve Amerika laik bir devlet yönetimi ile yönetilir. Nedir bu yönetim? Devletin toplumunun inancına karışmaması. Her inanca aynı yakınlık gösterip, insanların özgürce dinlerini yaşamasıdır. Tabi burada her inanca yönelik kanunlar çıkarmasıdır, onları zorda bırakmak yerine yaşamlarını kolaylaştırmalarıdır gerçek laiklik. Ülkemizde biz laik devlet yönetiminden bahsederiz. Bana göre tamamen yalan ve uydurma. Devlet eliyle camilerde istenilen bir mezhebin savunuculuğunun yapılması, onu topluma dayatmaları laik bir anlayışa ters düşer. Eğer devlet dine yardımcı olacaksa, mezhep ayrımı yapamaz. Cuma günleri tatil aralığı uygun düşmediği için memurlarımız Cuma namazına gidememektedir. Bu ve buna benzer sorunların çözülmesi laik yönetimin görevidir. Bizlere laik düşmanlığı aşılanmış, ama ne olduğu anlatılmamış. Bu konu çok önemli ama ne yazık ki tartışması bile yapılamıyor. Müslümanların Avrupa da ya da Amerika da çok daha rahat inançlarını yaşamaları, laik devlet yönetimi ile sağlanıyor bunu unutmayalım.

Değerli kardeşim bana sorduğunuz sorunun cevabı çok açık, peygamberimiz bana aşağıdaki soruyu sorsaydı, önce sorunuzu yazalım.

(SİZE HAYIR HALUK GÜMÜŞTABAK Kuran da nasih ve mensuh vardır deseydi siz nasıl bir tavır takınırdınız.)

Peygamberimiz bunu söyleseydi bana, derhal inanırdım. Bundan da asla şüphe etmezdim. Çünkü Allah elçisi Rabbimin kontrolünde idi. Onun yapacağı bir hatayı rahman hemen düzeltiyordu. Bunun örneklerini zaten kur’an da görüyoruz. Ayrıca kur’an da nesh edilmiş hükmü kalkmış bir ayet olsaydı, hükmü kalkan bir ayeti peygamberimiz neden kur’a na dâhil etsin, niçin çıkarmasın? Çünkü hükmü kalkmış bir bilgi diğer bilgilerin arasında kafa karıştırmaz mıydı?

Kıble konusunda sorduğunuz sorunun cevabını aşağıdaki linkten bu konu ile ilgili yazımda bulabilirsiniz.

İçten ve samimi sorularınız için çok teşekkür ederim.
Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Alıntı ile Cevapla
Alt 18 Ocak 2011, 21:17   Mesaj No:4
Medineweb Sadık Üyesi
kamer34 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:kamer34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13038
Üyelik T.: 14 Aralık 2010
Arkadaşları:9
Cinsiyet:
Memleket:istanbul
Yaş:54
Mesaj: 871
Konular: 41
Beğenildi:6
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Kur'anın Evrensel oluşu.....

SELAM

Sorularıma bu kadar geniş aydınlatıcı bir şekilde cevap verdğiniz için teşekkür ederim

Daha öncede söylemiştim bu nasuh ve mensuh konusunu kafamda tam olarak netleşmitirmeşimdir.

Bunun şuanda çok zaruri bir gereksinim olacağnını da düşünmüyorum doğrusu

Kuran a bakış açınıza bir çok noktada katılıyorum bugün mezhepler tarikatlar yasalar türlü türlü düşünceler KURANIN gölgesinde kalmaları gerekirken maalsef KURANIN önüne geçirilmişlerdir.
KURAN'IN çok açık hükümler olduğu konusundaki fikirlerinizede katılıyorum bazı insanlar maalesef bu kadar net ve açık olan Kuran,ın hayatımıza dair hükümleri yerine insanları mezheplere saiid nursilere yada çok sevdiğim ibn-i teymiyyelere davet etmeleri ister istemez insanı üzüyor

Vermiş olduğunuz fikirler sizin şahsi fikirleriniz ki bunu sizde söylüyorsunuz isteyen benimser istemeyen benimsemez
Bu fikirlerin Allah,a ve Rasulüne ağır hakaretler olmadığı müddetçe üzerine tartışılır ve konuşulur da bunda hiç bir behis yoktur.

Günümüzde KURAN denilince insanların aklına içeriği tamamen gizemli çok az sayıda insanların anlayabileceği allah katında inmiş bir kitap olarak tasavur eder.
Halbuki KURAN müslümanın ders kitabıdır uzanırken ayakta iken uzanmış iken bu ders kitabını okuyabilmeli

Kutsallık onun kağıt sayfaların da yada mürrekep yazıların da değil o ayetlerin ruhundadaır.

Sizinle peygamber konusunu bir saygı çerçevesinde konuşmak isterim doğrusu fakat bu gün çok gerildim nefsim beni çok hırpaladı inşallah yarın yada öbür gün o konuyu konuşlaım.



Allah,a emanet ol ve olun
Alıntı ile Cevapla
Alt 19 Ocak 2011, 05:59   Mesaj No:5
Medineweb Sadık Üyesi
kamer34 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:kamer34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13038
Üyelik T.: 14 Aralık 2010
Arkadaşları:9
Cinsiyet:
Memleket:istanbul
Yaş:54
Mesaj: 871
Konular: 41
Beğenildi:6
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Kur'anın Evrensel oluşu.....

(Hâlbuki bana göre kuran ayetleri çok sert yapıya sahiptirler.)

SELAM:HALUK ARKADAŞIM

Ben bu cümleme baktım hakikaketen yanlış yazmışım.

Ben şunu sormak istemiştim bazı ayetleri çok serttir yoksa islam elbetteki merhamet dinidir insanlık için bir kurtuluştur

Yani bu sert ayetlerinde yerine göre uygulanmsı gerekmiyormu

BENİM ARKADAŞLRIN BU AYETLERİ HEP ES GEÇİYORLARDI

Birde yazılarınızı çok sık ve siyah kalın yazmassınız çok iyi olur
okurken insanı yoruyor
teşekkür ediyorum
Alıntı ile Cevapla
Alt 19 Ocak 2011, 12:43   Mesaj No:6
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:HALUK GÜMÜŞTABAK isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 10862
Üyelik T.: 01 Ekim 2009
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:66
Mesaj: 489
Konular: 86
Beğenildi:3
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Kur'anın Evrensel oluşu.....

Nesih mensuh konusundaki düşüncemi, yeni bir başlık altında okuyabilirsiniz. Selametle Halukgta

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
İlahi Manifesto: Evrensel İlkeler ve Değerler umut628 Allah(c.c) 0 08 Eylül 2014 23:27
Hz. Muhammed ve evrensel Mesajı...indir enderhafızım Siyer/Hadis 4 05 Ocak 2014 16:01
Evrensel Tesbihat YASEMİN ATAMAN Makale ve Köşe Yazıları 1 05 Nisan 2012 00:41
Islamda Mut’anın Hükmü MusabBinumeyr İlmihal Bölümü 0 21 Ocak 2012 21:53
Kur’an nelerden bahsediyor? [Kur'anın içeriği] Hazan Mevsimi Kur'ân-ı Kerim Genel 0 04 Şubat 2010 00:52

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.