Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Tefsir Çalışmaları (https://www.forum.medineweb.net/199-tefsir-calismalari)
-   -   BİR AYET BİR YORUM (https://www.forum.medineweb.net/tefsir-calismalari/14645-bir-ayet-bir-yorum.html)

FECR 21 Mayıs 2009 15:32

re: BİR AYET BİR YORUM
 
Hasene ve seyyie kavramları
Bir kavramı zıddı bir kavram ile anlamaya çalışmak,kavramları yerli yerine oturtmamıza yarar.Kur'an'da kullanılan kavramlar gelişigüzel kullanmamıştır.Allah iyilik anlamında kimi yerde "birr" kimi yerde" ihsan" kimi yerde "hayır",kimi yerde "mar'uf",kimi yerde" salihat" kullanılmış,bu ayette olduğu gibi bazı yerlerde de "hasene" kullanılmıştır.
Yine "kötülük" olarak tercüme edilen kavram,kimi yerde "şerr",kimi yerde "kubuh" kimi yerde "münker",kimi yerde de "seyyie" olarak geçer
Demekki iyiliğin dereceleri var,Allah katında yani ahirette karşılık bulan iyilik var,karşılık bulmayan iyilik vardır.
Hasene;güzellik,iyilik anlamına gelir.Ama bu iyilik öyle büyük bir iyilik değil belki de ufak tefek iyilikler bile hasene sevabı alır.Mümin kardeşine gülümseme,yoldaki eziyet veren bir taşı kaldırmak,kardeşine selam vermek,ufak tefek de olsan imkanın ölçüsünde insanlara yardım etmek,yardımcı olmak vs gibi şeyler hasene kapsamındadır.
Seyyie ise kötü şey,kötülük anlamına gelir.İnsanın önemsemediği kötülükler olabilir.Mümin kardeşlerine kötü davranmak,onlara eziyet verici sözler söylemek,kötülük yapmak,dedikodu yapmak,kötü söz söylemek gibi hasletler seyyie kavramı içerine girer.
Başka bir ayette
"Size yasak edilen büyük günahlardan kaçınırsanız, kusurlarınızı(seyyielerinizi) örter ve sizi şerefli bir yere yerleştiririz."4/Nisa-31
Yani Allah burda bir müjde veriyor.Siz büyük günahlardan kaçınırsanız,Allah da size karşı toloranslı olur,ufak tefek kusurlarınızı-seyyielerinizi-günahlarınızı affeder diyor.
Allah hasene ile seyyienin eşit olmadığını bu ayette belirterek,müminleri uyarıyor.
Müminlere bir tavsiyede bulunuyor,Size karşı yapılan ufak tefek hataları affedici olun.Bu sayede Allah o kişiyle sizin aranızda belki de düşmanlığı dostluğa çevirebilir.Günlük hayatınızda deneyin bakalım,bunun böyle olduğunu görürsünüz.Bir ayette Allah Rasulune hitaben;Sen onlara sert davransaydın onlar senin yanından dağılırdı" buyrulmuştur.Bu konuda Peygamberimiz a.s'ın hayatı bizim için en güzel örnektir.

Yitiksevda 22 Mayıs 2009 10:06

re: BİR AYET BİR YORUM
 
İlahisevda ayeti alalım bekliyorum...

Yitiksevda 22 Mayıs 2009 10:42

Re: Bir ayet bir yorum
 
وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ اتَّبِعُوا مَا أَنْزَلَ اللَّهُ قَالُوا بَلْ نَتَّبِعُ مَا أَلْفَيْنَا عَلَيْهِ آبَاءَنَا ۗ أَوَلَوْ كَانَ آبَاؤُهُمْ لَا يَعْقِلُونَ شَيْئًا وَلَا يَهْتَدُونَ

Ve iza kıle lehumuttebiu ma enzelallahu kalu bel nettebiu ma elfeyna aleyhi abaena e ve lev kane abauhum la ya’kılune şey’en ve la yehtedun(yehtedune)

1.ve iza kıle: ve denildiği zaman, denildiğinde,söylendiğinde
2.lehum :onlara
3.ittebiu :tabi olun,uyun
4.ma enzele:indirdiği şey, indirdiğine
5.allahu :Allah
6.kalu :dediler,söylediler
7.bel :hayır
8.nettebiu :biz tabi oluruz
9.ma :şey
10.elfeyna :biz bulduk
11.aleyhi :onun üzerinde, ona
12.abaena : babalarımız, atalarımız
13.e :mı
14.ve lev :ve şayet, ise
15.kane :oldu, idi
16.abauhum :onların babaları, ataları
17.la ya'kılune :akıl etmiyorlar
18.şey'en :bir şey
19.ve la yehtedune :ve hidayete ermezler

Bu ayeti kerime,hiç bir delile dayanmadan taklit edilen belirli bir bilgiye sahip olunmadan belli bir sapıklığa uyup onu taklit etmek.akıl etmeden delile dayanmadan atalarının daha biligli olduğunu körü körüne savunarak o yol üzere devam etmeleri hidayete eremeyeceklerine ikazı belirtmek anlamında uyarı niteliği taşımaktadır.Örnek verecek olursak dedelerimiz ,atalarımız,yüzyıllar boyunca katıksız itaat ettikleri şeyhlerin her dediğini doğru görüp araştırma ve akletme yetilerini kullanmadan tabi oldular.İlahi kaynağın emrini kendilerine muhattab almayıp efendilerinin söyledikleri ile yetinme gayretini din adına yaptılar.....

FECR 22 Mayıs 2009 11:45

re: BİR AYET BİR YORUM
 
Bakara 170-171.ayetlerde şu kavramlar karşımıza çıkıyor.
-İttiba kavramı
-Ataların dinine-yoluna uymak
-Akletmemek
-Hidayete ermemek
-Kur'an'da meseller-örnekler
-Sağır Olmak,Dilsiz Olmak,Kör olmak ifadeleri

Allah Kur'an'da sık sık Allah'ın yoluna,Peygamberin yoluna,sıratı mustakime ittiba yani uyulmasını istemektedir.
Tarih boyunca genellikle tüm peygamber insanları Allahın yoluna uymalarını,tabi olmaları istediklerinde şu cevabı almışlardır:"Biz atalarımızın yolundan gideriz".Bütün peygamberler insanların bu kalıplaşmış anlayışlarını yıkmak için uğraşmışlardır.Vahyin hayata geçirilmesinde en büyük engellerden birisi bu anlayıştır.
Ayet onların yolunu sorgulamayla devam ediyor:Ya onlar yanlış yoldalarsa,doğru yolda değilseler ya da onlar akletmemişse
Tamam ataları doğru yolda ise uyalım,ama onların doğru yolda olup olmadıklarının kıstası,kriteri nedir?.Kriterimiz hakkı batıldan ayıran Vahiy ve onun pratiği olan sünnettir.Atalardan ne gelmişse onu bu kıstasa vurduğunda uygun olan alınır,uygun olmayan reddedilir.Onların bin yıllık yanlışlarını vahye yüklemeye kimsenin hakkı yoktur.
Herhengi bir konuda uyup uymamada eskilik,yenilik veya atalardan gelen anlayışın olması değil,O yolun Allahın yoluna,Kitabına ve sünnete uyup uymadığına bakılır.
Geçmişte yapılanları,yazılanları ne tümden reddedelim ne de tümden doğru kabul edelim.Tarih boyunca bu konuda iki farklı anlayış oluşmuştur.İfrat ve tefrit dyebiliriz buna.Kimisi geçmişte her konu alimler tarafından anlatılmış,açıklanmış,biz Kur'an konusunda konuşmayalım,fıkık gibi ilimlerle uğraşalım demişlerdir.Kimisi de geçmişteki insanların yaptıklarını,çabalarını bir çırpıda silip atma yolunu seçmiştir.Onların yaptıkları bizi bağlamaz demişlerdir.
Bu iki anlayış da sakattır.Ne geçmişi tamamen silmeliyiz ne de geçmişi putlaştıracağız yani onları hata yapmaz insanlar olarak kabul edeceğiz.
Bu konuda da dengeyi bulmak,Kur'anın vasat ümmetini oluşturur.
Atalarına körü körüne tabi olan kimseleri için Allah bir örnek veriyor.
Bu örnekle Allah bu kimselerin vahye karşı duyarsız,hak sözleri işitmeyen ve Allahın apaçık ayetlerini görmeyen kimseler olduğunu belirtiyor.
Bunun nedeninin akletmeyen kimseler olduğunu belirtiyor.Akletmeyen insanlar da hidayeti-doğru yolu bulamıyor.Hidayetin yolu akletmeden geçer. Kur'an bir çok ayetinde akletmez misin diye ayet sonlarında ifade kullanır.Onları düşünmeye sevketmeye çalışır.

Yitiksevda 22 Mayıs 2009 14:02

Re: Bir ayet bir yorum
 
وَمَثَلُ الَّذِينَ كَفَرُوا كَمَثَلِ الَّذِي يَنْعِقُ بِمَا لَا يَسْمَعُ إِلَّا دُعَاءً وَنِدَاءً ۚ صُمٌّ بُكْمٌ عُمْيٌ فَهُمْ لَا يَعْقِلُونَ
Ve meselullezine keferu ke meselillezi yen’ıku bi ma la yesmeu illa duaen ve nidaa(nidaen), summun bukmun umyun fe hum la ya’kılun(ya’kılune)

1 ve meselu : ve örneği, misali, durumu, hali
2 ellezine : o kimseler, onlar
3 keferu : inkar ettiler, kafir oldular
4 ke : gibi
5 meseli : örneği, misali, durumu, hali
6 ellezi : o kimse, ki o
7 yen'ıku : bağırır, haykırır
8 bi ma : bu yüzden, bu sebeple
9 la yesmeu : işitmez
10 illa : den başka
11 duaen ve nidaen : çağırarak ve bağırarak
12 summun : sağır
13 bukmun : dilsiz
14 umyun : ama, kör
15 fe : artık, bu yüzden
16 hum : onlar
17 la ya'kılune : akıl etmezler

Onlar o kadar apaçık deliller, inmesine rağmen hala biz nasıl görmüş isek öyle devam ederiz, mantığına sahip ikazlara rağmen ,koyun sürüleri gibi hangi tarafa sürülürse o yöne giden bir topluluk misali. Sağır dilsiz kör insanlar kendilerine verilmiş olan akıl nimetini kullanmadan ,şartsız itaati tercih edenler misali Allah'ın bu kadar apaçık ikazlarını akledip düşünmezler.

Akletmenin insan yaşamındaki önemi malumdur. Kişi ancak sağlıklı düşündüğü sürece insandır.Lakin insanın hayvanlardan en önemli farkı düşünebilmesidir. Düşünmek yani akletmek ise, eşya ve olaylar hakkında zihinsel hüküm vermektir. İşte, kişi bu hükümlerine göre hareket ettiği sürece hayvanlardan farklı olmaktadır. Aksi halde o hayvanlar gibi sadece duygularının, arzularının peşinde koşar. İnsanların ekserisi de bu duruma düşmektedir. Yani genelde aklederek değil de arzu ve duygularının tatmini peşinde koşarak yaşamaktadır.

Bu,Ayeti kerime genel olarak insan için düşüncenin önemini göstermektedir.Müslüman için önemine gelince, Müslüman herhangi bir insan değildir. O düşüncesinde, davranışlarında, arzu ve duygularında Allah'ın terbiye ve disiplinine teslim olabilmiş kişidir.Bu terbiye ve akletme ilede Allah'ın bizden istemiş olduğu müminlik vasfı kazanılabilir...............

eksikakil 23 Mayıs 2009 10:33

re: BİR AYET BİR YORUM
 
bu konuda bir şeyler söyleyebilmek için bazı sözcüklerin anlamlarının açıklığa kavuşması gerekir kanaatindeyim.. zulüm nedir, ne değildir?
her haksızlık bir zulümse hak nedir? hakkın ölçütü nedir?
hakla doğru kol kola olduğuna göre, doğru nedir, ölçütü nedir?

bunlara yuvarlak cvplar verilebilir ama tatmin edici olmaz.. genel şeyler söylenebilir belki ama günlük hayatta o kadar şey var ki doğruluğu yanlışlığı birbirne girmiş.. e şeytan da ayrıntıda gizliyse çok derin düşünmek lazım...
hülasa kimin zalim kimin mazlum olduğu belli değil. o yüzden bu ateşi şu an herkes cebinde taşıyr..

FECR 23 Mayıs 2009 11:37

re: BİR AYET BİR YORUM
 
Eksikakil'in dediği gibi bu ayeti anlamak için bazı kavramların netleşmesi lazım
Bu ayette zulüm kavramı ön plana çıkıyor.Bu kavramı güzel bir şekilde anlamak için "adalet" kavramını da güzel bir şekilde anlamamız lazım.
İnsanların zulüm veya adalet anlayışı farklı olabilir.Bizim için kıstas olan anlayış,Kur'an'ın ortaya koyduğu anlayıştır.
Kur'an neleri zulüm olarak görmüştür,hakkın,adaletin ölçüsü nedir gibi soruları öncelikle Kur'an'da aramalıyız.
Daha önce Kur'an'daki zulüm ile ilgili ayetleri tasniflemiştim.İsteyenler şu linke bakablir:
http://kuranneslifecr.blogspot.com/2009/03/kurana-gore-neler-zulumdur-1-kadnlara.html

Ayette zalimlere-zulmedenlere sakın meyletmeyin buyruluyor.Ayetin metni şöyle:"Vela terkenu ilellezine zalemu"
"Terkenu" ifadesi meallerde "meyletmeyin,eğilim göstermeyin,yakınlık göstermeyin" diye tercüme edilmiş."terkenu" kelimesinin kökü "rekene"dir.rükün kelimesi de burdan gelir.Rükün kelimesi Türkçede"bir şeyin en güçlü ve sağlam yönü. bir kurulun, bir topluluğun en önemli üyelerinden her biri."anlamına gelir.
Bu anlamda ayeti düşündüğümüzde zalimleri rükün edinmeyin,kendinize dayanak edinmeyin,hayatınızı yön veren kimselerden kılmayın onları.Zalimlerin dayatmalarına uymayın,onların her dediğini yapmayın.Hayatınızını onlar şekillendirmesin,onların ak dediğine ak,kara dediğine kara demeyin,zulümlerinin devamını sağlayan şeylere itibar etmeyin.Mesela,emperyalizmin en büyük dayanığı olan tüketimin çarklarına ayak uydurmayın,kendinizi onlar olmazsa olmaza şartlandırmayın.Çağdaş tüketim kültürü,sömürgeci,zalim güçlerin en büyük kozudur.Bu koz sayesinde insanlar zulümlerinin devamını sağlar.
Bu zulümlere ortak olmamak için,onların propagandalarına uymayın.Yoksa uyarsanız ateş size de dokunur.
Ateşten korunma açısından Allah'tan başka dost/otorite/güç yoktur.Allahın yardımına mazhar olabilmeniz için kafirlere/zalimlere/fasıklara/müşriklere meyletmeyin,onların çıkarlarına alet olmayın.İnsan için zaruri olmayan kimi yiyecek ve içecekleri (cola gibi) almaktan kaçının.Onların zulümlerinin devam etmesini sağlayan şeylerden uzak durun.
Sömürünün karşında ufak tefek de olsa tepkinizi ortaya koyabilirsiniz,Böylelikle onların zulümlerini sekteye uğratabilirisiniz.Kendi elimizde,imkanımız olan şeyleri yapmaktan kaçınırsak,Allahın yardımın bizlere ulaşmayacağı gerçeğini Allah bu ayette ortaya koyuyor.

eksikakil 23 Mayıs 2009 12:10

re: BİR AYET BİR YORUM
 
işin içine siyaset girmiş, medya girmiş, gelenekler girmiş.. bence çok büyük bir kaos içindeyiz.. o yüzden de çoğu zalim, bugün mazlum edasında. ve çoğu saf da bu mazlum edalı zalimin peşinde..
yani ince bir çizgi üzerinde yürüyoruz. bazen mazlum, çoğu zaman zalim yandayız...

Yitiksevda 23 Mayıs 2009 14:04

Re: Bir ayet bir yorum
 
وَلَا تَرْكَنُوا إِلَى الَّذِينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ وَمَا لَكُمْ مِنْ دُونِ اللَّهِ مِنْ أَوْلِيَاءَ ثُمَّ لَا تُنْصَرُونَ

Ve la terkenu ilellezine zalemu fe temessekumun naru ve ma lekum min dunillahi min evliyae summe la tunsarun(tunsarune).

1.ve la terkenu:ve meyletmeyin, eğilim göstermeyin, dayanmayın
2.ila ellezine zalemu:zulmeden (zalim olan) kimselere
3.fe temesse-kum:o zaman size dokunur
4.en naru :ateş
5.ve ma lekum :ve sizin için yoktur
6.min duni allahi :Allah'tan başka
7.min evliyae :dostlardan bir dost
8.summe :sonra
9.la tunsarune :yardım olunmazsınız

Zalimlere ve Allahtan başka yardımcı bunun açılımı üzerinde durayım.

Zalimler:Kurani kerim lisanında. Allah'ın koyduğu emir ve yasaklara ters düşen her şey zulümdür ve bunları yapanlarda zalimlerdir.Bu kavramların karşıtı olan ise Allah'ın emir ve yasaklarını tatbik etmek ise Adalettir. Kurani kerimin en önemli kavramlarından olan zulüm ve zalim kelimeleri bir çok ayeti kerimede verilmiştir.Zalimler kimler olabilir örnekler ile verelim.
İslama sözlü ve yazılı olarak saldıranlar,evladlarını diri diri gömmeyipte bugünkü versiyonuyla dünyalarını değilde ahiretlerini kaybetmelerine yardımcı olan(manken,reklam aracı,sanatçı(!),kızların rızası alınmadan para karşılığı satmalar(başlık parası),Allah'ın kanun ve nizamları yerine kendi kanun ve nizamlarını oluşturmaya çalışanlar(beşeri sistemler),Müslümanlara zulmettiğini bile bile onlarla işbirliği yapanlar(israil dostluk grubu, suudi (amerika)baş müftüleri,mısırdaki hüsnü na mubarek gibi uşaklar,filistindeki mahmut abbas gibi piyonlar,türkiyedeki cehennem partililer(chp)zihniyetliler,saylan gibi dine küfreden birinin cenaze namazını kıldıranlar,müslüman olduğunu iddia edip müslümana (doğu,güneydoğuda)terör estirenler çocuk olmasına rağmen kolu kıran zihniyetler,Mardindeki insanlık dışı olayı yapanlar,istklal mahkemelerinin kel ali'leri gibi olanlar (!!!),600 yıllık öz alfabelerini lağvedip sırf avrupaya yaranabilmek için bir anda alimi cahil cahili alim yapanlar,Allah'ın ayetleridir emrine rağmen bir toplumu inkar edenler,zulmü zorbalığı görmemezlikten gelip kendi kurdukları saltanatlarının yıkılmaması için ellerini taşın altına koymayıp gerçek bizdedir kurtuluş bizde diyen kesimler kendi kendilerine zulm etmişlerdir.

Allah'tan başka ne dost ne yardımcı bulabiliriz,Burdaki yardımcı ibaresini hakkıyla anlayabilmek için,önce Allah'a ibadet etmek şarttır.Çünkü fatiha suresinde Allah'u teala şöyle buyurmaktadır.Yalnız sana ibadet ettiğimiz için yalnız senden yardım dileriz.Dikkat ederseniz Allah'tan yardım dilemenin şartı,Allah'a kayıtsız ve şartsız itaat ve ibadet etmektir.Allah'tan başka Rabler edinenler Allah'ın huzuruna vardığınız zaman rabler edindiklerinizi çağırında yardım edebileceklermi.(?!)

NUR 24 Mayıs 2009 09:32

re: BİR AYET BİR YORUM
 
İnsanın fıtratı değişime her zaman olumlu bakmaz.Daima ihtiyatlı olur, hatta çoğu zaman değişime direnir.Hele ki mevzu bahis insanların inançları, değer yargıları , gelenek , görenekleri ise bu daha şiddetli olur.

Müşriklerde Allah 'ın emrine karşılık onu daha düşünmeden, nasıl bir emir olduğunu sorgulamadan kesinlikle inanmayız dediler.Akıllarına ters geldiği için değil, dogmalarını yıktığı için İslam 'a inanmadılar.

Bu ayet-i kerime önce aklın işlevini her daim uyanık tutmamızı, bir bilgi vahiy dahi olsa onu önce bir düşünmemizi emrediyor.Vahiy;(emir ve yasaklar ) akıl süzgecinden geçirilip bu şekilde iman edilirse daha kamil bir iman anlayışı olur.İkinci olarakta beynimizde yıkılmaz duvarlar, aşılmaz yollar inşa etmememiz gerektiği...


SAAT: 04:10

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306