Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Fıkralar-Hikayeler (https://www.forum.medineweb.net/513-fikralar-hikayeler)
-   -   GüNüN FıKrAsI :) :)/medineweb (https://www.forum.medineweb.net/fikralar-hikayeler/167-gunun-fikrasi-medineweb.html)

KalbinNûru 16Haziran 2007 19:34

GüNüN FıKrAsI :) :)/medineweb
 
Bir bilim adamı pirelerle deney yapıyor. Pireye "Sıçra" diyor. Pire sıçrıyor Pirenin kanatlarını
koparıyor ve "Sıçra" diyor, pire yine sıçrıyor!.. Raporunu şöyle yazıyor; "Pire kanatlarını
kopmuş olarak zıpladı."
Ayaklarını koparıyor ve "Sıçra" diyor, pire zıplayamayınca 2. raporu şöyle yazıyor; "Pirenin ayakları kopunca kulakları duymuyor.

İlk defa helikopter gören Temel, Dursun' a sormuş;
- Dursun, bu nedur da? Dursun, gayet sakin cevap vermiş;
- Haçan, bu olsa olsa bin yaşında bir sinek dur.
Doktor, akıl hastasının iyileştiğine karar verip akıl hastasını taburcu etmiş. Buna çok sevinen hasta gelip doktoruna şöyle demiş;
-"Doktor Bey, size hediye ayakkabı yapacağım ama sorayım dedim, topuğu önde mi olsun arkada mı?

Küçük Ahmet, bakkala öfkeyle sordu:
- Neden hep küçük yumurta veriyorsun?
- Taşıması , kolay olur da ondan.
Ahmet eksik para verip yumurtaları alıp giderken bakkal seslendi:
- Ama sen eksik para verdin.
Küçük çocuk arkasına dönüp gülerek: " Para daha çabuk sayılır da...

Vurdumduymaz bir adamın evi yanmış. Komşusu koşarak yanına gelmiş.
" Koş efendi, evin yanıyor. "
Adam sakince cevap vermiş :
"Ev işlerine karım bakıyor."

KalbinNûru 16Haziran 2007 19:34

RE: Güzel fıkralar
 
Bir sergide ünlü romancı, ressam arkadaşına:
"Kutlarım sergi açılışına bakanlar gelmiş"
Bunun üzerine Ressam:
"Ne önemi var ki, bakanlar geleceğine, keşke biraz da alanlar gelseydi. " der.

Doktor, hastasına o güne dek yaptığı tahlillerin sonuçlarını açıklayacak;
"Size bir kötü, bir de daha kötü haberim var. Önce kötü haberi vereyim. Test sonuçlarına göre 24 saatlik ömrünüz kalmış." deyince adam yıkılır,
"Hayır, olamaz. Buna inanamıyorum: Fakat bundan daha kötü haber nasıl olabilir? "deyince hasta, doktorun yanıtı kısa olur;
"Dünden beri size ulaşmaya çalışıyorum."

Babası oğluna görgü kuralarını öğretiyordu :
"Örneğin oğlum, bir eve gittik. Onları yemek yerken göndük, ilk sözümüz ne olmalı?
"Afiyet olsun" der oğlu. Baba;
"Peki neden bu söylenir?" deyince oğlu ;
"Neden olacak, buyurun desinler diye." der.

Acıkmış olarak eve dönen Mehmet annesine,
"Akşama ne var?" diye sorunca, annesi;
"Saymakla bitmez oğlum" dedi. Mehmet;
"Güzel, nelermiş bunlar?" deyince, annesi gülümseyerek,
"Pirinç pilavı!" dedi.

Hakim Sorar:
- Oğlum adın nedir?
- Temel ama, "Z"si yok!
Hakim:
- Temel'de "Z" olurmu, be adam?
- Haçan hakim pey ne kızayısun, pen de zaten "Z"si yok dedum!

KalbinNûru 16Haziran 2007 19:34

RE: Güzel fıkralar
 
BULUTLAR

Öğretmen Hayat Bilgisi dersinde bulutların yeryüzündeki suların buharlaşmasından oluştuğunu uzun uzun anlattıktan sonra ön sıralarda oturan öğrencilerden birine şu soruyu sordu :
-Söyle bakalım oğlum, kara bulutlar neden olur?
Çocuk düşündü, yutkundu, birşey diyemedi. Onun yanında oturan küçük kız çocuğu parmak kaldırarak şu cevabı verdi :
-Kirli sulardan olur öğretmenim!..

KEDİ NEREDEN BİLSİN

Adamın biri kendini fare zannettigi için akıl hastenesine düşmüş. Tedavisi bittikten sonra doktor sormuş. Şimdi sen bir fare misin yoksa insan mı?
- Deli : Fare olur mu doktor bey ben bir insanım.
- Doktor : O zaman artık gidebilirsin iyileştin artık demiş. Deli kapıdan çıkmış ve imdaaaaaat diye bağırarak tekrar içeri girmiş doktor ne oldu demiş...
- Deli : Bir kedi gördüm de ondan korktum demiş.
- Doktor : Sen hani artık kendini bir fare zannetmiyordun demiş.
- Deli : Ben fare olmadığımı biliyorum da kedi nerden bilsin demiş...

GÜNEŞE GİTME

Bir mecliste konuşulurken,
Amerikalı :
-Biz Mars'a gideceğiz, demiş.
Alman :
-Biz yakıtsız giden otomobil üreteceğiz, demiş.
Fransız :
-Atom bombasını etkisiz hale getirecek projelerimiz var, demiş.
Bizim Karadenizli de onlardan geri kalmamak için :
-Biz de güneşe gideceğiz, demiş.
-Güneşe gidemezsiniz, demişler. Güneş yakar.
Karadenizli gülümsemiş :
-O kadar da enayi değiliz, tabi, demiş. Akşam serinliğinde gideceğiz.

KARNE

Karne günüydü.Küçük oğlan okuldan döndü.
Annesi : Karnen nerede? diye sordu.
Çocuk güldü :
-Arkadaşıma ödünç verdim. Babasını korkutacak...

Medine-web 16Haziran 2007 19:35

RE: Güzel fıkralar
 
hepside güzeldi paylaşımın için sağ olasın Hocam:)
"Ayaklarını koparıyor ve "Sıçra" diyor, pire zıplayamayınca 2. raporu şöyle yazıyor; "Pirenin ayakları kopunca kulakları duymuyor."bunu okurken çayım burnumdan geldi:))))kemal gürüz veya ihsan doğramacı tezi bu olsa gerek:))))

KalbinNûru 16Haziran 2007 19:36

RE: Güzel fıkralar
 
Hocam Allah c.c. Râzı olsun. ))) evet abi ya bende çok güldüm ona )))

KalbinNûru 16Haziran 2007 19:49

RE: Güzel fıkralar
 
ADAMI GÖZÜMÜN ÖNÜNE GETİRİRİM
Arkadaşı Karadenizliye sormuş:
-Yalnızken kendi kendine konuşma huyun var mıdır?
-Ben kendi kendime konumam, demiş karadenizli.Adamı gözümün önüne getiririm, öyle konuşurum.

AĞAÇLARADAN GÖREMİYORUM
Temelle Dursun ormanda yürüyorlar.Bir ara Temel Dursuna sesleniyor :
-Dursun ormanın güzelliğine bak.
Dursun:
-Ağaçlardan göremiyorumki.

ANLAMLI ANLAMLI
Karadenizlinin biri hemşerisine anlatıyor :
-Dün belediye otobüsüne bindim; yan koltuktaki adam bilet almamışım gibi bana anlamlı anlamlı baktı.
-Sen ne yaptın?
-Bende bilet almışım gibi anlamlı anlamlı ona baktım.
ARKADAŞIN OLDUĞUM İÇİN Mİ?
Adamın biri karadenizli arkadaşına "eşek" demiş.
Karadenizli sormuş :
-Eşek olduğum için mi arkadaşınım; yoksa arkadaşın olduğum için mi eşeğim?
ASMAK
Dursun evinden çıktığında birde bakar ki komşusu Temel kendini belinden ağaca asmış halde duruyor.Hemen gidip ipi ağaçtan çözer.Komşusunu ağaçtan indirdikten sonra merakla sorar :
-Ha sen ne yapayudun öyle?
-Hiç kendimi asaydum...
-Ha uşağum, penum pildiğum insan poynundan asılayi.
Temel üzgün ve çaresiz bir halde komşusu Dursun'a baktıktan sonra cevap verir :
-Ben de öyle yapmişudum.Ama ipu poynima pağladığum zaman bi türlü nefes alamayrum.
ATALARIMIZ TELSİZ TELEFON KULLANMIŞLAR!!!
Temel bilim adamı iken bir arkeoloji araştırmaları konferansına davet edilir.Amerikalılar anlatmaya başlar :
-Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 25 metre aşağı indik ve telefon kabloları bulduk.Öyleyse bizim atalarımız asırlar önce telefon kullanmışlardır.
Sıra Türkiyeye gelir ve Temel başlar anlatmaya:
-Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 50 metre aşağı indik ama birşey bulamadık.Öyleyse atalarımız telsiz telefon kullanmışlardır.

KalbinNûru 16Haziran 2007 19:49

RE: Güzel fıkralar
 
ATTA GİDECEĞİZ
Azrail Temel'in canını almak için gelmişti. Temel hemen bir çare buldu. İsaret parmağını ağzına sokup, ağuk guğuk sesleri de çıkararak bebek taklıdı yaptı. Azrail durumu anlamış ve Temel'in oyununu bozmamış, gitmiş. Ertesi ve daha ertesi günü Temel yine aynı numarayı yapmış ve kurtulmuş. Hatta daha ileri giderek kendisine birde emzik bile almış. Azrail yine gelmiş, Temel hemen yerde emeklemeye baslamış. Azrail Temel'e :
-Temel gel attaaaa gideceğiz.
AYNI YAŞTA TEĞİL MİDUR?
Temel yaşlanmış ve sol ayağı devamlı ağrımaya başlamıştır. Ağrılara dayanamayan Temel günün birinde doktora gitmiş :
-Eyi çünler toktor pey.
-Buyrun size nasıl yardımcı olabilirim.
-Pir şiçayetum vardur.
-Anlatın sizi dinliyorum.
-Haçan pubenim sol ayağım tevamli olarak ağrımaktadır.
Temeli kısa bir süre inceleyen doktor teşhisini koyar.
-Efendim sizin sorununuz yaşlılıktan meydana gelmektedir. Yani ayağınızda romatizma vardır. Doktorun bu teşhisini duyan Temel :
-Ula toktor pey madem öyle diyeysunuz ama penum sağ ayağım hiç ağrımıyor o da öbür ayağımla aynı yaşta teğil midur.
BAŞLARINA BİRŞEY GELMİŞ Mİ?
Temel askerdeymiş. Teröristlerin köprünün altına gelip pusu kuracakları haberini almışlar. Temelin bölüğüde teröristlere operasyon düzenlemek için köprüde pusuya yatmışlar. Bir saat olmuş gelen giden yok, iki saat olmuş yok, beş saat olmuş yok. Temel komutanın yanına giderek :
-Komutanım gidip bakıyım başlarına birşey gelmiş olmasın, demiş.
BEN GERİ DÖNÜYORUM
Temel'e Dursun Karadeniz sahilinde oturuyorlarmış Temel Dursuna demiş ki :
-Gel beraber Amerika'ya yüzelim.
İki kafadar Karadeniz'den başlamışlar yüzmeye. Fıkra bu ya Amerika'ya yaklaşmışlar özgürlük anıtını görmüşler tam bu sırada bizim Temel :
-Dursun ben kesildum geri doneyrum, demiş.
BENİM ABİ DEVAM ET
Adamın biri yeni BMW siyle havalı havalı dolaşıyormuş. Kırmızı ışıkta durmuş. Bir kaç saniye sonra kamyon arkadan SHRANKKKKKK diye vurmuş. Adam dısarı çıkıp bakınca kamyondan Temel inmiş ve başlamış yalvarmaya :
-Abi etme eyleme ben bu üç kuruş maaşla bu arabanın aynasını alamam beni bağışla. Sen büyüksün abi yaptık bi eşşeklik bağışla abi beni.
Adam acımış Temel'e.Tam arabayı tamire götürürken yine bir kırmızı ışıkta durmuş. Yine arkadan kamyon geçirmiş buna. Sinirli sinirli çıkmış adam tekrar. Bi bakmış yine Temel!
Camdan bağırmış :
-Benim abi ben, devam et!
BEN ZATEN 8 FOTOĞRAF MAKİNESİ GETİRMİŞTİM
Temel'in vesikalık fotoğraf çektirmesi gerekir.Arkadaşı Dursun Temel'e :
-Sen şuraya bir çukur kaz ben fotoğraf makinesini alıp geliyorum, demiş.Bir süre sonra Dursun gelmiş bir de bakmış ki Temel 8 adet çukur kazmış.Dursun şaşırmış.
-Niye 8 tane çukur kazdın deyince.
Temel :
-8 adet fotoğraf çekmeyecekmiyiz.İşte onun için demiş.
Dursun ise :
-Hiç gerek yoktu.Ben zaten 8 tane fotoğraf makinesi getirmiştim, demiş.

KalbinNûru 16Haziran 2007 19:50

RE: Güzel fıkralar
 
BİR KUZUDA EVDE
Bir inşaata amele alınacaktır. Alınacak elemanları kalfa Cemal'in seçmesi istenir. Adaylar kalabalıktır. Bu durumda Cemal sınav yapmaya karar verir.
-Pize 1 kisi lazımdur. Pu nedenle sizu imtihan edeceğum. Bir ara gözü Temel'e ilişir. Burnundan tanımıştır. Hemşehrisini işe almak ister. Önce Temeli sınava alır ve sorar.
-Hemşerum söyle baa bakalum.. Sana 3 kuzu verdum, sonra 2 kuzu daha verdum kaç kuzu oldi?
-6 tane oldi. Cemal biraz bozulur ama çaktırmaz.
-Tabi bu soru biraz zor oldu piraz taha kolayini sorayum.
-Sana 2 kuzu verdum, sonra 1 tane taha verdum kaç kuzi oldi
-Tört kuzi oldi. Cemal sinirlenir, Ama hemsehrisinide işe almak ister.
-Peçi 1 kuzi verdim, sonra bir kuzi taha verdum kaç etti
-Üç etti. Bunun üzerine Cemal iki tokat çakar ve tekrar sorar.
-Pir kuzi verdum, kaç kuzin oldi?
-İçi tane. Cemal iyice sinirlenir ve Temeli iyice döver.
-Ulan hemşeru teyup işe almak istedum, sende tam salakmişsun. Ula sağa pir kuzi vermişsem pir kuzin olur anladun mi?
-Olir mi, der Temel.
-Penum evde bir kuzi de kendumin var.

Emekdar Üye 16Haziran 2007 19:51

RE: Güzel fıkralar
 
Allah razı olsun:))) günün stresine iyi geldi..

KalbinNûru 16Haziran 2007 19:51

RE: Güzel fıkralar
 
Sizden de hocam

Medine-web 17Haziran 2007 08:47

gaynımgile gidirem
 
Erzurum'daTrafik lambaları şehre yeni konulmuş.Trafik polisi kırmızı ışıkta geçen Teyzeye
çıkışıyor “ Teyze teyze dur nereye gidiyorsun “
Teyze çok kızgın cevap veriyor :
“ VIŞŞŞ devamsız,erimden izin almışam gaynımgile gidirem sene ne ”

SeherVakti 25 Mayıs 2008 14:09

Karum biliurr daa
 
Temel yeni ehliyet almis yolda gidiyormus.
Dümdüz yolda giderken yolun ortasindaki bir direge çarpmis, araçta sikisip kalmis...
Herkes basina toplanmis, trafik polisi de gelmis :
-"Beyefendi, nasilsiniz, iyi misiniz?"
-"Iyiyim, iyiyim..."
-"O zaman isminizi söyleyin de durumunuzu kariniza haber verelim..." -" Gerek yok, karim ismimi pilur






Muhteşem 26Haziran 2008 14:39

soğan burda yok
 
temel eczaneye gidip soğan varmı diye sormuş adamda burası eczane burda satılmaz demiş 2. gün temel gelip yine sormuş soğan varmı diye eczacıda
daha dün sordun be adam burası eeczane demiş temel 3. gün yine gelmiş soğan varmı diye adam iyice sinirlenmiş defol git demiş ve temeli kovmuş.......................
4. gün temel eczanenin camına bir bakmış camda şöyle yazıyor.... (burda soğan yok) ... temel içeri girmiş eczacı yine neden geldin diyince soğan ne zaman gelecek diye sormaya geldim demiş..

Emekdar Üye 29 Kasım 2008 00:52

Düzeltme
 
Sakine, kocasıyla birlikte Muhtar Temel'in karşısına dikilir ve:
-Benim kimliğime "Dul Sakine" yazmışsın Oysa bak, kocam Dursun karşında sapasağlam duruyor, diye çıkışır
Temel de yaptığı hatayı düzeltmek için silahını çeker ve Dursun'u vurur
-Ben yanlış yazmam Sen Dul Sakine'sin işte

Huzurİslam 29 Kasım 2008 00:59

Cvp: Düzeltme
 
tebessüm için sağol Ecrin

Minam 29 Kasım 2008 12:44

Cvp: Düzeltme
 
Emeğine sağlık ...

nermin 29 Kasım 2008 18:11

Cvp: Düzeltme
 
ellerine sağlık muhatrım akşam akşam iii geldi...

_bülbül_ 30 Kasım 2008 08:19

Cvp: Düzeltme
 
Harika imiş bana da sabah sabah moral oldu sağol muhtarım seçim döneminde oylarım sana.....

ustop38 18 Aralık 2008 23:08

Cvp: Dua edinde secdeye kapanmadı....
 
güzelmiş güldürdü beni bu saattesaolasın

medinelii 08 Şubat 2009 01:24

fıkralar benden
 
Atta

Temel iyice yaşlanmış, yaş doksan beş olmuş. Bir gün Azrail çıkagelmiş. Temel, ' Ne yapsam da paçayı yırsam' diye düşünmeye başlamış. 'Hah buldum. Çocuk taklidi yapayım, beni tanımasın demiş' Azrail iyice yaklaşınca başlamış ağlamaya:
Ingaa! Ingaa!
Azrail Temel'in kulağına eğilmiş ve şöyle demiş:
- Atta! Atta!


Oruç

Cemal Dursuna soruyor:-Ula Dursun sen nafile oruçlu olsan ve ben de sana hamsi ikram etsem ne kadar yersin? Dursun: 100 tane yerim. Cemal: Olur mu uşağım ilk hamsiyi yediğinde oruç bozulur, diğer 99 sayılmaz. Dursun bu espiriyi çok sever. O da yolda gördüğü İdrise sorar: -Ula İdris sen nafile oruçlu olsan ve ben sana hamsi ikram etsem kaç hamsi yersin? İdris:- 50 tane falan. Dursun:-Ula 100 tane deseydun sana birşey anlatacaktum.
Kevser

İmam Hatip Lisesinde teftiş yapan bir müfettiş sınıfa girer.. Ders Kur'an-ı Kerim'dir. Bir öğrenciyi kaldırarak ismini sorar. Öğrenci:"Fatih" diye cevap verir.. Müfettiş : "Peki öyleyse yavrum Fatiha suresini oku bakalım.."..çocuk sureyi okur. Sıra başka bir öğrenciye gelmiştir. Müfettiş yine sorar.."İsmin ne kızım?"..çocuk cevap verir: "Meryem ama arkadaşlar bana kısaca Kevser derler."
Maymundan mı?

Din dersi öğretmeni, öğrencilere bütün insanların Adem ve Havva'dan geldiğini söyledi. Bir öğrenci söz aldı:
-- Yapma be hocam babam bizim maymundan geldiğimizi söyledi.
-- Sevgili çocuğum, dedi öğretmen, sizin özel aile tarihiniz bizi hiç ilgilendirmiyor.

Allah Şimdi Ne Yapıyor?

Bir gün çölde yaya giden bir dervişin önüne bir atlı çıktı:
-Baba, dedi, bir müşkülüm var. Beni aydınlatır mısın?
Derviş yanıt verdi:
-Elimden gelen bir şeyse, hay hay, oğlum.
-Şunu öğrenmek istiyorum : Şu anda Allah ne yapıyor?
Sualin münasebetsizliğine içerliyen derviş, hic belli etmemiş :
-Yanıt veririm ama, bir şartla, sen o attan in, ben bineyim.
-Neden?
-Böyle yüksek bir suale yüksekten yanıt vermek gerekir de ondan!
Adam attan inmiş, derviş binmiş.
Adam:
-Hadi, demiş söyle bakalım. Allah şimdi ne yapıyor?
Derviş :
-Ne yapacak, demiş, atı senin gibi budalanın elinden alıp, benim gibi akıllıya veriyor, demiş.

Emekdar Üye 08 Şubat 2009 01:48

Cvp: fıkralar benden
 
Bu fıkralarla bizleri güldürdüğün için sağol

medinelii 08 Şubat 2009 01:55

Cvp: fıkralar benden
 
rica ederim gülümsettiysem ne mutlu. okuduğunuz için tskler

Seleme 08 Şubat 2009 01:56

Cvp: fıkralar benden
 
Alıntı:

medinelii Üyemizden Alıntı

Oruç

Cemal Dursuna soruyor:-Ula Dursun sen nafile oruçlu olsan ve ben de sana hamsi ikram etsem ne kadar yersin? Dursun: 100 tane yerim. Cemal: Olur mu uşağım ilk hamsiyi yediğinde oruç bozulur, diğer 99 sayılmaz. Dursun bu espiriyi çok sever. O da yolda gördüğü İdrise sorar: -Ula İdris sen nafile oruçlu olsan ve ben sana hamsi ikram etsem kaç hamsi yersin? İdris:- 50 tane falan. Dursun:-Ula 100 tane deseydun sana birşey anlatacaktum.
nim gibi akıllıya veriyor, demiş.


Karadenizlileri çok seviyorum..Ben de anne tarafından birazcık karadenizli sayılırım.Fıkra süper Allah razı olsun güldük...

Ravza'm 10 Şubat 2012 22:15

Cevap: GüNüN FıKrAsI :) :)
 
Evin hanımı mutfakta sabah kahvaltısı için tavada iki tane yumurta pişirirken içeri kocası dalmış,

"Dikkat.. Dikkat!..
Biraz daha yağ koy!..
Aman Allahım ne kadar çok pişiriyorsun..
Çok fazla..
Şimdi çevir..Şimdi..
Off..Daha fazla yağ koy..
Yapışacaklar..Dikkat.. Dikkatttt!
Sana dikkatli ol demiyor muyum?..
Yemek pişirirken beni hiç dinlemiyorsun..
Çevir hadi onları..
Çabuk ol.. Deli misin?..
Aklını yitirdin herhalde..
Tuz koymayı unutma..
Her zaman unutursun zaten..
Tuzu kullan.. Tuzu .. Tuzu diyorum.
Karısı dönüp şöyle bir bakmış kocasına, "Sana ne oluyor öyle?"demiş "İki yumurtayı nasıl pişireceğimi bilmediğimi mi zannediyorsun?"

"Bak bir tanem.." demiş adam artık sakin sakin.. "Sadece sen
yanımda otururken Araba kullandığımda neler hissettiğimi anlamanı istedim." ((=

Esma_Nur 13 Şubat 2012 12:00

Cevap: GüNüN FıKrAsI :) :)
 
Temel'den beklenen bir cevap...

Adam, korkunç bir kazada kulak KEPÇELERİNİN ikisini birden kaybetmiştir.

Bu alışılmadık durum onu oldukça hassas ve alıngan bir kişi yapmıştır.

Kaza sonucu sigorta şirketinden aldığı rekor tazminat, acısını hafifletmiş ve ona her zaman hayalini kurduğu işini kurma olanağı vermiştir.

Gelişmekte olan küçük bir bilgisayar şirketini satın alır.

Ancak yöneticilik deneyimi olmadığından birini işe almaya karar verir.

Üç tane aday seçer ve her biriyle tek tek görüşür.


İlk aday oldukça iyidir ve adam onu sevmeye başlar. Adaya sorar,

- Bende alışılmadık bir şey görüyor musun?

Adam yanıtlar,

- Eğer onu kastediyorsanız, kulaklarınız yok.

Adam üzülmüştür, derhal adayı kovar.


İkinci aday, birinciden de iyidir. Adam aynı soruyu ona da sorar,

- Bende alışılmadık bir durum görüyor musun?

- Evet. Kulaklarınız yok!

Adam üzgün ve kızgın, onu da dışarı atar.


Derken sıra üçüncü adaya gelir. Üçüncü bizim Temel. . .

Tümünden de iyidir. Bütün sorulara mükemmel yanıtlar verir.

Adam heyecanla sorar,

- Bende, alışılmadık bir durum görüyor musun?

Temel,

- Evet, kontakt lens kullanıyorsunuz.

Adam iyice heyecanlanmıştır,

- Çok iyi! Bu senin zeki biri olduğunu gösterir, nasıl anladın?

- Ula çok basit, kulakların olsaydı gözlük takardın! gülümseyen000 gülümseyen000

Yitiksevda 17 Şubat 2012 23:47

Cevap: GüNüN FıKrAsI :) :)
 
İngiltere, Abd ve Türkiye’den yöneticiler bir araya gelir İngiltere yöneticisi bizde asgari ücret 1000 Euro biz ise çalışanlara 1500 Euro veriyoruz ve 500 euroyu nereye harcadıklarını bir türlü çözemiyoruz derken abd yöneticisi bizde asgari ücret 1000 dolar biz ise 1500 dolar veriyoz ve 500 doları nereye harcadıklarını bir türlü çözemiyoruz der. Sıra bizim yöneticiye gelir ve bizde asgari geçim standardının 1500 lira olduğunu ve çalışanlara 800 lira verdiklerini ama 700 lirayı nereden getirdiklerini bir türlü çözemiyoruz der.

FECR 23 Şubat 2012 17:18

Cevap: GüNüN FıKrAsI :) :)
 
Nasrettin Hoca pazarda zeytin satıyormuş...
İki üç sokak ileride oturan yarıbuçuk tanıdığı bir kadın gelmiş.
Kadın: - Zeytinin iyi mi?
... Hoca: - Tadına bak.
Kadın: - Ben orucum.
... Hoca: - Madem oruçlusun zeytini al git parasını sonra ver.
Hocanın birdenbire aklına düşmüş; Ramazanlık değilmiş çünkü...
Hoca: - Tuttuğun oruç ne orucu ki?
Kadın: - Üç sene önceden borcum vardı da onları tutuyorum.
Hoca tam zeytinleri veriyormuş vazgeçmiş...
Kadın: - Biraz önce al git dedin nolduda vazgeçtin Hoca?
Hoca: - Get anam get... Allah'a olan borcunu üç senede veriyorsan bizim borcu ne zaman getirirsin kim bilir.?
:)

su damlası 25 Şubat 2012 11:11

Cevap: GüNüN FıKrAsI :) :)
 
2 deli varmış, delinin biri havuza atlamış. tam boğulacakken, diğer deli bunu kurtarmış. bu haberi duyan doktorlar, arkadaşını kurtaran deliye; sana bir iyi birde kötü haberimiz var. demişler. iyi olan haberimiz;
seni arkadaşını kurtardığın için serbest bırakacağız. kötü haberimiz ise;
o kurtardığın arkadaşın, kendini asmış.

delide doktora ;
haaa ondan haberim vaaar!. onu kuruması için oraya ben asmıştım demiş.

Esma_Nur 01Haziran 2012 18:37

Cevap: GüNüN FıKrAsI :) :)
 
Temel Bir gün fransada çalışıyormuş.
Bir gün fransız bir işçi Temel'e;
- Siz Türk'ler, sadece para için çalışıyorsunuz. Ama biz onurumuz için çalışırız demiş.
Temel;
- Haklısınız herkes neyi eksikse onun için çalışır demiş! :)

ahmetmeydani 09 Nisan 2013 17:40

Cevap: GüNüN FıKrAsI :) :)
 
DENSÜZLÜĞÜN CEZASI
Elazığlının biri, eli sol yanağında gözleri kızarmış ve konuşması zorla anlaşılacak bir tarzda eczacının birine:
“Yav dişim çoh fena, dohtora gettim ilaç vermedi. Hele buna bi bah da ilaç ver... Yav dohtor beni gapiya atti bili misin?
Eczacı şaşırarak:
“Yav geçmiş olsun, hakikaten durumunuz iyi degil. Ne oldu, doktor size niye reçete yazmadı?”
Adam eczacıdan yüz bulunca:
“Yav abe densüzlük işte. Ben dohtor bege dedim ki “Ben seni hatirlim. Sen Kinederiçli del misin? Ananla baban eşege çüt binerdi ha.” Dohtor nasıl yumruğu vurdusa patlattı. Ben de elece buraya geldim.”
Adam densizliğinin cezası olarak on beş gün diş ağrısı çeker.

su damlası 09 Nisan 2013 18:20

Cevap: GüNüN FıKrAsI :) :)
 
Temel bir gün trene binmiş. Hamsilerini çıkarıp kılçıklarını bir yana, etlerini bir yana ayırıyormuş. Sonra da etlerini poşete sarıp camdan dışarı atıyormuş. Kılçıklarını ekmeğin arasına koyup yemeğe başlamış.

Karşısındaki adam şaşırmış sormuş:

- Niye etlerini attın kılçıklarını yiyorsun, demiş.

Temel:

- Karadenizliler kılçıklarını yedikleri için akıllıdır, demiş.

Adam imrenip bir tane kılçıklı ekmek istemiş.

Temel de:

- Olur ama tanesine 2 Lira isterim, demiş.

Adam Kabul etmiş ve 5 tane yemiş. Tabii çok da hoşuna gitmiş.

- Yahu beğendim yedim ama sana 10 Lira verdim, hamsinin kilosu zaten o kadar, demiş.

Temel'in cevabı:

- Bak gördün mü, akıllanmaya başladın... :)

ahmetmeydani 10 Nisan 2013 15:05

Cevap: GüNüN FıKrAsI :) :)
 
HANIMINDAN KORKMAYAN VAR MI?
Elazığ’da adamın biri kahveye girer ve oyun oynayanlara hitaben:
“Hop abeler, bi dakka. Hanımından gorhanlar ayağa gahsın.”
Ani bir gürültü, hayda herkes ayakta. Bir kişi hariç. Kahvenin tamamı hayretler içinde. Soruyu soran adam, oturan adama yaklaşır ve:
“Abe helal olsun be, deliganlı adam mışsın. Harbiden sen hanımından korkmaz mısın?”
Adam nefes nefesedir. Heyecanı biraz geçince:
“Yav gardaşım ele bi laf ettin ki, dizlerim kırıldı, galhamadım.” der.
Kaynak kişi : Akın İZAT

ahmetmeydani 10 Nisan 2013 15:06

Cevap: GüNüN FıKrAsI :) :)
 
OTUZ KURUŞA PEYNİR
Taze peynir yeni çıkmıştır. Yaşlı kadının biri peynir almak için çarşıya gider. Bakkalın birine sorar:
“Gurban bu peynir gaça? Güzele benzi”
“Teyze, 50 guruş”
“Eyi eyi, hele öbür tükenlere de baham... Çağam bahallı mı?
“Yok teyze, normal fiyat”
Teyze bir yere daha sorar:
“Peynir gaça?”
“30 guruş”
Teyze 30 kuruşu duyunca şaşırır. Hesap bilmedigi için bakkala çıkışarak:
“Ana oğul ihtiyarım diye beni mi gandırisin?”
Biraz önce peynir sorduğu bakkalı işaret ederek:
“Orda 50 guruş dediler almadım. Ana edisin ki 30 guruşa canıma çekesin del mi? Get o yanı, gider oradan alırım”
Bakkal neye uğradığını anlamamış bir vaziyette:
“Anacım sen hesap mı bilmisin, yohsa dalga mı geçisin?” der, demez yaşlı teyze lafı bakkalın ağzına tıkar:
“Hesabı senden eyi bilim. Benim yetişmiş, senden böyük oğullarım var.” der.

Kaynak kişi : Akın İZAT



ahmetmeydani 10 Nisan 2013 15:06

Cevap: GüNüN FıKrAsI :) :)
 
UZUN HAVA

Harput’ta iki kardeş, davar otlatmaya giderler. Kardeşlerden büyük olanı, Kayabaşı’na çıkıp elini kulağına atar. Ve uzun hava çeker. Küçük kardeş ise bu arada başka şeylerle meşguldür.
Büyük kardeş kendisinin dinlenmediğinin farkına varınca, daha yanık bir uzun hava çeker. Yine tepki alamaz. Bu kez daha yanık ve daha sesli bir uzun hava çeker. Fakat yine tepki alamaz. Sonunda dayanamaz, Kayabaşı’ndan inip kardeşine iyi bir dayak çeker.
Kardeşi neye ugradığını anlamaz şaşırıp ağlamaya başlar ve der ki:
“Abe beni niye dögisin? Ben ne ettim?”
Ağabeyi:
“Oğlum ben orada uzun hava sölim, sen teho demisin. Ulan bu ne biçim iştir?”
sonra tekrar Kayabaşı’na çıkıp, uzun havaya devam eder. Tabi çocuk ne yapsın, zaten canı yanmış. Öyle bir asılır ki:
“Valla kekom teho, teho, teho,........teho, teho” der.
Kaynak kişi : Akın İZAT

ahmetmeydani 10 Nisan 2013 21:47

Cevap: GüNüN FıKrAsI :) :)
 
Erzurum lisesinde Erzurumlu Öğretmen ,Erzurumlu öğrenciyi sözlü sınavı yapıyor :

-Arhadaçi
-Buyur hocam neci?
-Adın neçi?
-Mehmet Zeçi
-Numaran neçi?
-içiyüz içi
-Memleçetin nereçi?
-Erzürümün içi
-Soriyi bilirmisen peçi?
-Hocam sori neçi ?
-Erzürümün nüfüsi neçi?
-Hocam bilmemçi
-Eleyse otur içi
-hocam neyettimçi?

ahmetmeydani 11 Nisan 2013 12:20

Cevap: GüNüN FıKrAsI :) :)
 
ANAHTAR SENDE DEMİİİ

bir gün doktorlar 3 deliyi testten geçiriceklermiş.
bu yüzden duvara bi kapı resmi çizmişler.doktorun biri:
-birinci deli gelsin,demiş
deli gelmiş açmaya çalışmış çalışmış açamamış.
diğer doktor:
-ikinci deli gelsin,demiş
oda zorlamış zorlamış ama kapıyı açamamış
doktor:
-üçüncü deli gelsin,demiş.
o durmuş durmuş sonra açmaya çalışmış.açamayınca biraz durmuş.
doktorlardan biri diğer doktorun kulağına fısıldıyarak şöle demiş:
-galiba bu anladı,demiş
sonra 3.deli demişki:
-anladıımm anahtar sende dimiiiiiii......

ahmetmeydani 11 Nisan 2013 12:21

Cevap: GüNüN FıKrAsI :) :)
 
miyav

akıl hastanesinden kacan iki deli bekçiyi görünce agaçların arkasına saklanır bekçi: kimvar orda? diye sorar. delinin biri kedi sesi çıkararak miyav der.basarılı miyavlama sonrasında delinin biri bidona basıp ses çıkarır bekçi arkasını döner kim var orda? diye sorar öteki deli: bir kedi daha der

ahmetmeydani 11 Nisan 2013 12:22

Cevap: GüNüN FıKrAsI :) :)
 
Alık Tutuyorum

Deli duvara oturmuş.Elindeki oltanın ucu sokağa sarkmış....
Yoldan geçen soruyor;
- Orada balık mı tutuyorsun sen?
- Hayır alık tutuyorum.
- Tutabildin mi bari ?
- çook ... Seninle 23 oldu !

ahmetmeydani 11 Nisan 2013 21:59

Cevap: GüNüN FıKrAsI :) :)
 
BÜYÜKLÜK
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Elazığ’ın bir köyünde düğün olur. Düğünden bir süre sonra adet üzere ilk bayramda genç evliler kız evine el öpmeye giderler.
Oğlanın babası oğluna:
“Oğlum sen bazen çok salak işler yapisin. Gittiğin yerde ailemizin şerefini düşün, iki paralık etme bizi. Ne sorarlarsa büyük, büyük laflar et, tek tek konuş ki şerefimiz iki paralık olmaya, itibarımız yerinde gala”
Oğlan:
“Peki babacığım” der ve kız evine gelir.
içeri girerler. Adet gereği kız evin haremlik tarafına, erkeği de selamlık tarafına alırlar. Karşılıklı tokalaşma ve selamlaşmadan sonra kaynata:
“Damat geç şöyle otur”
Damat yüksek bir yer bulmak için etrafına bakar, dolabı görür ve hemen üstüne fırlayıp oturur. Ne yapsın ailesinin şerefi söz konusu. Babasının dediği gibi yüksekten konuşacak. Kaynata bütün şaşkınlığıyla sorar:
“Damat nasılsın, iyi misin?”
Damat:
“Tren, tren. Tren yav tren.”
Kaynata kendi kendisine:
“Yav herhalde bu anlamadı. Neyse peki babanlar nasıl, iyiler mi?”
Damat:
“Fil, fil. Fil yav.”
Kaynata:
“Allah, Allah. Hele bir şey daha soralım. Oglum ekinler nasıl? Bu sene bir şeyler kaldırabilecek misiniz?”
Damat düşünür ve:
“Balina, balina.”
O zaman derler ki demek ürün iyi.
Derken damat eve gider. Babası merakla sorar:
“Oğlum nerde oturdun? Kendine yüksek bir yer seçtin mi?”
“Baba dolabın üsdüne çıkıp oturdum.”
“İyi halt etmişsin. Peki ne sordular.”
Oğlan verdiği cevaplardan emin bir şekilde:
Baba beni sordular tren dedim. Seni sordular fil dedim, ürünlerimizi sordular balina dedim. Valla baba daha büyük şeler aklıma gelmedi.”
Kaynak kişi : Akın İZAT

ahmetmeydani 12 Nisan 2013 11:43

Cevap: GüNüN FıKrAsI :) :)
 
HAYIRSIZ EVLATLAR
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Adamın biri, Temmuz sıcağında tarlasında çalışmaktadır. Öyle yorulur ki sonunda dayanamayarak işi bırakıp yakındaki söğüdün gölgesinde dinlenmeye gider. Bir de bakar ki çocukların ikisi de söğüdün gölgesinde uzanmış yatıyor. Adam büyük oğluna:
“Oğlum bana bi su getirsene” der.
Büyük çocuk hiç oralı olmayınca küçüğü babasına:
“Baba senin bu oğlunda hiç hayır yoh. En eyisi sen get suyun iç, bi bardah da bahan getir” der.
Kaynak kişi : Akın İZAT


SAAT: 23:00

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306