|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Hâdimul İslam,Açılış Tarihi: 30 Mayıs 2025 (00:59), Konuya Son Cevap : 01Haziran 2025 (12:17). Konuya 8 Mesaj yazıldı |
![]() ![]() |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
![]() | Mesaj No:1 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: ![]() Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 | ![]() Diyanet Meal Yasaklayabilecek Din İşleri Yüksek Kurulu, Kur'an-ı Kerim meal ve tercümelerinin basım ve yayımının durdurulmasına, dağıtılmış olanların toplatılmasına ve imha edilmesine karar verilecek. Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'da yapılan değişikliğe göre, Din İşleri Yüksek Kurulu, resmi kurumlarca incelenmesi talep edilen dini yayınları inceleyecek ve mütalaa verecek. Kurul, ilgili birim, kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak namaz vakitleri ile dini gün ve geceleri tespit ve ilan edecek, bunun için gerekli çalışmaları yürütecek. DİYANET MEAL YASAKLAYABİLECEK Din İşleri Yüksek Kurulu, Kur'an-ı Kerim meali veya tercümesi adıyla yapılan yayınları Başkanlık ile diğer kamu kurumları, özel kişi ve kuruluşların talebi üzerine veya resen inceleyecek ya da incelettirecek. Yapılacak inceleme sonunda İslam dininin temel nitelikleri açısından sakıncalı olduğu Kurul tarafından tespit edilen yayınların, Başkanlığın yetkili ve görevli yargı merciine müracaatı üzerine basım ve yayımının durdurulmasına, dağıtılmış olanların toplatılmasına ve imha edilmesine karar verilecek. Yayının internet ortamında yapılması halinde, Başkanlığın müracaatı üzerine, yetkili ve görevli yargı mercii bu yayınla ilgili olarak içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararını verecek. Toplatma ve imha kararına konu yayınlar, bu karara süresi içinde itiraz edilmediği veya yapılan itiraz reddedildiği takdirde imha edilecek. Yasayla Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu'nun yapısı ile görev ve yetkilerinde düzenlemeye gidiliyor. Buna göre, Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu, bir başkan ile 12 üyeden oluşacak. Kurulun onay ve mührü bulunmayan mushaflar, cüzler halindeki mushaflar, mealli mushaflar ile sesli, görüntülü ve elektronik ortamda hazırlanan Kur'an-ı Kerim'ler basılamayacak ve yayınlanamayacak. |
![]() |
![]() | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
![]() | Makale ve Köşe Yazıları | Hâdimul İslam | 0 | 31 | 01Haziran 2025 16:10 |
![]() | Makale ve Köşe Yazıları | Esma_Nur | 1 | 51 | 30 Mayıs 2025 20:58 |
![]() | Muhtelif Konular | Medine-web | 1 | 38 | 30 Mayıs 2025 18:49 |
![]() | İslami Haberler | Hâdimul İslam | 8 | 114 | 30 Mayıs 2025 00:59 |
![]() | İslami Haberler | Kara Kartal | 1 | 26 | 29 Mayıs 2025 17:15 |
![]() | Mesaj No:2 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: ![]() Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 | ![]()
Kalbim sıkıştı haberi paylaşırken. Diyanet neye göre karar verecek mealleri yasaklarken? Çok tehlikeli bir yerdeler. Bu, Kuran mesajının üstünü kapatmak, vicdanları susturmak değil de nedir? 2023 te İhsan Eliaçık'ın mealine yasak konularak başlamıştı bu cadı avı. Tepkiler üzerine vazgecilmişti ama orada kalmayacağı belliydi. Hangi meallere el uzatacakalarını az buçuk ön görebiliyoruz. Nesil, gelenek dayatması Kuranla arasına konulan "sen anlamazsın" yargısını tam kırmış, mesajları anlamaya, hakikati görmeye başlamıştı ki; tepeden devlet eli müdahale etti. Kuran uyandırdı. Kuran hakikate gözümüzü açtı. Kuran emirlerin yolsuzluklarını, hırsızlıklarını, yetersizliklerini, şirklerini, putlarını önümüze serdi. İnsanlar meal çeşitliliği ile hakikatin kapılarını aralama cesareti buldu. Ben bilmem şeyhim anlar, hocam bilir, o beni tutar kolumdan Kur'an' yolundan götürür, şefaat ettirir afyonunu damarlarından temizlemeye başlamıştı. "Bütün uyuyanları uyandırmaya bir uyanık yeter"di. İyisiyle kötüsüyle tam uyanış başlamıştı. "La ilahe" ile günümüz şirk ve müşriklerini red ve "Oku!" emri le kendini, kâinatı anlamlandırmış, hakikate gözünü acmışken; malesef Mekke müşrik kodamanlarinın itiraz ettiği yere geldik. Onların anlattığı, uygun gördüğü, oku dediği meali okuyacağız.Bilgiye ulaşmanın bu kadar kolay olduğu bir çağda, bilmeyin yasağı geldi. Çok çok garip. Bir de sanırsın diyanet bu konularda çok yetkin. Eleştiri getirdiği hangi meal var? Başkanın yetersiz Arapçası bile alay konusu olmuşken, komisyonun yeterliliği nedir acaba? |
![]() |
![]() | Mesaj No:3 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: ![]() Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 | ![]()
Tuncay Namlı Diyanet bu güne kadar sakıncalı bulduğu ve bulmadığı hiçbir meale eleştiri yayınlamadı. Yayınladığı meallere yöneltilen eleştirilerin hiçbirine cevap vermeyi aklından geçirmedi. Çünkü diyaneti temsil eden hakim zihniyet, Kuranı anlayamayacağına inanan zihniyeti temsil ediyor. Böyle bir temsil heyetinde, yayınladığı ve tasvip etmediği mealleri anlayıp eleştirecek bir donanımın var olduğunu maalesef söyleyemem. Buna cesaret edemezler. Sosyoplitik gücün tasvip etmediğini yasaklar, tasvip ettiği insanların meal ve tefsirlerini anlamadan onaylarlar. İçeriğindeki yanlışlar onları nedense ilgilendirmez. Çünkü o içerikteki yazar yanlışlarını anlayacak kapasite maalesef gelişmemiştir. Aralarındaki hakkaniyetli insanlara karşı tutumları da çok nahif değildir. Çünkü onlar emir komutayı ve parmak sayısını öncelerler. Şunu da itiraf edeyim, hiçbir meal hatasız değildir. Önemli olan ayetlerin anlamını değiştirecek türden fahiş hataların olmamasıdır. Bu tür fahiş yanlışların olduğu mealller varsa savunmayı asla düşünmem. Dedikoduya dönüştürmeden, mümkünse yüzyüze eleştirmeyi tercih ederim. Diyanete düşen görev de bunları eleştirip, ispatlayarak düzeltme istemektir. Meal yasaklamak değildir. Bu durum diyanet mealleri için de başkalarının yayınladığı mealler için de geçerli olmalıdır. Diyanet meallerine yapılan eleştiri yazılarından birini EskiYeni dergisinde yayınladım. Diyanetten ne bir cevap geldi ne bir eleştiri. Teklifim şudur: diyaneti temsil eden zevatı kiram eğer samimiyse bu tutumu kendi meallerine karşı sergileyerek başlamalılar. Siyasi mülahazallarla nur risaleleri yayınlayan ama Ebu Hanife risalelerini, Matüridinin tefsirini yayınlamayan diyanetten böyle bir beklenti anlam ifade eder mi, onu Kamu oyunun vicdanına havale ediyorum. Not: eleştirilerim, Diyanetin kurumsal kimliğine yönelik değildir. O kurumdaki yetkililerini yeterince ehliyetli ve hakkaniyetli icra edemeyen hakim kadroyadır. Mesleğinin hakkını veren İstisna şahsiyetleri tenzih ve takdir ederim. |
![]() |
![]() | Mesaj No:4 |
Durumu: ![]() Medine No : 59105 Üyelik T.:
03 Şubat 2018 | ![]()
Mustafa Öztürk hoca mealimi yakicam açıklaması yaptı ![]() ![]()
__________________ Ben yalnızca sevdiklerimden korkarım. Çünkü beni sadece onlar incitebilirler ![]() |
![]() |
![]() | Mesaj No:5 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: ![]() Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 | ![]()
Diyanet İşleri sempozyumlar yapardı. Yani meallerle ilgili çok nitelikli sempozyum yapmışlığı var. Birçok tebliğ yayınlandı. Cilt halinde satışta da var o kitaplar. Devlet gücü elinde, bütçesi yerinde yine senpozyumlar yapsın. Doğudan batıya Anadolu'nun her yerinde akademisyenlerle, alimlerle bu alanda ilmi çalışmalar yapsın. Devlet otoritesi yerine ilmi otoritesini konuştursun. Tehlikenin farkında olmama durumları yok. Bugün ki iktidarın beğenmediği yasakladığı meallere yarın değişen iktidarla beraber yeni meal yasakları gelmeyeceğinin taahhüdü varmı? Her yönetimin kafasına göre desteklediğini serbest bırakıp beğenmediğini yasaklama keyfiyeti oluşması demek bu. Şunu belirtelim ; meal demek Kur'an değil, Kuran meal değildir. Mealler tefsir veya tevil bağlamında okunan Kuranla anlam köprüsü kuran eserlerdir. Dolayısıyla bir mealin farklı olması İhsan Eliaçık'ın meali, Edip Yüksel gibi gibi eleştiri getirilir, ilmi mecraya çekilir. Meal eleştirisi yapmak Kur'an'ı eleştiri (haşa) değildir. Mealler üzerinden hesaplaşma yapılıyor, otorite gösterisi yapılıyor, yenilikçi düşüncelere sansür uygulanıyor. Sosyla medya düzenlemesini, dezenformasyonla mücadele, terör örgütleri vs diye başlattılar. Muhalif olan herkesin hesabına erişim yasağı getiriliyor. Terorize paylaşımlar, kışkırtıcı, kin, nefret dolu hesaplar kendilerindense düzenleme yürürlüğe girmiyor. Diyanetin görevi halka sağlıklı bilgilendirme yapmaktır, bunun için bütçesi var, yayınevleri var, siteleri var. Şirk barındıran eserleri tehlike görmeyip mealleri tehlike görüyorlar. Ağır olacak ama 28 Şubat döneminde gelmedi meal yasağı. . Fethullahçıların 15 Temmuzda başarılı olup da yapmak isteyip yapamadığı ne kadar otoriterlik varsa hepsi uygulanıyor. Varın gerisini siz düşünün. Ne diyeyim Aşırı keyifsiz bir gün... |
![]() |
![]() | Mesaj No:6 |
Durumu: ![]() Medine No : 59105 Üyelik T.:
03 Şubat 2018 | ![]()
Atatürk Kur'an'ı toplatti yasaklatti diyenlere bakın hele. Kendi meallerinden başlamaları gerekirse vatikanda yazılan meali kabul edecekler herhalde ![]()
__________________ Ben yalnızca sevdiklerimden korkarım. Çünkü beni sadece onlar incitebilirler ![]() |
![]() |
![]() | Mesaj No:7 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: ![]() Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | ![]()
Deveye “Boynun niye eğri?” sorusuna deve, “Nerem doğru ki?” demiş. Konu onlarca soru içerirken kapsamlı ve sağlıklı cevaplar bulmazken, neresini düzeltelim ki? Mesela aşağıdaki sorulara cevap verilse, önce usûl yani omurga tarafı düzeltilmiş olur. Zira akademik olmayan, omurgasız bir çalışma ancak sokak röportajına konu olur. 1. Edille-i şer’iyyenin icmâ yani ittifakı mümkün mü? Kur’an ayetiyle sabit abdestin şartları dört hak mezhep arasında bile ittifak sağlanmazken, meâlde mi ittifak oluşacak? Bir Emevîye Hz. Ali’yi, bir Şiîye Muaviye’yi, bir kapitaliste Ebû Zer’i, bir ensesi kalın tarikat liderine Hz. Osman’ı, bir feministe Hz. Hatice’yi, bir vejetaryene kurbanı, bir diktatöre adaleti nasıl anlatacaksınız? Nasıl izah edeceksiniz? Nasıl ittifak sağlayacaksınız? 2. "Emanet ehline verilmelidir" ayetine vereceğimiz cevap var mıdır? Kim/kimler ehil? Arap bir gazetecinin basit bir mikrofon sorusuna Arapça cevap veremeyecek kadar Prof. Erbaş mı ehil? Kemalist Yaşar Nuri mi? Gezi imamı Eliaçık mı? Edip Yüksel mi? Müseylemetü’l-Kezzâp İskender mi? Uçan kaçan, ensesi kalın tarikat liderleri mi? Şovmenlik müzebzebîn belamlar mı? atatürk ilke ve inkilaplarına yeminli laik sistemin kontrolunde laik sistemin izin verdiği çerçevede düşünen; kendi imamına bile güvenmeyip her cuma aynı hutbeyi bütün camilere gönderen bir kurul mu ehil? Takvâyı değil talimatı esas alan, hikmeti değil merkezi metni öne süren bir yapıdan, ümmete önderlik edecek hangi fıkıh, hangi usûl çıkar? Yasaklayacağınız, toplayacağınız meallere eyvallah. Ama sizin meallerinize nasıl güvenebiliriz? Cumhuriyet tarihinden beri Diyanet’in çıkardığı hangi mealde ittifak sağlanmıştır? Diyanet bile kendi meallerinde farklılıklar göstermektedir. Hangisinde İmam-ı Âzam’ın, İmam Şafiî’nin takvâsının "t" sini hissediyorsunuz? 3. Kur’ân-ı Kerîm herhangi bir kitap değildir. Müslümanların tartışılmaz, tek, değişmez, değiştirilemez; zam ve iskontosu ilahî irade ile kapatılmış tek kaynağıdır. Siyasilerin "tek vatan, tek millet, tek ırk, tek dil" sloganına tek meal, tek düşünce, tek mezhep, tek kafa mı eklenmek isteniyor? 4. Arapça olan Kur’ân’ın herhangi bir dile meâli, mânen, fikren, zikren, dahası lisanen orijinaline sadık kalınarak mümkün müdür? “Allahu ekber” cümlesini nasıl meâl vereceğiz? “Tanrı uludur” mu? Veya besmelenin “Rahmân, Rahîm” kısmını Türkçede “esirgeyen, bağışlayan”, Kürtçede “dilavani, dilovin”... Google çevirisine bakıldığında “Rahman” kelimesinin mânâsı hemen hemen tüm dillerde “Rahman” olarak veriliyor. Çünkü Rahman kelimesinin Arapça orijinaline bağlı kalacak bir meâli yoktur. 5. Ezanın Türkçeye çevrilmesi dayatmasının ne kadar iğreti olduğunu, bunu dayatanların bile itiraf ettikleri saçmalığı iğretiliği... “Tengri ulutur ulutur ulup ulup uluyanların takvası”yla mı mukayese edeceğiz? 6. Amaç nedir? Kur’ân’ın anlaşılması mı? “Siz bilmezsiniz, ben bilirim; sizi de inşa ederim, Kur’ân’ı da inşa ederim” ukalalığı mı? “Ya fikrimden taraf ya da bertaraf” mı? Nedir amaç? Ya da: قُلْ أَتُعَلِّمُونَ اللَّهَ بِدِينِكُمْ؟ "De ki: Siz Allah’a dininizi mi öğretiyorsunuz?" (Hucurât, 16) “Siz Allah’a din mi öğretiyorsunuz?!” Kur’an, anlaşılmak içindir; amacı budur. Siz mealleri tek bir ittifaka indirgemeye çalışırken, o meallerin ittifakla haram dediği zinayı “sertifikalandırarak”, faizi “sistemin olmazsa olmazı” diyerek, içkiyi devlet eliyle satarak, kumarı “milli piyango” adıyla meşrulaştırarak, israfı devlet politikası haline getirerek, onlarca bakanlıktan öteye masraflı bir Diyanet ile yaşatırken... gerçekten amacınız Kur’an’ın anlaşılması mı? Yoksa Kur’an’la mücadele mi? 7. Art niyetli müsteşriklerin ayetleri çarpıtmaları, hezeyanlarla kafa karıştırmaları biliniyor. Bunun önüne geçilmesi taraftarıyım. Ancak bu, CHP’nin vaktinde elif’i mertek sandığı asırda değiliz. Sosyal medyası, dijital dünyası, hemen hemen herkesin özel gazetesi, sitesi olan bir asırdayız. Piyasadaki zararlıları toplatsanız bile bu alanı ne yapacaksınız? 8. Atatürk ilke ve inkılaplarına yeminli, laik sistemin izin verdiği çerçevede dar kalıplarla düşünen kafaların oluşturduğu; bir hutbe metnini dahi tek bir metinle aynı anda tüm camilerde okutacak kadar kendi imamlarına bile güvenmeyen bir kurul mu ehil? Takvâyı değil, talimatı ölçü alan bu yapıdan ümmet adına nasıl bir usûl, nasıl bir temsil beklenebilir? Benim acizane fikrim ve önerim olarak; okuduğum sekiz tefsir, onlarca meal ve ömrümü Kur’an talebesi olarak geçirmiş bir aciz olarak, ikna olabildiğim; Kur’an ilimlerine vakıf, Arap lisanına hâkim, sahih, art niyetsiz, Kur’an sırtında ticaret yapmayan, “kim ne der” değil, “Allah ne der” derdinde olan, Prof. Mehmet Okuyan seviyesinde yetişmiş donanımlı bir alimler kurulunun çok daha sağlıklı ve isabetli neticeler vereceğine inanıyorum. Meâllerle din inşa edilmez. Lâyıkî sistemin ruhu da, meallere mahkûm bir ümmet ruhu da hakikati taşımaz. Usûl; ilimle, takvâyla, ihlâsla, ehli ilimle istişareyle... Gelin, “ben bilirim” diyenlerin istibdadından değil; “biz iman ettik” diyenlerin istişaresinden başlayalım. "Kur’an’a, İslam’a en büyük zararı; şovmen belamlar, ilimsiz – takvasız – samimiyetsiz sözde âlimler vermiştir. Bunlarda ne izzet vardır, ne ilmin şerefi, ne de takvanın kokusu... Dini, yanmaz kefenle, kaymaz terlikle, şeyh eteğiyle, cennet tapusuyla ticarete dökenler; hem Allah’ın ayetlerini ucuza satanlardır, hem de ümmetin dinini ipotek altına alanlardır." “Allah kimsenin süretine bakmaz, siretine bakar. Din; ahlaktır, doğruluktur, dürüstlüktür, rabbisiyle barışıktır. Din, saç sakal, kıl, cübbe, misvak, ensesini kalınlaştırmak değildir. Din, fakirlere umut vermek; kendilerine zenginlik dayatarak holdingleşenlerin tekelinde değildir.” “Allahım! Hakkı hak olarak göster, ona uymayı nasip et. Batılı batıl olarak göster, ondan sakınmayı nasip et.” Allah’ım! Âlimlerimize peygamber varisi olma şerefini lâyık eyle. Onlara ihlas, dürüstlük ve takvâ nasip eyle. Ümmet-i Muhammed’e bilinç, ilim ve irfan nasip eyle. Bakar körlükten bizi koru… Bize sadece bakmayı değil, görmeyi, fark etmeyi, hakikati seçmeyi nasip eyle. Kalplerimizi hakka aç, gözlerimizi basiretle aydınlat, yollarımızı Kur’an’la nurlandır.
__________________ ![]() Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır. Konu Medine-web tarafından (30 Mayıs 2025 Saat 23:23 ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() | Mesaj No:9 | |
Medineweb Baş Editörü Durumu: ![]() Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 | ![]()
Hocam yazınızı salim bir kafayla okumaya anca vakit bulabildim. Duygularımıza tercüman, nefes gibi tespitler. Uzun uzun müstakil bir yazı kaleme almanızı da bekleriz. İslam düşüncesini torba yasa değil çuval yasaya sokup ağzına kırk düğüm atıp denizin dibine salıverilişinin hayretindeyiz. Bu engizisyon uygulamasının bir sonraki durağının afaroz olmayacağının garantisi yok. Bugün gazete haberlerinin altına kıt bakış açısı kadar yorum yapan insanlar cimere şu meali beğenmedim, hatalı mailleri atabilecek. Bu dar zihniyetin en çok korktuğu zındıklar listesine koyduğu Okuyan hoca sizde biliyorsunuz; bırakın komisyon başkanlığı, engizisyon kurup kazığa oturtulacaklar listesinde. Sevdiğimiz hocaların yıllarını adayarak, ömrünü vakfederek hazırladıkları eserlerinin yok edilişine bu çağda ve bu yönetimde şahitlik etmek varmış. Allah ne der? korkusu taşıyan öngörülü, işinin ehli kadro M.Görmez hocayla tasfiye olup gitmiş. Sosyal medyadan yargı dağıtan, kürsüden böğüren Halil Konakçılar meal yapsa okutulur zannımca. Tarikatlarla beraber onlar İslam'ı koruyacklar. Devletin sopasıyla İslam'ı koruduğunu sanmak, kafasına göre canı çıkasıya mümin dövmek nasıl bir aldanıştır? Kurumlardan halka herkes sopanın gücüne iman etmiş durumda. Art niyetli, çarpık gördükleri yayınlar için çok daha basit ama etkili ilmî bir yöntem secilebilirdi. Konu ilim olunca konuşamayanlar döverek yola getirmeye uğraşıyorlar. Diyanet ilme konu hiçbir konunun içinde yok. Anlatacağı, vereceği hiçbir şey yok. Yetersizliğini yasaklarla belgeliyor. Tek parti , 12 Eylül dönemleri geçsin bu itibarsızlık bitsin. Bunlar CHP iktidarında yaşandı. Akp olsaydı böyle mi olurdu? Alıntı:
Konu Hâdimul İslam tarafından (01Haziran 2025 Saat 12:21 ) değiştirilmiştir. | |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
![]() | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Meal Hatmine Davet | YASEMİN ATAMAN | Kur'ân-ı Kerim Genel | 337 | 26 Şubat 2025 00:07 |
Diyanet - Kuran Yolu Turkce Meal ve Tefsir-pdf | alperkara | Tefsir | 0 | 20 Mayıs 2015 23:30 |
Ne için meal... | bilinmez | Videolar/Slaytlar | 2 | 22 Şubat 2012 11:46 |
Tin Suresinin Meal Ve Tefsiri | MERVE DEMİR | Tefsir Çalışmaları | 8 | 02 Ocak 2012 18:01 |
Meal okuyarak hatim indirilir mi? | KuM TaNeSi | Soru Cevap Arşivi | 1 | 11 Şubat 2010 17:29 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|