![]() |
muhsin hocam geçen hafta öğrencilerimle konuşunca emin olamadım size sorayım dedim down sendromlu çocuklar otistik çocuklar ibadet yapmakla yükümlü mü ikisi de eğitilebiliyor ama sonuçda beyinden kaynaklı sorun var hocam bu çocuklar ve böyle hastalığı olan yetişkin kişiler ibadet yapmakla mükellef midirler |
“Altına karşılık altın, gümüşe karşılık gümüş, buğdaya karşılık buğday, arpaya karşılık arpa, hurmaya karşılık hurma, tuza karşılık tuz cinsi cinsine birbirine eşit ve peşin olarak satılır. Malların sınıfları değişirse peşin olmak şartıyla istediğiniz gibi satın.” (Müslim, Müsakat, 81; Tirmizî, Büyû, 23) Muhsin hocam bu hadisi açıklar misiniz Bu hadise gore bu seyler veresiye satılamaz diyor Benim bildiğim riben nesie olmadikca veresiye mal alınır Bu doğrultuda aydınlatır mısın |
Alıntı:
İslam'dan sorumlu olmak için "akil ve baliğ" şartı mevcuttur. Bu iki hususta sıkıntı varsa sorumlu değildir. Zeka akıl seviyesinin boyutuna göre muaftır kısmen muaftır veya muaf değildir kanısına varılabilir... |
Alıntı:
konunun anlaşılması için bir örnek verelim; 10 lira borç verdiniz alacağınız 10 liradır.11 lira olsa faizdir haramadır yasaktır. bir teneke buğday borç verdiniz .alacağınız 1 teneke buğdaydır 2 kilo fazlası faizdir. bir cumhuriyet altını borç verdiniz alacağınız 1 cumhuriyet altınıdır. ticaret ise farklı bir durumdur. Elinizde bir arabanız var değeri 10 liradır bunu vadeli sattığınızda ticaret malı olduğundan 15 liraya daha az daha fazla anlaşıp satabilirsiniz. Bu ticarettir ve helaldır.bir salça alırsınız 1 liraya satarsınız 1,2 liraya bu ticarettir.ama bir salçayı verip karşılığında vadesi geldiğinde 2 salçaya satamazsınız bu faizdir. dikkat edilmesi gereken para paraya fazlalık ekleyerek satılamaz.ne satarsanız misli kadar alıcısı olursunuz. Vade farkı gecikme farkı vs hepsi faiz kavramına girmektedir. |
hocam üniversite sınavına hazırlanan öğrencim diğer arkadaşlarının oruç tutmadığını söyledi sonra kaza yaparız diyorlarmış böyle bahanelerin arkasında savunarak oruç bırakılamaz dedim ama şu konu kafama takıldı bu bahane ile oruç tutmayanlar 61 mi tutması lazım günü gününe kaza mı tutması lazım |
önemli bir sağlık proplemi olmayan,yolcu olmayan,hamile emzikli olmayanlar,yaşlılığa bağlı güçsüz olmayanlar kasten/bilerek oruç bozma bölümüne girmektedir. kasten oruç bozulursa; 1-bu nafile veya kaza orucu ise sadece kaza gerekir. 2-ramazan orucu ise kaza ve kefaret gerektirir. kaza: günü gününe tutulan oruçtur. kefaret :60+1 peşpeşe tutmayı gerektirir.köle azat etmeyı gerektirir.60 fakiri veya 1 fakiri 60 gün doyurmak gerektirir. sorunuz bilerek oruç bozma bölümüne girdiğinden,en güçlü fetva olarak önemli ciddi bir sağlık sorunu olmayanlar için kaza+kefaret gerektiren bir durum. |
Burada soruyu bu şekilde algilamadim. Gece niyet etmemiş ve tutmamış değil mi? |
Alıntı:
üniversite sınavına giriyorum zorlanıyorum daha sonra tutacağım diye bahane var |
Kaza gerekir kardesim. Bu durumda kefaret gerekmez. Işlediği günah ayrıdır. Sahabeler oruç ayeti indiği zaman mücadele ortamında tuttular bizlerse basit sebeplerden tuymuyoruz. |
Orucu bozup kaza ve kefareti gerektiren hususlar şunlardır : 1- Kasden orucu bozmak. 2- Kendi iradesi ile bozmak, zorlama neticesinde bozmuş olmamak. Mesela, kendisiyle cim'a edilen kadın, bu fiile razı olmuşsa hem kaza hem kefaret gerekir. Ancak cim'a zorla yapılmışsa kadına sadece gününe gün kaza gerekir. Çünkü orucu bozması hususunda zorlanmıştır, kendi iradesiyle bozmamıştır. 3- Orucu bozarken, tabiî gıdalardan veya gıda yerine geçebilecek yiyecek ve içeceklerden faydalanmış olmak. Mesela: Çakıl taşını veya demir parçasını yutan kimsenin orucu bozulur. Ancak kefaret gerekmez. 4- Ağıza giren yağmur suyunu kasden yutmak 5- Sirke, deve sütü, bakla, kavun, karpuz ,üzüm ve şeker kamışı sularını içmek 6- Şifa olacağı gerekçesi ile harhangi bir ilacı kullanmak 7- Yağa ve pekmeze katılmış darı ununu yemek 8- Asma yaprağı veya taze ağaç yaprağını yemek 9- Yenilen cinsten otları, ilaç veya gıda niyetiyle kullanmak (Feteva-ı Hindiyye, cilt 1; Emanet ve Ehliyet; İslam ilmihali, Yusuf Kerimoğlu) Bilerek ve isteyerek kaçınılması gereken üç şey (yeme, içme, cinsel birleşme) dışında bir sebeple orucun bozulması durumunda kefâret gerekmeyip sadece kazâ gerekir.Bilerek ve isteyerek kaçınılması gereken üç şey (yeme, içme, cinsel birleşme) ile orucun bozulması durumunda kaza ve kefaret gerekir. KAYNAK: Diyanet İşleri Başkanlığı, İlmihal-1, İman ve İbadetler, 2013, Ankara Abdülmelik Hocanın cevabı doğrudur. Ramazan orucu farzdır. Niyet de farzdır. Niyet etmedi diye farziyet düşmez. Kaza ve kefaret gerekir. ancak ebu Ömer'in dediği gibi ramazan orucuna niyetli değilse orasını bilmiyorum. |
Filistin kardeşim yukarida yazdiklarindan hangisi o güne niyet etmemissen oruc kefarete girer yazıyor. Ramazan orucuda olsa her gun kendi gununde hesaba çekilir. Ramazan da insan niyeti yarın oruc tutmayacagim derse bu gunahkardir ama kaza gerekir. Çünkü zaruri durum hastalik ve yolculuktur. Kefaret şartlari yukarıda yazdiklarin icin kasıtlı gün icindeki uygulamadir |
soru şu şekilde olursa kefaret gerektirmez. "Ramazandayız yarın oruç tutmayacağım" der ve oruç tutmazsa mazeretsiz oruç tutmamak günah olmakla birlikte kaza gerekir. soru şu şekilde olursa kaza ve kefaret gerekir. "niyet ettim yarın ramazan orucu tutacağım ve oruçlu iken bozdum." kefaret gerekmesi için ramazan orucu olması lazım, oruçlu iken gereken önemli mazereti olmadan bozmuş olmak lazım. Ramazan orucu dışında ister kaza orucu ister nafile orucu olsun bozması halinde sadece kaza gerekir. şafii mezhebinde göre cinsel ilişkide kadının rızası yoksa kefareti erkek öder kadın sadece kaza eder. Rıza varsa her ikisi de kaza +kefaret öder. |
Soru-1: Öğrencilerin yapıp getirdiği yemeği yemekte bir sakınca var mıdır? Üniversite öğrencisi bunlar kazançları yok, ama adetimizdir tabak boş gönderilmez diyorlar..Yenildiği takdirde hakka girmiş olunur mu? Israrla belirtilmesine rağmen getirmekten vazgeçmeyen bu öğrencilere karşı nasıl bir dil kullanılmalı? Soru-2: Ezberlerimiz arasına yeni kattığımız bir sureyi namazda okurken çok sıkıntı yaşıyoruz. Normalde hatasız ve net okurken ilahi huzura varınca, sureyi okurken duraksamalar, geri dönüp önceki aytten tekrar alma, veya ayet atlama (atladığının farkına varıyor ama aklına gelmediği için mecbur devam ediyor) gibi sıkıntılar... Böylesi bir durumda yeni ezberlediğiniz bir sureyle namaz kılmanın sakıncası var mıdır? Namazın sıhhatini etkiler ve gölge düşürür mü? |
Site üstadlarimiz haklarini helal etsinler kendi dunyamca bu güzel sorulara cevap vermek isterim. 1) Hassas düşünceniz her daim devam etsin. Hakkaniyet konusunda herdaim titiz yaşam lutfetsin mevlam. Gençlerin ikramini kabul ediniz ve onlara dua ediniz ki onlara gelen burs ve kazanç bereket kazansın. Diğer açıdan bu güzel adeti üniversiteli genclerimizin ve nesillerimizin devam etmesi açısından oldukca güzel bir uygulama... Size gelince ne kadar iyi niyetle olursa olsun onlara cok kaliteli ikramlarda bulunmayin ayni seviyede verin ki öğrenci psikolojisi ezilebilir ve sonrasinda size ikram göndermekte zorlanabilirler. |
2.) Ayetin anlamı bozacak bir karışıklık namazi bozar. Ayet atlama karıştırıp tekrar dönmek sehiv secdesi gerektirecek hale düşürebilir. O süreyi namazdan önce defalarca okunup tam akılda degilse en kısa 3 ayet. Yada unuz bir ayetini ezberden okunabilir. Allah namazlarimizi kabul buyursun |
Alıntı:
Kefaret oruç tutmamanin değil oruç bozmanin cezasıdır. Ayrıca kefaret orucu (61 gün ) hemen bir insana vacip olmaz .Şöyle ki Ramazan orucuna başlanmış olması gerekir .Bozarken çok keyfi bozması gerekir . Hastalık ,yaşlılık ,yolculuk gibi mazretler olmadan Ramazan orucuna başladıktan sonra keyfi olarak yenip içilmesi ve oruçluyken cinsel ilişki de kefaret gerektirir. Mesela oturup bir bardak soğuk su içerek Ramazan orucunu bozana kefaret gerekirken ,yenilmesi adet olmayan ,kagit ,pamuk ,toprak ,ot ,kabukla birlikte yumurta tek cekirdek ,kabukla birlikte fındık ,bir avuç dolusu tuzu ağzına atarak , vs.Ramazan orucunu bozana sadece kaza gerekir. Şafi mezhebinde yiyip içerek kasten oruç bozana sadece kaza gerekir.Kefaret sadece oruçlu iken cinsel ilişkiye girene vacip olur. |
muhsin hocam benim bayan arkadaşım öğretmen kendisi benim bulunduğum yerde ikamet ediyor babası gil başka şehirde babası bu seneki fitreyi senin adına da ben veririm demiş aynı evde yaşamıyoruz bir de benim kendi kazancım var babamın benim adıma kendi parasıyla verdiği fitre bana geçerli olur mu bir de tam tersi olsaydı ben babam annem kardeşlerimin adına burda versem olur mu diyor cevap bekliyor benden yardım edebilir misin hocam inşallah anlaşılır soruyu sormuşumdurc* |
Alıntı:
evet birbirlerinden haberli olmak izin almak vekalet almak şartı ile anne baba evlatlarının fıtrasını verebilir. Tam tersi de mümkündür. Beraber yaşamaları şart değildir. Haber vermeden vekalet almadan başkası adına fıtra zekat vermek alimlerin ittifakı ile caiz değildir. |
Es-seb'ut-tival - Kurandaki 7 uzun süre Mumsema Es seb uttıval * 7 uzun sure * 1- bakara medine 286 ayet 2- ali imran medine 200 ayet 3- nisa medine 176 ayet 4- maide medine 120 ayet 5- enam mekki 165 ayet 6- araf mekki 206 ayet 7- enfal+tevbe medine 75 +129 = ayet 8- şuara mekki 227 ayet 26. Sure. 9- saffat mekki 182 ayet 37. Sure. benim öğrendiğime göre de 2. en uzun sure ali imran ama ayet sayısını bakınca a'raf ve şuara sureleri, ali imran suresinden ayet sayısı fazla bu sıralanış neden böyle hocalarım c* |
Alıntı:
Yukarıda yazılan sure isimlerinde fazlalık ve yanlışlık vardır.7 uzun sure derken ayet sayısı olarak değil , uzunluk yani ayetlerin çok yer kaplaması yani sayfa uzunluğu olaraktır. 7 uzun sure isimleri şunlar: Bakara Ali İmran Nisa Maide En'am A'raf Enfal |
merhaba hocalarım ramazandan sonra şevval ayında 6 gün oruç tutmanın sevabı çok büyük diye genelde çoğu kişi tutuyor demin yazı okudum kafam karıştı size sorum hanefi mezhebine göre şevval ayında allah rızası için tutulan 6 gün orucunun hükmü veya geçerliliği var mı |
Birbirinden güzel sorularınız icin teşekkür ederiz. Musadenizle genele sorulduğu için cevap vermek isteriz. Ebu hanîfe ve imam Ebu yusuf bu orucun mekruh olduğu kanaatindedirler. İmam malik de böyle düşünür ve fıkıh ve hadis ehlinden bu orucu tutan hiç kimseyi görmediğini söylermiş. Ama kendisinin kimseye sezdirmeden bu orucu tuttuğu da söylenir. Mutlaka tutulması gereken bir oruç olduğu zannedilmesin diye böyle yaparmış ama alimlerin çoğu bu hadisi şerifi böyle bağlayıcı olmayan bir konuda amel etmeye elverişli görmüşler ve bu orucu tutmanın müstehap olduğu kanaatine varmışlardır. Bu bilgilerden çıkan sonuç şudur: şevval’de tutulan altı gün orucunun¸ ramazan’ın hemen peşinden ve ramazana denk bir değerde tutulması bazı alimlere göre mekruhtur. Çünkü bu uygulamada bu orucun ramazan orucuna benzetilmesi anlamı vardır. Oysa ramazan orucu bununla kıyaslanamayacak kadar önemlidir. Ama meseleyi bilen insanların şevval ayında altı gün oruç tutmaları müstehaptır. |
selamün aleyküm hocalarım benim sorum: nafile oruç tutan bir kadın ayhali olunca orucuna devam edemez bu orucu ayhali bitince tutmak zorunda mı |
İmam Buhârî, Ebu’z-Zinad’ın şöyle dediğini nakleder: “Sünnetler ve hakkın çeşitli şekilleri (şer’î hükümler), çoğu kez insan aklının kavrayamayacağı şekilde gelir. Müslümanların ona uymaktan başka çaresi yoktur. Meselâ hayızlı kadın orucu kaza eder de, namazı kaza etmez.” (Buhârî, Savm 41) Muâze adında bir hanım Hz. Aişe radıyallahu anha’ya gelerek: “Neden âdet gören bir kadın temizlendikten sonra âdet günlerinde kılamadığı namazları kaza etmiyor da tutamadığı oruçları kaza ediyor?’’ diye sordu Hz. Aişe: “Sen Harûriye’den misin?” dedi. Kadın: “Hayır, Harûriye’den değilim ama öğrenmek için soruyorum” dedi. Bunun üzerine Hz. Aişe: “Vaktiyle bu iş bizim başımıza geldiğinde orucu kaza etmekle emrolunduk, namazın kazası ile emrolunmadık.” dedi. (İbni Mâce, Taharet 119) Hadiste geçen “Bizim başımıza bu olay gelince orucu tutmamız emredilirdi, ama namazı kılmamız emredilmezdi.” mealindeki ifadenin anlamı şudur: Hz. Peygamber (a.s.m) kendisinin aybaşı halinde namaz kılmadığını bildiği halde, ona daha sonra namazını kaza etmesini emretmemiştir. Eğer namazın kazası olsaydı, mutlaka onu emrederdi.(Nevevî, a.g.e). - Bu açıklamadan; İmam Nevevînin “kaza / kada” kelimesini bizim bildiğimiz anlamda kullandığını ve bu anlayışın bütün Müslümanlara ait olduğuna inandığını anlayabiliriz. - İmam Nevevî, söz konusu hadisi açıklarken şu görüşlere yer vermiştir: "Bütün Müslümanlar, aybaşı ve loğusa halinde olan bir kadına namaz ve orucun farz olmadığı hususunda ittifak etmişlerdir. Yine, bütün Müslümanlar, bu durumdaki kadınların temizlendikten sonra da namazlarını kaza etmekle yükümlü olmadıklarında ittifak etmişlerdir." "Keza, bu durumdaki kadınların -temizlendikten sonra- oruçlarını kaza etmekle yükümlü oldukları hususunda da ittifak etmişlerdir." "Namaz ile oruç arasındaki fark şundan kaynaklanıyor: Oruç yılda bir defa farz olmaktadır. Namaz ise her gün beş defa kılınması gereken bir farzdır. Namazın kazasından –özel hallerinde olan- kadınların muaf tutulması, Allah’ın onlara bir lütfudur, kolaylığı esas alan bir din olarak İslam’ın bir toleransıdır." (Nevevî, söz konusu hadisin şerhi). |
Harûriye nedir? Kardeşlerim Hz. Ali (ra)’ye karşı birleşen Hariciler, ilk toplandığı yer olan “Heravra”’ya nispeten Haruriyye adını almışlardır |
kefaret olması için Cinsel ilişki ramazan gününde yapılmış olmalıdır. Ramazan ayı dışında nafile, adak, kazâ veya kefaret orucu tutmakta olan bir kişi cinsel ilişkide bulunduğunda orucu her ne kadar bozulursa da kendisine kefaret ve tazir gerekmez bu yazıyı buldum son cümlesi doğru mu |
Kaza kefaret yada nafile oruçluyken cimada bulunmak orucu bozar ve kaza gerekir. Ramazandan kalma kaza orucu dahildir. Usulen nafile oruc harici digerlerinde cimada bulunulması caiz değildir. Bir kadın nafile namz kilsa kocası cima icin davet etse kadından nafileyi birakmasini istese eşinin isteğini getirmeli. |
Alıntı:
|
merhaba hocalarım altın alımı veresiye ile caiz değildir ama bu veresiyeye faiz karışmasa olur mu sorum şu: birisi oğlunu evlendirecek kuyumcuya gitti 10 binlik altın aldı 3 bin lirayı ödeyemedi 2 ay veya 3 ay sonra 3 bini öderim dedi veya 10 binlik altını aldı güzün hasat zamanında 10 bin lirayı ödeyeceğim dedi bunlar doğru mu yoksa caiz değil mi |
Alıntı:
Altın işi yapan kuyumcular bile altın aldıkları toptanciya nakit değil altın olarak borçlanırlar. Aksi takdirde kesin bir zarar söz konusudur. Vesselam |
Benimde sorum var her kardesime Rahman bu dünya da herkese dilediği kadar verendir. Kafir mümin ayırt etmeden doğru mu? Ahirette sadece müminlere verendir? Sorum ? Rahman herkese diledigince verense Afrika'da ki açlıktan ölen günahsız çocuk her insan gibi güzel bir hayat ister. O çocuk ne çalıştı nede dünyada yüzü güldü. Bu çocuk Rahmân in ismi celalinden istifade edemedi mi? Yada kör topal sakat bunlar demeyecek mi? Rabbim sen herkese dilediğin kadar verdin. Beni neden böyle yarattin. Ataizme kayan gençlerden bize gelen sorular. Bir kac sorum daha olacak |
Alıntı:
Birincisi Allah layussellir,yani sorgular ama sorgulanmaz.Allah bir şey yapacağı zaman kimseye danışmaz,sormaz ve hiç bir varlık Allah bu sorguyu yapamaz beni niye yarattın diyemez. ikincisi Allah insanlarıda birbirine imtihan aracı kılmıştır.Allah afrikalılarada rızık vermiştir.Bunlar rızıklarını hırsız ve düzenbazlara çaldırtıyorlar. Böyle durumlarda iki suçlu vardır. 1.zulmedenler 2.zulmetmeyip bu zulmu yapmayıp gücü nispetince bu zulmu def etmeye çalışmayanlar. gelelim bedensel ve zihinzel engelliler sorunuza, zihinsel engelli olanların dünyada anne ve babaları hangi inanç üzerinde iseler dünyadaki geçerli olan inançları anne ve babalarının inanç isimleridir.Yalnız ahirette azaba uğrayıp uğramıyacaklarını sadece Allah bilir. zihinsel engelli olan ve daha çocukken ölenlerin ki bu benim kişisel görüşümdür,doğrusunu Allah bilir. Bunlar ahirette imtihan edilecek ve bu imtihanın sonucuna göre değerlendirilecektir. peki öyleyse neden yaratıldılar.insanlar birbirleri içinde imtihan aracıdırlar. uzuvsal engelli olanlar ise, buna göre olan görev ödev ve sorumlulukları vardır. sıkıntı şurasıdır insanlar için, değerlendirme yaparken,dünyadan bakanlar ve ahirettin ebediliğinden dünya hayatına bakanlar,buda su şekilde bir sonuç olur. Dünyanın içinden dünyaya bakanlar,dünyayı büyük ve kalıcı,kendilerini küçük ve geçici zannederlerken;ebediliğin bu muazzam eşiğinden fani dünyaya bakanlar elbetteki bambaşka bir görüş ve bambaşka bir anlayış içindeydiler...yani ahiretten dünya hayatına bakanlar için kulluğunu yapmada bedensel bir engel, engel değildir çünkü bu engel sadece geçici bir hayat için bir imtihan aracıdır. sınava girdiğiniz hocanın sorduğu soruyu beyenir veya beyenmezsiniz ama bu soru sorun olarak görüp cevaplamazsanız sınavdan kalırsınız bu hocanın suçu değildir.ayrıca hocaya bu soruyu bana sormasaydınız ben kalmazdım demenizde sizi kurtarmaz... |
Alıntı:
ben araştırıp yardımcı olacağım dedim burda muhsin hocama da sordum o ayetin kuran diline aykırı olmadığını bu üslubun da yanlış olmadığını anlattım gündelik hayatda söylenen tabirlerle örnek verdim tabii ikna olmadı ama ben elimden geleni yaptım beni kureyza olayını da sordu yine allah razı olsun muhsin hocamdan yardım aldım demek istediğim yeni nesil kendi başına başıboş bilinçsiz şekilde yetişiyor ben ne yapabilirim demeden çocukların söylediğini sorduğunu fikrini sen bilmezsin diye susturmadan saygıyla dinlemekle belki 1 seferde değil belki 30 kere 40 kereden sonra gönlüne gerçeği koyabiliriz |
Allah razı olsun bilinmez kardeşim. Güzel cevap vermişsin. Düşün İslam'ı kabul etmeyen biri karşında ve onun aklına ve ruhuna hitap edecek islama davet edeceksin. Sana bu soruyu sordu. Cevabı bu şekilde vermen yeterli olur mu? |
“Ancak ve ancak Allah, ey Ehl-i Beyt sizden her çeşit pisliği, suçu gidermek ve sizi tam bir temizlikle tertemiz etmeyi irade eder.” Bu ayeti kerime Kur’anı Kerim’in Ahzab suresindedir. Tefsir, Tarih ve hadisçi alimler arasında Tathir ayeti diye meşhurdur. Tarih boyunca bu ayetteki Ehl-i Beyt’in kimler olduğu hususunda büyük ihtilaflara düşülmüş ve bu ihtilafların da zararının faturası ise Müslümanlar tarafından ödenmiş ve kârını ise islamın büyük ve azılı düşmanları ve emperyalist güçler kazanmıştır. soru çözerken tathir ayeti seçeneği vardı netten bu bilgiyi buldum tathir ayetinde geçen ehli beyt ne anlamda kullanılmıştır objektif bir bilgi verir misiniz |
Alıntı:
Birincisi ben islamı sorularla hiç kimseye sorgulatmam.Çünkü,islamin Rabbani metoduna aykırıdır. ikincisi o anki ortamda ne olur Allah bilir.Kimine yeterli gelir kiminede gelmez.o zaman muhattabın iddalarını kendisinin delillendirmesini isterim ve ben öyle yaparım.. |
Esselam Tanıdığım bankadan bankaya geçdi ve hediye edilen promosyonu aldı. O paranında bankanın faizinden ödendiğini öğrendi ewe harcamak doğru olmaz diyor doğal olarak . Torunu ünvst başlayacak ona versem olurmu diyor . Torununun durumu çok kötü değil yani onun vereceği paraya bakmıyorlar verilmesi uygunmudur? |
Alıntı:
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Nette çok video var evet ama ben bizim hocalardan öğrenmek istedim daha bir netleşiyor bende .. neyse emeğine sağlıke |
SAAT: 18:11 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.