Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Soru Cevap Arşivi (https://www.forum.medineweb.net/650-soru-cevap-arsivi)
-   -   Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum... (https://www.forum.medineweb.net/soru-cevap-arsivi/21414-bir-sorum-var-hocalarimizdan-cvp-bekliyorum.html)

cananekinci 08 Mart 2012 22:52

Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
otistik çocuklar okulunda çalışıyorum ve ordaki büyük çocuklar tuvaletin kapısını bazen açık bırakıyorlar. bende tuvalet eğitimi verdiğim öğrencimi lavaboya götürürken orda bazen görüyorum. namaz kıldığımdan dolayı gusül abdestine gerek varmı? yoksa normal abdest alıp namaz kılabilirmiyim?...

Medine-web 08 Mart 2012 23:01

Cevap: acil bi sorum var...
 
dokunmadığın sürece hiç bir abdest gerekmez..namazınızı kılabilirsiniz..

f_kryln 11 Mart 2012 19:29

Cevap: acil bi sorum var...
 
SORULAR
1) Efendimizi vefatından sonra kim yıkadı? HZ ALİ.
2) ölüyü kefenlemenın hukmu? cvp: farzı kifaye
3) Oruçun farz kılındığı ayet? cvp: bakara 183
4) namazı vaktinde kılmaya eda,vakti çıktıktan sonra kılmaya kaza denir
5) usve i hasene?cvp: güzel örnek
6)zekat için 160 koyunu olan birinin kaç adet koyun zekat vermesi lazım
a )1 b )2 c )3 d ) 4
7) 4 mezhebe göre abdestin hukmu
8) gazvetül usr saatül usr ceyşül usr sorusunun cevabı tebük seferi
9) kıyam hangi namazlarda rukündur ?
10) zekatın verildiği yolda kalanlar ne demektir? İbnus-sebil
11) edebül müfred'in yazarı kimdir? buhari
12 ene (zamir olan) durulursa nasıl durulur?
13) maturidi mezhebinde irade nasıl olur? insan kesb eder Allah halk eder
14) haccın farzlarından değildir? sader tavafı
15) hac ve umrede kesilen kurbanlara ne denir? hedy
16) cenaza bahsinde hangisi konu edilmez? telfikk
17) ölen kişinin sadece vücüdunu örten kefenin hükmü nedir? farz
18) Elhamdü lillahi rabbil alemin de rabb de durmak nasıl vakıftır? vakfı kabih/ izdırari/ tam/
19) zekatın geçerliliği için ne gerekir? temlil/niyet* nisab yıllanma* akıl/baliğğ
20) cahiliyyedeki asabiyyet ne demektir? kavimcilik
21) vasat kelimesinin anlamı?
22) Kuranda Mucize terimiyle aynı anlamda kullanılmamıstır? burhan ayet beyyine rikak
23 ) hicretten önce, islam'a davet için hangi sahabi gönderilmiştir?zeyd b.sabit, muaz b. cebel, mus'ab b. umeyr....
24) filozoflara göre habfisi ahlak konusu değildir? aşk/ nebat /nefs/siyaset
25) peyg. s.a.v katılmadığı savaşlara ne denir? seriyye
26) Kuranda geçen VASAT kavramından ne anlaşılır? adalet/güç/ son/ vaa'd
27) ramazan orucuna niyyetin vakti? güneşin batmasıyla beraber zevval vaktinden biraz öncesine kadar
28) hudeybiye de müslümanların müttefiki olan topluluk? huzaala/ bekir/ gatafanlılar/
29) uhut savaşı sonrasında müşrikleri korkutmak için tekrar yapılan gazvenin ismi?hamreül esed
30)saatül usre gazvetül usree savaşlarından hangisi kasdedilir? tebük
31)yesribe gönderilen ilk hoca? musab b umeyr

f_kryln 11 Mart 2012 19:30

Cevap: acil bi sorum var...
 
1- usvei hasene güzel örnek
2- ene kelimesi meddi tabii yapılarak vakfedilir
3- sevee meddi tabii yapılarak vakfedilir
4- müslümanlarla mütttefik olan kabile huzaa
5- araf cenet cehennem arası
6- önceki durağın aynısı kef harfi
7- mahreçleri aynı olan ayn hı
8- Tam İdğam ebedtum
9- iz zalamu mütecaniseyn
10- yesribe gönnderilen musab bin umeyr
11- peygamberimizi yıkayan hz ali
12- ceyşul usra tebuk
13- kâf hâ ayn sâdda ayn da medd-i lin
14- mecrehe imale vardır
15- cenaze namazının rükünleri kıyam tekbir
16- izhari kameriyye el-Gavlu
17- lem takısından sonra idğami şemsiye
18- necaseti hafiife 5 te bir
19- havaici feriyye
20- havelenul havl
21- hangis yanlıştır idğam:ğunne yapmak
22- minada şeytan taşlama remyi cimar
23- esmaül hüsnada yanlıştır el-azim
24- kendine yasaklanması ihram
25- hangisi farz değildir sader tavafı
26- munfasılın üstüne eklenen meddin durumu – caiz
27- sakin nun ve sakin vav ye bir kelimede ise— izhar
28- orucun niyet zamanı-- akşamdan zevale kadar
29- allahın isimlerinden can alan — el-Kabz
30- yaratılana benzememek olan- muhalefetül lil havadis
31- yasin süresi çürümüş kemiklerden yaratmak-- ba's
32- geçmişten günümüze gelen dinlerde ortak özellik- inanç esaslarının aynı olması
33- zekatın geçerlilik şartı-- niyet , temlik
34- hissi mucize-- duyu organlarıyla anlaşılır olması
35- mucize kuranda ne olarak geçmiyor-- rikak
36- namzı vaktince kılan falan diye boşluklar -- eda , kaza , iade
37- hangisine boy abdesti gerkmez-- istihaze
38- cenazeyle ilgili olmayan terim—telfik
39- Uhut Savaşı sonrası Hamraül eset
40- Asabiyet - Yakınlara her halükarda Yardım(!)
41- Teşrii İrade ile doğrudan alaklı olmayan – Allah’ın İnsanı Yaratması(!)
42- Allah’ın varlığını isbat eden delillerden değil – İstihlas
43- Heyetler senesi – Senei Vüfud
44- Elhamdü lillahi Rab de vakıf – Vakf-ı Kabih
45- Öncesi sonrasıyla anlam bakımından bağı olmayan – Vakf-ı Tam
46- İstağfir lizikri – İdğam yok
47- Gusul gerekmez – Saç örgülerinin çözülmesi
48- Hangi Tecvid Yoktur – Meddi Lazım(!)
49- Mim den sonra B – İzhar-ı Şefevi
50- Şafilerde umrenin rüknü - ihram tavaf say tıraş(!)
51- Vasat Ümmet – Adalet(!)
52- insani ilişkilerde akıl ve kültürle kazanılan bağışlayıcılık vs. Hilm(!)
53- Allah’a Karşı saygı.. – Takva(!)
54- Cenazenin Kefenlenmesi – Farz(!)
55- Abdestte Niyet – Hanefilerde Sünnet, diğerlerinde Farz
56- Cenazenin Kefenlenmesi – Farz(!)
57- Akşamdan niyet eden gündüz yolculuğa çıkarsa – Kefaret gerekmez(!)
58- Kıyamın Farz Olduğu Namazlar – Farzlar, Vacipler ve Sabahın Sünneti(!)
59- Peygamber(s.a.v)’ in katılmadığı savaşlara ne denir? Seriyye
60- Filozoflara Göre Ahlakın Konusuna girmeyen – Nebat(!)
61- Seferilikte Namazlarla ilgili – Maliki Sünnet-i müekket(!)
62- Oruçta Kefaretin Kaynağı – Kur’an(!)
63- Orucun Farziyyeti – Bakara 183-185(!)
64- Şafilerde Konut – Sabah(!)
65- Allah’ın varlığını isbatta selim akıl.. – Fıtrat Delili
66- Muktedi ile alaklı….
67- Sorumluluk vs… - Şükür(!)
68- Zekat verilen Yolda Kalmışlar – İbn-ü Sebil
69- Namazda Konuşmadan Gözlerini kıbleden Çevirmek (!)
70- namazda konuşmak vs.namazı bozan hatalara ne denir - müfsidatı salat(!)
71- Keferu Ru'be – Vasl halinde birinci kelime Meddi Tabii olup uzatılır
72- Şafilerde Fatiha yanlış okunursa namaz bozulur..(!)
73- 160 koyunun Zekat nisabı – 2 (3)
74- Hacc’da kesilen Kurban – Hedy
75- Edebü Müfred – Buhari
76- Iztırari fiiller..mi Kesb mi?
77- Yatsının farzında 5 ve 6. Rekatlar..
78 Kurbanlıklar - 6 ayını doldurmuş 1 yaşında gibi gösteriyorsa kurban edilirr
79- İzhar-ı Kameriye Harfi - He

dua dilencisi 07Haziran 2012 14:04

Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Bir sorum var bilen hocalarımızdan cvp bekliyorum .Kayınvalidem 2 hafta içinde 2 defa beyin kanaması geçirdi bayılıp şuursuz baktığında soğuk su döktüm kafasından aşağı şimdi akrabalar canını ürküttün eceli geldiydi suyu dökünce gitti diyorlar bilimsel bir açıklaması vardır belki soğuk suyun vcuda ama azrail a.s. gelipte geri boş gidermi halk arasında söylenirdi ama bugün kabak benim başıma patladı tamda açıklayamıyorum evdekilere böyle bir şeyin olmasılığı varmıdır ?

İnceSızı 07Haziran 2012 14:23

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Ablam seni çok yormuşlar kıyamam ...
Bakma boş boş konuşanlara o halde azrail hep kaçsın sudan çıkmayalımda töbe yaaaa

FECR 07Haziran 2012 14:59

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Alıntı:

dua dilencisi Üyemizden Alıntı (Mesaj 181052)
Bir sorum var bilen hocalarımızdan cvp bekliyorum .Kayınvalidem 2 hafta içinde 2 defa beyin kanaması geçirdi bayılıp şuursuz baktığında soğuk su döktüm kafasından aşağı şimdi akrabalar canını ürküttün eceli geldiydi suyu dökünce gitti diyorlar bilimsel bir açıklaması vardır belki soğuk suyun vcuda ama azrail a.s. gelipte geri boş gidermi halk arasında söylenirdi ama bugün kabak benim başıma patladı tamda açıklayamıyorum evdekilere böyle bir şeyin olmasılığı varmıdır ?

Eceli gelmemiştir daha. Azrail'in gelip de boş gitmesi gibi bir durum olmaz. Melekler görevlerini eksiksiz yaparlar.
Şunu da unutmamak gerekir ki soğuk suyun insan vücuduna büyük etkisi vardır. Mesela havale geçiren çocukları soğuk duşa tuttuğunda harareti düşer.Ayrıca soğuk su insanın kan dolaşımını hızlandırır ve cildi uyandırır.
Kayın validenizin vadesi daha gelmemiştir.

dua dilencisi 07Haziran 2012 21:07

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Sorunun cvbını bilsemde 7-8 kişinin içinde geçersiz hale geliyomuş.Cvplar için Allah c.c. razı olsun ..Yorulmak yok incesızım yola devam Allahın c.c. izniyle acık sarsıldım ama düşmedim daha :) Aleykum selam Ferdi selamı aldımda evdeki müneccimlere ne deyim , senin içinde senaryo hazırlarlar :)

Müsellem Cedid 26 Temmuz 2012 13:12

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
demek Azrail gelmiş geri gitmiş;; Peki acaba böyle olsa, Azrail Allah'a ne cevap vermiş çok merak ediyorum; korktum mu diyecek

apsalaga 13 Eylül 2012 00:00

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
وَلِكُلِّ أُمَّةٍ أَجَلٌ فَإِذَا جَاء أَجَلُهُمْ لاَ يَسْتَأْخِرُونَ سَاعَةً وَلاَ يَسْتَقْدِمُونَ (araf suresi 34. ayet)Her milletin belli bir eceli vardır. Onların eceli geldi mi, ne bir an geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler.

takdir edilen ecelin saati bellidir.
melekler allah cc nun emirlerini eksiksiz yerine getirdiklerine göre azrail as ın gelip gitmesi demek allah muhafaza insanı küfre götürür. Konuşmalarında dikkatli olsunlar bu hurafelerden vaz geçseler haklarında hayırlı olur

inziva 13 Eylül 2012 11:54

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
bana biri sormustu,
bende hocalarimiza sorayim dedim,bi sorum olacak,
Soru su;
kader degismez tamam,fakat simdi birisi bi adami oldurdu,
o oldurulen adam zaten olecekti,olum saati degismiyor,tamam bu kaderinde var,peki ozaman oldurenin sucu ne?
neden katil oldu?
onu katil olmaya iten sebep kazamiydi? kaderimiydi?
Bu sorunun cevabini bilen varsa aciklasin?
Cunku okadar arastirmama ragmen,bende cevabini bulamadim

Yitiksevda 13 Eylül 2012 13:42

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Alıntı:

inziva Üyemizden Alıntı (Mesaj 189894)
bana biri sormustu,
bende hocalarimiza sorayim dedim,bi sorum olacak,
Soru su;
kader degismez tamam,fakat simdi birisi bi adami oldurdu,
o oldurulen adam zaten olecekti,olum saati degismiyor,tamam bu kaderinde var,peki ozaman oldurenin sucu ne?
neden katil oldu?
onu katil olmaya iten sebep kazamiydi? kaderimiydi?
Bu sorunun cevabini bilen varsa aciklasin?
Cunku okadar arastirmama ragmen,bende cevabini bulamadim

Kişinin ölüm vakti Kaderdir Allah tarafından belirlenmiştir ne ileri nede geri alınma durumu söz konusu olamaz Sünnetullah değişikliğe uğramadan devam eder... Gelelim sizin sorunuzu ölen ve maktul arasındaki ilişkiye Ölenin ecel saatinin gelmesi karşı tarafın maktul olmasında söz konusu değildir Kişiler kendi fiillerinin halıkıdır Bu yaratma Allah'ın yaratması ile aynı anlaşılmasın cüz-i irade olarak değerlendirin...

“Ey insanlar! Size Rabbinizden hak gelmiştir. Artık kim doğru yola gelirse, ancak kendisi için gelecektir. Kimde saparsa, o da ancak kendi aleyhine sapacaktır…”

“Şüphesiz Allah insanlara hiçbir şeyde zulüm etmez. Ancak insanlar kendi kendilerine zulmederler.”

“Herkes kendi kazancına bağlıdır.”

“Kim iyi bir iş yaparsa, kendi yararı için yapmış olur! Kim de bir kötülük yaparsa kendi aleyhine yapmış olur…”

Daha detaylı bilgi edinmek isterseniz şu yazıyı okuyunuz....

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

erenn 13 Eylül 2012 20:51

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
benim bir sorum olacak bilen hocalarımdan
ben arapca calısırken bicok kagıt kullandım,notlar halınde kalıpları kelimeleri falan yazarak calıştım,
peki bu notlarımı cöpe atamam sonucta Kuran harfleri,nasıl imha edebilirim?

Yitiksevda 13 Eylül 2012 23:08

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Alıntı:

erenn Üyemizden Alıntı (Mesaj 189944)
benim bir sorum olacak bilen hocalarımdan
ben arapca calısırken bicok kagıt kullandım,notlar halınde kalıpları kelimeleri falan yazarak calıştım,
peki bu notlarımı cöpe atamam sonucta Kuran harfleri,nasıl imha edebilirim?


Değerli kardeşim Allah'ın kelamına hürmeten ayak altında,çöpte ve benzeri yerlerde olması caiz değildir Özellikle Kur'an ayetleri hususunda Sahabelerin ve Alimlerin uygulamasına baktığımızda ayak değmeyecek bir şekilde imha edilmesi önerilmiştir. İmha edilen kağıtların yakıldıktan sonra gömülmesi ağaç diplerine yada Akarsulara bırakılması tavsiye edilir.

FECR 14 Eylül 2012 09:37

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Alıntı:

erenn Üyemizden Alıntı (Mesaj 189944)
benim bir sorum olacak bilen hocalarımdan
ben arapca calısırken bicok kagıt kullandım,notlar halınde kalıpları kelimeleri falan yazarak calıştım,
peki bu notlarımı cöpe atamam sonucta Kuran harfleri,nasıl imha edebilirim?

Siz Arapça çalışırken fiil kalıpları vs gramer kurallarını yazmışsınız. Bunların bir kutsiyeti yoktur. Kur'an harflerinden oluşuyor diye Arapça kelimelerin bir kudsiyeti olmaz. Yitik Sevda kardeşimiz herhalde soruyu yanlış anladı. O kağıtlarda Kur'an ayetleri yazılı sanarak cevap verdi herhalde.

Yitiksevda 14 Eylül 2012 09:52

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Evet Fecr abim aynen dediğiniz gibi anladım

inziva 15 Eylül 2012 00:31

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Alıntı:

erenn Üyemizden Alıntı (Mesaj 189944)
benim bir sorum olacak bilen hocalarımdan
ben arapca calısırken bicok kagıt kullandım,notlar halınde kalıpları kelimeleri falan yazarak calıştım,
peki bu notlarımı cöpe atamam sonucta Kuran harfleri,nasıl imha edebilirim?

cöpe atmanız kesinlikle dogru olmaz,dediginiz gibi kuran harfleri.harftere saygıdan yakılıp imha etmeniz yada topluca göl veya denize atmanız en dogrusudur.
hocalarımız arap diline hitaben size cevap yazmıs,ama siz kuran harfleri diye niyeten sordunuz,bende buna dayanarak acıklamak istedım.

FECR 16 Eylül 2012 10:31

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Sayın inziva
Allah'ın dinine hakaret eden, Peygambere küfreden, Müslümanlara söven Arapça yazıları,Kur'an harflerinden müteşekkil diye onlara da saygı gösterilmesi lazım. "Çöpe atmamız kesinlikle doğru olmaz" derken neye göre hüküm veriyorsunuz? Elinizde Allah'ın kitabından ve Resulun sünnetinden deliliniz nedir? Arapça harflerin bir kutsiyeti yoktur.Kutsiyet verirsek eğer,Arapça yazılmış müstehcen dergi ve kitaplara,gazetelere de kudsiyet vermemiz gerekir. Olacak şey mi bu Allah aşkına!

inziva 16 Eylül 2012 12:21

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Alıntı:

FECR Üyemizden Alıntı (Mesaj 190186)
Sayın inziva
Allah'ın dinine hakaret eden, Peygambere küfreden, Müslümanlara söven Arapça yazıları,Kur'an harflerinden müteşekkil diye onlara da saygı gösterilmesi lazım. "Çöpe atmamız kesinlikle doğru olmaz" derken neye göre hüküm veriyorsunuz? Elinizde Allah'ın kitabından ve Resulun sünnetinden deliliniz nedir? Arapça harflerin bir kutsiyeti yoktur.Kutsiyet verirsek eğer,Arapça yazılmış müstehcen dergi ve kitaplara,gazetelere de kudsiyet vermemiz gerekir. Olacak şey mi bu Allah aşkına!

saygıdeger hocam dediklerinizde sonuna kadar haklısınız,yanlıs anlasılmak istemem.
ben eren arkadasın niyetine nazaran böyle söyledim,
dikkatederseniz arkadas ''cöpe atamam,sonucta kuran harfleri'' demis.takva cihetine ve niyetine dayanarak söylemistim.

inziva 23 Eylül 2012 23:50

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
bilen hocalarimdan rica,
kuranda esler arasi iletisim hakkinda ayet varmi,varsa hangi sure.acil cvb.

Mihrinaz 01 Ekim 2012 10:36

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
şöyle bir sorum olacak,

kızım 2.5 yaşında ve solak,herşeyde sol elini kullanıyor,sağ elini özellikle yemekte kullanması için çok uğraş veriyorum,eşim,beyni nin bu şekilde komut verdiğini ve zorlamamam gerektiği düşüncesinde.ailem ısrarla değiştirebileceğimi söylüyor,dedem babamın sol elini bağlarmış yemek yerken,ve alışmış,her yemekte cici elimizi kullanalım kızım diyorum,hoşuna gidiyor fakat tıpkı sağ elini kullananların solla sıkıntı yaşaması gibi zorluk yaşıyor ve bırakıyor ,sorum şu,

ısrar edip öğretmeye devam etmelimiyim,yoksa rahat bırakayımmı,sağ elle yemek konusunda bilgi verirmisiniz saygılar

Muhsin Arslan 01 Ekim 2012 11:36

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Kuranda eşler
Güzel Kurani kerimimizde geçen eşler ile ilgili ayetler. Kuranda geçen eşler ile ilgili ayetler tarafmizca seçilip otomatik listelenmekte.
Kuranda eşler ile alakali tahmini 55 ayet geçiyor
2:25 - İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olmak üzere, kendilerine sunulacak. Orada çok temiz zevceler de onların. Hem onlar orada ebedî kalacaklar.

2:35 - Dedik ki: "Ey Âdem, sen ve eşin cennette oturun, ikiniz de ondan dilediğiniz yerde bol bol yeyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz."

2:226 - Kadınlarından îlâ edenler (onlara yaklaşmamaya yemin edenler) için dört ay beklemek vardır. Eğer bu yeminlerinden dönerlerse, şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

2:234 - İçinizden vefat edip de geride eşler bırakan kimselerin hanımları, kendi başlarına dört ay on gün beklerler. İddet (bekleme) sürelerini bitirdikleri zaman, artık kendileri hakkında meşru bir şekilde yapacakları hareketten size bir günah yoktur. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

2:240 - İçinizden hanımlarını geride bırakarak vefat edecek olanlar, eşleri için senesine kadar evlerinden çıkarılmaksızın kendilerine yetecek bir malı vasiyet ederler. Bununla birlikte eğer kendileri çıkarlarsa, kendi haklarında yaptıkları meşru bir hareketten dolayı size bir sorumluluk yoktur. Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

3:15 - De ki, size, o istediklerinizden daha hayırlısını haber vereyim mi? Korunan kullar için Rablerinin yanında cennetler var ki, altlarından ırmaklar akar, içlerinde ebedî kalmak üzere onlara, hem tertemiz eşler var, hem de Allah'dan bir rıza vardır. Allah, o kulları görür.

4:1 - Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan eşini yaratıp ikisinden bir çok erkekler ve kadınlar üreten Rabbinizden korkun; kendi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'dan ve akrabalık (bağlarını kırmak)tan sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözeticidir.

4:12 - Eğer hanımlarınızın çocukları yoksa, bıraktıkları mirasın yarısı sizindir. Şâyet bir çocukları varsa o zaman mirasın dörtte biri sizindir. Bu paylar, ölenin vasiyeti yerine getirildikten ve varsa, borcu ödendikten sonra verilir. Eğer siz çocuk bırakmadan ölürseniz, geriye bıraktığınız mirasın dörtte biri hanımlarınızındır. Şâyet çocuklarınız varsa o zaman bıraktığınız mirasın sekizde biri hanımlarınızındır. Bu paylar, yaptığınız vasiyetler yerine getirilip ve varsa borcunuz ödendikten sonra verilir. Eğer ölen bir erkek veya kadının çocuğu ve babası bulunmadığı halde kelâle olarak (yan koldan) mirasına konuluyor ve kendisinin bir erkek veya kızkardeşi bulunuyorsa, bunlardan herbirinin miras payı terekenin altıda biridir. Eğer mevcut olan kardeşler bundan daha çok iseler, bu takdirde kardeşler mirasın üçte birini zarara uğratılmaksızın aralarında eşit olarak taksim ederler. Bu paylar ölenin vasiyeti yerine getirilip ve varsa borcu ödendikten sonra verilir. Bunlar, Allah tarafından bir emirdir. Allah her şeyi bilen ve yarattıklarına çok yumuşak davranandır.

4:20 - Eğer bir eşi bırakıp da yerine diğer bir eş almak isterseniz, öncekine yüklerle mehir vermiş de bulunsanız, ondan bir şey geri almayın. O malı bir iftira ve açık bir günah isnadı yaparak geri alır mısınız?

4:23 - Size şunları nikahlamak haram kılındı: Anneleriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek ve kız kardeşlerinizin kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kızkardeşleriniz ve karılarınızın anneleri, ve kendileri ile zifafa girdiğiniz kadınlarınızdan olan ve evlerinizde bulunan üvey kızlarınız. Eğer üvey kızlarınızın anneleri ile zifafa girmemişseniz onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur. Sulbünüzden gelen (öz) oğullarınızın hanımları ile evlenmeniz ve iki kız kardeşi birlikte nikahlamanız da haramdır. Ancak cahiliyyet devrinde geçen geçmiştir. Şüphesiz ki Allah gafur (çok bağışlayıcı) ve çok merhamet edicidir.

4:57 - İman edip salih ameller işliyenleri ise, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Orada ebedî olarak kalacaklar. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız.

6:139 - Dediler ki: "Bu hayvanların karınlarındakiler sadece erkeklerimize ait olup kadınlarımıza haramdır". Eğer ölü doğarsa o zaman hepsi onda ortaktır. Bu nitelemelerinden dolayı Allah onların cezasını verecektir. Çünkü O hikmet sahibidir, her şeyi bilendir.

7:19 - (Sonra Allah, Âdem'e hitab etti): "Ey Âdem! Sen ve eşin cennette durun, dilediğiniz yerden yeyin; fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz."

7:189 - Sizi bir tek nefisten yaratan, onunla sükûnet bulsun diye eşini de ondan yaratan Allah'tır. O, eşini kucaklayıp sarılınca (ona yaklaşınca), eşi hafif bir yük yüklendi (hâmile kaldı). Bir müddet böyle geçti, derken yükü ağırlaştı. O vakit ikisi birden Rableri olan Allah'a şöyle dua ettiler: "Eğer bize salih bir evlat verirsen, biz muhakkak şükredenlerden olacağız."

9:24 - Onlara de ki; eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, kadınlarınız, akrabalarınız, kabileniz, elde ettiğiniz mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız evler ve meskenler, size Allah ve Resulünden ve Allah yolunda cihaddan daha sevimli ise, artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyin. Allah böyle fasıklar topluluğuna hidayet nasip etmez.

13:23 - Adn cennetlerine girecekler, atalarından, eşlerinden ve zürriyetlerinden salih olanlarla birlikte olacaklar. Melekler de her kapıdan yanlarına girip şöyle diyecekler:

13:38 - Andolsun ki, biz senden önce de peygamberler gönderdik. Onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmadan herhangi bir âyet getirmek ise hiçbir peygamberin haddi değildir. Her ecel için bir yazı vardır.

16:72 - Allah, size kendi cinsinizden eşler, o eşlerinizden de oğullar ve torunlar yarattı. Sizi helal ve güzel gıdalarla rızıklandırdı. Onlar, hâlâ batıla mı inanıyorlar? ve Allah'ın nimetini inkâr mı ediyorlar?

20:117 - Biz de (Âdem'e) şöyle demiştik: "Ey Âdem! Şüphesiz bu (İblis) sana ve eşine düşmandır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, sonra bedbaht olursun (sıkıntı çeker, perişan olursun)."

21:90 - Biz de duasını kabul ile icabet ettik de kendisine Yahya'yı ihsan ettik. Ve eşini (doğum yapmaya) elverişli hale getirdik. Doğrusu onlar iyiliklerde yarışıyorlar, umarak ve korkarak bize yalvarıyorlardı. Bize karşı derin saygı duyuyorlardı.

23:6 - Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (cariyeleri) hariç. (Bunlarla ilişkilerinden dolayı) kınanmış değillerdir.

24:6 - Eşlerine zina isnadında bulunup da kendilerinden başka şahitleri olmayanlara gelince, onların her birinin şahitliği kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ederek şahitlik etmesidir.

25:74 - Ve onlar ki: "Ey Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder kıl" derler.

26:166 - "Bırakıyorsunuz da sizler için yarattığı eşleri! Doğrusu siz insanlıktan çıkmış bir kavimsiniz!"

30:21 - Yine O'nun âyetlerindendir ki, sizin için nefislerinizden kendilerine ısınırsınız diye eşler yaratmış, aranıza bir sevgi ve merhamet koymuştur. Şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim için nice ibretler vardır.

33:4 - Allah bir adam için içinde iki kalb yapmamıştır. Kendilerinden zıhar yaptığınız eşlerinizi analarınız kılmamıştır. Evlatlıklarınızı da oğullarınız kılmamıştır. O sizin ağzınızdaki lafınızdır. Allah ise hakkı söylüyor ve doğru yolu gösteriyor.

33:28 - Ey peygamber! Hanımlarına şöyle söyle: "Eğer dünya hayatını ve zinetini istiyorsanız, haydi gelin, sizi donatayım ve güzellikle bırakıp salıvereyim.

33:37 - Hem hatırla o vakti ki, o kendisine Allah'ın nimet verdiği ve senin de ikramda bulunduğun kimseye: "Hanımını kendine sıkı tut ve Allah'tan kork" diyordun da nefsinde Allah'ın açacağı şeyi gizliyordun. İnsanlardan çekiniyordun. Halbuki Allah kendisini saymana daha lâyıktı. Sonra Zeyd o kadından ilişiğini kestiği zaman, biz onu sana eş yaptık ki, oğulluklarının ilişkilerini kestikleri hanımlarını nikâhlamada müminlere bir darlık olmasın. Allah'ın emri de yerine getirilmiştir.

33:50 - Ey peygamber! Biz bilhassa sana şunları helâl kıldık: Mehirlerini vermiş olduğun eşlerini, Allah'ın sana ganimet olarak ihsan buyurduklarından sahip olduğun cariyeleri, amcalarının kızlarından, halalarının kızlarından, dayılarının kızlarından, teyzelerinin kızlarından seninle beraber hicret etmiş olanları, bir de mümin bir kadın kendini peygambere hibe ederse, peygamber nikâh etmek istediği takdirde, onu başka müminlere değil de sadece sana mahsus olmak üzere helâl kıldık. Onlara eşleri ve cariyeleri hakkında neyi farz kıldığımızı biliyoruz. Bunlar sana hiçbir darlık olmaması içindir. Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

33:52 - Bundan başka kadınlar sana helâl olmaz. Bunları başka eşlerle değiştirmek de olmaz. İsterse güzellikleri hoşuna gitsin. Ancak sahip olduğun cariyen başka. Allah her şeye gözcü bulunuyor.

33:53 - Ey iman edenler! Peygamberin evlerine vaktine bakmaksızın ve yemeğe izin verilmedikçe girmeyin. Fakat çağırıldığınız vakit girin. Yemeği yediğinizde de hemen dağılın. Sohbet etmek için de izinsiz girmeyin. Çünkü bu haliniz peygambere eziyet veriyor, ama o sizden utanıyor. Fakat Allah gerçeği söylemekten utanmaz. Hem O'nun hanımlarına bir ihtiyaç soracağınız vakit de perde arkasından sorun. Böyle yapmanız hem sizin kalbleriniz ve hem de onların kalbleri için daha temizdir. Hem sizin Resulullah'a eziyet etmeye hakkınız yoktur. Ondan sonra hanımlarını da ebediyyen nikâh edemezsiniz. Çünkü bu Allah katında çok büyük bir günahtır.

33:59 - Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına hep söyle de cilbablarından (dış elbiselerinden) üzerlerini sımsıkı örtsünler. Bu onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. Bununla beraber Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

36:56 - Kendileri ve eşleri gölgelerde koltuklar üzerine kurulmuşlardır.

37:22 - Toplayın mahşere o zulmedenleri, eşlerini ve Allah'tan başka taptıkları şeyleri. Toplayın da götürün onları sırata (cehennem köprüsüne) doğru.

37:48 - Yanlarında iri gözlü, bakışlarını kocalarından başkalarına çevirmeyen hanımlar vardır.

38:52 - Yanlarında da bakışları yalnız kocalarına dönük hep aynı yaşta dilberler vardır.

39:6 - O, sizi bir nefisten yarattı. Hem sonra onun eşini de ondan var etti. Sizin için yumuşak başlı hayvanlardan sekiz çift indirdi. Sizi analarınızın karınlarında üç karanlık içinde yaratılıştan yaratılışa yaratıp duruyor. İşte Rabbiniz Allah O'dur. Mülk O'nundur, O'ndan başka tanrı yoktur. O halde nasıl haktan çevrilirsiniz?

40:8 - "Ey Rabbimiz! Hem onları, hem onların atalarından, zevcelerinden ve zürriyetlerinden iyi olanları kendilerine vaad buyurduğun Adn cennetlerine koy. Şüphesiz çok güçlü, hüküm ve hikmet sahibi olan sensin."

42:11 - O göklerin ve yerin yaratıcısıdır. O sizin için kendi nefsinizden eşler ve hayvanlardan da çiftler yaratmıştır. O, sizi bu düzen içerisinde üretip çoğaltıyor. O'nun benzeri olan hiçbir şey yoktur. O, her şeyi işitir ve görür.

43:70 - Siz ve eşleriniz cennete girin. Orada ağırlanıp sevindirileceksiniz."

55:56 - Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş dilberler var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.

56:37 - Hep yaşıt sevgililer,

58:1 - Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a şikayette bulunan kadının sözünü Allah işitmiştir. Allah, sizin konuşmanızı işitir. Çünkü Allah, işitendir, bilendir.

60:11 - Eğer eşlerinizden biri, sizden kâfirlere kaçar da siz de savaşta galip durumda olursanız, eşleri gitmiş olanlara ganimetten, harcadıkları kadar verin. İnandığınız Allah'a karşı gelmekten sakının.

64:14 - Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar da vardır. Onlardan sakının. Ama affeder, kusurlarını başlarına kakmaz, hoş görür ve bağışlarsanız, bilin ki Allah çok bağışlayan çok merhamet edendir.

66:1 - Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan çok esirgeyendir.

66:3 - Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Fakat eşi, o sözü başkalarına haber verip Allah da bunu Peygamber'e açıklayınca, Peygamber (eşine) bir kısmını bildirmiş bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona haber verince eşi: "Bunu sana kim söyledi?" dedi. Peygamber "Bilen, her şeyden haberi olan Allah bana söyledi." dedi.

66:4 - Eğer ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz ne iyi, çünkü kalpleriniz eğildi. Ve eğer Peygamber'e karşı birbirinize arka olursanız (bilin ki) onun dostu ve yardımcısı Allah, Cibrîl ve müminlerin iyileridir. Bunun ardından melekler de ona arkadır.

66:5 - Eğer o sizi boşarsa belki de Rabbi ona, sizden daha hayırlı, kendisini Allah'a teslim eden, inanan, gönülden itaat eden, tevbe eden, oruç tutan dul ve bakire eşler verir.

66:10 - Allah, inkâr edenlere, Nuh'un karısı ile Lut'un karısını misal verdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki salih kulun (nikahı) altında idiler, onlara hıyanet ettiler. (Kocaları,) Allah'tan hiçbir şeyi onlardan savamadı. (Onlara): "Haydi girenlerle birlikte siz de ateşe girin!" denildi.

70:12 - Eşini ve kardeşini,

70:30 - Ancak zevcelerine ve cariyelerine karşı hariç. Çünkü onlara yaklaştıklarında kınanmazlar.

72:3 - Doğrusu, Rabbimizin şanı çok yüksektir. Ne bir arkadaş edinmiştir, ne de bir çocuk.

80:36 - Eşinden ve oğullarından.

111:4 - Karısı da odun hamalı olarak (onunla beraber girecektir).

Muhsin Arslan 01 Ekim 2012 11:38

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Alıntı:

mihrinaz Üyemizden Alıntı (Mesaj 191305)
şöyle bir sorum olacak,

kızım 2.5 yaşında ve solak,herşeyde sol elini kullanıyor,sağ elini özellikle yemekte kullanması için çok uğraş veriyorum,eşim,beyni nin bu şekilde komut verdiğini ve zorlamamam gerektiği düşüncesinde.ailem ısrarla değiştirebileceğimi söylüyor,dedem babamın sol elini bağlarmış yemek yerken,ve alışmış,her yemekte cici elimizi kullanalım kızım diyorum,hoşuna gidiyor fakat tıpkı sağ elini kullananların solla sıkıntı yaşaması gibi zorluk yaşıyor ve bırakıyor ,sorum şu,

ısrar edip öğretmeye devam etmelimiyim,yoksa rahat bırakayımmı,sağ elle yemek konusunda bilgi verirmisiniz saygılar

bebeği rahat bırak ablası..

bilinmez 01 Ekim 2012 11:42

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Alıntı:

mihrinaz Üyemizden Alıntı (Mesaj 191305)
şöyle bir sorum olacak,

kızım 2.5 yaşında ve solak,herşeyde sol elini kullanıyor,sağ elini özellikle yemekte kullanması için çok uğraş veriyorum,eşim,beyni nin bu şekilde komut verdiğini ve zorlamamam gerektiği düşüncesinde.ailem ısrarla değiştirebileceğimi söylüyor,dedem babamın sol elini bağlarmış yemek yerken,ve alışmış,her yemekte cici elimizi kullanalım kızım diyorum,hoşuna gidiyor fakat tıpkı sağ elini kullananların solla sıkıntı yaşaması gibi zorluk yaşıyor ve bırakıyor ,sorum şu,

ısrar edip öğretmeye devam etmelimiyim,yoksa rahat bırakayımmı,sağ elle yemek konusunda bilgi verirmisiniz saygılar


çocuğu sıkmadan,sağ elini kullanması için telkinler verin,ama solu kullanmakta yasak değil...ilk baştaki zorlukları zamanla yenecektir inşaallah..

Elvin meyra 05 Ekim 2012 09:33

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
S.a fecr hocam tecvid kurallarne zaman cikmistir peygamberimiz zamaninda varmiydi
bu tecvid kurallari her yerde aynimidir ne ye gore kim veya kimler kural koymustu
tecvid hakkinda bilgilendirebilimisiniz

FECR 17 Ekim 2012 11:39

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Alıntı:

Elvin meyra Üyemizden Alıntı (Mesaj 191604)
S.a fecr hocam tecvid kurallarne zaman cikmistir peygamberimiz zamaninda varmiydi
bu tecvid kurallari her yerde aynimidir ne ye gore kim veya kimler kural koymustu
tecvid hakkinda bilgilendirebilimisiniz

Öncelikle tecvid kelimesi Kur'an'da geçmez. Tecvid kıraat ilminin önemli bir konusu olup Kur'anı okuma usulü ve ilmidir.Harflerin çıkış yeri, sıfatı, uzun veya kısalığı, genişlik veya darlığı, birleştirme ve ayırma, kalın ve ince vurguları konuları bu ilmin konularıdır.
Tecvid kelime olarak ce-ve-de kökünden gelip, bir şeyi güzel yapmak,süslemek, hoş yapmak anlamlarına gelir.Cevde Arapçada kalite anlamındadır.. Kuranı Kerim’i çok güzel ve kuralına göre okuyan insana, Kuran'ı okumasıyla güzelleştiren manasında “mucevvid” denir.
Tecvid ilim dalı olarak Allah Rasulu zamanında yoktu. Ama okunuş olarak yani pratik olarak Allah Rasulu uyguluyordu.Sahabe de Allah Rasulunden duyduğu şekilde okuyordu.Daha sonraki yüzyıllarda bu okunuşlar yazılı olarak kayıt altına alınarak ve isimlendirilerek bir ilim dalı haline gelmiştir. Tecvid bir anlamda kıraatı yani Kur'an okunuşunu süsleme sanatıdır. Aynı zamanda bir gramer çalışmasıdır. Rasulullah zamanında ve 4 halife zamanında gramer çalışması olmadı. Emeviler zamanında bu yönde çalışmalar başladı, Abbasiler zamanında devam etti. Daha sonra Memluklüler devrinde daha da gelişti.
Kur’an Allah Rasulu devrinde ayette belirtildiği gibi o günkü Arapların anlayacağı şekilde fasih bir Arapça ile nazil oldu.Bu nedenle Allah Rasulu zamanında zamanında tecvid ya da gramer konusunda bir çalışma başlatılmadı. Ancak 4 halife devriyle başlayan gerek fetihler gerekse bir çok yabancının yani yabancı dil konuşanların Müslüman olması çoğaldı. Bu kimseler de Kur’an öğrenmeye ve okumaya başladılar. Ama düzgün okuma yapmada bazı zorluklarla karşılaşmaları yüzünden kıraata dair tecvid çalışmaları yapmaya başladılar ve tecvid kuralları konulmaya başlandı.Bu çalışmalar medreselerin ürettiği bir çalışma idi.

FECR 21 Kasım 2012 14:33

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
1.soruyu dikkatli okursak eğer sorunun cevabı daha anlaşılır herhalde.
Soru şu şekilde:
2. Aşağıda hangisi iman ve salih amel açısından doğru bir kanıdır?

a. Kur’an’da iman ve salih amel çoğu kez ayrı ayrı ayetlerde yer alır.
b.İman ve salih amel gölgenin simayı takip etmesi gibi birbirine yakındır.
c.İman ve salih amel Kur’an’nın üzerinde durduğu tek kavramdır.
d. Kur’an’da iman ve salih amel sadece Asr suresinde yer almaktadır.
e. Kur’an’da iman ve salih amel daima ikinci planda gelmektedir


cevaplara iman ve salih amel açısından bakmak gerekiyor. Yani iman ve salih amel penceresinden bakalım

A.şıkkı yanlış, çünkü iman ve salih amel çoğu yerde birlikte geçer
B-şıkkı da yanlış, çünkü birbirine yakınlıktan ziyade içiçedir
C-şıkkına imamn ve salih amel açısından bakarsak DOĞRU. Çünkü herkesin doğrusu kendisine göre tek doğrudur.d
D-şııkı ise yanlış.Çünkü iman ve salih amel sadece asr suresinde geçmez.
E-Kur'anda iman ve salih amel ikinci planda değildir ( iman ve salih amel penceresinden baktığımızda)


Diğer sorunuza gelirsek;

4. I. Güzel bir gelecek



II. Tövbelerin kabul edilmesi
III. Yoksullu

ğun giderilmesi
IV. Sevginin olu
şması



Yukarıda verilenlerden hangileri yan yana bulunamazlar?



a. I ve II
b. III ve IV
c. II ve IV
d. I ve IV
e. I, II ve IV


Soruların öncelikle hangi konu üzerinden hazırlandığını göz önüne alarak cevaplamak gerekir. Sorular iman ve salih amel kısmıyla ilgili hazırlanmış.Kitabınızda İman ve salih amel işleyenlere vaadedilenler bahsini okuduğunuzda hangi özellikler olduğunu görüyoruz.Bu özellikleri şöyle sıralayabiliriz:
İnanıp Salih Amel İşleyenlere Vadedilenler
1. Güzel Bir Gelecek ve Mutluluk
2. Güzel Bir Hayat
3. Bol Rızık ve Mağfiret
4. Tevbelerin Kabul Görmesi
5. Kötülüklerin İyiliklerle Değiştirilmesi
6. Karanlıklardan Aydınlığa Çıkmaları
7. Sevginin Oluşması
8. İnsanların En Hayırlıları Olmak
9. Dinamizm Kazanmaları
10. Cennet'i Kazandırması
11. Yüksek Dereceler Elde Ettirmesi
12. Korku ve Hüzünden Emin Kılması
13. Çalışmalarını Zayî Etmemesi
14. İyi İnsanlar Arasına Dahil Etmesi
15. İlâhî Rahmete Kavuşturması

Sorunun cevap şıklara baktığımız zaman "yoksuluğun giderilmesi " diye iman ve salih amel işleyenlere vaad edilmiyor. Yoksulluğun giderilmesi hangi şıkta ise o şık yanlış olmuş olur

mehmet akif2 21 Kasım 2012 14:41

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
hocam haklısınız sorunun soruluşuna bakmak lazımdı

2. soru evet sizin dediğiniz konudan sorulmuş soruyu mantığımıza göre eşleştirince yanıldık

allah razı olsun

FECR 21 Kasım 2012 15:12

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Genelde mantık soruları da sorarlar. Dikkatli okumakta fayda var

muallime 21 Kasım 2012 21:35

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
4. I. Güzel bir gelecek
II. Tövbelerin kabul edilmesi
III. Yoksulluğun giderilmesi
IV. Sevginin oluşması





Yukarıda verilenlerden hangileri yan yana bulunamazlar?



a. I ve II
b. III ve IV
c. II ve IV
d. I ve IV
e. I, II ve IV
***********************

Bu soruyu bilemiyorum diyenler hiç canlarını sıkmasınlar,gördüğüm en saçma sorulardan biri.
Sorunun sorulma biçimi yanlış ilkönce.

Salih amel işleyenlere ne vaad edilmiş,


1. Güzel Bir Gelecek ve Mutluluk
2. Güzel Bir Hayat
3. Bol Rızık ve Mağfiret
4. Tevbelerin Kabul Görmesi
5. Kötülüklerin İyiliklerle Değiştirilmesi
6. Karanlıklardan Aydınlığa Çıkmaları
7. Sevginin Oluşması
8. İnsanların En Hayırlıları Olmak
9. Dinamizm Kazanmaları
10. Cennet'i Kazandırması
11. Yüksek Dereceler Elde Ettirmesi
12. Korku ve Hüzünden Emin Kılması
13. Çalışmalarını Zayî Etmemesi
14. İyi İnsanlar Arasına Dahil Etmesi
15. İlâhî Rahmete Kavuşturması



Salih amelle ne yanyana gelmez deyin bari ve yukarda olmayan bir şıkkı yazın!!!!


Yoksulluğun giderilmesi ile sevginin oluşması yanyana olmazmı?

Olur !!!birisinin yoksulluğunu gideririsin,oda seni sever.Sevgi oluşur.:)

6.konuyu tekrar okudum ve yinede sorunun cevabını bulamadım.ilahiyat hocaları da yanlış yapabilir.Daha önce de iptal olan ,şıkları yanlış olan bir sürü vardı kitapalrımızda,,sonuç sorun soruda !!bizde değil. uzgn

mehmet akif2 21 Kasım 2012 21:45

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
özellikle temel bilgi dersinin sonundaki sorularda yanlış yapıyorlardı o nedenle sınavda birkaç soru yanlış yaptım

ünite sonundaki soruların cevabı doğru mu diye tereddütte kalıyorum

muallime 21 Kasım 2012 21:49

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
2. Aşağıda hangisi iman ve salih amel açısından doğru bir kanıdır?

a. Kur’an’da iman ve salih amel ço
ğu kez ayrı ayrı ayetlerde yer alır.


b.
İman ve salih amel gölgenin simayı takip etmesi gibi birbirine yakındır.

c.
İman ve salih amel Kur’an’nın üzerinde durduğu tek kavramdır.

d. Kur’an’da iman ve salih amel sadece Asr suresinde yer almaktad
ır.
e. Kur’an’da iman ve salih amel daima ikinci planda gelmektedir

doğru cevap c şıkkı kuranın üzerinde durduğu tek kavram aklımızı karıştırdı

********************
Bu soruda oldukça yanıltıcı,B şıkkı da kitapta var olan bir ifade .Allah yardımcımız olsun.uzgn

Asilem 22 Kasım 2012 09:36

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Alıntı:

muallime Üyemizden Alıntı (Mesaj 200564)
2. Aşağıda hangisi iman ve salih amel açısından doğru bir kanıdır?

a. Kur’an’da iman ve salih amel ço
ğu kez ayrı ayrı ayetlerde yer alır.


b.
İman ve salih amel gölgenin simayı takip etmesi gibi birbirine yakındır.

c.
İman ve salih amel Kur’an’nın üzerinde durduğu tek kavramdır.

d. Kur’an’da iman ve salih amel sadece Asr suresinde yer almaktad
ır.
e. Kur’an’da iman ve salih amel daima ikinci planda gelmektedir

doğru cevap c şıkkı kuranın üzerinde durduğu tek kavram aklımızı karıştırdı

********************
Bu soruda oldukça yanıltıcı,B şıkkı da kitapta var olan bir ifade .Allah yardımcımız olsun.uzgn

Evet aynen hocam, konuda iman ve salih amelden bahsederken salih amel gölge gibi imanı takip eder demişler, şıklarda da onu görünce direkt işaretledim, yanlış olduğunu hiç düşünmüyordum, doğru cevap başka çıkınca şaşırdım ve kafam karıştı uzgn

Mahru 02 Aralık 2012 14:51

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Peygamberlere inanmayan birisi imanın şartlarından birini es geçtiyi zaman kafir sayılır mı ? beni aydınlatırsanz sevinirm şimdiden tşkkrler :)

muuskem 03 Aralık 2012 11:50

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Alıntı:

Mahru Üyemizden Alıntı (Mesaj 204751)
Peygamberlere inanmayan birisi imanın şartlarından birini es geçtiyi zaman kafir sayılır mı ? beni aydınlatırsanz sevinirm şimdiden tşkkrler :)

Ben size cibril hadisi ile cevaplayayım.

CİBRİL HADÎSİ

Cebrail aleyhisselâm, Hz. Peygamber'in de aralarında bulunduğu bir sahabe' topluluğuna insan suretinde gelmiş, iman, İslâm, ihsan ve kıyamet alâmetleri gibi bazı soruları Allah Rasûlüne sorarak cevaplarını almıştır. İşte Cebrail (a.s.)'in bizzat soru sorarak ve cevaplarını tasdik ederek telkin ettiği bu hadise "Cibril hadîsi" adı verilmiştir.
Abdullah b. Ömer'in, babası Hz. Ömer'den naklettiği bu hadis şöyledir:
"Bir gün Rasûlullah (s.a.s.)'in yanında bulunduğumuz sırada âniden yanımıza, elbisesi bembeyaz, saçı simsiyah bir zat çıkageldi. Üzerinde yolculuk eseri görülmüyor, bizden de kendisini kimse tanımıyordu. Doğru peygamber (s.a.s.)'in yanına oturdu ve dizlerini onun dizlerine dayadı. Ellerini de uylukları üzerine koydu. Ve:
"Ya Muhammed! Bana İslâm'ın ne olduğunu söyle" dedi. Rasûlullah (s.a.s.): "İslâm; Allah'tan başka ilâh olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın Rasulü olduğuna şehadet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman ve gücün yeterse Beyt'i hac etmendir" buyurdu. O zat: "Doğru söyledin" dedi. Babam dedi ki: "Biz buna hayret ettik. Zira hem soruyor, hem de tasdik ediyordu."
"Bana imandan haber ver" dedi. Rasûlullah (s.a.s.): Âllah a, Allah'ın meleklerine kitaplarına, peygamberlerine ve ahiret gününe inanman, bir de kadere, hayrına şerrine inanmandır" buyurdu. O zât yine:
"Doğru söyledin" dedi. Bu sefer:
"Bana ihsandan haber ver" dedi. Rasûlullah (s.a.s.):
" Allah'a O'nu görüyormuşsun gibi ibadet etmendir. Çünkü her ne kadar sen onu görmüyorsan da, o seni muhakkak görür" buyurdu. O zat:
"Bana kıyametten haber ver" dedi. Rasûlullah (s.a.s.) "Bu meselede kendisine sorulan, sorandan daha çok bilgi sahibi değildir" buyurdular.
"O halde bana alâmetlerinden haber ver" dedi. Peygamber (s.a.s.):
"Câriyenin kendi sahibesini doğurması ve yalın ayak, çıplak, yoksul koyun çobanlarının bina yapmakta birbirleriyle yarış ettiklerini görmendir" buyurdu. Babam dedi ki:
Bundan sonra o zat gitti. Ben bir süre bekledim. Sonunda Allah Rasûlü bana: "Ya Ömer! O soru soran zatın kim olduğunu biliyor musun?"dedi. "Allah ve Rasûlü bilir" dedim.
"O Cibrîl'di. Size dininizi öğretmeye gelmişti" buyurdular. (Buhârî, İman 1; Müslim, İman 1).
Abdullah b. Ömer bu hadîsi Basra' dan Hacc veya Umre için Hicaz'a gelen Yahya b. Yamer ve Humeyd b. Abdirrahmân el-Himyerî'nin kader hakkında soru sormaları üzerine rivayet etmiştir. Basra'da ilk olarak Ma'bed el-Cühenî ve ona tabi olanlar kaderi inkâr etmişler; hâdiselerin, Allâh'ın hiç bir takdir ve bilgisi olmaksızın yeni yeni husûle geleceğini ileri sürmüşlerdir. Abdullah b. Ömer onları dinledikten sonra şöyle demiştir:
"Sen Basra'da onlarla görüştüğün zaman kendilerine söyle ki, ben onlardan uzağım. Onlar da benden uzaktır. Allah'a yemin olsun ki onlardan birinin Uhud dağı kadar altını olsa da onu hayra harcasa, kadere inanmadıkça Allâh onun hayrını kabul etmez." Sonra Abdullah (r.a.) yukarıdaki hadisi nakletmiştir (Ahmed Davudoğlu, Sahîh-i Müslim Tercüme ve Şerhi, İstanbul 1977, I, 106).
Kader, sözlükte; miktar, meblağ, büyük sayma, güç, kudret ve bir şeyi kısmak anlamlarına gelir. Şer'î bir terim olarak; meydana gelecek şeyleri ve o şeylerin ne zaman nerede, ne gibi nitelik ve özelliklerle meydana geleceğini Allâhü Teâlâ'nın takdir ve tahdîd etmesi demektir. Takdir buyurduğu şeyleri, zamanı gelince birer birer icad etmesine de "kazâ" denir. Bu duruma göre, kader ilim ve irade sıfatına; kaza da tekvin (yaratma) sıfatına döndüğü için kaza ve kadere inanmak, temelde Allâhü Teâlâ'ya imanla eş değerdedir. Bütün sıfatlariyle Allah'a iman eden, bunlara da inanmış olursa da, önemine binâen kaza kader meselesi kelâm ilminde ayrıca ele alınmıştır. Kader konusunu daha önce Mekke'de öne sürüp, bunu inkâr edenlerin bulunduğu da nakledilir. Abdullah b. Zübeyr'in ordusu Mekke'de Haccac-ı Zâlim, tarafından muhasara edildiği zaman Kâbe-i Muazzama yanmıştı. O zaman bazıları bunun bir ilâhi takdir (kader konusu) olduğuna inanmış, bazıları da Kâbe'nin takdirle yanmadığını söyleyerek kaderi inkâr etmişlerdir (A. Davudoğlu, a.g.e., I, 106-108).
Cibril hadisinde ikinci soru ve cevabı, iman esaslarını bildirir. Bunlar altı tanedir:
1) Allah'a iman: Bu iman, Allah'ın varlığını ve hakkında vacip, mümteni; (imkânsız) ve caiz olan bütün sıfatları bilerek tasdik etmekle meydana gelir. Bazı kelâm bilginleri Allahu Teâlâ'nın sıfatlarını selbiyye ve sübütiyye olmak üzere ikiye ayırırlar:
Selbî sıfatlar altı tane olup şunlardır:
a) Vücud: Allah'ın varlığı, b) Kıdem: Ezelî olması, yani varlığının evveli olmaması, c) Bekâ: Ebedî olması, yani varlığının sonu bulunmaması, d) Muhâlefetün li'l-havâdis: Allah'ın varlıklardan hiçbir şeye benzememesi, e) Kıyam bi zâtihi: Varlığının kendisinden olması, f) Vahdaniyet: Allah'ın bir olmasıdır.
Sübûtî sıfatlar sekizdir:
a) Hayat: Allahu Teâlâ'nın diri olması, b) İlim: Her şeyi bilmesi,
c) İrade: Her mümkünü caiz olan bir şekle ve vakte tahsis etmesi, d) Kudret: Her şeye gücünün yetmesi, e) Semî': Her şeyi işitmesi, f) Basar: Her şeyi görmesi, g) Kelâm: Ses ve harfe muhtaç olmadan konuşması, h) Tekvin: Var etme, yok etme, yaşatma ve öldürme gibi fiillerin başlangıcı olan bir sıfattır.
2) Meleklere iman: Bu, Allah'ın melek denilen, nurdan yaratılmış ve istediği şekle girebilen bir takım masum kulları olduğuna inanmaktır. Ban bakımlardan meleklere benzeyen, diğer bir takım görünmez yaratıklar vardır ki, bunlara da "cin" denir. Cinler saf ateş alevinden yaratılmış olup, melekler gibi onlar da ağır işleri yapabilir ve istedikleri şekillere girebilirler. Yalnız bunlar melekler gibi masum (günah işlemez) değildir. Mümini, kâfiri vardır, "yer, içer, ürer ve ölürler " (en-Neml, 27/87; ez-Zümer, 39/68; İnfitar, 82/10-12; el-Kehf, 18/50; er-Rahmân, 55/31; Müslim, Zühd, 10; Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI, 153, 168; Taberi, XX, 29; İbnü'l-Kayyim el-Cevziyye, Kitâbu'r-Ruh, Haydarâbâd 1357, s. 41; İbn Nüceym, el-Eşbâh ve'n-Nezâir, cin bahsi).
3) Kitaplara iman: Allahu Teâlâ, bazı peygamberlerine gerçek ve hükümleri bildiren bir takım ibareye lafızlar indirmiştir ki; bunlara "kitap" denir. Büyük kitaplardan Tevrat Hz. Musa'ya, Zebur Hz. Dâvud'a, İncil Hz. İsa'ya, Kur'an-ı Kerîm de Hz. Muhammed (s.a.s.)'e indirilmiştir. Bunlardan başka çeşitli peygamberlere yüz adet suhuf (sahifeler) verilmiştir. İşte bütün bu kitaplara iman etmek farzdır (eş-Şûrâ, 42/51; el-A'lâ, 87/67; el-Hıcr, 15/9; Hud 11/49; İsrâ, 17/88.)
4) Peygamberlere iman: Allâh'u Teâlâ hazretleri kullarına doğru yolu göstermek için bir takım peygamberler göndermiştir. Bunlardan kendilerine kitap ve şerîat verilenlere "Rasul" denir. Başka bir peygamberin şeriatiyle amel ve onun getirdiği hükümlerini insanlara bildirmeye memur olanlara ise "nebî" adı verilir. İlk peygamber Hz. Âdem, son peygamber Hz. Muhammed (s.a.s.)'dir. (en-Nahl, 16/36; en-Nisâ, 4/164; el-Ahzâb, 33/40).
5) Âhiret gününe iman: Âhiret günü haşirden, bütün ölenlerin diriltilmesinden başlayan sonsuz bir gündür. Kıyametin kopması, sûrun üfürülmesi, ölülerin diriltilmesi, kitapların verilmesi, mîzanın kurulması, kulların sorguya çekilmesi, havz-ı kevser, şefâat, sırat, Cennet ve Cehennem ahiret gününün muhtevasına dahil olduğundan bütün bunlara inanmak farzdır. (Âli İmrân. 3/185: Duhân, 44/56; Mü'min, 40/11; Tâhâ, 20/74; el-Bakara, 2/28; et-Tür, 52/45; el-En'âm,6/93; el-Fecr, 89/27-30; eş_Şems, 91/97; ez-Zümer, 39/42; Buhârî, Husûmât, Müslim, Fezâil,10,161, 162; Tirmizî, Kıyâme, 26; Kurtubî Tefsiri, Tûr Sûresi 45. ayetin tefsiri).
6) Kadere İman: Yukarıda kadere imandan söz etmiş, Cibril hadisinin kaderi inkâr edenlerle ilgili bir soru üzerine nakledildiğini belirtmiştik. Hadis-i şerifte kadere imana özellikle yer verilmesi, bu konuda ümmetin ileride görüş ayrılıklarına düşeceğini Hz. Muhammed (s.a.s.)'in bildiğini gösterir. (et-Talâk, 65/3; Buhârî, Cenâiz, 83; Tefsîru Sûre, 92/6; Müslim, Kader, 1,8; İbn Mâce, Mukaddime, 10).
Hadîs-i şerifte ilk soru İslâm'ın şartlarını telkin için sorulmuştur. Bunlar; Allah'tan başka ilâh olmadığına şehadet etmek,. namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek ve gücü yeterse hacc etmektir. Bu şartlar Kur'an-ı Kerîm'in çeşitli ayetlerinde yer almış ve tekrarlanmıştır (el-Bakara, 2/238; Buhârî, İman 1, 2; Zekât, 41, 63; Meğâzî, 60, Tevhîd, 1 ; Müslim, İman, 19-22; Nesâî, Zekât,1; İbn Mâce İkâme,193; Ahmed b. Hanbel, I, 72; Dârimî, Zekât 1).
Üçüncü soru "ihsân nedir?" sorusu ve Hz. Peygamberin "İhsan, Allah'ı görüyormuşsun gibi Allah'a ibadet etmendir..." cevabı, mümini ibadet sırasında manevî âlemlere yüceltmek içindir. Her şeklin bir de gerçeği vardır. Namaz da bir şekildir. O şeklin içindeki gerçek ihsandır. Meselâ İslâm'da fıkıh ilmi namazın dış şekli ile uğraşır; tasavvuf ise bu şeklin içindeki gerçeği yani ihsan derecesini bulmaya çalışır. İbadeti kuru bir şekil ve beden hareketleri olarak değil, Allah'ın huzurunda bulunduğunu bilerek ve düşünerek yapmak gerekir. İbadetin asıl hedefi Allah'u Teâlâ ile bu mânevi diyalogu kurmak ve bunu ibadet süresince devam ettirmektir.
Hadisteki diğer bir soru kıyamet zamanı ile ilgilidir. Hz. Peygamber bu konuda soru sorandan daha fazla bilgi sahibi olmadığını bildirmiştir. Cenâb-ı Hak kıyametin kopma zamanını gizli tutmuştur. İnsanların ileride meydana gelecek bir takım olayları önceden bilmemesi çoğu zaman bir nimettir. Müminin önceki tecrübelerine ve bilimin kurallarına göre gerekli önlemleri aldıktan sonra, sonucu Allahu Teâlâ'dan beklemek gerekir. Bütün önlemler alınmasına rağmen doğacak olumsuz sonuçlardan insanın sorumluluğu bulunmaz. Zaten böyle bir sonucu önleme gücü de insanoğluna verilmemiştir. Çünkü o, ancak gücünün yeteceğinden sorumludur.
Kur'an-ı Kerîm'de beş şeyin insanlardan gizlendiği bildirilir ki, bunlara "muğayyebât-ı hamse*" denir. Bunlardan ilki kıyametin kopma zamanıdır.
"Kıyametin ne zaman kopacağına dair bilgi, ancak Allah katındadır. Yağmuru o indirir. Rahimlerde olanı o bilir. Hiç bir kimse yarın ne kazanacağını bilmez. Hiç bir kimse nerede öleceğini de bilmez. Şüphesiz Allah "Âlîm'dir, Nabîr'dir" herşeyi çok iyi bilir, her şeyden haberdardır" (Lokman, 31/ 34)
Hamdi DÖNDÜREN

Dolayısı ile sadece Peygamberlere değil Meleklere,ahiret gününe ,kitaplara inanmayan,namazı ,orucu ve zekatı inkar edende dinimize göre kafirdir.

tek 11 Aralık 2012 22:35

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Aşık olmak günahmıdır.
evli bayan yada erkek başka birisine kalbi olarak yakınlık duyuyorsa istemeden günahamı girmiş olur?
hocalarımız bilgilendirebilirmi.

Yitiksevda 11 Aralık 2012 22:47

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Vereceğim linkte bu hususta insanların nasıl ne şekilde davranması gerektiği hususu izah edilmiştir .

hznbnm 15 Aralık 2012 10:32

NAMAZ ile ilgili bir sorum var.
 
kafama takılan bir seyi sizlerle paylasmak istiyorum.bir toplulukta sohbet esnasında PEYGAMBER EFENDİMİZİN hiç bir vakit namazının sünnetini camide deilde evinde yerine getirdiğine dair bi söz duydum,duydumu belirtiyorum..belkide yok böyle bir sey,sorum şu arkadaşlar,mamazım esnasında farzını kıldıktan sonra bi sekilde abdest bozmuş olsam ,tekrar dan mı kılmam gerekir ,sadece sünnetinimi kılmam gerekir,niyet burda devreye girmelimi,abdest bozmadan önce sünneti evde kılaym düşüncesıne girmiş olsam durumu etkilermi?

FECR 15 Aralık 2012 11:22

Cevap: NAMAZ ile ilgili bir sorum var.
 
Peygamberimizin evi zaten Mescid-i Nebevi'ye bitişik idi. Farz namazlar da sünnetleri evinde kılar, farz için mescide çıkardı. Nafile/sünnet namazların evde kılınması daha efdaldir.
Farzdan sonra abdest bozmuş olursanız, yeniden abdest alınca farz tekrar kılınmaz, sünneti kılmaya devam edersiniz

dua dilencisi 30 Aralık 2012 10:22

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Zina eden erkek, ancak zina eden ya da Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenebilir. Zina eden kadınla da ancak zina eden ya da Allah'a ortak koşan bir erkek evlenebilir. Bu tür evlilikler mü'minlere yasaklanmıştır.
(Nur-3)

Bu ayette kafama takılan bir kaç soru oluştu tam bilgisi olan hocalarımız cvplasın !

1-Zina etmek ( Haşa ) Allaha c.c.ortak koşmakla bir midir günahı ?

2-Zina eden erkek yada bayan zina eden kadınla yada erkekle evlenebilir deniliyor burda bekar iken anlıyorum yanılıyormuyum ? Şayet vurgulanan bekarlarsa evliyken zina eden erkek yada bayanların konumu ne oluyor ?

3-Bu tür evlilikler mü'minlere yasaklanmıştır.
Kesin delillerle reddederken evliyken zina edenler mü'min sıfatından ne konuma düşüyor ?


SAAT: 07:20

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306