Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Tefsir Çalışmaları (https://www.forum.medineweb.net/199-tefsir-calismalari)
-   -   BİR AYET BİR YORUM (https://www.forum.medineweb.net/tefsir-calismalari/14645-bir-ayet-bir-yorum.html)

NUR 16Haziran 2009 09:17

re: BİR AYET BİR YORUM
 
Düzelttim Fecr abi.

Yitiksevda 17 Temmuz 2009 09:11

re: BİR AYET BİR YORUM
 
Gerçek şu ki biz emaneti göklere yere ve dağlara sunduk da onlar bunu yüklenmekten kaçındılar ve ondan korkuya kapıldılar insan onu yüklendi. Çünkü o çok zalim çok cahildir.(Ahzab suresi 72)

Bugün iki ayetin yorumuna bakalım:

talibetün 11 Ocak 2012 21:29

Cevap: BİR AYET BİR YORUM
 
(Gıybet hakkındadır)

بِاسْمِهِ وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ

Yirmibeşinci Söz'ün Birinci Şu'lesinin Birinci Şuaının Beşinci Noktasının makam-ı zemm ve zecrin misallerinden olan birtek âyetin, mu'cizane altı tarzda gıybetten tenfir etmesi;(nefret ettirmesi) Kur'an'ın nazarında gıybet ne kadar şeni' (kötü)bir şey olduğunu tamamıyla gösterdiğinden, başka beyana ihtiyaç bırakmamış. Evet Kur'anın beyanından sonra beyan olamaz, ihtiyaç da yoktur.


İşte اَيُحِبُّ اَحَدُكُمْ اَنْ يَاْكُلَ لَحْمَ اَخِيهِ مَيْتًا âyetinde altı derece zemmi, zemmeder(kötülüğü kötüler). Gıybetten altı mertebe şiddetle zecreder(meneder). Şu âyet bilfiil gıybet edenlere müteveccih olduğu vakit, (yöneldiği vakit) manası gelecek tarzda oluyor. Şöyle ki:


Malûmdur: Âyetin başındaki hemze, sormak (âyâ)(acaba) manasındadır. O sormak manası, su gibi âyetin bütün kelimelerine girer. Her kelimede bir hükm-ü zımnî(gizli bir hüküm) var.


İşte birincisi, hemze ile der: Âyâ, sual ve cevab mahalli olan aklınız yok mu ki, bu derece çirkin bir şey'i anlamıyor?


İkincisi, يُحِبُّ lafzıyla der: Âyâ, sevmek ve nefret etmek mahalli olan kalbiniz bozulmuş mu ki, en menfur(nefret edilen) bir işi sever?


(Mektubat - 275)

Üçüncüsü, اَحَدُكُمْ kelimesiyle der: Cemaatten hayatını alan hayat-ı içtimaiye ve medeniyetiniz ne olmuş ki, böyle hayatınızı zehirleyen bir ameli kabul eder?


Dördüncüsü, اَنْ يَاْكُلَ لَحْمَ kelâmıyla der: İnsaniyetiniz ne olmuş ki, böyle canavarcasına arkadaşınızı diş ile parçalamayı yapıyorsunuz?

Beşincisi, اَخِيهِ kelimesiyle der: Hiç rikkat-i cinsiyeniz,(kendi cinsinize olan şefkatiniz) hiç sıla-i rahminiz yok mu ki, böyle çok cihetlerle kardeşiniz olan bir mazlumun şahs-ı manevîsini insafsızca dişliyorsunuz? Ve hiç aklınız yok mu ki, kendi âzanızı kendi dişinizle divane gibi ısırıyorsunuz?

Altıncısı, مَيْتًا kelâmıyla der: Vicdanınız nerede? Fıtratınız bozulmuş mu ki, en muhterem bir halde bir kardeşinize karşı, etini yemek gibi en müstekreh (çirkin) bir işi yapıyorsunuz?


Demek şu âyetin ifadesiyle ve kelimelerin ayrı ayrı delaletiyle: Zemm ve gıybet, aklen ve kalben ve insaniyeten ve vicdanen ve fıtraten ve milliyeten mezmumdur. İşte bak nasıl şu âyet, îcazkârane(mucizeli bir şekilde) altı mertebe zemmi zemmetmekle(kötülüğü kötülemekle), i'cazkârane(işaret edercesine) altı derece o cürümden zecreder.(meneder)


Gıybet, ehl-i adavet ve hased (inat ve düşmanlık ehlinin)ve inadın en çok istimal ettikleri (kullandıkları)alçak bir silâhtır. İzzet-i nefis sahibi, bu pis silâha tenezzül edip istimal etmez. Nasıl meşhur bir zât demiş:

اُكَبِّرُ نَفْسِى عَنْ جَزَاءٍ بِغِيْبَةٍ * فَكُلُّ اِغْتِيَابٍ جَهْدُ مَنْ لاَ لَهُ جَهْدٌ


Yani: "Düşmanıma gıybetle ceza vermekten nefsimi yüksek tutuyorum ve tenezzül etmiyorum. Çünki gıybet; zaîf ve zelil ve aşağıların silâhıdır."


Gıybet odur ki: Gıybet edilen adam hazır olsa idi ve işitse idi, kerahet edip(üzülüp) darılacaktı. Eğer doğru dese, zâten gıybettir. Eğer yalan dese; hem gıybet, hem iftiradır. İki katlı çirkin bir günahtır.
(Mektubat - 276)

Gıybet, mahsus birkaç maddede caiz olabilir:

Birisi: Şekva (şikayet)suretinde bir vazifedar adama der, tâ yardım edip o münkeri(inkarcıyı), o kabahati ondan izale etsin(gidersin) ve hakkını ondan alsın.


Birisi de: Bir adam onunla teşrik-i mesaî (ortak çalışmak)etmek ister. Senin ile meşveret eder. Sen de sırf maslahat için garazsız(kasıtsız,kinsiz) olarak, meşveretin hakkını eda etmek için desen: "Onun ile teşrik-i mesaî etme. Çünki zarar göreceksin."


Birisi de: Maksadı, tahkir ve teşhir değil; belki maksadı, tarif ve tanıttırmak için dese: "O topal ve serseri adam filan yere gitti."


Birisi de: O gıybet edilen adam fâsık-ı mütecahirdir(açıktan günah işleyen biridir). Yani fenalıktan sıkılmıyor, belki işlediği seyyiatla(günahlarla) iftihar ediyor; zulmü ile telezzüz ediyor,(lezzet alıyor) sıkılmayarak aşikâre bir surette işliyor.


İşte bu mahsus maddelerde garazsız ve sırf hak ve maslahat için gıybet caiz olabilir. Yoksa gıybet, nasıl ateş odunu yer bitirir; gıybet dahi a'mal-i sâlihayı yer bitirir.


Eğer gıybet etti veyahut isteyerek dinledi; o vakit اَللَّهُمَّ اغْفِرْلَنَا وَ لِمَنِ اغْتَبْنَاهُ demeli, sonra gıybet edilen adama ne vakit rast gelse, "Beni helâl et" demeli.

اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى

Said Nursî

* * *
(Mektubat - 277)




kardeşler ben her bu konuyu okuduğumde ayrı bir feyiz alıyorum .evet bu konunun sık sık okunması gerektiğini düşünüyorum (tabi kendi açımdan) gıybetin ne derece zelil bir şey olduğunu ve nerelerde caiz olduğunu bize gayet açık ve net bir şekilde izah etmiş artık bize de istifade etmek düşer
saygılarımla

not:osmanlıca kelimelerin parantez içindeki anlamaları kendim yazdım kusurum varsa af buyurun

FECR 19 Mart 2013 16:53

Cevap: BİR AYET BİR YORUM
 
Allah'ın size helâl ve temiz olarak verdiği rızıklardan yeyin ve kendisine iman etmiş olduğunuz Allah'tan korkun.(5/Maide-88)

Bu ayet bizlere ne anlatıyor?
Kısa ve öz ifadelerle, kopyala yapıştır yapmadan bu ayetten ne anlamalıyız?

suhtem 19 Mart 2013 18:05

Cevap: BİR AYET BİR YORUM
 
Alıntı:

FECR Üyemizden Alıntı (Mesaj 245605)
Allah'ın size helâl ve temiz olarak verdiği rızıklardan yeyin ve kendisine iman etmiş olduğunuz Allah'tan korkun.(5/Maide-88)

Bu ayet bizlere ne anlatıyor?
Kısa ve öz ifadelerle, kopyala yapıştır yapmadan bu ayetten ne anlamalıyız?

Ben bu ayetten şunu anlıyorum bizi yaratan yüce yaratıcı bizim için gerekli ve faydalı olan şeyleride yaratıp bunu bizim hizmetimize sunmuştur aynı zamanda.
Helal-haram sınırlarınıda gayet açık ve net bir şekilde çizip belirlemiştir.. bize düşen O'nun belirlediği sınırları aşmadan, emir ve yasklrnı sorgulmdan istifade edip,içten bir teslimiyetle çizdiği hudutları aşmamaktır..

Yitiksevda 19 Mart 2013 23:44

Cevap: BİR AYET BİR YORUM
 
Alıntı:

FECR Üyemizden Alıntı (Mesaj 245605)
Allah'ın size helâl ve temiz olarak verdiği rızıklardan yeyin ve kendisine iman etmiş olduğunuz Allah'tan korkun.(5/Maide-88)

Allah'ın size bağışladığı helal ve temiz nimetlerden yiyin, kendisine iman ettiğiniz Allah'tan korkun.
(Maide-88)

Bu Ayeti kerimeyi daha iyi anlamak için Başka bir ayet ile izah edelim:

Ölü eti, kan ve domuz eti ve üstünde Allahtan başkasının anıldığı hayvanlar ve boğulan, dövülerek öldürülen veya düşerek ölen veya derisi yüzülerek öldürülen veya vahşi bir hayvan tarafından parçalanan hayvanlar, canlı iken (bizzat) kestikleriniz hariç, size yasaklanmıştır ve putperest sunaklarında kesilenler (de yasaktır). Kehanet yoluyla gelecekte sizi neyin beklediğini öğrenmeye çalışmanız da (yasaklanmıştır): Bu günahkârca bir davranıştır. Bugün hakikati inkâra şartlanmış olanlar, sizin dininiz(i terk edeceğiniz)den artık ümitlerini tamamen kestiler: Öyleyse, onlardan korkmayın, yalnız Benden korkun! Bugün dininizi sizin için kemale erdirdim, nimetlerimin tamamını size bahşettim ve Bana teslimiyeti sizin dininiz olarak belirledim. Günaha eğiliminden değil de hayati bir zaruret sonucu (yasak şeylere) sürüklenenlere gelince, bilin ki Allah çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır.
(Maide-3)

Kur’an bütünlüğünde Ayeti ele aldığımızda Allah’ın özellikle Haramlar üzerinde durduğu ve isimlerini zikrettiği görülmektedir. Helal ve Haram Yetkisi Allah’a aittir.

Allah size sadece leşi, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkasının adı anıla(rak boğazlanan hayva)nı yasaklamıştır; fakat zorunluluk durumuna düşen kimse, aşırı gidip ihtiyacının ötesine geçmemek şartıyla bu yasaklamanın dışındadır; çünkü Allah, şüphesiz çok acıyan, esirgeyen gerçek bağışlayıcıdır.

Buna göre, artık, kendi yalanınızı (adeta) Allah'a isnad ederek öyle dilinize geldiği gibi yalan yanlış "bu helaldir, şu haramdır" demeyin; çünkü, haberiniz olsun, Allah'a yalan isnad edenler asla kurtuluşa erişemezler!
( Nahl 115-116)

Allah’ın sınırlarını aşmadan Muttaki olarak yaşamak isteyenler son ayeti çok iyi incelesinler bakalım bugün haram helal diye sınıflandırma yapanlar ne durumdalar. a ya b ye göre Helal ve Haram sınırları koyanlar Allah'ın sınırlarını aşanlardır. Ancak ve Ancak Kur'an belirler Helali Haramı. Zaruri dönemlerde belli ürünler ve hayvanlar yasaklanması mutlak hüküm olarak algılanmamalı .

Örneğin: At etinin binek olarak kullanılma ihtiyacına binaen belli dönemlerde yasaklanmış olması Haramlığına delalet etmez zamana ve şartlara göre ihtiyaca binaen yapılmış bir yasaklamadır mutlak değildir.

FECR 20 Mart 2013 08:46

Cevap: BİR AYET BİR YORUM
 
ArO*

Allah'ın size helâl ve temiz olarak verdiği rızıklardan yeyin ve kendisine iman etmiş olduğunuz Allah'tan korkun.(5/Maide-88)

Bu ayetten anladıklarımız:

1-Yediğimiz ve içtiğimize dikkat etmeliyiz
2-Helal kazanç elde etmeye çalışıp, helal gıdalardan yemeliyiz
3-Allah'ın neleri helal kıldığını veya haram kıldığını ayetlere bakarak öğrenmeliyiz. Allah Rasulu'nun bize yasakladığı şeyleri de hadislere bakarak öğrenmeliyiz.
4-Helal ve haram sınırlarını korumalıyız. Şüpheli şeylerden elimizden geldiğince kaçınmalıyız.
5-Sağlıklı ürünleri ve vücudumuza faydalı gıdaları tüketmeliyiz.
6-Genetiği ile oynanmış GDO ürünlerini tüketmekten kaçınmalıyız.
7-Allah'ın verdiği rızıkları yeme ve içmede israfın önüne geçmeliyiz."Yiyin için ama israf etmeyin" ayetini aklımızdan çıkarmayalım
8-Allah'tan her daim ittika etmemiz gerekir.
9-Allah'ın bizim sadece ibadetlerimize değil yememize , içmemize ve giyimimize de karıştığını aklımızdan çıkarmamamız gerekir.
10-Yediğimiz gıdalarda helal gıda standartlarını aramamız gerekir

suhtem 07 Nisan 2013 10:55

Cevap: BİR AYET BİR YORUM
 
6. Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir. ( Yasin suresi 6.ayt)

düşünceli000bu ayti hep merak etmişimdir .. özellikle "ataları uyarılmamış" ifadesinde anlatılmak istenen ne olabilir die? düşünmşmdür ..
Fecr abi siz bu ayeti açklyblr misiniz size zahmet ?. size göre bu ayettn ne anlamalıyız yorumunuzu mrkla beklyorum .

FECR 07 Nisan 2013 14:47

Cevap: BİR AYET BİR YORUM
 
Alıntı:

suhtem Üyemizden Alıntı (Mesaj 256643)
6. Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir. ( Yasin suresi 6.ayt)

düşünceli000bu ayti hep merak etmişimdir .. özellikle "ataları uyarılmamış" ifadesinde anlatılmak istenen ne olabilir die? düşünmşmdür ..
Fecr abi siz bu ayeti açklyblr misiniz size zahmet ?. size göre bu ayettn ne anlamalıyız yorumunuzu mrkla beklyorum .

Öncelikle bu ayetin metnine bakalım:

لِتُنذِرَ قَوْمًا مَّا أُنذِرَ آبَاؤُهُمْ فَهُمْ غَافِلُونَ

Bu ayeti genellikle sizin de yazdığınız gibi :
" Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir"

Böyle tercüme ettiğimiz zaman hemen kafalarımızda bir takım soru işaretleri beliriyor.Mesela;
Allah şöyle buyuruyor:
"Biz, hiçbir memleketi uyarıcıları olmadıkça helâk etmedik."(26/Şuara-208)
Yani buradan anlıyoruz ki; Allah bir topluma vahiy-ayet ve uyarıcı göndermeden onları asla helak etmez.

Yasin suresi 6.ayette ataları uyarılmamış diye bahsedilen kimselerden bahsedildiğine göre(verilen meale göre) , o zaman Hz.İsa a.s ile Hz.Peygamber a.s arasında yaşamış olan insanların durumu nasıl olacak diye düşünmeye başlamışlar ve farklı farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Ayeti maalesef işin içinden çıkılmaz hale getirmişlerdir. Okuyanların da kafalarında soru işaretlerini bir türlü kaldıramamışlardır. Çünkü Şuara suresinde ve başka surelerde her topluma uyarıcılar geldiği söylenirken , Yasin suresinde uyarıcı gelmemiş topluluklardan bahsediyor.
Aslında (benim anladığım) Yasin suresinin 6.ayetinde ataları uyarılmamış topluluktan değil de ataları uyarılmış topluluktan bahsediliyor. Nasıl mı?

Ayetin metnine tekrar bakalım:

لِتُنذِرَ قَوْمًا مَّا أُنذِرَ آبَاؤُهُمْ فَهُمْ غَافِلُونَ

Meal yapanlar genellikle bu ayette geçen "ma" kelimesini "olumsuz ma" olarak kabul etmişler ve anlamı ona göre olumsuz vermişlerdir.
Halbuki "ma" kelimesini "ism-i mevsul" kabul edersek ayetler arasında çelişki gibi gözüken durum da rahatlıkla ortadan kalkar.O zaman anlamı şu şekilde olur:
"( Bu Kur'an )Ataları uyarıldığı halde gaflet içinde olan kavmi uyarmak için indirilmiştir."

Allah Teala bu ayette bizlere şunu anlatıyor:
Biz bu Kur'an'ı ataları daha önce uyarılmış ama daha sonra bu uyarıları unutarak gaflet içinde yaşayan toplumu uyarmak için Kur'an'ı indirdik.Nasıl ki ataları uyarılmıştı , şimdi bunları da uyarıyoruz. Ataları olan Ad kavmi, Nuh kavmi, Hud kavmi, Lut kavmi, Salih’in kavmi, Semud kavmiTubbâ, Eyke’liler veya bizim babalarımız, hepsi de zamanında uyarılmışlardı. Ama onlar uyarılara kulak asmadılar, kimileri verilen mucizeleri inkar ederek , kimileri de peygamberleri yani uyarıcıları öldürerek Allah'ın uyarılarını dikkate almamışlardır. Siz ey Kureyşliler atalarınız, babalarınız uyarıldığı halde uyarıları dikkate almadılar, onlar gibi siz de uyarıları dikkate almamazlık etmeyin, yoksa onların sonucuna uğrarsınız, ahiretiniz heba olur gider. Bu Kur'an sizi uyarmak için Muhammed a.s'e indirildi.Vakit geçmeden O'nun uyarılarına kulak verin.
Ben Yasin 6.ayetten bunu anlıyorum

Medineweb 07 Nisan 2013 15:56

Cevap: BİR AYET BİR YORUM
 
her meali okumamanın önemi o kadar iyi anlaşılıyorki bu mesajdan..tabi bide arapça öğrenmenin ne kadar gerekli olduğu...yetersiz olanlar neden tercümeye girişiyorlarki arapça dilbilgisi çok geniş kurallara sahip amdem tercüme edeceksiniz herşeyini öğrenin sonra yapın..

fecr hocam Allah razı olsun


SAAT: 01:33

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306