Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Genel Arapça (https://www.forum.medineweb.net/524-genel-arapca)
-   -   Arapça Soruları Cevaplayalım (https://www.forum.medineweb.net/genel-arapca/30930-arapca-sorulari-cevaplayalim.html)

FECR 01 Ağustos 2015 11:49

Cevap: Arapça Soruları Cevaplayalım
 
Alıntı:

karolin Üyemizden Alıntı (Mesaj 387460)
siz ikiniz yardım ettiniz..nasartüme yani..Hem erkek,hem de dişisi aynı..Yani eril ve dişil aynı fakat kitaplarda; Nasartüme'yi erkek ve dişi için ayrı ayrı 2 defa yazıyor..Hem müenneste ,hem müzekkerde 2 defa Nasartüme geçiyor,sebebi nedir?
İkil mazi müennes ve ikil mazi müzekker aynı olarak zikrediyor..Neden farklı değil,eğer aynıysa,ayrı ayrı iki defa zikredilmesinin sebebi nedir?

Muhataba olan fiillerde hem müzekker hem de müennes için aynı ifade kullanılır. Tekil ve ikil de aynı ama çoğulda farklı geçer. Çünkü karşınızdaki muhataba erkek olsun kadın olsun hitap ederken aynı şekilde hitap edilir.Fiil çekimlerinde gaib, gaibe, muhatabi muhataba ve mütekellim olarak yazıldığı için muhatabanın müfred ve müsennaları aynı olduğu için tekrar yazılır. Yazılmadığında o zaman o fiilin yerine ne kullanılacağı bilinmez. Mecbur oraya muhatabanın çekimi de yazılması lazımdır.İkisi de aynı olduğu için cümle içindeki konumundan muhatab mı yoksa muhataba mı olduğu anlaşılır.Ona göre tercüme edilir.

karolin 01 Ağustos 2015 14:46

Cevap: Arapça Soruları Cevaplayalım
 
Sağolun...

karolin 01 Ağustos 2015 21:04

Cevap: Arapça Soruları Cevaplayalım
 
felemma,ve lemma,kelimeleri İza ile aynı mı?
iza -dığı zaman manasına geliyor..Peki lemma kelimesi de aynı manaya mı geliyor?
Ne dersiniz hocam?

karolin 01 Ağustos 2015 21:10

Cevap: Arapça Soruları Cevaplayalım
 
Örnek:velemma ceehüm kitebün min indillah'taki örnekte iza ile aynı manada değil mi,lemma?

FECR 02 Ağustos 2015 09:29

Cevap: Arapça Soruları Cevaplayalım
 
Alıntı:

karolin Üyemizden Alıntı (Mesaj 387509)
felemma,ve lemma,kelimeleri İza ile aynı mı?
iza -dığı zaman manasına geliyor..Peki lemma kelimesi de aynı manaya mı geliyor?
Ne dersiniz hocam?

Arapçada bir kelime ya edat anlam olarak birbirinin aynısı değildir. Aralarında çok ince ayrıntılar, nüanslar vardır. Arapça çok zengin bir dil olduğu için bunun olması doğaldır. فلما (Felamma)kelimesin anlamı: vaktaki, ....dığı zaman , o zaman ki gibi anlamlarına gelir.لما(lemma) ise "felamma" gibi anlamı vardır. Bunun yanında şu anlamlara gelir:"hiç,henüz,değil,dığı zaman,...den sonra,vaktaki,madem ki,olduğu zamanda,,edince" gibi anlamlara gelir. "Lemma" aynı zamanda fiili muzariyi cezm eden edatlardandır.Mesela:لَمَّا يَكْتُبْ = Daha yazmadı, henüz yazmadı.لَمَّا يُكْتَبْ =henüz yazılmadı ,hiç yazılmadı
"Felamma" dan sonra mazi fiil kullanılır, "Lemma" dan sonra genellikle "muzari fiil " kullanılır ve anlamı olumsuz kılar.
اِذَا ise şart edatlarından olup "lemma" ya da "felamma" ile aynı değildir. "İza"nın anlamı: "Eğer, ise" anlamına gelir.

FECR 02 Ağustos 2015 09:37

Cevap: Arapça Soruları Cevaplayalım
 
Alıntı:

karolin Üyemizden Alıntı (Mesaj 387510)
Örnek:velemma ceehüm kitebün min indillah'taki örnekte iza ile aynı manada değil mi,lemma?

وَلَمَّا جَاءهُمْ كِتَابٌ مِّنْ عِندِ اللّهِ Buradaki "lemma" kelimesi "dığı zaman, vaktaki" anlamına gelir. Ayetin anlamı: Size Allah katından bir kitap geldiği vakit"
Buradaki "lemma" "iza" edatı ile aynı değildir. "İza" şart edatıdır. İza kullanılırsa o zaman cevap cümlesi de olması lazım."İza" farklıdır, "lemma" farklıdır

karolin 02 Ağustos 2015 16:27

Cevap: Arapça Soruları Cevaplayalım
 
O zaman İZA ile İN aynı manada mı?
in küntüm tuhibbunellahe'deki gibi?

karolin 02 Ağustos 2015 19:13

Cevap: Arapça Soruları Cevaplayalım
 
Ve kalellezine la ya'lemün:
Burada ism-i mevsuller;kendinden sonra gelen cümleyi özne mi yapıyor?
Yani;Bilmeyen kimseler dediler..Burada La ya'lemün;bilmezler demek iken başına ellezi gelince ''Bilmeyen'' manasına mı geldi?

FECR 02 Ağustos 2015 19:47

Cevap: Arapça Soruları Cevaplayalım
 
Alıntı:

karolin Üyemizden Alıntı (Mesaj 387542)
O zaman İZA ile İN aynı manada mı?
in küntüm tuhibbunellahe'deki gibi?

"İza" ve "in" ikisi de şart edatıdır. Ama aynı anlama gelmez. Konumları farklıdır. Kendisinden sonraki fiillerin durumundan değişiklik yapar.
إذا edatı “ متى” gibi zaman bildiren bir şart edatıdır. إذا belirli bir vakti ifade ederken متى belirsiz bir zamanı ifade eder. Gerçekleşmesi kesin olan hususlarda şart olarak kullanılır.Cümlenin başında yer alır. Fiil cümlesine muzâf olur Mâzî fiilden önce gelmesine rağmen anlamı muzârîdir. Çoğunlukla gelecek zamanı kapsayan şartı belirtir.

Örnek:

إذا طَلَعَتْ الشَّمْسُ خَرَجْتُ.

“Güneş doğarsa çıkarım.”

-Bu cümlede kullanılan her iki fiil de mazi olmasına rağmen إذا`nın cümleye kattığı anlam muzaridir.

-Bu edat ile başlayan şart cümlesi olumsuz yapıldığında muzârî fiilin anlamını olumsuz mâzîye çeviren “لم” harfi kullanılır.Örnek:



إذا لم تَحْضُرْ الإجْتِماعَ فَلَنْ أحْضُرَهُ كَذلِك .

“Toplantıya gelmezsen, ben de gelmeyeceğim.”

إذا `dan sonra “ما” gelebilir fakat cümleye olumsuzluk anlamı katmaz. Fiillerin

harekelerine de bir etkisi yoktur.

Örnek:


إذا ما توجّهْنا إليه ساعدَنا.
“Eğer biz ona gidersek (yönelirsek), bize yardım eder.”



“ إن ” harf olan şart edatlarındandır. Daima fiilden önce gelir. Başına geldiği cümledeki

her iki muzari fiili de cezm eder. Bu edatla sağlanan şartın gerçekleşmesine bağlı olarak

cevap da gerçekleşebilir. Şart cümlesine “eğer, şayet,…ise” gibi anlamlar katar.

Örnek:

إنْ تذاكرْ تنْجحْ

“(Dersini) tekrar edersen başarılı olursun.”


-Bu örnekte إن şart edatı, muzari bir fiilin başına gelmiştir. Cezm eden bir edat olarak

“تذاكر” fiilini meczum yapmıştır. Cevap fiili de muzari bir fiil olduğu için edatın etkisiyle

meczum olmuştur.


Örnek:

إن تقرأْ منتبهاً تستطعْ أن تفهمْ.

“Dikkatli okursan anlayabilirsin.”

إن تزوروا الأثار القديمة تتعلموا شيأ كثيراً.

“Eski eserleri ziyaret ederseniz, çok şey öğrenirsiniz.”


Cevap, gelecek zaman ifade eden bir fiil olabilir.

Örnek:
إنْ تذاكرْ فَسَتَنْجَحُ.
“(Dersini) tekrar edersen başaracaksın.”




-Bu edat mazi bir fiille de kullanılabilir. Bu durumda cümle muzâri bir fiilin verdiği

anlamı taşır.

Örnek:


Iإنْ قال ذلك كذب.

IIإنْ يقُلْ ذلك يَكْذِبْ.
“Eğer o bunu söylerse, yalan söyler.”

-Bu örnekte her iki cümlenin de anlamı aynıdır. Birinci cümlede şart ve cevap fiilleri

mazidir. Bu yüzden edat fiillere etki etmemiştir. İkinci cümlede ise şart ve cevap fiilleri

muzâridir ve edatın etkisiyle cezm olmuşlardır.


-Geçmiş zamana dönük şart anlamı taşıyan cümleler “قد” harfi ile ifade edilir.

Örnek:

إنْ كان قَدْ قال ذلك كذب.
“Eğer bunu söylediyse, yalan söyledi.”


Örnek:

إنْ كان قميصُه قدَّ من قُبُلٍ فصدقتْ.

“ Eğer onun gömleği önünden yırtılmışsa, o (kadın) doğru söylemiştir.”

- Cevap cümlesi isim cümlesi olarak da gelebilir. Bu durumda cevap cümlesinin

başında “ ف” harfi olur.

Örnek:

إنْ قُلتَ هذا فأنتَ من الكافرين.

“Bunu söylersen, sen kâfirlerdensin.”

إنْ ile ifade edilen şart anlamı emir fiille de karşılanabilir. Bu durumda aşağıdaki örnekte

olduğu gibi emir fiilin başında bir “ف” harfi bulunur.

Örnek:
إنْ سافرتَ فاكتُبْ لي رسالةً.

“Şayet yolculuğa çıkarsan bana bir mektup yaz.”


- إن şart edatından sonra olumsuz bir fiil getirilerek de şart anlamı sağlanabilir. Genellikle

“لم” olumsuzluk edatı ile kurulan bu cümleler “Şayet …...(değil)se, -şayet …...-mediyse,

şayet …...-memişse” şeklinde tercüme edilebilir.
.

Örnek:
إنْ لم تُساعِدْني فَلَنْ أُساعدَك مُطلَقاَ.

“Sen bana yardımcı olmazsan, ben de sana kesinlikle yardımcı olmam.”


FECR 02 Ağustos 2015 20:01

Cevap: Arapça Soruları Cevaplayalım
 
Alıntı:

karolin Üyemizden Alıntı (Mesaj 387545)
Ve kalellezine la ya'lemün:
Burada ism-i mevsuller;kendinden sonra gelen cümleyi özne mi yapıyor?
Yani;Bilmeyen kimseler dediler..Burada La ya'lemün;bilmezler demek iken başına ellezi gelince ''Bilmeyen'' manasına mı geldi?

İsmi mevsuller sonra gelen cümleyi özne(fail) yapmaz. Eğer ismi mevsul olan kelimenin konumu cümle içinde fail ise o da fail olur. Eğer meful ise o da mefuldur.Mesela;
رَأَيْتُ الطَّالِبَ الَّذِي ذَهَبَ إلى الْمَكْتَبَةِ =Kütüphaneye giden öğrenciyi gördüm.

Aslında burada iki ayrı cümle bulunmaktadır. Birincisi رَأَيْتُ الطَّالِبَ
“Öğrenciyi gördüm”, ikincisi ise الطَّالِبُ ذَهَبَ إلى الْمَكْتَبَةِ “Öğrenci kütüphaneye gitti” cümlesidir. İsm-i mevsûl bu cümleleri birbirine bağlamış ve kendisi الطالب kelimesinin sıfatı olmuştur. Mef’ûl olan الطالب kelimesinin harekesi üstün olmasına rağmen, onun sıfatı olan الَّذِي ism-i mevsûlünün harekesinde bir değişiklik olmamıştır. Çünkü mebnîdir. Ref, nasb ya da cer hâlinde harf veya harekesinde herhangi bir değişiklik olmaz. Oysa normalde sıfatların murab olduğunda öncesindeki isme hareke yönünden uyması gerekir.

Mübteda oluşu:
اَلَّذِي نَالَ الجَْائِزَةَ كَرِيمٌ . Ödülü kazanan Kerim’dir.
Bu bir isim cümlesidir. İsm-i mevsûl mübtedâ, كَرِيمٌ lafzı da haberidir. نَالَ الجَْائِزَةَ kısmı ise ism-i mevsûlün sıla cümlesidir.
Haber Oluşu
أُمِّي هِيَ الَّتِي تَرْعَى الْبَيْتَ . Evle ilgilenen annemdir.
Burada ise أُمِّي lafzı mübtedâ, ism-i mevsûl ise haberidir. هِيَ ise fasıl zamiri, تَرْعَى الْبَيْتَ kısmı ise sıla cümlesidir.

Fâil Oluşu
وَصَلَ الَّذِي نَجَحَ فِي اْلاِمْتِحَانِ . Sınavda başarılı olan geldi.
Bu cümlede ise ism-i mevsûl وَصَلَ fiilinin fâilidir.
Mef’ûl Oluşu
رَأَيْتُ الَّذِينَ يَشْتَرِكُونَ فِي الْمُؤْتَمَرِ . Kongreye katılanları gördüm.
Burada ise ism-i mevsûl رَأَيْتُ fiilinin mef’ûlüdür.
Cümledeki bir Ögenin Sıfatı Olması
Yukarıda da belirtildiği gibi hâs ism-i mevsûller cümlenin ögelerinin sıfatı olarak da gelebilirler. Bu durumda niteledikleri isme sayı ve müzekkerlik müenneslik bakımından uyarlar.


SAAT: 07:23

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320