Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Soru Cevap Arşivi (https://www.forum.medineweb.net/650-soru-cevap-arsivi)
-   -   Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum... (https://www.forum.medineweb.net/soru-cevap-arsivi/21414-bir-sorum-var-hocalarimizdan-cvp-bekliyorum.html)

bilinmez 17Haziran 2013 22:46

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Borç vermenin hükmü şudur..Borç verecek olan kişi vereceği borcu daha sonra kendisine ödenmediği takdirde ZOR DURUMA DÜŞMEYECEKSE BORÇ VERE BİLİR,yoksa borç vermesi uygun olmaz..

Delili ise şudur...çünkü ayette borç veren kişi,borç verdiği kişinin ödeme tarihi geldiğinde gerçekten ödeyemiyorsa ONA ZAMAN VERSİN,VE DAHA SONRADA AYET ŞUNUDA DER,O BORÇTAN VAZ GEÇMENİZ [SADAKA ETMENİZ] SİZİN İÇİN DAHA HAYIRLIDIR..

BAKARA SÜRESİ..280. Eğer (borçlu) darlık içinde ise, eli genişleyinceye kadar ona mühlet vermek (gerekir). Eğer (gerçekleri) anlarsanız bunu sadakaya (veya zekâta) saymak sizin için daha hayırlıdır.

BİRDE BORÇ VERMENİN USULUDE ŞU AYETTİR..

BAKARA SÜRESİ..282. Ey iman edenler! Belirlenmiş bir süre için birbirinize borçlandığınız vakit onu yazın. Bir kâtip onu aranızda adaletle yazsın. Hiçbir kâtip Allah'ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan geri durmasın; (her şeyi olduğu gibi) yazsın. Üzerinde hak olan kimse (borçlu) da yazdırsın, Rabbinden korksun ve borcunu asla eksik yazdırmasın. Şayet borçlu sefih veya aklı zayıf veya kendisi söyleyip yazdıramayacak durumda ise, velisi adaletle yazdırsın. Erkeklerinizden iki de şahit bulundurun. Eğer iki erkek bulunamazsa rıza göstereceğiniz şahitlerden bir erkek ile -biri yanılırsa diğerinin ona hatırlatması için- iki kadın (olsun). Çağırıldıkları vakit şahitler gelmemezlik etmesin. Büyük veya küçük, vâdesine kadar hiçbir şeyi yazmaktan sakın üşenmeyin. Böyle yapmanız Allah nezdinde daha adaletli, şehadet için daha sağlam, şüpheye düşmemeniz için daha uygundur. Ancak aranızda yapıp bitirdiğiniz peşin bir ticaret olursa, bu durum farklıdır. Bu durumda onu yazmamanızda sizin için bir sakınca yoktur. (Genellikle) alışveriş yaptığınızda şahit tutun. Ne yazan, ne de şahit zarara uğratılsın. Eğer bunu yaparsanız (zarar verirseniz) şüphe yok ki bu, sizin yoldan çıkmanız demektir. Allah'tan korkun. Allah size gerekli olanı öğretiyor. Allah her şeyi bilmektedir.

FECR 18Haziran 2013 09:35

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Alıntı:

dua dilencisi Üyemizden Alıntı (Mesaj 294571)
Maddi durumum iyi olduğu dönemlerde 4-5 tanıdığa maddi yönden destek olduk.Ama şu an zaruri bir sureç içinde olduğumu bildikleri halde onlar getirip vermediler bende artık daralınca istedim ama yinede ses yok hocam .Bu kişiler öğrendimki şehir dışından alış veriş marka alacak kadar durumları düzelmiş , düşündüm tekrar tekrar istedim ama bana hala durumunun iyi olmadığını söylüyor ,diğeri iflas etmiş ama şehir dışında aldığı miktarı ödeyebilecek bir işi var oda duymazdan geliyor diğerlerininde kendince haklı sebepleri var herhalde ben şunu sormak istiyorum hocam kirasını aldığımız bir ev var bir öğretmen eşide öğretmen arkadaş bir miktar para istiyor ben yok desem yalan olacak var desem kendimin ihtiyacı var arkadaş sıkıştırıyor ne yapmam lazım verip onumu dardan kurtarmalı yoksa ihtiyacım olan yerleremi kullanmam lazım ? Verdiğim miktarları nasıl almam lazım ?


Kişinin maddi durumu iyi değilse ve elinde bir miktar para varsa , o parayı öncelikle kendi durumunu düzeltmesi en uygunudur. Kendi ihtiyacı varken başkasının ihtiyacını gidermesi ise i'sar olarak kabul edilir yani kendi nefsine karşı başka bir kardeşini tercih emektir. İsar, cömertliğin en yüksek seviyesidir. Bu her babayiğitin harcı değildir. Ama kişi başkasına yardım yapacağım diye başkalarına muhtaç durumu da düşmemesi gerekir. Çünkü Hz. Peygamber, bir kişinin elindeki imkanların tamamını ihtiyaç sahiplerine verip sonra da başkalarından yardım istemesini kınamıştır.
Borç meselesinde maalesef insanlara güven kalmamıştır. Borç alan borcunu zamanında ödememekte, müslümanlar arasında güven zedelenmektedir. İnsanlar verdiği sözlerde durmamaktadır. Alacağınızı sık sık isteyip alacağınızı almaya çalışın. Aldıktan sonra da sizin nazarınızda sicili bozuk olanlara her ne kadar isteselerse de bir daha borç vermekten sakının.

seb-i aruz 08 Temmuz 2013 19:49

hocalarımızdan cvp bekliyorum
 
Bir insana namazın farz olması için üç şartın bulunması lazımdır.Bunlar:

1.Müslüman olmak,

2.Ergenlik yaşına gelmiş olmak.

3.Akıllı olmak.

bunu hepimiz biliyoruz saglık sorunları olanlar için Allah u teala o kadar kolaylık saglamış ki. yanlız bi sorun var namaz kıılarken namazda ki süreleri kendimiz işitecemiz kadar fısıltı şeklinde okumalıyız. işitme engelli insanların bu durumda namazı olmuyo mu. hem konuşamıyo hem duyamıyo bu durumda ne yapmalı ?(özürlü oldugun için kılmalı gibime geliyo çünkü normal okuma yazma biliyo duyması şartmı oluyo ama yine hocalarımızdan cvp bekliyorum dogrusunu ögrenmek için

bilinmez 08 Temmuz 2013 22:22

Cevap: hocalarımızdan cvp bekliyorum
 
Alıntı:

seb-i aruz Üyemizden Alıntı (Mesaj 295827)
Bir insana namazın farz olması için üç şartın bulunması lazımdır.Bunlar:

1.Müslüman olmak,

2.Ergenlik yaşına gelmiş olmak.

3.Akıllı olmak.

bunu hepimiz biliyoruz saglık sorunları olanlar için Allah u teala o kadar kolaylık saglamış ki. yanlız bi sorun var namaz kıılarken namazda ki süreleri kendimiz işitecemiz kadar fısıltı şeklinde okumalıyız. işitme engelli insanların bu durumda namazı olmuyo mu. hem konuşamıyo hem duyamıyo bu durumda ne yapmalı ?(özürlü oldugun için kılmalı gibime geliyo çünkü normal okuma yazma biliyo duyması şartmı oluyo ama yine hocalarımızdan cvp bekliyorum dogrusunu ögrenmek için


islamda duymamak ve konuşamamak SIHHAT AÇISINDAN KİŞİ İÇİN ÖZÜRDÜR,her kimde duymama ve konuşamama sıhhatiyesi yoksa O KİŞİ İÇİN ÖZÜR VE MAZERET SAYILIR,diğer duyan ve konuşa bilenler için ise durum MAZARET DEĞİLDİR...

Yani Allah vermediğini istemez ve kişiye kaldıramıyacağı yükü yüklemez...

" İdiL Su " 10 Temmuz 2013 21:45

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
ben size bişi sormak istiyorum kesin cvp verebilirseniz çok sevinirim...
Dedem ve aninem hastalıklarından dolayı oruç tutamıyolar ve orucun parasını dedemin oğlunun oğluna yani torununa vermek istiyor anineminkinide kızının kızına yani torununa vermek istiyo okuyo diye böyle bişi uygunmudur dogrumudur

FECR 10 Temmuz 2013 21:58

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Toruna oruç fidyesi olarak para verilmez.Zaten kişinin oğlunun durumu iyi değilse torununun ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır.

" İdiL Su " 22 Temmuz 2013 00:44

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
itifakta neler yapabilirm mukabele olarak mukabelede kalmış olduklarımı okuyabilir miyim bana bilgi verir misniz

FECR 22 Temmuz 2013 09:20

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Alıntı:

" İdiL Su " Üyemizden Alıntı (Mesaj 296545)
itifakta neler yapabilirm mukabele olarak mukabelede kalmış olduklarımı okuyabilir miyim bana bilgi verir misniz

İtikafta Kur'an okuyabilir, hatim edebilir,tefsir,fıkıh hadis gibi İslami ilimlere mahsus kitapları da okuyabilirsiniz.Zaten itikafın amacı tefekkür, ,ibadet ve Kur'an okuyup anlamaya çalışmadır.

SEHER GÜLÜ 23 Temmuz 2013 22:11

Zekat
 
Kazancının helal olup olmadığı şüpheli bir adamın verdiği zekattan, zekat almayı hak eden biri olarak faydalanan biri haram yemiş olur mu? Yoksa bu durumdan sadece haram yolla o mala ulaşan kişi mi sorumludur? Zekatı alan kişi zekat almaya hakkı olduğu için gönül rahatlığıyla kullanabilir mi?

bilinmez 26 Temmuz 2013 13:21

Cevap: Zekat
 
Alıntı:

SEHER GÜLÜ Üyemizden Alıntı (Mesaj 296671)
Kazancının helal olup olmadığı şüpheli bir adamın verdiği zekattan, zekat almayı hak eden biri olarak faydalanan biri haram yemiş olur mu? Yoksa bu durumdan sadece haram yolla o mala ulaşan kişi mi sorumludur? Zekatı alan kişi zekat almaya hakkı olduğu için gönül rahatlığıyla kullanabilir mi?

nasıl bi şüphenin olduğunu açıkça yazmanız lazım,yoksa doğru bi hükme varılamaz...ve Allahın hükmünde bir şeyin helal ve haramlığı şüpheli olmaz....

necibe 04 Ağustos 2013 15:42

sayılarla zikir nafile namazlar
 
Selamun aleykum
Ben sayılarla zikir yapmayı bir türlü anlayamamış biriyim konuyu çok uzatmadan bir kaç soru soracağım bilgisi olan varsa cevaplarsa çok sevinirim
öncelikle;
4444 salat-ı tefriciye var mı hadisle mi sabit
70.000 kelime-i tevhid var mı
41 yasin
.......
gibi bir çok sayılı ameller doğru mu

diğer konu ise nafile namazlar.
bayanlar kendi arasında sohbet ortamlarında sürekli farklı nafile namazlar söylüyorlar hatta bir cemaatin dergisinden hadisle sabit olarak okuyorlar örneğin ramazanın her gecesi kılınan bir kaç rekatlık namazlar içinde 2 yasinle farklı sureleri bir kaç defa okuyarak kılınıyor kadir gecesine ait namazlar kandillere ait namazlar vesair bunlar doğru mu amacım asla polemik yaratıp tartışmak değil sadece doğrulupunu araştırıyorum

Medine-web 05 Ağustos 2013 23:12

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
islam insan içindir.islamın iyilik ve güzellikleri,yasak ve fehşaları insanın selameti sağlığı içindir...bu sağlık beden ruh dünyevi ve uhrevidir...
Allahın islamı ile toplumun islamı arasında gerçekten korkunç farklılıklar vardır.kimi dokunulmaz olan islama zam yapar diğeri iskonto yapar..her iki akılda sefih samimiyetsiz ihlassız akıldır yada aptalca bir dindarlıktır.bu mantık ukalaca bir mantıktır.sözün özü uydurma furyasının bu fiili şu cümle ile özetlenebilir : "ALLAHA ALLAHIN DİNİNİ ÖĞRETME " Haddini bilmezliğidir.
islama zam veya iskonto yapanlar BU DİNİN PEYGAMBERİNDEN DAHA DİNDAR OLMA SEVDASINDALAR...bu korkunç bir cehalettir.
ayetleri sağa sola çekerler.kitaba uymak değil kitabına uydurma sevdasındalar.
islam yaşam dinidir.kolaylık dinidir.insanın hayatını karartan din değildir.ibadetlerle boğan bunaltan çıkmazlara sokan din hiç değildir.ibadetler bellidir kuran açıktır.Resulullahın fiileri açıktır.kuranın demediği Resulullahın yapmadığı bir sürü zamlarla bu dini sembolık bir hobi haline getirmek islama ihanettir.
nafile ibadetler olmasın demiyoruz.sizin uydurduğunuz ibadetler olmasın diyoruz.Resulullah 23 yıllık peygamberlik süresince bu dinin farz nafile ibadetlerin sınırını çizmiştir.saklı gizli bi şey yoktur.

1-kuran tertil(anlayarak okumak) ile okunması gerekirken tevcit(süsleyerek okumak) ile okunma furyası..tecvitle tabii ki okunmalı ama tertil ile okumak farzdır.farz unutulmuş terkedilmiş...kuran hafızları çoğalmış ama kuran muhafızları kıtlık...
2-kuran yaşam dinidir.hayata tatbik etme uygulama dinidir.bu furya bunu semboleştirmiştir.yaşamda fiiliyatta kıtlık var ama süslemede zirvede..
3-şu süreyı kırk kez oku bunu filan saate oku bunu falan günde bilmem kaç kez oku gibi gibi ruhsuz meyvesiz fiilleri uydurmaları( bir çoğu hurafedir) yapacaklarına,şu sürenin ruhunu ruhuna işle,şu süre ile hayatını birleştir,hayatına uygula askıya alınmıştır...

Ah basiret nerdesin...

Ktüilahiyat 07 Ağustos 2013 22:31

Yaptıgımız haram mı ?
 
Selamın aleykum Benım bı sorum olacak . Tanığım bi kız var kendisi kapalı ve dinine düşkün bende dinime Allahın yardımıyla baglı bi insanım Elhamdülillah. Biz 3 yıldır telefonda mesajlasıp arada bi bulusuyoruz ikimizin niyetide helal bi evlilik Ben onu kendime asla yaklastırmadım eli elime deymedi değdirmemde evlilikten once sizce boyle devam etsek evlenene kadar harama girmiş olurmuyuz ?

FECR 09 Ağustos 2013 11:35

Cevap: Yaptıgımız haram mı ?
 
Alıntı:

Ktüilahiyat Üyemizden Alıntı (Mesaj 297575)
Selamın aleykum Benım bı sorum olacak . Tanığım bi kız var kendisi kapalı ve dinine düşkün bende dinime Allahın yardımıyla baglı bi insanım Elhamdülillah. Biz 3 yıldır telefonda mesajlasıp arada bi bulusuyoruz ikimizin niyetide helal bi evlilik Ben onu kendime asla yaklastırmadım eli elime deymedi değdirmemde evlilikten once sizce boyle devam etsek evlenene kadar harama girmiş olurmuyuz ?

Aleyküm selam

3 yıl telefonla mesajlaşmak ve arada bir buluşmak İslami bir davranış değildir. Mademki helal bir evlilik düşünüyorsunuz, hayırlı işlerde acele etmek gerekir. Kızın ailesine dünürcü gönderip isteyebilirsiniz. Ailelerin de rızası ile bu işi nikahla sonuçlandırın. Yoksa mesajlaşma ve buluşma şeklinde devam eden bir birliktelikten hayır gelmez. Her iki tarafa da işin içinden çıkılmaz bir hal alabilir. Bu tür durumlar harama vesile olacak davranışlardır ve uzak durmanızı tavsiye ederim.

dua dilencisi 24 Ağustos 2013 20:44

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Hocam bir sorum var yazarken çok düşündüm şikayet mahiyetinde değilde sormak istediklerim sizlerin bilgilerindende faydalanmak istiyorum..Yaşadığımız olaylardan sonra diğer oğlum içine kapandı sürekli düşünüyor ilk günlerde çok sakindi kabulleniyordu yada ben öyle algıladım gün geçtikçe düşünceleri değişiyor olayları çok hırçın eleştirmeye başladı sorguluyor sorgularken sınırı aşıyor uyardığım zaman ben kaybettim anne sınavı diyor sürekli ..Gece asla uyku yok sabaha kadar birlikte oturuyoruz uyuduğum zaman uyandırıyor bende uyumuyorum onunla beraber pskoloğa götürdüm bir ilaç tedavisi uyguladılar büsbütün dengesi değişti şekiller gördüğünü sesler duyduğunu dile getiriyor tekrar götürdüm doktor oğlumun anlattıklarından çok etkilenmiş beni uyardı üzülerek ..Doktorda ilaçda vesile şifayı veren Allah bu uykusuzluğa ve bu şekil ve sesleri izah edemiyorum ne yapmam gerekiyor doktor ilaç veriyor sadece devam etsin diyor ..Ben ilacı kesdim doktorada gitmek istemiyor artık ama uykusuzluk ve tedirginlik kaldı o günden beri aylar geçti düzelme yok ne yapmam gerekir çekinerek yazdım bunu inanıyorum düzelecek bu günler ama oğluma izah edemiyorum ...

makbergülü 27 Ağustos 2013 12:47

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
hocalarıma bir sorum olacak daha doğrusu arkadaşımın sorusu vardı ...yeterlilik sınavından sonraki mülakata katılacak ama soru şu :

hayız döneminde kuran ezberlerine pc üzerinden,dokunmadan çalışabilir mi? süresi az kaldı mülakata girecek acil cevap bekliyor...

Medineweb 27 Ağustos 2013 13:12

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Maliki mezhebine göre hayızlıykende okuyabilir ama hayız dönemi bitince gusül almadan okuyamaz. Şimdi ben maliki değilim diyebilir ama diyanetten fetva verildi okuyabileceğine dair. Tabi hocalarımız yinede cevap vereceklerdir. Çalışabilir benim bildiğim

Medine-web 27 Ağustos 2013 13:32

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Medineweb kardeşimzin cevabı tek çıkar yol..bu konu ihtilaflıdır.aşağıdaki fıkıh okullarının görüşler ile açabiliriz.
1-hayız nifaz cunup ve abdestsiz olanların kesinlikle kurana dokunamıyacağı görüşü.en güçlü gürüş budur.dokunmadan okumak sadece abdesti olmayanlara caiz görülmüştür.
2-malikiler bu durumda olanların,kesik kesik okuyabilecekleri görüşündedirler.
3-bu durumdaki(hayız nifaz cunupluk lohusa) bir kadın için herhangi bir sorun yoktur.okuyabilir dokunabilir.en zayıf görüş budur.

Kuran ile çalışmaya mecbur olanların tek dayanağı/çaresi maliki mezhebine uymalarıdır.üçüncü görüşün sakat bir görüş olduğunu düşünüyorum.

Medine-web 27 Ağustos 2013 13:46

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
az daha açalım;
1-icma ümmet ittifakı ile bu durumdaki kadın namaz kılamaz oruç tutamaz.bu konuda ihtilaf yoktur.bakmayın tv deki paparazi alimlerine.
2-ibn hazm sunup hayız nifaz lohusalık abdestsizlik ne olursa olsun kuran okuyabilir görüşünde.(vakia 79.ayetin anlamındaki yorum farklılıkları.) imam malik ibn haz gibi sınırsız değilde,kesik kesik okunabileceğine cevaz vermiştr.
3-konu 3 anlamda açıklanabilir.birincisi okumak ikincisi dokunmak üçüncüsü hem dokunmak hem okumak.yukarıda dediğim gibi bu uzun ve ihtilaflı bir fıkhı konudur.imam malike uymak tek çare.

Hâdimul İslam 01 Kasım 2013 17:25

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
kıymetli hocalarım ,kuran tefsirini nüzul sırasına göre okumakla, kuranın sıralamasına göre okumak arasında tereddüt yaşıyorum...nüzul sırasına göre okursam,sanki konular arasında daha iyi anlam ilişkisi kurabilirmişim gibi geliyor ...sizin tavsiye ve görüşleriniz nedir bu konuda...cevabınızı bekliyorum..saygılar

Medine-web 01 Kasım 2013 19:56

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Alıntı:

mihrinaz Üyemizden Alıntı (Mesaj 300973)
kıymetli hocalarım ,kuran tefsirini nüzul sırasına göre okumakla, kuranın sıralamasına göre okumak arasında tereddüt yaşıyorum...nüzul sırasına göre okursam,sanki konular arasında daha iyi anlam ilişkisi kurabilirmişim gibi geliyor ...sizin tavsiye ve görüşleriniz nedir bu konuda...cevabınızı bekliyorum..saygılar

Kuranın nuzul sırası mantık olarak daha sempatik gelebilir.ama Kurana özel bir profil var ki,nuzul sırası demek anlam ilişkisi-konuların derli toplu-olduğu demek değildir.
Nuzul sırasına göre hareket ederseniz bazı konularda tıkanırsınız.bir örnek verecek olursak içkinin haram kılınması gibi.bu üç aşamadır.kesin haramlığı son aşamada gerçekleşir.kurana bir bütün bakmayan bir insan ilk aşamada kafası karışabilir.
nuzul sırası daha çok teknik anlamda kuran araştırmacılarına caziptir.ama bizlere değil.elimizdeki mushafa göre ilerlemek en doğrusu diye düşünüyorum.
Zaten elimizdeki tefsirlerin çoğu(fizilal gibi) nuzul sırasını gerektirmiyecek şekilde çarpaz bir bütün olarak konuyu vermektedir.
ilk etapta tasavufi merkez alan tefsirleri(ruhul beyan,ibn arabi gibi) okumanızı önermem.
bazı meal ve tefsirlerden(edip yüksel,ihsan eliaçık gibi) de uzak kalmanızı öneririm.
tavsiye edebileceğimiz Diyanetin komisyonca(dört uzmanın hazırladığı içinde hayredin karamanında olduğu kuran yolu tefsiri) hazırlanmış tefsirleri teredütsüz okuyabilirsiniz.
fizilal da güzel tefsir.okumayanlar için bir eksiklik bence.

bilinmez 01 Kasım 2013 20:43

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Nuzul sırasına göre daha kolay anlaya bilir ve anlamdada bağlantı kurabilirsiniz,hatta KONULARINA GÖRE KURAN larda vardır,bunlarlada Abdulmelik abinin dediği gibi,örneğin konu İÇKİ,ise o konu hakkındaki bütün ayetler bi aradadır ve onlarıda NUZUL SIRASINA GÖREOKUR ve bağlantıyı daha kolay yapabilirsiniz..

Tefsir okumada fayda olduğu gibi,zararlarıda vardır,tefsiri bi yorum işidir genelde,ve tefsiri yapan kişiyi çok iyi tanımaız lazım,tanımaktan kastım,tefcirini okuduğunuz kişinin TEVHİD AKİDESİ VE PIRATİĞİNDEKİ YANSIMASINIDA ARAŞTIRMANIZ LAZIM,yoksa her okuduğunuz şeyin etkisindede kalına bilinir ve aynıpencereden bakılabilinir çoğu kez...

Örneğin KURAN NASIL OKUNMALI hakkındaki ayetleri bi araya toplayın,ve bakın asıl o zaman Allah ın sizden KURANI NASIL OKUMANIZI İSTEĞİNİ DAHA KOLAY VE DAHA DOĞRU ANLAYACAKSINIZ...

Sanalda yazıp,çizen paylaşım yapan her kişi ve cemaat kendisi gibi düşünmeye çağırır ve paylaşımlarıylada o yöne doğru yönlendirir,bunun bazen kişi farkında olsada,olmasada bu böyledir..

Ayrıca Kuranı iyi anlamanın yollarından biride RASULULLAHIN HAYATINI KURAN MERKEZLİ ANLATAN KİTAPLARADA BAKMAKLA OLUR,bununda faydasını çok görür okuyucu,yalnız doğru kitap okumak gerekir,doğru derken TEVHİD AKİDESİNİ ZEDELEMEYECEK VE KİŞİYİ KURAN EKSENLİ ARAŞTIRMAYA SEVK EDECEK YÖNDE OLMASI LAZIM...Yani RASULULLAHIN KUL VE RASULLUĞUNU İYİ ANLAYIP,BİRBİRİNE KARIŞTIRMAMAK VE BİRBİRİNDENDE AYIRMAMAK LAZIM Kİ,KURANI HER İNSANIN HAYATINDA RASULULLAH GİBİ YAŞAMAKLA EMROLUNDUĞUNUN FARKINDALIĞIYLA açıp,tekrar tekrar güncelleyerek okumak lazım,ama her kitaptan daha çok okumak...

hiranur86 05 Aralık 2013 10:15

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
es selamü aleyküm hocalarım

peçe takmak farz,vacib yada sünnet midir.
kimisi tek bir hadisile delillendirip el ve yüzün avret olmadığını söylüyor,
peçe takmanın farz ve vacip olduğuna dair delilleri nelerdir?

enes 05 Aralık 2013 10:56

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Alıntı:

hiranur86 Üyemizden Alıntı (Mesaj 304343)
es selamü aleyküm hocalarım

peçe takmak farz,vacib yada sünnet midir.
kimisi tek bir hadisile delillendirip el ve yüzün avret olmadığını söylüyor,
peçe takmanın farz ve vacip olduğuna dair delilleri nelerdir?

Aleykum Selam

yüz ve eller dışında tüm vucut tüm mezhep imamlarının itifakı ile ve nas ile mahremdir.şu ayeti kerime temel delil olarak alınmaktadır.
Mümin erkeklere söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, mahrem yerlerini korusunlar. Bu, onların arınmasını daha iyi sağlar. Allah yaptıklarından şüphesiz haberdardır. Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini yasak olandan çevirsinler, iffetlerini korusunlar, süslerini, kendiliğinden görüneni müstesnâ, açmasınlarl Başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar. Süslerini, kocaları veya babaları veya kayınpederleri veya oğulları veya kocalarının oğulları veya kardeşleri veya erkek kardeşlerinin oğulları veya kızkardeşlerinin oğulları veya kadınları veya câriyeleri veya erkekliği kalmamış hizmetçiler, ya da kadınların mahrem yerlerini henüz anlamayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süslerin bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Saâdete ermeniz için hepiniz tevbe ederek Allah'ın hükmüne dönün." (nur 30-31)

kendiliğinden görünen müstesna denilen yüz ve ellerdir.illa peçe eldiven takacağını söyleyenler de keyfin bilir paşam denilir.müslüman kadına azimet yakışır.

hiranur86 05 Aralık 2013 11:13

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Alıntı:

enes Üyemizden Alıntı (Mesaj 304346)
Aleykum Selam

yüz ve eller dışında tüm vucut tüm mezhep imamlarının itifakı ile ve nas ile mahremdir.şu ayeti kerime temel delil olarak alınmaktadır.
Mümin erkeklere söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, mahrem yerlerini korusunlar. Bu, onların arınmasını daha iyi sağlar. Allah yaptıklarından şüphesiz haberdardır. Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini yasak olandan çevirsinler, iffetlerini korusunlar, süslerini, kendiliğinden görüneni müstesnâ, açmasınlarl Başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar. Süslerini, kocaları veya babaları veya kayınpederleri veya oğulları veya kocalarının oğulları veya kardeşleri veya erkek kardeşlerinin oğulları veya kızkardeşlerinin oğulları veya kadınları veya câriyeleri veya erkekliği kalmamış hizmetçiler, ya da kadınların mahrem yerlerini henüz anlamayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süslerin bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Saâdete ermeniz için hepiniz tevbe ederek Allah'ın hükmüne dönün." (nur 30-31)

kendiliğinden görünen müstesna denilen yüz ve ellerdir.illa peçe eldiven takacağını söyleyenler de keyfin bilir paşam denilir.müslüman kadına azimet yakışır.

ayetin görünen kısımlarının müstesna olan kısmının el ve yüz olduğuna delillin nedir,ibn mesuda göre görünen kısımlarında ki kasıt elbisesini giydikten sonra zorunlu görünen kısımıdır diyor,

Abdullah b. Abbas -Allah ondan râzı olsun- şöyle demiştir:
"Allah Teâlâ,mü'minlerin kadınlarına,bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman başlarından aşağıya kadar cilbablarıyla yüzlerini örtmelerini ve sadece bir gözü göstermelerini onlara emretmiştir."

Aynı şekilde Nur suresi 31. ayet nazil olduğunda; " Örtülerini yakalarının üzerine vursunlar" Aişe dedi ki; "Bu ayet nazil olduğundan kadınlar perdeleri aldılar. Gözler için delikler açtılar. Bununla örtündüler." (Buhari)

Tirmizinin Ebu Hureyreden rivayet ettiği hadiste Nebi sallahu aleyhi ve sellem dedi ki; "Kadın avrettir. Dışarı çıktığında şeytan onu süsler."

Bu hadisi delil alan alimler kadının bütün bedeninin avret olduğunu söylemişlerdir.

eğer bunun farz olmadığını söylüyorsanız bu hadisleri çürütecek bir deliliniz olsun

Medine-web 05 Aralık 2013 12:21

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
İslamın her emir ve yasağında mutlaka bir amaca dayanmaktadır.hiç bir ibadet körü körüne değildir..amaca ulaşılmak hedeflensin amaca ulaşma şekli o kadar da önemli değildir.bir örnek verilmesi gerekirse,ankaradan istanbula gideceksiniz.amacınız istanbula varmak.uçak otobus özel otonuz at arabası veya yaya gidersiniz..o sizin bileceğiniz ve tercihiniz.

islami tesettürden amaç kadını fitneden,haramdan,namahremden korumak...aynı şekilde namahrem bakışlara haramlara sebeb olmamak.kıyafeti ile konuşması ile yürüyüşü ile kokusu parfumu vs...amaç budur.amaca ulaşma hedeflendikten sonra şekil kişinin tercihine kalmıştır.çarşaf,manto,ferace...çarşafınız mantonuz bile sizi ele veriyorsa(dar olması şık olması vs) islami amaca ulaşılmadığından o kıyafetinizde haram olmuş oluyor.yahut kıyafetiniz mükemmel uygun ama etrafa parfum veya topuklu ayakkabı sesleri veya makyajlar sizin kıyafetinizin kalitesini bile helal kılmaz.
Çünkü amaca ulaşılmamıştır.ankaradan istanbula gitme amacındasınız ama kendinizi izmirde bulursunuz gibi..
yani mantığı amacı anlamak lazım.

ahzap 50 de Onlara birşey soracağınız zaman örtü arkasından sorun. Bu iki tarafın kalbi için daha temizdir.. dikkatle tefekkür edilirse fitne kapısını tamamen kapatmak için kadının duvar/perde arkasında olması tavsiye/emir edilmektedir.

fitneden emin olun normal bir tesettür yeterlidir gerisi sorun değildir.fitne varsa bırakın kıyafeti peçeyı evinizden çıkmanız bile haram.

saygılar..

hiranur86 05 Aralık 2013 16:07

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Alıntı:

Abdulmelik Üyemizden Alıntı (Mesaj 304349)
İslamın her emir ve yasağında mutlaka bir amaca dayanmaktadır.hiç bir ibadet körü körüne değildir..amaca ulaşılmak hedeflensin amaca ulaşma şekli o kadar da önemli değildir.bir örnek verilmesi gerekirse,ankaradan istanbula gideceksiniz.amacınız istanbula varmak.uçak otobus özel otonuz at arabası veya yaya gidersiniz..o sizin bileceğiniz ve tercihiniz.

islami tesettürden amaç kadını fitneden,haramdan,namahremden korumak...aynı şekilde namahrem bakışlara haramlara sebeb olmamak.kıyafeti ile konuşması ile yürüyüşü ile kokusu parfumu vs...amaç budur.amaca ulaşma hedeflendikten sonra şekil kişinin tercihine kalmıştır.çarşaf,manto,ferace...çarşafınız mantonuz bile sizi ele veriyorsa(dar olması şık olması vs) islami amaca ulaşılmadığından o kıyafetinizde haram olmuş oluyor.yahut kıyafetiniz mükemmel uygun ama etrafa parfum veya topuklu ayakkabı sesleri veya makyajlar sizin kıyafetinizin kalitesini bile helal kılmaz.
Çünkü amaca ulaşılmamıştır.ankaradan istanbula gitme amacındasınız ama kendinizi izmirde bulursunuz gibi..
yani mantığı amacı anlamak lazım.

ahzap 50 de Onlara birşey soracağınız zaman örtü arkasından sorun. Bu iki tarafın kalbi için daha temizdir.. dikkatle tefekkür edilirse fitne kapısını tamamen kapatmak için kadının duvar/perde arkasında olması tavsiye/emir edilmektedir.

fitneden emin olun normal bir tesettür yeterlidir gerisi sorun değildir.fitne varsa bırakın kıyafeti peçeyı evinizden çıkmanız bile haram.

saygılar..

fitneden nasıl emin olucaz hocam,fitne konusunu açarmısınız

aslıı 05 Aralık 2013 16:59

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
ey nebi hanımlarına kızlarına ve müminlerin hanımlarına soyle ki evden çıkarken vücutlarını iyice orten cilbablarından üzerlerine sarkıtsınlar bu onların tanınıp eziyet edilmemeleri için en elverişli olandır
bu ayette emrolunan tesettür daha önce emrolunan setri avretten başka bir ortunmedir nitekim Ömer Nasuhi bilmen de tefsirinde cilbabın çarşaf olduğunu zikretmekte bide burda şuna dikkat etmek lazım Allah u Teala kadının giyebileceği pek çok kıyafet şekli varken neden cilvabı one çıkarmıştır ?çünkü cilbab kadını baştan aşağı kapattığı için fitneye sebeb olacak tüm kapıları kapatmış olur ki çarşaf giyen birinin o mubaregin içinde yaşlımı var genç mi yoksa daha sekiz on yaşında çocuk mu var bilemezsin böylece de kotu niyetli kotu düşünceli kalplerinde maraz olan kişilerle arasına Bi perde çekilmiş olur
bu onların tanınmamslarına tanınıpda eziyet edilmemelerine en elverişli olandır

Medine-web 05 Aralık 2013 21:38

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Alıntı:

hiranur86 Üyemizden Alıntı (Mesaj 304392)
fitneden nasıl emin olucaz hocam,fitne konusunu açarmısınız

fitne ifsad demektir.yani fesad yaymak bozmak huzur kaçırmak olması gereken bir durumu olmaması gereken bir duruma sokmak olarak düşünebiliriz.

yani bir müslüman kadın sokağa çıktığında,kıyafeti giyimi ile imana bağlı olan vicdana göre rahat ise,evet tesettür budur olması gereken gibi giyindim,başkasını günaha sokmuyorum,kıyafetim topuklum parfumum makyajım vs ile dikkat çekmiyorum diyebiliyorsa fitneden korunmak budur.

bu rahat imana bağlı vicdanı yakalayan kadın islama göre tesettürlüdür.bu illa çarşaf veya manto veya ferace veya battaniye çadır olması şart değil.isim tip veya modaya takılmamak lazım.kadının cazibesini öldüren/saklayan her kıyafet tesettürdür.
tesettür dört dörtlük bile olsa tesettürü fitneye çeviren durumlardan vazgeçmek en az tesettür kadar önemlidir.sokakta sakız çiğnemek,yüze makyaj,etrafa yayan koku,sorumsuzca sağa sola bakışlar,gülmek,topuk sesleri,anormal sırıtkan yürüyüşler vs...

muallime 05 Aralık 2013 23:23

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Alıntı:

hiranur86 Üyemizden Alıntı (Mesaj 304343)
es selamü aleyküm hocalarım

peçe takmak farz,vacib yada sünnet midir.
kimisi tek bir hadisile delillendirip el ve yüzün avret olmadığını söylüyor,
peçe takmanın farz ve vacip olduğuna dair delilleri nelerdir?



Yüzün ve ellerin avret olup olmadığı konusunda iki farklı hüküm var.Hanefi mezhebine göre el ve yüz avret değilken,Şafi mezhebinde ise yüz ve eller de avrettir ve zaruretten dolayı yalnızca gözlerin açılmasına müsaade edilmiştir.O halde Yüz meselesi hakkında Şafinin kavli azimet ,Hanefinin kavli ise ruhsat ve tavsiyedir.
Hanefi müteahhirin (sonra gelen) ulema ,fitne ihtimalinden dolayı yalnız genç kadınların ihtiyat olarak yüzlerini setr etmelerinin keyfiyeti hususunda ihtilaf etmişlerdir.
.

Bütün Dünyadaki Müslüman kadınları ve ülkeleri düşünürsek, Mezheplerin aralarındaki ihtilafta birçok hikmetler vardır.

Fitne konusunu nasıl belirleyebilirizin cevabı şöyle olabilir.
Sadece erkeklerin bulunduğu askeriye,hapishane gibi yerlere giden bir kadın için elbette fitne söz konusudur.Yine herkesin siyahlar giyindiği bir Arap ülkesinde(Arabistan ,İran,Afganistan,Pakistan v.s.) ;bir kadının Türkiye'deki gibi rengarenk giyinmesi fitne sebebidir. Tam tersine kadınların (yarı-çıplak olduğu )Avrupa ülkelerinde ise ;örtülü kadınlar fitne sebebi olmaktan uzaktırlar, dolayısıyla peçeye gerek yoktur.
&

NUR Suresi 31.Ayet “Mü’min kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mü’min kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb., tâbi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey mü’minler! Hep birden Allahʹa tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.”


O halde bu Ayeti Kerimeyi anlamak için ''Zinet''in ne olduğunu bilmek zorundayız.

Zinet Nedir ? Zinetin Nevileri(Çeşitleri)

Ecille・i ulema・i İslâmiye ve azam fukaha・i Hanefiyeden Alaaddin Ebu Bekir bin Mesut El Kâsânî Hazretleri Bedâyî・i El Sanayî nam kitab・ı âlîsinde diyor ki: “Âyet・i Kerîmenin nazmı celilinde beyan buyurulan ziynet esasen iki nevidir. Birisi ziynet・i zâhire diğeri ziynet・i bâtınadır.

Ziynet・i zâhire gözdeki sürme, parmaklardaki yüzük, kına, ayaktaki gümüşhalkadır.

Ziynet・i batına başbağı, saç bağı, kulaktaki küpe, göğüs ve gerdandaki hamâil inci ve sair koldaki bilezik, pazu bendi, bacak ve incikdeki halhal’dır.

Nur Suresi 31.ayete göre ;

Âyet・i celile・i mezkûre ile izharı memnû olan, ziynetlerin kendileri değil mahal ve mevzularıdır.(Ayette yasaklanan ziynetler değil,bulundukları yerlerdir.) Zira aynı ziynet çarşıda ecanip (yabancılar) nazarında alışverişolunmaktadır. Âyet・i celile・i mezkûre’de ziynet lafzı mutlak zikir olduğundan ziynetin her iki kısmına şâmildir. Şu halde âyet・i Kerîme’nin açık beyanıyla Diyânet・i İslâmiye’yi kabul ve ona iman etmişolan kadınların mahremleri olmayan erkeklerden hem ziynet・i zâhire ve hem ziynet・i bâtına mevzularınıığa vurmalarının yasak olması iktiza ediyorsa da âyet・i Kerîmedeki nass・ı mübin mucibince ziynet・i zahire mevzuların yani yüzler ile ellerin izharına, açılmasına ruhsat verilmiştir.

Bedâyî ve Kifaye’de deniliyor ki: “İhtiyaç ve zaruretten dolayı kadınların yüzleriyle elleri avret olmak (görünmesinin haram olması )hükmünden çıkarılmıştır. Çünkü bir kadın alışverişyapmak gibi vesair hizmete muhtaç oluyor, bu ise âdeten ziynet・i zâhire mahalleri olan yüz ve elleriyle keşf etmekle kabil olabilir. Zira bu ihtiyaç ve zaruret dolas
ıyla kadınların yalnız yüzleriyle ellerini açmaları caiz kılınmıştır.”
Hazret・i Ali kerremallahu veche Efendimiz ile İbni Abbas Hazretleri âyet・i Kerîmenin nazm・ı celili ile açılmasına ruhsat verilen âzâ ancak ziynet・i zâhire mahalli olan yüz ile eller olduğuna kail olmuşlardır.
Hanefî mezhebi de bu esasa müsteniddir (dayanır). Zira İmâm・ı Âzam Hazretlerinin mezhebince meşru olan ziynet・i zâhire mahalleridir.
Yani yüzleri ile eller ve bir rivâyete göre ayaklar hem namaz hem de nazar hakkında avret değildir. Binaenaleyh bu âzânın keşf ve izharı(bakılması ve açılması)haram olmadığı gibi mahrem olmayan kadınların bu uzuvlarına bilâ şehvet bakmakta haram ve yasak değildir. Şu kadar ki nazarın şehvet arzusu olacağı muhakkak veya muhtemel bulunursa mahrem olmayankadınların âzâ・yı mezkûrelerine bakmak şeran haram ve memnûdur.(el ve yüzüne bakınca şehvet söz konusu olursa , bakılması haram olur.)
 
Zira “el aynâni tezniyâni” (gözler zina eder) hadis・]i şerifi mucibince şehvetle bakmak bir nevi zinadır. Fukaha・]i kiram hazreti diyorlar ki: Kadınların yüzleri müstesna olmak üzere kulakları, saçları, boyunları, gerdan ve göğüsleri, bilekten yukarı kolları, ayak topuklarından yukarı incik ve bacakları ve sair azası kâmilin avrettir. Ve hatta âdet veçhile olan sesleri müstesna olmak üzere nameleri de(şarkı ve teganni ) avrettir. Binaenaleyh bir kadının mahremi olmayan erkeklere âzâ・yı mezkûresinden birisini keşf ve izhar etmesi şer’an haram ve memnûdur.(yasaktır.)
İslam'da Kadın/Muhammed Hikmet/102-110.sayfa
& 
Aişe (R. A.) şöyle rivayet eder:
“Kız kardeşim Esma binti Ebu Bekir üzerinde ince bir elbise olduğu halde Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yanına gelmişti. Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ondan yüzünü başka bir tarafa çevirerek:
−‘Ey Esma! Buluğ çağına girmiş bir kadının şu ve şunun dışından -el ve yüzünü işaret eder -başkasını göstermesi doğru değildir’ dedi”
(Ebu Davud Libas 31.)
&
Peçe farz değil takvadır. Peçe, fitneye karşı bir tedbirdir ama peçesizlik kadar fitne çıkarıyorsa kullanmayabiliriz.
Nurettin Yıldız.
&
Yine el-Mühezzeb isimli eserde, “Zaruret olduğu takdirde bir tüccar, yüzü açık bir kadına bakabilir. Kötü bir niyet olmazsa Allah indinde mes’ul olmaz.” denilmektedir
el-Mühezze, II/34
&
 
''Yüz örtmek gerekir ''diyenlerin delilleri (Şafi mezhebi)

Hazret‐i Âişe radiyallahu anha validemiz âyet‐i celilesinin nazm‐ı mübini ile izharına ruhsat verilen kadınların ancak gözleri olduğu ictihadında bulunup bu iddiasnı şöyle de istidlâl ediliyor: Kadınlara nazarın hurmeti, tahrik ve fitne korkusuna sebeptir. Hâlbuki kadın‐ları cemî güzellikleri yüzlerinde mündemiç olduğundan bir kadının yüzüne bakmak hususunda fitne ve fesat korkusu ve sâir âzâsına bakmaktan daha fazladır. Bu esase binaen bütün vücudun kapatıl‐ması icap ediyorsa da kadınların yolda yürümeleri zor olacağından zarureten gözlerini açmalarına ruhsat verilmiştir. Zarureten sabit olan bir hüküm ise ancak mahall‐i zarurete münhasır olup o mevzuu kat’an tecavüz edemez. Binaenaleyh ancak mahall‐i zaruret olan göze cevaz vardır.

Şu halde Hazreti Âişe radiyallahu anhaya göre kadınların gözlerinden başka hiçbir uzuvlarına açmalarına müsaade‐i şer’i yoktur. Tesettür hususunda İmâm‐ı Şafiî Hazretlerinin mezhebi Hazreti Âişe’nin kavline müstenîddir. Çünkü Zevacir nam kitapta deniliyor ki: “Şafiî mezhebine göre kadınların tamamen yüzü iç ve dış bileklere kadar elleri nazar hakkında avrettir. Binaenaleyh yabancı erkeklerden âzâ‐yı mezkurenin setri (zikredilen azaların örtülmesi)vaciptir. Fakat bu âzâ namaz hakkında avret değildir. Açılmasıyla namaz fesat olmaz. ''
Yüz meselesi hakkında Şafiî’nin kavli azimet Hanefî’nin kavli ise ruhsat ve tavsiyedir.

İslam'da Kadın/Muhammed Hikmet/108-109.S.
*******

bilinmez 06 Aralık 2013 17:18

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Bir bölgede müslümanların geneli peçeliyse,orda peçe takmak farzır..peçeli olmayanlarda fitneye sebebtir,çünkü burda takmayan kesim BAKILMAYA ,İLGİ ÇEKMEYE AÇIK KAPI BIRAKMIŞ OLUR,

Bir bölgede müslümanların geneli peçe takmıyorsa,burdada PEÇE TAKMAK,İLGİYE AÇIK KAPI BIRAKMAK OLDUĞU İÇİN FİTNEYE SEBEB OLUR..

Onun için bu konu tartışılmıştır..

FECR 06 Aralık 2013 18:50

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Bir bölgede Müslümanların geneli başlarını yarım örtüyorlarsa veya sadece yemeni ile örtüp saç kılları gözüküyorsa , şuurlu Müslüman da onlar gibi mi yapmalıdır?:)
Bir bölgede Müslümanların geneli bid'at ve hurafe içinde yaşıyorsa, bilinçli Müslüman da o bid'at ve hurafeleri işlemeli mi?
Bir bölgede Müslümanların geneli fısk ve fucur içinde yaşıyorsa, müttaki Müslüman da onlar gibi fısk ve fucur mu işlemeli mi?
Bir bölgede Müslümanların geneli tağuti hükümleri destek oluyorsa, muvahhid Müslüman da tağuta destek mi olmalı?
Bir bölgede Müslümanların geneli Kur'anı okumaya ve anlamaya çalışmıyorsa, fıkheden Müslüman da onlara mı uymalı?
Bir bölgede Müslümanların geneli dini emirlerde lakayt davranıyorsa, ihlaslı Müslüman da mı lakayt davranmalı?
Bir bölgede Müslümanların geleni zalime baş kaldırmayıp destek oluyorsa , "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" düsturuna sahip Müslüman da zulme rıza göstermeli mi?
Bu soruları daha da çoğaltabiliriz.

Çoğunluk olmak demek, doğru olmak demek değildir. Kur'an'da çoğunlukla ilgili ayetlere baktığımızda hep olumsuz anlamda kullanılıyor:
1-İnsanların Çoğu Allah’a Şükretmezler
2-İnsanların Çoğunluğu Zanna Uyarlar
3-İnsanların Çoğu Kıyametin Vaktinin Bazı Kişilerce Bilinebileceğini Düşünürler
4-İnsanların Çoğu Peygambere Gelen Vahye İnanmazlar
5-İnsanların Çoğu;Allah’ın İşler Üzerinde Hakim Olduğunu Bilmezler
6-İnsanların Çoğu Allah ile Peygamberi Arasındaki İletişimi Bilmezler
7-İnsanların Çoğu İman Etmezler
8-İnsanların Çoğu Kur’an’ın Allah Tarafından İndirildiğine İnanmazlar
9-İnsanların Çoğu Yeniden Dirilmeye İnanmazlar
10-İnsanların Çoğu İnkarlarında Israr Ederler
11-İnsanların Çoğu Tartışmacıdır
12-İnsanların Çoğu Allah’ın Sözünden Caymayacağını Bilmez
13-İnsanların Çoğu İslamın Hanif-Dosdoğru Din Olduğunu Bilmezler
14-İnsanların Çoğu;Peygamberlerin Müjdeci ve Uyarıcı Olduğunu Bilmezler
15-İnsanların Çoğu;Allah’ın Rızkı Kimine Bollaştırdığını Kimine de Kıstığını da Bilmezler
16-İnsanların Çoğu Sapıklıktadır
17-İnsanların Çoğu Yaratmanın Mahiyetini Bilmezler
18-İnsanların Çoğu Kıyametin Kopacağına İnanmazlar
19-İnsanların Çoğu Allah’ın Nimetlerini Bildikleri Halde İnkar Ederler
20-İnsanların Çoğu,Farklı Toplumlara Değişik Şeraitler-Hükümler İndirmesinin Hikmetini Kavrayamazlar
21-İnsanların Çoğu Gerçekten Yüz Çevirirler
22-İnsanların Çoğu Gerçeği Dinleyip Akletmezler
23-İnsanların Çoğu Yeryüzündeki Güzelliklerde Allah’ın Kudretini İdrak Edemezler
24-İnsanların Çoğu Başlarına Gelenden İbret Almazlar
26-İnsanların Çoğu Tek İlah Gerçeğini Kavrayamazlar
27-İnsanların Çoğu Allah Dışı Şeylere Kulluk Ederler
28-İnsanların Çoğu;Başlarına Gelen İyi ve Kötü Şeylerin İmtihan Olduğunu Bilmezler
29-İnsanların Çoğu Yaratılış Hikmetini Bilmezler
30-İnsanların Çoğu Zulmedenlerin Ahirette Cezalarını Bulacaklarını Bilmezler

Bu çalışmayı daha önce foruma asmıştım (İNSANLARIN ÇOĞUNLUĞUNUN ÖZELLİKLERİ) . Ayetlerden çıkarılmış başlıklar idi)

muallime 06 Aralık 2013 23:08

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 304489)
Bir bölgede müslümanların geneli peçeliyse,orda peçe takmak farzır..peçeli olmayanlarda fitneye sebebtir,çünkü burda takmayan kesim BAKILMAYA ,İLGİ ÇEKMEYE AÇIK KAPI BIRAKMIŞ OLUR,

Bir bölgede müslümanların geneli peçe takmıyorsa,burdada PEÇE TAKMAK,İLGİYE AÇIK KAPI BIRAKMAK OLDUĞU İÇİN FİTNEYE SEBEB OLUR..

Onun için bu konu tartışılmıştır..

Bu sözler kesinlikle isabetlidir. İtiraz edenlerin kaçırdıkları bir nokta var.Yukardaki sözlerde ölçü ,normal tesettürdeki insanlardır. Burda ölçü alınanlar ,Sayın Fecr 'in itiraz ettiği gibi fasık ve fucürlar değildir ki,Tam tersine takva yapacağım derken ,fitneye sebebiyet vermektir.

Hem bu isabetli görüşü,tecrübe olarak şöyle açıklamak gerekir. Avrupa memleketlerinde peçeli kadına herkes daha çok bakmaktadır.Hani maksat kadına bakışın önlenmesi değil mi? Azimet sayılan bu işi
yerinde kullanmak daha mantıklıdır. Zaten Nurettin Yıldız da aynısını söylemişti.

Herkesin peçeyle dolaştığı ülkelerde ise ,Türk kadınının ,nasılsa Türkiyede peçesiz geziyorum burda gerek yok demesi,peçesiz gezmesi yanlıştır.

Dolayısıyla itiraz yazısındaki mantıkla ,sayın bilinmezin mantığı birbirinden farklıdır.

FECR 07 Aralık 2013 08:50

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Fitneye sebebiyet vermek tabiri göreceli bir ifadedir. Mekkeli Müşrikler de Peygamber a.s'a sen fitnecisin, anne -baba ve oğul arasında fitneye sebep oluyorsun , toplumda huzursuzluk çıkarıyorsun diyorlardı. Peçe ya da çarşaf giyen kadınlar velev ki açıklığın yaygın olduğu toplumda yaşasınlar, peçe veya çarşafla tesettürünü icra ediyorsa , onları eleştirmek ya da fitneye sebebiyet vermekle itham yerine saygı duymak ve tebrik etmek daha İslami bir tavır olmaz mı? Takvaca daha iyi olduğu bütün İslam Alimlerince kabul edilen bir tesettürü yapanları dışlamak, hor görmek ya da İslam düşmanlarının hissettikleri gibi (yani öcü görmüş gibi) yapmak doğru bir davranış olmasa gerek.
Peçe ya da çarşaf fitneye sebep vermez, bilakis fitneyi önlemeye yöneliktir. Asıl fitneye sebep olacak durum açıklıktır. Bir erkeğin peçeli ya da çarşaflı birisine mi şehvetle/kem gözle bakar yoksa dar giyinik ve vücut hatlarını belli edecek elbiseyi giyen kadınlara mı şehvetle bakar?

muallime 07 Aralık 2013 15:14

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Alıntı:

FECR Üyemizden Alıntı (Mesaj 304555)
Fitneye sebebiyet vermek tabiri göreceli bir ifadedir. Mekkeli Müşrikler de Peygamber a.s'a sen fitnecisin, anne -baba ve oğul arasında fitneye sebep oluyorsun , toplumda huzursuzluk çıkarıyorsun diyorlardı. Peçe ya da çarşaf giyen kadınlar velev ki açıklığın yaygın olduğu toplumda yaşasınlar, peçe veya çarşafla tesettürünü icra ediyorsa , onları eleştirmek ya da fitneye sebebiyet vermekle itham yerine saygı duymak ve tebrik etmek daha İslami bir tavır olmaz mı? Takvaca daha iyi olduğu bütün İslam Alimlerince kabul edilen bir tesettürü yapanları dışlamak, hor görmek ya da İslam düşmanlarının hissettikleri gibi (yani öcü görmüş gibi) yapmak doğru bir davranış olmasa gerek.
Peçe ya da çarşaf fitneye sebep vermez, bilakis fitneyi önlemeye yöneliktir. Asıl fitneye sebep olacak durum açıklıktır. Bir erkeğin peçeli ya da çarşaflı birisine mi şehvetle/kem gözle bakar yoksa dar giyinik ve vücut hatlarını belli edecek elbiseyi giyen kadınlara mı şehvetle bakar?


Tesettür olarak Çarşaf, Cilbab ve Peçeyi seçen kadınlar ancak tebrik ve teşvik edilirler. Bugün artık tesettürün geldiği noktaya bakarsak bu kadınlar ümmetin medar-ı iftiharlarıdır.(Allah böyle kadınlardan razı olsun.)

Bizim anlatmak istediğimiz şey ,Müslümanların takvayı gerektiren hususlarda -bulundukları yere göre -siyaset üzere hareket etmeleri gerektiğidir.

Fitneyi sadece erkeğin şehvete düşmesi manasından bakarsanız zaten işin içinden çıkamayız. Çünkü Fitnenin -birbirine yakın olmayan -nerdeyse 70 manası var. Rasululah Efendimizi fitneci olarak görmeleri ile- ayetle bildirilmiş- çocuğumuzun da bizim için fitne olduğu arasında dağlar kadar fark var.

Aşağıdaki iki örnek belki yardımcı olur.
 
1-(Seferde iken, kâfirlerin sizi fitneye düşürmelerinden [zarar vermelerinden] endişe ederseniz, namazı kısaltmanızda bir vebal yoktur.) [Nisa 101]
Fitneyi kafirlerin müslümanlara zarar vermesi manasında kullanılmıştır.


2-Hadis-i şerifte, imamın namazı uzatıp cemaati sıkıntıya sokması fitne olarak bildirilmiştir. İhtiyara, “tecvidsiz namaz kılınmaz” demek gibi yapamayacağı fetvayı vermeye de fitne denmiştir.

&
Müslümanların dinini yaşarken helal daire içinde kalarak bir siyaset gütmeleri zaruridir. Böyle yapmadıkları takdirde bir çok haklarını kaybederler.(İslami bir devletimiz olmadığı için)
 
Sizin bakış açınıza göre şu soru nasıl cevaplanır acaba?
 
Müslüman erkeklerin bugün Türkiye'de giydikleri dar pantolon ve gömlek İslami midir? Hayır değildir.

Tesettür sadece kadın için değildir. Erkeğinde mahrem yerlerini bol şalvar,uzun gömlek gibi şeylerle örtmeleri gerekmez mi ?

Müslüman erkekler neden Hristiyanlarla ,Gayri Müslümlerle tıpatıp aynı kıyafeti giyiyor.?


bilinmez 07 Aralık 2013 21:08

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Açık bi nassa bağlı olmayan kaidelerde,gerek RAsuller,gerek ulul emr[halifeler],fitneye mahal bırakmamak için bazı farzlar koyabilirler,ve daha sonraki dönemde bunlar,bi başka ulul emr tarafından kaldırılabilirde,

örneğin,Allah ın son Rasulu Muhammed as döneminde kadınların mescide gelmelerine müsade edilirken,Rasulullahın vefatından sonra gerek Aişe ra ,nın Rasulullah şuan olsaydı bunu yasaklardı deyişi,ve gerek Ömer ra nın bizzat kadınlara mescidi yasak kıldığı buna örnektir..

Yukarda müslümanların GENELİNE GÖRE DEYİŞİMDEKİ KASTIM BUYDU,

Ayrıca gerek Rasuller,gerek müslümanların ulul emrleri yaşadıkları döneme göre şura meclisiyle birlikte FIKH EDEREK[İNCE DÜŞÜNEREK] KARARLAR ALIP BUNUDA FARZ olarak müslüman halka duyururlar ve bunlarda halka FARZ OLUR,Çünkü Allahın kitabında Rasullerden sonra müslümanların kendi ulul emr lerine uymaları ALLAHIN EMRİDİR...

Peçede hanifi fıkhının zamanına,şartlarına göre serbestken,şafii fıkhının zaman ve şartlarına göre farzdır..yani aralarında bi ihtilaf olduğunu biz bu zamanda diyebiliriz,halbuki o dönemleri çok iyi tahlil edersek böyle fıkıhlar neden çıkmış daha iyi kavraya biliriz..

anlatmak istediğim buydu...Bu günki karmaşıklık bu dönemdeki fıkhedemeyen ve geçmişteki fıkhedenleride ihtilaflı görenlerin içine düştüğü bi hezeyandır..

Medine-web 08 Aralık 2013 13:15

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
haram ve helaller sabittir.helal haram yetkisi Bizzat Allaha ve yetki verdiği peygamberine aittir.aksini iddia etmek doğru değildir.
senin vermiş olduğun örnekler kurana aykırı olmamak kaydıyla,ululemrin uyguladığı yasaklar ve mubahlardır.bunların çoğuda geçicidir.geçici olana haram helal denilmez.zaruretlerde geçici kolaylık diyebiliriz.
zina kurana göre haramdır.namaz kurana göre farzdır terki haramdır.
bu iki örneği hiç bir ululemr kanun tüzük yasa geçicide olsa tolerans gösteremez.
ama zaruret halinde haram olan domuz etini ölmeyecek kadar yemesi geçici olarak helal olur.
veya suyu bulamayan veya özrü olan br insan suyu bulana kadar yada özrü geçene kadar teyemmüm etmesi helaldır.kişi sürekli teyemümü kullanamaz...aynı şeyı yolcunun cemi takdim veya tahiri gibi..
derin konular bunlar...

Medine-web 16 Ocak 2014 22:47

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Alıntı:

YasinC Üyemizden Alıntı (Mesaj 316041)
Selamün Aleyküm Kalp zikri Yapıyordum Letaiflerim Açıldı hepsini hisettim Artık ne yapmam gerekiyor.Letaif zikri nasıl yapılır.ne kadar yapılır yardım edin.ALLAH razı olsun

Aleykum Selam,
kalpler ancak Allahı zikretmekle tatmin olur ayeti insanoğlunun yegane huzur adresidir.Bu zikri gerek sizin anladığınız anlamda kalp zikri gerekse kuranın bir adıda zikr olduğunu düşünürsek,Kuran üzerinde yoğunlaşmak ilim tahsil etmek bilgi bilinç elde etmek olarakda anlamak lazım.
bilinçsiz/bilgisiz/ilimsiz zikir kişiye bi şey kazandırmaz.bilakis ne yaptığını bilmeyen sefih bir kişilik kazandırır.Başka bir deyışle taklidi iman tuzağına düşer ki bu imanda takva yapaydır.yani zıkzaktır bilgiye dayanmadığından şuursuzdur.ama bilgiye bilince arefe dayalı iman olan tahkiki imanda hem lezzet hem takva hemde kişiye ciddiyet kazandırır.kendisini ciddiye alanı Allahda ciddiye alır toplumda.
Acizane tavsiyem ilimsiz yola çıkmaktansa arefe yani kendini bilen rabbini bilen bir ilim yolunu seçmek ve beraberinde letaiflerin lezzetine varmak en isabetli yol...

mehmet akif2 19 Şubat 2014 16:24

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
kefir mayalanarak yapıldığı için içilmesinde bir mahzur var mı

muallime 19 Şubat 2014 18:43

Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...
 
Alıntı:

mehmet akif2 Üyemizden Alıntı (Mesaj 319025)
kefir mayalanarak yapıldığı için içilmesinde bir mahzur var mı

Türkiyenin fetva veren hocaların çoğunluğu boza ve kefir için içilebilir caizdir demişler,ekşitilinceye ,köpükleninceye kadar bekletilmemesini özellikle belirtmişlerdir.


SAAT: 20:16

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320